SONER YALÇIN
KAYIP
SİCİL
ERDOĞAN'IN
ÇALINAN DOSYASI
ARAŞTIRMAk ırrm / ı Kcvli Y ayınevi: 324
Arattırma: 38
KAYIP SİCİL
Erdoğan'ın Çalm an Dosyası S o n er Yalçın
© Soner Yalçın, 2014
© Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014
Yayın Yönetmeni: İlknur Özdemir Yayına Hazırlayan: Haluk Hepkon Araştırma Asistanı: Pınar Saraçoğlu Son Okuma: Sabiha Şensoy
Kapak Tasarımı: Yüksel Doğru Grafik: Yeşim Ercan Aydın
Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni alınmaksızın, hiçbir şekilde kopyalanamaz, elektronik veya mekanik yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Birinci Basım: Haziran 2014, İstanbul ISBN: 978-605-4927-40-1
Kırmızı Kedi Sertifika No: 13252
Baskı: Pasifik Ofset Ltd. Şti.
Cihangir Mah. Güvercin Cad. No: 3/1 Baha İş Merkezi A Blok Kat: 2 34310 Haramidere/İSTANBUL
Tel: 0212 412 17 77 Sertifika No: 12027
K ırm ızı K ed i Yayınevi
[email protected] / www.kirmizikedikitap.com Öm er Avni M. Emektar S. No: 18 Gümüşsüyü 34427 İSTANBUL T: 0212 244 89 82 F: 0212 244 09 48
S o n e r Y a l ç m
K A Y I P S İ C İ L
Erdoğan'ın Çalınan Dosyası ARAŞTIRM A mAli Mehmet Yalçın Nam-ı diğer; Bankacı'ya... (Sözümü tuttum yazdım; keşke görebilseydin.)
G i r i ş
Tarih: 27 Aralık 2012 1
Silivri Cezaevi'nden çıktım...
İki vıl sonra evimde uyandım sabaha.
Kütüphaneye girdim. Polisler gün boyu yaptıkları arama sıra sında tüm kitapları birbirine karıştırmışlardı. Kütüphane dağınıktı.
Düzenlem ek zam an alacaktı.
İlk gün başladım çalışmaya; ve bu aslında benim için kitapla rıma "merhaba" demekti.
Aradan kaç gün geçti bilmiyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyorum. Kitap lar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı.
Aradım... Aradım... Yok. Bulamadım.
İyi biliyorum, dosyanın üzerine "Erdoğan'ın Sicili" yazmış tım. Erdoğan ile ilgili topladığım özel bilgileri ileride kitap yap mak için bu dosyaya koyuyordum. Çok özel bilgiler toplamış tım; yılların emeği vardı. Bulmalıydım.
Aramaya devam ettim; bulacaktım o dosyayı...
Kütüphanenin iki katırım altım üstüne getirdim. Yok. Evin her yerine baktım. Bulamadım.
Dosya ve defter kayıptı... Anladım:
O dosyayı ve o defteri evden biri / birileri çalmıştı! Peki...
Hırsız kimdi?
Önce dedim ki; "Polis olsa gözaltı-tutuklama sürecinde med yaya sızdırır, 'Başbakan'ı bile fişlemişler' diye yalan haber yap tırırdı!"
Öyle ya...
Rahmetli AP'li Bakan Seyfi Öztürk'ün yıllar önce Nazlı Ilıcak'm özel hayatıyla ilgili söylediği ve benim bir ajandama öylesine yazdığım iki cümlelik not medyaya servis edilmiş ve günlerce yazılıp söylenmişti.
Polis bu fırsatı kaçırmazdı!
Hayır. ''Erdoğan'ın Sicili" medyaya sunulmadı. O halde...
Dosyayı ve derteri çalan polis değil miydi? Adi bir hırsızlık vakası mıydı?
Bilmiyorum.
Bildiğim; evimden 14 Şubat 2011'de polisler tarafından çıka rıldım ve iki yıl evime giremedim. Ev kapalıydı.
Hırsız girdiyse niye bir tek o dosyayı ve defteri alsın? S a ç m a .
Peki...
Polis almış ve gözaltı sırasında kaybetmiş olabilir mi?
Olamaz; çünkü evden alınan her defteri, kitabı, CD ve DVD'yj ben gördüm, üzerine imza attım
Öyle ki halen çalışmakta olduğum bir ailenin soyağacını bile polis aldı. Çok iyi hatırlıyorum; "Am an dikkat edin, kaybolma sın, çok emek harcadım," diye uyarıda bulundum.
Eminim...
Polisler o dosyayı ve o defteri imzalamam için önüme getir medi.
Nerede "Erdoğan'ın Sicili"? Tahminim var kuşkusuz.
Çağlayan Adliyesi'nde tahliye edildiğim duruşm ada şöyle dedim:
''Baksanıza, Başbakan Erdoğan bile kendisinin dinlen d iğ in i, ofislerinde d inlem e cihazı böceklerin b u lu n d u ğ u n u açıkladı.
Şimdi sıra bu böceği yerleştiren kötülük m erk ezin i ortaya çı karmaya geldi. Buradan açıklıyorum
Biz bu tertip çileri biliyoruz. Yazdık. Ve 2 yıld ır da bu m a h k e m e salonunda haykırdık.
Bu tertip çiler: Deniz Baykal'a kaset kom plosu ku ran lard ır. Bu terap çıle r: Bir değil, üç değil, beş-yedi d eğ il, 10 M H P 'liy e kaset kom plosu kuranlardır.
Bu tertipçilerin kim olduğu bellidir. K om plo kuracağı keşinin telefonunu dinleyecek, ad ım adım takip e d e c e k , gizlice ev le re girip kam erayı yerleştirecek, g ö rü n tü le ri k a yd e d ec ek , m o n ta j ya pacak, yurtdışından in te rn e te sızdıracak ve hiç y a k a la n m a y a c a k !
Böylesine bir te rtib i kim yap ab ilir?
Sırtını d e v le te d a y a m a d a n ; d e v le tin is tih b a ra t o la n a k la rın a sahip o lm ad an bu tezgâh k u ru la b ilir m ı, y a p ıla b ilir m i?
Türkiye'nin merakla araâtgı aai C c " ce. et işte c^cur.
fcvet, biz bu tertıpçıier b yoruz; bunlar .aza g mtz ’çîn bize dc komplo kurdular; bi g sayarlar nr za . rüs , v^orö dosyaları
yükleyip bizi hapr>e attırdılar..* (27 V ah < 2G12
D önelim tekrar "E rd oğ an 'ın Sicili" dosy asına...
Bize kom plo kuranlar, insanların e le r in e sözde "d elil" ko yanlar, "İlerid e lazım olu r" diye kim i bilgi ve belgeleri de çalmış olam az rnı?
Bal g ib i olur.
I m inim ; o dosyayı ve o defteri çalanlar bize komplo kuran
lardı.
14 Şu bat'ta evim e giren tüm polisleri suçlam ak doğru değil;
içlerinde işim dürüst yapm aya çalışan emekçi polisler mutlaka vardır.
Am a...
B iliy o ru m ki...
İçlerinden bazıları o dosyayı ve o defteri çaldı. İleride E rd oğan'a karşı kullanm ak için a.ıp götürdü. Polisler, bana gü venilip özel olarak anlatılan bilgileri, iddialan telefon-ortam din
lem eleriyle elde edem ezlerdi.
Belki polis ekibinin iğ n e böyle gıziıce görevlendirilmiş bir- iki polis koyuyorlar. Bunlar evlerdeki, işyerlerindeki aramalarda ileride kullanılm ak üzere "d elil" arıyorlardı.
A klım a böyle birçok olasılık geliyor. Ne bileyim...
D osyayı ve defteri o gün evim de incelem e olanağı bulam a dıkları için dosyanın üzerindeki "Erdoğan'ın Sicili" yazısına ba
kıp "için d e işim ize yarar bilgi v a rd ır" diye mi alıp götürdüler?
Ö yle ya, onlara göre ben "karanlık bir adam ım " ve elim de çok özel bilgiler olabilirdi. Çaldılar. Resmi tutanaklara geçirmediler. Bana im zalatm adıkları için de bir daha ortaya çıkarmadılar.
Sonra kim in çaldığı konusunu bıraktım ; yapacak bir şey yok tu; burası Türkiye...
E rd oğ an 'a yönelik 17 Aralık Operasyonu başlayınca, bekle dim ; "B ak alım bizim dosya ve defterden de bilgiler ortaya seri lecek m i" diye!
İşte o günlerde...
Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman 17 Aralık Operasyonu'yla
ortaya serilen Erdoğan-Cem aat kavgasını sorunca şöyle konuştum:
"Erdoğan'la ilgili belgeler, d o s y a l a r t o p l u y o r d u m, ileride ki
tap y a p m a k için. O p o lis le r aldı o n l a r ı v e y o k e t t i l e r . Yok o dosya! O dosyayla Recep Tayyip E r d o ğ a n 'ı fişlediler! B e n i m elimdeki bu dosyayı k im aldı, yok e tti? O d o s y a y ı b i r y e r e k o y d u l a r, zamanı
g eli n ce a ç a c a k la r h e r h a l d e ! " ( 1 4 O c a k 2 0 1 4 )
Sonra d e d im ki, "O d o s y a ve o d e f t e r b a n a artık geri gelmez. Belki C e m a a t / p a r a l e l y a p ı o b i lg ile ri Cumhurbaşkanlığı'na aday olm a s ı k e s in le ş e n E r d o ğ a n aleyhinde kullanacak. En iyisi çıkm a
sını hiç b e k l e m e , o t u r yaz."
Kayıp Sicil/Erdoğan'ın Çalınan Dosyası kitabı böyle ortaya çıktı...
Soner Yalçın M ayıs 2014-İstanbul
B ö l ü m : 1
T E Y Ü F
Rize bölgesi M t) 4000, lerde Kuban; MÖ 3200'lerd*: Koli*t mİ*.
Pontus Krallığı döneminde Sannika; Roma İmparator jfyt (Un*
minde Pontus Polemoniacus; Bizans İmparatoru i. jusAmiar**
zamanında Rhisios; Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet'ir* ilk dö nemlerinde Lnzistan olarak adlandınldı.
Rize, Yunanca "Rhizios" (pirinç) ya da Rumca "Rıza" dağ eteği) sözcüğünden geliyordu. Petamva; Rize'nin Güney >u ı - çesinin Osmanlı dönemindeki adıydı. Pilihoz ise Potamya'nın köyü. Yeni adı, Dumankaya.
Dumankaya... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baba tara fının köyü.
Babası; Ahmet Erdoğan.
Dedesi; -nüfus kâğıdında Teyüp- Bakatalı Tayyip Erdoğanlar "Bakatalı" lakabını kullanıyordu.
Dr. Turgut Günay'ın Rize İh Ağızları kitabında, J'Bakata söz
cüğü yok. Osmanlı-Türkçe Sözlüğü'nde böyle bir isim-sözcük
yok. Âdem Işık'ın Antik Kaynaklarda Karadeniz Belgesi kitabında
"Baktrialılar" var; ama onlar Kuzey Afganistan halkı. İbrahim
Tellioğlu'nun Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Dcğıı Kümdeniz ie
Türkler kitabında da yok. Laz dilinde yok. Hemşince dilinde vok-
Çok sözlüğe baktım, bulamadım.
Yazar Muhammet Safi, Rize Tahrir-i Öşür Envanteri isimli ese
rinde, Başbakan Erdoğan'm bundan 159 sene öncesine» yani 1850 yılma ait aile kayıtlarım Osmanlı Arşivlen'nde bulduğunu yaz dı. Bu kayıtlarda Rize'de 1850'de yaşayan, 1682 ailenin isimleri ve köyleri, ödedikleri vergilerle birlikte yer alıyordu.
Pilihoz (Dumankaya) ile hemen yanıbaşındaki Kaluharaf (Kiremitköy) deftere bir arada kaydedilmişler ve ödeyecekleri ver giler, deftere "Karye-i Pilihoz Kaluharaf" başlığı altında işlenmişti. Deftere göre, ailesi geçmişte "Bakatcğlu" lakabım kullanan Başbakan Erdoğan'm büyük amcası olan ve Rize'nin o yıllarda "Pilihoz" adını taşıyan "Dumankaya" köyünde çiftçilik yapan "Bakatoğlu M em iş", devlete 86 kuruş verg: ödemişti.
Defteri yayımlayan M uhammet Safi, Bakatoğlu Mortıiı^ Barbakan Erdoğan'ın büyük büyük d edesin m kardeşi o ld u ğ ^ '1 yazdı
Piliho? Kövü'nde en fazla vergiyi ödeyen ikinci mükellef duğunu ve Erdoğan'ın Luiyük büv ük dedesinin, yani asıl cetlor, nın Osmanlı Arşivleri'nde bulunan 1831 tarihli defterde kavıt]
bulunduğunu iddia
etti;
' ancak tasnifler yıllardır tamamlananı*dığı için, o dönemin defterleri araştırm acılara kapalı" idi.
Muhammet Safi. "Erdoğan'ın asıl cetlerinm " kaydının o ^ terde olduğunu nereden biliyor acaba? Biraz zorlam a var.
Çünkü...
Dr. Arzu Pehlevan'ın Topkapı Sarayı'nd a bulunan Rize tar hinin 1869-71 yıllarını kapsayan, 1495 N um aralı Ş er'iy y e Sicüj Defteri (mahkeme kayıtlarında) araştırm asında; "Bakatoğlu" diye bir sülale ismi yok. "Baskaboğlu" diye bir sülale var. Ayrıca "Bakatoğlu Memiş" yok, "Baskaboğlu M em iş" var!
Boşnakoğlu var... Bursalıoğlu var... B ağd atlıoğlu var... Uzun uzun hangi sülale isimlerinin olduğunu yazm ayayım . "Bakat oğlu" yok!
Uzatmayayım, sadece Erdoğan'ın h em şerilerin in hazırladığj
Giincysu Rize kitabında "Bakatoğlu" m ahallesi var. Kitabın 351.
sayfasında "Köyde yalnız Bakatoğlu m ahallesine yol gitmez" diye bir cümle geçiyor.
Bir yerde daha "Bakatalı" adı geçiyor... Tarih: 11 Ağustos 2004
Başbakan Erdoğan Gürcistan gezisinde şöyle dedi:
"Ben de Gürcü'yüm, ailemiz B atu m 'd an R iz e 'y e göç etmiş bir Gürcü ailesidir."
Olabilir mi?
Güney Osetya'nın başkenti olan T sk h in v ali'ye b ağ lı köylerin arasında Bakata (Bagata) adı var. Yaşasın "B a k a ta lı"y ı bulduk!
Bagata; Gürcistan'a bağlı G üney O sety a bölgesinde;
Tskhinvali'ye bağlı.
Kuzey Kafkasya'ya bağlantılı bir ticaret y o lu üzerinde yer alan Tskhinvali'de karışık bir nüfus vardı: Y ü zd e 38.4 Yahudi; yüzde 34.4 Gürcü; yüzde 17.7 Erm eni ve y ü zd e 8.8 O set.
Bölge, 1801'de Ruslar tarafından işgal ed ild i; n ü fu s dağıldı. Bugün kuşkusuz bu nüfus yap ısı d eğ işik tir; yüzde 67.1
Os**t'tir. (*<m ü y i i s t l r j r,t I rriM-rıi y it / A v İ t, Yahudi yO/yJ** '> * ve Kuşlar yüzd e *V Yitimdiler vf-l ruıertiler \M A y*"/ı terk t'fr n ı^ h
r;rdoğan diyor kı:
"Babama sordum 'liı/ I ,1/ rn ıyı/, liirk m ü yü /?' dedırn. AlJ<*h rahmet eylesin, babam (A lıın ci Krdoğan) d*di kı: 'C>#um b*-rı de dedemi' sordum ; 'Dede b i/ I.az m ıy ız, K ırk m i ı y ü / f ' "forinım , dedi, yiirtn öleceğiz. ö ld ü ^ ü m ıi/ /./iman A llah bize bir v .ru v»ra c.ık; torunum R abbinkim ? Nebin kim ? D in in n*,7Arna kavm irı r*’ diye bir soru sormayacak. Sana sordukları /am an 'Elham d ü lillah M üslüm an'ım de, geç.'"
İnsanlar hangi in a n ıla n ve etnik, kim likte olursa olsun benim için eksiklik değil, aksine zenginliktir. D üzeysiz, spekülatif ya kıştırm alardan hep kaçındım .
K im kendini hangi inanç ve etnik kim likle tanım lıyorsa, be nim için "doğru" odur.
E rd oğ an "G ü rcü 'y ü z " diyorsa, öyledir.
Em ine H anım "A rap'ım " diyorsa doğrudur
G elelim te k ra r A hm et E rdoğan'ın söylediklerine D iy o r ki, "O ğ lu m ben d e dedem e so rd u m !"
B ab asına değil d ed esin e so ru y o r N iye? Ç ü n k ü babası Baka tali T ay y ip , A h m et E rd oğ an küçükken k ayb old u!
N asıl kaybolduğuna d a ir id d ialar var.
Birincisi... T arih: 8 M a rt 1 916 Birinci D ü n y a S avaşı...
Ruslar, R ize'yi i*gal etti Y ö re halkı evin i, b ah çe sin i, h a y v a n ı nı b ırakıp T rab zo n 'a d o ğ ru k açm ay a b aşladı.
K uşlara en b ü y ü k yard ım ı K arad en iz'd ek i R u m v e E rm en i çeteler y a p tı. İki yıl ö n c e İstan bu l'd an R iz e 'y e g e le n v e b u r a daki yerli halkın k atılım ıyla g ü cü n ü a rtıran İttih atçı Teşkılat-ı M ah su sa fed aileri, işgalci gü çlere karşı çete sav aşı v e rm e y e b aş la d ı. 2 İttih atçı fedailerin arasın d a "B a k a ta lıla r" o la ra k sö y le n e n F rd o ğ a n 'ın a kraba lan v a r m ıydı? G ön ü Ik iler a rası n d a ; Tu z cu o ğ l u 1 R o b crt Titiapv. K afk asy a'd an İsrail'e giV; c im i* G ü rcü kıSkenlı Y ah u d i rru lV tv rV ıh fır.ıil P arlan u ’n to s ıı'n d a l«M il*T ü rV iyf P arlam en to lar A ra*ı D o c th ık C»ruhu ftaşka- nı. N iy e T ü rk D o stlu k U rubu B aşk an ı yap ıldı acah a?
2 M .ıklm k* Sar ikaya, MÜH M fı t a M t rU b r m in d f Rızâ.
Mttvtiş G rubu, Ba&aoğullan, A lem d a ro£u ilan Sin l
M ataracılar vs. var. ' P ‘ °*u]j,
Rize nin Pekm ezli K ö y ü 'n d en S erd ü m en Recep ç t
sm ail A ğ*, İkizdeneli Sü ley m an S im , M ataracı Mehmet
h Talatorzade Fevzi, Rizeli L azo ğ lu M u stafa kahram a '
Örnek oldular. (D oç. Rahm i D oganay, Milli Mücadelede ^
Bakatah Tayyip bunlar arasm d a m ıy d ı? Adı g ' k)
Rus\ a daki Bolşevik D evrim i so n u cu R u sîa r D oğu K a ra d e n j-^ çekilm eye başladı. Fakat E rm enilerîri b ö lg ey i bırakmaya }y ^ yeti voktu. Teşkilat-ı M ahsusa ile ara la rın d a kanlı çarpı
olau. Rize. 2 M art 1918'd e k u rtan ld ı. ŞlH *
Sakatalı Tayyip kayıptı...
Baka tali Tayyip hakkında hiç bilgi yok.
Erdoğan, nedense adını taşıd ığı d ed esi B akatalı Tayyip k kında hiç konuşm adı. N iye?
Gelelim Bakatalı Tayyip ile ilgili ik in ci id diaya...
Eşkıyalık yaptığı ve köylünün can ın a tak ettiği için pu< rulup 1906'da öldürüldüğü söyleniyor. 22 yaşındaym ış.
Doğru olabilir mi?
Osmanlı A rşiv lerin d e kayıtlı R iz e 'd e faaliyet gösteren bir Güneysulu eşkıya var: "K alito zlu (G u n eli, G üneysu) Kürt Van boli." (İ.MLV.272 /10521)
Allah Allah, G uneysulu K ürt bir eşkıya!
Bir parantez açm alıyım ; bunu oku yu nca Erdoğan'ın
"M alatyalı" olduğu iddiası aklım a geld i. Şöyle...
Kemer Gözcü gazetesindeki b ir h ab ere göre, Malatyalılar
Derneği, Antalya'ya yeni atan an Em n«yet M üdürü Mustafa Sağlam onuruna gece d ü zenled i. S o h b et sırasında aslen Malatyalı olan A K P'li Bedri Yalçın, B aşb ak an Erdoğan'ın baba
t a r a f ın ı n Malatyalı olduğunu iddia etti! Başbakan'ın kardeşi
Mustafa Erdoğan'ın da kend isine bu kon u d a hak verdiğini ileri sürdü. İddiasını kanıtlam ak için E rd o ğ an lara yakın Rize Emniyet Müdürü 1 iüseyin Yenice'yi telefonla arad ı.
Emniyet Müdürü Yenice, M u stafa E rd oğ an ile beraber ol
d u ğ u n u söyleyerek, telefonunu ona verdi. Ve M ustafa Erdoğan köklerinin M alatya'ya dayandığını söyled i!
( )smanlı eşkıya listesinde Bakatalı yoktu am a Kürt vardı! Alın si/o yeni bir polemik: "E rd oğ an K ü rt ç ık tı!"
Baka cali a yy ip'in nasıl kaybolduğu konusunda bir sır v ar.
O h a ld e ...
Baratalı Tayyip’i atîayıp, soyağactrım bir üstüne bakacağız. Babası kayıp Ahmet Erdoğan'ın sözünü ettiği dedesi kim? Dede kim?.. "Bakatalı Tayyip" in babası kim?
Yani Ahmet Erdoğan'ın dedesi kim? İddialar muhtelif...
Tempo dergisi, 13 Temmuz 2006'da Erdoğan'ın soyağacmı çı kardı. 5cyağacınm en başında "A hm et" var.
Oğlu Tahlr tarafından öldürülen Ahmet7in Tahir'den başka, Yunus ve M ehm et adında iki oğlu daha var.
Ölüm sır. Babasını vurup öldüren Tahir'in deli olduğu söyleniyor! Ailede öldürülen bir "A hm et" var.
Önemli bir isim olmalı, çünkü...
"A hm et" ismi hep kuşaktan kuşağa aktarılıyor: Recep Tayyip'in babası, Ahmet Erdoğan...
Recep Tayyip'in oğlu, Ahmet Burak Erdoğan...
Recep Tayyip'in torunu, (Esra Erdoğan Albayrak'm oğlu) Ahmet Akif...
Oysa...
Bu soyağacına göre, "A hm et"in altında oğlu Yunus var! "M olla Yunus" deniyor. Ahmet Erdoğan'ı büyüten dedesi işte bu "MoJJa Yunus"...
Dr. Arzu Pehlevan'ın incelediği 1495 Numaralı Şer'iyye Sicili Defteri.'nde "Memiş" ile "Yunus"un kardeş olduğuna dair belge var:
"Trabzon vilayeti dahilinde Rize kazâsı kurâsmdan Kuriloz
kary(>‘>ı ahalisinden iken, 1269 senesi evâsıtmda vefât eden Çerkesoğlu Ahmed bin Durmuş bin A bdullah'ın verâseti (mira sı;; sulbı i kebîr oğulları; Memiş ve Mustafa ve Molla Yunus ve Receb ve suJbıyye-ı kebîre kızları Zeyneb ve Fatıma ve M enefişe ve Şuşika ve Hafize ve Şerife'ye" paylaştırıldı.
Bu bilgiyi yazm am ın nedeni; yazar M uham m et Safi'nin, Rize ’l'uhrır-i Öşür Envanteri'nde Bakatalı M em iş'in olduğunu belirt mesi. Yunus ve M emiş aynı aileden mi? "Ç erkesoğlu" lakabı il ginç1 C ieçelim.
Kuriloz; Güneysu'ya bağlı Yenicami Köyü'nün eski adı. Bu yer leyim yerlerinin adları gibi coğrafi sınırları da hep değiştirildi. O tarihte Erdoğanlar Pilihoz gibi Kuruloz'da da bulunuyor muydu?
Giimysu Rize'ye göre, "Güneysu nun önem li medreselerin den birisi olan PiJihoz Karyesi (medresesi) buradaydı. Bu rw.f| rese eski Dumankaya Camıi'nın içerisinde bir bölüm de ıdi."
Medreseden çıkanlara "MfoJla" diyorlardı. "Molla Yunus" bu medrese mezunu mu? Peki...
"M olla Yunus" Erdoğan ailesi için bu kadar önem li bir karak ter ise niye sonraki kuşaklara bu isim verilmedi.
Ovsa...
Dr. Pehlevan, 1495 Numaralı Şer'iyye Sicili Defteri çalışma- sında Rize'de bulunan erkek isimlerinin döküm ünü çıkardı. "Tayyip" adı çok az. Ama bir "M olla Tayyip" var...
"Dersaadet'te meydana gelen hırsızlık olayında, çalınan ma lın satılmak üzere Rize'ye gönderildiği görülmektedir. Buna göre, Rize'nin Setoz karyesinden Molla Tayyip isim li şahıs, Emineddin mahalleli Müftüzâde AbdülhalimTe, Dersaadet'te bir odada kal dıkları sırada, Abdülhalim'in 400 kuruş değerindeki Kur'an-ı Kerim'ini çalarak, satılıp parasımn ailesine sarfedilm esi üzere Rize'nin Kal'a Mahallesi'nden Mehmed oğlu A hm ed'e gönder miştir. Ahmed de Kur'an-ı Kerim'i 265 kuruşa satmıştır.
Abdülhalim çalınan Kur'an-ı Kerim 'ini M olla Tayyip'ten talep ettiğinde, Molla Tayyip Kur'an-ı Kerim 'i sattığını itiraf ederek, 10 güne kadar kendisine geri vereceğini kefille taahhüt etmiştir. Ancak sözünde durmamıştır. Durum m ahkem eye inti kal ettiğinde ise, Molla Tayyip Kur'an-ı Kerim m evcutsa aynen, mevcut değilse kıymetini vermek zorunda bırakılm ıştır."
"Molla Tayyip" kim?
Recep Tayyip'in akrabası olabilir mi? Bildiğimiz şu: Hep bir zincir var...
Recep Tayyip'in dedesi Bakatalı Tayyip. Kendi adı; Recep Tayyip.
Torunu (Bilal'in oğlu) Ömer Tayyip!
Adı hırsızlık olayına karışan "M olla Tayyip" akraba mı, bile miyoruz!
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti başbakanının biyografisi için iğneyle kuyu kazıyoruz. Devam edelim...
2004'te "G ürcü" olduğunu söyleyen Erdoğan, 2007'de NTV'de katıldığı bir programda "Türk" olduğunu söyledi. Ekledi:
"Bizim oğlan (Bilal) meraklı, başbakanlık kaynaklarından aile mizi araştırıyor."
6 yıl geçti, hâlâ araştırıyor herhalde... Çünkü daha bir şey açıklanmadı.
H erhalde Erdoğanların da kafası karışık! Kim in değil ki?
İşte bir gazete haberi:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm amcası, İstanbul İl Genel Meclis Üyesi M ehm et Ali Erdoğan'ın babası Mehmet Erdoğan (70) yaşam ını yitirdi. M ehm et Erdoğan'ın yaklaşık bir yıldır kan ser tedavisi gördüğü belirtildi." (20 Nisan 2008, Ha ber tü rk)
Mehmet Erdoğan'm diğer oğlunun adı Haydar'dı.
1938 doğumlu Mehmet Erdoğan; Ahmet Erdoğan'ın öz kar deşi mi üvey kardeşi mi?
Bakatalı Tayyip kaybolunca / öldürülünce oğlu Ahmet'e de desi sahip çıktı. Peki Ahm et'in annesine ne oldu?
Nüfusta adı "H avuli" diye geçiyor! Kimle evlendirildi? Hiç bilgi yok.
Bakatalı Tayyip'in küçük kardeşi Halil ile evlendirildiği iddi ası var.
Güneysu Rize kitabında Dumankaya muhtarları arasında Musa Erdoğan var.
Köydeki Erdoğanlar Yunus7un diğer oğlu Halil ve Ahmet Erdoğan'ın büyük amcası Mehmet'in soyundan gelenler.
Sonra Erdoğan'ın söylediği bir "Mustafa Amca" var; "Hafız Mustafa"!
Recep Tayyip'in babasının amcasının oğlu İlyas Erdoğan var. 2003'te (ki Erdoğan ailesinin çoğu kanserden yaşamını kaybet ti) 56 yaşında ölen İlyas Erdoğan'ın oğlu Ali Erdoğan, Başbakan Erdoğan'ın "koruması" olarak görev yapıyor. Karakol basıp po lis azarlaması medyada haber oldu. (24 Aralık 1013)
Peki...
Hadi diyelim, Başbakan Erdoğan'm baba tarafı karışık, ya anne tarafı?
Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ocak 2011'de Sarıkamış şehitleri için yapılan kardan heykellerin açılışını gerçekleştirdikten sonraki konuşmasında "Dedem Kemal Mutlu burada şehit düştü" dedi!
- M V » * * ' " ■ m e , Gu a " r U İU h l f e m a l ' « u t l u .
, , , , s,.hil düşerek Hakk ,n ra h m e tiy le k
“■
K . ,f l k m * « « * ° ' a r a K d° " a f a k * e h ' < « USu% V ^
E v le r in d e k i s o j u j u n verd.gr eo zyasla„ bu;
« « ( ,
S
t f U
^eh,, ° lmui" 19 May,s
2008-K, m.„ M... . ...
Kaynaklara bakalım...
S A v u n m a B a k a n lığ ı'n m adi, beş ^
!
S ı r ,kam ış Şehitleri'nin y e r a ld ığ ı 1. D ünya Savaşı , %mn !' 976 Rizeli şehidin ismi var. S a rık a m ış H arekâtl'n(N
rir nî izeiiler
a r a s m d a"Kem al M utlu"
d i y e b i r i s i myok
° ; nn
8
yılında bazı işadamlarının Rize'nin Güneysu ü
ı i "Şehit K em al M u tlu Anadolu Öö
-y3pt,r
oldu!A ç X *
B a şb a k a n E rd o ğ a ngerçekleştirdi.
^2009'da
ise Sarık am ışilçesinin "Belediye C addesi"^
i: Şehit Kemal M utlu C a d d e si" o la r a k d eğ iştirild i.,914 yılının son gü nlerin de g erçek leşen Sarıkamış Hareli
nA» Sovadı K anunu h e n ü z çıkm am ışta. Yani, o y,jjarda
»M utlu" diye bir soyad ın ın o lm a sı m ü m k ü n değil, ilgili kan,,,
tem 2 0 yll sonra, 1934 y d ın d a y ü rü rlü ğ e g ird i.
Karışık bir konu...
En iyisi, ç o k eskileri k a rıştırm a d a n A h m e t Erdoğan biyografi.
sine bakalım . Ç ünkü E r d o ğ a n la r d a b ir s ır v a r.
Ahmet Erdoğan'm ne zam an d o ğ d u ğ u n et olarak bilinmiyor. Mezar taşında ''1 3 2 1 " yazıyor. " 1 7 3 4 5 7 1 4 2 2 6 " TC kimlik no bil-gilerine göre:
Baba adı: Teyüp. Ana adı: Fatuli. Doğum: 1905.
Ölüm tarihi ise, 8 A ralık 1988 idi.
Ahmet Erdoğan'ı "'M olla Y u n u s" b ü y ü ttü . t e W e
Erdoğanların "resm i tarih in e" g ö re, M o lla Yunus se er^ .^ jj
askere alınmadı; bunun sebebi çev red e eli kalem tutan o
tek kişi olmasıydı! Ruslar gelin ce ne yap tı acaba?
BnkaU lı Fa yy ip " pek anım sanm asa da, Molla Yunus bölgede İ.ınm an bir korakterdl:
Osm.ırüi d önem in d e İttihatçılara ve Milli M ücadele dönem in di' Kuvavı M illjy e'y e destek verdiği; Cum huriyet devrim lerinin
halk taralın d an anlaşılm ası ve benim senm esinde önemli katkı larda bu lu nd u ğu dile getiriliyor. Keza Rize'de Latin harflerini ilk Öğrenen ve halka öğreten kişi olarak anılıyor!
Rize deki şapka devri m i ne karşı çıkan yobazlara karşı duru şuyla habrlaruyor. Yazdığım gibi bunlar "resm i tarih" notlan...
"M olla Y unus" torunu Ahm et Erdoğan'ı kocası savaştan dön- m even l tavuli ile evlendirdi. Havuli, Ahmet Erdoğan'dan 12 yaş büyüklü.
Sabit'ten olma Gülin'den doğma Havuli hakkında pek bilgi yok. "H av u li adının aslında "H avva" olduğu söylendi; iddiaya göre L azlar ism i böyle telaffuz ediyordu. Tamamen uydurma bir gerekçe: hiç ayrıntıya girm eyeyim.
E rd oğ an 'ın nüfus kütüğünde isim len geçen Havuli, Fatuli, Farfuli diye isim ler Lazcada yok.
A h m et-H av u li Erdoğan çiftinin iki oğulları oldu: - M eh m et (d. 1926, ö. 1988)...
- H aşan (d. 1929, ö. 2006)...
H av u li'n in ilk evliliğinden kaç çocuğu vardı?
A h m et Erdoğan, bir süre sonra taşı toprağı altın olan İstan b u l'u n yolunu tuttu. Eşini ve çocuklarını götürmedi...
A h m et E rd oğan 'ın İstanbul'a gitmesinin sebebi ekonomik m iydi?
Başka bir sebebi olam az mı? Çünkü... Tarih: 18 Eylül 1924
Yer: Rize
M u stafa K em al, eşi Latife Hanım 'la birlikte bir gün önce saat 18.00'de R ize'y e gelm işti. Valiliği, belediyeyi ve garnizonu ziya ret ettikten sonra geceyi Rize'nin tanınmış isim lerinden M ehm et M ataracı'n ın konağında geçirdi.
Sabah saatlerinde "G azipaşa" ve "C um huriyet" adı verilen iki çeşm eyle bir abidenin açılışını yaptı.
D in len m ek üzere valiliğe geçti. Burada sevgi gösterisinde bu lunan halkı selam ladı.
Saat l O r d a Hamidiye gemisiyle Giresun'a h fe:
ti. Halkın alkışları ve İdman Yurdunun bandosuyla vc. uğurlanırken yanma iki müftü yaklaştı.
Bundan son rasın ı Cumhuriyet g azetesin in m uhabınrur .i• y dıklarından ok u y alım :
"Paşa Hazretlerinin hükümet dairesinoen dönüşten e ^ a . Rize ve Atina (Pazar) müftü eri tarafınsan Kene er ^ 3 ' : M
verilmiştir. Dilekçede medreselerin tekrar aç'mas :a*e^e: Reisicumhur Hazretleri, dilekçe m uhteviyarr cğ'er bileşmişler ve müftülere hitaben:
'Tevhid-i tednsat mı istemiyorsunuz? Bu m et metten ,-ş: mayacak mı? Şimdiye kadar ge"i kalmamızda en büyük &t»r- ■ ne olduğunu bilmiyor musunuz? Hayır, medrese er aç1 reayaca*
Buyurmuşlar ve halk tarafından alkış anmış ara r. Paşa Hazretleri hitabelerine devam buyurarak:
'Geçiminizi mi düşünüycrsunuz? Müsterih c un, badetfr z = uğraşın. Bırakın milleti. Yoksa bu kararı veren M ec\s'te s ::s _ büyük âlimler mi yok? Millet bildiği gibi yapacak.'
Paşa Hazretleri tekrar şiddetle alkışlanmış ardır ve rrütea*- ben Vali Bey'îe bir müddet konuşmuşlar ve bu arada. 'Bu ac ar lar burasını İran gibi mi yapmak istiyorlar? demişlerdir. A^a müftüleri kınamış ve Gazi'nin hitabesinden çok memnun c nnuş- tur." (20 Eylül 1924, C um huriyet)
Mustafa Kemal niye İran'ı kötü örnek olarak g ö sterm işti
O dönemde İran'da neler olmuştu?
Rıza Şah, İngilizlerin desteğiyle İran da darbe yaptı. ı? - Komutanlığı, Savunma Bakanlığı derken Başbakan oldu.
Kaçar Hanedam'mn gücünü yok etmek için cumhuriyet etmek istedi. Dava arkadaşlan modemistler ülke geni’ ,v cumhuriyet propagandası yapmaya başladı. Ancak cumhu1' tin kurulmasına (İngilizlerin kontrol ettiği^ mollalar karşıya1 ' bunlar eğitimsiz halkı kışkırttılar.
Cumhuriyet hayalinin gerçekleşmeyeceğin,n farkın.* rıp, iktidar gücünü elinden kaçırmak istemeyen Rıza Şah rak ağaları ve mollaların desteğiyle hükümdarlığını il*ın Meclis te İslam yasalarını koruyacağına ve hiçbir değişiklik *
cayacağına yemin etti. İşte...
Hir yıl ön ce t'u m h u riy e t'i ilan eden M ustafa K em al, m ed rese* lorin açılm asını isteyen hocalara kı/ıp, bu ned enle "T ü rk iy e, Iran o lm a y a ca k " d em işti.
Potam ya (M erkez), Setoz (O rtaköy), K uruloz (A d acam i), K am boz (Selam et), Pilihoz (D um ankaya), K alu h araf (K irem it- köy) ve M içona (P azarköy) m edreseleri kapatılm ıştı.
K apatılan m edreselerin yerine ilk kez U lucam i (M erkez), S e toz (O rtaköy), K uruloz (A dacam i), Kam boz (Selam et) ve M işona (Pazarköy) m ektepleri açıldı.
M ustafa Kemal m edreselerin yeniden açılm ası talebine çok kızdı. I lam id iye gem isine çıkar çıkm az hem en Başvekil İsm et Paşa'ya şifreli bir telgraf yazıp gönderdi.
"B ug ün R ize'd en a y rıld ığ ım sırada Rize ve A tin a m ü ftü le rin in te m s il e ttiğ i b ir hoca h e y e ti, b ü tü n m e m le k e t ve civar halkı ö n ü n d e k a p a ttırıla n m e d re s e le rin açılm asını d ilekç ey le ta le p ettiler. D ilek çey i o k u d u k ta n so nra çok kızdım . Yüksek ve şid d etli b ir ses le k e n d ile rin i a z a rla d ım ve m e m le k e tin , m ille tin şim d iye k a d a r fe la k e ti s e b e p le rin in k e n d ile ri old u ğ u n a işaret e ttim .
'M e k t e p is te m iy o rs u n u z! H albuki m ille t onu istiyor. B ırakınız. A rtık bu zavallı m ille t, bu m e m le k e tin e v la tları yetişsin. M e d r e s e le r aç ılm a y a c a k tır. M ille te m e k te p la zım d ır' diye b ağ ırd ım . B ü tü n h alk ve m e k te p ta le b e s i 'b ravo ' sesleri ve heyecanlı al kışlarla karşıladılar. A y rılm a m d a n sonra bu hocalara halkın bir fe n a lık y a p m a la rın d a n ko rkarım .
Buna karşılık, Rize'deki liseyi canlandırm ak elzemdir, M e k te p binası ve eğ itim a le tle ri yoktur. Hocaları çok olan bu m u h itte ilim irfan teşkilatım ızın süratle faaliyete başlaması pek lüzum ludur. Bu rada O sm an Ağa'nın oğlu İsmail Bey, yirm i bin liralık bir m ektep bi nası yap m ak üzere imiş. Bunu ta ltif ederek, işin hızlandırılm ası ve h e m en eğ itim a le tle ri g ö nderm ek ve fazla alaka gösterm ek sure tiyle, halkın taassuba karşı gösterdiği fiili tezahüre karşılık verm ek icap eder." (C um hurbaşkanlığı Arşivi, A: 4, D: 81, F: 2-39 4, 2 -3 9 5 .)
Tarih: 25 Kasım 1925
Şapka Kanunu kabul ed ild i.1
I M u İ ev in d e kald.fr Rizeli Mehmet Mataracı, bir y.l sonra Şapka K a
nunu v.kl.ft.nd*v İstanbul'dan hemen 10 adet «apka getirtti. damıttı. Rize'nin J f t d a * bir *ehır olması için ömrü boyunca çabalayan M e h m * M ataracı nın ‘•dı, bu^ün Nehirde nereye verildi bilir misiniz: "M ehm et Mataracı Kız Kuran K u.su!
Başbakan E r d o g a n '.^ a ^ s in În ' yerlerden birj d
neysu) idi. Potamya Ulu Cami î ; S‘ Zt,Pols^ (C
liderlik yapt.ğ, ayaklanmaya M u h l T y a ^ ? " ^
J n korunm ası için Rize'yi b asm an ^
hüküm et konağını ele geçirmeyi hedefledik v
ya daki Jandarm a Karakolu'nu bastılar Karako'u ^ onbaşıyı asmak istediler. Onbaşı "Ben de sîzdenim-7 " *
canını kurtardı. e^In«
Bu arada halkı tahrik etmek için Peçeli Mehmet "Ev Ankara ihtilal içindedir. Mustafa Kemal üç yerinden yara,a, dı. ismet Paşa ortadan kaldırıldı. Dindar paşalarımız hüküm ellerinden aldılar. Şeriat kurtarılıyor. Korkulacak bir şey kal-
m amıştır" diye halka konuşma yaptı. Halk galeyana geldi ve
"Şapka giymeyeceğiz, askere de gitmeyeceğiz" diye bağırmaya
başladı.
Ayaklanm anın asıl meselesi bir yıl önce 17 E y lü l 1924'fe R ize'ye gelen Mustafa Kemal'in tüm ricalara ra ğ m e n medrese lerin bir daha açılmayacağını söylemesi ve din h o ca la rın ın işsiz kalm asına sebep olan icraatıydı. Üstelik askerlikten de muaf ol m ayacaklardı. Sıradan vatandaş olmayı kabul edememişler Rize Valisi Hurşit Bey Potamya'da olanları A n k a r a 'y a bıldıra Sonuçta isyan bastırıldı.
1 4 3 kişi tutuklandı. İstiklal Mahkemesi önüne çıkarıldı,
kem e Başkam Afyon Milletvekili Ali Çetinkaya, mahkemeu)*■ ri, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali, Aydın Mılletve i
ve Rize Milletvekili Ali Zırh idi. v,n
Karar verildi: Sekiz kişi idama, 14 kişi 15 yıla, 22 kışı
19 kişi 5 yıla mahkûm edildi. 80 kişi beraat etti. „ p L n V d . » Tarakçı Sabit, !>«=»
P e ç e l i Y a k u p , K o li v a l ı K a d ir, K o l.v a h Ş a b a ,
„ „ „ bn 143 W * « * « W " * *
isyandan sonra birçok «İn locukl.n
• ^ S K î î S S S * * ...
- s
r
s
s
e
s
f
—
—
ahali,
yaralan-ediyor, Kel A li'den, Kılıç Ali'den, "Ü ç Aliler D iv a m 'n d a n ö fk e y le bahsediyor.
Bunun sebebi Potamya (Güneysu)'dakı şapka ayaklanması m ı7
G ö ç gerekçesi yoksulluk olduğu söylenen Ahmet Erdoğan'ın İstanbul g ü n lerin e bakalım
“Reis Kaptan'ın (Ahmet Erdoğan), İstanbul'daki hatıraları ha reketli ve renkli. Gençlik yıllarını İstanbul'un çılgın bölgelerinde, Pera'larda geçirdi. Beyoğlu'nu, Tophane'nin her tarafını karış ka rış öğrendi. Gece âleminin merkezinde denizciliğin verdiği duy gusallıkla yaşadı/' (s. 15)
Bu satırları, Bir Liderin Doğuşu kitabından aldım. Kitabın yazarları Hüseyin Beşli ve Öm er Özbay. Her ikisi de Başbakan Erdoğan'a çok yakın isimler. Biliyoruz ki, ilgili kitap Erdoğan ta rafından yazdırıldı. İtibariyle alıntı yaptığım satırları itade eden Erdoğan'dı! Babasının "çap k ın " olduğunun altını çiziyordu.
Ve...
Sebebi bugüne kadar açığa çıkmadı; büyük bir sır olarak sak landı.
"Ç a p k ın " Ahm et Erdoğan, iki çocuğunun annesi Havulı’den ayrıldı. Dikkat ediniz boşanmadı, ayrıldı.
Aynı yıl...
Tarih: 6 M ayıs 1953...
A hm et Erdoğan Beyoğlu'nda ter/ılık vjpan; Mehmet ten olma H avva'dan doğm a 29 yaşındaki Tenzile Mutlu (d. 1*24-0. 2011) ile yaşam aya başladı.'
Ahmet-Tenzile Erdoğan, imam nikâhlıydı.
Ahm et Erdoğan ile Ten/ıle’nın resmi nikâhı voktu; bu neden le resmi kayıtlara göre ilişkileri evlilik dışı\ J '
Erkeğin çokeşliliği ve tek taraflı boyanmasına ilişkin d u/en k - melerin kaldınlm ası; kadınlara boşanma hakkı vdavet hakkı w malları ü/e rinde tasarruf hakkı tanıyan Türk Medeni kanunu, 17 Şubat 1926'da kabul edildi. Hu sebeple...
1 Ten/ile Mul.u nun k » Mehtv. t r Köyü*ne * * * * * * 76
» A f i f e T t a M * * * S a n a * . Odas. u>«» At» u Re^cp ! • » ' ‘P ^ Muduru Recep . . . ^ p 4lWsM Başkam Adnan Er v r l-ar»h S ılu n doğan Üniversitesi Sosyal ve Kültür l »atn>* n a ,**
Er'in annelerindi.
Ahmet * * * * * . «fi Havuli. D . M * * * M * 1* îfat edince ikinci eşi lenzile ile resmi nikâ ıyt »•
Yıllar sonra İstanbul Büyükşehir Belediye B aşkan , o c uğımd.ı rdoğan ne diyecekti: "Sad ece im am lar resm . n ikah kıysın! (4
layıs 1995, Milliyet)
Rize tarihiyle İlgili yapılan çalışmalarda, bölgede Osmanlı dö-leminde çokeşliliğin az olduğu belirtiliyor. Dr. Pehlevan ın ça- ışmasına göre, Rize'nin yüzde 95.51'! tekeşliydi. ikinci eşe sahip ilanların oranıysa yüzde 3.52 idi. Ahmet Erdoğan ikinci evliliği neden yaptı? İstanbul'da yalnız kalmamak için mi? Ya da bir baş ka nedeni mi var ?
Tarih: 26 Şubat 1954 Recep Tayyip de doğdu!
Ahmet Erdoğan'ın dini nikâhla yaptığı ikinci evliliğinin tari hini tekrar anımsatayım: 6 Mayıs 1953.
Evlilik ile Recep Tayyip'in doğumu arasında, 9 ay 20 gün süre var.
Nasıl denk getirmişler!
Tabii Recep Tayyip'in nüfus cüzdanındaki kayıt doğruysa! Recep Tayyip'e "Recep" ayında doğduğu için bu ismin veril diği söylendi. 1954 yılının Recep ayı, Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre 6 Mart ta başlıyor. Erdoğan ise, 26 Şubat doğumlu! Yani Recep ayında doğmamış!
Ahmet Erdoğan oğlunu nüfusa 8 Aralık 1954'te kaydettirdi: Recep Tayyip Erdoğan... Rize İli Güneysu (Potamya) İlçesi... Dumankaya Köyü (Pilihoz)...
Ahmet Erdoğan İstanbul’da kendine yeni hayat kurdu. "Reis Kaptan" deniyordu...
Kasımpaşa Kulaksız'da oturduğu ev; Kaptanoğlu S o k ak 'taydı,
iddiaya göre bu nedenle "Kaptan" deniyordu! İddia biraz
zor-J
‘T V
,t Î S d ^ Ahm° e Erd°g*n'>n m « .n n ın bulun duğu Kulaksız Mezarl, g, nda defned.lmes, bekleniyordu. Ancak bizzal Erdoğan'a,yaptığı defin .şlemlen sonucu annes, 8 Ekim Omıartcsi gunfl Fatih Camimde kılınan cenaze namaz,, sonrası Karacaahmel Mezarl,g,-n, defnedildi. I Kasını''da ise Ahmet Erdoğan in kemikten Kulaksız Mezarlığından alınarak Karacaahmet'lc eşinin yanındaki mezara kondu. Erdoğan annes,y|e babasın,,, mezarlar,,,, yan
yana getirm ek istiyor ise neden annesini Kulaksız Mezarlığıma defnettirmedi iu'.ı
ba? Çok sevdiği ve cenazesinde gözyaşlarını tutamadığı dayısı Kemal MuHu'yu d.> 25 O cak 2013'te Kulaksız M ezarlığı'na defnetti.
İnimi gibi. Bilinir ki, Rize bölgesinde "Ağa", "Hoca", ''Reis" gibi saygınlık unvanları bölgenin ileri gelen kişileri için kullanılıyor.
Ahmet Erdoğan bu tür bir "saygınlık imaiı" sonucu mu bu unvanı kullandı? Ailenin kendini saygın göstermek için hep bir çaba içinde olduğunu söyleyebiliriz.
Danışmanı Akif Beki E rdoğan'ın H a rfle ri kitabında yazdı: Erdoğan, İbn-i Arabi'nin çizelgesine göre Musa peygamber so yundan geliyor. Yani hem Musa peygamberin karakteristlik özel liklerini taşıyor hem de hayatı bu peygamberin yaşam öyküsüyle paralellikler gösteriyor." (s. 14)
M uhyiddin İbn-i Arabi herhalde yattığı yerde ters dönmüştür. Biz dönelim Ahmet Erdoğan'ın İstanbul günlerine...
"(Erdoğan'ın) Babası Hasköy ile Fener arasmda sandalcılık yapan ve geçimini bu şekilde sağlayan biriydi. Tayyip'in babası A hm et'in ideali Sütlüce ile Eyüp arasında yolcu taşımaktı. Zira o hat yolcu bakımından en verimli hatlardandı. Ahmet Efendi'nin ya da nam-ı diğer Reis Kaptan'ın sandalı dört yolcu alabiliyordu. Ahm et, yolcuları taşımak için akşama kadar kürek çekiyordu." (Ergün Poyraz, Takunyalı Führer, s. 55)
Ailenin resmi açıklamasına göreyse denizcilik işletmelerinde kıyı kaptanlığıyla uğraşıyordu!
Ahmet Erdoğan İstanbul'da iken Dumankaya köyündeki eşi ve iki çocuğu neler yapıyordu?
Köydeki çocuklarından Mehmet (Muhammed) Erdoğan... Önce Karadeniz'in yeni geçim yolu çay bahçelerinde günde likçi olarak çalışmaya başladı. Sonra 1960 ta, Güneysu Küçükcami Mahallesi'ne kurulan Çaykur'a ait ilk fabrikaya kadrolu girdi ve buradan emekli oldu. Bedriye ile evlendi; iki çocukları oldu.
Ahmet Erdoğan'ın diğer oğlu, "Aşçı Haşan" diye tamnan Haşan Erdoğan 35 yıl lokantalarda çalıştı. 12 yaşındaki oğlu Ham di'nin Pilihoz Deresi'nde boğularak ölmesiyle içine kapan dı. Diğer oğlu Ahmet ile "Ustaoğlu Kavurma L okantasını açtı; başarılı olamadılar. Haşan Erdoğan Bağ-Kur'dan emekli olunca İzmit Yuvacık'a taşındı; oğlu Ahmet'le "Ak Market ı işletti.
"A şçı H aşan"ın bir diğer oğlu İsmet Erdoğan, -ileri sayfalar da ayrıntılı bir biçimde göreceğimiz gibi Başbakan Erdoğan'ın
l±ü&ü- aile bahçtfsınd'r
mal »ari.&nd. ' ' ' “ ' * “ , i ' l o o l < J ‘ n t o r l a n a n I- w
z
s
s
s
s
z
: *
*
*
' ™ -w -
-M u-M ” * * " E,d“ * an " *
Rize'deki devlet hastanesindeçalışıyor. U fkisi
na-Başbakan Erdoğan’m ağabey. H aşan fcraog
sildi?
Tarih: 4 Haziran 2006
Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Hanım, hastanede ya.ar Haşan Erdoğan'ı ziyaret etti.
Erdoğan sonra İsparta'ya hareket etti. Burada yaptığı konuş mada nedense "sahte anneler"den bahsetti:
"Halkımızın ilgisi bizleri heyecanlandırıyor. Partim in b;~r_ taşıyabilecek kapasitesi var mı? Var. Öyleyse gereğinin yapılma sı lazım. Net söyleyeyim. Her şeyden önce çocuğun annesi kim hikâyesi var ya, sahte anneler de çıkabilir. Ama bir de gerçek an neler var. Bu çok önemli. Söz verdik. Açık ve net söylüvomm. Gündüzümüze gölge düşürmeye kalkanlar olursa, kusura bak masınlar, yollarımızı ayırırız."
Partiler ve medya anlam veremedi: Ne demekti bu "sahte anneler?" Havuli mi?
Recep Tayyip in Havuli'den gelen akrabalarıyla ilişkileri hep inişli çıkışlı oldu. Örneğin...
Büyük ağabey. Mehmet Erdoğan'm k en d isiy le avn ı ism i ta-^ Erd° gan c e z a e v in e t f t d l a c l n H T " , ^ ' dan IStanbU’' a sevkıv.ıtı y o lacağım değerlend ren İstanbul N arkotik Polisi, y a p h ğ ı opera*
yonla Başbakan Erdoğan'ın yeğeni Mehmet Fr < v T • u , 11 kişiyi, 50 kilo esrarla yakaladı Ar >'e bırlıkU da bulunduğu yedi kişi tutuklanarak Y o g a n ı n tanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi' nde f ,uU' riMİ' L* rulen duruşmasında tutuklu sanıV M V ' ' ° U 8 “ nU savunmada, 22 yıldır uyuşturucu k u U a n d T
man bu işin ticaretine eirmedis- ? S 'ni' ancak hWWr Erdoğan’ı tahliye etti. ° mi soy ecti- Mahkeme Mehmet
Bir örnek olay daha yazayım...
Rtflnkan Erdoğar. - -• i - . i - - ıhoemeien Havııli'nin oğlu 1 Muhittir Ercr.'iar r. Armet ErM£ar>. Tayyip Erdoğan ın - • • Sriec. re 5aö<ur-;i: döneminde Halk Ekmek jşei^ rc_ A r a işlen Kuzen Ahmet Erdoğan, d ' . ı r c r r _ t s *e tehdit su»gamasıyla İS Şubat 2007'de iutufclandfe. Haşriır:sşa I r c ->r-. Mesiek Lisesi Müdürü'nü. okula t - '\:c-zr*zr. ^.jerzes-i iıacılmek için tehdit etmişti. Kuzen Erdoğan ve saç M ±îr Tutumkı elleri kelep çelenerek Ümraniye Cezaen
t
*
z
~
jt
.
: _Yıllar sonra, 9 Şuba: 2^ 2 r * - • ar nrco^an &£*t : ■ - _ Rizelileri kabul etti. A m e s r-n c*£r- A h re : Erdoğan'ı görünce esprili bir şekilde "'Bura-' r t 2?ar rar*'" c er. 3aşi?akan Ere > ğan, hemşerüerin: eönnei^er z: i i . ;
-Erdoğan m bir d: Ser akrabası Anne*: Er^ da Faslet Par tisi Rize İl Başkanlığı g«rrL— - - rü r±L Erdoğan ailesinin ma ceraları çok; dönelim Ahme: Erdjçar. m istanbuT daki aııesme...
Ahmet Erdoğan, 1934 te çkssian soyadı kanunuv la "Erdoğan soyadını aldı. Köyde airacaLın da avm so-vadını aldığına göre, demek ki bciâöE sarar verildi
Ahmet Erdoğar ’m Tenzile der. Reosp Tayyip' ten i?aş*a Muş tamı d. 1958) ve Vesile 196r anm a ıkî çocuğu oldu.
Ahmet Erdoğan'm -hay na^a_ar— ilk çocuğu Mustafa Eni ğan üe son çocuğu tesile ara5H*iaü yaş srkı 4*7 ti! Kızı aogau- ğunda Ahmet Erdoğan 62 yasniay^ Tenzile Erdoğan ise 44 v aşında!
Resmi evraklaraa 3 Mayıs 1924vazıyor a~a Tenzile Erdoğan'ın doğum tarihinin pek dognı ocn*iı4mı Jı^ u ıijw u ft. Kız kar deşi Meliha Er'in (d. 1936) doğum ön**16 O n d u rarak, 1934 doğumlu oiduğım’- dü-ûneMinz-
Neyse-"Vesile" Bakatalı Tavvipaı kL: kardeşaun re kızmın adıvch. Ahmet Erdoğan kızına, h aaan ın r e faz kardeşinin adım
kov-du.
Recep Tavyipten dört va? kfiçük M astara Erdoğan. -buyana-d,; tomacıvdı. Sonra sekrz yrf İsrailli Oger'm * * * * * * ^ eleman olarak çahştı. Yurtdışmdan getirdi sutkn
Reşat Birind'nin (d. 1935* 201» k » Fatma, y u, ev M . Dü nürler yabana değildi; Cüneysu Tepebaş» kovu r^endL lılı^ı
A h m et Erdoğan istedi. İlk oğlu Recep Tayyip gibi "hata" ya sm ı istem iyordu. Bu konuya geleceğiz...
M u stafa-Fatm a Erdoğan çiftinin üçü kız, biri erkek dört
cu k lan oldu. O nlar da ağabeyleri Recep Tayyip gibi
çocuk]a(
Ü sam e, Şevde gibi İslam i isim ler koydular.
Vesile Erdoğan ise, yine hem şerileri M ehm et İlgen'in (d. ö. 2013) oğlu Ziya ile evlendirildi.
iki kızları oldu; Kübra, Ü m raniye A K P Belediye Başkanı H
san Ç an 'ın oğlu M ahm ut Halil Can ile evlendi.
D iğer kızları Fatm a Zehra ise, M urat Şeker ile dünyaevir
girdi.
H epsinin başı örtülüydü...
Başı açık olan sadece Em ine Erdoğan'dı...
Ü stelik başını kapatm am ak için intihan bile düşündü. Em ine G ülbaran 15 yaşında intihar etm eyi düşündü. Yıl 1970' ti.
Em ine Gülbaran M ithatpaşa Akşam Sanat Okulu'nun öğren çişiydi.
Terzi olm ak istiyordu; o yaşında kendine güzel elbiseler di
kiyordu.1
Rom antik bir kişiliği vardı. Cep romanları okuyor, artistlerin
kartpostallarım biriktiriyordu. Emel Sayın ve Ajda Pekkan'ı be ğeniyordu. Bir de sinemaya gitmeyi seviyordu.
İlk kez Ziya am calarının eski Amerikan otomobilinde di
reksiyona geçti; otomobil kullanm ak istiyordu. Giyinmeyi çok
seviyordu. Dikiş dergisi Burda'nın patronlarından kalıp çıka'
np, kendine elbise dikiyordu. İlk diktiği giysi ise çift taraflı b pelerin oldu. Bir tarafı uçuk eflatun, diğer tarafı uçuk griy^1
A ğabeyi Hüseyin Gülbaran kız kardeşi Emine'ye artık örtün
m esi gerektiğini söyledi. Emine Erdoğan, yıllar sonra
Örtündüler? kitabının yazarı Gülay Atasoy'a o günü şöyle anlalt
1 Emine Erdoğan, Odatv'de İstanbul Kanyon Alışveriş Merkezi'ndeki Harvey ^
hols mağazasından alışveriş yaptığını yazınca bizi mahkemeye verdi; 5000 Y tazminat davası açtı.
D ava dilekçesinde bu haberle kişilik haklarının zedelendiğini öne sürdü. V
görüldüğü A nkara 10. Sulh Hukuk M ahkem esi, 7 M art 2008 tarihinde Erdog-1 açtığı davada tazm inat koşullarının oluşm adığına karar verdi ve davayı re ^ ^ Sonra ne oldu? Elim ize bir davetiye ulaştı; Em ine Erdoğan, Harvey N i c h o s 1
kara K entpark'taki şubesinin açılışını gerçekleştirecekti!
"A ğabeyim bana ö rtü n m e m gerektiğini söylediği zam an in tih a r e tm e y i bile düşünm üştüm . Nasıl olur da ö rtü n ü rd ü m ! Ç e v re m d e bir ta n e örneği yoktu. Köy gibi bir yerde olsam ney se... O rad a dikkati çekm ezdim . Am a burada (İstanbul'da) ola m azdı. Bu karışık duygular içindeyken, bir vesileyle Şule Yüksel Ş e n le r le ta n ış tım . Bu tanışm a beni çok etkiledi. Böylelikle bir M ü s lü m a n han ım ın hem m od ern, hem kültürlü, hem de örtülü o lab ileceğ in i gördüm ."
Emine Gülbaran 15 yaşında örtündü.
"Ö rtünm e" hikâyesine temkinli yaklaşmamın nedenini açık layayım. Emine Erdoğan'ın büyük ağabeyi Haşan Gülbaran,
1965 Konya Ereğli doğumlu, Üsküdar Amerikan Koleji'nde oku yan Saadet Hanım ile evlendi. Saadet Hanım'm başı açıktı ve hiç
bir zam an örtünm edi.1
Emine Gülbaran örtününce okuldan ayrıldı.
Nasıl tanışmışlardı?
Bilmiyorum. Yazılanlar ne kadar doğru emin değilim. Ama yine de aktarayım:
E m ine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler öncülüğünde kuru lan İdealist Kadınlar D erneği'ne üye olmuştu. Üsküdar Balık Pazarı'nın üstünde kiraladıkları yerde faaliyet sürdüren dernek yö n eticileri Tepebaşı'nda M SP'nin düzenlediği toplantıya katıl
m ak için yola çıktılar. Yıl 1977 idi.
Em ine H anım , toplantıya giderken gece görmüş olduğu rüya nın etkisindeydi. Zaten kendisini tanım larken Çok rom antik bir insanım ' derdi. Gece rüyasında gördüğü erkek gözlerinin önün den g itm iyo rd u . Kader, bu derneğin aktif üyelerinden Emine H anım ile Recep Tayyip Erdoğan'ı, Erbakan ın geleceği topla u da buluşturdu. E r b a k a n Tepebaşı'ndaki M illi Şahlanış gecesi nde
bir konuşm a yapacaktı. Toplantı başladı. Erdoğan davudi sesiyle şiirler okuyup salonu coşturuyordu. Heyecanlananlar arasın da ön sıralarda oturan bir bayan da vardı. Tesettürlu bu b a yan, Erdoğan'ın dikkatini çekmişti. Erdoğan'ı gözü, konuşması
ÎTsaadet Gülbaran AKP delegesi. İki kızının da baş. açık. Kızı
çioğlu) Emine Erdoğan'ın Üsküdar'daki ofisinde çalışıyor ve Kışı açık Dığtr kızı
Müge Gülbaran (Gümüşdağ) ise Dolmabahçe Ofisinde Başbakan Erdoğan ın sek reterin i yapıyor. İ s t a n b u l Büyükşehir Belediyesi Mecl.s Uyesı Göksel Gumuşdağ
ile evli olan Müge Hanım'm da başı açık.
sırasında ona birkaç k t î takıldı. Söz konusu kadın is* / )r sv t rdcifian İçin ‘Konuşmasına hayran kalırı , /
Tabii kı 1 m intî Ham m 'dı bu kadın. Soluklu? uir ş* y ru \.f f i
Erdoğan ı dinledi, gece r ü y a m d a «ö rdüğü ç
k«r$ısındavdı. Toplanh biter bitmez Erdoğan, o b ty p m r < " $ .
araştırdı. Araştırm a sonucu ilg is in i' gösteren bu mesaj- f - ^ H a n ım 'i iletti. I m ine Hanım ise 'Ben de sizi beğeniyorum '
miskle yetindi. (R. Çakır F. Çalm uk, B ir D ö n ü ş ü m ü n H ik â y e :
35,)
Baba Ahmet Erdoğan bu evliliğe karşı çıktı. Oğluna ? ze 2
Un almak istiyordu Gelin adayı kara çarşaflıydı. Ahmet Erde; zor ikna edildi. Güya Recep Tayyip sırılsıklam âşıktı. Oysa
sonra şöyle söyleyecekti:
"16 yıllık evliyim ama hiç âşık olm ad ım !" (20 Ekim 1996, :
Recep Tayyip, yanına babasını, annesin: ve yengesirj a^ar: kız istemeye gitti. Giderken bir de kakaolu çikolatalı bir fcaÂ-a yaptırdı!
Recep Tayyip çok heyecanlıydı; yüzü kıpkırmızıydı. ~ kahveler içildi.
Bir sene içinde nişan ve düğün yapıldı. Nişan, Emirgâr. üzerindeki Baltalim am 'ndaki Oba G azinosu'nda; düğün " Fatih Akdeniz Caddesi üzerinde pastaneden bozma bir
d~f-salonunda yapıldı.
Bir not yazmalıyım: Yıl 1978.
İslami hareketin İstanbul'da en keskin olduğu Anlayışlarına göre, düğünde davul çalmak vev a müzik e ^ eğlenmek haram.
Fakat Recep Tayyip-Emine çiftinin düğünü, İslami g elen i re göre değil Anadolu geleneklerine göre oldu. Emine Gülc^ öyle istemisti...
Emine Hanım güçlü kişilikli biriydi. Tenzile gelini Enu uzun süre ısınamadı. Ancak her şeye rağmen Emine Han sabrı ve saygılı yapısı Kasımpaşa'daki evde kavgaya yol > dı. Ne var ki Tayyip Erdoğan, annesinin yemeklerine iltitat- daha büyük tuttu!
Rizeli Erdoğanların dünürleri kimdi?
İstanbul Fatih sem tinin arka sokaklarında, dededen kalm a ev le rinde y aşad ılar. U ç kuşak ön ce gelmişlerdi İstanbul'a...
C em al G ülbaran ın babası 1904 doğum lu H am di Ali, yıllar ö n ce g ö çm ü ştü Siirt'in A ydınlar (Tillo) ilçesinden. İstanbul'da "H a n ım " ile ev len d i. 1
"A r a p C e m a l" diye bilinen Cem al Gülbaran, 1926'd a d o ğ d u. (ö. 2 0 0 4 ) Yoksuldular; ilkokul ikinci suufta okuldan alın dı. K ap alıçarşı'd a babası H am di Ali Bey'in hemşerisi M ehmet Sabri'nin d öşem e atölyesine çırak verildi.
C em al 17 yaşuula kalfa olduğunda M ehmet Sabri Efendi'nin m ahalleiinin "A ra p H ayriye" dediği, okul y ü zü görm em iş, 22 y aşınd aki kızıyla (d. 1921-Ö. 2002) evlendirildi. (21 Aralık 2006 Tem po)
N e d en d ir bilinm ez bu evlilikle Cem al, gerçek soyadı "M crca n ''t bırakıp "Gülbaran" soyadını aldı.
H a y riy e ve Cem al G ülbaran çiftinin ilk çocuklan Hüseyin (oğ lunun adı L ut?) 1 9 4 4 'le doğdu. 1948'dc H aşan, 1950'de Eyüp (ço cukları Ş uayb v e Şevm a), 1 9 5 4 ’te Ali dünyaya geldi.2 D ördüncü çocu ktan son ra beşinci kez hamile kalan H ayriye Hanım çok is tediği kız bebeğini, 21 Şubat 1955'te doğurdu ve ona "E m ine" ismi verildi.
Em ine, yeni taşındıkları Ü sküdar'daki Zeynep Kâmil İlkokulu'na gitti. A rdından M ithatpaşa Akşam Sanat Okulu na d evan ı etti am a okulu bitiremedi. Çünkü artık turbana sokul m u ştu. Başı örtülü okula gitm eye utandı.
Sonra evlilik geldi. A rd ınd an...
Tarih: 4 Tem m uz 1979
A hm et 13urak Erdoğan dünyaya geldi.
Sıkıntılı gün ler yaşadılar. Minik Burak ın fiziki sorunları var dı. 2 0 0 0 yılında Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden "çürük rapo ru '' alarak askerliğe gitmedi.
12< M M W la rıh vo 1W /8 7 1- M I so yıh k » u m U . « ı l adı plan H atm i y i d ^ lf t ın p
2 Ü m ra n ,v c İH .m K U ann .n u h M » U u * l 1 ‘
! « «1b y ıl c e z ıc v ın d c v a lın l.n M .h m ,l D e m i N » , - I V m ı ,, » , . b ü y ü k m a r M lm - p eyn ir p ız > H < g » « A H C u * . » " .»
Tafİh: ^ m l a l d o g d u . Emine Erdoğan, oğlu B u rak -, d o g ,. Necmettin Bilal s k , lm ıştı. H em en a rd ın d a n y in e
-ml'e E -lg a n 'm evliliğinin üzerinden ü ç yıl g eçm işti ve .
m £ 1 > - « * “ * * * “ 7 dîS“f ^ Ü ' r f ' > *■
h S şanslıydı; t v m M » “ * «
yardıma oldu. Bazen annesi Hayriye G ülbaran L s k u d a r
-Kasımpaşa'ya kızma yardıma geldi. Son çocuk Sümeyye, 1985'te doğdu...
Sümeyye'nin diğer kardeşlerinden farkı Şişli nüfusuna kayu olmasıydı. Demek ki Erdoğan Kasımpaşa'dan taşınmıştı.
Küçük Erdoğanlara geçmeden Recep Tayyip Erdoğan'ın ; - cukluk günlerine dönelim...
B ö l ü m : 2
1 5 YAŞINDA
B İ R TABUT ARDINDA
Anne ve babasının "Teyyüp" diye hitap ettiği Recep Tayyip,
14 H aziran 1965'te İstanbul Piyale Paşa İlkokulu'nu bitirdi Okul n um arası 1074! Ya 1071 olsaydı; ne kerametler yazılırdı...
Nevv York taki Levin F.nstitüsü'ndeki konuşmasında çocuklu- ğunu şöyle anlattı:
Küçük Tayyip okula yaya giderdi. Ayakkabılarım delik deşik ti. Yağm urda, kışta, sıcakta ayaklarımın kızardığını bilirim /' (24
Eylül 2009, H ü rriy e t)
Erdoğan'ın anlattıkları ne kadar gerçek? N eden İm am H atip'e gitti?
Beyaz TV 'nin yaşam ıyla ilgili hazırladığı belgeselde konuştu. Çocukluğunda yaz aylarında gittikleri Rize'de çay ve fındık topladığını aktaran Erdoğan, "Gittiğimizde babam beni yalnız bırakm azdı, okum am sebebiyle; yine orada bir hocaefendiye tes lim eder, İmam Hatip yıllarında Kur'an-ı Kerim, Arapça ders lerine orada ayrıca gitmişimdir ve oradan aldığım derslerin de benim hakikaten gelişmemde çok büyük faydası oldu" dedi.
K üçük yaşta namaz kılmayı öğrendi.
İlkokul beşinci sınıfta namaz kılmayı bilen olmayınca kendisi "B en kılarım " deyip ortaya çıkıyor. Kılıyor ve o günden sonra lakabı "h o ca" oluyor. "Yani ilkokulda benim lakabım hoca idi. Ben bu lakabı yadırgamadım. Biz çünkü hocaya da hoca derdik. Öğretm ene de hoca derdik. İmam Hatip süresince orta adım Tayyip ile anıldım.
Erdoğan'ın büyük amcası İlyas'm oğlu Ahmet Erdoğan şöyle anlatıyor:
" B e n im b ir a m c a m v a rd ı, adı M u s ta fa 'y d ı ve hafızdı. Ö ld u . 'B ir ta n e d e a kra b a hafız o ls u n ' ş e k lin d e o ld u olay. O d e v ird e h a fız y o k tu . İm a m H a tip ı Tayyip için ö y le se ç tile r. A m c a m da b a b a m da n a m a z ın ı k ıla rd ı. 'B ir hafız o ls u n , İm a m H a tip li o ls u n d e d ile r y a n i. B iraz yaşça b izd e n b ü yü k o ld u ğ u için o n u g ö n d e rd ile r,
biraz da d u ru şu u yg u n d u o n u n için . Yani o da İm a m H a tip 'i seçti. Kimse zorla v e rm e d i o n u o ra y a /' (3 A ğ u s to s 2 0 0 6 , Tempo.)
E rd o ğ a n 'ıA Vakıf Rize d e rg is in e a n la tım ıy s a ş ö y le : "İlkokul beşinci sınıftayken d in k ü ltü rü d e rs le rim iz e g ire n o ku l müdü rüm üz (A llah ra h m e t eylesin) İhsan Aksoy, o d e rs te k i başarım sebebiyle b ir gün o m z u m d a n tu ta ra k b e n i s ın ıfın penceresine yaklaştırdı. H aliç'in karşısında b ir y e ri g ö s te re re k 'Seni o gördü ğün okula g ö n d e re lim ' de d i. Orası İsta n b u l İm a m H atip Okulu idi. Bt'ylece, 1965 yılında Piyale Paşa İlk o k u lu b itm iş , artık İmam H atip Lisesi yılla rım başlam ıştı." (N is a n /2 0 0 3 )
Tarih: 13 Temmuz 1965
Erdoğan Fatih İmam Hatip Lisesi'ne yatılı kaydoldu Yoksuldular. O yıllarda babası Ahmet Erdoğan devlet memuru olsa sanırız buna ihtiyaç duymazlardı; "sandalcı" iddiası güçlii bir ihtimal.
"Yatılı okud um . Babam h a ftada 2,5 lira v e rird i. Hafta sonla rında to p sahalarına gider, su sa ta rd ım . Yol parası vermemek için Kasımpaşa'dan E m in ö n ü 'n e y ü rü y e re k g id e r; nane, limon ve okaliptüs şekerle m eleri alıp sa ta rd ım . B unun yanında, ak şam dan bayat s im it alırdım , a n n e ciğ im o n u buhara yatırırdı. O zaman sim it on kuru ştu. Ben iki b u çu k kuruşa tanesini alır, beş kuruşa satardım . Ayrıca okulda da k a rtp o s ta l satardım." (19 Nisan 2003, YeniŞofak)
Erdoğan öğrenciliğinin nasıl küçük görüldüğünü de anlatı yor: İmam Hatip e gidince 'Ölü mü yıkayacaksınız? B u rad a
rahat rahat her üniversiteye gidemezsiniz. Fark dersleri verdik
ten sonra normal üniversiteye gideceksiniz' dediler." Çok çalışkan bir öğrenci değildi.
Kur an-ı Kerim den ancak bütünlemede geçebildi. Arapçası zayıftı; tek ders sınavından beş alabildi. Tefsir altı... Hadis yedi... Fıkıh yedi...
Dini derslerinin zayıflığına karşın Milli Savunm a dersi sek di!
En iyi dersi beden e ğ itim iy d i, o n d u ; f u tb o lc u y d u çünkü-Okuldan iyi derecesiyle mezun oldu. O r ta la m a bir Öp ciydı
Erdoğan yıllar sonra İmam Hatipli olmanın kendisi için ne ifade ettiğini şöyle anlatacaktı: "İmam Hatip dönemim benim her şeyimdir. Hayatımın çizgisini, çevresini hep orada kazan
dım. Bana beni, İmam Hatip okulu kazandırdı."
İmam Hatip ne kazandırdı acaba? Erdoğan'ın biyografisinin en önemli etkeni, din. Bu nedenle Cumhuriyet Türkivesi'nde
• v +
imam Hatip okullarının hangi koşullarda, neden doğduğunu bilmek gerekiyor. Bu bilinmeden Erdoğan portresi eksik kalır...
Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra 1924'te, İmam Hatip
Mektepleri adı altında 29 merkez açıldı. Okullar dört yıllık or
taöğretim seviyesindeydi. Amaç, cumhuriyete bağlı avdın din adamları yetiştirmekti.
1929 yılında sayılan ikiye düşen İmam Hatip Mektepleri 1930'da öğrenci yokluğu nedeniyle tamamen kapatıldı.
Sonra ne zaman açıldı?
1946'da ilk kez çok partili genel seçimler yapıldı. Seçimleri CHP kazandı. Kazandı kazanmasına ama bir gerçekle de Yüz leşti:
Popülist politikalara başvurmazsa gelecek seçimleri kaybede bilirdi.
CHP de muhalefet partileri gibi yapmalı; vani, dini söylemle re ağırlık vermeliydi.
17 Kasım 1947 günü başlayan Yedinci CHP Kurultayı, parti nin tüzük ve programını bu amaç doğrultusunda yeniledi.
19 gün süren CHP kongresinde alman kararlarla Cumhuriyet
Devrimi'nin temel ilkeleri tasfiye sürecine sokuldu.
Cumhuriyetçilik ilkesi sadece sandık'a/seçime indirgendi. En önemli kararlar kuşkusuz laiklik konusunda almdı.
İlkokullara; "dinimize kayıtsız kalamayız", "dinsiz millet ol-»■ »■ r
maz" denilerek din dersi konuldu.
Yani, CHP'nin bugünkü ruh hali dün de aynıydı! Şöyle düşünüyordu partililer:
"Halkın önemli bir bölümü bizim din düşmanı olduğumuzu sanıyor. Hu yanlış algıyı yıkmamız lazım. Dindar olduğumuzu ispatlamamız şart."
Behçet Kemal Çağlar gibi kimi CHP'Iiler bu söyleme karşı çıktı; 1 iamduüah Suphi Tanrıöver gibi kimi CHP'lilerse bu tıkrı savundu.
, . Hl' n.n aradığı "orta yolu" 0 ? .
B ugün tın l'.ın konu -ı
U>ia1o İsmol in^nu İM.Iiiıı. ^ h,nl| öğrencilerim - ,
-İlkokulların . ^ ... bağlı o la ra k d.r
içinde ama deı> /.una»'**
/orunlu UoftiUti; sad ece ö g a-n ci velisinin, «çoc , J „ din ders, a lm a s ın , istiy orum " d iy e d ile k çe verm esi „ liydi.
Sonuç: ... .
Azınlıklar dışında tün, veliler bu dilekçey i verdi. O g ö r i .-"m ahalle baskısı" k.ıvrann henüz b ilin m iy o rd u !
Din dersi uygulam asına 15 Şu bat 1949'd a başlandı.
Ye...
1947 CHP Kongresi, İmam Hatip okullarının açılmasına
'y e ş il ışık" vakti. Önce, A n k ara'd a İlah iy at Fakültesi kurulm
na onav verildi.* Bitmedi.
CHFliler, hacca gitmek isteyenlere hükümet tarafındar viz verileceğini açıkladı.
CHP milletvekilleri coşmuştu bir kere; muhalefet bir sc yorsa onlar bin söylüyordu. Kimi partililer, tanınmış evliyalar tekkelerinin, dergâhlarının açılmasını gündeme getirdi.
İsmet İnönü bile baskıdan nasibini aldı: mitinglerde "A adıru ağzına almalıydı. O da mecbur kaldı, konuşma-
"Allahaısmarladık" diyerek bitirmeye! Oysa İnönü namazı'
orucunda bir devlet adamıydı.
Din siyasete alet edilmişti bir kere; İnönü'den Ç^: Köşkü'ndeki seccadesini halka göstermesi istendi!
Hedefinde sandık zaferi olan bir rüzgâr vardı ve kimse
de duramıyordu.
O yıllarda devletin tehlike algısı da değiştirildi. Asıl ke irtica değil komünizm idi. (Bunun sonucu "1947 T Komünist Partisi Tevkifatı" yapıldı.)
Tüm bunların adı ta o zamandan kondu: "Demokratikleşme!"
Kuşkusuz tüm bu olup bitenleri takdir edenler vard*^ CHP'nin yedinci kongresinde alınan kararlar Said'1 memnun etti. Ancak yapılanların az o ld u ğ u n u - Kongreden genel sekreter çıkan Hilmi U ran'a mektup