ANKARA ÜNIVERSITESI ILkRIYAT FAKÜLTESI YAYINLARI
CIV
FARSÇA Dil BILGISI
(GRAMER
İ)
Haz
ı
rlayan
Dr.
İ
smail BANGi
ANKARA ÜNIVERSITESI ILAHIYAT FAKÜLTESI YAYINLARI
CIV
•
FARSÇA Dil BILGISI
(GRAMER
İ)
Haz
ı
rlayan
Dr.
İ
smail BANG
İ
ÖNSÖZ
1. Mart 1971 tarihinden beri Farsça Uzmanı olarak görevli
bulundu-ğum ilâhiyat Fakültesi'nde okuma dersleri arasında Farsça gramer
der-sini vermeye çalıştım . Fakat, Farsça'ya ayrılan ders saatlerinin azlığı
dolayısıyla gramerin tamamı öğrencilere verilememiştir.
Hem okutulmasına zaman kalmayan derslerin verilmesi, hem de
öğrencilerin isteği üzerine, bugünkü Farsça'nın gramerine uygun olarak
ve
aşağı yukarı Farsça gramerinin bütün kısımlarını ihtiva eden birFarsça Dilbilgisi (,- hazırladım.
Kitabın fihristinden de anlaşılacağı üzere, bu kitabı yazarken
dilbilgisi yazarı TÜRK ve İRAN'lı hocaların kitaplarından ve Sayın
Prof. Dr. Meliha Ambarcıoğlunun notlarından faydalandım.
Bu kitabın Farsça okuyan öğrencilere öğrenimleri sırasında ve
mezuniyet sonrası çalışmalarında, ayrıca, Farsça'ya ilgi duyanlara yar-dımcı olacağına kaniyim.
Eylül 1971 Dr. ismâil BANGİ
Dil ve Tarih - Coğrafya ve ilâhiyat
SUNUŞ
Farsça denen İran dili ile biz türklerin ilişkisi çok eskidir. Bir kere orta ve batı Asyada oturduğumuz sıralarda iranlılarla batı komş u-larımız olarak uzun yıllar birlikte yaşadık. Gaznelilerden başlayıp
Sel-çuklu türkleri, Ak ve Kara Koyunlu türkleri, Bu ortak ya şantt dahil
uzun yüzyıllar Sürmüştür.
Bu türk devletleri, özellikle Selçuklular, orta ve batı Asyada yaşıyan,
Kırgız, Oğuz, Özbek, daha sonra Çağatay vesaire gibi türlü
leh-çelerle konuşan türk halklarından oluştuklarından, o zaman, tek lehçe halinde, edebi ürünlerle bürokrasi ve diplomasi dili olarak gelişmiş bu-lunan farsçayı, resmi haberleşme dili kabul ettiler. Bu durum, Selçuklu türkleri Anadoluya girip burayı yurt edindikten sonra da 1277 yılına
dek sürüp gitti. Yani farsça, Anadolu Selçuklulart Sarayı'nda bürokrasi
ve diplomasi dili olarak kullanıldı.
1277 de Karaman Beyi Mehmet Bey, bütün i şlemlerde, yazışmada
ve medreselerde türkçenin tek dil olarak kullanılacağını ilan edip bu em-rini sıkı sıkıya ve titizlikle uyguladt. Ama farsça ülkede, uzun y ıllar kullanılmış ve bu dilde bir çok eser yazılmış olduğundan medreselerde yabancı dil olarak arapça yanında okutulmakta devam edildi, bu yollarla dilimize bir çok farsça kelime geçmiş oldu. Bu farsça kelimeleri ve ibareleri aydınlarımız ve şairlerimiz bol bol kullandılar. Şairlerin ve aydınların, türkçe yanında arapçayı ve farsçayı bilmeleri âdeta zorunlu gibi idi. Ş a-irlerimiz yazdıkları türkçe divanlarına küçük birer arapça ve farsça divan (divançe) eklemezlerse divan şairi sayılmıyorlardt.
Bu türkçe farsça ilişkilerine enteresan bir misal, Şah İsmail Safavi ile Osmanlı imparatoru Yavuz Sultan Selimin durumudur. Şah İsmail, İran hilkümdarı olduğu halde şiirlerini türkçe yazmış, Yavuz Sultan Selim Türk hükümdarı olduğu halde farsça divan yazmıştır.
Farsçanın türk okullarında okutulması yirminci yüzyılın ilk çeyreği sonuna yani aşağı yukarı latin albabesini kabul edişimize kadar sürdü. Bu nedenlerle ve türk tarihi başta olmak üzere tarihimiz ve kültürümüzle ilgili bir çok eserin yazılmış olduğu bu dilin, iliihiyat, edebiyat ve tarih öğretimi yapan yüksek öğretim kurumlarımızda okutulması çok faydalı, hatta zorunludur. Üstelik, yabancı diller içinde bizim için öğrenilmesi en
kolay olan bir dildir. Çünkü, sentaks ve gramer bakımlarından bize en
yakın olanıdır, bu yüzden öğrenilmesi oldukça kolaydır. Farsçayı Fakül-temizde okutmakla görevlendirildiğim yedi yıla yakın bir sürede-haftalık ders programı iki sınıfta altı saati geçmediği halde-öğrencilerim üzerinde
bunu yakından müşahede ettim.
Fakültemizde bir yıldan artık bir süredir farsça dersini üstün bir
çalışmkanlık ve başarı ile vermekte olan ve bütün öğretim üye ve yardı m-cıları tarafından sevilen, sayılan Dr. İsmail Bangi, 1971 Eylül ayında öğrencilerimiz ve bu dille ilgilenen kişiler için "Farsça Dil Bilgisi" adı ile bir kitap hazırladığını ve bunun, Iran şahlığının kuruluşunun 2500. yıldönümü merasimi günlerinde basılmış olmasını arzu ettiğini bildirdi. Dost, komşu ve kardeş inan halkının büyük önem verdiği bu törene bizim de bir katkımız olması düşüncesi ile bu isteğini sevinçle karşıladım. Yazarın ve Fakültemin ortak arzusu olan bu eserin basımı işi,mali
ve idari güçlükler yüzünden maalesef vaktinde yeti ştirilemedi. Ama gene
de dört beş aylık bir gecikme ile gerçekleşmiş olması bizleri sevindirdi. Böyle güzel bir eser hazırlamış olmasından dolayı Dr. İsmail Bangiyi tebrik eder, bu yolla türk kültür hayatına katkıda bulunmasından dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Prof. Dr. Neşet Çağatay
A. Ü. Ilâhiyât Fakültesi Dekanı islâm Tarihi
IÇINDEKILER
Sahife A— 1) Önsöz 3 2) Sunuş 5 B— 1) Isim 17 2) Sıfat 26 3) Kinâye (Zamir) 33 4) Aded 42 5) Fiil 49 6) Kayd (Zarf) 78 7) Huri:1'M izâfe 82 8) Hurûf-i rabt 85 9) Esvât (Önlem) 88C— Cümle kuruluşu ve tahlili 90
D— Mastarlar ve sözlük 97
DESTUR-
İ
ZEBAN-
İ
FARS
İ
FARSÇA GRAMER
1—
Bugünkü Farsça
İ
ran'
ı
n en eski dili, Pehlevi ve Deri
lisan-lar
ı
ndan meydana gelmi
ş
tir.
2—
Her dilde oldu
ğ
u gibi Farsçada da yaz
ı
yazmak ve konu
ş
mak
için kelimeler kullan
ı
lmaktad
ı
r. Bu kelimeler de alfabedeki
harflerden te
ş
ekkül eder.
3—
Farsçada otuzüç harf vard
ı
r.
T
F
F
T
F
F
Telâffuz
Telâffuz Harfler
Telâffuz Telâffuz
Harfler
elif
,..:411
I
sad
.5 La,u<>
hemze
k:..1.
( 1 ) '
zad
l...;,
,..1,'
be
L>
L,
ta
I:.
.1,
pe
T
za
1.I;
1;
te
,_..,
`ayn
<5``
t.
se
,...,
'
,..,
gayn
':',.
I
cim
r'r
C
fe
,...:,
çe
gaf
,...,1;
ci
I./e'
C
C
kaf
,._:, IS
S
be ( X )
C
gaf
,...31r
,±.r
dal
JI.b
>
lam
r'r
J
zal
JI;
.:)
mim
r•
I°
re
J Jnun
,,.;
,...)
ze
J
J
vay
it
J Jje
'')
,.)
he (güzel he) . —k.
e — •sin.
i
,...,".
ye
,..s
(.5
4— Elif ile hemzenin° farkı şudur:
Hemze kelimenin başında gelir ve elif şeklinde yazıhr
Örnek: j.I (Bulut) ve (Gözyaşı) kelimelerinde oldu-
ğu gibi.
Elif ise sadece kelimenin ortasında ve sonunda gelir.
Örnek: 1 ) 1, (İsim), yU (Üst) ve (Bilgin)
5— Yukarıda göstermiş olduğumuz otuzüç harften sekizi Arap
dilinden Farsça'ya girmiştir: Se ( Ha ( c), Sad Zad
Ta ( ), Za ( ), 'Ayn (I) ve Gaf ( ).
6— Farsça'ya harfler birleşip birleşmemelerine göre iki kısma
ayrılırlar. Kendisinden önceki harflerle birleşen fakat kendi-
sinden sonraki harflerle birleşmeyen harfler 7 tanedir: — — I
J — — •
Örnek: 1— (isim) — 1;b (Bilgili)
2— (Alim) — (Meydan)
3— (Zevk) — Sı tS" (Kağıt)
4— (İsim) — >>ly (Kardeş)
5— iı1;.; (Kadınlar) — (Yeşillik)
6-
411'.) (
İ
sim)
— ya
(İsim)7— (Vali) — j; (Taze)
Diğer harfler ise gerek kendisinden evvel ve gerekse
kendisin-den sonra gelen harflerle birleşirler.
Örnek: (İyi) — a, (Kötü) — (Sadık) (Mem-
nun) ve
7— Hemze ile elif kelimenin başında birleştiği takdirde birisi elif
şeklinde yazılır diğeri ise med dediğimiz şu ( ) uzatma iş a-reti onun üstüne konur.
Örnek: T (Ateş), yT (Su), (Güneş ışığı) ve ,51.--T
(Gök).
8— • -1; • io • • z . I Harfleri dışında kalan harfler
kelimenin başında ve ortasında küçük harfler ile yazılırlar.
Adı geçen harflerin yazılışlarını şu şekilde gösterebiliriz: 1 Farsçada hemze kelimenin basında gelir hareke kabul eder. Elif ise her zaman sâkindir.
a-
r
J
r
( ve ( harfleri aslında üç dişlidir. Birleştikleri zaman
üç dişle gösterilmelidirler. Büyük harf yazıldığı zaman sondaki
diş diğer iki dişe nazaran daha çukur ve daha geniş yazılı!.
Örnek: .1,1 (Temel) ve ‘1 (Veremli). 1
Bir kelimede iki Sin harfi, iki Şin veya bir Sin ile bir Şin
bir-leştirilmek istendiğinde bunlardan birisi dişli diğeri düz olarak
yazılması uygundur, bu ise tamamen dişlerin karıştırılması ile
ortaya çıkacak güçlükleri önlemek içindir.
Örnek: s (Dağıtmak-Kırmak), (Altı) ve ,.;—.43
(Oturmak).
Ancak 'ayn ( L), gayn ( L) ve he (J.) harflerinin kelimenin
ba-şında, ortasında ve sonunda aldığı şekiller ayrı ayrıdır:
(L Ğ.- •) • j° )
Örnek: A— 11.0 (Bilgili) —
(ma
ı
um) —
(Hırs)(Tarla)
B— (Keder) —
r
. (Kederli) —11.;
(Yetişmiş)—(Bahçe)
C— — 19A, (Hava) — (Şefkatli) — 411;
(İnleyiş) — el. (Ay)
9— Farsça'da bütün harfler kelime sonunda büyük harf olarak
yazıhr: (Elbise) — ?lz.S.- (Kitap) — (Ilim)
10— Harekeler ( ).
Farsça'daki bütün harfler Türkçe'deki sessiz harfler gibidir.
Bu harfleri okuyabilmek için onların üzerine hareke koymaya
mecburuz. Harekeler iki kısma ayrılır : kısa harekeler
( ) ve uzun harekeler ( ).
1 Sin ve şin harflerinin dişsiz şekilleri: a) ,,„, _>.
a— Kısa harekeler şu şekilde yazılır çizgiyi harf
olarak kabul ettiğimizde çizginin üstünde kalan
ha-rekeler Türkçe'deki a, e ve o, ö seslerine, altında
kalan hareke ise e ve i sesine yakın bir ses ifade eder.
Aşağıdaki örnekler bu harekelerin Farsça'daki seslerini
daha güzel açıklamaktadır:
1— ..r5- 1 (Ekber) (Ehmed)1
2— Sa ,I (Ördek) (Osman)
3— (Besyar). 2 — C.,1 (Karevan) 3
Bu harekelerden harfin üzerine konulan düz işaret (Ekberde
olduğu gibi) Farsça'da Zeber ( i ;) Arapça'da Fetha, altına
konulan düz işarete (Besyarda olduğu gibi) Farsça'da Zir ( J ;)
ve Arapça'da Kesre ve harfin üzerine konulan küçük vay ş
ek-lindeki harekeye (Ördekte olduğu gibi) Farsça'da Piyş
ve Arapça'da Zamme denilmektedir.
b— Alfabenin 33 harfinden üçü olân elif, vay ve ye ( Ls . 9 . I )
harfleri diğer harflerin sonuna eklendiğinde uzun
hare-keleri meydana getirir ve o harflere A (T), U ( ve İ (
seslerini verir."' Örnek: rj I j 1 9 I; b 1 1 9 t; Y Ir Iç 1; 1; 91=;. 9-•° i^" 9 I Jj 9 J ..9; i i • J .; J' 9J .); J; Sc JP c_s" (51) L5.2 c.S.) (5-5 ,5".— ı3 c3 c3 ı3 L51 • LS
Şunu da hemen ifade edelim ki bütün harfler hem üç kısa
ve hem de üç uzun hareke ile seslendirilebilirler:
j1 lı 31 ,1 L3 _9?
L ) y 1.1
1 İsim — 2- Çok 3— Kervan
4 Uzun Harekeler bütün harflerle birleştiğinde uzun ünlü sesler meydana çıkar. Bu uzun sesler birçok Farsça kelimenin temel hecelerini teşkil ederler.
14 4 4 ‘45.) 1, ' c5 J J J 1 J j_.> _J 9^" 1"" ı_r" ,L.)" ,s; J., J., J., C53 93 1 3 J 3 • 14 .9 (S" ‘.)" Iç I j; u; 1; 1-.9. --‘.3 Li j i L:3 d ii 11 'J J -
J
ı
r
t. J 99 )5 .; (:) J. 1. U, J. I, J, LL L L
s- )5-
ı
se
r r r
(3. f ı.S (.5 S Ls.a> jo, lıo -o11— Alâmet-i (Sâkin işareti). Onuncu maddede
belirttiğimiz gibi Farsça'da bütün harfler sessiz (Sâkin) dir,
ancak Farsça'ya yeni başlayan öğrencilere bunu hatırlatmak
için Arapça'daki sakin işaretini kullanmalarını tavsiye
ede-biliriz. Sakin işareti şu şekilde ( ) dir.
Örnek:.LS: (Kitap) — (Hasan)
12— Sakin işareti de dahil olmak üzere bütün kısa harekeler zeber,
zir ve piyş dile yeni başlayan öğrenciler için kullanıl-
ması faydalı olan işaretlerdir; ancak dile alıştıktan sonra bu
işaretlerin kullanılmasına lüzum kalmaz.
13— Şedde — teşdid ( ). Birbirinin aynı olan iki harf bir keli-
mede yanyana geldiği zaman bunlardan birisi yazılır diğerinin
yerine Şedde veya teşdid dediğimiz şu işaret ( ) yazılmış olan harfin üzerine konulur.
Örnek: Testere ( ) — Parça ("'‘.; ) —
Kir izi ( -45J
.
14— Noktalı T harfi Arapça'da yazılan yuvarlak noktalı
T ( ; ) harfi Farsça'da daima yatık şekilde kullanılmaktadır.
Örnek: Rahmat ve Zahmat ( aa-_;) kelimeleri Farsça'-
da rahmet ( ve zahmet ( ) şeklinde yazılır.
15— Tenvin bis). İki Zeber, iki Zir ve iki piyş şeklinde olan işaret
Arapça'ya mahsus bir işaret olup, Farsça da
bu işaret yalnızca Arapça'dan geçmiş olan kelimelerde
Ancak bazı kitaplarda yanlış olarak Farsça kelimelere tenvin
konulduğu görülmektedir: can ile ( ve Dil ile (M.!;) gibi
kelimeler.
16- Vav-i mâdüle ( ). Farsça'da he - x (t) harfinden son-
ra gelen ve kendisinden sonra elif veya ye harfleri bulunan
vava ( ) vav-i mâdüle denir. Bunun dışında vavlar kendi
seslerini verirler.
Örnek: Kızkardeş ) - Okumak ( ) - Akraba
veya kendi ( ) Kendi ( ) Bu kurala
uymayan pek az kelime vardır.
Örnek: Hoy - (Iran'da bir şehir ismidir).
17- Sonunda elif, vay ve ye (,5 . j . ) harfleri bulunan kelime-
lerden sonra cevher fiili olan est - (dir, mânasında) gelirse
cevher fiili olan est'in elif'i düşer. Kelimeler şu şekle girerler:
1- Bilgili ( 4-- )
2- Güzel ( <-- )
3- Birisi + S?. )
18- Çoğul eki (alâmet-i Ileride tekrar anlatacağı-
mız gibi Farsça'da isimler sonlarına ya ha (le 4- I+ ı.)
ya-hut da an Gıl ,:ı+ ) eki alarak çoğul yapılırlar.
Örnek: Kitaplar ( le
Ağaçlar ( le )
Adamlar ( <:.31
Gözler ( ) ve Gözler ( le )
19- He harfi - Hay-i Mimi ( )1 Bu harf kelimenin sonunda
geldiği zaman okunan he ve okunmayan he olmak üzere ikiye
ayrılır. Ayrıca buna telâffuz olunan he (Hay-i melfuz) ve
te-lâffuz olunmayan he (Hay-i gayr-i melfuz) da denilir.
Örnek: A- Hay-i Melfuz için Şah ( ) - Ay ( )
B- Hay-i gayr-i melfuz için ev - yuva ( 4;'1)
Hay-i gayr-i melfuzun (Telâffuz olunmayan he) özellikleri:
1- Sonunda bu çeşit he (.) bulunan kelimeler, elif ve nunla
( ) çoğul yapılırken he harfi (o) gaf-i Farislye (Farsça
Gafa-( ) döner.
Örnek: Köle (
1.r
)Göz (
ı
)
2- Aynı tipteki kelimeler, Arapça çoğul eki olan elif ve te
( I ) ile çoğul yapılırken he harfi (e), cim ( ) harfine
döner.
Örnek: Yazı I +.e.:.:_,J)-Meyva
3- Bu harfle biten kelimelere mastariyet yası ) eklendi-
ğinde ge (S) harfine döner.
Örnek: Yorgun ( ) Yorgunluk ( )
Diri ( ) Dirilik ( )
4- Bu gibi kelimelere vandet (birlik), nispet ve zamir yeleri
eklendiğinde ye (,$) harfi yazılmaz onun yerine he ( )
harfinin üzerine hemze konur.
Örnek: a- Evi aldım ( )
b- Save'li Adam ( '0 )1. i,. )
c- Sen gitmişsin ( *4.29 ) )
Yalnız bu günkü Farsça'da yukarıdaki cümleler daha çok
şu şekilde yazılmaktadır:
A — '43 t.>-
,
ı
4;1-4-B — li e il., ,s1 e
C — 4;9' y
S- Bu gibi kelimelerle isim tamlaması yapıldığında he (e)
harfinin üzerine hemze ( ) konulur. Bu hemze ye (,s ) sesi ile telâffuz olunur.
Örnek: a- Sizin Eviniz ( )
b- Benim Elbisem
)
20- Nun ( ) harfi be ( ) harfinden önce gelirse telâffuzda Me ( r )
harfi gibi okunur, yanlış]. değişmez.
Farsça'da kelime çeşitleri ( d.J.5 )
Farsça'da 9 türlü kelime vardır. Bu türlerin her birisini
ayrı ayrı ve bölümler halinde anlatmağa çalışacağız. Kelime çeşitleri şunlardır:
1— Isim ( I ) 2— Sıfat ( ) 3— Kinaye ( <+ l:S") (zamir)
4— Adet ( ) 5— Fiil ( ) 6— Zarf ( )
7— İzafet Harfleri (
9— Önlemler ( )
1-Isim - r
„ı21— Varlıklara ad olan kelimelere isim denir.
Örnek: (Hasan) — j.ap (Akıl) — (Ağaç)
22— ismin türleri:
1— (İsm-i âm) — 1,1 (İsm-i hâs)
2— " (İsm-i zât) — " (ism-i mana)
3— 4.1.7 " (ism-i câmid) " (İsm-i müştak)
4— " (İsm-i me'rife) — o,S. " (İsm-i nekere)
5— " (Ism-i basit) — " (İsm-i mürekkep)
6— " (İsm-i müfred) — " (İsm-i cem)
23— İsm-i âm ve İsm-i has:
a) r lG I İsm-i âm. Kendi cinslerinin bireylerini içine alan
isme İsm-i âm denilir
Örnek: (At) — (Şehir)
r. I İsm-i has. Bir tek varlığa ad olan kelimeye ism-i has denilir
Örnek: (Tehran) — I j l5.fr (Ankara) — (İbni Sina)
24— İsm-i zât ve İsm-i mâna:
a) İsm-i zât. Gözle görülebilen varlıklara ad olan
kelimelere İsm-i zat denilir. Örnek y lS (Kitap) 0.3.7.
(Perde)
b) I İsm-i mâna. Gözle görülemiyen (varlığı diğer bir
maddeye bağlı olan) varlıklara ad olan kelimelere İsm-i
mâna denilir.
25— ism-i camid ve ism-i müştak:
a) İsm-i câmid. Diğer bir kelimeden türememiş keli-
meye İsm-i câmid denilir. Örnek ..,5" (Dağ-Kah) —
(Sarımsak — Sir) (Anne-Mâder)
b) İsm-i müştak. Başka bir kelimeden türememiş olan
Kelimeye İsm-i müştak denilir.
Örnek: ) 1,5" (Adet-Kirdâr)
(Davranış-Reftâr)
(Göz -
Bu kelimeler ,:).5,5" (Yapmak), ,;;;, (Gitmek) ve
(Görmek) mastarlarından (Köklerinden) türemişlerdir.
26— İsm-i mârife ve İsm-i nekere:
a) İsm-i mârife Cümle içinde geçen, dinleyen veya
okuyan tarafından bilinen varlıklara ad olan kelimelere
İsm-i mârife denilir
Örnek: (Kitabı okudum-Kitab-ra hândem)
r;.,
(.1_,ilz..1.!
(Istanbul'a gittim-Be-İstanbul reftem)1 ) ,..1; (Mektubu yazdım-Nâme-ra neveştem)
Bu cümlelerde kitap, İstanbul ve mektup kelimeleri dinleyen
ve okuyan tarafından anlaşılmaktadır.
b) nekere Cümle içinde geçen, okuyan veya din-
leyen tarafından bilinmeyen varlıklara ad olan kelimelere
ism-i nekere denilir
Örnek: (Bir kitap satın aldım-Kitabi haridem)
(Bir cam kırıldı-Şişe-i şekest)
Bu iki cümlede dinleyen ve okuyan hangi kitabın alındı
-ğını ve hangi camın kırıldığını bilmiyor. İsm-i nekerenin
işareti kelimenin sonuna eklenen bir birlik ( 5 )
gös-teren ye ( is ) harfidir. 2
Örnek: (Bir at) „*.;-.).5 (Bir ağaç) ulz.S- (Bir kitap)
1 Tok, mânasında da kullanılır
27- İsm-i basit ve ism-i mürekkep:
a) İsm-i basit. Başka bir kelime veya ekle birleşmeden
tek başına bir mâna ifade eden kelimeye İsm-i basit veya
ism-i sâde ( denilir
(Duvar-Divar) n. (Masa-Miz) (Adam-
Merd)
b) İsm-i mürekkep: Başka bir ek veya kelime ile
birleşerek bir mana ifade eden kelimelere İsm-i
mürek-kep veya birleşik isim adı verilir.
Örnek: (Yiğit-Cevanmerd)
(K apıcı-Saraydar)
I j,IS" (Kervansaray-Karevanserâ)
Birleşik isimlerin türleri:
1- İki isimden meydana gelen birleşik kelimeler :
4 +- 1.4- (Put evi-Buthâne) ,:,I i .)-5-
(Kervansaray-KarevanSera)
2- İki fiilden meydana gelen birleşik kelimeler:
j (Var ve yok-Hest ve nist)
3- İki mastardan meydana gelen birleşik kelimeler:
(Vurmak ve vurulmak-Zeden ve hurden).°
4- Bir isim ve bir sıfattan meydana gelen birleşik kelimeler:
(Yiğit-Cevanmerd) (Nehir ismi-Sefid-Rûd)
5- Bir ism-i fail2 ve diğer bir isimden meydana gelen
keli-meler: (Yırtıcı huylu - Derende - huy)
6- Bir ism-i mefal3 ile başka bir isimden meydana gelen
kelimeler: J.) a (Kırılmış gönül-Şikeste - del)
7- İki zarftan meydana gelen birleşik kelimeler:
j (Nasıl ve niye - Çan ve çera) - Çûn o çera
8- İki sıfattan meydana gelen birleşik kelimeler:
j (İyi ve kötü-Nik ve bed) - Nik o bed
,..., (Soğuk ve sıcak - Serd ve germ)-Serd o germ
1 ji,:. (Horden) kelimesinin asıl mânan yemekdir 2 Etken Ortaç (İsm-i Fail bahsine bakınız)
3 Edilgen Ortaç (İsm-i meful bahsine bakunz)
9— Isim ve son ekten meydana gelen birleşik kelimeler:
(Köy-Dehkede) — JLiI, (Bahçivan - Bağban)
10— Önek ve isimden meydana gelen kelimeler:
(Ziyâret- Bazdid) — (Gelir-Derâmed)
11— İki isim tamlamasından meydana gelen kelimeler:
)_;.) -k, (Hanımın babası - Peder-i <—
(Karyola-Taht-i hab) vs..
28— İsm-i müfret ve İsm-i cem:
a) İsm-i müfret. Bir tek varil& ad olan kelimedir.
Örnek: (Ağaç) — (Duvar)
b) İsm-i cem. İki veya daha fazla varhğa ad olan
kelimedir.
Örnek: (Ağaçlar) — (Duvarlar) — 1. (...1(Atlar)
29— Isimlerin çoğullanması.
Farsça'da isimler iki şekilde çoğullamrlar : Ha ( la ) ve An
( ,51)
Örnek:
1.?6
(Ağaçlar) (Atlar)Farsça'da isimler çoğullanırken ismin canlı veya cansız bir
varlığı ifade etmesi göz önünde tutulur.
a) Şâyet isim canlı varlığa delâlet ediyorsa sonuna an ( ,51)
eki getirilerek çoğul yapılır.
Örnek: Kadın Kadınlar ( )
At Atlar ( )
Adam Adamlar )
Ağaç Ağaçlar <— JI 4-
Ancak halk dilinde canlı varlıklara delâlet eden isimlerin,
ha ( ) ile çoğul yapıldığı görülmektedir.
Örnek: 11:_; (kadınlar) l F l (Atlar) lz (Adamlar)
(Ağaçlar)
b) Eğer isim cansız bir varhğa delâlet ediyorsa, ha ( la) eki
getirilerek çoğul yapıhr.
Örnek: Kitap Kitaplar (l 1:5" 4- lm -+-
Meyve -› Meyveler (• j.„. F lm + )
Taş Taşlar ( )
Ancak vücut organlarından çift olanlar hem ha (le) ve
hemde an ( ekleri ile çoğul yapılabilir; tek olan organlar
yal-nız ha (U) ile çoğullanır.
Örnek: Kaş —Kaşlar ( )
Dudak—Dudaldar ( la ‘,1 = )
Burun—Burunlar
(
—
Baş —Başlar
(
=
)Sonunda elif ve vay ( - I ) harfleri bulunan kelimeler,
elif ve nun ( ) ile çoğul yapıhrken elif ve nun ( dan önce
bir ye (,,s ) eklenir.
Örnek: JLLl F 4:JI 1;lz (Bilgin-Bilginler)
ZJI 14A (Gören-Görenler)
(Söz söyleyen-Söz söyleyenler)
(Savaşan-Savaşanlar)
30- Farsçada bazı kelimeler Arapça'daki gibi elif ve te ( ) ile
çoğul yapıhr.
Örnek: t/e ı:J •3 (Köy-Köyler)
L1.!
(Bahçe-Bahçeler)Sonunda gayri melfuz (Okunmıyan) hay-ı mimî (. )
bulu-nan kelimeler elif ve te ( ) ile çoğul yapılırken elif ve te den
önce bir cim ( ) harfi eklenir. Ve okunmıyan he ( ) düşer.
Örnek: 4- I + (Meyve-Meyveler)
(Yazı-Yazılar)
31- Yazılışta ve okunuşta tekil olduğu halde mâna bakımından
çoğul olan isimlere de İsm-i cem topluluk ismi (
e-;
) denir.Örnek: (Deste) - (Gurup)
N
Y.
5
32– (Ismin durumları)
İki isim mâna ve telâffuz bakımından birbirlerine göre 3 durum
gösterirler:
1) J I ya (Eş anlamlı). Yazılışları ve telâffuzları ayrı ayrı
fakat anlamca aynı olan kelimelere js .51 j; (eş anlamlı) kelime-ler denir.
Örnek: J
J. =
4;U- (ev) – = (güzel)2) (Benzer). Yazılış ve telâffuzları aynı fakat mâ-
naları ayrı olan kelimelere (Benzer — müteşabih)
kelimeler denir.
Örnek: y 3 (Süt—Aslan—Musluk)
3) (Karşıt, zıt anlamlı) Telâffuz ve mânada zıt olan
kelimelere (Karşıt anlamlı) kelimeler denir.
Örnek: – (gece — gündüz)
r.7r – (Soğuk — Sıcak)
33– Isim cümledeki yeri bakımından 4 kısma ayrılır:
1) (Özne durumu)
2) (Nesne veya tümleç durumu)
3) I.ı,
(Önlem
durumu)33/1. JU (Özne durumu). Cümlede özne durumundan olan i-simlere failiyyet ( c2..„.11; ) ismi derler.
Örnek: 4.1; (Hasan mektup yazdı)
(Cam kırıldı)
Cümlede 4S (kim-ke) ve aq (ne-çe) sorularına cevap veren
kelime özne'dir.
(Bu sorular fiil yahut yükleme sorulmalıdır.
Yukarıdaki örnekte özneleri bulmak için:
Mektubu kim yazdı? -› Hasan ( )
Ne kırıldı? Cam ( )
33 /2. (Nesne veya tümleç durumu). Cümle içinde tümleç veya
nesne yerinde bulunan kelimeye (Nesne ve tümleç
durumu — mefuliyet ismi) denir.
Örnek: (Hasan pazara gitti). Burada pazar
kelimesi mefuliyet ismidir. Yani mefüliyet (Tümleç) göre-vini almıştır.
Mefill iki türlüdür:
a) Mef ül-i bivasıta J j..a..) ismin hiçbir vasıta-
ya ihtiyaç göstermeden meydana getirdiği mefüle
(cümle-de kimi l i g ve neyi 1 ) 4..- sorularına cevap veren) kelimeye
Mefül-i bivasıta veya sarih J derler. Eğer
mefül karşımızdaki tarafından bilinen bir mânaya delâlet
ediyorsa cümlede, ra (I,) eki ile gelir ki buna Türkçede
belirtili nesne adı verilir.
Örnek: . 431.:- (Evi satın aldım)
. r.,4;, (Babamı gördüm)
Bu çeşit mefül karşımızdaki tarafından bilinmeyen herhangi
birşeye delâlet ediyorsa ra ( ) sız gelir ki buna Türkçe'de
belirtisiz nesne denilmektedir.
Örnek: P u csl.u1.- (Bir ev aldım)
b...5"
4
(Bir kitap getir)b) bevasıtai ( Jy...;2..) ismin bir
vasıta ihtiyaç göstererek yani başına aşağıda gösterdiğimiz
harflerden birinin gelmesi ile ortaya çıkan mefule
(cüm-lede 4S-j1 kimden, 4%-. JI neden, ( ) 45-4.; kime, ( a ) 4
neye, nereye, 1..."5:31 nereden, 4 %- vl y ne için, 4SL; kim ile, L ne ile ve bunlar gibi sorulara cevap veren
kelime-lere bevasıta ( J ) denir. Bu
mefillun işaretleri şunlardır: ( 4; ) L:, be L ba >> (der) da
için ve
Örnek: ;I J 1.5';_,,,T (Öğretmen Hasandan mem-
nundur) ,_:s (Size bu söz söylendi)
33 /3 . 1.1; (Ünlem durumu).
Kendisinden medet umulan hitap için kullanılır Nidanın iş
a-reti ismin sonuna gelen bir elif ( I ) dir.
Örnek: 1.?.1.t. (Ey Allah — Allahım)
I (Ey Allah — Allahım)
lzU*, (Ey Padişah!)
33 /4 (Tamlama durumu)
.411 (Tamlanan ve tamlayan)l darı ortaya çıkan
en az iki isme denilir. Farsçada muzaf'ın alâmeti kelimenin
sonuna gelen zir2 (kısa harekelerden birisidir). İşaretidir.
Örnek: ^y LS (Hasan'ın kitabı)
(Selvi ağacı)
İzafe 4 türlüdür:
a) I (mülkiyet tamlaması) Bu gibi izafede tamlama
bir mülkiyet mânasmı ifade eder.
Örnek: 1.-3" (Hüseyin'in kitabı)
(Ahmet'in elbisesi)
b) 4;UI (Özellik ifade eden tamlama).
Tamlamada müzafnı, müzafun ileyh'e bağlıhğını gösterir.
Örnek: LL (Bahçenin kapısı)
(Devenin zili)
1 Farsçadaki tamlamada 4.11 (Müzaf ve Müzafün ileyh) sırası Türkçedeki tamlamamn aksinedir.
c)
.r:g;
(Benzetme yoluyla yapılan tamlama).Bu çeşit tamlamada bir benzetme vardır.
Örnek : (Ceylan gözlü)
(lâla benzer dudak)
d) (Beyan eden tamlama). Tamlamada müzafâ-
nileyh müzâfin nev'ini belirtir. Örnek:
▪
(Cuma günü) j,..▪
(Selvi ağacı)-5,..:&;1 (Altın yüzük)
Not: Eğer müzaf ve müzafün ileyh bir tek kavramı ifade
ediyorsa müzafın altında olan zir (-) işareti düşer. Ve
bazen kelimelerin yazıhşları da birleştirilir.
Örnek: J ı l o <- L., (Derviş—gönül sahibi)
j- (Evli hanımın babası)
(Ev sahibi)
34 I (Küçültme ismi). Farsçada bazı ekler vardır ki
bunlar ismin sonuna eklendiğinde ismin mânasında küçültme
yaparlar.
Bu ekler şunlardır: S (ke) aY (çe) ve c. (he).
Örnek: Küçük adam ( <- ,!.5" ) Küçük kız ( ,!.
s"
Küçük bahçe ( a V F 4 ) Küçük kitap ( Küçük oğlan ( ) Küçük kız ( )Bu eklerden başka küçültmek için kullanılan bir kaç ek daha
vardır ki örnekleri az görüldüğünden burada gösterilmemiştir.
1 Kırmızı dudak. 2 Okunuşu: İsm-i tasgir.
2-
SIFAT
35- Sıfat: Bir ismi niteleyen kelimeye sıfat denir.
Örnek: (Bilgin adam)
,_? 1::S" (Güzel kitap)
36-- Mevsûf: ( j9_,..." ).) Nitelenen (Vasıflandırılmış mânasına gelen)
kelimeye Farsçada Mevstif adı verilir. Bu kelime daima sıfat-
tan önce gelir. Ve sonu kısa harekelerden olan kesre ile okunur.
Örnek : JI:a7 y, (Tatlı portakal)
(3T .)1..c.-T (Mavi gök)
37- Eğer mevsûfun sonunda elif veya vay - I ) harflerinden
bi-risi varsa kesre yerine, izâfet ye'si denilen ye (, s ) harfi ko-nulur.
Örnek: . csl,J, (Kısa ayak)
cs1-1..3 (Soğuk günler) (Siyah kıl)
38- Bazen Farsçada sıfat mevsûfdan önce gelir. Bu durumda
iza-fet kesresi kullanılmaz.
Örnek: İyi adam ( )
Kötü ahlâkh ( -1! )
39- ((.5) fil, yesii—Birlik gösteren ye) Vandet yesi
hem sıfatın hem de mevsufun sonuna eklenebilir.
Örnek: (Doğru söyleyen oğlan)-›
(Doğru söyleyen bir oğlan)-›
I (Doğru söyleyen bir oğlan).
Da denilebilir.
Günümüz gramercileri bu vandet veya birlik ye'sini ( ) mevsöfun sonuna eklemeyi daha çok uygun buluyorlar.
40– Bir mevsuf için kaç sıfat getirilirse getirilsin bütün sıfatların
sonlarında izafet kesresi ve en sonunda atıf yayının yazılması
gereklidir.
Örnek: . 1. a A jt› (Sanatkâr, bilgin
ve fazıl öğretmenimiz).
41– Sıfat her zaman tekil yazılır. Mevsfıf çoğul olsa bile sıfat sayı
bakımından ona uymaz.
Örnek: . (Ders okuyan oğlan)
. (Ders okuyan oğlanlar)
42– Sıfatlar müfred (Tekil) ve mürekkep (Bileşik) olmak üzere
iki kısımda mütala edilir:
a) (Müfred—tekil) genellikle sıfatlar tekildir.
Örnek: (Güzel–iyi) – -1; (Kötü) – 1.?3 (Güzel)
b) (Mürekkep–bileşik). Bazen sıfatlar bileşik de olabilir:
.9 (Güzel yüzlü)
j` i). (Yalan söyleyen)
43– (Sıfatın durumları):
43 /1– jpli (Etken ortaç Sıfat-ı fâili). Bu işi yapan ifade eden
kelimelere sıfat-ı fili adı verilir.
Örnek: .43; (Yakan ateş) – (Kesen kılıç)
Buradaki yakan ve kesen sıfatları, bir iş yapma görevinde
bu-lunmaktachrlar. Bundan dolayı onlara J,1; R (Sıfat-ı
faili-etken ortaç) durumunda olan sıfatlar denir. Sıfat-ı failinin iş a-retleri şunlardır:
a) oas (nun, dal ve he) eki. Bu ek müzâri köküne eklenir.
Örnek: kesmek–Kes–Kesen ( )
Vurmak–Vur–Vuran ( )
Bu şekilde yapılmış sıfatlar başka bir isimle birleşirlerken ekseriya bu nede ( ) eki sıfatın sonundan kaldırılır.
Örnek: Söyleyen -> Söz söyleyen -> Söz söyleyen °.4:.?,.,r
Yakan -> Gönül yakan -> Gönül yakan
( • )
b) Elif ve nun ( .)1) bu ekde muzari kökünün sonuna gelir.
Örnek: Gülmek,- Gül ->.Gülen ( 4- )
Sormak -> Sor -> Soran (
Gitmek -> Git -> Giden ( j 4- ii 4- ,...;Za )
Bu gibi sıfatlar durum gösterdiklerinden bunlara 4,.%-
(Durum gösteren sıfat, sıfat-i haliye) denilir
Bu ekle meydana getirilen sıfat-i faililer tekrarlandığı zaman
elif nun ( ) eki birincisinden kaldırılır.
Örnek: Titreye titreye ( . :»31_.;) (:)1 J J1 )
sora sora ( . j, )
e) Elif (I) eki. Bu ekde müzari kökünün sonuna getirilir.
. c*J..ıı (görmek->gör->gören) . ,:)..ı z„!, (işitmek->işit-->işiten)
Aşağıda gösterilen ekler bir ismin sonuna ilave
edildik-— Etken ortaç)
lerinde o ismi l.; (Sıfat-i faili
durumuna getirirler:
1- Ban ( ) Bahçe-ban—Bahçeban ( 4- ,.-31-! t}.! )
Sınır-ban—Sınırı bekleyen Gıl.!:> ,,,
2- Ber ( J ) Zahmet-her—Zahmet çeken ( J)
Yövmiye-ber—Yövmiyeci ( )
3- Ör-ur ( )i l) Zahmet-ör ( )—Zahmetçeken .;..))
Yövmiye-ör (ur)—Yövmiyeci ( j. jj .5;3)
4- Kâr ( j 15- ) Zarar-kar — Zarar veren ( j1.5
İyi-kar — iyilik yapan (
_,15"
5- Mend ( ) İş-Mend—İş yapan—memur ( . J I.S" F x„. j1.5. )
6- Ger ( ir) Demir-Ger — Demirci (
7- Gin ( Öfke-Gin — Öfkeli ( • + )
9– Ver ( ) 1 Ilim -Ver — Bilgin ( )
10– Gar (..)
■
.:S-- ) Öğren-gar — Öğretmen (. j l.r3,»T )Ar ( ) eki. Bu ek mutlak mazi fiilinin sonuna gelerek Sıfat-i faili elde edilir
Örnek: (Satınalmak — Satın aldı —
Satın alan).
Bazen mürekkep sıfatlarda (Birleşik sıfatlar) Sıfat-i faili olur-lar. Bunların yapılış şeklide şöyledir:
a) İki isimden meydana gelirler.
Örnek: . _rig. (Artist ve tiyatrocu)
112a- (Zıllüm eden)
b) Bir isim ve bir sıfattan meydana gelirler.
Örnek: ..t.,›;• t.
■
.; (Gözü mavi ) mavi gözlü(Kabadayı, haydut ve serseri)
c) Sırasıyla bir ön ek bir isim, veya bir isim bir ön ekden
meydana gelirler:
1– Akıllı ( . y )
2– Akıllı ( • *- J-aP )
3– Kaplan gibi ( .
ı
,1"
_
İ
L
4– Şah gibi (Şaka layık) (.
d) Birleşik sıfatlar bazen bir ism-i meful (Edilgen ortaç)
ile diğer bir ismin birleşmesinden meydana gelir.
Örnek: Gönlü rahat ( . 1,.4-
4_
Perişan ( .
J
ı
>
T )
e) Bazen de bir isim ve bir ism-i mefuldan teşekkül eder.
Örnek: Dertli ( .
+
J.> )f) Bir zarf ve bir isimden de meydana gelebilir.
Örnek: ;.) z j j (Çabuk üzülen—alıngan)
(Geç intibak eden)
43 /2- . (Sıfat-i mefuli — edilgen ortaç)
Bir işten etkileneni ifade eden kelimeye ( Sıfat,
mefuli veya edilgen ortaç denir. Bunlar ayni zamanda ism-i mefuldürler. Yani mâzi kökünün sonuna hey-i mimi (Telâffüz
olunmıyan he (o) getirilmesi ile yapıhrlar.
Örnek: c;,::,5" (Öldürmek->öldürdü-›
öldürmüş)-
4- (Görmek->Gördü-»Görmüş)
Bazen de elde edilen bu çeşit sıfat-i mefuli ( J yi. ARA )
sonuna olmuş manasına gelen şode ( ) kelimesi eklenir.
Örnek: Öldürülmüş (
Görülmüş ( )
Birleşik sıfatlar ( ) :
a) Bunlar bir isimle bir ism-i mefulden türerler.
Örnek: El-Pişmiş-El ile pişmiş veya elle hazırlanmış.
— Uyku-Bulanmış-Uykulu
veya mahmur ( 4- c4.JJ
T
Bazenbirleşik mefuli sıfatların sonundaki hey-i mimi
( ) düşer.
Örnek: El ile pişmiş ( -› )
uykulu (
T
)
b) Faili sıfatların alâmetlerinden olan ar (,I ) eki de bileşik
mefuliyet sıfatının manasım ifade eder.
Örnek: Tutkun veya giriftar ( ..ı.« 2
Tarz, adet veya iş ( 3 jL5X —> 4 0-1,t, jç )
44- Mensubiyet ifade eden sıfat ( ): Bir varlığı bir yere
veya başka bir şeye mensub eden kelimelere sıfat-i nisbi denir.
Örnek: şirazlı ) - Sivaslı ( )
Sıfat-i nisbinin işaretleri şunlardır: 1- Ye (,5 ) eki ismin sonuna eklenir.
Örnek: İstanbullu ( —›
)
1 Sıfat-ı Faili (2) Sıfat-ı mefuli (3) Sıfat-ı fiili 4 Sıfat-ı mefuli.
2- İn iyn ( ) eki, ismin sonuna eklenir.
Örnek: Gümüşe mensup ( -E-- ) -
( ) Ağır veya taşa mensup
3- İne = iyne Yene ( ) eki, ismin sonuna eklenir.
Örnek: Gümüşe mensup ( ) - Yüne
mensup veya Yünlü ( )
4- Gan ( ,:)1r ) eki ismin sonuna eklenir.
Örnek: Tüccar (.,1;1 -› SIS>J )
5- Telâffuz olunmıyan he (o) eki, hem ismin hem de sayıların
sonuna eklenir.
Örnek: İki günlük veya iki güne mensup ( _p -› 0.3_,.> J.5)
Yüze mensup' ( ) - Ona mensup
( )
6- Aile ( T) eki ismin sonuna getirilir.
Örnek: Erkeğe mensup veya erkek için ( _
Kadına mensup veya kadına mahsus (
.3 + dAT
_
4;1; j
45- Sıfatların dereceleri ( ).
Sıfatlar dereceleri bakımından üç kısma ayrılırlar:
a) Mutlak sıfat ( ). Bunlar sıfatların mukayesesiz
ve yahn şekilleridir.
Örnek: İyi ( ) - Kötü ( ) - Güzel (1 ;;;
b) Mukayeseli sıfat ( ). Bu gibi sıfatlar bir muka-
yese söz konusu olduğu zaman mutlak sıfatın sonuna ter
( .; ) eki getirilerek yapılan sıfatlardır.
Örnek: Daha güzel (
+
)
- Daha iyi+ y --> )
Sıfatlar mukayese edilirken ez ( 31 ), ile ke ( 45' )
ve ta ( ) kelimelerinden birisini alır.
Örnek:
)
-›
Hasan'ın boyu benden daha uzundur._31 c.L.,)-› Barış savaştan daha iyidir.
4S".;:t: c.1.0 )-› Bence barış savaştan daha iyidir.
( 13,;;.r. )-› Ölmek vatana hiyanet etmekten
daha iyidir.
e) Üstünlük sıfatı ( ) - Bu sıfatlar benzerleri ile mu-
kayese edildiğinde en üstün dereceyi gösteren kelimelerdir.
Mutlak sıfatın sonuna terin ( ) eki getirilerek yapılır.
Örnek: En bilgili ( ,:f )
En beyaz ( )
En yüksek ( 4- )
Beh ( 4.;), keh (45" ), meh (a.) ve biş kelimeleri hiç
bir ek almaksızın mukayeseli sıfat manası ifade eder.
Örnek: İyi -› daha iyi -> en iyi ( --> it( )
küçük—daha küçük— en küçük 45 - 5,4.5" 1,45- )
Büyük—daha büyük—en büyük ( aA --> jt.4.* -› )
Çok—daha çok—en çok ( )
Bu kelimelerden üstünlük sıfatı yapmak istediğimizde
son-larına yen ( ) eki getiririz.
Örnek: En iyi en küçük ( ve en büyük ( )
46- Beraberlik Sıfatı (^ 9 l-S. Farsçada iki sıfatın beraberliğini
veya eşitliğini gösteren kelimeler üç tanedir:
a) Çendani ( ): Benim boyum seninki kadar büyüktür.
( i'Lı; ‘5,. )
b) Hemçend2 ( : Bu kitap o kitap gibidir.
( . )
c) Endaze3 ( .3141 ) : Benim elim Hasan'ın eli kadardır.
( . )
47- Mutlak üstünlük sıfatları ( )
Çok ( ) , çok ( ) , iyi = çok ( ), çok ( > )
ve. . . ... kelimeleri sıfatlarm başına geldiğinde
onlara aşırılık ve üstünlük manası katarlar.
Örnek: Çok güzel ( )
Çok sıcak ( ) Çok büyük ( ) Çok ağır ( ) 1 Kadar — Miktar 2 Gibi 3 Miktar.
3 — KİNAYE — al s
48— Kinaye; mânası açık olmayan, karine ile anlaşılabilen kelimeye
denir. Kinâyeler 5 kısma ayrılır:
1. Zamir ( )
2. İsm-i işare ( J UI („.1 )
3. Mevsul (
)
4. Mübhemat ( )
5. Edevat-ı İstifham ( )
49—
ZAM
İ
R: (
) ;
ismin yerini tutan kelimelere denir.Örnek: Behram, iranhlar İlk Okulu talebesidir; o
ikin-dileri (akşamları) İngilizce kursuna gidiyor.
. )
( • '-,?‘* (.9.4 1
Bazan da zamir bir cümlenin yerini tutabilir.
Örnek: Sıhhat en iyi niğmetlerdendir, ve o akıllılar
nez-dinde âşikârdır (kıymetlidir). )
( i J L(..tT tm
50— Zamir üç türlüdür: Şahıs zamiri ( ) — işaret zami-
ri ( JUI ) — Müşterek zamir ( ).
51— A— Şahıs zamiri ( Şahıs zamirleri ayrı ( ve bi-
tişik ( J. ) olmak üzere ikiye ayrılırlar.
1) Münfasıl zamirler: Tekil ( ) Çoğul ( ) Ben ( ) Sen ( J; ) O ( i l) ( ) Biz (L.) Siz ( 1;-• )
13u zamirler, ismin fâiliyet, mefilliyet ve izâfet hallerini alabi-lirler.
Fâiliyet için örnek: (Ben söyledim) —
(Sen getirdin) (O yedi)
Meffiliyet için örnek : j1,.. (Beni vurdu) veya bana
vurdu (Seni gönderdi) (Ona yazdı)
İzafet için örnek : ylzS" (Benim kitabım) —
F9
(Se-nin kalemin) i l .i;;.5 (Onun defteri)'
Yukarıda görüldüğü gibi, bu zamirler izâfet halinde iken,
mülkiyet de ifade ederler.
2) Muttasıl zamirler: Eğer zamirler tek başlarına bulunmayıp
kendilerinden önce gelen kelimelere bitişirlerse bunlara
Mut-tasıl (bitişik) şahıs zamirleri adı verilir. Bunlar üçe ayrılı r-lar:
o— Bu zamirler fiillerin sonuna bitişirler:
Tekil ( ) Çoğul ( )
Ben mim Biz (. yem
Sen cs ye Siz yed
O dal-te Onlar 4; ned
Örnek: (:)-ı, (Görmek) Tekil ( ) Çoğul ( )
r
a?..5 Gördüm Gördün — Gördü2 (..ı,,? Gördük -4- Ju --> a,a Gördünüz .ı; .ı3.4,..5 GördülerBu zamirlere Muttasıl faili zamirler de denir.
b— Bu zamirler, isim, sıfat ve fiilin sonuna eklenirler.
Tekil ( ) Çoğul ( )
1. Şahıs ri em 1. Şahıs -I iym
2. " 7 ,51 iy 2. " P .-k iyd
3. " c.-..•1 est 3. " 7 ..e, I end
1 Failiyet Mefuliyet ve İzafet çoğul zamirler içinde aynen tekil zamirlerde olduğu gibidir. 2 Mazide 3. Tekil şahısta, muttasıl zamir olan dal ( ) harfi mazi köküne eklenmez.
Bunlar isim ve sıfatın sonuna gelerek yüklem mânası verirler.
b /1- Sıfat için Örnek lUl, (Bilgin)
Tekil ( ) Çoğul ( )
Bilgin im l;I.> r l r lı..;1.5 Bilgin iz 1J6 ( )
7.7
sin ( (sle.1.>) " siniz ( )
dir ler (
b /2 Fiil için Örnek:.
Tekil Çoğul
Demiş im r I r
ı
...ir
Demiş iz.42.,i5"" 4- (...1 r:1P)
sin ,si --›- 77 siniz 4:Jir -->
P,
ler 4:52..r + ...ki
e- Bu zamirlerde hem ismin hem de fiilin sonuna eklenirler:
Tekil Çoğul
I. Şahıs mim 1. Şahıs ,31. man
2. 77 te 2. " (51s tan
3. 77 j' şin 3 : P, ‘.)U şan
e /1- Isim için Örnek:
Tekil Çoğul Kitab ım ( r:l..:5 ‹- r
+ ,
ı
...s- )
Kitab ımız ( ,51.c. b.S.- ‹- ,:ıl. + ,_..., 1:5- ) ,P ın ( .,...,1:..5‹- :.., --F ._.,l.S . ) 'P ınız ( .)1.:._,...1.:5- ‹- elli -1- L..., b:S- 'P ı ,, ( ,.,=-.' 1:-.-s- -<- J'' ± ,r4-'ç ) ları ( ".:.51.1..7.5" ‹- ,:.)1.!: -1- ..„ ...,1:5- ) e /2- Fiil için örnek:Tekil Çoğul
Bana dedi ( r
)
Bize dedi ( -›Sana " ( + ) Size " ( )
Ona " ( ) Onlara " (
Bunlar ismin sonuna eklendiklerinde mülkiyet ve izâfet ifade ederler.
1 Bu şahıs zamirleri — J m ) varolmak kökünden türemiş olup yalnız Mazi-i Nak- Irnin sonuna gelir. Bunlar hakkında tamamlayıcı bilgileri fil bahsinde göreceğiz.
örnek:' -.:5" (Benim kitabım)2
52. işaret zamiri. Bir şahsı veya bir varlığı işaret yolu ile
ifâde eden kelimeye denir.
Işaret zamiri yakın için ıyn ( Bu-Şu), Uzak için An
( zir
)
olmak üzere iki çeşittir.Örnek: .k) J T I j y I (Bunu getirdi) (Onu götürdü)
Bu işaret zamirleri çoğul oldukları vakit insan ve hayvanlarda
.)1..:? 1 (Bunlar) ve .ıl;
T
(Onlar) şeklinde, bunların dışındakivarhklar için 1.1.1 (Bunlar) ve 4: T (Onlar) şeklinde kullanı
-lır.
Isim hallerinden olan be ( harfi bu işaret zamirlerinin
başına geldiğinde :f79 (bu) ve (,:ı1.9) (o) şekilleri ortaya çıkar.
Örnek: 4S (o adama dedimki buraya gelsin)
53 0 manasına gelen JT (an) ve j 1 zamirleri:
Eğer zamirin delâlet ettiği isim, insan ile ilgili ise u ( )
kelimesi kullanılır
Örnek:
g 1,,
(Hasan'ı gördüm ve ona dedim)Eğer zamirin delâlet ettiği insandan gayri ile ilgili ise (an) ,:)T kelimesi gelir.
Örnek:
,s.;
(Kalemi gördüm ve onu satınaldım)
54- İn ( kelimesi 1,..) (gündüz), (gece) ve JLw (yıl) kelimele-
rinin başına geldiğinde, işaret zamiri olan In ( ») Em ( )
şeklini alır.
Örnek: -› Bugün
Bugece Buyıl
55. Bazan, o anlamda olan ân ( ) zamiri munfasıl (ayrı) şahıs
zamirleri ile tamlama teşkil ederse bu durumda an ( T)
keli-mesi
mülkiyet manasını ifade eder.1 Mülkiyet ifade ediyor. 2 isim tamlamasıdır (izafettir)
Örnek: (37 (Benim malım) (Senin malın) - i l ,:ıT
(onun malı).
56. Müşterek zamir; Telâffuz bakımından ayrı ayrı ke-
limeler oldukları halde, aynı manayı taşıyan (kendi),
2„,!> j.4- (Kendi) ve (Kendi) kelimeleri değişikliğe
uğramadan kullanıhrlar. Bu yüzden de müşterek zamirler
diye isimlendirilmişlerdir.
I. Örnek: (Ben kendi işimi yaptım)
(Sen kendin ile oyna) (O kendisine söylüyordu)
II. Örnek:
Ben kendim söyledim Biz kendimiz s. dik
Sen kendin söyledin Siz kendiniz s. diniz
il O kendisi söyledi Onlar kendileri s. di-
ler
Ekseriya müşterek zamiri olan hod ( yukarıda görüldüğü
gibi te'kid (pekiştirme) için kullanılır
57 Müşterek zamirlerde de fâiliyet, mefuliyet ve izâfet halleri gö-
rülmektedir.
Örnek: j*.; (Sen kendin dedin) — Failiyet
(Kendini büyük sayma) - Mefılliyet
(Adam üzüntüden kendi sakalını
yoluyor) - İzâfet
58- İSM-İ İŞARE ( 1,1 )
İsm-i İşarede, İri ( I - Bu) ve "Aıı ( - O) kelimelerinden
meydana gelir. Zamir-i İşâre ile İsm-i işâre arasında kelime
ba-kımından fark yoktur ; fakat, bir cümle içinde kullamlış
-lanna göre, ismin yerinde kullamhyorsa zamir-i İşâre ve
isim-den önce gelirse ism-i işâre olurlar.
Zamir
-i i
ş
ecreye örnek :
45". 1_, j
Dost ve düşman ile iyilik yolunu tut ki dostun (Onun) şefka-
tini fazlalaştırır ve düşmanın (bunun) kinini azaltır. Cümlesinde
görüldüğü gibi ân (J T) zamiri dostun yerine, in ( ) za-
miri ise düşmanın yerine gelmektedir.
İ
sm-i i
ş
âreye örnek :
.
. r.› 45
Ey akıllı, düşmanlarm ile oturan o dosttan elini çek
(Ey akıllı, düşmanlarm ile oturan dost, düşmanındır).
59—
MEVSUL (
)
İki cümleyi veya bir cümlenin iki kısmını birbirine bağlayan
kelimeye MEVSUL ( J ) 'denir.
Örnek: .L.T (O adam ki geldi) -= gelen adam....
T (Söylediğini yaptık)
Mevsul'ün iki alâmeti vardır.
1) 4.5" (Ke), insan ve bütün varlıklar için kullanıhr.
2) ..; (Çe), sadece insandan başka varlıklar için kullanı
l-maktadır. Genellikle mevsuldan önce şu kelimeler gelir:
a) Belirsizlik ve Nekere Ye'si ( (.5 ) almış olan kelimeler.
Örnek: .L.T (O adam ki geldi)
b— y I (in) ve (ân) kelimeleri.
Örnek: aS...1 (Bu ki) — 4_(; T (O ki) — a..3 T (O şeyki)
c— (her) kelimesi.
Örnek: .15- _,* (Her kim) — .ı>-,m (Her ne)
d— Munfasıl (ayrık) şahıs zamirleri.
Tekil 45"
(Ben ki) — 45-5; (Sen ki)— aS 9 1 (O ki)Ço
ğ
ul 4S- 1.
(Biz ki)— 45" Le'-' (Siz ki)— 4.5" Jl3ıl (Onlar ki)Bazan da mevsuldan önce gelen bu çeşit kelimeler cümlede
hazf edilir
Örnek: (.31- - .) • .Y aS^i
Ey adam elli sene geçti, hala uykudasın
Meğer bu kalan günlerinde idrakedesin (uyanasın)
60— .45" (Ke), Üç kısma ayrılır.
1) 4.5" (Mevsul Ke'si) bu çeşit ke ( 45" ) cümlenin iki kıs-
mını birbirine bağlar.
Örnek: 4:r (0 adam ki geldi)
2) .12.) (Rabıt Ke'si), iki tam cümleyi birbirine bağlar.
Örnek: .
4, aç' a.T ,:
ı
l.t.+5 a,
j
lr
j
.:r
(beyanedici ki) Öğretmen okula geldi
ki,
derse girsin(Öğretmen derse girmek için okula geldi)
3) rl^i(İstifham Ke'si), soru için kullanılan Ke'dir.
Örnek: ?-1•1- ,.S" (Kim geldi?) — 45- (Kim gitti)
61. MÜBHEMAT ( )
Söz içinde herhangi bir varlığı veyahut şeyi kesin olarak değil
de, kapalı bir şekilde ifade eden kelimelere Mübhemat denir.
Bu kelimeler ikiye ayrılırlar.
1) Bir kelimeden meydana gelenler:
jr, (Her): — im (Her kim
ki
geldi, yenibir bina yaptı.)
,.5 (Kes: -ı;I_; .9,r-Ç( Kimse kötü fikir (idare)
ile padişahhk yapamadı (memleketi idâre edemedi)
.:.).)k; (Filan): .a..T (Filan adam geldi)
(Diğeri): L
jb 4S
(Biliyorsun ki o söz bir gönlü incitecektir, sen sus ki
di
ğ
eri
(başkası) söylesin)L'31-5 (Kesâni): I ja, 45-
(0 kimseler ki
kötüyübeğenmişler.)
.4, 4..7 r:.14; (Bilmiyorum iyilikten ne
kötülük görmüşler.)
I 4,-ib
(Hepsi
onu beğenmişler-dir)
▪ ,:ıt.r..>
(Hepsi
ona aferin dediler)jj1,1-
▪
4.! (Gönlünü
hiçbir
sevgiliyeve hiç bir diyara verme) •.> (Heme)
(Hemegan) (Hiç) ) t,,,z 2„›.
1 Mubhem ) mânası açık olmayan (belirsiz) ifâdeye denir. Bu kelime Arabça olup çoğulu Mübhemat )'tır.
(Bes) (Çok zaman aç uyudu)
(besa) ;,T i; j. <5" - j lr .;
(Sakın, kimselerin iyi zamanlarma kıskanma (üzülme)
çok kimseler de senin hayatını özlüyorlar)
(Ba'zı) ji (Tüccarlardan bazısı iflâs
ettiler)
(Berhi). j1 L?:-.). (Bazı adamların kanaatı
şu idi.
2) İki kelimeden meydana gelenler:
(Herkes) • LS (Herkes birşey söylüyor)
(Hiçyek) 31 (Öğrencilerden hiçbirisi im-
.4;4:„; tihanda kalmadı - Öğ
renci-lerden hiçbirisi sınıfta
kal-madı)
(Hiç kodam) (Binalardan herhangi bi-
risi (hiç - biri) bozulmadı
yıkılmadı)
(Hiç kes) .114; 1)31 ,s1A-0. r.-th (Kimse onun sesini işit-
medi)
62- EDEVAT-İ İSTİFHAM )
Soruyu ifade eden kelimelere soru (İstifham) edatları denir.
Bu kelimelerde ikiye ayrılırlar.
1) Bir kelimeden meydana
aS (Ke) Şahıs için
J.S.. (Kıl) Mekan için
1".5" (Koca) Mekan için
(Çe) Cansızlar "
(:)_>%.. (Çun) Durum "
(Çend) Miktar ve ölçü için
(Key) Zaman için
gelenler : 4.5- (Kim geldi?) (Nılşirevan ne-rede ?) ,s5 J.; b.,,S" (Nerede idin?) A;- j (Masanın üstün-de ne vardı?)
(Senin hâlin na-sıldır? - Nası l-sın ?)
! j I.) (Kaç kitabın
vardır ?)
S' (Ne zaman gel-di? - ne zaman gitti)
(.145 (Kodam) Tereddüt " r i.ı.s- (Hangi öğrenci
gelmemiş idi?)
(Kadomin) Tereddüt " (Kitabların han-
gisi daha iyi idi?)
(yoksa) Olumsuz <3.;[ ir.. (yoksa sen insan
soru için değil mi idin ki
dev'e esir oldun)'
1..,› (Hiç) 77 77 77
(Annenin emeği
hatırında değil
midir ?)
2) İki kelimeden meydana gelenler:
4;9<.1.7 (Çegune-Nasıl)— I (Çera—Neye) S (Kist—kimdir)
(Çist-nedir) gibi kelimelere birleşik soru edâtları
denir.
Yukarda bahsettiğimiz Ke ( 4.5" ) ve Çe ( ) kelimelerinin
çoğulları Kiyân (J1,5- ) ve Çehâ ( ) şeklinde kullanı
-lır.
Örnek: (Kimler geldiler)
(Neler geçti, oldu)
63— Ismin Failiyet, Mefuliyet ve İzafet (tamlama) halleri
Ke (45 )
ve Çe ( ) kelimelerinde de kullanılmaktadır.
Örnek:
Failiyet için ?._; 45" (Kim vurdu?) 4.4- (Ne oldu?)
Mefuliyet için j 4.5" (Kim vurdu?)
■
,) 4?; (Neyi kır-dın ?)
İzafet için ,L.S" ? t:S". (Kimin kitabı idi) (Ne sesi idi?)
4. ADED SAYI = .5.4P
64— Bir şeyin sayısını gösteren kelimeye aded ( ) denir. Sayılan
şeye ise mâdûd ( ) adı verilir.
Örnek: (İki kitap) — (On kalem)
Yukardaki cümlelerde iki ve on kelimeleri aded ( ıo ), kitap
ve kalem kelimeleri ise mâdûd ( ) olarak bilinmektedirler.
65— Farsçada adedle mâdûd arasında tekil ve çoğul ilişkisi yoktur.
Yani aded birden fazla olsa bile, mâdûd çoğul olmaz.
Örnek: j',b 4, (Üç defter) — (Beş serçe).
Yukardaki cümlelerde: lz;;;.5 4, (Üç defterler) ve lz
(Beş Serçeler) denilmez. Ancak Farsçada bazı yer adlarında
istisnai olarak madûdun çoğul olduğu görülür.
Örnek: .p (İki kardeşler) , (Kırk kızlar)2
(:)b.7 (Yedi vücutlar)3
66— Dört türlü adet vardır:
(Asıl sayı)
b) (Derece veya sıra sayısı)
c) (Kesir sayı)
d) ?..+;_"; (Üleştirme sayı)
67— Asıl sayı ( ): Asıl sayıları gösteren kelimelerdir.
Örnek: Bir ( — Yek) — İki — do) — Üç (4, —se).
Dört ( —çahar) — beş penc) — altı şeş)
yedi (,:...,1,,-heft)—sekiz — dokuz ( -45 —nöh)
on ( — deh)4
1-2-3 Iran'da yer isimleridirler.
Onbir ( –Yazdeh))– Onaltı ( –Şanizdeh)
Oniki ( –Devazdeh) Onyedi ( oais –Hefdeh)
Onüç ( –Sizdeh) Onsekiz ( oa a –Hicdeh)'
Ondört ( jles> –Cahardeh) Ondokuz ( o>jy –Nuzdeh)
Onbeş ( –Panizdeh) Yirmi ( a, –Bist)
Otuz ( –Si) ikiyüz –Divist)
Kırk ( –Çehel) Üçyüz ( .z –Sised)
Elli ( –Pencah) Dörtyüz (.4,, –Çaharsed)
Altmış ( –Şest) Beşyüz ( –Pansed)
Yetmiş ( –Heftad) Altıyüz ( . Şeşsed)
Yediyüz ( –Heftsed)
Seksen ( –Heştad)
Doksan ( –Neved) Sekizyüz –Heştsed)
Yüz –Sed) Dokuzyüz ( . a ey –Nohsed)
Bin ( –Hezar)
68– Farsça'da birden dokuza kadar olan basamağa yekanz
( — Birler basamağı ) derler.
69– Yine ondan doksandokuza kadar olan basamağa dehgan3
( — Onlar basamağı) adı verilir.
70– Yüzden dokuzyüz doksan dokuza kadar olan basamağa sed-
gan4 ( — Yüzler basamağı) derler.
71– Onbirden ondokuza kadar olan sayılar söylenirken önce birler
sonra onlar basamağı telâffuz edilir. Bu söyleyişte birler
basamağındaki sayıların bazılarının ses özellikleri değişir.5 Yirmiden sonraki adetlerin telâffuzuna gelince, burada büyük sayı önce, küçük sayı sonra getirilir. Aralarınada bir atıf va-vı ( J ) konur.
Örnek: (yirmibir — Bistoyek — bist ve yek)
j (Yirmiiki — Bistodo — bist ve do)
(Otuzdört — Sioçahar — Si ve çahar)
72– Atıf vavı ( ) kullanılmayan sayılarda küçük sayı önce ve
bü-yük sayı sonra gelmektedir.
Örnek: (Dörtyüz – (Altıyüz) – c.-.-‹33b (Ye-
dibin)
1 Onsekiz sayısına tekabül eden hicdeh (,_L-„,...$ ) kelimesi cim ile yazıldığı halde J (j) ile telâffuz edilir.
2, 3 ve 4'e sırasıyla Arapça'da l_rtp (Eşerat) ve (Maat) derler. 5 Onbirden ondokuza kadar olan örnek yukarıda sırasıyla yazılmıştır.
73- Aslî adetlerin mâdüdu sayıdan sonra gelir.
Örnek: (Yedikız) - y b:5" m (sekizkitap)
Bazen de şiirde vezin icabı mâdüd önce gelebilir.
Örnek: - - is.? —
(Bu otuz sene içinde çok zahmet çektim böyle Farsça ile
Acemi dirilttim)2
74- Genellikle tartılabilen mâdüdlarda aded ile madild arasına
madısıdu açıklayan bir kelime getirilir.
Örnek: (Altıyüz kilo buğday — do harvar3
gendüm) J J 14..,;.- (Yirmi gram altın - Çahar
misgal 4tila).
Yukarıdaki örneklerde harvar ve misgal ( keli-
meleri mâdüdu açıklıyan kelimelerdir.
Fakat günümüz Farsçasında her madildun açıklayıcı özel bir
kelimesi vardır. Bunların en önemlileri şunlardan ibarettir:
74 /1. İnsanlar için ten veya nefer ( "y — )
Örnek: J Ir_3 .,..T j.a.; _p (İki öğretmen)- (Beş asker)
74 /2 Develer için nefer ( )
Örnek: y w _,;1; k.. (Üç deve)
74 /3. Küçük ve büyükbaş hayvanlar için res ( - baş )
Örnek: 4„, (üç at) - (beş inek)
74 /4. Tüfek, bıçak ve kılıç için Kabza (dam )
Örnek: (Üç tüfek)
(İki bıçak) .
4 (Bir kılıç)
74 /5. Top ve tank için errade ( )
Örnek: . (Üç top geldi)
(Dört tank görüldü)
cs,„ (Otuz sene) yerine (yıl otuz) kullanmıştır. 2 İranlılar (3) Her harvar 300 kilodur (4) Her misgal--ı- 5 Gramdır.
74 /6. Gemi ve uçak için fervend ( )
Örnek: .5,5" ,.;,!...5" ji aw (Üç gemi iskeleden
hareket etti)
. ;I i olr i i.) j ) ) 4'7 (Dört uçak hava
alamndan uçtu) 74 /7 . Yüzük için halka (
Örnek: . k, (Üç yüzük satın aldım)
74 /8. Su kanalı ( ) ve inci için rişte ( ) kullanılır
Örnek: (İki su kanalı kazıldı)
.
4.z-t; 4, (Üç dizi inci satın aldım)
74 /9. Fil için zincir ( )
Örnek: ..ı;.) ,T ,s1 y (Hayvanat bahçesine iki fil
getirdiler)
74 /10. Eldiven, çorap ve ayakkabı için coft ( )
Örnek: > 9 j; ) 4> (Dört çift çorap sattım)
(Üç çift eldiven satın aldım)
74 /11 . Araba Fayton, telefon ve elektrik ile çalışan cihazlar için
destegâh ( ) kelimesi getirilir.
Örnek: dz (İki araba geldi)
. ;:41; 4,, (Üç telefon çekildi)
(Beş fayton hareket etti)
(İki televizyon satın aldım)
74 /12 . Köy için parça 4 )
Örnek: . (Hasan'ın üç köyü vardır)
74 /13. Bina ve ev için bab ( ) denir.
Örnek: a y ly ( (Üç bina yıkıldı)
j.5 (İki ev yapıldı)
74 /14 . Hah, yorgan ve yatak için tahta ( ) kullanılır
Örnek: ( ) j.5 (İki hah)
. (Üç yorgan)
74 /15 . Direk, ağaç ve kereste için esle ( ) getirilir.
Örnek: . _7,7 dil _p (İki direk yıkıldı)
• 4.1-‘,1 4., (Üç kereste kesildi)
4, (Bir ağaç kurudu)
74 /16 . Aslan, sırtlan, kaplan ve köpek için Kallade ( )
Örnek: . aw 4 S y,w 4U .))1; (Bir aslan öldürüldü)
.jı.! j.5 (İki pars, bebir bebr vuruldu)
,r
(Üç kaplan yakalandı)(Dört köpek satıldı)
74 /17 . Yemek takımları ve elbise için dest ( )
Örnek: (Üç takım çay bardağı satın
aldım)
(Bir takım elbise diktim)
74 /18 . Kitap için cild ( denilir
Örnek: . (J, _p (İki cild kitabım var)
74 /19 . Kumaş için gevare ( j l ii ) kullanılır
Örnek: . ‘2,1. J 1 (İki takım elbiselik kumaş
satın aldım) 74 /20 . Mendili ve kaşkol için tâge ( 431b ) getirilir.
Örnek: 4;ti, (Bir mendil yıkadım)
ji JU: 4;11. _p (iki kaşkol sattım)
75— Vasıflandırma veya sıralama adedi ( )
Bunlar sıra ve dereceyi ifade ederler.
Örnek: 4? (Birinci — Yekküm) ,A (Birinci — Yekkümin) (Birinci2)
r
J., (İkinci — Dovom) (İkinci — Dovomin)(Üçüncü — Sevom) (Üçüncü— Sevomin)
Bu sayılar iki şekilde ortaya çıkar.
1 Mendil ) ve çorap ( ) için &Icin )de kullanılmaktadır. 2 Birinci veya ilk manasını nde eden Nahost ) kelimesi eski Farsça'dan kal- mıştır. Diğer sayılar için buna benzer adetler yoktur.
a) Yukarda görüldüğü gibi asil adedlerin sonuna ötre 1
hare-kesi verilir, sonra mim ( r) harfi eklenir.
Örnek: 4 r r..(, (Birinci)
b) Yine yukardaki örnekler gibi asil adedin sonuna ötre (piyş)
harekesi verilir. Sonrada men ( ) eklenir.
Örnek: (Birinci)
76- Sıra sayı sıfatlarının mâdudu bazen önce, bazende sonra gelir.
Örnek: (Dördüncü gece) (Dördüncü gece)
77-78- Bazen Şiirde vezin gereği ile sıra ve adi sayı sıfatlarının
mâ-dudunun hasf edildiği görülür.
Örnek : - j 45,51
(Ey o adamki elli sene ömründen geçmiş ve hala uykudasın.
Meğer bu beş günde anhyasın ve idrak edesin).
79- KESİR SAYI. is j .S .>.J■L
Tam sayının parçalarını göstermeye yarayan sayılara KESİR
sayıları ( cs„-.5" .>ap ) denir.
Örnek: (yarı)- a (yarı)- 4.. (üçte bir)
(dörtte biri)- (onda bir) -
(Yüzde bir)
günümüz Farsça'sında (üçte bir), 4.,1 4..,-; (Dörtte bir)
,L5.„ (beşte bir) yerine:
4
(üçte bir), . rj 14,, d.5.„ (dört-te bir) (beşte bir) ve denilmektedir.
80- ; (yarım), a. i (yarım), j4 (yarım) ve (yarım) gibi
sayılara semâi ( — kulak yoluyle öğrenilen) ve r.p
(yarım- D, (üçte bir 3) d.5"..?. (dörtte bir ./) ve ...
sayılara kiyasi (l9 = Kurallı = Kaideli) sayılar
derler. 2
1 Si ( „5„ — Otuz) sayısı derecelendirildiği zaman sim ( ) yani gümüş ile karıştırıl- maması için araya bir elif ( I ) getirilir. Bu şekilde yazıhr• ( (.1 ‘.9„ ) otuzuncu.
2 Unutmamahyız ki kesir sayılarm diğer şekilleri tıpkı yukarıda görüldüğü tertiple ifade
2 3
edilir: r.„ 1„.,. ..9 .3 (dörtte iki —) 4„, (beşte üç —) gibi.
81— ÜLEŞTIRME SAYI ( "4" )
Madudu eşit parçalarla ifade eden sayılardır.°
Örnek: J.3 jz (iki iki) 4.. 4... (üç üç) j 1.4.7-, J4..,;- (dört dört) (on on) (yüz yüz) J I .;› j 1 ._;> (bin bin)
jt j.1- .I, (Öğrenciler üçer üçer sınıfa girdiler)
15, (Binanın kerpiçlerini onar onar gö-
türdüler) 2
82— Belirsizlik, manasına gelen a> s (kaç) kelimesi sonuna bir
ye ( ) harfi ilave edilerek biraz manasını ifade eder.
Örnek : 4 J.15 (:)1.5-5 -
Bijen aslan gibi bağırdı ki Türklerden kaç pehlivan gitti.
Sırası gelmişken söyliyelim ki çendin hayli — bir kaç
tane ve çendan kadar) kelimeleri de belirsiz sayılar
sırasındadır.
83— (kiisur—end) kelimesi ise üçten dokuza (3-9) kadar belirsiz
sayıları ifade eden kelimedir.
Örnek : (Hasan yirmi küsur sene
yaşadı) 5
84. Miktar manasına gelen (,5 , ) vey sayı ile zikredilirse misil ve
defa manasım ifade eder.
Örnek: (5 (Beş defa)_,s i 0.> (on misli).
85. (.) 1 ) Bar kelimesi sayı ile söylenirse kere manasına gelir.
Örnek (on kere).
1 Buraya kadar anlatmış olduğumuz asil ( kesri ( cs .Ş.,5) ve tevzii j; ) sayılar Türkçede sayı sıfatları diye adlandırıhrlar. Bunlardan asit adedlere asıl sayı
sıfatları, tertibi adedlere sıra sayı sıfatları, kesri adedlere kesir sayı sıfatları ve tevzii adedlere de üleştirme sayı sıfatları adı verilir.
2 Sayı basamakların' göstermek içinBirler (yekan), onlar ,*_,U. ;» (dehgan), yüzler (Sedgan) ve binler ,j1.5"""ji jfr, (Hezargan) gibi
3 Buradaki çend (x.,..)kelimesini daha önce kinaye bölümünde zikrettiğimiz soru edatı
olan çend ile kanştırmayımz. 4 Yani bir kaç kişi.