• Tidak ada hasil yang ditemukan

Bert Hellinger - Sevgiyle Yükselmek.pdf

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "Bert Hellinger - Sevgiyle Yükselmek.pdf"

Copied!
376
0
0

Teks penuh

(1)

BERT H E L L I N G E R ^

S

e

^

c

f c

ı / l e

^

^

y u

i

(2)

lU K S c u n c iv

t

JL / B e rt Hellinger tarafından son yirmi yıl içe­

risinde geliştirilen Aile Konstelasyon Çalışmala­

rı Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Uzakdo­

ğu ve Afrika başta olmak üzere, dünyanın birçok

yerinde olduğu gibi, ülkemizde de giderek yayı­

lan bir biçimde uygulanıyor. Yüz binlerce insan,

kökleri geçmişteki yarım kalmış hesaplaşmalara

dayanan sorunlarını, bu teknik sayesinde aşıyor.

--- ^ Aile Konstelasyonu, klasik psikoterapinin tıkan­

dığı noktalarda, insan ruhuna şifa veren, derin bir bakış açısı sunuyor.

Bu kitap. Bert Hellinger’in Aile Konstelasyon Çahşmaları’na temel teşkil

eden, Hellinger sciencia diye adlandırdığı kuramım ana batlarıyla ortaya

koyuyor ve birçok vaka hikâyesiyle örneklendiriyor. Bert Hellinger’in

bakış açısından, aile ilişkilerimizde sevginin nasıl bir düzen veya düzen­

sizlik içinde yer aldığına dair bir sistem sunuyor. Bu sistemde insan ru­

hunun s e c is i, her birimizin kendimize göre geliştirdiğimiz ”îyi ve Kötü

algısıyla” Sımrlandınlan sevginin çok daha ötesine taşıyor.

Bu kitapta insan ilişkilerinde kendi kendimize bilerek ya da bilmeyerek koy­

duğumuz sınırlan aşmamızı sağlayacak temel içgörülerin ka

3

mağını bula­

caksınız. İnsan ruhunun sevgi potansiyeline dair dile getirilen bu içgörüler,

insan ilişkileri üzerine kapsamh bir bilimin temelini de atıyor. Bu kitapta söz

konusu olan şey, bir nevi “Sevgi Bilimi” diye de nitelendirilebihr.

Acaba biz insanlar ne kadar birer bireyiz, ne kadar bir bütünün parçalan-

yız? Mutluluklanmız, acılarımız, üzüntülerimiz, başanlanmız, başansızlık-

lanmız, iyiliklerimiz, kötülüklerimiz, suçlanmız, masumiyetimiz, kısacası

yaşamımız ne ölçüde bizim elimizde, ne ölçüde çok daha bü}mk bir gücün

yönetiminde?

,19

m

ISBN 978-975-6963-13-1

9 7 8 9 7 5 2 5 6 3 1 3 1 lw w w . kaknus.com .trj

(3)

SEVGİYLE

YÜKSELMEK

B ir Oluş Felsefesi

BERT HELLINGER

Türkçesi:

(4)

p sik o lo ji serisi: 2 0

ısbn : 9 7 8 -9 7 5 -2 5 6 - 3 1 3 -1

I. basım 2 0 1 0 , İstanbul yay ıncı sertifik a no: 1 1 2 1 6

k itab ın özgün adı: rising in love, a p h ilo sop h y o f bein g kitab ın adı: sevgiyle y ü k selm ek , b ir oluş felsefesi

k itab ın y azan: bert h ellin g er İngilizceden çeviren: inan d eniz erguvan

Copyright® 2 0 0 8 , bert h ellin g er tü rk çe yayın hakları: kaknü s y ay ın ları© 2 0 1 0

yayına hazırlayan: seda d arcan çiftçi tek n ik hazırlık : y u su f yag kapak düzeni: m ehm ed k oçak

iç baskı: alem d ar ofset kapak baskı: m ilsan

cilt: d ilek m üceU it

k ak n ü s y ay ın ları

k ızk u lesi y ay ın cılık , tanıtım , h iz., san, ve tic., İtd., şti.

m erkez: m im ar sinan m ah ., selam i ah efendi cad ., no: 5 , üsküd ar, İstanbul tel: (O 2 1 6 ) 4 9 2 5 9 74/75 faks: 3 3 4 61 48

w w w .k a k n u s.co m .tr e-posta: k ita p @ k a k n u s.c o m .tr d ağıtım : çatalçeşm e sk ., defne han, no: 27/3, cağaloğlu, İstanbu l

tel: (O 2 1 2 ) 5 2 0 4 9 2 7 faks: 5 2 0 4 9 28 w w w .k a k n u s.co m .tr e-posta: sa tis @ k a k n u s .c o m .tr

(5)

Alınan filo zo f ve p sik o terap ist B ert Ile llin g e r, yaygın olarak aile k on stelasy on u olarak b ilin e n terap i m etodu yla anılır. Son yıllarda çalışm aları b u n u n ö tesin e g eçm iş ve “ru h -ak lın lıarek etlcri” ve “ço k boyutlu y ak laşım ” olarak tanım ladığı bir noktaya u laşm ıştır. H elling er’d en etk ilen en dünyanın d ört b ir y an ın d aki m eslek taşı, o n u n içg örü lerin d en yararlan­ m aktadır. 1 9 2 5 yıh nd a A lm anya’da doğan B ert H elling er, ilk ön ce felsefe, teo lo ji ve p ed og oji eğ itim i alm ış ve esk i bir k atolik m isy oner olarak G ün ey A frika’da Zulularla 16 yıl y aşam ıştır. Bu d ö n em B e rt H e llin g e r iç in s o n d erece d eğiştirici ve d ön ü ştü rü cü b ir sü reç olm u ş ve 1 9 6 0 ‘lı y ılların ortasınd a K ato lik d in î m isyond an ay rılm asın ın zem in ini h a z ıla m ış tır .l9 7 0 ’li y ılların o rtaların d a V iy ana’da b irk aç sen e kalarak k lasik psikoanaliz eğitim i alm ıştır. Ardından A m erika’da A rthu r Ja n o v ’dan p rim er terapi eğ ilim i alarak tra n s a k siy o n e l an a liz e y ö n e lm iştir. E ric B e rn ’in h ik ây eciliğ in d en ve M ilton E rick so n ’dan etk ilen m iştir. İlk a ile k o n ste la sy o n ç a lışm a sın ı T h ea S c h ö n fe ld e r'in b ir çalışm asınd a şizo fren b ir ço cu ğ u n babasın ı tem sil ederek d en ey im lem iştir. D aha so n ra R u th M cC len d o n ve Les K adis’in lid erliğin i yaptığı b ir sem in erd e aile k on stelasy on çalışm aların ın n elere ö n cü lü k ed ebileceğ in e dair içg örü leri oluşm aya başlam ış ve kend i deyim iyle b ir yıl sonra bu g ö re­ vi başarm ak iç in cesaret b u lm u ştu r. B ert H ellinger, öO’lı y aşların ın so n u n a kadar aile k on stelasy on u çalışm alarıyla ilg ili içg ö rü lerin i ve y ak laşım larım ne b elg elend irm iş ne de y ak laşım ların ı devam ettirm esi için ö ğ ren ciler y etiştirm iştir. Sad ece A lm an p sik iy atr G u n th ard W eb er’in ö n erisin i kabul ed erek ça lışm a la rın ı k ay ıt a ltın a alm ıştır. W e b e r’in bu çalışm aları k itap laştırm ası, A lm anya’da bü^Tik ilgi görm üş ve 2 0 0 .0 0 0 kopya satarak en ço k satan k itap lar listesine g irm iştir. B u g ü n itib arıy la H ellin g er S ien cia çatısı altında eğ itim lerin e devam ed en B ert H ellinger, ellid en fazla kitap y azm ıştır ve b u n lard an birçoğ u 2 2 dilde yayım lan m ıştır.

(6)

İçindekiler

Ö n s ö z ...21 Hellinger S d e n c ia ...25 Giriş ve Genel B a k ış...25 Ruhani b o y u l...26 Özgürlük ... 28 Endişeler ve sıkıntılar ... 29 Gelecek ve şimdi ... 29 Sevgi...29 Kitap Hakkında...30 Başlangıç...33 Giriş ... 33

İlişkilerde Suç ve M asum iyet...33

D enge... 34

Bir: Çitin üstünde o tu rm ak ...35

Bütünlük ... 35

İki; Yardımcı sendrom u...35

Üç; Değiş tokuş ...36

(7)

Altın Top ... 37

M innettarlık...38

Sadece teşekkür yeterlidir ... 38

Eve dönüş... 39 Mutluluk ... 39 Denklik... 39 Zarar ve kayıp ... 40 Çıkış yolu ...41 Ç aresizlik...41

ikili yer değiştirme...42

İntikamcı ... 43

Bağışlam ak...44

İkinci raunt ... 45

Uzlaşma ...45

Kendini keşfetm e... 46

Acı çekm ek...47

İyi ve kötü ...47

Bize ait o la n ... 48

Başkasına ait olan... 48

Kader ... 48 Alçak gönü llülük...50 Düzen ve B ereket...51 Vicdanın Sın ırla rı...52 Yanıt... 52 Suç ve masumiyet ... 53 Ön koşullar ... 54 F a rk lılık ...55 Farklı ilişkiler... 56 D üzen...56 Görünüşler... 57 Oyuncular ...57 Büyü... 58 Aidiyet ... 58

(8)

A nlayış...60

Sadakat...60

Yer açm ak... 61

Sadakat ve hastalık...61 S ın ırla r...62 İy ilik ...62 Aile vicdanı ... 63 Ait olma h a k k ı... 64 Yineleme baskısı...64 Rütbe sırası...65 Ö zlem ... 66 Titrem e...66 K o rk u ... 66 Yoldan çık m ak ... 67 Kefaret ...68 Çözüm ...69 İçgörü ... 69 P a tik a ... 70

Anne Baba ve Çocuklar Arasındaki ve Grup İçindeki Sevginin D ü zenleri...70

Sevgi ve D üzen... 71

Farkh düzenler... ...71

Anne baba ve çocuklar...71

Roma Çeşmesi ... 72

Onurlandırmak ...73

Hayal armağanı ...73

Şükran ...74

R eddetm e... 75

Özel bir şey ...76

Anne babamızın bize verdikleri...76

Anne babamıza ait o lan lar...77

Küstahlık ...78

(9)

Hısım ve akrabalar... 79

Akrabalık bağlan ... 80

Bütünlük ...81

Kabile soruınlulugu...82

Aidiyet hak<ı eşitliği ... 82

Sevginin düzenleri... 84

Kadın ile Erkek Arasındaki Sevgi Düzeni ... 87

Kadın ve er<ek... 87

Anne ve b a b a ...87

A rz u ... ...88

Sevgi eylem i... 89

Kan koca aı'asmdaki b ağ lar...90

Kıskançlık ... 91

Kan b a ğ ı...92

Basso contiıiuo... 93

Eksiklik ... 93

Babasının o^lu, annesinin k ız ı... 94

Anima ve aıiim us...94

Her iki tara ... 95

Peşinden gi mek ve hizmet etm ek...96

E şitlik ...96

Değiş tokuşun ölçüsü... 97

Farklı ilişki kalıpları ... 99

Kilidenmekr ... 99 Taahhüt ... 100 Vazgeçmek... 100 Miş gibi...101 Ruhani V ic d a n ... 103 Giriş ... ... 103 Farklı Vicdanla: ... 103 Kişisel Vicdan ... 104

(10)

a. Ait olma ... 104

b. İyi ve kötü ... ... 105

Kolektif V icd an... 105

a. Bütünlük... 106

b. içgüdü ... 107

c. Ölümün ötesinde aidiyet ... 107

d. Kimler aittir? ... 107

e. Tek çözüm sevgi... 108

f. Başka kimler aileye aittir?... 109

g. D en g e...110

h. Kefaret ve c e z a ...110

i. intikam ... 111

j. Şifa... 111

k. Öncelik kuralı ...111

1. Öncelik kurahnm çiğnenmesi ve sonuçlan ...112

m. Kolektif vicdanm kapsamı ... 113

Ruhani Vicdan ... 114

Farklı Vicdanlar ve Aile Konstelasyonundaki Rolleri ... 115

Ruhani Vicdan ...116

a. Değişik vicdan türleri arasındaki ayrımlar... 116

b. Ruhani aile konstelasyonu...117

Kişisel V icd an ... 119 Kolektif V icdan... 121 Sonuç...122 Düşünceler ... 123 Yanıp gitmek ... 123 K ılavuz... 123 A rayış...124 İyi niyet ...125 Beklentiler ...126 Önümüzdekiler ... 126

(11)

H afiflik ... 127

Uyum ... 128

Orada olm ak... 129

Bilinçlilik ... 130

Bag ... 131

Ailelerde Hastalığa Yol Açan Nedenler ve Şifa Y o lla rı... 135

Giriş ... 135

Hastalığa Neden Olan ve iyileştiren Sevgi ... 136

Aileye sadakat ve sonuçları ...136

Benzerlik ve d en g e...137

Hastalık ruhu takip eder ...138

“Sana bir şey olacağına bana olsun”... 138

Gözleri açık sevgi... 140

“Senin yerine ben” ...140

“Sen gitsen de ben kalacağım” ...141

“Senin peşinden geleceğim” ... 142

“Biraz daha yaşamaya devam edeceğim” ... 143

Yanhş yönlendiren u m u tlar...144

İyileştiren sevgi... 144

Kefaret olarak h astah k ... 145

Kendini cezalandırarak bedel ödemek çifte felaketle sonuçlanır ...145

Kabul etme ve uzlaşma yöntemiyle tazminat ödem e... 147

ilişki kurmaktansa kendini cezalandırmak ...148

Yeryüzünde suç sona erer ... 149

Başkasının yerine kefaret ödeme sonucunda h astalık ... 149

Anne babayı reddetmenin sonucunda hastahk ... 150

Anne babayı onurlandırmak...150

Boşluk... 150

Ruhani Bakış Açısıyla Sağhk ve Ş ifa ... 153

Ruh Sevgisi...153

Anne Babamızı Ruhen Sevm ek... 154

(12)

Diğer sevgi ... 135 Meditasyon; V eda...156 Yol ...158 (O) An ... 158 Zedelenmiş Eşitlik... 159 Kilitlenm e... 159 Çözüm ... 160 Suç ve kefaret... 160 Ruhani d ü zey ... 160

Psikozlar, Derinliklerdeki Sev g i... 161

Bir örnek...161

Psikoza ne sebep o lu r?...163

Suçlu olarak psikoz, kurban olarak p sikotik ... 166

Bir aile sorunu olarak p sik o z...167

Yardm ıcılar... 168

Alıştırma: Ruhani sevgi ... ...169

Derinliklerdeki Sevgimiz...169

Bilinçdışı vicdanın sevgisi ... 170

Herkes için iyi n iy e t...170

Kilidenm e... 171

Bilen sevgi... 171

Öncelik kuralları ...172

Kör sevgimiz... 172

Arınma y o lu ... 172

Meditasyon: Bizi Derinliklerden Çıkaran Sevgi ...173

Ç em ber... 173

Ölüye h u z u r... 174

Özgürlük ... 174

Konuşma Bozuklukları: Görülmeyenlerle Uyum İçindeki Uyumsuz S e sle r... 174

Kekemelik ve şizofreni...175

(13)

Bir aile sırrının ortaya çıkmasına

izin verilmesinden kaynaklanan kekem elik... 176

Rahatlam a...176

Karşıt olanla uzlaşma ... ... 177

Kekemeler için alıştırma: “Sen ve ben, her ikimiz” ... 178

Nasıl büyürüz...178

Alıştırma; Ruhta uzlaşm a... 178

Örnek: Kekelemek ve şizofreni ... 180

Açıklamalar...183

Sözcüğü Söylemek ... 186

Nesneleri isimlendirmek ... 186

Yaratıcı gerçeğin sözcü kleri...187

Otizm ...187

Ruhani Aile Konstelasyonlarında C ü m le... 188

Yöntem ... 188

Örnek: Sinirsel tiki olan on iki yaşında bir ço cu k ... 189

Örnek: İshal hastası kırk yaşında bir ad am ...190

Örnek: Kendine zarar veren, panik atak hastası on beş yaşında bir ço cu k ...192

Örnek: Sadece sıvı gıda alabilen oluz beş yaşında bir kadın .. 192

Örnek: Sağ tarafı felçli, otuz yedi yaşında bir adam ...193

İçsel h areket...194

Meditasyon: Kendi cüm lem iz...194

Kısa G özetm enlikler... 195

G elecek...195

Bir çocuk konuşma yeteneğini kaybeder...196

Alıştırma: Ruhla hareket etm ek ...197

Bütünle Uyum İçinde Yardım E tm e k ... 199

Konuya G iriş... 199

Mesleki Açıdan Yardım E tm e k ... 200

Alarak ve vererek yardım ...200

(14)

Ne zaman yardım ed ebiliriz?...200

Saygıyla yardım etm ek ... 201

Güvenli bir şekilde yardım...201

Başkalarına gelişmeleri için yardım etm ek... 202

Yardım Etmenin Düzenleri... 202

Yardım etmek ne anlama geliyor? ...203

Denge ve akış olarak yardım ...203

Sadece sahip olduklarımızı verme ve ihtiyaç duyduklarımızı alma ...204

Olanaklar dünyasında k a lm a ...205

Yardım etmenin ilk örneği: Anne, baba ve ço cu k lar... 206

Denkler arasında yardım etm e... 206

Danışanın tüm ailesini dikkate a lm a ... 209

Yargılamadan yardım etmek... 210

İyinin ve kötünün ötesinde yardım etm ek... 211

Pişmanlık duymadan yarchm etmek ...211

Büyük zorluklarla uyum içinde yardım etmek ...212

Özel bir algı ...212

Gözlem, algı, içgörü, sezgi, uyum ...213

Ruhla Uyumlu Yardım Etmek ...215

Terapötik tutum, d u r u ş ...217

Danışana sorulacak sorular ... 218

Sevginin başlangıcı... 219

Sevgi ve güç ...219

Yardımcının sevgisi ...220

Kucaklayan ve saran ruh ... 221

Kolay psikoterapi...222

Sevgi ve kader... 223

Ailelerle Uyum içinde Yardım Etm ek... 223

Anne babayla uyum içinde yardım e tm ek ... 223

Kendi ailemizle uyum ...225

Diğer aileyle u yu m ... 226

Diğer yardımcılarla uyum ...226

(15)

İyi niyet ... 227

Yardım Nasıl Başarıya U laşır?... 227

Son y e r ...228

Öncelik düzeni... 229

Büyüklük ...230

Terapötik İliş k i... 230

Eyleme geçm ek... 230

K o n tro l...231

Yaşamın hizm etinde... 231

H eveslilik...232 Uyum ve cesaret...233 Güç m ücadeleleri... 234 Zorluk... 235 Empati ...236 Sistematik em pati... 237 Büyük Ruh ...238

Hiçbir şey yapmamak ... 238

Ruhun k aran lığı...238

Hareket etmeyi reddetm ek... 239

Savaşçı ... 239

Kazanmak ve kaybetm ek...239

Karşıtlar ...240

Hatalar ... 240

Kuyu...241

Rahatlatan Görüntüler ...241

ilk görüntü...241

İyileştiren resim ler...242

İki Tür Duygu... ... 243

Birincil duygular...243

Dramatik duygular... 243

(16)

iyi göz ve kem g ö z ... 244

Fark Yaratan Yardım ... 244

Ilgilemnemiz gereken k o n u ... 245 Kısa ve kesin...246 Ölüm kalım meselesi ... 246 En uzaktaki sınırlar ...246 Say gı... 247 Konsantrasyon...247

Bir başka boyut...248

Alçak gönüllülük ...248

A cım ak ... 249

Anneyle ilişkinin k op m ası... 249

Ölüyü serbest bırakm ak...250

Çözüme dönük eylem ...252

K o rk u ... ... 253

D ikkat...254

Nehir... 254

Denkler Arasında Y ardım ... ...255

Üstünde ve altın d a... 255

Eyleme geçm ek... 255

Sızlanm ak... 255

Olaylar ... 256

İçsel Aile Konstelasyonları... 256

Devretme yoluyla yardım etmek ... 257

Su yüzüne çıkan g erçek ... 258

Kader...258

Kişisel özgürlüğün kapsam ı...259

Kaderimiz olan ailemiz...259

N esiller...260

İyileştirici g ü ç... 261

Büyük k ad er...261

(17)

Ruhani Aile Konstelasyonlan... 263

Giriş ...263

Ruhani aile konstelasyonlannda neler yenidir?...263

Felsefe... 264

Beden ...265

R u h ...265

İnsan ruhu ...265

Yaratıcı ru h ... 266

Ruhani Aile K onstelasyonlan... 266

Ruhani alan ...267

Ruhani zihnin hareketleri ...267

Ailenin ruhani a la n ı... 268 Alan ve ru h ...268 Aile ruhu ...269 Vicdan...269 A d alet...269 Tutsak ruh ...270 Fenomonolojik Içgörü Y o lu ... 271 ilerleme şekli ...272 Meditasyon: Mesafe ...273 R u h ...274 Diğer yön ... 274

Son derece cid d i...275

Kapsam... 275

Kayıp r u h ... 276

Açıklık ... 276

Kopmuş Bağları Onarmak...277

Ailemizin için d e...277

Danışanın ailesinde ... 278

(18)

Farklı Aile K onstelasyonlan...280

D ilekler... 281

Yardım etmenin boyutları ...281

Hiçbir şey yapmamanın varlığı... 282

Yeni başlayanlar... 283

Ruha güvenm ek... 283

Korum a... 284

Tamamlanmamış ...285

Uyum içinde büyüme... 286

Hiçbir şey yapmamak... 287

Farklı yollar seçm ek...288

Bir öykü: Bilgi ve biliş ... 288

Kadınlar ve E rkekler... 291

Ruhani Bir Bakış Açısından Kadın ve Erkek ...291

Say gı... 291

O naylam ak... 292

Ruhun sevgisi... 293

Sadakat... 293

Kim kimi takip e d e r?... 294

Alıştırma: Eşin ötesine b ak m ak ...294

Alıştırma: Ruhla hareket e tm ek ...295

Hoşgörü ...296

Alıştırma: Süren m u tlu lu k ... 297

Sıkmtıh Ç o cu k la r... 301

Bütün Çocuklar İyidir...301

Meditasyon: Zor çocuklar olarak bizler... 303

Kimsesiz Bir Çocukla llgih Bir Ö y k ü ... 304

Çocuklara yardım etmek ...305

Alıştırma/Engelli Çocuk: “Şimdi Katılıyorum”... 306

(19)

Konstelasyon ... 307

Ahşlınna: Kürtajla Alınmış Çocukların Temsil Edilm esi...309

Kadın üzerindeki sonuçları ... 317

Çocuklar üzerindeki etkileri ...318

Eşle olan ilişki üzerindeki sonuçlan ... 319

Büyük Ölçekli Çatışmalar...321

Giriş ... 321

Büyük Ç alışm alar...322

Yok etme isteği...322

Yok etme isteğinin yer değiştirmesi... 323

A d alet...324

Vicdan...325

Yeniliğin tehdidi... 326

Reddedileni benim sem e... 326

Alan ... 327 Alan ve vicdan ...328 Ç ılg ın lık ... 329 Özet ...330 Büyük Huzur... 330 Sevgi... 330 Değiş tokuş...331 Ortak vicdan... 331 Güçsüzlük ...331 Z afer... 332 İçgö rü ... 332 tç huzur ... 333 A lgı... 333

Başka bir vicd an ... 334

Başka bir sevgi ...335

Halkların B a rışı...336

Ruhani D in ... 339

Giriş ... 339

(20)

Tanrı ve Tanrılar...342

Tanrı’nın Su reti... 344

Başka Türlü Bir T a n rı...344

Örnek: tsa ve Kayafas...345

Giriş ... 345

İsmail ve İs h a k ...346

Kayafas ve Is a ... 346

Ruhani içgörü yolu... 347

Konstelasyon ... 347

D üşünceler... ;...349

Hikâye: Dönüm N oktası...350

Düşünceler ... 352

Evini d ü zen le... 352

Gözetlerken ...352

Özgürlük ...353

Varmış o lm ak ... 354

Akıp giden hayat ...355

Geri çekilm e...356

Barış ... 357

Y eterh ... ... 358

Giden ...359

Son s ö z ... 360

Ek A: Kitaptaki Konulara ilişkin Yayınlar ... 361

(21)

Bert Hellinger'den selamlar...

Sevgiyle Yükselm ek özel bir kitaptır. G öksel Karabayır'ın ö n ­ cülüğünde bu kitabım ın Türkçeye çevrilm esi beni çok mutlu edi­ yor. Ç ok canlı anılarım var Türkiye ile ilgili. M ehm et Zarasızog- lu ve ona yardım edenlerin katkılarıyla Aile Konstelasyon Çalış- m alan ’m gösterdim , örneklerle açıkladım .

Aile Konstelasyon Ç alışm aları, Yunan ve T ü rk halkları, Hris- tiyan ve M üslüm an inananlar, Türkiye ve Erm enistan arasında uzlaşma ve barış için yeni bir yol açtı. Sonuç olarak görebiliyoruz ki,yeni bir yolla ve yeni bir sevgiyle birbirlerini anlayarak ve b ir­ birlerinin değerini bilerek geçm işi geride bırakıp yeni ortak gele­ ceğe bakabilirler.

Bu kitabın, aynı hayatı ve aynı mutlu geleceği paylaşan aynı insan ailesinin mensupları olarak, ortak yolumuzda, karşılıklı say­ gı ve sevgi ile daha dolu, doygun hayadar yaşamak için gerekli olan uzlaşmın bir başka önem li dönüm noktası olması dileğiyle...

B ert Hellinger 6 Aralık 2 0 1 0 , Bad Reichenhall/Almanya

(22)

Önsöz

Bugün kendim e özgü ve yeni b ir yaklaşım la yapm akta old u ­ ğum ve ruhun derin hareketleriyle çalışm ayı tercih etliğim k on stelasy o n * çalışm alarınd a, özellikle Bert H ellinger olm ak üzere, Bert'in d üşü ncelerin i ve uygulam alarm ı kendi p siko tera­ pist, psikanalist, psikolog, psikiyatr, tıp d oktoru, akadem isyen, eğitm en kim lik leriy le ve tecrü beleriyle b irleştiren sayısız k işi­ den katkı gördüm . İsim leri uzunca bir liste tutacak bu kişilere ayrı ayrı teşekkü r ederim.

Her konuda başlangıçlar önem lidir. Hellinger Türkiye E n sti­ tüsü çatısı altında konstelasyon çalışm alarını öğrenm e sürecine başladığım M ehm et Zararsızoğlu ve atölye çalışm alarıyla, tem sil­ ci algısı fenom enini defalarca deneyim leyerek çok ciddi içgörüler edindim. Teşekkü r ederim M ehm et.

U luslararası K onstelasyon Ç alışm aları alanında edindiğim tecrübeleri paylaşm ak adına kurduğum K onstelasyon D anış­ m anlık k uru m un u n katkılarıyla yayınlam ayı planladığım ız k i­ taplar arasında, önceliği k onstelasyon çalışm alarının öncüsü * kon.stelasyon: B ir sistem içerisin d ek i ö ğ elerin b irb irin e göre k o n u ­

(23)

Beri H ellinger'in bu alanda yaptığı çalışm aların felsefesini ve uygulam alarını içeren S evgiyle Y ü kselm ek kitabuıa verdik.

Son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek yaygınlaşmaya başlayan konslelasyon çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmak isteyen ve tabiî ki hayatının herhangi bir dönem in­ de fiziksel ya da zihinsel çeşitli belirtilerle ve tanılarla tıkanmış, yaşam kalitesi düşmüş, nefes alm akta zorlanan, birçok yöntem i denemiş ve yeni çözüm yolları arayan herkes için son derece önem li katkılar sunacak bir kitap olacağım bildiğim Sevgiyle Yük­

selm ek, okunm ası son derece kolay, anlaşılabilir ve insanın bugü­ ne kadar getirdiği zihinsel koşullanmaları sarsarak sınırlan geniş­ letmeye, ön yargısız ve korkusuz tekrar düşünmeye, yeniye yer açmaya teşvik eden bir içeriktedir.

Yıllardır bu alanda edindiğim tecrübeler ve gözlemlerden so n ­ ra, konstelasyon çalışm alarının geleceği ve özeüikle bu alanda ye­ ni yol alacaklara alarm mahiyetinde şu uyarıyı yapmak durum un­ da buluyorum kendimi. Konstelasyon çalışmalarının ne kadar önemli olduğu ve “bilen alan’ da, “bilinm eyenden gelen güç”le ge­ lişerek yeni anlayışlara yol açabileceği, m aalesef birçok uygulayı­ cı tarafından yeterince anlaşılam am ıştır. Vakti zamanında konusu insan olan birçok profesyonele klasik ve geleneksel psikoterapi- nin tıkandığı ve yetmediği durumlarda taze ve güçlü bir nefes ola­ rak inanılmaz katkısı olan bu çalışm aları, bugün aynı kişiler bir takım hesaplar, kaygılar ve korkularla, içini doldurmadan, sözüm ona daha bilim sel ve profesyonel olma açıklamalarıyla, eskinin sı­ nırlı düşünce kalıplarının içine bilerek ya da bilmeyerek hapsede­ rek oradan tekrar tanımlamaya çalışm akladırlar. Bu ve benzeri tu­ tumlar hem çalışm aların gücünü elinden alm akla hem de ileride yeni ve yaratıcı içgörülerin, düşüncelerin ve uygulamaların to­ hum lanarak filizlenm esine katkı sunmamaktadır.

K onslelasyon kolaylaştırıcısın tabiî ki bir otoritesi olacak, bu otorite sadece “bilen alan ”da kendini daha büyük bir güce.

(24)

bilinm eyene açık bırakm ak su reliyle bilginin ve tecrü benin sonradan geldiği konstelasyon çalışm asınm yapıldığı süreyle sı­ nırlı olacaktır. Yaşamın bü tü nü ne yönelik aldatıcı bir otorite kurm a yanılgısının h iç kim seye b ir faydası olm ayacağı gibi, k o ­ laylaştırıcıd an da çok şey alıp götüreceği bir gerçektir.

Konstelasyon çalışm alarının bugünü ve geleceği açısından unutulm am ası gereken çok önem li olgulardan birisi de kuan- tum teorisinin bugün genel kabul görm üş olm asıdır ve teno- m enlerin yerel görünüm lerine rağm en, dünyam ızın aslında ara­ cısız ve anında iletişim in m üm kün olduğu, görünm ez b ir ger­ çek lik le çevrili olduğudur. Bu g erçek lik altındaki etkileşim ler m esafeyle azalm az, ışık hızından çok daha hızlı b ir şekild e, anında h arekele geçebilir ve uzayda yol alınm asına gerek kal­ m adan m ekânları birleştirir.

Konstelasyon çalışm aları, ustasının ço k hasas, ço k d ikkatli ve sü rekli anda olm asını g erektiren bir sanattır da aynı zam an­ da. Bu sanatın büyük ustası sevgili B eri, senden çok şey öğren ­ dim. Ç ok teşekkü r ederim . Bu yıl Bad R eichenhalFda, k o n ste­ lasyon çalışm alarından ve uluslararası kongreden sonra, .16 Aralık günü, elli beş ülkeden gelen katılım cılarla beraber, sev­ gili Bert'in 85. doğum yılını kutlayacağız. Doğum günün kutlu olsun Bert. Sana sağlıklı, huzurlu ve her bağlamda konstelas- yonu kolay nice yıllar diliyorum .

Sözlerim e son verirken, daha önce okum uş olduğum Kak- nüs yayınlarından çıkan ve ço k değerli bulduğum K ü llih e l A n­

trop o loji k itab ın ın çevirisin i yapan, bir şekilde araştırarak k en ­ d isine ulaştığım ve S ev g iy le Y ü kselm eli kitabının çevirisini yap­ ması için k end isin i ikna elliğim sayın inan D eniz Erguvan'a ve k itabın basım ını ve yayınlanm asını sağlayan K aknüs yayınevi­ nin sahibi M uham m ed Ç iftçi'ye çok teşekkü r etm ek islerim . K i­ tabın baskıya hazır edilm esi sürecinde gösterdiği özen, sabır, anlayış, ciddiyet, sam im iyet ve iyi niyetle, üstlenm iş olduğum

(25)

sorum luluğu kolaylaştıran editör Seda D arcan Ç iftçi Hanım'a da özel olarak teşekkü r ediyorum .

Istanbul-Varşova-Bursa-Bad Reichenhall 10 E kim -10 Aralık 2 0 1 0 G öksel Karabayır, Konstelasyon Kolaylaştıncısı

Konstelasyon D anışm anlık

Uluslararası Konstelasyon Çalışmaları

Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Tel; +90 216 677 20 46

Tel: +90 224 211 25 98

Fax: +90 224 211 25 81

e-posta: [email protected]

(26)

Hellinger Sciencia

Giriş ve Genel Bakış

K asıllı olarak yazım ını böyle uygun gördüğümüz Hellinger Sciencia, özgün felsefe geleneğinde scien tia u nivcrsalis, yani ev­ rensel bilim dir. Bütün önem li insan ilişkileri ve etkileşim lerini yöneten düzenler, hatta kuralların evrensel bilim idir. Bu düzen­ ler, kadın ile erkek, anne baba ile çocuklar ve onların yetiştirilişi gibi, öncelikle aile içindeki ilişkilere uygulanır. Bu bilim , çalışm a yaşam ım ızdaki, organizasyonlardaki ve kurum lardaki düzenleri kapsar, hatta insan toplulukları ve kültürleri gibi daha büyük gruplara da uzanır.

Bu bilim , aynı zamanda insan ilişkilerinde çatışm alara yol açan, onları bir araya getirm ek yerine ayıran düzensizliklerin de evrensel bilim idir.

Bu düzen ve düzensizlikler vücudumuzda da yansım asını bu ­ lur; hastalıklarda, vücut, ruh ve akıl sağlımızda büyük rol oynar. Neden Hellinger sciencia kavramını kullanıyorum ? Yaklaşık 2 0 -3 0 yıldır birtakım içgörüler edindim ve bunları özgürce açık­ ladım. Bu içgörülerim i gerçek yaşam durumlarında, halka açık or­ tamlarda sınadım, insanlar, içgörülerim in etkilerini kendi içlerin­ de, ilişkilerinde ve eylemlerinde incelem e im kânına sahip oldular.

(27)

Bir bilim olarak Hellinger sciencia, gelişm ekte olan bir sü reç­ tir. Ç alışm alarım , uygulayıcılarm deneyim leri, içgörüleri ve orta­ ya çıkan sonuçlarla evrilmeye devam etm ektedir. Yaşayan bir b i­ lim olduğu için, tam amlanmış ve kesinleşm iş bir disiplin gibi ög- retilem ez, bir ekolün durağan tem elini oluşturam az. G elişim , et­ kililik denetim i olmadan gerçekleşir çünkü kendi dışındaki stan­ dartlarla değerlendirilip sonra da kendini bu standartlara göre kanıtlam ası beklenem ez. Bilim in doğrulanm ası, ortaya çıkan et­ kilerde ve elde edilen başarıdadır. H ellinger sciencia, her açıdan açık bir bilim dir.

Ruhani boyut

ilişkilerim izde kolaylıkla anlaşılan düzen ve düzensizliklere ilişkin içgörülerin ötesinde, Hellinger sciencia başka bir boyuta, ruhani bir boyuta ulaşm ıştır. Yalnızca bu boyut sayesinde bu iç ­ görülerin etkilerinin ne kadar kapsam lı olduğunu anlayabiliriz. Bu düzeyin kabul edilm esi ve benim senm esi sayesinde içgörüle­ rin evrensel önem ini kavrar, onaya çıkan sonuçları her alanda deneyimleriz.

Bu ruhani içgörü nedir ve boyu tları nelerd ir? Bu içgörü nün k ök en i, her alandaki derin gözlem lerdir. Her şey, dışarıdan ge­ len bir güçle h areket eder. Kendi k end ine h areket ediyor gibi görünen can lılar bile, içle n gelem eyecek b ir başlangıç k uvveti­ ne gerek duyar. C anh olan her şeyin h areketi, dışardan gelen bir h areketin son ucud u r. Bu hareket sü rek lid ir ve yaşam sü r­ dükçe bizim ledir.

Bunun dışında, her hareket, özellikle de yaşayanların h are­ k eti, b ilin en , b ilin çli ve m aksatlı bir harekettir. Bu anlayışa gö­ re her şeyi hareket ettiren kuvvet, b ir b ilin ce sahip tir. D iğer bir deyişle, h er h areket, üzerinde düşünülm üş b ir h arekettir. Bu güç, hareket üzerinde düşünür ve düşündüğü biçim d e h arek e­ tin başlam asını sağlar.

(28)

Hareketin başlangıcında ne vardır? Her şeyi düşünen bir dü­ şünce vardır.

Bunun ardından ne olur? Bu düşünce, her şeyi olduğu gibi, hareket ettiği gibi kabul eder. Her hareket, ruhani zihnin hareke­ tidir, bu nedenle bu ruhani zihin için hiçbir şeyin sonu yoktur. Her şey, hep vardı ve hep olacaktır; geçm işte, bugün ve gelecek­ te de bizi olduğumuz gibi kabul etmeye hazırdır.

Bu güce göre, gitm iş olanla gelecek olan, birbirine bağlıdır. G itm iş olan, gelecek olana doğru hareket eder ve onunla bü tü n­ lüğe kavuşur.

G elecek olan, zaten çoktan gitm iş olandır ve bir yandan geç­ mişe doğru hareket eder. Bizim için her şeyi hareket ettiren dü­ şüncenin tam olarak kavranması im kânsızdır. Onun düşünm edi­ ği hiçbir şey olamaz, ardından hiçbir şey gelemez.

Bu düşünceye göre, “özgür irade” ya da “kişisel sorum luluk” gibi, yıllardır benim sediğim iz varsayımlarımız ve görüşlerim izin hiçbir değeri yoktur. Bize önem li gelen değer yargılarımız, kültü­ rümüzde önem taşıyan ayrım larım ız, gerçekle önem sizdir.

Ruhani zihnin nezdinde iyi ile kötü, doğru ile yanlış, seçilen ile reddedilen, üstteki ile alttaki, yukarı ile aşağı ve nihayetinde yaşam ile ölüm arasındaki ayrım lar kaybolur.

Yine de bu ayrım ları yapmaya devam eder, gerçekm iş gibi kabul ederiz. Bu kavram lar da ruhani zihin tarafından y aratıl­ m amış m ıdır?

Burada göz önünde tutm am ız gereken şey, gidenin gelenle aynı şey olm adığıdır. G itm iş olan gelene yol açar. Bu yüzden “ön­ ce”, “sonra”ya benzer, “ço k ” da “aza”a.

Az nedir, çok nedir? Bu kavramlar bilinç düzeyimizi gösterir. Daha az bilinçliden daha çok bilinçli olmaya doğru hareket ederiz. Ruhani zihin ile olan uyumumuzda az bilinçlilikten, çok bilinçhli- ğe doğru ilerleriz. Bizim için az’dan çok’a doğru bir hareket vardır ama bu ayrım ruhani zihin tarahndan geliştirilmemiştir. Bu hare­

(29)

ket ruhani zihin tarafından yönetilse de, az-çok ayrnnı bize aittir. Biz yine de “ço k ” bilinçlilik yolunda ilerlemeye devam ederiz.

Bu bilinç artışm da kim başarılı olur? Kim ruhani zihnin b i­ linciyle daha uyumlu olm a konusunda başarı gösterir? Bireysel olarak bunu başarabilir miyiz? Yanıtı bizde midir, hayattayken buna yanıt verebilir miyiz? G eçm işteki ve gelecekteki bütün in ­ sanlar bu yolda mıdır? Bu bilinçlenm e yolculuğuna birlikte mi çıkarız? Hep birlikte başarmaya mı çalışm alıyız? Burada da diğer bütün insanlarla beraber mi hareket ederiz?

Özgürlük

Özgürlüğü değişik anlam larda yaşarız. Yaptıklarım ızdan ve sonuçlarından sorum luyuzdur. Ama aynı zamanda özgürlük, so ­ rum luluk ve suç kavram larının, bütün sonuçlarıyla birlikte, bir başka güç, her şeyi hareket ettiren ruhani bir güç tarahndan ön ­ ceden düşünüldüğünü, planlandığını ve böylece kendi kaderi­ mizmiş gibi yaşamamızın sağlandığını biliriz.

Bu bilgiyle daha farklı davranabilir miyiz? Farklı davranma gücünü kendim izde bulabilir miyiz?

O zaman bize yapacak ne kalır? Bize kalan, her şeye olduğu gibi devam etm ek, bütün sonuçlarıyla birlikte özgürlüğümüzü, sorum luluğum uzu, geçm işim izi ve suçlarım ızı kabul etm ektir.

Aynı zamanda her şeyi hareket ettiren ruhani zihinle uyum içinde olan daha büyük bir bilinci deneyim leriz. Özgürlüğüm ü­ zün, sorum luluğum uzun sonuçlarm ı taşıyan, bunlardan etkile­ nen herkesle birlikte bu büyük bilinci hissederiz.

Çoğu insan, aynı olayı farklı biçim lerd e yaşar. Aynı o lay ­ dan farklı d eneyim ler kazanır. K işiler aynı anda hem özgür hem de özgür olm ayan varlık lar olarak algılayabilirlerse daha fazla b ilin ç kazanır, ruhani zihin hareketleriy le daha fazla uyum elde ederler. K azandıkları b ilin ç, onları daha kapsam lı b ilin cin yoluna doğru götürür.

(30)

Endişeler ve sıkıntılar

Ruhani boyutta, Hellinger scien d a’nm geleceğine dönük kay­ gılar da dâhil olm ak üzere, bütün endişeler sona erer. İnsanlar is­ ter kabul etsin, isler etm esin, bu da ruhani zihnin hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Evrensel bilim olarak, H ellinger sciencia ger­ çeklerini, etkileri aracılığıyla ortaya koyacaktır. Peki ya geleceğe dönük endişelerimiz? Kendimizin, başkalarının, dünyanın gelece­ ğine dönük endişelerim iz ne olacak? Endişelerim iz hiçbir şeyi de­ ğiştirm iyor ya da engellemiyorsa zaten saçm a oldukları ortada de­ ğil midir? Endişelerim iz saçmaysa ruhani zihnin hareketlerine ulaşmamızı engelleyen bir karşı güç oluşturur sadece.

Ruhani zihnin hareketleriyle uyumlu olan sıkıntılarım ızın türü farklıdır. Bu sıkıntı ve endişeler dünyamızı ve onu hareket ettiren ruha olan ilgimizi gösteren sıkıntılardır, ru hun endişeleri ve ilgisiyle ve yaşamın düzeniyle uyumludur.

Gelecek ve şimdi

Ruhani zihnin düşünceleriyle ahenkli biçim de, gelecek şu an­ da bizim için buradadır. Ruhani zihin her şeyi şu anda düşünür. Ruhani zihnin boyutlarına göre, geleceğe dönük endişeler sona erer. Bizi şu anda endişelendiren şey, bize ru hani zihinle ahenk içinde gösterilir. Bir sonraki şey, yani gelecek, aslınd a şimdidir.

Hellinger sciencia şim diyle ilgilenir. Bütün içgö rü leri şimdi için çalışır ve anında devreye girer. Bu içgörülere g österilecek her türlü direnç de şu anda etkilidir. Bu nedenle H ellin g er sciencia deneye dayalı bir ilişki bilim idir.

Sevgi

Nihai olarak, H ellinger scien cia sevgi b ilim id ir. Sevginin ev­ rensel bilim idir. Her şeyi eşit biçim d e ele alan sev gi bilim idir.

Bu sevgi nasıl başarılı olur? H er şeyi h arek et ettiren ruhun düşünce biçim iyle uyum içindeyken başarılı o lu r. Bu sevgi, bes­

(31)

belli ruhun düşünce biçim inden haberdardır. Bu sevgi nasıl sev­ diğini, sevmeye izni olduğunu bilir çünkü ruhun bilinciyle uyu­ mu yakalam ıştır. Bu bilinci bir içgörü olarak hisseder. Bu neden­ le bu sevgi katıksızdır çünkü başka bir düşünce biçim iyle yöne­ tilm ektedir. Bu sevgi, bilen bir sevgidir.

Aynı zamanda yaratıcı bir sevgidir. Bu sevgi, bütün evren için geçerli olan evrensel bilim e de kendini açar.

Kitap Hakkında

Kitap boyunca kullanılm ış olan H ellinger sciencia kavramı akla, kavram ın meşruluğuna dönük sorular getirebilir. Ben de kendim e bu soruları sordum çünkü insan ilişkilerinin ve sevgi­ nin düzenine dönük ortaya çıkan içgörülerin tam kapsam ını ben de yavaş yavaş özüm sem eye başladım. Bütün içgörülerin birbiri­ ne uyumlu biçim de, kapsamlı bir ilişki bilim i oluşturduğunu ve artık bu içgörüleri kendi başına bir bilim olarak kamuya sunm a­ nın zamanının geldiğini düşündüm.

Hellinger ism ini, yani kendi adımı dâhil etm em , bu bilim in ilk ortaya çıktığı hâldeki, özgün hâliyle tanım landığının ve su­ nulduğunun güvencesidir. Bu kitabın amacı da budur.

insan ilişkilerindeki düzenler ve düzensizliklere dönük içgö- rüler, insan bilincinin çalışm a biçim lerine ve insan ilişkilerinin bütün düzeylerindeki etkilerine dönük içgörülerim le anlaşılabi­ lir hâle gelm iştir. Batı uygarlığında, özellikle de Hristiyan kültü ­ ründe, vicdan kavramına verilen kutsal konum un yansımaları çok derindir. Kant gibi önem li filozofların ve aydınlanma çağının diğer düşünürlerinin bile kör noktası olarak kalm ış, insan ilişki­ lerinde vicdanın yeri, am acı, getirdiği sonuçlar gibi konuların ya­ kından incelenm esinden kaçınılm ıştır. Bu uzak durm anın ne­ denlerinden biri de vicdanın sesinin, Tanrı’nın sesi olduğunun ve her koşulda bu sesin dinlenm esi gerektiğinin iddia edilmesidir.

(32)

Bu İddiaların yıkıcı sonuçları, farklı görüşlere sahip insanla­ rın şiddetli çalışm alar yaşayarak birbirlerini yok etmeye çalışm a­ sı ve bunu vicdanlarının sesini dinleyerek ama saygı ve sevgiden uzaklaşarak yapmasıdır.

Bu kitap Hellinger scien cia’nm tanım ını ve uygulama boyut­ larını aşağıdaki başlıklarda ele almaktadır:

• Kadın ve erkek

• Anne baba ve çocuklar • Sağlık ve hastalık • İş ve başarı • Organizasyonlar • Uzlaşma ve barış

Kitap aynı zamanda bu içgörülerin nasıl uygulandığına dö­ nük bir kullanm a kılavuzu biçim indedir. Esas yoğunlaştığım ız konu ise Aile Konstelasyonları ve onun daha gelişm iş hâli olan ruhani Aile Konstelasyonları yöntem idir.

Kitap aşağıdaki temaları kapsamaktadır: 1. başlangıç

2. ruhani vicdan

3. ailede hastalığa yol açan ve iyileştiren konular 4. ruhani bakış açısıyla sağlık ve şifa

5. uyum içinde yardım 6. ruhani aile konstelasyonları 7. kadın ve erkek

8. yardıma m uhtaç çocuklar 9. büyük çatışm alar

10. ruhani din

H ellinger S cien cia’nın iş ve başarı konu larındaki uygulam a­ larının kaynağı, büyük oranda vicdanla ilgili içgörülerdir. Bu içgörüler arasında en önem lileri dışlanm anın etkileri, alışveri­

(33)

şin kuralları, kaybetm enin ve kazanm anın kuralları, ö n celik sı­ ralam ası kuralı ve bu kuralın çiğn en m esi durum unda ortaya ç ı­ kan sonuçlardır.

Bu kitapla birlikte sizlere canlı deneyim lerle edinilm iş bir an­ layış zenginliği sunuyorum . Kitabın sonuna geldiğinizde kendi­ nizi yeni bir başlangıç aşamasında bulacaksınız: Hellinger scien- cia’nın kapsam ını, kişisel ve iş ilişkilerinizdeki uygulama alanla­ rını daha iyi anlayacaksınız. Sizin yardımınızla ilişkilerim iz pek çok düzeyde çok daha kolay başarıya ulaşacak ve bu sayede pek çok insan daha mutlu olacaktır.

Bert Hellinger

(34)

Başlangıç

Giriş

İnsan ilişkilerinin düzenine dönük lem el içgörülerim , uzun bir içgörü yoluyla, yavaş yavaş bana geldi. Bu bölüm de sizler de bu k eşif yolculuğuna benim le birlikle çıkabilirsiniz. En başmdan başlayarak bu yolculuğu birlikte yaşayabiliriz.

Kitaptaki bölüm lerin oluşm ası bir yılrnıı aldı. Tem el alınan içgörüler sürekli yaşanan deneyim lerle kontrol edildi. Bu dene­ yim ler aynı zamanda ruhlarım ızdaki keşif yolculukları olarak da görülebilir. Her bölüm le birlikte, alışverişin düzenine, vicdanın, ait olm anın ve dışlanm anın kurallarına, erkek ile kadın, anne ba­ ba ile çocuklar arasındaki sevginin düzenlerine doğru bir adım daha atacaksınız.

Bu konularda daha fazla içgörü edinm ek isleyen okurlarım , “İçgörüler: D ersler ve Ö yküler” başlıklı kitabım a danışabilir.

İlişkilerde Suç ve Masumiyet

insan ilişkileri, alma ve verm e eylem iyle başlar ve bu alışve­ rişle birlikle suç ve m asum iyet duygusu da başlar. Bunun nede­

(35)

ni, veren kişinin bir beklentisinin olm ası, alan kişinin de bir yü­ küm lülük hissetm esidir. Bir tarafta beklen ti, öte tarafta yüküm ­ lülük, bütün ilişkilerde suç ve m asum iyet örüntüsünü oluşturur ve bu durum , alışveriş eylem ini çoğaltır. Alan kişi yeri geldiğin­ de verme olanağına sahip olm alı, veren kişi de bazen alabilm eli­ dir. Aşağıda bu duruma bir örnek okuyacaksınız.

Denge

Afrika’da bir m isyonerin bir başka bölgeye taşınma zamanı gelm işti. Ayrılacağı günün sabahı, adamın biri, m isyonere küçük bir veda hediyesi sunm ak için saaderce yürüyerek kampa geldi. Hastayken kendisini ziyaret ettiği için m isyonere teşekkür etm ek istiyordu. M isyoner, bu küçük hediyenin, adam için aslında ne kadar büyük bir m iktar olduğunun farkındaydı.

M isyoner, hediyeyi geri verm ek, hatta üstüne adama kendisi bir şeyler verm ek istedi. Ama sonra kabul etm esinin daha doğru olacağını düşünerek kendisine sunulan hediye parayı teşekkür ederek aldı. Birisinden bir hediye aldığım ızda, ne kadar m em nun olursak olalım , bağım sızhğım ızı ve m asum iyetim izi kaybederiz. Hediyeyi aldığım ızda, veren kişiye karşı kendim izi borçlu h isse­ deriz. Bu borcun yarattığı rahatsızlıktan ötürü karşılığında bir şeyler vererek kendim izi bu baskıdan kurtarm aya çalışırız. Her hediyenin bir bedeli vardır.

M asumiyet duygusunu ise m em nuniyet duygusu biçim inde yaşarız. Karşılığında bir şey alm adan verdiğimizde ya da aldığı­ mızdan fazlasını verdiğimizde hafiflem enin ve özgürlüğün, k im ­ seye borçlu olm am anın, h içbir şeye ihtiyaç duym am anın, hiçbir şey alm am anın getirdiği m em nuniyet duygusu kaplar içimizi.

En büyük doyumu ise aldığım ız ve verdiğimiz birbirine eşit olduğunda yaşarız.

Bu m asum iyet hâline ulaşm ak ve onu korum ak için üç tür davranış türü vardır.

(36)

Bir; Çitin üstünde oturmak

Bazıları herhangi bir değiş tokuş eylem ine katılm ayı redde­ derek m asum iyetlerini korum ak ister. Başkalarından bir şey ka­ bul etm ektense kendilerini tam am en dışa kapatırlar ve bu şek il­ de birisine karşı yüküm lülük duymazlar. Bu durum , ellerini k ir­ letm ek istem eyen, olayları sadece izleyen k işilerin m asum iyeti­ dir. Bu tür insanlar, k endilerinin özel ya da başkalarından daha iyi olduklarına inanır ama çoğu zaman içlerind e b ir boşluk ve h oşnutsuzluk vardır çünkü aslında hayatlarını ana değil, tali yollarda sürdürm ektedirler.

Depresif kişilerin çoğu bu tutum içindedir. Almayı reddetme­ leri anne ya da babaları, hatta her ikisiyle olan ilişkileriyle başlar. Daha sonra bu reddediş, diğer ilişkilerine ve kendilerine sunulan bütün iyi şeylere de genellenir. Verileni reddetme gerekçesi, genel­ de verilen şeyi yeteri kadar iyi ya da yeterli bulmamalarıdır. Bazen de bunun, karşılarındaki kişinin yetersizliğinden kaynaklandığını söylerler. Gerekçe ne olursa olsun sonuç aynıdır, bu kişiler hep edilgen kalır ve kendilerini bir boşlukta hisseder.

Bütünlük

Anne babalarından almayı istekle kabul edenlerde bütünlük hâlini görürüz. Bu kişiler anne babalarını olduğu gibi kabul et­ meye, onların verdiklerini de m innettarlıkla kabul etmeye hazır­ dır. Bu alış durum u, sürekli bir enerji akışı ve m utluluk duygu­ su yaratır, dolu dolu alıp verdikleri ilişkiler yaşam alarını sağlar.

İki: Yardımcı sendromu

M asum iyeti elde etm enin ik in ci yolu, başkaları üzerinde hak sahibi olm a duygusundan geçer. Bu durum başkalarının bize ver­ diğinden daha fazlasını verdiğimizde gerçekleşebilir. M asum iye­ tin bu türü genelde geçicidir çünkü karşım ızdakinden bir şey alır almaz hak iddiamız sona erer.

(37)

Bazıları başkalarından bir şey kabul elm ektense bu hak iddi­ asına d ö n elle sarılm ayı tercih eder. Bu durumu en iyi açıklaya­ b ilecek cüm le şudur: “Senin bir yüküm lülük hissetm eni istiyo­ ru m .” idealistlerin çoğunda rastlanan bu davranış kalıbı “yar­ dım cı sendrom u” olarak bilinir.

Ne var ki yüküm lülük duygusundan kurtulma isteği, ilişkiler­ de olum lu sonuç doğurmayabilir. Yalnızca verm ek isteyen bir eş, aslında bir üstünlük duygusunu sürdürm ek istemektedir ve bu du­ rum ilişkideki eşitliği bozar. Bu tür kişiler, başkalarından bir şey almayı reddettiği için, başkaları da bir süre sonra onlardan bir şey almayı reddedecek, onlardan uzaklaşacak, hatta onlara kızmaya başlayacaktır. Yardım cılar yalnız kalır ve herkese küser.

Üç: Değiş tokuş

M asum iyeti elde etm enin üçüncü ve en güzel yolu hem ver­ m enin hem de alm anm ardından gelen hafiflik hissidir. Bu alış­ veriş dengesi ilişkilerde de sağlıklı bir sü reçtir ve karşısından bir şey alan insanın, eşil m iktarda karşılık vereceği anlam ına gelir.

Ö nem li olan yalnızca değiş tokuşun dengesi değil, alışveriş eylem in in kendisidir. A lışverişteki m iktarlar ne kadar kü çü k o lu rsa olsun, bu eylem e bo llu k ve m u tluluk duyguları eşlik eder. M utlu lu k kolayca elde edilen bir şey değildir, m utluluğu bizler yaratırız. A hşverişin büyüklüğü beraberinde doyum , ada­ let ve huzuru getirir. M asum iyeti elde etm en in y o llan arasında değiş tokuş en özgü rleştirici oland ır ve elde edilen m asum iyet h o şn u tlu k yaratır.

Aktarmak

Bazı ilişkilerde ise bir özgürleşm e durumu söz konusu ola­ maz çünkü alıcı ve verici arasmda ilişkinin doğası gereği asla aşı­ lam ayacak bir eşitsizlik vardır. Bu ilişkilere örnek, anne baba ve ço cu k lar, öğretm en ve öğrenciler sayılabilir. Anne babalar ve öğ­

(38)

retm enler ilk ve en önem li verici, çocu klar ve öğrenciler ise alı­ cıdır. Anne babaların çocuklarından, öğretm enlerin de öğren cile­ rinden bir şey aldığı doğrudur ama bu durum eşitsizliği ortadan kaldırm az, sadece biraz yumuşatır.

Anne babalar da bir zam anlar ço cu k , öğretm enler de öğrenci olduğu için buradaki deng^e, aldıklarını bir sonraki nesle aktar­ malarıyla kurulur. Sonraki nesil de zamanı geldiğinde aynı şek il­ de davranacaktır.

Alman şair Boerries von M uenchhausen bu konuyu şiirlerin ­ den birinde şöyle dile getirir:

Altın Top

B abam ın b an a sevgiyle verdiğini

Ona lam o la r a k g eri verem edim çünkü

B ir çocu klu m henüz, hediyenin değerini an lam ay an Büyüdüğüm de ise a rtık erk ektim , p ek de y u m u şa k olm ayan

Şimdi oğlum büyü rken

Onu herkesten ço k seviyoru m ve B abam ın b an a v erd iklerin i aktarıy o ru m

A m a biliyoru m ki, on a v erd iklerim i b an a geri v erm ey ecek Çünkü o da b ir e r k e k ve tıpkı benim gibi

K endi çizdiği y o ld a ilerley ecek

B an a olan borcunu torunum a ak ta rırk en

Onları izley eceğ im , ö z lem le am a hiç kıskan m ad an N esiller boyu oyn an an b ir oyun bu

B ü y ü kler kü çü k lere doğru a ta c a k altın topu K ü çü kler ise a sla dönüp b a k m a y a c a k g eriy e doğru

Anne baba ve ço cukları, öğretm enler ve öğrencileri arasında­ ki ilişkiye benzer durum lar, dengeyi sağlam anın m üm kün olm a­ dığı diğer ilişki türleri arasında da görülebilir. Bu ilişkilerde den­ geyi kurm anın yolu, bir sonraki nesle aktarm aktan geçer.

(39)

Minnettarlık

Son olarak, alışverişi dengelem ek açısından teşekkür etm e konusundan söz etm ek istiyorum . Teşekkü r ederken hediyeye karşılık verme yüküm lülüğünden kurtulm uş olmayız ama bazen verilebilecek en uygun karşılık bir teşekkürdür. Kişi sakat ya da hasta, hatta ölm ek üzere olabilir ya da bazen âşıklar arasında da bu gibi durumlara rastlanabilir.

Alışverişin dengesini sağlama gereği dışında, bir de yerçeki­ mi kuvvetine benzer ve toplum un üyelerini birbirine çeken ve bağlayan “esas sevgi” gücü vardır. Bu sevgi, alm anın ve verm enin öncülü ve eşlikçisidir. Alırken gösterilen m innettarlık bu sevgi türünün bir ifadesidir.

Teşekkür eden kişi, “Sen bana, benim sana bir şey verebil­ m em den bağım sız olarak veriyorsun ve bu yüzden ben de bunu senden bir hediye olarak m innetle kabul ediyorum ” demiş olur.

Teşekkürü kabul eden kişi de şunu söylem iş olur: “Senin sevgin ve hediyemi kabul etm e inceliğin, bana yerebileceğin her şeyden çok daha değerhdir.”

Teşekkü r ederek yalnızca verdiklerim izi değil, birbirim iz için taşıdığımız anlam ı da onaylam ış oluruz.

Sadece teşekkür yeterlidir

Size bir öykü anlatacağım . Bir zamanlar çok tehlikeli bir du­ rum dan kurtulabildiği için kendini T anrı’ya borçlu hisseden bir adam varmış. M innettarlığını gösterm ek için ne yapabileceğini düşünüp dururmuş. Bir gün bir arkadaşına danışm ış ve arkadaşı da ona-şu öyküyü anlatmış:

Bir kadını çok seven ve onunla evlenmek isteyen bir adam var­ mış. Ama kadın adamla evlenmek istemiyor, adamı reddediyormuş. Bir gün birlikte caddede karşıdan karşıya geçerken, adam kadını arabanın altında kalmaktan kurtarmış. Hayatını kurtaran erkeğe minnetle bakan kadın, “Şimdi seninle evlenebilirim” demiş.

(40)

ö y k ü y ü anlatan adam arkadaşına dönm üş ve sorm uş, “Sence adam kendini nasıl h issetm iştir?” Adam yanıt verm em iş, sadece anlam lı anlam lı gülüm sem iş.

“Sanırım anladın. Belki Tanrı da senin m innettarlığın için ay­ nı şeyleri düşünüyor o labilir.”

Eve dönüş

Benzer bir konuda bir başka öyküyü paylaşmak istiyorum . Ç ocukluktan beri arkadaş olan bir grup genç, birlikte savaşa ka­ tılmış. Ç ok şiddetli çarpışm aların yaşandığı savaşta gençlerin ço ­ ğu sakat kalm ış ya da hayatını kaybetm iş. Sonuçta yalnızca ikisi sağ salim eve dönebilm iş.

Eve dönenlerden bir tanesi sessizleşm iş, içine dönm üş. Ha­ yatta kalm asının yalnızca kendi başarısı olm adığını biliyorm uş ve bunu kendisine verilm iş bir hediye olarak kabul etmiş.

Diğeri ise gösterdiği kahram anlıkları ve atlattığı tehlikeleri gururla çevresindekilerle paylaşmış. Bu yaşadıklarının değerini hiç anlayamamış.

Mutluluk

Hak edilmeyen m utluluk, genellikle bir tehdit gibi algılanır ve endişeye yol açabilir. Bunun nedeni m uduluğum uzun başka­ larının kıskançlığına hedef olm asından ve bize nazar değdirm e­ sinden korkm am ızdır. M utlu olduğumuzda neredeyse bir tabuyu yıkıyor gibi hisseder, bu yüzden biraz suçluluk ve endişe duya­ rız. M innet duygusu, endişeyi azaltır. M uduluğu kabul etm ek için alçakgönüllülüğün yanı sıra cesarete de ihtiyacım ız vardır.

Denklik

Alışveriş eylemi sırasında suç ve masumiyel değiş tokuşu da yapılır ve bu değiş tokuşu düzenleyen şey, denklik sağlama ge­ reksinim idir. Bu denklik sağlandığında ilişki sona erebilir ya da yenilenen alışverişle harekete geçip devam edebilir.

(41)

Bir ilişkide denklik sağlanam ıyorsa değiş tokuş sürekli ola­ maz. Yürürken de benzer bir şey yaşarız; dengem izi korum ak is­ tiyorsak olduğumuz yerde dururuz, dengem izi kaybettiğim izde ise düşeriz, ileri doğru hareket edebilm ek için dengem izin bozul­ m asını ve yeniden kurulm asını göze alarak öne doğru bir adım atm am ız gereklidir.

Yüküm lülük gibi hissettiğim iz suç ile beklenti olarak hisset­ tiğimiz m asum iyet tahterevalli gibidir ve bu sürekli değiş tokuş sayesinde birbirim izin gelişim ini destekleyerek olum lu bir ilişki kurarız. Bu tür suç ve m asum iyet olum lu bir güçtür ve bunların sayesinde düzen, kon trol ve uyum duygusunu yaşarız.

Zarar ve kayıp

Alış verişte suç ve m asum iyet, alan kişinin suçu işleyen, ve­ renin ise suçun mağduru olm ası gibi durumlarda olum suz boyut­ lar da kazanabilir. Birisi savunmasız bir kişiye zarar verdiğinde, başkasına sıkıntı verecek bir durum yarattığında ya da k arşısın­ dakini h içe sayarak kendi çıkarlarını gözettiğinde, suçlu ve mağdur ilişkisi ortaya çıkm ış olur.

Bu tür bir ilişkide bile denkliğin yeniden kurulm ası gerekli­ dir. Mağdur adaleti hak eder, suçlu ise verdiği zararı tazmin et­ mek zorunda olduğunu bilir. Ancak mağdur suçluya zarar ver­ mek ve yaptıklarının cezasını çektirm ek istediği için, bu değiş to­ kuş daha fazla zarara neden olur. Bu nedenle su çlu nun zararını tazmin etm esi yeterli olm ayabilir, işlediği suç için kendini affet­ tirm ek zorundadır.

Suçlu ve mağdur birbirine eşit derecede zarar verdiğinde, yaşa­ nan kayıplar ve acılar birbirine denk olduğunda, taraflar durumu eşitlenmiş kabul eder. Ancak barış ve uzlaşma durumunda kişiler birbirine tekrar iyi davranmaya başlayabilir. Ama eğer verilen zarar çok büyükse taraflar bazen yollarını ayırmaya karar verebilirler.

(42)

Çıkış yolu

Bir adam arkadaşına, evliliklerinin hem en ardmdan anne ba­ basıyla tatile çıkıp, onu altı hafta yalnız bıraktığı için karısının yirmi yıldır kendisini affetm ediğini anlatır. Anne babasının bir şoföre ihtiyacı olm uştur ve adam da bu işi yapmayı kabul etm iş­ tir. Ö zür dilem esi, yalvarması yeterli olm am ış, karısının kırılan kalbini bir daha tam ir edem em iştir.

Arkadaşı ona şunları söyler: “Karından, yirmi yıl önce onu yalnız bıraktığında kendini nasıl hisseliiyse, senin de şu anda öy­ le hissetm eni sağlayacak bir şey yapmasını iste.”

Adam arkadaşının ne dem ek istediğini anlar. Artık elinde k i­ lidi açacak bir anahtar vardır.

Bazı insan lar, m asum olan tarafın da b en cilce davranm ası ve öç alm ası durum unda d u ru m u n eşitlen eceğ in i d ü şü nebilir. Ama neyin b en cilce old u ğu nu, neyin dengeyi yenid en k u rm a­ yı sağlayacağını anlam ak için yapılan eylem in so n u cu n a b a k ­ m am ız yeterlidir.

Çaresizlik

Zarar ve kayıp kavramlarıyla ilişkili olarak masum iyeti elde etm enin çeşitli yolları vardır.

Bunun ilk yolu çaresizliktir. Bir suçlunun suçunu, kurbanı­ nın çaresizliğine göre yargılarız. Mağdur ne kadar çaresizse, suç o kadar büyüktür. Ancak bir suç işlendikten sonra mağdurun ça­ resiz kalm asına gerek yoktur. Suçu sona erdirm ek ve yeni bir başlangıç yapmak için suçludan adalet talep etm eli ve suçunun kefaretini ödem esini istem elidir.

Eğer mağdur bu konuda bir adım atm ayacak ya da atam aya­ caksa onun adına başkaları bunu yapabilir ama bir farkla: Mağdur adına alınacak intikam , mağdurun kendi alacağı intikam ve talep edeceği adaletten çok daha büyük olur.

(43)

İkili yer değiştirme

Yaşlı bir çift kişisel gelişim atölyesine katılmış ama ilk akşamın sonunda kadın ortadan kaybolmuş. Ertesi sabah ortaya çıkm ış ve kocasının önüne dikilerek: “Geceyi sevgilimle geçirdim ” demiş.

Kadın sem inere katılan diğer üyelere karşı nazik ve sevecen davranıyor ama kocasına gelince davranışları değişiyormuş. Ko­ casına karşı hep öfke dolu olan kadın, sadakatsizliğini anlattığı zaman bile adam susm uş, sakinliğini korum uş.

Atölye devam ederken kadının bir çocukken babası tarafın­ dan annesi ve kardeşleriyle birlikte şehir dışında bir kasabaya gönderildiği, bu sırada babanın evde kalarak kız arkadaşıyla za­ man geçirdiği ortaya çıkm ış. Baba bazen ailesi varken bile kız ar­ kadaşını eve getiriyor, karısı hiç şikâyet etm eden, ağzını açm a­ dan onlara yemek pişiriyor, hizm et ediyormuş. Acısını ve öfkesi­ ni içine atıyor ve çocuklar bunu hissediyorm uş.

Annenin yaptığına erdemli bir hareket diye bakabilirsiniz ama bu durumun sonuçları çok yıkıcıdır, insanlarda bastırılm ış kin, daha sonra m utlaka savunmasız kişilerde ortaya çıkar ve bu kişiler genellikle çocuklar ya da torunlardır. Ortaya çıkına duru­ mu iki aşamada olur.

Ö ncelikle olayın kurbanından bir başkasına geçer; bizim ö r­ neğimizde kin, anneden kıza geçm iştir.

İkinci olarak kin bir nesneye yönlendirilir. Bizim örneğimizde kadın, babasını sorumlu tutmaktansa öfke ve kinini masum koca­ sına yansıtmaktadır. Kocası karısını sevdiği ve herhangi bir şekil­ de karşı koymadığı için kachnın işi daha da kolaylaşmaktadır. Ma­ sumların harekete geçm ektense sessizliğini koruduğu durumlarda ortaya daha fazla suçlu ve mağdur çıkma olasılığı vardır.

Böyle bir durumda çözüm , annenin ölT<esini açıkça kocasına gösterm esiydi. Böylece baba kendi davranışıyla yüzleşecek, çift ya ilişkilerine başka bir şekilde devam edecek ya da ayrılmaya ka­ rar verecekti.

(44)

Ö rneğim izdeki kadın, yalnızca intikam ını üstlendiği ann esi­ ni değil, annesine olan davranışını taklit ettiği babasını da sev­ m ektedir. Burada devreye bir başka suç/masumiyet kalıbı gir­ m ektedir: Çocuğun duyduğu sevgi öncelik sırasını görm esini de engellem ekte, babasının suçuna karşı onu körleştirm ektedir. So­ nuç olarak insanlar başkasına karşı kusurlu davranarak m asum i­ yetlerini korum aya çalışm aktadır.

Çifte yer değiştirm enin ortaya çıktığı bir başka durum da kurbanın zarar görm esine rağmen, çaresizlikten ötürü harekete geçem em esidir. Aşağıda bu duruma bir örnek okuyacağız:

İntikamcı

Psikoterapi sürecindeki kırklı yaşlarında bir adam, şiddete baş­ vurabilme olasılığından dolayı endişe duyuyordu. Davranışları ve kişiliğiyle şiddet eğilimli bir insan gibi görünmediği için psikotera­ pist, ailesinde bir şiddet olayının yaşanıp yaşanmadığını sordu.

Bu süreçte annesinin erkek kardeşinin, yani dayısının bir ka­ til olduğu ortaya çıktı. Dayısı sahip olduğu şirketteki bir çalışa­ nıyla bir aşk ilişkisi yaşam ıştı. Bir gün sevgilisine bir kadının res­ mini gösterm iş ve saçını tıpkı fotoğraftaki kadın gibi yapmasını istem iş, kadın da bu isteğe boyun eğmişti. Daha sonra sevgilisini de yanma alarak bir yurtdışı gezisine çıkan dayı, burada sevgili­ sini öldürm üş, eve dönerken de fotoğrafta gösterdiği kadını ya­ nında getirm işti. Bu kadım şirkette işe alm ış, yani kadını hem ça­ lışanı hem de m etresi yapmıştı. Cinayet ortaya çıktığında ömür boyu hapis cezasına çarptırılm ıştı.

Terapist, danışanın akrabaları, özellikle de büyük anne ve ba­ bası, yani dayısının annesi ve babası hakkında daha fazla bilgi edinm ek istedi çünkü böyle bir cinayetin altında yatan gerçek nedeni öğrenm ek istiyordu.

Danışanın verdiği bilgiye göre, büyük anne oldukça dindar ve saygıdeğer bir kadındı; büyük babası hakkında ise fazla

(45)

bilgi-Sİ yoktu. Terapist konuyu araştırdığında büyük annenin, k ocası­

nın eşcinsel olduğunu Nazilere ispiyonladığını, adamın bundan dolayı tutuklandığını, çalışm a kam pına gönderildiğini ve burada öldüğünü öğrendi.

Ailedeki esas katil ve yıkıcı enerjinin kaynağı büyükanneydi. Oğlu, yani danışanın dayısı, babasının intikam ını alıyordu. Bura­ da da karşım ıza yine ikili yer değiştirme çıkıyordu.

Ö nce oğlu babasının yerine intikam alm ıştı ve böylece özne yer değiştirm işti. Ama annesini bu duruma karıştırm am ış, onu öldürm ek yerine, sevdiği kadını öldürm üşlü. Bu da nesnenin yer değiştirm esi durumuydu. Bunu yaparken kendini babasıyla öz­ deşleştirm iş, sanki babası karısından öcünü alm ıştı.

Dayısı hem kendi hem de annesinin cinayetinin cezasını çe­ kiyordu. Aslında böylece hem onun gibi katil olarak annesine, hem de hapse girerek babasına sadakatini gösterm işti. A nnesinin yerine hapse girerek babasının da öcünü alm ış oluyordu. Hapis cezası hem gerçek hem de mecazi anlamda iki şeyi temsil ediyor­ du: “Bunu senin için yapıyorum anne. Bunu senin için de yapı­ yorum baba.”

Masum ya da çaresizm iş gibi davranarak kötülüklerden uzak kalabileceğim izi zannetm ek bir yanılsamadır. Suçlunun işlediği suçun alım da yalan gerçekle yüzleşm ezsek suç kısır döngüsü so ­ na eremez. Bir başkasının işlediği suça boyun eğm ek, kişiyi m a­ sum kılm az, bu durum herkese zarar vermeye başlar.

Bağışlamak

G erçekle yüzleşm ek ve bir çözüm yolu bulm ak yerine “ba­ ğ ışlam ak”, gerçeklerin üstünü örtm ek ve çatışm ayı ötelem ek çabası olabilir.

Mağdur, sanki sadece kendine verilm iş bir hakm iş gibi suçlu tarah suçundan azal ederse bağışlama eylemi kötü sonuçlar do­ ğurabilir. G erçek anlamda bir uzlaşma olacaksa masum tarafın

(46)

olayların tamir edilm esini istem eye h akkı vardır, hatta bu, hak­ tan çok bir görevdir.

Ö te taraftan, suçlu taraf, yaptığının sonuçlarına katlanm aya m ecburdur, hatta bu, onun hakkıdır. Aşağıda buna bir örnek yer alm aktadır:

İkinci raunt

İkisi de başkalarıyla evli olan bir adam ve kadın birbirine âşık olur. Kadın bu ilişkiden ham ile kalınca eşlerinden boşanm aya ve birbirleriyle evlenm eye karar verirler. Kadının önceki evliliğin­ den çocuğu yoktur, adamın ise küçük bir kızı vardır. Adamın es­ ki karısına ve kızm a karşı büyük bir suçluluk duyarlar ve eski eşin, adamı affetm esini isterler. Ama eski eş hâlâ çok öfkelidir, kendisinin ve kızının büyük acı çektiğini söyler.

Yeni evh çift, bir arkadaşlarına danışır. D anıştıkları arkadaş, eski eş kendilerini affederse kendilerini nasıl hissedeceklerini so ­ rar. işte o an hem kadın hem erkek o ana kadar yol açtıkları m ut­ suzlukla hiç yüzleşm ediklerini fark eder. Aslında bağışlanm a is­ teklerinin altında kendileri de dâhil olm ak üzere bu olaydan et­ kilenen herkesin itibarını ve ihtiyacını inkâr etm eleri yatm akta­ dır. Kadın ve erkek, kendi m utluluklarının altında eski eşin ve çocuğunun m utsuzluğunun yattığım kabul eder ve onlardan ge­ lecek her türlü talebi yerine getirmeyi kabul eder. Ancak beraber­ liklerini sürdüreceklerdir.

Uzlaşma

Bunun dışında olum lu, hem suçlunun hem de mağdurun iti­ barım koruyan bağışlam a da vardır. Bu tür bağışlamada zarar gö­ ren taraf abartılı taleplerde bulunm az; m antıklı bir tazm inatı ka­ bul eder. Böylesi bir bağışlam a olm adan uzlaşma da m üm kün de­ ğildir. Aşağıdaki örneğe bir bakalım :

Referensi

Dokumen terkait