• Tidak ada hasil yang ditemukan

A. a. Lalayan - Taşnak Partisinin Karşıdevrimci Rolü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "A. a. Lalayan - Taşnak Partisinin Karşıdevrimci Rolü"

Copied!
98
0
0

Teks penuh

(1)
(2)

Bu kitabın yayın hakları Analiz Basım Yayın Tasarım Gıda Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.nindir

Birinci Basım: Şubat 2006 İkinci Basım: Şubat 2006 Üçüncü Basım: Mart 2006 Çeviri: Kayhan Yükseler Redaksiyon: Arif Acaloğlu Teknik Hazırlık: Analiz Basım Yayın

Baskı: Yön Matbaacılık

(3)

A.A. Lalayan

TAŞNAK PARTİSİ'NİN

KARŞIDEVRİMCİ ROLÜ

(1914-1923)

Çeviri: Kayhan Yükseler

(4)
(5)

İÇİNDEKİLER

SUNUŞ 7

KARŞIDEVRİMCİ TAŞNAKSUTYUN

VE EMPERYALİST SAVAŞ 1914-1918 23

Taşnaksutyun'un Emperyalist Savaş Üzerine Hesabı 23

Ulusal Maske Altında Çarlığın ve

Batı Emperyalizminin Ajanı 27

Dünya Savaşı Arifesinde Emperyalist Devletler ve

"Ermeni Sorunu" 29

Sözlerden Eyleme Geçiş 37

Taşnaklar; Çarlığın Uysal Uşakları 42

Gönüllü Hareketinin İki Bilançosu 45

Gönüllü Hareketi ve Ermeni Sermayesinin Hesapları 49

TAŞNAKSUTYUN PARTİSİ'NİN

KARŞIDEVRİMCİ ROLÜ 57

1917 Şubat Devrimi ve Taşnaksutyun 61

Büyük Ekim Sosyalist Devrimi ve Taşnaksutyun 66

Güney Kafkas Komiserliği'nde ve

Seyminde Karşıdevrimci Taşnaksutyun 69

Karşıdevrimci Taşnaksutyun ve Bakû Komünü 77

(6)
(7)

SUNUŞ

"Ermeni Belgeleriyle Ermeni Soykırımı Yalanı" dizisine Erme-ni tarihçisi A.A. Lalayan'ın çalışmalarıyla devam ediyoruz.

Dizimizin birinci kitabında, Ermenistan'ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni'nin 1923 yılında Taşnak Partisi Yurtdışı Konferansı'na sunduğu raporu yayımlamıştık.1

Lalayan'ın Birbirini Tamamlayan İki İncelemesi

Lalayan'ın elinizdeki kitapta yer alan iki uzun çalışmasını, Rus-ya'da Ermeni Meselesi üzerine çalışmalarım sırasında buldum.

Lalayan da, bu incelemelerinde, Taşnaksutyun gerçeğini ve ken-di ifadesiyle "Sözde Ermeni Meselesi"nin içyüzünü gözler önüne seriyor.

İlk çalışma, "Karşıdevrimci 'Taşnaksutyun' ve Emperyalist Sa-vaş 1914-1918" başlığını taşıyor ve 1936 yılında Milli ve Sömürge Meselelerini İnceleme Bilimsel Araştırma Kuruluşu'nun yayın or-ganı Revolyutsionnıy Vostok (Devrimci Doğu) dergisinin 2-3. sayı-sında yayımlanmış.

Diğeri ise, 1938 yılında SSCB Bilimler Akademisi Tarih Ensti-tüsü'nün yayın organı İstroriçeskie Zapiski (Tarih Notları)

dergisi-1 Bkz. Ovanes Kaçaznuni, Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok, Kaynak Yayın-ları, Kasım 2005.

(8)

nin 2. sayısında yer alıyor. Bu yazının başlığı şöyle: "Taşnaksutyun Partisi'nin Karşıdevrimci Rolü."

Lalayan, ilk yazısında Taşnakların ve onların yönlendirdiği Er-meni kitlelerinin Birinci Dünya Savaşı yıllarında oynadığı rolü ince-liyor. İkinci yazısında ise, yine Taşnak Partisi'nin Şubat ve Ekim Devrimi sırasında ve daha sonra Ermenistan'ın kurulduğu dönemdeki faaliyetini ele alıyor. Bu nedenle Lalayan'ın bu ikinci yazısı, birin-cinin devamı özelliğindedir ve iki yazı birbirini tamamlamaktadır.

Lalayan'ın bu kitabıyla, bir bakıma Ermenistan Devlet Arşivle-ri'ni açmış oluyoruz. Çünkü Lalayan, 1915-23 yılları arasındaki Türk-Ermeni ilişkilerini, çoğu Ermenistan Devlet Arşivlerinde bu-lunan belgelere dayanarak açıklıyor. 1915-23 tarihleri önemli. Çün-kü başta ABD eyaletleri olmak üzere, bugün Batı parlamentolarında kabul kararlarda, o yıllarda Ermenilere karşı soykırım uygulandığı iddia edilmektedir.

Lalayan'ın Saptamaları

A.A. Lalayan, Sovyet Ermenistanı tarihçilerindendir.

Lalayan, her iki incelemesini de, İkinci Dünya Savaşı'nın eşiğin-de, Taşnakların Alman ve Japon faşizminin yayılmacı politikalarına gösterdikleri destekten yola çıkarak kaleme almıştır. Bu desteği "Bü-yük Ermenistan" hayaline bağlayan Lalayan, Taşnakların savaş çı-ğırtkanlığının Birinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki köklerini inceli-yor. Lalayan, özellikle şu önemli saptamalarda bulunuyor:

- Taşnaksutyun Partisi, Birinci Dünya Savaşı'nın çok öncesinde büyük Ermeni ticaret ve sanayi burjuvazisi için pazar yaratmak ama-cıyla Türkiye topraklarının bir kısmını işgal etme ve "Denizden de-nize büyük Ermenistan" projesini gerçekleştirme hayallerine kapıldı.

- Taşnaklar, Ermeni kitlelerini milli maskeyle aldatarak Türkle-ri imha etmeye çağırdı.

(9)

- Çarlık hükümeti, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir dayanak yaratarak boğazları ele geçirmek ve Akdeniz'e inmek için, Ermenileri kullandı.

- Ermeni gönüllü birlikleri, bu amaçla Çarlık makamları tarafın-dan örgütlendi.

- Taşnak gönüllü hareketi, on binlerce Türk köylüsünü Orta-çağ'dan kalma yöntemlerle katletti.

- Taşnaklar, bu uygulamalarıyla karşılıklı kırımı ateşlediler ve kendi gerici amaçlan uğruna Ermeni halkını feda ettiler.

- Taşnaklar, Müslüman köylüleri katletmekle kalmadı, onların varlıklarını da yağmaladı.

- "Bağımsız" Ermenistan döneminde de Taşnaklar, gerek Güney Kafkas'ta gerek Türkiye topraklarında İngiliz, Fransız ve Amerikan emperyalizmine alet oldular.

- Bu dönemde Taşnaklar, "Müslümanlar bizim düşmanımızdır" sloganı altında bugünkü Ermenistan topraklarında yaşayan yüz bin-lerce insanı katlettiler. 30 aylık Taşnak iktidarı sonunda Ermenis-tan'daki Türk nüfus yüzde 77, Kürt nüfus yüzde 98, Yezidiler ise yüzde 40 azaldı.

- Taşnaklar, yüzlerce yıldır birlikte yaşadıkları Türklere karşı sa-vaşmak istemeyen Ermenilere inanılmaz işkencelerde bulundular.

Sovyet Ermenistanı Kaynaklarında Taşnak Gerçeği ve Soykırım Yalanı

Bu saptamalar, o tarihlerde Lalayan'a özgü değildir. Denebilir ki, Lalayan'ın Ermenistan devlet belgelerine ve Taşnak kaynaklarına dayanarak ortaya koyduğu bu gerçekleri, o dönemde Sovyet Er-menistanı devlet adamları ve tarihçilerinin hepsi paylaşmaktadırlar. Ermenistan'da Taşnak iktidarının yıkılıp yerine Sovyet yönetiminin kurulmasından sonra Ermeni Bolşevikleri, Taşnakların

(10)

politikala-rıyla hesaplaştılar. Ülkede ve bölgede huzur ve barışın ancak bu yoldan sağlanacağını gören Sovyet Ermenistanı yöneticileri ve ay-dınları, Taşnakların Ezilen Dünya halkları karşısındaki konumunu açıkça belirlediler. Sovyet Ermenistanı kaynaklarında Taşnakların emperyalist işbirlikçisi, terörist ve komplocu karakteri vurgulan-maktadır. Öte yandan Türkiye'nin haklı bir savaş verdiği kabul edil-mekte ve yaşanan faciaların sorumluluğunu emperyalist devletler ile Taşnakların paylaştığı tartışmasız olarak belirlenmektedir.

Ermeni meselesine ilişkin gerçekleri, özellikle Sovyet Ermenis-tanı'nda Komünist Partisi ve devlet organlarında önemli görevler üstlenen, ayrıca Ermenistan SSC Bilimler Akademisi'nde uzun yıl-lar çalışan A.B. Karinyan, Sovyetler Birliği'nin ve Sovyet Ermenis-tanı'nın önemli devlet adamlarından ve parti yöneticilerinden A.F. Myasnikyan, Ermeni Sovyet tarihçilerinden B.A. Boryan, bütün çıplaklığı ve çarpıcılığıyla ortaya koymuş ve tahlil etmişlerdir. Her üçünün kitapları Kaynak Yayınlan tarafından önümüzdeki aylarda okuyucunun bilgisine sunulacaktır. O nedenle bu önsözde, Karin-yan, Myasnikyan ve Boryan'ın görüşlerine değinmeyeceğiz. Ancak yalnız onlar değil, diğer Ermeni devlet adamları ve tarihçileri de, aynı görüşleri cesaretle dile getirmişlerdir. Burada Önsöz sınırları içinde, birkaç örnekle yetiniyoruz.

Ermenistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri Aşot İoannis-yan,2 1924 yılında yazdığı "Taşnakutyun ve Savaş" adlı broşürde, Taşnakların Birinci Dünya Savaşı'ndaki beklentilerini ortaya

koy-2 Aşot Gareginoviç İoannisyan, 5 Haziran 1887 tarihinde Azerbaycan'da Şuşa'da doğ-du. Ermenistan SSC Bilimler Akademisi'nin önemli tarihçilerinde biri olan İoannis-yan, 1906 yılında Komünist Parti'ye katıldı. Transkafkasya'daki devrim hareketinde aktif bir şekilde yer aldı. Moskova'daki Lazarev Enstitüsü'nde (1918-19), Erivan Üniversitesi'nde (1921-26), SSCB Milletler Enstitüsü'nde (1929-34) profesör olarak görev yaptı. 1920-21 yıllarında Ermenistan Eğitim Halk Komiserliği (Bakanı), 1922-27 yıllarında Ermenistan KP (b) Merkez Komitesi Birinci Sekreterliği görevlerinde bulundu. 1936-37'de SSCB Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü'nde Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. 1954 yılından itibaren bu Enstitü'nün en yaşlı öğretim üyesi unvanına sahip oldu. Ermenistan tarihi üzerine birçok eser verdi.

(11)

muştur. Emperyalistlerin "Ermeni Meselesi"ne müdahalelerini sağ-lamak ve meseleyi onların gücüyle çözmek, Taşnakların temel si-yasetidir. Oysa emperyalist savaş, başta Ermeni halkı olmak üzere bütün halklara acı ve yoksulluk getirmiştir.3

Yazar V. Parsamyan ise, 1931 yılında yayımlanan "Eçmiadzin ve Taşnaksutyun" başlıklı kitapçığında, Taşnakların milliyetçi-ma-ceracı politikalarının Katolikos tarafından yönetilen Ermeni kilisesi tarafından desteklendiğini ortaya koyar. Eçmiadzin, Birinci Dünya Savaşı sırasında gönüllü birliklerin oluşturulmasında etkin rol almış ve maceracı amaçlarını gerçekleştirmesi için hep Taşnak par-tisi'nin arkasında olmuştur.4

Özellikle Çarlık Rusyası'nın yıkılmasının ardından Taşnakların, Batılı emperyalistlerin güdümünde hareket ettiğine Sovyet nistanı yetkilileri en yakından şahit olmuşlardır. Daha sonra Erme-nistan Komünist Partisi'ne katılan Ermeni enternasyonalistlerinin yayın organı Nor Nosk'ta. çıkan Taşnak komutanı Dro'yla ilgili ma-kalede, Ermenistan'ı Türk nüfustan "temizlemesi" dolayısıyla Dro'nun rütbesinin generalliğe yükseltildiği belirtilir.5

Türk katli-amlarının sorumluları bu şekilde ödüllendirilmiştir.

Sovyet Ermenistanı Kızıl Ordusu'nun avcı tümeninin 10. yıldö-nümü dolayısıyla Kızıl Ordu tarafından basılan kitapçıkta T. Haçı-koglyan, Taşnak gönüllü birliklerinin Türk nüfusa karşı giriştiği katliamlara şöyle değinir:

"Şerefsiz Taşnak 'cumhuriyetinin' kısa döneminde Azerbay-can, Gürcistan ve Türkiye ile yapılan savaşlar, Taşnakların kanlı elleriyle binlerce Türk'ü yok ettikleri ve köylerini yakıp küle çevirdikleri Zengezur, Şarure, Daralagöz, Megrı, Arbaba,

3 Bkz. T.P. Agayan, Veliki Oktyabr i Borba Trudyaşihsya Armenii La Pobedu

Sov-yelskoy Vlasti, İzdateistvo AN Armyanskoy SSR, Yerevan, 1962, s.29.

4 Bkz. age, s.32.

(12)

Zangibazar, Büyük Bedi'deki Türk köylerinde yaşanan vahşi-likler, katliamlar, yağmalar hâlâ akıllarda. (...)"6

Haçikoglyan, Türklere karşı girişilen katliamları ele alırken gö-nüllü birlik sistemini inceler ve yarattığı asker tipine de değinir:

"Askerlerde yaltaklık, dalkavukluk, keyfiyet, yağma psikolo-jisi, başkasının hesabından yaşama, suçsuz ve çaresiz kişileri öldürme psikolojisi kökleşmişti."7

Sadece Müslümanlar değil, Lalayan'ın belgelediği gibi Taşnak rejiminden Ermeniler de nasibini almıştır. Ermenistan Komünist Partisi, 1919 Mart'ındaki Komintern'in birinci kongresine sunduğu raporda Taşnak Hükümeti'ni şöyle tanımlar:

"Ermenistan hükümeti, yağmacıların, şantajcıların ve cellâtla-rın şakşakçı takımıdır.

'"Ermenistan'ın bakanları', Ermeni halkının döküntüleri, İngi-liz-Amerikan emperyalizminin sadık uşakları, insan etiyle beslenen çakallardır.

"Ermenistan Komünist Partisi, bu itleri yeryüzünden silmeye halkları adına ant içmiştir."8

Raporda, Taşnakların Ermeni küçük burjuvazisini bile tasfiyeye gittiği ve "kutsal aileleri" içinde bile teröre başvurdukları ifade edi-lir. Bu uygulama kapsamında, Doğu Bürosu'nun başkanı Karçik-yan'ın kendi arkadaşlarının kurşunlarıyla öldürülmesi örneğine de-ğinilir.

Raporda saptandığı üzere, Taşnak iktidarında emperyalistlerin himayesindeki büyük burjuvazinin hâkimiyeti sağlanmaktadır:

6 T. Haçikoglyan, 10 Let Armyanskoy Strelkovoy Divizii, İzdatelstvo Polit. Uprav. KKA, Tiflis, 1930,s.4.

7 Age, s.6.

8 RGASPİ f. 488,1. l,d. 10, y. 28.

(13)

"Bugün Ermenistan'ı İngiliz kumandanlığı aracılığıyla ve İn-giliz generallerinin kırbacıyla para babası Pogos Nubar Paşa, ünlü İngiliz uşağı ve sigara fabrikatörü Enfiancants yönetiyor. "Şüphe yok ki, parıldayan İngiliz altınları, dalkavukların gö-zünü kör ediyor.

"Ancak İngiliz emperyalistleri, Ermeni emekçilerinin son lok-masını da elinden almaktan geri kalmıyor ve Ermeni halkını açlığa ve hastalıklara terk ediyor. Bunu son gelen haberler ve hatta milliyetçilerin kendi kaynakları doğruluyor.

"On binlerce Ermeni, açlıktan ve hastalıktan ölüyor.

"Ermenistan'da çocuklar, köpeklerin önlerindeki her yanı ke-mirilmiş kemikleri çalıyor.

"Kendi kaderine bırakılmış cesetler, sokaklarda çürüyor. Ne toplayan var ne gömen.

"Ama 'insancıl İngilizler', 'şanlı müttefiklerimiz', duymazlık-tan görmezlikten geliyor."9

Ermenistan'da yayımlanan Ayyastani Dzayn gazetesinin 28 Kasım 1920 tarihli sayısında çıkan makalede anlatılanlar farklı değildir:

"Eski Taşnak hükümetinin başarısızlığı, Ermenistan'ın Taş-naksutyun'un çiftliğine dönmesiyle açıklanıyor. Devlet, Par-ti'nin tekeli haline gelmişti. Çeşitli öğeler, sürü halinde Taşnak rejimi tarafından sınandıktan sonra ceplerini dolduracak mev-kilere yerleştiriliyordu."10

9 RGASPİ f. 488, 1. 1, d. 10, y. 25, 26. 10 RGASPİ f. 80,1. 4, d. 83, y. 137.

(14)

Sovyet Ermeni tarihçisi Vartanyan, Taşnak iktidarının rüşvetçi-lere, şantajcılara ve yağmacılara dayandığını ifade eder.11

Vartan-yan'ın Taşnakların kendi halkına ve Ermenistan'daki azınlıklara yaptığı zulme dikkat çeker. Ayrıca Taşnaklar, kendi ülkelerinde de ulusal bir boğazlaşma kışkırtmışlardır.12

Bu sebeplerle Rusya Ko-münist Partisi (bolşevik) Tiflis Komitesi, "Taşnak vahşiliğini" sert bir şekilde protesto ettiğini bildirmiş, Parti'nin yetkililerinden Er-meni asıllı A. Mikoyan da Taşnakların "kanlı cinayetlerine" son ve-rilmesi için bütün önlemlerin alınacağını belirtmiştir.13

Sovyet Ermenistanı yetkililerinin bütün bu saptamaları, Türki-ye'nin Taşnaklara karşı verdiği savaşın haklılığını ortaya koymuş-tur. Sovyet Ermenistanı kaynakları, yalnız Birinci Dünya Sava-şı'nda değil, Türkiye'nin Taşnak Ermenistanı'na karşı Kurtuluş Sa-vaşı yıllarındaki askeri harekâtını da haklı görmüşlerdir. Bugün soykırım yapmakla suçlanan Türk ordusunun Ermeni halkı tarafın-dan nasıl karşılandığı, Ermeni Komünist Partisi'nin raporlarına yansımıştır. Bu raporlara göre, Gümrü Ermenileri Kemalistler! tuz ve ekmekle, komünistleri ise kızıl bayraklarla karşılamışlardır.14 Gümrü komünistlerinin yayın organı Komünist gazetesinde yer alan şu satirlar çok çarpıcıdır:

"Kemalist hareketin bugün Taşnaksutyun'a karşı savaşının uluslararası karakteri şüphesiz bir iç savaş karakteri de taşı-maktadır ve ezilen Ermeni kitlelerinin önünde yeni bir çığır açmaktadır."15

11 S.A. Vartanyan, age, s. 17, 19, 29. 12

Age,s.17.

13 Ermenistan SSC Merkez Devlet Arşivi (TsGAArm. SSR) f. 66/200, d. 401/144, 1. 74 ten aktaran: Vartanyan, age, s.29.

14 RGASPİ f. 64,1. 1, d. 137, y. 27 arkası.

15 Kommunist (Aleksadropol), No. 1, 21 Kasım 1920'den aktaran: A. M. Elçibek-yan, Velikaya Oklyabrskaya Sotsialisliçeskaya Revolyutsiya İ Pobeda

Sovyets-koy Vlasti V Armenii, İzdatestvo AN ArmyansSovyets-koy SSR, Ycrevan, 1957, s.208.

(15)

Türkiye, emperyalist işbirlikçisi, terörist ve komplocu Taşnaklara karşı vatanını savunurken yaşanan acıların sorumluları emperyalist devletlerle Taşnaklar olmaktadır. Sovyet Ermenistanı yetkilileri çe-kinmeden bu tespiti yapmaktadır. Ermenistan Komünist Partisi'nin III. Komünist Enternasyonalin 2-6 Mart 1919 tarihlerinde toplanan Birinci Kurucu Kongresi'ne, Merkez Komitesi Üyesi ve Kongre De-legesi Aykunin'in imzasıyla sunduğu raporda, Taşnaklardan "soysuz-ların birliği" olarak söz edilmekte ve Türkiye Ermenilerinin Taşnak-lar tarafından kurban edildiği açıkça saptanmaktadır. "TaşnakTaşnak-ların uzağı göremeyen ve maceracı politikaları sonucu" karşılıklı kırımlar-da kurban giden Ermenilerin sayısının, bu raporkırımlar-da gerçeğe uygun olarak, 300 ile 500 bin arasında olduğu belirtilmektedir. Orhan Pa-muk'un bir buçuk milyon Ermeni'nin yok edildiği iddiasının bütünüy-le uydurma olduğunu, Ermeni kaynaklarından da öğrenebiliyoruz.

"Taşnaklar, ne uğruna Ermenilerin temizlenmesine yol açtı. Ermenilerin bedenen soysuzlaşmış partisi, Ermenistan'ın 'öz-gür' maden ocaklarını ve zenginliklerini özgür Ermeni burju-vazisinin malı haline getirmenin hayalini kurdu. (...) Ermeni burjuvazisinin sermayesi, Avrupa devletlerinin himayesinde oldukça güçlenmişti. Ermeni kapitalistlerinin fiziksel varlığı, her şart altında tehlikede değildi."16

Komintern'in Birinci Kongresi'nde kürsüden okunan bu rapor, emperyalizmin yol açtığı tabloyu şu acıklı cümlelerle özetliyor:

"Avrupa devletlerinin sırtlanlarının 'himayesi', Ermenistan halklarının utanç verici köleliğine dönüşmüştür. Emperyalist yağmacıların içişlerine karışması sonucu, Ermenistan nüfusu kaybediliyor. On binlerce gömülmemiş ceset, şehirlerin ve köylerin sokaklarında çürüyor. Köpekler, açlıktan ve hastalık-tan ölmüş insanların cesetleriyle besleniyor. Ermenishastalık-tan'ın

(16)

lık çeken çocukları ise köpeklerin önlerinden kemirilmiş ke-mikleri çalıyor. Milyonlarca kişi, umutsuz ve güçsüz bir şekil-de açlıktan ölümü bekliyor.

"Ermenistan Komünist Partisi, İngiliz-Amerikan eniklerine savaş ilan ediyor."17

Raporda sözde Ermeni sosyalistlerine ve onların oynadığı role de değinilir:

"Wilson ve Loyd George'un Cemiyeti Akvamı'na boyun eğen ve Bern Konferansı'nda onlarla paralel kararlar alan San En-ternasyonalin Ermeni 'sosyalistleri', Ermeni proletaryasını ve köylüsünü hiçbir şekilde temsil edemez.

"Bern'in 'Ermeni sosyalistleri', utanmadan elini suçsuz yüz binlerce Ermeni emekçisinin kanına bulamış sosyal-hainlere dâhildirler.

"Bern'in 'Ermeni sosyalistleri', Îngiliz-Amerikan emperyalist-lerinin sadık paralı askerleridirler. (...)"18

Komünist Enternasyonal Kongresi'nde belirtilen bu saptamalar, bugün "sosyalistlik" adına, Ermeni soykırımı yalanlarına alet olan-ların cibilliyetini de ortaya koymaktadır.

Türkiye'yi haklı gören bu emperyalizm karşıtı tutum, daha son-ra da devam etmiştir. Ermenistan'da Sovyet iktidarının kurulması-nın ardı sıra İçişleri Halk Komiseri A.A. Bekzadyan, Sovyet Rus-ya'nın Dışişleri Halk Komiseri Çiçerin'e gönderdiği 10 Aralık 1920 tarihli mektupta, Türkiye'nin Sovyet iktidarından önce Ermenis-tan'a karşı yürüttüğü düşmanca politikanın tamamen doğal olduğu-nu belirtir ve iki halk arasındaki iyi ilişkilerin önündeki en büyük engelin Taşnak iktidarı olduğunu saptar:

17 RGASPİ f. 488,1. 1, d. 10, y. 27. 18 RGASPİ f. 488,1. 1, d. 10, y. 27, 28.

(17)

"Ermenistan Sovyet hükümeti, Türkiye Büyük Millet Mecli-si'nin Ermenistan'daki devrimci ayaklanmayı ve bu zamana kadar emperyalist İtilaf devletlerine bir silah olarak hizmet et-miş olan bu ülkede Sovyet iktidarının kurulmasını içten bir mutlulukla karşıladığına şüphe duymamaktadır. Sovyet hükü-meti, bundan sonra Türkiye'nin ve Ermenistan'ın halkları ara-sındaki her tür düşmanca çatışma zeminin ortadan kalktığına kesin kanaat getirmektedir. İki halk arasındaki yeni ilişkiler, karşılıklı olarak hakların adaletli bir şekilde tanınması ve her iki halkın özgürce ve engeller olmadan kalkınması imkânının sağlanması temelinde gelişecektir. Karanlık geçmiş, savaşın ve kırımın kanlı izleriyle birlikte ortadan kalkmalı, yerini halkların kardeşçe işbirliğine bırakmalıdır."19

Yine Sovyet Ermenistanı teorisyenlerinden Marents, Taşnakları "faşist" olarak nitelendirirken Ermeni emekçilerinin maruz kaldığı dramın suçlularını net bir şekilde gözler önüne serer:

"Burada yüz binlerce Ermeninin gurbet ellerde yaşamasında kimin suçlu olduğu üzerinde durmayacağız. Ama her samimi emekçi için çürütülemez bir gerçek vardır ki, o da Türk halkı-nın ve de Ermeni emekçilerinin suçlu olmadığıdır. ('Bu onla-rın acılarıdır, suçu değil' derdi Şaumyan Yoldaş.) Suçlular ise, Batı Avrupa emperyalistleri ve birinci sırada onların sadık iti Taşnaksutyun'dur."20

Vartanyan ise Amerikan ve İngiliz emperyalizminin, kardeş Güney Kafkas halkları arasında karşılıklı kırımı ateşlediğini yazar-ken, Taşnakların maceracı iç ve dış politikalarının Ermeni halkının yaşadığı kırımın önemli bir sebebi olduğunu vurgular.21

19 RGASPİ f. 5,1. 1, d. 2178, y. 40.

20 Marents, "Litso Armyanskogo Smenohovstva", Bolşevik Zakavkazya, No. 3-4, 1928, s.94.

(18)

Ermenistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri A. İoannisyan, Erivan'dan 10 Ekim 1922 tarihinde Stalin'e yolladığı çok gizli damgalı şifreli telgrafında, Ermeni halkının Ermeni burju-vazisinin günahları ve milliyetçi emelleri yüzünden kurban verdiğini ve bunun önüne geçilmesi ve Ermenistan Komünist Partisi'nin Erme-ni kitleleri arasında itibarının yükseltilmesi için Ankara hükümetiyle iyi ilişkiler geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.22

"Dünya Dönüyor"

Dizimizin ilk kitabı olarak yayımladığımız, Ermenistan'ın Taş-nak Başbakanı Ovanes Kaçaznuni'nin raporundan sonra, Ermeni rihçisi A.A. Lalayan ve diğer Sovyet dönemi devlet adamları ve ta-rihçileri de gerçekleri ortaya koymaktadır.

Bize tarihin tutanağını bırakan Lalayan'lara teşekkür borçlu-yuz. Bu kitabı çeviren Sayın Emekli Kurmay Albay Kayhan Yük-seler ve bu dizinin başarısı için değerli emeğini hiçbir zaman esir-gemeyen Sayın Türkolog Arif Acaloğlu'nun katkıları da unutulma-yacaktır.

Ermeni halkı, bağrından Kaçaznuni, Lalayan, Karinyan, Myas-nikyan, Boryan, Vartanyan gibi, kendi milletlerini incitici bir ger-çeği ortaya koyma cesaretine sahip, vicdanlı devlet ve bilim adam-ları çıkardığı için de değerli bir halktır.

1914-23 arasında yaşanan olayları, onların eserlerinde adeta bir sinema filmi gibi izleyebiliyoruz. Kaynak Yayınları'nın dizisi, biz-lere, bu acıklı filmi geriye sarıp tekrar tekrar seyretme fırsatı ver-mektedir. Ve filmin finalinde, her seferinde soykırımın uluslararası bir yalan olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz.

22 RGASPİ f. 5,1. 2, d. 92, y. 43.

(19)

Şimdi sormak gerekir: Bu belgelere rağmen, soykırım yalanın-da ısrar etmek, gerçekle savaşmak değil de nedir?

Evet, Ermeni soykırımı, uluslararası bir yalandır ve tarihsel bir yalandır. Bu yalanı seslendirmeye devam edenlerin gerçeğe bağlı-lık ve vicdan gibi değerlere ilgi duymadıkları apaçık ortadadır. Em-peryalist amaçlar, demokratik devrimlerin bu değerlerini çoktan çiğnemiş geçmiştir.

İngilizlerin Avam Kamarası için söyledikleri bir söz vardır: Bir tek, erkeği kız ve kızı erkek yapamaz, bunun dışında her şeyi yapa-bilir.

Biz de şöyle söyleyelim: Batı parlamentolarının Ermeni soykırı-mı yalanını gerçeğe dönüştürme yetkileri de yoktur, yetenekleri de.

Ermeni soykırımı yalanı, düne kadar bir psikolojik savaş malze-mesiydi. Ancak artık böyle bir değeri de kalmamıştır. O yalanın, o yalanı imal edenleri vuracağı bir döneme giriyoruz.

Hesaplarını dünyanın dönmediği iddiası üzerine kuranları bü-yük yenilgiler beklemektedir.

Mehmet Perinçek 26 Aralık 2005, ul. Generala Tyuleneva/Moskova

(20)
(21)
(22)
(23)

KARŞIDEVRİMCİ TAŞNAKSUTYUN VE EMPERYALİST SAVAŞ

1914-1918*

Taşnaksutyun'un Emperyalist Savaş Üzerine Hesabı

Sovyet Ermenistanı işçi ve köylüleri, burjuva-ağa boyunduru-ğundan kurtulalı 15 yılı geçti. Onlar şimdi SSCB'nin tüm emekçi-leriyle birlikte yeni bir sosyalist düzenin, aydınlık ve gönençli bir yaşamın başarılı biçimde kurulmasıyla meşguller. Bu yıllar süresin-ce Sovyet ülkesinden kovulan "Taşnaksutyun"un Ermeni büyük burjuvazisi ideologları, Ermenistan'da sermaye ve mavzer diktatör-lüğünü yeniden kurmaya gayret ederek, sosyalizmin vatanına karşı müdahale organizasyonunda emperyalistlere var güçleriyle yar-dımcı oluyorlar.

Taşnaksutyun Partisi'nin 15 yıl boyunca uyguladığı ve uygula-maya devam ettiği çeşitli taktik usuller1

üzerinde durmadan, ana hatlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz: Sovyet Rusya'ya karşı, karşı-devrimci bir harekâtı örgütlemek ve Sovyet ülkesinin yenilgisinden sonra Ermenistan topraklarında egemenliğini yeniden kurmak

ama-* 1936 yılında Milli ve Sömürge Meselelerini İnceleme Bilimsel Araştırma Kuru-luşu'nun yayın organı Revolyutsionnıy Vostok (Devrimci Doğu) dergisinin 2-3 nolu sayısında yayımlanmıştır.

1 Beyaz göçmen Menşevik-Taşnak-Musavatçı unsurların Güney Kafkas'ın "bağım-sızlığı" için birleştirilmesi ve bütünleştirilmesi taktiği; Taşnak-Kürt unsurların "bağımsız" Ermenistan ve Kürdistan mücadelesinde birleştirilmesi taktiği; nihayet Taşnaksutyun'un Sovyet düzenini ortadan kaldırmak amacıyla SSCB'ye karşı dün-ya emperdün-yalizminin "Haçlı seferi" organizasyonları üzerine dün-yaptığı hesapları.

(24)

cıyla, istilacı politikalarıyla Alman faşistlerine, Japon militaristleri-ne ve diğer emperyalistlere her türlü destekte bulunmak; Nahçıvan, Karabağ, Ahılkelek, Borçali vs. gibi ilçeleri işgal ederek, Azerbay-can'dan ve Gürcistan'dan kopardığı topraklarla "bağımsız" Erme-nistan topraklarını stratejik açıdan elverişli duruma getirmek; Doğu Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına kadar Türkiye'den toprak kopara-rak -Ermenisiz de olsa- "Birleşik Ermenistan" ülküsünü gerçekleş-tirmek.

Taşnak çetelerinin mücadelesinin özü ve amacı kısaca budur. Taşnaksutyun'un Mısır yayın organı Droşak şöyle yazıyor:

"Kendi yüksek organında -XI. Parti Kongresinde- alınan ka-rarların genel ruhuna uygun olarak Taşnaksutyun, ulusun tek siyasi önderi (!) ve tek örgütlü gücü (!) sıfatıyla, ortak güçle-riyle gelecekteki olaylara hazırlık yapmaktadır. Taşnaksutyun hazırlanıyor, ama beklemiyor... Bu açıdan Taşnaksutyun'un, gücü ve olanakları ölçüsünde hazırladığı istisnai durumlardan söz etmeyi gereksiz buluyoruz."2

Demek, Taşnaksutyun hazırlanıyor, ama beklemiyor. Adama so-rarlar, neye hazırlanıyor diye? Beyaz muhafızlara özgü karşıdev-rimci amaçlarını gerçekleştirmesi konusunda Taşnaksutyun'un ön-celikli ve ana hedefi ne? Bu soruya, Taşnaksutyun Partisi XI. Kong-resi'nin savunduğu şu çağrı yeterli yanıtı vermektedir:

"Mücadelemiz yolunda karşı karşıya geldiğimiz asıl güç Sov-yet Rusya'dır. Ermeni halkının siyasi, iktisadi ve manevi kur-tuluşunun (!) en vazgeçilmez koşulu, Rusya'da Sovyet düze-ninin alaşağı edilmesidir."3

Mesele gayet açık. Ermeni halkının cellatları Taşnaklar "olaylar hazırlıyor", yani dünyada sosyalizmin zaferle çıktığı tek ülkeye

2 Aktaran Pirumov, Yurtdışında Taşnaksutyun, s.93. 3 Aynı eser, s.95.

(25)

karşı, karşıdevrimci, kanlı bir savaşı tezgâhlamak için, silahlı çete faaliyetleriyle antisovyetik eylemlerini koordine etme çabası için-deler. "Sovyet Rusya" onların karşıdevrimci planlarını bozuyor. Bu nedenle "Rusya'da Sovyet düzeninin yıkılması" Taşnak çeteleri için en öncelikli hedeftir.

Burada Taşnaksutyun Partisi'nin Ermenistan halkını "kurtarma" meselesi üzerinde durmayacağız. Güney Kafkas emekçileri bu kur-tuluşun gerçek hikâyesini çok iyi bilirler ve unutmazlar. Taşnaksut-yun'un karşıdevrimci olduğuna ilişkin herhangi bir kanıta da kesin-likle gereksinim duymazlar. Taşnaksutyun, karşıdevrimle ve Çer-nosoten* gericiliğiyle, kardeşi kardeşe kırdıran katliamlarla ve em-peryalizmin ülkeyi köle haline getirmesiyle, talanla, cinayetle, or-taçağ engizisyonuyla ve emekçilere baskı uygulamakla, aralıksız savaşlarla, açlıkla, salgın hastalıklarla ve ekonominin baştan sona tahrip edilmesiyle eşdeğerdir.

Taşnak karşıdevrimi gece gündüz Sovyet iktidarının yıkılması-nı, "Büyük Ermenistan'ın" kurulmasını vb. hayal eder durur. Beyaz Taşnaksutyun eşkıyası böyle bir planı kendi kuvvetleriyle gerçek-leştirebileceğine acaba inanıyor mu?

Kuşkusuz hayır. Taşnak'ın kalın kafalı kalemşorları bile, bu işin onların harcı olmadığını anlarlar. Bu yüzden onlar, gelecekte em-peryalist bir savaşa, emem-peryalistlerin SSCB'ye saldırmasına bel bağlıyorlar; ki bu saldırı onların "yitirdikleri mevzileri" yeniden ele geçirmelerine, diğer bir deyişle ülkede Ermeni büyük burjuva ve ağa egemenliğini siyasal olarak yeniden kurabilme imkânı sağlaya-caktır. Bu sebepledir ki, "Taşnak yayın organları ve yayın yönet-menleri yalnızca barışın düşmanı olarak boy göstermiyorlar, tut-kuyla savaş istiyorlar". Bu satırlar Amerikan komünist yayın orga-nı Banvor'a ait.4

* Çernosotenets: Çarlık Rusyası'nda koyu gerici, şovenist, yağmalara ve katliamla-ra girişen suç örgütü üyesi. (Çevirenin notu.) 4 Aktakatliamla-ran Uysaber gazetesi (Taşnaksutyun'un Mısır yayın organı), 11 Kasım 1935.

(26)

Bir Taşnak yayın organı da başyazısında şöyle diyor: "Gelecekte milletler arasında doğacak büyük bir silahlı çatışmaya doğrudan ya da dolaylı istisnasız herkes katılacaktır. Biz ilk grup milletlerden olacağız" (bu cümleyi ben vurguladım, diğerleri Taşnaksutyun ya-yın yönetmenine ait -A. Lalayan). Başyazı şöyle devam ediyor. "Hiç kuşkusuz bu fırtınanın yaklaşması durumunda, yankıları kaçı-nılmaz olarak bizim (!) ülkemizde (Ermenistan'da -A.L.) duyulacak ve doğrudan doğruya kaderimizi etkileyecek... Tarihsel olaylar, ka-derimizi gelecekteki büyük çatışmaların ekseni olacak ülkeyle (SSCB) bağlamıştır... Savaşan milletlerin Rusya'yı rahat bırakacak-larını düşünmek saçmalıktır... Aksine, mücadele dünya toprakları-nın bu altıda birlik bölümü üzerinde baş gösterecek." Daha sonra ga-zete coşkulu bir üslupla, Hitler'in "Doğu'nun zenginliği" ve Rus-ya'nın istilası üzerine malum müdahaleci demeçlerini göklere çıka-rarak bir kez daha, Taşnaksutyun'un ileride Sovyetler'e karşı bir sa-vaşa etkin olarak katılacak yeteneğe sahip olduğuna vurgu yapıyor.5

Taşnak yayın organı tamamen açık ve küstah bir üslupla Hitler'i ve onun SSCB'yle ilgili "tarihsel misyonunu" savunarak, Komin-tern'in VII. Kongresinde faşizme ve emperyalist savaşa karşı tek cephe kararına karşı bir tavır sergiliyor.

Taşnaksutyun'un karşıdevrimci "ideologları" faşizmin savaş an-lamına geldiğini gayet iyi biliyorlar. Bu yüzden iktidara gelen Hit-ler faşizmine özel sempati duyuyorlar. Taşnaksutyun, İngiliz ve Fransız emperyalizminin gerici çevreleriyle antisovyetik ilişkilerini muhafaza etmekle beraber, aşağılık yayın organlarının sayfalarında Alman faşistlerinin Doğu'yu istila tasarılarını gittikçe daha enerjik biçimde savunuyor.

Emperyalist devletlerin doğrudan SSCB'ye saldırısı ya da em-peryalist bir savaş ve bu savaşın Sovyetler'e karşı bir savaşa dönüş-mesi (Taşnaksutyun'a göre bu daha olasılıklı)... işte ordusuz Taş-nak generallerinin görüşlerine göre, "bugün hâlâ çözümlenmemiş

5 Aynı gazete, 26 Haziran 1936.

(27)

(!) Ermeni sorununun yarın kesin olarak nasıl çözüleceğinin reçe-tesi..."6

Karşıdevrimci Taşnak'ın "yeni" planı -faşist Almanya'nın ve Ja-ponya'nın askeri saldırganlığı üzerine yapılan hesaplar- Sovyet Er-menistanı'na ve SSCB'nin tamamına yönelik tüm diğer karşıdev-rimci müdahaleci planlar gibi, hatta daha esaslı biçimde tarumar edilecektir.

Bilindiği gibi Taşnaksutyun Partisi emperyalist savaşa çok etkin biçimde katılmıştı. Bu savaşta nasıl bir rol üstlendiğini ve Taşnak-sutyun'un bu emperyalist savaşa katılması sonucu Ermenistan işçi ve köylülerinin ellerine ne geçtiğini sormak gerekir.

Şimdi bunu incelemeyi deneyeceğiz.

Ulusal Maske Altında Çarlığın ve Batı Emperyalizminin Ajanı

Bilindiği gibi, 1914-1918 Dünya Savaşı, Bolşevik Partisi ve yoldaş Lenin tarafından, "açık biçimde burjuva emperyalist ve ha-nedanlar savaşı özelliği taşıyan" bir savaş olarak değerlendirilmişti. "Yabancı devletlerin pazar kapma ve talan mücadelesi; ülkelerin dahilinde devrimci proleter ve demokrasi hareketlerini önleme ça-balan; bir ülkenin ücretli kölelerini, burjuvanın çıkarları uğruna başka ülkenin ücretli kölelerine karşı kullanarak her iki ülkenin proleterlerini aptallaştırma, bölme ve birbirlerine kırdırma... evet, savaşın hakiki yüzü ve anlamı budur."7

Bu yüzden savaşan ülkelerin askerleri "silahlarını kendi kardeşlerine değil, ülkenin bütün gerici, burjuva hükümetlerine ve partilerine yöneltmek zorundadırlar" (Lenin).8 Emperyalist savaşı iç savaşa dönüştüren bir taktik... 1914-1918 savaşı için Lenin nitelendirmesi budur.

6 Aynı gazete, sayı 67, 1936. 7 Lenin, Toplu Eserler, c.18, s.41. 8 Aynı eser, s.46.

(28)

Kendini uzun yıllar "devrimci", hatta sosyalist parti olarak tanı-tan Taşnaksutyun'un bu savaşta nasıl bir tutum sergilediğine baka-lım şimdi. 1914-1918 savaşından önce Taşnaksutyun Partisi, gerek Güney Kafkas'ta, gerekse onun dışında var olan Ermeni büyük sa-nayi ve ticaret burjuvazisi için pazar yaratma peşinde koşarak, Tür-kiye'nin bir bölümünü işgal etmeyi ve denizden denize "Büyük Er-menistan" şiarını gerçekleştirmeyi hayal etmişti. Taşnak çetelerine göre lam zamanında baş gösteren bu emperyalist savaş, "Ermeni sorununu" çözecek ve Ermeni sermayesine "güneş altında yer edin-me" aracı olacaktı.

Taşnaksutyun Partisi'nin dışişleri sorumlusu Zavriyev, 1915 yı-lında Londra ve Paris Rus elçilerine gönderdiği notlarında şöyle di-yordu:

"Savaşın ilk günlerinden beri Rusya Ermenileri, Türkiye'nin bu savaşa sürüklenmesini beklediler. Savaşın bitiminde Er-meni sorununun yeniden ele alınacağını ve kesin olarak çözü-leceğini düşünme umudu veriyordu bu. Ermeniler (!) bu geliş-meler karşısında kayıtsız kalamazlardı, bu yüzden olaylara heyecanla katıldılar."9

Taşnaksutyun'un usta, işini bilen adamı Zavriyev, 1914-1918 savaşında partisinin gerçek karşıdevrimci rolünü doğrudan söyle-miyor. Tersine, Taşnaksutyun'un faaliyetlerine perde çekerek, Rus-ya Ermenilerinin savaşa "heyecanla" katılmalarından söz ediyor.

1914-1918 savaşı döneminde Taşnaksutyun'un, eylemlerini Er-meni emekçilere karşı yönelttiğini az sonra göreceğiz. Ancak bu durum, Taşnak diplomasisinin, Taşnaksutyun'un gerici politikasına genel bir halk hareketi görüntüsü vermesine engel olmuyor.

Zavriyev'in aktardığımız sözlerinden anlaşılmaktadır ki, emper-yalist savaş Taşnaksutyun'un maksadına cevap veriyordu, çünkü

9 "Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler" (Çarlık ve Geçici Hükümet arşi-vinden belgeler), seri 3, cilt 7, kitap 2, s.45.

(29)

Ermeni büyük burjuvazisinin çıkarları bunu gerektiriyordu. Taş-naklar da Ermeni emekçilerini, Çarlığın, Ermeni sermayesinin ve yabancı sermayenin kurbanlık koyunu haline getirmek amacıyla gücünün yettiği her şeyi yapmışlardı.

Gerici Taşnak Partisi'nin, her zaman olduğu gibi, özellikle savaş döneminde emekçi yığınları aldattığını söylememiz gereksiz sanı-yorum. Taşnaksutyun Partisi 1914-1918 savaşının emperyalist ka-rakterini ve bu savaşa katılmasının asıl amacını özenle gizleyerek, "Türkiye'deki kardeşlerinin kurtarılması", "Türkiye Ermenista-nı'nın bağımsızlığı" sloganlarını öne çıkarmıştı. Taşnak çetesi, yı-ğınları uyutmak için yayın organlarını devreye sokmuştur. Var gü-cüyle emekçi Türk ve Ermeniler arasında etnik çatışmaları körük-lemiş, Ermeni'ye, Türk'ü yok etme çağrıları yapmıştır. Burada kar-şıdevrimci Taşnaksutyun bütün ulus adına konuşuyordu, çünkü "ulusal bayrağın, milli burjuvazinin karşıdevrimci niyetlerini gizle-meye uygun popüler bir bayrak olarak salt yığınları aldatmak için dikildiğini"10

biliyordu.

Emperyalist savaş döneminde Taşnaksutyun'un oynadığı Erme-nistan emekçilerinin celladı rolünü gözler önüne sermeden önce, bazı konular üzerinde durmamız gerekiyor.

Dünya Savaşı Arifesinde Emperyalist Devletler ve "Ermeni Sorunu"

Türkiye'yle savaş Güney Kafkas ve ona yakın topraklarda cere-yan edecekti. Bu yüzden savaşan tarafları Güney Kafkas'ın durumu "endişelendiriyordu." "Emperyalist devletlerin eski kurtlarının, üze-rinde kafa yorduğu"11

sözde "Ermeni sorunu" yeniden hortlamıştı. Dünya savaşının daha başında, gerek İtilaf devletleri, gerekse Üçlü

10 Stalin, Marksizm ve Milli Sömürgeler Meselesi, 1934. 11 Stalin, Pravda, 4 Aralık 1920.

(30)

İttifak, Ermenilerin "kaderiyle" ilgilenmişlerdi. Hem Güney Kaf-kas'ta, hem Türkiye'de yaşayan Ermenilerin belli koşullarda kendile-rine faydalı olacaklarını biliyorlardı. İşte bu nedenle emperyalistle-rin düne kadar unuttukları "Ermeni sorunu" yeniden ortaya çıkmıştı. Emperyalistler, Ermeni büyük burjuvazisine ve onun partisi olan Taşnaksutyun'a "Büyük Ermenistan" kurma sözü verdiler. Amaçları,

bu vaatlerle Ermenileri kendi çıkarlarına hizmet ettirmekti.

İtilaf devletleri, Ermenileri iki yönden kullanmayı tasarlamıştı: Birincisi, Antant hükümetleri Türkiye Ermenilerine "kurtuluş", hat-ta "özerklik vaat ederek", onların (Türkiye Ermenilerinin isyancı-gönüllü adı verilen müfrezelerin) bizzat Türkiye'de, Türk iktidarına karşı eylem yapmalarını sağlamak. İkincisi, yedi vilayet ve Kilikya vaatleriyle kandırılan Rusya Ermenilerini, Türkiye cephesinde Çarlık Ordusu'nun tenkil, öncü, keşif vs. harekâtlarında kullanmak. Rusya ve müttefiklerin, emperyalist savaşın hemen öncesinde Ermenilerle ilgili olarak tasarıları buydu.

Bu sırada, savaşan ikinci grup ülkeler de -başını Almanya'nın çektiği grup- "Ermenisever" (Armenofil) role soyunmuştu. Alman-Türk tasarısı, Alman-Türkiye Ermenilerine "reform", durumlarını "iyileş-tirme"; Rusya Ermenilerine de "özerklik" vaat ediyordu. Almanya ve Türkiye bu yalan vaatleri verirken, Türkiye ve Rusya toprakla-rında yaşayan Ermenilerin Üçlü İttifaktan yana olmalarını sağlama-ya çalışıyorlardı.

Böylelikle İtilaf devletleri (esasen Rusya) ve Üçlü İttifak (esa-sen Almanya) arasında o kendine özgü, Ermenileri kendi tarafları-na çekme mücadelesi almış başını gidiyordu. Taraflardan her biri Ermenileri kendi çıkarları için kullanmaya uğraşıyordu. İstan-bul'daki Rus danışman Gulkeviç, Ermenilerin sempatisini kazanma konusunda, daha savaşın başlarında şöyle diyordu:

".. .Rus Çarı'nın, Ermenileri yüzyıllar boyu maruz kaldıkları baskıdan kurtarma (!) ve onlara özerklik bahşetme (!)

(31)

niyetle-rini Ermenilere törenle bildirmek gerekiyordu. Hiç kuşkusuz, böyle bir bildirinin olmadığı Türkiye'de de, Almanya'da da fark edilecek ve bize karşı genişçe kullanılacaktır."

Devam ediyor:

"Bildiğimiz gibi, Almanya son zamanlarda Ermenilerin sem-patisini kazanmak için büyük çaba sarf ediyor ve manifesto-lar yoluyla ilan edilmesi konusunda katolikos'a olumsuz yanıt vereceğimiz özerkliği, Ermenilere bahşetmesi için Babıâli'yi ikna edebilir.12

"Erzurum veya Van'da Seym'in (Milli Meclis) toplanmasıyla ilgili beklenen Rus manifestosu yerine, bit- Türk manifestosu-nun ortaya çıkması, Ermeniler arasında kargaşaya ve bütün halkın gözünde Rus adının çekiciliğine zarar verebilir ve belki de bir dereceye kadar, Ermenistan'daki birliklerimizin gö-revini de zor duruma sokabilir."13

Taşnaksutyun bu durumda Antant bloğuna ya da tersine Türk-Al-man ittifakına girme işinde ikilemle karşı karşıya kalmış oluyordu. Taşnaksutyun da temsil ettiği sınıfın çıkarlarına tamamen uygun dü-şen ilk seçenekten yana "sorunu" çözdü. Çarizmin Taşnaksutyun'un suyuna gittiğini ve ona "hediye" şeklinde Doğu Anadolu'nun (Van, Bitlis, Diyarbakır, Harput, Sivas, Erzincan ve Trabzon) ve Kilik-ya'nın dört sancağının (Maraş, Sis [Kozan], Celal-Bereket, İskende-run'la birlikte Adana) "özerk" yönetimi; keza Rusya Ermenistanı için "reform" sözü verdiğini unutmamız mümkün değildir. Alman tasarısı ise Rusya Ermenistanı'nın özerkliğini "öngörüyordu." Taşnaksut-yun, kendine saha arayan Ermeni büyük burjuvazisinin sözcüsü ola-rak, bir uşak gibi, Kanlı Nikolay'a hizmet sunmayı öneriyordu.

12 Bütün Ermenilerin katolikosu 5. Gevork, Taşnaksutyun'un görevlendirmesiyle Çar'a başvurmuş ve Türkiye Ermenistanı'nın "özerkliği" için ricada bulunmuştu. 13 Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler, c.6, kitap 2, s.216.

(32)

Taşnaksutyun, "Ermeni kardeşlerini kurtarma" maskesini taka-rak, Ermeniler arasında Çarlık Rusya tarafında savaşa aktif olarak katılma kampanyaları yürütüyordu.

Ancak Çarlığın Ermenistan ve Ermeni politikalarından ayrıntılı olarak bilgi sahibi olmamız için, Çarlığın, "Ermeni sorununu çö-züm" tasarısı üzerinde durmamız gerekiyor.

Yukarıda belirtildiği üzere, Çarlık Hükümeti, Ermenilerin "ka-deriyle" ilgilenirken, askeri amaçlar gütmekteydi. Ama iş tabii ki bununla bitmiyordu.

Bilindiği gibi, burjuva-toprak ağaları düzeninin egemen olduğu Çarlık Rusya, Türk Boğazlarını, Doğu Anadolu'yu ve Kilikya'yı ele geçirme peşindeydi.

Çarlık Hükümeti, Çanakkale ve İstanbul Boğazları'nı işgal et-tikten sonra Doğu Anadolu vilayetlerinde -Kozak yerleşmecilerin desteğiyle-14

kendine bir direnme noktası yaratabilir, Akdeniz'e çı-kışını güvence altına alabilirdi. Türkiye Ermenilerinin "kurtarılma-sı" meselesi de, Taşnaksutyun'un ve diğer karşıdevrimci Ermeni ör-gütlerinin yardımıyla, arkasında Çarizmin kendi emperyalist tasarı-larını hazırladığı ve uyguladığı bir paravanaydı.

"... Özerk Ermenistan'ın (Türkiye Ermenistanı'nın -A.L.) Türkiye'nin egemenliğinde mi, yoksa Rusya'nın himayesinde mi kurulacağının zamanı elbette daha gelmemişti. Ama şu ya da bu durumda Ermenistan doğrudan nüfuzumuz alanında -hem de müttefiklerimizin isteğine bağlı kalmadan- olmak zorundaydı, aynı şekilde gelecekteki özerk bölgenin sınırları yalnızca bizler tarafından, Rus devletinin çıkarları açısından belirlenmeliydi.

14 Çarlık Bakanı Lobonov Rostovski, Çar'ın Ermenistan sorunu üzerine planından söz ederken hiç sapmadan, "Çarlığa Ermenisiz Ermenistan gerektiğini" vurgula-mıştı. Ermenilerin katledilmesi pahasına, Türkiye Ermenistanı'nın işgal edilme-sini ve burada Kozak yerleşimleri ve birlikleri kurulmasını amaçlıyordu.

(33)

"... Gelecekteki Ermenistan'ın, dolayısıyla bizim, Akdeniz'e çı-kışımızın güvence altına alınmasına bütün gücümüzle gayret et-meliyiz. Büyük ve Küçük Ermenistan olarak bölünme ve her-hangi bir Avrupa devletinin Kilikya'ya yerleşme iddialarının böyle bir bölünmeye bağlanma olasılığı kabul edilemez."15 İstanbul Rus Elçisi'nin danışmanı olan Gulkeviç, savaşın daha başında, Çar'ın Kafkasya Genel Valisi'ne gönderdiği mektupta böy-le yazıyordu.

Gerici Ermeni milliyetçilerin desteğiyle "özerk" bir Türkiye Er-menistanı yaratmaya çalışmak; bu "özerk" bölgeyi Akdeniz'deki Mersin limanıyla birlikte, Rusya Ermenistanı'nı örnek alarak Rus-ya'nın sömürgesi haline getirmek; bu meselede müttefiklere danış-madan sınır düzenlemek... evet, Gulkeviç'in mektubunun içeriği aşağı yukarı budur ve Çarlığın "Ermeni sorununa" bakış açısını ve politikasını doğru biçimde yansıtır.

İşte bu nedenle, Çarlık ve diplomatları, "Ermeni sorununu" Rus-ya'nın tekelinde bir iş olarak görüyorlardı ve bütün enerjileriyle "özerk" Türkiye Ermenistanı'nı savunuyorlardı.

Bilindiği gibi, Türkiye Ermenileri emekçileri sultanın baskıları-na defalarca karşı çıkmışlardı. Ancak burada da Çarlık, ajanı Taş-naksutyun ve diğer milliyetçi Ermeni örgütler (Hınçak16

vb.) aracı-lığıyla, var gücüyle emekçi Ermeni yığınlarının ulusal kurtuluş ha-reketlerine gem vurmaya ve Türkiye'ye karşı savaşında onları ken-di çıkarları için ken-dizginlemeye çalışıyordu.

15 Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler, c.6, kitap 2, s.215-216.

16 Hınçak: 1890'larda yurtdışında doğan Ermeni milliyetçi küçük burjuva partisi. Söylemlerinde işçi sınıfı ve emperyalizm mücadelesini öngörüyor, ama uygula-mada milliyetçi gerici Ermeni çevrelerin çıkarlarını dile getiriyordu. Devrimci Ermeni işçi-köylü hareketini, Ermeni gerici burjuva milliyetçiliğine (Bund gibi) boyun eğdirmeye çalışıyordu. Hınçak, işçi örgütlerini ulusal kimliğe göre yapı-landırıyordu. Bu parti, dikkatini, sözde "Ermeni meselesi" üzerinde yoğunlaş-tırıyordu ve karşıdevrimci Taşnaksutyun'a çok etkin destek veriyordu.

(34)

Dışişleri Bakanı Sazonov, Bakanlar Kurulu Başkanı Goremıkin'e gönderdiği 30 Ağustos 1914 tarihli mektubunda şöyle diyordu:

"Her halükârda Türkiye'yle aramızda çıkacak bir savaşa, bi-zim herhangi bir hareketimizin değil, Türkiye'nin sebep olma-sı, genel siyasal bakış açısından çok önemlidir. Siyasi duru-mun tam bir tetkiki yapılmadan, Ermeniler arasında bir isya-nı kışkırtmak bu nedenle hiç arzu edilmeyen bir durumdur, hatta tehlikelidir.

"Ama öyle geliyor ki, Türkiye'yle mutabık kalma durumunda, Ermenilere elle tutulur güvenceler vermek gerekir, bu muta-bakat şimdi gerçekleşirse, neye mal olursa olsun Ermeni soru-nu kosoru-nusunda hiçbir ödün verilmeyecektir. Busoru-nunla birlikte Türkiye'yle ilişkilerin kopması halinde her an onlardan yarar-lanmak amacıyla, gerek Ermenilerle, gerekse Kürtlerle sıkı ilişkilere girmek istenen bir durum olur. Bir anlaşmazlık baş gösterdiği ya da kaçınılmaz hale geldiği zaman, silah, araç ve gereci sınırdan süratle geçirmek ve oradaki halka dağıtmak amacıyla hazırlık yapmak bu bakımdan yerinde olur."17 Böylelikle, Dışişleri Bakanı mektubunda şu üç konuya değin-miş oluyor: 1) Türkiye Ermenilerinin isyanı meselesinin, Çarlık Hükümetinin çıkarlarından hareket edilerek çözülmesi gerektiği; 2) Ermenilerin Çar'a bağlılığını sağlamak için aldatıcı bir yola baş-vurmak; 3) Türkiye'yle savaşta Ermenilerden (hatta Kürtlerden) ya-rarlanmak amacıyla, silah ve teçhizat vererek onları tetikte tutmak.

Benzer saptamaları, 19 Ağustos 1914 tarihinde Van'a telgraf çeke-rek, Ermenilerin kendisiyle ön mutabakata varmadan eylemlere giriş-melerini yasaklayan Rusya'nın İstanbul elçisi Girs de yapıyor. "Böyle bir işe (isyana) kalkışmak" Girs'e göre, "şimdilik çok erken..."18

17 Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler, c.6, kitap 1, s. 181. 18 Aynı yerde, s. 184.

(35)

Türkiye Ermenilerinin "kurtarılması" meselesini Rus silahına, çarlığın "desteğine" bağlayan Taşnaksutyun Partisinin düpedüz çarlığın ajanı olduğu açık değil mi?

Çarlık Hükümeti'nin ve diplomatlarının, Taşnaksutyun temsilci-lerine karşı çok kibar davranmalarının, onlara çok "sıcak" sözler söylemelerinin, hatta "Ermeni sorunu" üzerine onlarla görüşmeler yapmalarının nedeni şimdi anlaşılmaktadır.

Sözgelimi, "Bütün Ermenilerin Katolikos'u 5. Gevork'un, Milli Büro19

ve Taşnaksutyun'un dilekleri doğrultusunda hareket ederek Ağustos 1914'te, Çar'ın Kafkasya Genel Valisi Vorontsov-Daş-kov'a, "savaşın kesilmesi halinde, Rusya'nın Türkiye Ermenis-tan'ına, yine Rusya'nın himayesi altında bir sahayı ve özerk yöneti-mi garanti etmesi"20 ricasında bulunmuştu. Genel vali cevabi mek-tubunda, bütün Ermenilerin "en aziz katolikosuna" Rusya'nın bu ta-lebi destekleyeceğini bildiriyordu.

Ayrıca Kanlı Nikolay Tiflis'te bulunurken, Kasım 1914'te kato-likos Gevork'u kabul vermiş ve 15 dakika kadar süren bir sohbette "Ermeni sorununun" savaş bittikten sonra, barış görüşmeleri sıra-sında ve Ermenilerin beklentisi doğrultusunda çözüleceğini vurgu-lamıştı.21

Rusya'nın himayesinde "özerk" bir Türkiye Ermenistanı görüş-meleri sadece Güney Kafkas'ta yapılmıyordu. Taşnaksutyun Parti temsilcileri "Ermeni sorununun" çözümü ve Ermenilerin savaşa ka-tılmasıyla ilgili Petrograd'da görüşmeler yapmışlardı. Örneğin, Dı-şişleri Bakanlığı'ndaki sohbetlerde Taşnaksutyun temsilcileri şu öneriler üzerinde anlaşmaya varmışlardı:

19 Milli Büro: Sözde "Ermeni Ulusal Konseyi"nin yürütme organı. Taşnakların, "Ulusal Konsey"de büyük nüfuzları ve etkileri vardı. 1912 yılında Milli Büro, Taş-nakların talimatı ve yol göstericiliğinde kurulmuştu. Çarlık Yönetimiyle görüşme-lerde bulunması, gönüllü Ermeni birliklerinin kurulması Milli Büro'nun görevleri arasındaydı. Milli Büro'nun bütün üyeleri Taşnak ya da Taşnaklara yakın unsurlardı. Milli Büro'nun tüm faaliyetlerini tartışmasız Taşnaksutyun Partisi yönetiyordu. 20Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler, cilt 7, kitap 2, s.456. 21 Ayın yerde.

(36)

"1. Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, özerklik ilkelerine göre yönetilecek bir Ermenistan kurulması.

2. Türkiye egemenliğinin sürdürülmesi; ki sadece devletlerin seçeceği bir genel valinin padişah onayından geçmesi ve bay-rağının korunması biçiminde ifade edilecektir. Ermenistan'ın iç işlerine karışılmasına ya da burada Türk Ordusu bulundu-rulmasına meydan verilmemesi.

3. Rusya, İngiltere ve Fransa tarafından Ermenistan üzerinde himaye tesis edilmesi.

4. Altı Ermeni vilayetini (batıda ve güneyde çoğunluğu Müs-lümanların oluşturduğu kenar bölgeler hariç) ve Yumurtalık'la birlikte İskenderun Körfezi dışında, Mersin limanı dahil Ki-likya'yı içine alan bir Ermenistan."22

Sonuç olarak, "Ermeni sorunu" üzerine varılan bu anlaşmanın özü, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde "özerk" bir Ermenistan kurulmasına inhisar ediyordu. Bunun amacı, Çarlığın, "özerklik" kılıfı içinde, Lobanov-Rostovski'nin "Ermenisiz Ermenistan'ı elde etmek" biçimindeki kinik formülünde ifadesini bulan düşüncesini hayata geçirerek, Türkiye'nin birçok bölgesini ele geçirmekti.

Çarlık Hükümeti "özerk" Türkiye Ermenistanı üzerinde, mütte-fiklerin, en başta, Kilikya'da çıkarları olan Fransa'nın politikasına ters düşen kendi protektorasını kurmayı amaçlıyordu. Çarlık diplo-masisi bu nedenle kurnazca manevralara başvurdu.

Söz gelişi, Petrograd'daki Rus-Taşnak görüşmelerinden sonra, Rusya Dışişleri Bakanlığı hazırlanan "Ermeni sorunu çözüm" tasa-rısını İngiliz ve Fransız temsilcileri önünde doğrudan savunmayı Taşnaklara "tavsiye ediyordu". Özellikle Doğu Anadolu vilayetleri-ne Kilikya'nın da dahil edilmesivilayetleri-ne değivilayetleri-nen bölümlere, Rus diplo-matların görüşüne göre sadece Ermeni temsilciler katılmalıydı. İşte bu sebeple, Dışişleri Bakan Yardımcısı Neratov, Benkendorfa

22 Aynı yerde, s.457.

(37)

(Londra Rus elçisi) ve Izvolski'ye (Paris Rus elçisi) Taşnak devlet adamı Zavriyev'in, "Ermeni arzularının gerçekleşmesi için Fransa ve İngiltere hükümetlerinin ve kamuoylarının sempatisini kazan-mak amacıyla" Londra'ya ve Paris'e gidişini bildirerek, Zavriyev'in kişiliğinden övgüyle söz ediyordu. Neratov mektubunda şöyle de-vam ediyor: "Bakanlıkça mükemmel yanlarıyla bilinen Zavri-yev'in, bu yüzden siyasi çevrelere sokulması ve ona himaye göste-rilmesi gereklidir."23

"Ermeni beklentilerinin dikkate alınması ve Kilikya'nın gele-cekte kurulacak Ermenistan'ın sınırlarına dahil edilmesi" ricasında bulunan Zavriyev'in Paris'te perişan olduğunu belirtmemiz hiç de gereksiz olmaz. Dışişleri Bakanlığı'nın bildirisinde ifade edildiği gibi, "ona, Kilikya'da Fransa çıkarlarının hâkim olması nedeniyle böyle bir durumu destekleyemeyeceğiz cevabı verildi".24

Sözlerden Eyleme Geçiş

Taşnaksutyun Partisi'nin daha 1912'de örgütlediği Ermeni Ulu-sal Bürosu, 1914-1918 emperyalist savaş arifesinde, Ermenilerin etkin olarak Rusya'nın yanında savaşa katılmaları için geniş bir kampanya başlatmıştı. Milli Büro'nun kadrosu şöyleydi: Piskopos Mesrop; Tiflis Ermeni burjuvazisinin lideri ve yöneticisi, Kafkasya Genel Valisi Vorontsov-Daşkov'un karısının âşığı, Taşnaksutyun'un etkin adamlarından biri; sonra Ermeni halkının celladı, 1918-1920'de Taşnak Hükümeti'nin başkam olan ünlü A. Hatisov (Hatis-yan); Taşnaksutyun dış işlerinden sorumlu Doktor Zavriyev; Sam-son Arutünov (Arutünyan); Sam-sonraları Taşnaksutyun'un askeri dokto-ru olan Hmbapet25 Dro ve maceracı Andranik.

23 Aynı yerde, s.455. 24

Aynı yerde, s.471-472.

(38)

Adı geçen kişileri bünyesinde bulunduran Milli Büro işe girişti. Öncelikle bütün Ermenilerin "kudretli" katolikosu 5. Gevork'a baş-vurarak, Ermenilerin "Çar'ın sadık evlatları" olduklarını ve Türkiye topraklarında yaşayan kardeşlerimizin ıstıraplarına son vermesini II. Nikolay'a iletmesini rica ettiler.

Karşıdevrimci Taşnaksutyun ve organı Milli Büro daha sonra Kafkasya Genel Valisi Vorontsov-Daşkov'la, Ermenilerin savaşa katılma şekilleri üzerinde görüşmeler yaptılar.

Taşnaksutyun ve Milli Büro, birçok Ermeni subay ve askerin imparatorluğun uyruğu olarak düzenli Çarlık birliklerinde artık uzun zamandan beri görev yapmasından hiç kuşkusuz tatmin olmuş değildi. Çar için daha geniş kampanyalara başladılar. Emekçi Er-menilerin ceplerinden 2 milyondan fazla rubleyi sıka sıka çıkarmayı ve bu parayı Kafkas Ordusu'nun emrine vermeyi başarmışlardı. Bunun yanı sıra, Taşnaksutyun ve bazı Ermeni gerici örgütler Kaf-kas Ordusu'nda sağlık hizmetleri görmek üzere Ermenileri seferber ettiler. Milli Büro ayrıca emperyalist savaşın başında, Ermeniler-den gönüllü birlikler kurulması için Çarlık Hükümeti'yle görüşme-ler yapmıştı. Leo, "Geçmişten" başlıklı bir çalışmasında bu görüş-meleri şöyle anlatır:

"Taşnaksutyun'un yabancı işler sorumlusu, her yerde olmayı beceren Doktor Zavriyev, Tiflis'e gitmiş ve kendini Voront-sov-Daşkov'a tanıtarak, ona çok anlamlı vaatler vermişti. Doktor Zavriyev'in ifadesine göre Taşnaksutyun, kuvvetlerini Vorontsov-Daşkov'un emrine tahsis ediyordu; Ermeni halkı kendi hesabından gönüllü birlikler kurabiliyordu. Anlaşma yüzde doksan sonuçlanmıştı. Ama Vorontsov-Daşkov bu gö-rüşmelere daha geniş boyut kazandırmak istedi. Bu sebeple doktor Zavriyev'den başka, Tiflis Meclisi yönetici çevresin-den piskopos Mesrop'u, Samson Arutunov'u ve A. Hatisov'u da davet etmişti. Burada hükümete -Vorontsov-Başkov'a-38

(39)

Türkiye'yle savaş durumunda Ermenilerden 400'er askerden oluşan dört gönüllü birliği kurulması önerildi, her biri Taşnak 'hmbapetlerin' komutası altında olacaktı. Bu birliklerin direkt görevi, istihbarat hizmeti ve rehberlik, zorunluluk halinde de öncü koruma görevi yapmak olacaktı."26

Taşnaksutyun toplantıdan sonra, satılmış basın organlarında gö-nüllü hareketi için hemen geniş kampanyalar başlattı ve "Ulusal Büro" aracılığıyla gönüllü birliklerin doğrudan kurulmasına girişti. Görüşmelerde Ermeni Birliklerinin mevcudu 1 600 kişi olarak be-lirlenmişken, Milli Büro'nun, Doğu Anadolu vilayetlerinin çok kı-sa sürede işgal edilmesi amacıyla birliklerin kı-sayısını 10 000'e çıkar-dığını bu arada kaydedelim. Milli Büro kendi hmbapetlerini topla-mış ve onlara Türk ahaliyi acımasızca yok etme ve böylece Kafkas Ordusu'nda "nam" kazanma görevi vererek onları bu birliklerin ko-mutanlığına getirmişti.

Hiç kuşkusuz Milli Büro'nun ve esin kaynağı Taşnaksutyun'un bütün bu önlemleri Vorontsov-Daşkov tarafından büyük memnuni-yetle kabul görmüştü. Vorontsov sık sık Taşnaksutyun'a minnettar-lığını bildirmiş ve bir "Ermenisever" olduğunu dile getirmişti. Do-ğu Anadolu ve Kilikya illerinden bir "özerk" Ermenistan kurulması vaatlerini birkaç kez yinelemiş ve böylece Ermenilerden gönüllü birliklerin kurulması konusunu sağlama almıştı.

Ancak Çarlık Ordusu'na yardım için Ermenilerden gönüllü bir-likler kurulması, Güney Kafkas'la sınırlı değildi. Taşnaksutyun ve bazı gerici Ermeni grupları Türkiye'de gönüllü Ermeni birlikleri kurulması için büyük kampanyalar yürütüyorlardı. Onlar Jön Türk iktidarının baskısından kurtulma mücadelesi veren Türkiye Ermeni emekçilerin itirazlarını susturmayı ve kandırılmış yığınları Rus as-keri feodal emperyalizmin hizmetine sokmayı başardılar.

Taşnak-26 G. Abov'un Geçmişle ve Günümüzde Taşnaksutyun adlı kitabından (Ermenistan Devlet Yayınları, s.72).

(40)

Hınçak elemanları Türkiye Ermenilerinden gönüllü birlikler kur-maya başladılar ve bunu Çarlık iktidarına bildirdiler.

Örneğin, 1915 yılı başında Hınçak'ın görevlendirdiği Zeytun Ermeni delegeleri Mavi Nahudyan, Mikail Yavordyan ve Gaspar-yan, Kafkas Ordu Komutanlığı'na, Kilikya Ermenilerinden 15 000 savaşçının Türkiye'ye karşı harekete geçeceği sözü verdiler ve To-hacyan, Yenidünyan, Surenyan, Yakupyan gibi Kilikya'da müttefik-lerden yana Ermeni hareketinin lideri olabilecek kişileri de örnek olarak gösterdiler.27

Zeytun Ermenilerinin Türkiye'ye karşı örgütlenmeleriyle ilgili olarak Vorontsov-Daşkov 20 Şubat 1915 tarihinde Dışişleri Bakan-lığı'na aşağıdaki telgraf haberini çekmişti:

"Şimdi Kafkas Ordu Karargâhı'na, ellerinde Türk ulaşım yol-larına saldırmaya hazır 15 000'e yakın Ermeni olduğunu bil-diren Zeytun Ermenileri heyeti geldi, ama silahları ve mermi-leri yokmuş. Erzurum'da bulunan Türk Ordusu'ndan edinilen bilgiye göre, Zeytun'un konumu nedeniyle, gerekli silah ve cephanenin, Ermenilerin alabilecekleri İskenderun'a ulaştırıl-ması çok iyi olur."28

Bu suretle karşıdevrimci Taşnaksutyun, gerici Hınçak Partisi'y-le birlikte, hem Güney Kafkas'ta, hem de Türkiye'de ErmeniPartisi'y-lerden gönüllü birlikler kurmayı başlattı. Üstelik, Çarlığa Amerika'daki Ermenilerin hizmetini bile önermişlerdi, zira Taşnaksutyun'un öne-risiyle, müttefikler bu Ermenileri silahlandırabiliyor ve Türkiye'ye kaydırabiliyorlardı.29

Ermenilerin emperyalist savaşın burgacına sürüklenmesini, Taş-naksutyun'un bütün halkın davası, "devrimci" dava olarak ilan et-mesi ilginçtir. Taşnaklar emperyalist savaştan sonra bile, savaşa

ka-27 Emperyalizm Devrinde Uluslararası İlişkiler, c.7, kitap 2, s. 121. 28 Aynı eser, kitap 1, s.304-305.

29 Aynı eser, kitap 1, s.305.

(41)

tılmalarının "devrimsel bir kurtuluş mücadelesi anlamı taşıdığını" söylemekte geri durmamışlardır.

Örneğin, Taşnaksutyun Partisi'nin manevi babası O. Kazaçnuni, "Taşnaksutyun'un Başka Yapacak Hiçbir Şeyi Yok" adlı kitabında, 1914 sonbaharında Ermeni gönüllü birlikleri kurulmasını ve Türk-lere karşı faaliyete geçişini değerlendirirken şöyle diyor: "Bu geliş-me, Ermeni halkının hemen hemen çeyrek yüzyıl boyunca beslen-miş olduğu psikolojik ortamın doğal ve kaçınılmaz bir sonucuydu. Bu psikoloji kendine bir biçim bulmalıydı ve onu buldu."

Taşnaksutyun'un kanlı politikası Ermeni halkına mal ediliyor, gerici gönüllü hareketi "halkın" psikolojisine bağlanıyordu.

Çoktandır bildiğimiz Uysaber gazetesi, emperyalist savaşta par-tisinin rolünden söz ederken şu masalı düzüyor:

"Taşnaksutyun, gönüllü birlikler sayesinde Ermenilerin askeri onurunu kurtardı (!) ve onların kalplerini ve beyinlerini tek sorun (Ermeni sorunu -A.L.) etrafında birleştirdi. Ermeniler-den, yaşama gücü olan unsurları tek bayrak altında topladı ve onları özsavunma ve savaşımın yegâne kurtuluş yoluna (!) yönlendirdi."30

Taşnak yalanlarının sınırı yoktur. Bilindiği gibi, gerçekten de Taşnaklar, Türkiye'nin çok zengin bölgelerini ele geçirmek için 40 yıldan fazla mücadele vermişlerdir. Soruyorum; bu fetih, Ermeni ti-caret ve sanayi burjuvazisine değil de, kime gerekiyordu?

Bu mücadele aşağıda görüleceği üzere, Ermeni emekçilerinin çıkarlarına aykırı olması şöyle dursun, doğrudan onlara yönelikti. Karşıdevrimci Taşnaksutyun serüvenci politikasını Ermeni halk yı-ğınlarına mal etmiştir.

Savaşla ve onun savunulmasıyla ilgili asıl gerçeği yığınlara yal-nızca Lenin-Stalin Partisi, yalyal-nızca Bolşevikler söylemişlerdi. Evet, Bolşevikler, emperyalist savaşın sonuna doğru maskeleri

(42)

şen Gürcü sosyal şovenistlerin, Ermeni burjuva gericilerin ve diğer karşıdevrimcilerin, yığınlar önünde asıl yüzlerini bütün iğrençliyle ortaya serdiler. Güney Kafkas Bolşevikleri, Lenin ve Stalin direk-tifleri doğrultusunda, geleceğin devrimi için emekçi yığınları hazır-ladılar. Emekçilere, kurtuluşa giden yolu gösterdiler. Emperyalist savaşın kardeş savaşına dönüşmesine ilişkin Leninci temel sapta-malar, "bozgunculuğa" ve "cephelerde askerlerin kardeş olmaları-na" değgin Leninci şiarlar emperyalist savaş döneminde Bolşevik faaliyetinin içeriğini oluşturur.

Yukarıda belirtildiği gibi, Taşnaklar, gönüllü birlikler kurarak emperyalist savaşa etkin biçimde katılmışlardı.

Gönüllü organizasyonu üzerine Taşnak değerlendirilmesine bi-raz sonra döneceğiz. Burada sadece, Taşnak satılmış basınının ve yayın yönetmenlerinin, Kanlı Nikolay ve Batı emperyalistleri bağ-lamında uzun yıllar oynadıkları uşaklık görevini bugün de yadsı-maya giriştiklerini belirtelim.

Taşnaklar; Çarlığın Uysal Uşakları

Taşnaksutyun, emperyalist savaşın başlangıcında II. Nikolay'a şöyle sesleniyordu:

"Sevgili yurdumuzun payına düşen sınavın, Rus silahının ye-ni bir zaferiyle ve Rusya'nın Doğudaki tarihsel hedefleriye-nin çözümüyle sonuçlanması için kalplerimiz sıcak arzularla do-ludur. Rus bayrağı İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında öz-gürce dalgalansın! Büyük hükümdar, sizin iradenizle, Türk boyunduruğu altında yaşayan halklar özgürlüğüne kavuşsun!" Hain Taşnaksutyun'un Çernosotenci dili tamamen belli ve bu nedenle yorum yapmamız gerekmiyor. Ermeni burjuva partisinin "kurtuluş" maskesiyle, yığınların kendi devrimci hareketini kırarak

(43)

Ermeni halkını Çarlığa boyun eğdirmeye kalkıştığı tartışmasız bir olgu... Çarlığın, askeri-feodal emperyalizm politikasını paylaştı ve hemen her zaman Çarlığın uşağı görevine soyundu.

Bilindiği üzere, 1915 yılında Kafkasya Genel Valisi Vorontsov-Daşkov değiştirilmiş, onun yerine Büyük Prens Nikolay Nikolaye-viç getirilmişti. Onun zamanında Taşnaksutyun, büyük ölçüde gö-nüllü seferber etmeye başlamıştı. Savaş bölgesindeki Türk kadınla-rının, çocuklakadınla-rının, yaşlıların, sakatların katledilmesine daha yoğun biçimde yardım ediyor, nihayet Çar'a ve onun müstebitlerine ilettiği bildirilerine ve çağrılarına gitgide daha uşakça bir üslup katıyordu.

Bir Taşnak gazetesi şöyle yazıyor:

"Dün Tiflis'e, Çar'ın naibi Büyük Prens Nikolay Nikolayeviç geldi. Derin inancımıza göre, bu kez Büyük Prens, sağlam ira-desi ve kararlılığıyla Türk Hükümeti'nin varlığını ebediyen sona erdirecektir. Bu inançla, 'hoş geldiniz!' diyerek, Rus Or-dusu'nun sevilen eski başkomutanının Kafkasya'ya gelişini selamlıyoruz!"31

İşçi ve köylülerin düşmanı, devrimin gelmiş geçmiş en gaddar cellatlarından biri olan Nikolay Nikolayeviç'i, Taşnaksutyun Parti-si bakın nasıl karşılıyor!

Taşnaksutyun'un 1905-1912 yılları arasında Çar'a yaptığı benzer çağrılar üzerinde durmayarak dikkatlerimizi başka yöne çevirelim.

İşçi ve köylülerin, Bolşevik Partisi'nin önderliğinde Çarlığı ala-şağı etmeye hazırlandığı 1917 Şubat Devrimi arifesinde, Ermeni halkının celladı Taşnaksutyun ve sadık adamları, monarşinin sürdü-rülmesi ve devrimin kötülenmesinden yana tavır aldılar. Taşnaksut-yun ideologlarından Tiflis Şehir Duması Başkanı A. Hatisov anıla-rında,32

itibarını kesin olarak kaybeden II. Nikolay yerine, Rus tah-tına amcası Büyük Prens Nikolay Nikolayeviç'i geçirmek isteyen

31 Hayrenik (Taşnaksutyun yayın organı), sayı 2, 24 Eylül 1915. 32 Pirumov'un kitabından, s. 142.

(44)

Devlet Duması içindeki Çernosten grubunun mücadelesine katıldı-ğını anlatıyordu. Üstelik Bay Hatisov, Kadetlerin görevlendirme-siyle, ülkede iktidarı ele geçirmeye hazır olmayı önererek Nikolay Nikolayeviç'e başvurmuştu.

Bunlar, adı üstünde gerçekler!..

Karşıdevrimci Tasnaksutyun ve bazen Çarlığa karşı "mücadele-si" vb. konularda mırıldanan aşağılık basını, herkesin bildiği tarih-sel gerçekleri yalanlasın dursun!

Yukarıda, Taşnakların gönüllü birlikler kurmasından ve Tas-naksutyun siyasi haydutlarının sözlerine göre, "Türkiye'de yaşa-yan kardeşlerini kurtarmak" için oluşturulmuş Taşnak birliklerinin Türkiye'ye karşı eylemlerinden söz etmiştik. Gerçekten de bu böyle olsaydı, hiç kuşkusuz Türkiye Ermenileri Tasnaksutyun Parti-si'nin bu eylemlerini alkışlarlardı. Ama bilindiği gibi, bununla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Gerek Rusya Ermenileri emekçileri, gerekse Türkiye Ermeni emekçileri gönüllü hareketine karşıydılar. Van'da, Erzurum'da ve diğer şehirlerde düzenlenen toplantılarda Ermeni emekçileri, gönüllü birliklerin kendilerine hayır ge-tirmeyeceğini anlayarak, Taşnaksutyun'un gönüllü kampanyası aleyhine karar almışlardı. Türkiye Ermenileri emekçileri, Tiflis'e yolladıkları özel bir heyetle, Tasnaksutyun Partisi'ne ve organı Milli Büro'ya, Ermenilerin Türklere karşı savaşa katılmasına mey-dan verilmemesi ve gönüllü birliklerin dağıtılması dileklerini ilet-tiler. Ancak Milli Büro ve Tasnaksutyun, Türkiye ve Rusya Erme-nileri emekçilerinin görüşlerine aykırı olarak kendi politikalarını izlemeyi sürdürdüler.

Tasnaksutyun Partisi, emekçilerin protestolarına aldırmadı, zira Çarlığın, İngiliz-Fransız emperyalizminin, hatta Rusya'da ve dışın-da yaşayan Ermeni kapitalistlerin çıkarları, Ermenilerin Türkiye'ye karşı savaşa katılmalarını gerektiriyordu.

(45)

Gönüllü Hareketinin iki Bilançosu

Tabii ki emperyalist savaşla ilgili olarak Ermeni sermaye parti-sinin politikası ile Ermeni emekçi yığınlarının Çarlık ve Türk des-potizmine karşı verdikleri kurtuluş mücadelesi arasında hiçbir or-tak nokta bulunmuyordu. Üstelik Taşnaksutyun, bütün etkinliğiyle Ermeni emekçilerin devrimci hareketini frenleyerek, neye mal olursa olsun kapitalist sermayeye karşı direnen Ermeni işçi ve köy-lülerin mücadelesini ezmeye çabalamış, bugüne kadar da aynı tav-rını sürdürmüştür (örneğin, Suriye'de, Filistin'de, diğer Yakındoğu ülkelerinde, Amerika'da, Fransa'da ve diğer emperyalist ülkelerde). Taşnaksutyun'un Dünya Savaşına katılması, hem halka karşı ve ge-rici bir özellik taşıyor, hem de Taşnaksutyun bu savaşa katılmayla sadece Ermeni burjuvazisinin iradesini dile getirmekte olup, Çarlı-ğa, İngiliz-Fransız, keza Amerikan emperyalizmine uşaklık yapı-yordu. Bunlar aşağıdaki şu verilerle doğrulanmaktadır:

1- Gönüllü hareketinin özelliği, başlarında kana susamış hmba-petlerin (Andranik Paşa, Amazasp vs.) bulunduğu Taşnak birlikle-rinin Türk kadınlarını, çocuklarını, yaşlıları, hastaları toptan katlet-me işinde azami kahramanlık gösterkatlet-mesidir. Taşnak birliklerinin iş-gal ettikleri Türk köyleri canlı insanlardan "temizlendi" ve enkaz yığınına dönüştü. Aslen Varaam'dan (Yeni Beyazıt) olan bir Taşnak "kahramanı" 1920'de yaptığı kahramanlıkları şöyle anlatıyor: "Ba-sar-Geçer'de (Ermenistan ilçelerinden birisi -A.L.) Türk nüfusu yok ettim; Hiçbir şeye aldırmadan" diye övünüyor Taşnak haydu-du. "Bazen insan kurşuna acıyor. Bu köpeklere karşı en doğru ha-reket; çatışmadan sonra sağ kalanları toplamak, kuyulara doldur-mak ve dünyadan yok olmaları için yukandan üzerlerine iri taşlar atarak öldürmek..." "Ben," diye devam ediyor haydut: "Ben de böyle yaptım: Kadınları, erkekleri, çocukları topladım; onları bı-raktığım kuyuları ağzına kadar taşla doldurarak icaplarına baktım!"

Referensi

Dokumen terkait

seluruh isi dari pada Dokumen pengadaan beserta lampiran - lampirannya sehingga tidak menjadi halangan bagi peserta lelang untuk mempersiapkan dokumen penawaran

[r]

[r]

[r]

Pada hari ini Minggu tanggal Delapan Belas bulan Maret tahun Dua Ribu Dua Belas bertempat di Portal LPSE UNM Makassar, Panitia Pengadaan Poltekes Makassar Tahun

[r]

Dengan in kami mengundang saudara untuk mengikuti Pembuktian Kualifikasi Jasa Konsultan dengan Sistem Seleksi Sederhana untuk :. Identifikasi Potensi Produksi Sektor Industri

seluruh isi dari pada Dokumen pengadaan beserta lampiran - lampirannya sehingga tidak menjadi halangan bagi peserta lelang untuk mempersiapkan dokumen penawaran