EYLÜL 2008 AYLIK YEMEK KÜLTÜRÜ DERGİSİ
hafif ve
İÇİNDEKİLER EDİTÖRDEN 4 YENİBİRŞEYLER 6 GÜLNAME 8 hAfİfvETATLı 10 kEŞkÜL 14 sAkızLıMuhALLEBİ 17 pANNAcoTTA 19 MEYvELİkup 20 fıRıNsÜTLAç 24 BADEMLİGÜLLAç 29 YALANcıEkMEkkADAYıfı 30 ARkApLAN2 34 ıŞıLıŞıLMENÜLER 38 ERzİNcANçoRBAsı 40
14.sAYı
2TENcEREDEkuzuTANDıR 42 İçpİLAv 46 MİNİkLERİNYEMEkkEYfİ 48 koLAYvEçABukYEMEkLER 50 NANE 52 NANELİLİMoNATA 56 sAğLıkLıYAŞAM 58 METABoLİzMAhızLANDıRıcıELMAçAYı 66 MEYvEsuLARı 70 DoMATEssosLusÜsBİBERİTuRŞusu 76 4kİTABıNGÖzÜNDENGÖksELYEMEkLER. 80 MEsİhpAŞA’NıNMİNAREsİ 86 kARAGÖzvEhAcİvAT 92 BADEMEzMEsİ 96
EDİTÖRDEN Eylül sayımızdan merhaba;
Yazın sıcak ve kurak geçen günlerini geride bı-raktığımızı ümit ediyorum. Bu sonbahar bera-berinde 11 ayın sultanı ramazanı da getirdi. Bu sayımızda Işıl sizler için lezzetinden doya-mıyacağınız bir iftar menüsü hazırladı. Bekar erkek köşesinin yazarı Nusret bey, meyve sıka-cağı macerasından bahsedecek. Konuk yaza-rımız Beyhan domates soslu biber turşusu ile sofralarımıza lezzet katacak. Süleyman Sönmez dört kitaptan göksel sofraları anlatmaya devam ediyor. Melike her zamanki romantik üslubuyla çocukluğunun ramazanlarından bahsedecek. Deniz çocukların bayılacağı bir ramazan eğlen-cesini evlerimize getiriyor. Bu ay aramıza katılan Nilüfer sağlıklı beslenme ile ilgili bilgilerini bi-zimle paylaşacak.
Birinci yaşımız nedeniyle gönderdiğiniz tebrik mesajları için çok teşekkür ederiz. Varlığınızı bu kadar yakından hissetmek çok çok keyifliydi. Sağlık içinde geçecek bir ramazan diliyoruz. 4
yazılar
BEYHAN AKSOY DENİZ ÖZMEN olmadibastan.blogspot.com DEVLETŞAH ÖZCAN devletsah.com IŞIL IŞIK GÜLSAÇpolilermutfakta.blogspot.com MELİKE TÜRKAN BAĞLI gorunmezkentler.blogspot.com NİLÜFER GÜRTEKİN ngasng.blogspot.com NUSRET KILIÇ SÜLEYMAN SÖNMEZ gunesintamicinde.com
fotograflar
BEYHAN AKSOY CEM VEDAT IŞIK isik.net DENİZ ÖZMEN DEVLETŞAH ÖZCAN NUSRET KILIÇillüstrasyon
BENGİ GENÇER bengigencer.comtasarım
BARIŞ ÖZCANMucize meyve olarak tanımlanan antioksidan ve C vitamini deposu nar, serinleten ve susuz-luğu gideren Lipton Ice Tea ile birleşiyor
ve doğal enerjiyi açığa çıkartan lezze-ti ile fark yaratan Lipton Ice Tea Nar’ı oluşturuyor.
YENİ BİR ŞEYLER
narlı çay
ıspanak
konservesi
6ıspanak
konservesi
yıkanması, soğanla zeytinyağında bir güzel pişirilmesi ile üretilen Pen-guen Ispanak konservesi, yemeğe hazır halde sağlıklı 520 gramlık cam kavanozlarda piyasaya sunuluyor.
Probiyotik Dondurmada bir ilk: Max Probiyotik. Max Probiyotik bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı oluyor ve içerdiği yüksek oranda kalsiyumla kemik sağlığını kuruyor. Max Probiyotik, 4’lü ve tekli paketlerde!
probiyotik
dondurma
GÜLNAME
KAPAK
hafif ve tatlı
Yaz günlerinin kendini hissettirdiği bir zamanda oruç tutmak epey zor olacak. Gün boyu tutulan orucun ardından şeker ihtiyacını karşıla-mak, meyveler ve şerbetli tatlılara göre daha hafif olan sütlü tatlılara düşecek.
Bir gün dondurma başka bir gün taze meyvelerle servis edeceğiniz bir muhallebi sofranıza çeşitlilik kat-mak için en kolay yol.
Muhallebi, sütlaç, puding gibi tatlı-ları yaparken herkesin en şikayetçi olduğu konu dibini tutmaması için sürekli karıştırmayı gerektirmesidir. Karıştırma süresini azaltmanın püf noktası, içine malzemeleri katma-dan önce sütü kaynama noktasına getirmektir. Sade sütü karıştırmaya ihityaç yoktur.
Eğer sütlaçlarınızın, muhallebile-rinizin üzerinde kaymak tabakası oluşmasından hoşlanmıyorsanız hazırlayan:
DEVLETŞAH 10
Bir gün dondurma başka bir gün
taze meyvelerle servis edeceğiniz
bir muhallebi sofranıza çeşitlilik
katmak için en kolay yol.
ya da çocukları-nız bu tabakaları ayırıyorsa sizin için başka bir püf noktamız daha var. Kaselere ak-tardığınız tatlı-larınızın üzerleri hemen bir parça filmle ya da alü-minyum folyo ile kapatın. Böylece tatlılarınız kay-mak tutmayacak-tır.
MALZEMELER
3/4 su bardağı öğütülmüş badem
3,5 su bardağı süt
1 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı hindistancevizi
4 yemek kaşığı pirinç unu
3/4 su bardağı şeker
Hazırlanışı
Sıcak suyun içine hindistan cevizleri
01
atılıp 10 dakika bekletilir. Süt kaynatılır.
02
Hindistan cevizleri süzülüp suyu süte eklenir.
03
Bu arada bir kasede pirinç unu ve 4
04
kaşık soğuk su içinde iyice çırpılır. Pirinç unlu karışım kaynayan
05
süte yavaş yavaş katılır.
Pirinç unlu süt 15 dakika sonra kıvam almaya
06
başlayınca badem tozu ve şeker ilave edilir. Yaklaşık 20 dakika hep aynı yöne
07
çevrilerek keşkül pişirilir. Kaseler doldurulan keşküller
08
soğuduktan sonra buzdolabına kaldırılır.
TARİF
keşkül
TARİF 16
MALZEMELER
1 litre süt
1 su bardağı un 1 su bardağı şeker
2 adet damla sakızı vişne
hindistan cevizi
Hazırlanışı
Bütün malzemeler bir
01
tencerede karıştırılarak pişirilir. Servis kaplarına aktarılıp
02
soğuyunca buzdolabına koyup, iyice soğuyunca servis yapın.
notLAR
Muhallebiyi pişirirken mikserle çırparsanız çok daha lezzetli olur. Damla sakızı yerine damla sakızlı sakızlardan ya da sakız reçeli - mastika kullanabilirsiniz. İsterseniz fıstık, fındık, ceviz ya da başka meyvelerle de süsleyebilirsiniz.
sakızlı
muhallebi
TARİF Pannacottalar genelde mey-ve sosu ile servis ediliyor. 18
pannacotta
MalzEMElEr (4 kişilik)
500 ml krema
50 gr (3 yemek kaşığı) şeker
1 poşet agar agar
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı nişasta
meyve
Hazırlanışı
Meyve dışındaki bütün malzemeler
01
karıştırılıp kaynayıncaya kadar pişirilir. Karışım önceden sudan geçirilmiş
02
servis kaplarına aktarılır. Ilıklaşınca dolapta 2-3 saat
03
kadar soğutulur.
Servis sırasında kenarlarından
04
bıçakla dikkatlice kaptan ayrılıp, tabağa ters çıkartılır. Üzerinde meyvelerle servis edilir.
TARİF
meyveli kup
MALZEMELER
Tabanı için
1 paket kakaolu bisküvi
MuHallEbisi için 125 gram margarin 1 litre süt 4 Türk kahvesi fincanı un 1,5 su bardağı şeker 1 paket vanilya PElTEsi için
3 su bardağı vişne suyu 1 su bardağı su
3,5 yemek kaşığı mısır nişastası 1 su bardağı şeker
Hazırlanışı
Bisküvileri ufalayıp kupların
01
dibine paylaştırın.
Margarin ve un hafifçe kavrulur.
02
Yavaş yavaş süt ilave edip karıştırılır.
03
Kaynamaya başlayıp koyulaştığı
04
zaman altı kapatılır.
Şeker ve vanilya ilave edilip
05
mikserle çırpılmaya devam edilir. Soğuyuncaya kadar yaklaşık
06
15 dakika çırpılır.
Bisküvilerin üzerine pelteye de yer
07
kalacak şekilde muhallebi konulur. Muhallebi soğumaya başladığında pelte
08
malzemelerinin tamamını bir tencereye koyup koyulaşıncaya kadar pişirin. Muhallebilerin üzerine boşaltıp,
09
soğuyunca dolaba kaldırın. Servis yaparken üzerini
10
MalzEMElEr (6 kişilik)
40 gram (3 yemek kaşığı) pirinç
400 ml (2 su bardağı) su
1/2 çay kaşığı damla sakızı
100 gram (1/2 su bardağı) şeker
20 gram (3 yemek kaşığı) buğday nişastası
2 adet yumurta sarısı
1 litre (5 su bardağı) süt
1 tutam tuz
Hazırlanışı
Pirinçler ayıklanıp yıkandıktan sonra 2 su
01
bardağı suda tamamını çekene kadar haşlanır. Pirinçlerin üzerine süt ilave edilip orta
02
ateşte kaynayıncaya kadar beklenir. Bu arada damla sakızı 1 tatlı kaşığı
03
şeker ile havanda dövülür.
Kaynayan süte dövülen damla sakızı, toz şeker
04
ve tuz ilave edilip 10 dakika kadar daha pişirilir. 1/4 su bardağı su ile açılan nişasta
05
süte karıştırılarak eklenir.
Bir taşım kaynatıldıktan sonra ocaktan alınır.
06
TARİF
fırın sütlaç
Çırpılan yumurta
07
sarılarının kabına 2 kepçe sütlaç alınıp iyice karıştırılır. Yumurtalı karışım08
sütlaca eklenip iyice karıştırılır. Tek kişilik09
servis kaplarına bölüştürülür. Servis kapları10
çukur bir tepsiye dizilir. Kapların yarısına11
gelecek kadar sıcak su tepsiye konulduktan sonra önceden 200 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirilir. Soğuk servis12
yapılır. 26Süt mutlaka ılık olmalı. Sıcak olursa yapraklar erir. Soğuk olursa hem şeker erimez, hem de yap-raklar zor yumuşar, bekleme süresi uzar. Eğer daha hızlı yapmak istiyorsanız. Sütün ya-rısını şeker ile karıştırıp kaynatın. Geri kalan sütü eklediğinizde şekerli
sütü hızlıca ılıklaştırmış olursu-nuz.
MALZEMELER
1 litre süt
10 adet güllaç yaprağı
500 gram şeker
100 gram file badem
ÜsTÜ için
1/2 adet Nar
25 gram Toz fıstık
Hazırlanışı
Şeker sütte tamamen
01
çözülünceye kadar kaynatılır. Süt ılıklaşınca yapraklar ortadan
02
kırılarak tek tek servis kabına konulup sütle ıslatılır.
Her katın arasına file badem serpilir.
03
Kalan şekerli süt güllacın
04
üzerine dökülür.
En az dört saat bekletildikten
05
sonra üzeri nar ve fıstıkla süslenip servis edilir. TARİF
bademli
güllaç
TARİF
yalancı
ekmek kadayıfı
MALZEMELER
Tabanı için
10 adet tuzsuz etimek
2 su bardağı su
15 yemek kaşığı şeker
MuHallEbisi için
1 litre süt
7 yemek kaşığı irmik
1 paket vanilya
ÜsTÜ için
2 su bardağı süt
2 paket krem şanti
hindistan cevizi
Etimekler kare veya dikdörten
01
bir tepsiye dizilir.
Şeker ve su koyu kıvam alana kadar kaynatılır.
02
Şerbet etimeklerin üzerine dökülüp ağzı bir
03
kapakla kapatılıp şerbeti çekmesi sağlanır. Bu sırada bir tencerede süt, vanilya
04
ve irmik sürekli karıştırılarak muhallebi pişirilip soğutulur. Pişirilen krema etimeklerin
05
üzerine dökülüp düzelitilir.
Soğuk süt ile krem şantiler çırpılır.
06
Muhallebinin üzerine kremşanti yayılır.
07
Servis yapılmadan önce
08
bzdolabında iyice soğutulur. Üzerine hindistan cevizi
09
serpilerek servis edilir.
not
Şerbet kaynatılarak yapılırsa rengi daha açık olu-yor. Şekeri karamelize ederek de tatlıyı yapmak mümkün. Şeker yapışmaz tavada yakıp üzerine su ilave edip karıştırıldığında yanık şekerin koyu rengi etimekleri daha çok ekmek kadayıfına benzer gös-teriyor.
yazı ve fotoğraf DEVLETŞAH
YEMEK FOTOĞRAFÇILIĞI
Arka Plan 2
Geçen sayımızda tabaklarımızın gerisinden, ör-tülerden, dokulardan bahsetmiştik. Bu defa ko-numuz tabaklar. Günümüzde karesinden çiçek desenlisine, üçgeninden geometrik desenlisine çeşit çeşit tabak bulmak mümkün. Sofralar bu tabaklarla daha renkli daha şık. Peki fotoğraf-lar?
Her tür tabağı fotoğraflarda kullanmak müm-kün. Tabi yemek ile uyumu gözönüne alındık-tan sonra. Kahverengi tonlarındaki salçalı bir eti, 34
siyah tabakta ya da etli bezelye yemeğini, çiçek bahçesi gibi bir tabakta çekmek çok kötü snuçlar verecektir. Her iki yemek de ta-bakların içinde kaybolup gidecektir.
Yemekleri fotoğraflarken, onları ön plana çıkartacak renkleri tercih etmek gerekir. Siyah zeytini siyah ya da kahverengi tabakta çek-mek onun tanelerini ön plana çıkartmaya engel olur. Aynı şekilde desenli bir tabak içinde taneli yapısıyla zeytinler kalabalığa karışıp, yok olurlar.
ki uygun eşlikçi bulun-duğunda. Zeytinleri gös-termeyen, kahverengi ve desenli tabaklar, yoğurt için ideal çekim ortamını oluşturuyor. Yoğurdu-muzun pürüzsüz yüzeyi, çiçek desenleri ile daha da ortaya çıkıyor.
Bu defa içinde herşeyi
çekebileceğimiz beyaz tabak, çekimi güçleştirir pozisyona giriyor. Uygun ışık olmazsa beyaz içindeki beyaz birbirinden ayrılamaycak, fotoğraf estetiğini yitirecektir. Bu gibi durumlarda tabağa başka 36
bir renk katmak fotoğra-fı hareketlendirecektir. Bazı tabakların dokusu nedeniyle ışık yansıma yapar. Bu tip tabaklar kullanılırken ışık kayna-ğının önüne onu filtrele-yecek bir doku yerleştir-mek faydalı olabilir. İyi renk seçimi ve doğru yerleşimle her tabakta güzel fotoğraf çe-kilebilir. Ancak beyaz tabak her zaman daha kolaydır ve garantili sonuçlar verir.
IŞIL IŞIL MENÜLER
İftar sofralarınızda içinizi ısıtacak lez-zetli bir çorba.
01
yazı
IŞIL IŞIK GÜLSAÇ fotoğraf
CEM VEDAT IŞIK
02
hızLıcAhAzıRLAYABİLEcEğİNİz
İfTARsofRALARıİçİN
NEfİsTARİfLER
Hem tadı hem de görüntüsü nefis bir et yemeği.
02
Et ile birlikte servisedebileceğiniz iç pilav.
01
ERzİNcANçoRBAsı
MALZEMELER
250 gram yağsız kıyma
2 orta boy soğan
3 su bardağı yoğurt
6 su bardağı sıcak su
1.5 su bardağı erişte
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı biber salçası
3 diş sarımsak
3 yemek kaşığı zeytinyağı
4-5 dal maydanoz
Nane, tuz, karabiber
Hazırlanışı
Kıymayı, 1 soğan rendesi, kıyılmış maydanoz, tuz
01
ve karabiber ile yoğurarak fındık büyüklüğünde köfteler hazırlayın. Köftelerin üzerine un serpiştirin. Diğer soğanı yağda kavurun, üzerine
02
domates ve biber salçalarını ekleyin. 6 su bardağı sıcak su ilave ederek kaynatın. Bu karışıma köfteleri ilave edin ve kaynatın.
03
Yoğurdu dövülmüş sarımsaklarla karıştırın.
04
Pişmiş olan köfteli çorbanın üzerine yoğurdu
05
yavaş yavaş ilave ederek kaynatın. Kırılmış erişteleri ekleyin.
06
Erişteler pişince çorbanın üzerine nane
07
ile kızdırılmış tereyağı dökün. 40 dakika / 5 kişilik
02
TENcEREDE
kuzuTANDıR
MALZEMELER
4 parça kuzu kapamalık et
2 baş sarımsak
½ su bardağı sıcak su
1 tatlı kaşığı tane karabiber
2 yemek kaşığı kekik
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz
Hazırlanışı
Kuzu etlerinin fazla yağlarını ayıklayın,
01
yıkayıp iyice kurulayın.
Etlerin üzerine tuz ve un serpiştirin.
02
Düdüklü tencereye sıvı yağ koyarak iyice ısıtın.
03
Etin her iki tarafını kızgın tencerede kızartın. Sarımsakları, tane karabiberleri
04
ve kekiği ile ekleyin.
½ su bardağı sıcak su ekleyerek 45 dak. pişirin.
05
50 dakika / 4 kişilik
02
03
İçpİLAv
MALZEMELER
2 su bardağı pirinç
1 orta boy soğan
4 parça tavuk ciğeri
1 yemek kaşığı tereyağı
2.5 su bardağı sıcak su
1 çay kaşığı tarçın
1 yemek kaşığı kuş üzümü
1 yemek kaşığı çam fıstığı
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tuz
Hazırlanışı
Pirinci ayıklayıp, sıcak tuzlu suda
01
yarım saat bekletin.
Rendelenmiş soğanı bir tencerede kavurun,
02
üzerine küçük küçük doğranmış tavuk ciğerlerini, çam fıstığını ve kuş üzümünü ekleyerek
fıstıklar pembeleleşinceye kadar pişirin. Pirinçleri iyice yıkayıp süzün, tencereye
03
ilave ederek kavurun. Tuz, tarçın ve karabiberi ilave edin.
Kısık ateşte 10 dakika pişirin,
04
demlendirerek servis yapın.
20 dakika / 5 kişilik
KİTAP TANITIMI
miniklerin
yemek keyfi
Bebek ve çocuk beslenmesi dün-yadaki en hassas konulardan biri-si. Kendisini savunamayacak kadar küçük yavrular anne sütünü taki-ben, annelerinin ellerinden çıkan lezzetlerle tanışıyorlar.
Malesef zamanımız çocukları aan-nelerin çalışıyor olmasından ve kul-lanım kolaylığı nedeniyle çoğun-lukla hazır mamalarla besleniyorlar. Ve bunlar malesef anne eli değmiş gibi değiller.
Peki bebeklerimizin ve çocukları-mızın sağlıklı beslenmesi için ne yapacağız? Nathalie Tunçer ve Dr. Ozan Tunçer’in hazırladığı ‘Yaşamın İlk Yıllarında Miniklerin Yemek Key-fi’ kitabı çok yardımcı olabilir. Bebeklerin de yeni oluşmaya baş-lasa bile bir damak zevki vardır. Korunmaya ihtiyaçları olması, her-şeyi kabul edecekleri anlamına gel-mez. Hazır mama seçeneklerinin hazırlayan
DEVLETŞAH 48
ği anlamına gelir ki, bu tatlardan hoşlanmayan birçokları için yemek sa-ati gerçekten eziyet anla-mına gelebilir.
‘Bebeğinizin mutfakta saatler geçiren değil, ona vakit ayıran bir anneye ih-tiyacı var’ sloganıyla yola çıkan kitapta birbirinden pratik 200 tarif mevcut. Bütün bu lezzetler Tun-çerlerin oğulu Güney ve 13 kuzeninin testinden geçtikten sonra kitaba
girmeye hak kazanmış. kitap adı:
MİNİKLERİN YEMEK KEYFİ yazarı: NATALIE TUNÇER DR.oZAN TUNÇER yayınevi: oNG YAYINLARI tarih: 2006
KİTAPTAN ALINTI
Kolay ve Çabuk Yemekler
2. yaşındaki çocuğunuz çok önemli duygusal değişik-likler yaşamaktadır.
Birçokları haklı olarak, bu yaşı “dehşet bir yaş” olarak ad-landırır. Çocuğun kişiliğinin oluşması dönemi sorunsuz geçmez. Bu dönemde çocuk, hiç durmadan evet ile ha-yır arasında gidip gelir; kendini güvende hissetme ihti-yacı, bağımsızlık ve büyüme isteğiyle çelişir.
ÇOĞu zAMAN KENDİsİNE TEKLİF
EDİLEN ŞEYLERE ÖNcE hAYIR DER,
ÖzELLİKLE DE YEMEKLER İÇİN Bu
sÖz KONusuDuR; hER zAMAN Bu
RET GERÇEK BR hAYIR ANLAMINA
GELMEz.
Bazen kaşığı ona uzattığınızda hayır der, ancak ağzını da açar. Bu dönem anne baba için oldukça güç olabilir. Çocuk sıklıkla, şiddetli öfkeler ve saldırgan davranışlar gösterebilir. Kendi çelişkileri içinde yolunu bulmaya ça-lışırken, kendini kanıtlamak için size karşı durabilir. Çocuğa seçimler yapma hakkı tanımalı, hatalarından tecrübeler çıkarmasına ve hareketlerinin sonuçlarını görmesine olanak sağlamalı, “ayrılık süreci” olarak ad-landırılan dönemi yaşamasına, elimizden geldiğince 50
Bu dönemde çocuğunuzun gelişimine yardım için, bir strateji tespit etmenizde yarar vardır. Çocuğunu-zun sizin şefkatinize, dengeli bir yaşam ritmine ol-duğu kadar ona güven verecek mantıklı sınırlara da gereksinimi vardır.
Bazı sınırların varlığı ona çelişkilerini çözümleyip, gerçekleri öğrenme arayışında yardımcı olacaktır.
Başkaldırma Dönemi
2 yaşındaki çocukların %75’inde, uzmanların neofo-bi olarak adlandırdıkları, bedenine neofo-bilmediği ürün-leri kabul etmemeyle seyreden tablo ortaya çıkar. Çocuk, iyi bildiği, alışık olduğu, kolayca tanıdığı ve sık yediği besinler dışındakilere karşı bir tür çekin-genlik ve ret eğilimindedir. Bazen bu ret çok belirgin ve ilginçtir.
Tabağında bilip tanıdığı resimleri seçerek yerken, bilmediklerini ayırır, yeni tatları reddeder, kazayla yerse de tükürür.
İştahı açık, karakteri yumuşak ve neofobi belirtileri göstermeyen çocuklar bile bu dönemde zaman za-man besin reddine başlayacaktır.
yazı ve fotoğraf DEVLETŞAH
MuTFAKLOPEDİ
nane
Nane ile maydanozun aynı aileden geldiğini biliyor muydunuz? Bu akrabalığı bizlere
hisset-tirecek cinsten ‘her işe mayda-noz olmak’, ‘her çorbaya nane ol-mak’ gibi atasözle-rimiz var.
Ilıman iklimde, güneşli yerlerde nane yetiştir-mek mümkündür. Geniş alanlarda yetiştiği gibi bal-konlarda da yetiştirilebilir. Tek isteği bol sudur. Sağlam yapılı bir bitkidir ve bir defa dikmeniz uzun seneler boyunca yetiştirmeniz için yeterlidir. Yaz aylarında mor, pembe, beyaz renklerde kü-çük çiçekler
açar. Bu çiçeklerde oluşan 52
Nane ile
mayda-nozun aynı
aile-den geldiğini
bi-liyor muydunuz?
Bu akrabalığı
bizlere
hisset-tirecek cinsten
‘her işe
mayda-noz olmak’, ‘her
çorbaya nane
olmak’ gibi
ata-sözlerimiz var.
yazı ve fotoğraf DEVLETŞAH
minik tohumların dökülmesi ile ye-nilenir.
Mutfaktaki kullanımının dışında, ilaç, besin ve parfümeride de kulla-nılır. 100 gram kuru nane 245 kaloridir ve protein, karbon-hidrat, y a ğ , kals i -yum, demir, A vitamini ve B vitaminlerini içerir.
Sindirim salgılarını artırarak mide ve bağırsaklardaki sindirim işlemi-ni kolaylaştırır. Mide ve bağırsak-lardaki gazı söker. Bulantıları kesip, kusma reflekslerini engeller.
Antiseptik özelliği ile ağız içindeki ve bağırsaklardaki yaraların iyileş-mesini sağlar.
Astım, grip, bronşit ve öksürükte faydalıdır. Kaynatılması sırasında oluşan buhar ile tıkanıklıklarının
Nane,
içerisinde-ki B vitaminleri
sayesinde sinir
rahatsızlıklarına
iyi gelir. Sükunet
verir.
İçerisindeki B vi-taminleri sayesin-de sinir rahatsız-lıklarına iyi gelir. Sükunet verir. Süleyman Demi-rel Üniversitesi Endokrinoloji bö-lümünde yapılan bir araştırmaya göre günde iki bardak nane çayı içmek, kadınlar-da hormon sevi-yesini düşürerek istenmeyen tüy-lerle mücadeleye yardımcı oluyor. Mide ülseri ve gastriti olanların fazla kullanması tavsiye edilmez.
MALZEMELER 10 adet limon 2 fincan şeker 1/2 demet nane 2 bardak su Hazırlanışı
Limonların kabuğu rendelenir.
01
Rendelenen kabuklar, şeker ve su bir
02
tencerede orta ateşte kaynatılır. Bu arada limonların suyu sıkılıp
03
ağzı kapaklı bir kaba alınır.
Naneler iyice yıkandıktan sonra doğranır.
04
Limon suyunun bulunduğu kaba konulur. Heri iki karışım da en az 1 saat
05
bekletildikten sonra bir şişeye süzülür. Soğuk su ile karıştırılarak servis edilir.
06
notLAR
Karışımlar bir gece beklerse kokular ve tatlar daha çok nüfuz eder.
Bir yaprak nane, bir dilim limon ve bol buz koyarak iştah kabartan bir bardak hazırlayabilirsiniz.
TARİF
naneli limonata
YEMEk.NâME DERGİsİNE ÜcRETsİz
ABoNE oLuN, YENİ sAYıYı İLk sİz
İNDİRİN!sADEcEAŞAğıDAkİDuYuRu
GRuBuNAÜYEoLMANızYETERLİ.ÜYE
oLARAk DİğER sÜRpRİzLERDEN DE
İLksİzhABERDARoLAcAksıNız!
ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN HEMEN TIKLAYIN! http://groups.google.com/group/yemek-name
Abo
n
elere Özel
YENİ SA YI Y AYINL AND I. HAB ERİNİZ Oyazı
NİLÜFER GÜRTEKİN
DİYET
sağlıklı yaşam
Kalorili yiyeceklere ilgi duymamızın temeli gen-lerimize dayanıyormuş, yani atalarımıza. Eskiden insanlar doğa ile savaşmak zorunda oldukları için ve çok enerji kaybettiklerinden kalorili yiye-cekleri tercih ederek hayatta kalma savaşı veri-yorlarmış. Bu da doğal olarak onların enerji dolu yiyecekleri tercih etmelerini sağlıyormuş. Günü-müzde kalorili yiyeceklere yaşamak için
ihtiyacı-Sağlıklı beslenememe
konu-sunda mutlaka birilerini
suçlarız
yada bir şeyleri. Fakat genlerimizi
ya da atalarımızı bu konuda
suç-lamak yerine bu konuyu bilerek
mantığımızla
sağlıklı beslenme
konusunda kendimizi disipline
edebiliriz.
hamburgerlere, yağına oturuk patlıcan yeme-ğine iten? Genlerimiz!
Atalarımızın yaşam şeklinden günümüze kadar taşınmış olan bu alışkanlık genlerimizde yer alıyor. Bu nedenle vucudumuzun ihtiyacı olmasada kalorili yiye-ceklere yöneliyoruz.
YAZAR HAKKINDA
Bir mühendislik harikası.. Sürekli denklemlerin içinde yaşar, 2x2 = 4’tür her zaman. 4’ü tutmayan du-rumlarda 4’ü tutan mantıklı denklemlere geçer. “Ne yapalımdan” çok “nasıl yapalımı” bilir. Teknolojiyle arası çok iyidir. Her eve lazım, iyi bir teknoloji danış-manıdır.Hiçbir zaman hayalle kalmaz, her hayalinin somut bir anlatımı olduğu gibi, ortaya koyuş şekli de kendisine hastır. Bunun en büyük göstergesi “Azim” kelimesinin Nilüfer için yaratılmış olmasıdır. olurdan çok oldurandır. İnsandır, insancıldır. Her zaman güler yüzlüyken, ağlayanın da yanındadır. Dost bilir, dost söyler. Şen şakrak sohbetlerin en çok konuşanıdır. Sohbetler bazen o öyle bir hal alır ki tek şakıyanı Nilüfer oluverir. Dikkatleri çekmeyi sever, sevdiği kadar toplar da. Konuşma stilinin en önemli özelliği deyimlerdir. Hayatınızda duymadığınız deyimleri, çok doğal bir edayla cümlesi içinde kullanıverir. Kilolarıyla hep başı dertte olmuştur taki kendisine polikistik over sendromu teşhisi konana dek. Yaklaşık üç senedir bu hastalıkla yaşamayı ve bu hastalığa göre beslenmeyi öğrenmeye çalışmak-tadır. Bir çok diyetisyen deneyimi olduğu için ve bu konuda çok okuduğu için sağlıklı kilo verme ve sağlıklı beslenme konusunda bilgi birikimi sahibi olmuştur. Hastalık kiloyu kilo hastalığı tetiklediği için kilo verme süreci uzun olmaktadır. Bu süreçte öğrendiklerini çevresiyle paylaşmaktan mutlu olur. o bir bilgisayar mühendisidir. Pazarlama alanında kariyer yapmaktadır. İki sene önce The Coaching Instutude dan Kapsamlı Yaşam Koçluğu eğitimi alarak kariyerine farklı bir açılım sağlamıştır. Kaliteli yaşamak konusunda yaşam koçluğu da yapmaktadır. İnsanlarla iletişim ve etkileşim içinde olmak en büyük hobilerinden biridir.
Sağlıklı beslenememe konusunda mutlaka birilerini suçlarız yada bir şeyleri. Fakat gen-lerimizi ya da atalarımızı bu konuda suçla-mak yerine bu konuyu bilerek mantığımızla sağlıklı beslenme konusunda kendimizi di-sipline edebiliriz.
En sık rastladığım bahaneler -ki baş-ta ben bu bahaneleri ardı ardına bazen sıralayabiliyorum-yalnız yaşasaydım evde yaşayanların yediklerinden etkilenmezdim. 60
çalışıyorum işim sağlık-lı beslenmeme engel. Spor yapacak zamanım yok! Bu liste uzayıp gi-der.
Ben de sürekli kilo prob-lemi yaşayan biri olarak bu bahanelerin arkasına çoğu zaman saklanabili-yorum. Şu bir gerçek ki karar verdiğim anda da bu bahanelerin hepsi birden yok oluveriyor. Evet ka-rar vermek. Hayatımızın her noktasında olduğu gibi sağlıklı beslenme konusunda da karar vermemiz ge-rekiyor.
Devletşah bana Yemek.Name dergisinde bu köşede yazı yazmayı teklif ettiğinde çok heyecanladım. Bu-güne kadar sağlıklı yaşam konusunda edindiğim bil-gileri ve tecrübeleri paylaşacak olmanın heyecanıydı bu. Yıllardır kilo problemi yaşayıp bir çok diyetisyen tecrübesi geçiren ben, hala bahaneler üretebilirken bu köşe sayesinde yeni bir karar aldım. Sağlıklı bes-lenmeye ara vermekten vazgeçme kararı.
Bundan bir yıl önce sağlıklı beslenmeye karar verip, sağlıklı yaşam koçuyla çalışmaya başladım. Yasemin le yaklaşık bir seneye yakın çalıştık ve 12 kilo verdim.
Hayatımızın her
nok-tasında olduğu gibi
sağlıklı beslenme
konusunda da
karar
Gece sahura
kal-kıp sahurda hafif
yiyecekler yiyerek
yaklaşık bir saat
sonra yatmanız
yiyeceklerin
sindi-rilmesi için zaman
tanımanızı
sağla-yacaktır.
Yaseminle çalışmaya tekrar başlayıp bu süreçte başımdan geçenleri de ilerleyen yazılarda sizlerle paylaşacağım.
Ramazan’ın yaklaştığı şu gün-lerde oruç tutacak okuyuculara ufak tavsiyelerde bulunmak is-tiyorum. Daha önce gittiğim di-yetisyenlerin bana verdiği uzun listelerden Ramazan ayında na-sıl beslenmek gerektiğine dair ufak notlar çıkarmak istedim sizlere. Öncelikle sahur yemek-lerinizi yatmadan önce yeme-menizi öneririm. Gece sahura kalkıp sahurda hafif yiyecekler yiyerek yaklaşık bir saat sonra yatmanız yiyeceklerin sindi-rilmesi için zaman tanımanızı sağlayacaktır. Bu süre 2,5 saat olabiliyorsa daha da iyi olur. Ben bunu oruç tutabildiğim dönemlerde denemiştim çok faydalı olduğunu söyleyebili-rim.
Tabi orucunuzu açarken de dikkat edilmesi gerekenler var. Öncelikle her iftar sofrasının vazgeçilmezleri olan iftariyelik-lere dikkat etmenizi tavsiye edi-yorum. Hurma, sucuk, pastırma 62
dikkat edilecekler listesinin başında yer almakta. Bunları yememe-nin tek yolu sofranızda bulundurmamak. Yerine bolca roka, nane, maydonoz, yeşil biber, dereotu, salatalık, domates, göbek marul bulundurmanız hem gözünüzü doyuracaktır hem de neredeyse 0 kalori olan sağlıklı yiyeceklerle orucunuzu açmanızı
sağla-yacaktır. Elbette lezzet olarak yerlerini tutmayacak-tır ama sağlık önce gelir. Bu yiyeceklerle oru-cunuzu açıp gözünüzü doyurduktan sonra mutlaka çorba içmelisiniz. Çorba benim vazgeçilmezimdir ve her zaman daha az yemek yememe sebep olmuştur. Bu şekilde hem kilo almayacak-sınız hem de sağlıklı beslenmiş olacaksınız. Dönem dönem in-sanın zorlandığı olabiliyor, ki bunları denerken ben de bir hayli zorlanmıştım. Fakat so-nuçları bütün bu zorluklara değecek. Yazımın başında da belirttiğim gibi karar vermek ve uygulamak çok önemli. Karar verdiğiniz zaman zor ol-madığını görebiliyorsunuz.
Sizlerle daha önceki diyetlerimin arasından seçtiğim Ramazan Ayı’na özel menüler paylaşmak istiyorum;
Örnek Sahur Menüsü; 64
1 Parça Light Dil Peyniri veya 1 tane katı yumurta 4 tane yeşil zeytin
Sınırsız Domates Salatalık Örnek İftar Menüsü
1 kase çorba
1 porsiyon et yemeği veya etli sebze yemeği Salata (az yağlı)
2 dilim esmer ekmek veya 1 yemek kaşığı bulgur pilavı veya 1 yemek ka-şığı makarna (domates soslu yağsız) ya da 1 dilim börek
Not: Normal günlük beslenme öğü-nümüzde pilav yada makarnayı et veya sebze ile beraber yemememiz gerekirken ramazan da bu durum biraz değişiklik göstermektedir.
İftardan 2 saat sonra bir dilim güllaç, 1 porsiyon sütlaç veya bir porsiyon dondurma yiyebilirsiniz. Bu tatlılar yerine daha sağlıklı olan kuru incir (2 adet) veya kuru erik (4 adet) veya kuru kayısı (5 adet) veya bir bardak komposto içerek tatlı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
B
enim hayatima yaklaşik Birsene öncegi-renve
12
kilo vermemde Bana yardimciolan kadimdostumun tarifini sizlerle de paylaş-makistiyorum
.
metabolizma
hızlandırıcı elma çayı
MALZEMELER
3 Litre Su
2 Tane Yeşil Elma
1 Tane Limon
2 Tane Çubuk Tarçın
1 Tatlı Kaşığı Karanfil
1 Tatlı Kaşığı Tane Karabiber
Tarif
Bir tencereye 3 Litre suyun içine
01
elmaları 4’e bölüp atıyorsunuz. Limonu da 4-5 parçaya bölüp
02
suyun içine attıktan sonra suya tarçn, karanfil, karabiberide ekleyip kaynamaya bırakıyorsunuz.
Çay kaynadıktan 5 dakika sonra altını
03
kapatıp tencerinin kapağını kapatıyorsunuz. Çayı yarım saat bu şekilde beklettikten
04
sonra süzerek şişelere doldurup buzdolabında saklıyorsunuz.
Elma
Çayının
Kullanımı
Çayı her öğün-den hemen sonra bir bardak içiyorsunuz. Do-lapta bekletece-ğiniz için soğuk içebilirsiniz ya da soğuk içmek istemezseniz içmeden önce oda sıcaklığına gelmesini bek-leyebilirsiniz. Bir tencereden yak-laşık 2,5 Litre çay yapılmaktadır. Benim kullanımı-ma göre 2,5 Litre 2 günde tükeni-yor.Sağlıklı Bir Yaşam için Karar Verme Zamanınız Gel-medi mi?
PÜF NOKTALARI
BuzDOLABINIzDAKİ KOKuLARI ÇEKMEK
İÇİN BİR BARDAK sÜTÜ AĞzI AÇIK
ŞE-KİLDE BİR GEcE DOLABINIzDA TuTuN.
DAhA FAzLA sÜREYLE TuTARsANIz Bu
DEFA DOLABINIz EKİŞİ sÜT KOKAR
DİK-KATLİ OLuN.
sÜTÜN GAz YAPMAMAsI İÇİN
hAFİF ILIK vE ŞEKERLİ OLMAsI
YETERLİDİR.
BEKAR ERKEK
meyve
suları
yazı ve fotoğraf
NUSRET KILIÇ
Kişisel
ge-lişim
kitabı
okur
musunuz
bilmem
ama
ben
arada
okumaktan
zevk
alıyo-rum.
Evet
belki
her
de-nileni
uygula-mak
mümkün
olmuyor,
ama
bazı
durum-larda
kafam-da
bir
şimşek
çakmasına
sebep
oldu-ğu
kesin.
70ama ben arada okumaktan zevk alıyorum. Evet belki her denileni uygulamak mümkün olmuyor, ama bazı durumlarda kafamda bir şimşek çakmasına sebep olduğu kesin.
Anthony Robbins’in Sınırsız Güç kitabını okurken ilk sayfalarda aklımda kaldığı kadarıyla şöyle bir cümle vardı: ‘Bugün, hemen kendinize bir meyve sıkacağı alın. Gerekirse arabanızı satın ama bir meyve sıkacağı alın. Kişisel başarıya giden yol sağlıklı bir hayattan geçer.’
Satacak bir arabam olmadığı gibi, param da olmadığı için hemen o gün değil ama ilk fırsatta en uygun fiyatlısından bir meyve sıkacağı aldım. İlk günlerde ne yapacağımı bilemeden o bana, ben ona baktım.
Klasik olarak ilk önce havuç ve elma suyu ile işe başladım. Sonra bu karışıma evde kalan bozulmaya yüz tutan salatalıkları, tek başına bekleyen domatesi, kimse yemediği için buruşan büyük erikleri katmaya başladım.
Dolapta kalanları değerlendirme seanslarımdan birisinde şimdi sizinle paylaşacağım nefis
tadı keşfettim. Neredeyse bütün yaz bu içecekle serinleyip, zinde kaldım.
Dediğim gibi dolapta kalanları değerlendirirken çıktı bu karışım. Karışım dediğime bakmayın yalnızca 2 malzeme var içinde. Antioksidan özelliği nedeniyle alıp, çekirdekleri yüzünden yiyemediğim 1/2 kg siyah üzüm ve bir oturuşta bitiremediğim kavundan kalan 3 dilim. Hepsini
katı meve sıkacağından geçiriyorsunuz. İşte bu kadar. İçine 1-2 tane nane yaprağı atarsanız bambaşka bir lezzet sizi bekliyor. Geceleri içine 1 top dondurmayla serinlemek çok daha lezzetli... Meyve sıkacağının başarı getirip getirmeyeceğini iş hayatında göreceğim. Ama kesinlikle mutluluk getiriyor. Bu konuda yazmaya devam edeceğim... 74
siz de yemek.name sayfalarında tarifini-zin ya da yazınızın yayınlanmasını istiyorsanız bilgi@yemek.name adresine e-posta gönderebilirsiniz. MALZEMELER 1 litrelik kavanoz
800 gram Bursa domatesi
300 gram süs biberi
1 silme tatlı kaşığı limon tuzu
3 yemek kaşığı sirke
6–7 iri diş sarımsak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
3 yemek kaşığı tuz
domates soslu süs
biberi turşusu
KONuK YAzAR
tarif ve fotoğraf BEYHAN AKSOY
Bu ayın konuk yazarı olarak acı sever
oku-yucuların çok beğeneceklerine inandığım
bir tarifi paylaşmak istiyorum: domates
soslu süs biberi turşusu. Eğer “Acı severim,
ama fazla acı olursa yiyemem.”
diyenler-denseniz, süs biberlerinin fazla iri
olmayan-larından almaya özen gösterin, çünkü süs
biberi dalında bekledikçe daha da
acılaşı-yor. Ayrıca daha orta karar bir acıyı tercih
ediyorsanız tarifte verilen süs biberi
mik-tarını azaltabilirsiniz. Sonuçta bu turşuyu
özel yapan süs biberinden ziyade içindeki
domates sosu. İsterseniz bu sosu
salatala-rınızda da kullanabilirsiniz.
Hazırlanışı
Ön hazırlık olarak domatesleri robottan
01
geçirin, bir saklama poşetine doldurun.
Poşeti süzme yoğurt yapar gibi bir yere asın ve
02
2-3 saat bekletin. Bu sürenin ardından domatesin duru suyu alta çökelecektir. İğne veya bıçak ucu yardımıyla poşetin altında küçük delikler açarak bu suyun süzülmesini sağlayın.
Limon tuzunu sirkeyle
03
karıştırarak eritin. Süs biberlerinin uç04
kısımlarına bıçakla küçük birer çizik atın ya da biberlerin saplarını şapkasıyla birlikte çıkarın. İkincisini tercih ederseniz çizik atmanıza gerek kalmaz. Hazırladığınız biberleri kavanoza doldurun. Sarımsakları dövün.05
Biber hariç tüm06
malzemeyi karıştırın.Elde ettiğiniz bu sosu kavanoz dolacak
07
şekilde biberlerin üstüne dökün. Kavanozun her yanına sosun ulaşması
08
için kavanozu kapağı kapalıyken yavaş ve dikkatlice sallayın.
Kapak ne kadar sıkı kapanmış olsa
09
da turşu beklerken biraz sızma yapabilir, o yüzden kavanozun altına küçük bir tabak koyun. 78
kontrol edebilirsiniz. Ancak kavanozun içinde basınç oluşacağı için ilk açışta dikkatli olun ve kenarından
bıçak yardımıyla havasını aldıktan sonra kapağı açın. Kullanıma hazır turşunuzu serin bir yerde
11
GÖKSEL YEMEKLER 3
4
kita-bın
gö-zünden
göksel
yemek-ler.
hazırlayan SÜLEYMAN SÖNMEZ gunesintamicinde.com Dİzİ YAzI 80İsa
peygambe-re inen göksel
sofra ve çoğalan
yemekler
Kuran’da (Maide Suresi) göksel sofranın indirilişi şöyle anlatılır:
112. Havariler demişlerdi ki: “Ey Meryem’in oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?” İsa dedi ki: “Eğer mümin-lerseniz Allah’tan sakının!” 113. Dediler: “İstiyoruz ki ondan yiyelim, gönüllerimiz tatmin bulsun, senin bize doğ-ruyu söylediğini bilelim ve buna tanıklık edenlerden olalım!” 114. Meryem oğlu İsa şöyle yakar-dı: “Allahım, ey Rabbimiz! Üzerimi-ze gökten bir sofra indir de bizim hem öncekilerimize hem sonrakile-rimize bir bayram olsun, senden bir mucize olsun. Rızıklandır bizi! Rızık verenlerin en hayırlısı sensin!” 115. Allah dedi ki: “Ben onu üzerinize indireceğim. Ama bundan sonra küfre sapanınıza öyle bir azapla azap edeceğim ki, âlemlerden hiç kimseye böy-le bir azap yapmamışım.”
Markos İncili’nde ise yemeğin çoğalması mucizesi şöyle anla-tılır.
1. o günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencileri-ni yanına çağırıp, “Halka acıyorum” dedi. “Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok. 3.onları aç aç evlerine gönde-rirsem, yolda bayılırlar. Hem bazıları uzak yoldan geliyor.” 4. Öğrencileri buna karşılık, “Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?” dediler. 5. İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi tane” dediler. 6. Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Sonra yedi ekmeği aldı, şükredip bunları böldü, dağıtmaları için öğrencilerine verdi. onlar da halka dağıttılar. 7. Birkaç küçük balıkları da vardı. İsa şükredip bunları da dağıtmalarını söyledi. 8. Herkes yiyip doydu. Ar-takalan parçalardan yedi küfe dolusu topladılar.
Her iki olayda mucizevi ve cö-82
ze gerçekleşiyor. Yemeğin artışı olayı daha sonra Hz. Muham-med döneminde de pek çok görgü şahidiyle tekrarlanıyor. Özellikle Hindistan yöresinde günümüzde dahi sık sık yapıl-dığı idda edilen ve “APOR / Ma-teryalizasyon” denilen bu olayla sanki serbest haldeki atom altı parçacıklar asıl dizilimi taklit ederek olayı gerçekleştiren ki-şinin ellerinden dökülüyor veya ellerinde çoğalıyorlar. Bilimsel olarak bakıldığında şu an için anlaşılması hiç kolay değil. An-cak fotonların eşlenik hale ge-tirilip ikizlenmesi başarıldığına göre bir gün moleküller için de belki bu başarılabilir. Fakat asıl soru havada duruyor. Bir insan yani peygamber bu mucizede nasıl yer alıyor ve en çok me-rak ettiğimiz böyle bir yemeğin tadı bildiğimiz hiçbir şeye ben-zemeyeceğine göre aslında na-sıldır? İşin bu kısmını anlatan bir gözlemci bulunmuyor. Olayın şaşkınlığı tat unsurlarının anla-tılmasını unutturuyor.
varilerin Son
Yemeği
Da Vinci’nin şifresi kitabından beridir insanların deliller aradığı Son Yemek tablosunu görmüş-sünüzdür. Yüzyıllar boyunca pek çok şekilde son yemek tab-losu çizilmiştir. Hz. İsa ve hava-rilerinin son yemekleri. Aslında bu gökten indirilmiş bir yemek değildir. Ancak yemekte olanlar göksel olduğu ve sıradan ye-mek Hz. İsa’nın sözleri ile gök-selleştirildiği, kutsandığı için bu makalede yer almalıdır.
Markos İncil’i 14. Bölüm 18 Sofraya oturmuş yemek yerlerken İsa, “Size doğrusu-nu söyleyeyim” dedi, “Sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek.”
19 Onlar da kederlenerek birer bi-rer kendisine, “Beni demek isteme-din ya?” diye sormaya başladılar. 20 İsa onlara, “onikiler’den biridir, ekmeğini benimle birlik-te sahana batırandır” dedi.
21 “Evet, İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu’na ihanet edenin vay haline! o adam hiç doğmamış ol-saydı, kendisi için daha iyi olurdu.” 22 İsa yemek sırasında eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve, “Alın, bu benim bedenimdir” diyerek öğrencilerine verdi. 23 Sonra bir kâse alıp şük-retti ve bunu öğrencilerine verdi. Hepsi bundan içti. 24 “Bu benim kanım” dedi İsa, “Birçokları uğruna akı-tılan antlaşma kanıdır.
25 Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği’nde tazesini içeceğim o güne dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.” 26 İlahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin Dağı’na doğru gittiler.
Hz. Meryem’in
Yemeği
Hz. Meryem’in öyküsünde bir-kaç yerde göksel yemekle bes-lendiği, korunup gözetildiği an-latılır. Sadece Hz. İsa’nın annesi olduğu için değil, kendi
vasıfla-rının üstünlüğüyle de övülür. Kuran- Kerim - Al-i İmran Suresi
35. Hani, İmran’ın karısı şöyle demişti: “Rabbim, karnımdakini özgür bir biçimde sana adadım; onu benden kabul et! Kuşku-suz, sen, evet sen, her şeyi duyan, her şeyi bilensin!” 36. onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde- şöyle dedi: “Rabbim, onu kız olarak doğurdum ve erkek, kız gibi değildir. Adını Meryem koydum onun. onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan sana sığındırıyorum!” 37. Allah, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bit-ki gibi besleyip büyüttü. onu, Zekeriyya’nın korumasına verdi. Zekeriyya, mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı: “Meryem, bu sana nereden?” Meryem de “Bu, Allah katındandır; çünkü Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.” derdi. Hz. Meryem mihrapta bulduğu göksel yemekle yaşar. Ancak yine bu besinin niteliği anlatıl-mamıştır.
Kuran- Kerim - Meryem Suresi 84
“Ah dedi, keşke daha önce ölsey-dim, keşke unutulup gitseydim.” 24. Altından ona şöyle seslendi: “Tasalanma, Rabbin senin alt yanında bir su arkı vücuda getirdi.” 25. “Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine ol-gun, taze hurma dökülecektir.” 26. “Artık ye, iç. Gözün aydın olsun. Eğer insanlardan birini görürsen şöyle söyle: ‘Ben Rahman için oruç ada-dım. onun için bugün, insan cinsin-den hiç kimseyle konuşmayacağım.” Burada hurma kütüğünden ol-gun ve taze meyvelerin dökülme-si ve su arkı gök kaynaklı olması-na karşın yer araçlarıyla sunulan ikramı anlatmaktadır. Anne olan Hz. Meryem yine yalnız bırakıl-mamıştır.
MeryeM’in
öyküsün-de
birkaç
yerde
gök-sel
ye-mekle
bes-lendiği,
korunup
gözetildi-ği
anlatı-lır.
sadece
Hz.
isa’nın
annesi
olduğu
için
değil,
kendi
va-sıflarının
üstünlü-ğüyle
de
övülür.
yazı MELİKE TÜRKAN BAĞLI DENEME
Mesihpaşa’nın
Minaresi
Fatih’te yaz sıcak
geçiyordu.
Günler-dir İstanbul’daydık.
Bir çocuk için
say-ması zor gelecek
kadar başsız ve
son-suzdu İstanbul’daki
günlerimiz...
Fatih’te yaz sıcak geçiyordu. Gün-lerdir İstanbul’daydık. Bir çocuk için sayması zor gelecek kadar başsız ve sonsuzdu İstanbul’daki günlerimiz. Dayımların, ortasın-da mutfak ve banyo olan ortasın- dai-remsi evlerinde üç çocuktuk. Evin altında banka vardı; yani istediğimiz kadar zıplasak, hoplasak da mesele değildi. Apartman dairesinde yaşa-yan çocukların en şanslıları-nın, altlarında, bir ev yerine bir işyeri olanlar olduğunu biliyorduk. Uzun ve dolam-baçlı koridorlar, etrafında dolanmak ve koşturmak için çok elverişliydi ve biz hiç yorulmadan geçiriyor-duk günlerimizi. Yorgunluk kelimesinin anlamını bilmi-yorduk.
Oturma odasının pence-resinden Mesihpaşa’nın minaresi görünürdü. Ca-miin kubbesinin görüntüsü ise apar tmanlar-ca kapatılmış-tı. Bu yüzden, M e s i h p a ş a demek bir
ba-Pidelerle eve
yü-rürken
bazen
Mesihpaşa’nın
eza-nı aceleyle okunur
ve biz adımlarımızı
hızlandırırdık. Eve,
mutfağın
apart-manın içine açılan
kapısından girer ve
oturma odasında
hazırlanmış sofraya
koştururduk.
seniz, avlu duvarlarının ve avlusunun içinde tam teşekküllü Mesihpaşa’yla da karşılaşırdınız. Ama evin içinden Mesihpaşa, yalnızca bir minareden
ibâretti.
O başı sonu belirsiz günlerin ortasında Ramazan başladı; Mesihpaşa’dan okunan akşam ezanı günün mihveri haline geldi. Her akşam, ezan vaktine yakın Emir’le beraber Mesihpaşa’nın yanından geçerek fırına gider, sıraya girer ve ellerimizi yakan pideden alıp eve dönerdik. Çocuklar için zor olduğu düşünülen birçok iş gibi, elleri yakan pideyle eve kadar yürümek de zordu. Ancak çocuklar için zor olduğu dü-şünülen birçok iş, çocuklara hayatlarında başka
zaman duymayacakları bir gurur ve haz verir ve yetişkinler bu durumun farkındaymış gibi görünseler de bu farkındalık, genellikle
söz-de kalırdı. Bu durumdan hakkıyla haberdar olanlar, çocukların ellerine o yakıcı pideleri onlara tam bir güven duyduklarını belli
ede-rek teslim eden fırıncılardı.
Pidelerle eve yürürken bazen Mesihpaşa’nın ezanı aceleyle okunur ve biz adımlarımızı hızlandırırdık. Eve, mutfağın apartmanın içine açılan
ka-pısından girer ve oturma odasında hazırlanmış sofraya koştururduk. Oda, biz pide almaya gitmeden
avizeden yayılan ışıkla aydınlan-mış olurdu. Sofraya oturunca ça-tıların arasından Mesihpaşa’nın şerefelerinin parlamakta olduğu-nu görünce dualarımızın kabul edileceğine inanarak pideden bir parça alırdık. Dişlerimiz, ilk olarak pidenin hâlâ ılık kabuğuna de-ğerdi. Kabuğun üzerindeki çöre-kotlarının bir çocuk için hiç de ca-zip olamayan ama tılsım taşıyan tadını fırıncı tezgâhından kalan ekmek tozlarının tadıyla birlikte alırken bu anı hiçbir zaman unut-mayacağımızı bilirdik. Ve o sırada televizyondan tok bir sesle oku-nan dua, “Senin her şeye gücün yeter” cümlesiyle tamamlanırdı. Eğer Mesihpaşa’nın minaresi de bizi seyrediyorsa, eminim tam o anda “âmin” derdi…
Karagöz ve
Hacivat
EL İŞİ yazı ve tasarım DENİZ ÖZMEN 92BAYRAM ŞEKERİ
badem ezmesi
1 su bardağı iç badem
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı su
1/2 çay kaşığı limon suyu
hazırlanışı
Bademler kaynar suda 5 -
01
10 dakika kaynatılır.
Kabukları yumuşayan bademler
02
kolayca soyulur.
Soyulan bademler kurulanıp mutfak
03
robotundan geçirilerek un haline getirilir. Diğer tarafta şeker ve su orta ateşte ara sıra
04
karıştırılarak koyulaşıncaya kadar kaynatılır. Koyulaşmaya başlayınca
05
limon suyu eklenir.
Su dolu bardağa 1 - 2 damla
06
şerbet damlatılır.
Şeker suyun içerisinde dağılmıyorsa
07
şerbet kıvama gelmiş demektir. Altı kapatılıp ocaktan alınır. 98
ılınması beklenir.
Ilınan şerbet, mikser ya da
09
el blendırı ile beyazlatılır. Beyazlatılan şerbetin
10
üzerine badem unueklenip, kıvamlı bir hamur eldedilir. Hamur mermer bir
11
tezgahta 1cm panda bir rulohaline getirilip bıçakla kesilir.
not
Aynı şekilde fıstık ve ceviz ez-meleri de yapabilirsiniz.