• Tidak ada hasil yang ditemukan

Joseph o Connor Andrea Lages Nlp Ile Kocluk

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "Joseph o Connor Andrea Lages Nlp Ile Kocluk"

Copied!
121
0
0

Teks penuh

(1)

NLP ile Koçluk

Joseph O'Connor & Andrea Lages ' Hayat Yayınları: 196 Yönetim Dizisi: 53

Yayın Danışmanı Nejat Sezik Editör Rahime Demir

Kitabın Orjinal İsmi & Yayınevi Coaching With NLP

© Joseph O'Connor and Andrea Lages / HarperCollinsFkMshefs Limited Yazarı

Joseph O'Connor & Andrea Lages ' Kitabın Adı . NLP ile Koçluk

2004, Hayat Yayıncılık İletişim, Yapım, Eğitim Hizmetleri ve Tıc. Ltd. Şti.

Tüm yayın hakları anlaşmalı olarak Hayat Yayınları'na aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir; izinsiz çoğaltılamaz, basılamaz.

ISBN: 975-6218-08-8

Birinci Baskı Yayına Hazırlayan İç Düzen Kapak Tasarımı Baskı & Git

: İstanbul, 2004 : Yadigar Türkeli : Yasemin Yentur : Ferhat Çınar : Bilge Matbaacılık

HAYAT YAYIMCILIK, İLETİŞİM, YAPIM, EĞİTİM HİZMETLERİ VE TİC. LTD. ŞTİ.

Çatalçeşme Sokak No: 48 Bateş Han 34410 Cağaloğlu/İstanbul Tel: (0212) 511 84 50 (Pbx) Fax: (0212) 526 71 14

http://www.hayatyayinlari.com e-mail: hayat@hayatyayinlari.com NLP İLE KOÇLUK

Joseph O'Conaor&AndreaLages Türkçesi Doç. Dr. Mehmet Zaman msm Jo,eph O'CONNOB İÇİNDEKİLER Teşekkürler ... 9 ( Giriş ... 11 Düş ... 17

KISMİ KOÇLUK NEDİR? Bölüm 1: Hayalden Gerçeğe ... 21

Özgürlük Savaşı ... 23

İşletmede Koçluk ... 26

İnsanlar Neden Koçluk İsterler? ... 27

Mutluluk ... 30

Güven ... 32

Bölüm 2: Hayatta ve İşte Koçluk... 37

Farklı Koçluk Türleri ... 37

İç Oyun ... 42

Düşün Devamı ... 46

KISIM 2 KOÇLUK SANATI Bölüm 3: Hedefler ve Değerler ... 51

Şimdiyi Keşfedip, Geleceği Tasarlamak ... 53

Hedeflerle İlgili Yedi Altın Kural ... 55

Hedeflerle Çalışmak ... 64

Eylem Planı .... 72

Bölüm 4: Birinci Seans ... 82

Müşteri ile İyi İlişkinin Kurulması ve Güven Temelinin Atılması ... 83

Müşterinin Beklentilerinin Yönetilmesi .... 93

Müşterinin Değerlendirilmesi ve Bilgi Toplama .... 96

Müşterinin Acil Kaygısının Ortaya Çıkarılması ... 105

Koçluk Programına Bağlılık... 107

Bölüm 5: Koçluk Sanatı ... 113

Algılama Konumları ... 116

Bölüm 6: Sorular Cevaptır ... 120

Soru Sorma Sanatı ... 121

(2)

Zorlu Sorular ... 134

Bölüm 7: İnanışlar: Hayatınızın Kuralları ... 147

İnanışlara Koçluk Yapmak ... 148

Güçlendirici İnanışlar ... 152 Sınırlayıcı İnanışlar ... 155 İnanışı Değiştirmek . ... 164 İnanışı l^&^~- .... .... 170 Bölüm 8: Geçiş .... .... 172 Geçiş Modeli... .... 174 Alışkanlıklar ... ... 177 Farkmdalık ... ... 180

Geçiş Aşamasında ilişkiler » ^...187

Ödev Verme ... ... 195

Destek... ... 203

Düş Devam Ediyor ... ...235

Ustalığa Doğru Rüya Biter ...235

KISIM 4 Ahlakı ve ICC (Uluslar ...246

TemelKoçluk terlikleri ...251 2. Bölüm İçin Kaynaklar ... ...251 Koçluk Tanımları ... ...257 3. Bölüm İçin Kaynaklar ... ...257 Hedefler ... ...262 4. Bölüm İçin Kaynaklar-. ...265

Uygulamaya Dair Hususlar ...267

Tasarlanmış İttifak ....272

6. Bölüm İçin Kaynaklar ....272

inançlar İzgarası Zaman İçinde ....273

...237 ...239 ...242 ...246 ---GİRİŞ

Neleri ümit ediyor, neleri düşlüyorsunuz? Sizin için önemli olan nedir? Layık olduğunuz her şeye sahip misiniz? Sizin için neler mümkündür?

En güzel düşlerinizi gerçekleştirmenize ve hep olmayı istediğiniz kişi olmanıza yardım edecek biriyle bu soruların cevaplarını araştırdığınızı tasavvur edin. işte koçluk budur. Koçluğun bu kadar yaygın olması sebepsiz değil. Heyecan verici

zamanlar yaşıyoruz. Çılgınca ihtimallere sahibiz ve bunların çoğunu da gerçekleştirmek istiyoruz. Mutluluk hakkımızdır diye düşünüyoruz; kendimizi

geliştirmeye ve yaptığımız her şeyden daha fazla tatmin elde etmeye zaman, çaba ve para harcamak istiyoruz. Bir koç, olabileceğimizin en iyisi olmakta bize rehberlik eder.

Bu kitap koçlukla ilgilidir: Koçluk nedir, nasıl kullanılır? Eğer; Koç olmak istiyorsanız, Koç iseniz,

Bir koçla çalışmak ve bunun neyi gerektirdiğini anlamak istiyorsanız,

Kendi kendinizin koçu olmak istiyorsanız, Koçluğu mevcut işinizin bir parçası haline getirmekle ilgiliyseniz,

12

Bu kitap tam size göredir.

Bu kitap, koç olma yolunda ilk adımları atmanıza yardım edecektir. Zaten koç iseniz, becerilerinize çok büyük katkısı olacaktır. Eğer bir koçla çalışmayı düşünüyorsanız, bundan ne bekleyeceğinizi anlatacaktır, kendi kendinize koçluk yapmanın yollarını keşfetmek istiyorsanız, bunda size yardım edecektir, insanları daha iyi bir hayata kavuşturmayı amaçlayan - tedavi, rehber danışmanlık,

antrenörlük, özel danışmanlık ya da profesyonel danışmanlık gibi- herhangi bir meslekteyseniz; bu kitap becerilerinizi artıracak, size yeni bakış açıları kazandıracak ve daha etkili olmanıza yardım edecektir.

'Koçluk' kelimesi çıkış yeri itibariyle spor dünyasından gelir, ancak şimdilerde koçluk rehber danışmanlıktan, antrenörlükten, ö-zel danışmanlıktan, tedavi ve

(3)

profesyonel danışmanlıktan çok farklı bir şekilde başlı başına ayrı bir meslektir. Dikkate değer olan, koçluk güçten ve çok-amaçlılıktan başka bir şey değildir. Koçluk, yeni bir görevi yapmanıza, seçtiğiniz meslekte performansınızı

geliştirmenize, yeni bir beceri geliştirmenize ya da bir problemi çözmenize yardım edecektir. Daha genel bir ifadeyle, birçok insan yönünü ve dengesini bulmak için koçlara başvurmaktadır. Yaşam koçları insanlara daha iyi bir yaşam elde etmekte size yardım ederler.

Ticari işletme koçluğu, giderek, üç sebepten dolayı önemli hale geliyor.

Birincisi, insanlar artık profesyonel bağlılıklarını işverenlerinden kendilerine yöneltmektedirler. Yani birçok işvereni kapsayan kariyerlerine yatırım yapıyorlar. Dolayısıyla şirketler artık anladılar ki, en iyi adamlarını muhafaza etmenin tek yolu, onlara yatırım yapmak, onları geliştirmek. Ve koçluk da bunu yapmanın en iyi yoludur.

ikincisi, kilit elemanların koçluk alması bir şirketin kaynaklarının en odaklı kullanılmasıdır; zira bu, kaynakları en çok ihtiyaç duyuldukları yerlere getirir. 13

Üçüncüsü ise, ticari işletmelerdeki eğitimlerin uzun vadeli sonuçları çoğu defa hayal kırıklığı yaratır. O gün eğitim büyük bir başarı olabilir belki, ama eğitime katılanlar ertesi gün aynı büroya gider, kendilerine aynı şekilde davranan aynı insanlarla çalışırlarsa, eski davranışlarına dönerler; çünkü her şey bu eski davranışı destekleyecektir. Bu yüzden eğitimin epey bir kısmı, uzun vadede heba olmuş paradır, çünkü bu eğitim sürdürülebilir bir değişime yol açmaz. Bununla birlikte eğitimin ardından katılımcılara kılavuzluk edecek, yaratılan şevk ve heyecanı canlı tutacak ve onların 'her zamanki iş yine' havasına karşı koymalarına yardım edecek bir koçla, bu değişimlerin daha fazla kalıcı olma şansı vardır.

Koçluk becerileri ayrıca, bir yöneticinin becerilerini ölçülemeyecek kadar artırır. Genel olarak koçluk size, dikkate değer ölçüde etkin bir şekilde insanlara yardım etme yolu sunar. Ayrıca becerilerinizi kendi kendinize koçluk yapmakta da

kullanabilirsiniz. Koçluk, bir beceriler takımı, harika şekilde ödüllendiren ve devamlı olarak yayılan bir meslektir.

NLP ile Koçluk

Sinir-dili programlaması olan NLP (Neuro-Linguistic Prog-ramming) koçluk için adeta biçilmiş kaftandır. NLP çalışmaları, o-na adını veren üç alanı inceler:

Neurology Linguistics Programming

Zihnimizi ve nasıl düşündüğümüzü inceler.

Dili nasıl kullandığımızı ve dilin bizi nasıl etkilediğini inceler.

Hedeflerimize ulaşmak için eylemelerimizi nasıl sıraladığımızı inceler.

Bir NLP koçu, bir müşterisinin nasıl düşündüğü ile ilgili gerçeği anlayabilir ve o müşterisinin hedeflerini elde etmesine yardım etmek için dili çok hatasız bir şekilde kullanabilir.

t* . ¦: ¦ NLP ıi£ Koçluk

NLP ilk kez 1970'lerin ortalarında bir dilbilimci olan John Grinder ve bir psikolo g

olan Richard Bandler'm çalışmalarıyla A' merika'da başladı. Bu iki bilim adamı mükemmel iletişimcileri in-celeyerek ve iletişim becerileri ile ilgili modeller yaratarak işe başladılar. Bu metodlar başkalarına öğretilebiliyor, onlar da aynı sonuçları alabiliyorlardı. Aynı şekilde biz de mükemmel koçların örneklerini 'modelledik'. En iyi neyin işe yaradığını, neyin yaramadığını kesin bir dille söyleyebiliyoruz. İyi bir koç olmak için tekerleği yeniden icat etmenize gerek var mı?

NLP öznel deneyimimizi nasıl yapılandırdığımızı -değerlerimiz ve inançlarımız konusunda nasıl düşündüğümüzü, duygusal durumlarımızı nasıl yarattığımızı, iç dünyamızı nasıl inşa ettiğimizi ve onu anlamlandırdığımızı da- inceler. NLP öznel dünyayı içerden inceleyen en önemli psikoloji alanıdır. Koçların NLP'ye ihtiyaçları var. NLP usta bir koç olmanıza yardımcı olur.

(4)

yoktur. Eğer NLP konusunda hiçbir şey bilmiyorsanız, koçluk yaparken kullanacağınız kadarını bu kitapta bulacaksınız. NLP'ye önceden aşina iseniz, bunu koçlukla nasıl bütünleştirebileceğinizi anlayacaksınız.

NLP, koçluğa ne verir?

Hız: NLP teknikleri çabuk işler.

Pragmatik bir yaklaşım: Yapmakta olduğunuz işlemiyorsa, başka bir şey yapın. Tam bir ilgi ve dikkat tavrı: Her müşteri benzersizdir. Yaptıklarını nasıl yapıyorlar? Daha iyi nasıl yapabilirler?

Basit teknikler: NLP'de koçluğa tam uyan birtakım basit teknikler vardır.

Hedeflerin, inançlann ve değerlerin birbirierini nasıl etkilediklerini anlamak: Koçluk sürecinin esası budur.

Yakın ilgi ve güven: Bunlar başarılı bir koçluk ilişkisinin ön şartlarıdır. :

:mfâm 1 Giriş 15

Bu Kitabı Nasıl Kullanacaksınız? Bu kitap dört ana kısma ayrılmıştır:

, ilk iki bölümde koçluk anlatılıyor: Koçluk nedir ve nasıl işler?

3. bölümden 8. bölüme kadar koçluğun yapısı ve ilk karşılaşmanızdan koçluk ilişkisinin sonuna kadarki ihtiyacınız olan beceriler incelenmektedir. Ayrıca becerilerin kullanıldığı koçluk seanslarına örnekler de var.

9. bölümde koçluk eyleme geçirilmiştir; bu araçlardan bazılarının gerçek bir seansta nasıl kullanıldığına bir örnek veriliyor. 10. bölüm, kendi kendinize koçluk yapmayla ilgili.

Son olarak, kitapta atıfta bulunulan araçlardan birçoğunu içeren bir kaynak kısmı var. Bu kısımda koçluk terimleriyle ilgili bir sözlük ve bir

bibliyografyanın'yanısıra koçluk seanslarının uygulamaya dönük gerçekleri, seans uzunlukları, anlaşmalar, vb. bulunmaktadır.

Eyleme geçmek koçlukta çok önemlidir, bu nedenle her bolü' mün sonunda sizin için ya da müşterileriniz için birtakım öneriler de bulunmaktadır. Bu "Eylem Adımları' sizin koçluk becerilerinizi, kendi farkındalığınızı ve mutluluğunuzu artırabilir. İstediklerinizi kullanın, faydalı bulmadıklarınızı bırakın. Her bir bölümde size ö' nemli noktaları hatırlatacak bir özet de vardır.

Dünyanın her tarafından koçlara eğitim verdik. Öğrettiğimiz her yerde koçluğa karşı güçlü bir ilgi ve istek, doğurduğu sonuçlardan memnuniyet ve hayranlık vardı.

Koçlar, koç eğitimcileri ve koçluk disiplinini geliştirenler olarak uluslararası çalışmalarımızdan dolayı gururluyuz. Bunu bu kitap sayesinde sizinle paylaşmak istiyoruz.

Umarız hoşunuza gider, faydalı bulursunuz. Joseph O'Connor ve Andrea Lages Majorca, 2004 «f. ?!¦'¦ m «¦* -.v:^ * *;^-Bir düş gördüm.

Joseph ve ben kocaman muhteşem bir binanın çevrelediği büyük düz bir mekândaymışız. Binanın sanki bizi gözlüyormuş gibi görünen birçok penceresi var. Nerdeyse boş.ve hayattan eser yok gibi, zira yürürken ayak seslerimiz yüksek koridorlarda

yankılanıyor.

Gökyüzünü görmek zor, çünkü bina kule gibi üstümüzde yükseliyor. Gökyüzü hiç olmadığı kadar uzak görünüyor.

Arada bir rüzgâr uzaklardaki kahkahaya sesini taşıyor ve biliyor ki görüntülere rağmen binanın ötesinde bir yerlerde insanlar hareket halinde ve konuşuyorlar. Durmadan yürüyoruz ve sanki hep aynı şeyler bize geri geliyor gibi. 'Burası sıkıcı

(5)

bir yer.' diye düşünüyoruz ve 'Acaba...' diyoruz. 'Buradan bir çıkış var mıdır?'

Çok uzun gibi gelen bir süredir oradayız ve binanın tepesine çıkıp da etrafı daha iyi görebilir miyiz, diye merak etmeye başlıyoruz. Göğe yakın olalım istiyoruz. Bir yerlerde bizi gökyüzüne çıkaracak bir merdiven vardır diye düşünüyoruz, ama tüm binayı dolaşıp, yolu bulmak için birçok katı araştırmamız gerekecekmiş gibi geliyor. Bu da uzun ama çok uzun zaman alacak ve biz nasıl başlayacağımızı bilmiyoruz. Binanın içinde bir yol bulamayız ya.

Rüzgâr soğuk esmeye başlıyor; güneş bize dokunmuyor ama parmaklarını etrafımızdaki gölgelere geçiriyor.

Gece çöküp de, etraf kararıp buz kesince, harekete geçmeye karar veriyoruz.

--^PiB^^^MfPİ NLP II£ KOÇLUK

Derken bir kadın çıkıyor ortaya. Üzerinde uzun bir elbise var, saçları da kahverengi. Sağ elinde bir kandil taşıyor. Kandilden çıkan alev etrafa uzun

gölgeler saçıyor. Bu gölgeler canlı ve hareketli, öbür gölgeler ölü ve hareketsiz. Bize doğru yürüyor, uzun bir süre bize bakıyor ve soruyor:' Ne arıyorsunuz?'

'Güvenebilir miyiz ona?' diye merak ediyoruz. 'Ne istediğimizi ona söyleyebilir miyiz? Neden bilmek istiyor?' Onu tanımıyoruz bile.

Neden olmasın?

'Binanın tepesine çıkmak istiyoruz.' Tam gitmek istediğimiz yeri gösteriyorum. 'Olur!' diyor. 'Size yardım ederim, ama çok dikkatli olmanız gerek. Tehlikeler var!'

Koçluk Nedir? '.*>

Hayalden Gerçeğe

Hepimiz düş görürüz. Uykudayken, tıpkı kazanmak için kâğıt dizen bir poker hastası gibi, zihinlerimiz o günün deneyimlerini onlara eşlik e-den düşüncelerle yoğurur. Bu düşler hayatımızla, şu an nerede bulunduğumuz ve nereye gitmek istediğimizle ilgili olarak bize yol gösterebilir, kulağımıza bir şeyler fısıldayabilir, ipuçları verebilir. Açmazlarımızı ve takıntılarımızı ortaya koyar, mecazlarımız düşlerimizde gerçeğe dönüşür. Ancak düşler bu kadarla kalmaz. Düş görürken, tasavvur gücümüzü kullanırız, hayatımızı sınırlayan şeylerden çıkıp, birçok şeyin mümkün hale

geldiği, bize dağıtılan oyun kartlarıyla sınırlı olmadığımız daha geniş bir dünyaya doğru yükseliriz. Canımızın istediği kozu alırız, elimizi değiştiririz. Düşler bizi kendimizin ötesine taşır. Hayatımızdaki her değişim bir düş olarak başlar; hayal etme gücümüzü kullanarak, kendimizi en iyi geleceklere doğru fırlatırız.

Koçluğun düşlerle ne ilgisi var? Koçluk demek değişim demek, değişimler yaratmak demek. Koç, elinizdeki kartları alıp, o eli en i-yi şekilde oynamanıza, yahut kimi zaman da oyunun kurallarını değiştirmenize, yahut daha iyi bir oyun bulmanıza yardım eden bir sihirbazdır. Değişimler, daha iyi bir şeyle ilgili bir düşten kay-NLP ile Koçluk

naklanır. Bir düşü gerçekieştirince, ileri doğru bakar, tekrar düş ku' rarız. Düşün ötesinde daima bir düş vardır.

Son olarak, bu kitabın konusu düşlerinizi gerçeğe dönüştür' mektir. Bir koçun sizin için yaptığı işte budur. Koçluk tasavvur gü-cünüzü kullanır; aynı zamanda gerçek dünyada son derece de uygulanabilir bir şeydir. Hedeflerle ve başarılarla

ilgilenir. Düş dünyasını gerçeklerin dünyasına bağlar.

1985'te ben (Joseph), Eloise Ristad adında bir piyanistin verdiği harika bir müzik seminerine katılmıştım. Eloise Ristad, çoğunlukla sahne sıkıntısı çeken konser sazcılarıyla çalışıyordu ve Amuda Kalkmış Soprano (A Soprano on her Head) diye de harika bir kitap yazmıştı. O seminer ve bu kitap bana ilham verdi ve seminerin ardından gece yatakta uzanmış deneyimimi düşünürken, birden aklıma bir düşünce geldi: 'Ben kitap yazmak istiyorum.'

Derken bu şevk içinde kendi kendimle konuşmaya başladım:

'Sen kim kitap yazmak kim.7' diye oldukça azarlayan bir sesle hemen bir cevap geldi.

(6)

'Nedenmiş o?' diye sordum.

'Yani.. Sen kitap nasıl yazılır bilmiyorsun ki!..'

'Ama öğrenirim. Denemeden kitap yazabilir miyim, yazamaz mıyım, nereden bilebilirim ki?..'

Bu minik diyalog, inançla yetenek arasındaki farkı ortaya koyuyordu. Bende olmayan, kitap nasıl yazılır tekniği idi. O zamanlar bir koçum olsaydı, inançlarıma göz atmama, hedefime odaklanmama ve bunu gerçekleştirmeme yardım ederdi. Nitekim, ben de kendi kendimin koçu oldum ve hedeflerimi gücümün yetebileceğini sandığımdan daha yükseğe koydum. Hiçbir kısıtlayıcı inancın beni istediğimi elde etmeye gayret

göstermekten alıkoymasına izin vermedim.

Belki siz de kendi kendinizin koçu olmak istediğinizden bu kitabı alabilirsiniz. Daha genel anlamda koçluğa merak duyuyor

ola-Koçluk Nedir/ 23

bilirsiniz. Koç olmakla, ya da zaten koçsanız, koçluk becerilerinizi artırmakla ilgileniyorsunuzdur belki de. Bir koçla çalışmak istiyor o-labilirsiniz. Belki de koçluk becerilerinin sizi nasıl daha verimli bir öğretmen, bir antrenör ya da profesyonel bir danışman yapabileceğini anlamak istiyorsunuzdur. Mesleğinizle

ilgili yeni bir bakış açısı sağlamak ve başkalarının koçluk hakkında ne düşündüğünü okumak istiyor da olabilirsiniz. Sebep ne olursa olsun, kendiniz ve başkaları için düşlerle gerçek arasındaki açığı kapatıyor olacaksınız.

Bir koç sadece bir değişim sihirbazı değil, aynı zamanda bir özgürlük savaşçısıdır da.

Özgürlük iki yöne bakar: Bir şeyden özgür olmak ve bir şeyi yapma özgürlüğü. Mesela, birkaç yıl önce ben (Joseph) haftada 50 saat çalışıyor ve gitar öğretmenliği yapıyordum. Büyük ölçüde tatminkâr ve zevkli bir işti, ama çok

yorucuydu. Şöyle birkaç dakikalığına sessiz sessiz kestirebileceğim türden bir iş değildi. Bir saz öğretmenine, öğrencilerini dinlesin diye para verirler. İşimi seviyordum, ama çok fazla saat çalışarak özgürlüğümü kısıtlamak da istemiyordum. Parklı bir işe başlamayı düşünmüyordum, sadece rahat-layabilmeyi, istediğimde gökyüzünü seyredecek, okuyacak, uyuyacak zamana sahip olmayı istiyordum. Belli bir yerden sonra işime layık olduğu özeni gösteremiyordum.Verimli ve mutlu bir şekilde çalışmak için rahatlamak, fiilen çalışarak geçirdiğiniz zaman kadar gereklidir. İşte bu, bir şeyden özgür olmaktır.

Diğer özgürlük türü, bir şey yapma özgürlüğüdür. Bir durumdan özgür olunca, başka bir şey yapabilirsiniz. Peki ne yapabilirsiniz? Benim pozisyonumdaki bir kişi için bu; kitap yazmak, başarılı yazıları örneklemek, farklı eğitim kursları hazırlamak ve vermekti.

.

... - . r.. .¦- i.-hv-j. NXP /!£ KOÇLUK

Koçlar iki özgürlük üzerinde de çalışırlar. Müşterilerinin kendilerini tatminkâr ya da nahoş olan durumlardan kurtarmalarına yardım ederler. Sonra da seçeneklerin ve imkânların yolunu açarlar.

Düşmanınızı Tanıyın

Eğer bir koç ve müşterisi bir özgürlük savaşına giriyorlarsa, düşmanları kimdir? Müşterinin yapmayı düşündüğü değişimi ne durdurur?

Düşman çoğunlukla alışkanlıktır. Alışkın olduğumuz eylemler, alışkın olduğumuz düşünüş biçimi... Zamanla içimize yer etmiş ve yerinden oynatılması güç olan

alışkanlıklar. Tüm alışkanlıklar değeri olan bir şeyi yerine getirirler, eğer öyle olmasalardı daha ilk başta alışkanlık olmazlardı. Ama zaman değişiyor ve

alışkanlıklarımız amacımıza hizmet etmez hale gelebilirler.

Alışkanlıklar çeşitli şekillerde sürdürülür. Çevremizi onları destekleyecek şekilde tanzim ederiz. Başkaları bizim öngörülebilir bir şekilde davranmamızı bekler ve dolayısıyla da bize öngörülebilir bir şekilde davranırlar, ki bu da

alışkanlıklarımızın kuvvetlenmesine sebep olur. Alışkanlıklar, bir arabadaki

(7)

Böylece sürücünün dikkatini vermesine gerek kalmaz. Hızı ve yönü değiştirmek için sürücünün dikkatini vermesi gerekir. Alışkanlıklar değişti mi, yeni alışkanlık sürücüyü farklı bir yönde farklı bir yola götürür.

Bir koç, ya gerilla savaşı ile ya da doğrudan saldırarak müşterisine engel olan alışkanlıklara karşı savaş açar. Koçluk, bir müşterinin hayatının yönünü

değiştirecektir. Çoğu kez her defasında u-fak bir değişim yeterli olacaktır. Ancak ufak değişimler birikerek büyük bir yekun oluşturur.

Koçluk Nedir! 25

Yön Değiştirme

Hayatınızı bir yolculuğa benzetin. Nereye gittiğinizi bilmiyorsunuz ama manzara hoş. Bir süre sonra aynı şeylerin tekrarlandığını görmeye başlarsınız. Biraz

bekleyin, aynı şey tekrar tekrar gelir. Derken yolda bir sapağa gelirsiniz. Aslında yol boyunca bir sürü sapak geçmişsinizdir ama bunları siz fark etmemişsinizdir. Ya da fark ettiyseniz bile, o yol size rahat geldiği için, aldırmamışsınızdır. Ne var ki, şimdi sizi uyaracak bir koçunuz var. Belli belirsiz bir şekilde yön

değiştirirsiniz. Siz, ilk baştaki yolunuzdan birazcık sapan başka bir yola girersiniz.

Burada ilkin insanın 'Peh, hiç de değmezmiş!' diye düşünesi gelir. Doğrudur, değişim kısa vadede çok ufak bir değişim olabilir, ama bu değişimi ne kadar uzun süre muhafaza ederseniz, asıl yolunuzdan o kadar uzağa gidersiniz. Bir müddet sonra da bambaşka bir ülkede olursunuz. Başka bir değişim yapmasanız bile bu böyle

olacaktır.

Yöndeki değişim ne kadar büyük olursa yeni bir manzaraya gelmeniz o kadar kısa sürecektir. Bununla birlikte eğer değişimde sebat ederseniz en ufak bir farklılık bile sizi bambaşka bir yolculuğa çıkaracaktır. Eskisi, sizi baştan çıkaran o bildik rahatlık vaatleriyle geri çağırsa da, tek yapmanız gereken, bu yeni yolda devam etmektir. Eski alışkanlığınız kulağınıza şöyle fısıldar: 'Bildiğin şeytan, bilmediğin şeytandan iyidir.' Peki yeni yolda şeytan var mı ki? Bu süreçte bir koçun rolü nedir? Bir koç şu üç şeyi yapar:

1. Üzerinde bulunduğunuz yolu gösterir.

2. Size seçenekleri gösterir ve yeni bir yola girmenizde yardım eder. 3. Bu değişimde sebat etmenize yardım eder.

Genel olarak hayat bir dizi ufak kararlardır. Büyük bir değişim, çoğu defa doğru an için biriktirilmiş ufak değişimlerdir. Aldığımız

....ji^SS 26

A/LP /L£ KOÇLUK

her karar ya bizi aynı rahat yolda tutar ya da gerçekten istediğimiz şeye doğru götürür. Koçluk karar vermemize yardımcı olur.

Hayat, bir dizi ufak kararlardır. İŞLETMEDE KOÇLUK

On yıldan fazladır 'öğrenen organizasyonlar'dan bahsetmekteyiz. Bize göre bir de 'düş kuran organizasyonlar' var. Düşler, bu organizasyonları işleten insanların zihinlerinde mevcuttur. Bu organizasyonlar müşterilere daha iyi hizmet götürmeyi, yeni bir ürünle piyasaya hakim olmayı, en son pazarlama yaklaşımını, etkileyici uygulamayı, daha iyi, daha hızlı ve daha serbest bir şekilde çalışmak için yeni ve gelişmiş sistemleri düşlerler. Hızla değişen bir piyasada ortamı kadar çabuk

değişebilecek bukalemun gibi bir organizasyon düşü kurarlar. Koçluk; işletmeyi, orada çalışanların daha güzel düşler kurmalarına ve bu düşleri gerçeğe

dönüştürmelerine yardım etmek suretiyle değiştirebilir. «

«KSÜ»

27

Koçluk Nedir?

(8)

sürecek işleri yok; bu tür işlerin peşinde olmadıkları gibi, beklemiyorlar da. 'Aydınlanmış bencillik' ile hareket e-diyorlar. Çalıştıkları şirket artık

mesleklerinde tuttukları genel yol kadar önemli değil; iş hayatları boyunca birçok şirkette çalışabilirler. Ne kadar çok insan kendini geliştirirse, bir şirket

çalışanlarını ne kadar iyi eğitirse, bu insanlar şirket için o denli değerlidirler. Koçluk bunu başarmada maliyet bakımından en verimli ve en o-daklı yollardan

biridir. Önem, olması gereken yere verilir -yani insanların becerilerine- ve bu da hızlı netice alınmasını sağlar.

Şirketlerdeki hayat da bir dizi ufak kararlardır. Bu ufak kararlardır ki şirketi bugünden yarma işler halde tutar ve işgücünün güven ve bağlılığını kullanır.

Koçluk insanların her gün kaliteli kararlar almasına yardım eder. On yıl önce, çok sayıda orta boy Avrupalı şirketlerde kararların nasıl alındığına dair yapılmış ilgi çekici bir inceleme vardı. İncelemeye göre önemli kararların üçte ikisi deklare şirket stratejisine uygun olarak alınıyordu. Kararlar orta öneme sahipse bu sayı üçte bire düşüyordu. Bununla birlikte, ufak günlük kararların ancak yirmide biri şirketin deklare politikasına uygun olarak alınıyordu. Bu durumun, orada çalışan insanlar üzerinde bırakacağı izlenimi bir düşünün. Ö-netnli kararlar çok sık değildi, gizlice almıyordu ve çoğu defa, geçerli ticari sebeplerle kamuoyuna

açıklanmıyordu. Dolayısıyla da çoğunlukla görünmez bir niteliği vardı. Ufak günlük kararlar herkesi etkiliyordu, açıktı ve herkesçe biliniyordu. İnsanlar her gün, şirketin deklare politikasına sadık olmadığını görüyorlardı. Ufak kararlar bir şirket çalışanları açısından, büyüklerine nazaran daha önemlidir.

IS >«j»/-\ı ^ w ., » .

İnsanlar birçok farklı nedenlerle koçluk eğitimine gelirler, ama çoğu kez düşleriyle gerçek arasında daima bir uyumsuzluk vardır.

28

Kimi zaman bu uyumsuzluk çok azdır. Koçluk eğitimi bir iki seans-ta biter. Mesela, bir müdür, astlarına daha etkin bir geri bildirim verebilmeyi isteyebilir.

Halihazırda ya insanları kırıyor ya da insanlar, umursamıyordur. Koç ve müşterisi, niyetlerini ve şu anda na-sil bir geri bildirim vermekte olduğunu ve belki de nasıl yanlış anlaşıldığını anlamak için birlikte çalışırlar. Sonra bu yeni anlayışla birlikte, müşteri geri bildirimde bulunmanın farklı yollarını bulabilir. Yeni şekillerde geri bildirimde bulunma ve sonuçlan gözleme ödevi verilecektir. Ertesi hafta müşteri ve koçu, neyin farklı olduğunu ve ne öğrenildiğini tartışacaklardır. Kimi problemler -mesela hayatta büyük bir hayal kırıklığı ya da durumdaki sarsıcı bir değişim- daha karmaşık olabilir ve çözmek için birkaç seans gerekebilir. Terfi ettirilen bir müşteri, mesela yeni becerilere ihtiyaç duyabilir ve ayrıca daha çok sorumluluk almak ve bunun hayatındaki önemi hakkında konuşma ihtiyacı olabilir. Biri için önemsiz sayılan bir rahatsızlık şey, başka biri için ö-nemli bir engel olabilir. Bir problem ne zaman dışardan yardım istenecek kadar önemli ve büyüktür? İnsanların farklı eşikleri vardır. Tahammül sınırları alışkanlıklara, yaşam

tarzlarına ve genlere bağlıdır. Bir duruma çare aramak için harekete geçmeden önce, kimi insana kendini rahatsız hissetmesi için ufak bir huzursuzluk yeterken, kimisi de epeyce tahammüllü olabilir.

iki kurbağa ile ilgili bir fıkra vardır:

Kurbağalardan biri bir traktörün açtığı teker izinin dibinde zıplayıp durmaktadır. Öbürü onu orada görür ve aşağıya seslenir: 'Hey, aşağıda ne yapıyorsun sen?

Yukarısı çok daha iyi; daha çok yiyecek var burada.'

Öbür kurbağa yukarı bakar. 'Buradan çıkamıyorum ki!' 'Sana yardım edeyim.' der ikinci kurbağa.

'Hayır, git başımdan. Ben iyiyim. Burada bana yetecek kadar yiyecek var.' Teki öyleyse!' der ikinci kurbağa. 'Ama burada araştıracak, gezinecek çok daha fazla yer var.'

'İhtiyacım olduğu kadar yere burada sahibim ben.' 'Peki öbür kurbağalarla tanışmaya ne dersin?' 'Bazen buraya iniyorlar, olmazsa oradaki arkadaşlarıma seslenebilirim.' İkinci kurbağa, kurbağa usulü iç geçirir ve zıplaya zıplaya gider. Ertesi gün, birinci kurbağanın, yanında zıpladığını görünce şaşırır.

'Hey!' diye bağırır. 'Aşağıda şu teker izinde kalıyorsun sanıyordum. Ne oldu?' 'Bir kamyon geliyordu da..'

(9)

ölçülerde hayatından memnun ve başarılı olabilir; 'İyileşmek için ille de hasta olmak zorunda değilsiniz.' diye inanıyor olabilirler. Bu insanlar nasıl daha mutlu ve hatta daha verimli olabileceklerini araştırmak için bir koç tutarlar.

Olabileceklerinin en iyisi olmayı isterler ve daima daha iyi olmak için ellerinden geleni yapmak isterler.

Durum ne olursa olsun bir müşteri, koçtan açık ya da dolaylı bir biçimde kendini aksamadan, önceki haline getirmesini isteyebilir. Başka bir ifadeyle, kamyon

geçtikten sonra, açtığı iz yeniden cazip görünebilir. Koç neye mal olursa olsun bu ayartıcı düşünceden sakınmalıdır, yoksa problem çıkar. Bir kere, imkânsızdır. Zamanı geri çeviremezsiniz. İkinci olarak, hadi diyelim çevirdiniz, bu sefer de müşteri aynı problemle yüz yüze gelecektir. Müşteriyi eski haline geri getirmeye çabalamak Dağsıçanı Günüunün koçluktaki karşılığı olan duruma yol açacak, aynı problem biteviye tekrarlayıp

1 ABD'de 2 Şubat'ta kutlanan bir gün. Eski hikâyelere göre, o gün dağsıçanı kışın başından beri ilk kez deliğinden çıkarmış. Eğer gölgesini görürse, korkar ve tekrar deliğine girerek, altı hafta daha kış geçirirmiş, yok eğer hava bulutlu ise

dağsıçanı gölgesini göremez, ilkbahara erken başlarmış. (ç.n.) 30

duracaktır. Koçluk insanların yeni bir yön bulmalarına, mutluluğa doğru adım atmalarına, aynı noktada rahat bir şekilde koşmamalarına yardım eder.

MUTLULUK

Koçluk yüksek getirisi olan bir oyundur: Mutluluk. İnsanlar koçluk almaya gelirler; çünkü mutlu ya da daha mutlu olmak isterler. İyi deneyimlerle dolu tatmin edici bir hayat isterler. İyi ilişkiler, hoşlandıkları ve gurur duydukları, kabiliyetlerini kullanabildikleri, para kazandıkları bir iş isterler. Hayatın zevklerini sonuna kadar tatmak isterler. Güzel düşlerinin gerçekleştiğini görmek ve en yüksek değerlerini yaşamakta olduklarını hissetmek isterler. Çok kişi tarafından hoşlanılmak, bazılarınca sevilmek ve herkes tarafından görülmek isterler. İşletme koçluğu da aynı şekilde yüksek bahislere, belki de işletmenin hayatını sürdürmesine oynar. Gelişmekte olan bir işletme kârlıdır, o işletmede çalışmak hoştur, işletme hedeflerine ulaşır ve öz değerlerine göre işler. Piyasada saygı görür. Bir işletmenin gelişip başarılı olması için insanların işlerinde mutlu olmaları, yaptıkları şeyde başarılı olmaları gerekir.

Mutluluk bir reçete değil ki gidip de bir mutluluk eczacısına yaptırabilesiniz. Mutluluk, sahip olduğunuz bir şey değil, olduğunuz bir şeydir. Herkesin kendilerini neyin mutlu edeceğine dair farklı bir fikri vardır ve bir koç da bir müşteriyi neyin mutlu edeceğini peşinen bilemez. Kimi zaman müşteri de bilmez.

İlginç bir araştırma var. Bu araştırmaya göre üçte ikimiz nasıl mutlu olunacağını bilmiyormuşuz. 1957'de Amerika Birleşik Devletleri'nde araştırma projesi yapıldı. Araştırmada çok sayıda insana hayatta elde ettiklerinden memnun olup olmadıkları soruldu. Yaklaşık üçte biri bu soruya evet memnunum cevabını verdi. Aynı çalışmanın tekrarlandığı 1992'de yaşam standardı dikkate değer ölçüde artmış olmasına rağmen aynı yüzdeyle insanlar evet cevabı

f fe P'^İÖ.t . ¦v. 31 1 Koçluk Nedir?

verdi. Peki bu ne demek? Şu demek ki insanların yaklaşık üçte biri mutlu olmanın sırrını biliyor: Yani bunun içten geldiğini, sahip olduğunuz şeylere bağlı

olmadığını, bilakis ne olduğunuza ve neleri tecrübe ettiğinize bağlı olduğunu. Mutlu olmak hayatın küçük şeylerindedir; şu bir dizi her biri sizi daha mutlu hale getiren ufak

kararlardadır.

Birçok insan mutluğu aramayı düşünür. Bir sonraki şeye, duygu ya da kişiye sahip olduklarında, işte o zaman mutlu olurlar. Bu bir seraptır. Bizatihi dil bunu ele verir. Eğer mutluluk peşindeyseniz, onu önünüze almışsınız demektir. Kovalamaya

(10)

devam ettikçe, tahrik edici bir şekilde erişemeyeceğiniz bir yerde kalacaktır. Elinizde olan bir şeyin peşine düşemezsiniz. Ancak şu an mutlu olabilirsiniz. Birçok insan, mutlu olmanın biraz bencilce bir şey olduğunu, insanlara ancak yetecek kadar mutluluk bulunduğunu, eğer mut-luysalar o zaman kaçınılmaz bir şekilde birilerinin bunu ödemek zorunda kalacağını da düşünür. Yine de belki de mutlu olmak herkese uyar. Ve mutluluğuyla uğraşacağınız yegâne kişi bizzat siz ken-dinizsiniz.

Ne kadar mutlusunuz? Koçluk, kendi farkmdalığınızı artırmak -nerede olduğunuzu anlamak ve ileri gitmenin yollarını aramak-demektir. Bunu yapmanın bir yolu, kendini gözlemleme alıştırmalarıdır. Bu kitapta size bu tür bazı alıştırmalar vereceğiz.

Birkaç dakikanızı ayırıp, birazdan gelecek soruları düşünün. Bu soruları atlayıp bir sonraki sayfaya geçmeyin. Bu sorular yüksek bahislere oynar. Bazıları basit gelebilir, ancak çoğu kez koçluk demek basit sorular sormak demektir. Bir sorunun kalitesine, kar-maşıklığıyla değil, bilakis uyandırdığı düşüncenin karmaşıklığı ile hükmedilir.

Cevaplarınızı bir kâğıda yazın, ama gerçekten istemedikçe u-zun bir zaman harcamayın. Aklınıza geleni hemen yazarsanız bu, gerçeğe daha yakın olacaktır. NLP İLE KOÇLVK

Mutluluk: Kendini gözlemleme

Size göre mutlu olmak ne demektir?

Mutlu olduğunuz bir zamanı düşünün. Nasıldı? GÜVEN

Güven, koçluk ilişkisinde kritik öneme sahiptir. Peki bir koça neden güvenelim? Herhangi bir insana neden güvenelim? Güven' meniz için ne olması lazım?

Güven, mutluluk gibi, bir soyutlamadır. Sahip olduğunuz bir nesne değil, insanlar arasında yaratılan bir ilişkidir. Kelime (trust) 'güçlü' anlamına gelen, Eski Norsça traustr'dan gelir. Doğru olduğunu düşündüğümüz şeye güveniriz. Birine güven duyduğumuzda, onun güçlü olduğuna inanırız, mecazen, çökeceklerinden korkmadan onlara yaslanırız.

Güven zaman ister. Eevkalâde kuvvetli bir sebep yoksa, bir ÜV sanın diğerine anında güven duyması pek nadirdir. Terminatör filminde Arnold Schvvarzenegger kolunu Sarah Connor'a uzattığında, en azından o bağlamda ona güvenmek zorundadır, yoksa

ölecektir. Daha genel olarak, güven farklı şartlarda defalarca denemelerle zaman içinde oluşur.

Truth' (gerçek, hakikat) kelimesi 'trust' (güven) kelimesiyle aynı kökten gelir, ancak güven, nesnel gerçekle ilgili değildir. Biri size dışarısının güneşli olduğunu, bir diğeri ise yağışlı olduğunu söyler. Güven sorunu hava ile ilgili değil, bilakis o kişiye inanıp inanmadığınızla ilgilidir. Eğer dışarıya bakamıyor sanız, kararınızı bu iki kişiden hangisinin daha güvenilir olduğuna bağlı olarak vermek zorundasınız. Eğer olan bitenleri bizzat göremiyorsak güvene ihtiyacımız vardır. Müşteri ile koç arasında güven nasıl oluşturulur? Birinci olarak, güven kendinizi bilmekten kaynaklanır. Kendinizi,

. güvenmekte bilmiyorsanız, guv , tersiniz

klaşabilirsiniz. v

ven: Kendini gözlemleme kararlar havacı y yapacaktır" bulunduğunuz 1 1İM -¦¦/¦ > Koçluk Nedir?

(11)

Koçluk, işletmedeki insanları geliştirmenin en etkin maliyetli ve en o-daklı yollarından biridir.

insanlar çeşitli nedenlerle, genellikle de hayatlarında bir şeyler bozulduğu için bir koçla çalışırlar. Koç, bu durumu çözmelerine ve yollarına devam etmelerine yardım edecektir, onları daha önce bulundukları konuma getirmeyecektir. Kimi insanlar da koçluk almaya gelirler, zira mutlu olmalarına rağmen

daha mutlu olmak isterler.

Koçluğun konusu, insanların mutlu olmasına yardımdır.

Herkes mutlu olmak ister ama birçok insan nasıl mutlu olunacağını bilmez. Koçluğun önemli bir kısmı, müşterinin kendi kendinin daha çok farkına varmasını sağlamaktır.

Bir müşteri koça güvenmek ihtiyacındadır. Güven zamanla tesis edilir.

Bir koç, güvenilir olmak için samimi ve yeterli olmalıdır. EYLEM ADIMLARI

Anlamak için eyleme geçin, işte size bu bölümdeki fikirleri araştırmanız için

birkaç yol. Bunları isterseniz müşteriniz için ödev olarak da kullanabilirsiniz. 1. 5 ila 12 yaşlarındayken çekilmiş çok sevdiğiniz bir fotoğrafınızı seçin. Hayatta yapabildiğinizi bildiğiniz iyi şeyleri, mesela; oynamayı, yap-bozları, koşmayı, model uçak monte etmeyi, deneme yazmayı hatırlayın. Kendinizi bunları yaparken gözünüzün önüne getirin. Şimdi kendinize şu soruyu sorun: 'Bunlar bana ne sağladı ve bu sağladığı şeyin daha fazlasını hayatıma nasıl sokabilirim?' 2. Her sabah on dakika süreyle yazı yazın; öyle ciddi bir yazma değil, bir nevi 'zihin boşaltma'. Anlamlı bir şeyler söylemeniz gerekmiyor, sadece istediğiniz bir konuda bir sayfa yazın, yeter. Ama el yazısı olsun, çünkü eliniz

bey-"

"M :

36

NLP İLE KOÇLUK

ninizi doğrudan kâğıda bağlar. Bu yüksek sesle düşünmek, düşüncelerin kaç numara olduğunu denemek gibidir. Buna harcayacağınız birkaç dakika, o günlük zihninizi temizler ve birtakım büyük düşüncelere götürür. Kendinize, özel bir defter alın. Bunu bir alışkanlık edinin. En azından üç ay süreyle bunu her gün yapın. Karşılığı bin katıyla size geri dönecektir.

Videoda Shallovv Hal filmini seyredin. Sizce Hal'ı mutlu eden nedir?

Gvvyneth Paltrovv karakterini ne mutlu ediyor?

Birçok insan, 'bir milyoner' gibi yaşamak için çok paraya ihtiyacı olduğunu

düşünüyor, ama siz düşünmüyorsunuz. Mutlu olmak için bir şeyden 20 taneye ihtiyaç duymuyorsunuz, sadece hoşlandığınız çok iyi tek bir şey yeterli. Birkaç harika zevki düşünün:

uyuma yeme boş vakit elbise

ve bu, gücünüzün yettiği en iyisi olsun; mesela, yatmak için iyi bir yatak, iyi olması demek, pahalı olması demek değildir. Pahalı lokantalarda çoğunlukla çevreye para ödüyorsunuz. Hakikaten hoşlandığınız bir boş vakit uğraşı edinin. Güzel rahat giysilerin pahalı olması gerekmez. Para ödediğiniz şey, çoğu kez markayı gösteren o küçük etikettir. Alabileceğinizin en iyisini alın. Birçok milyonerden daha rahat ve daha iyi giyimli olabilirsiniz.

5. Şu anda hakkında henüz herhangi bir şey yapmadığınız bir problem düşünün. Şimdi de çözmek için ciddi adımlar attığınız bir problem düşünün. Bu problemin önemi neresinde?

Bu, problemleri çözme eşiğinizle ilgili olarak size ne anlatıyor?

6. Karar vermeniz gereken her seferde kendinize şu soruyu sorun: 'Bu beni daha çok mu yoksa daha az mı mutluluğa götürecek?'

(12)

Hayatta ve İşte Koçluk

Bu bölümde.koçluğa dışardan -tanımlar ve metotlar- ve nasıl uygulanabileceğine bakacağız. Koçluk nedir? Diğer metodlardan farkı nedir?

Bu sonuncusu çok önemli bir soru. Koçluk antrenörlükle ve ö-zellikle de profesyonel danışmanlıkla karıştırılmaktadır; onlardan farklı yönünü göstermek şart.

Koçluk, koçun müşterisine, onun yapabileceğinin en iyisine u-laşmasma, kişisel ve profesyonel hayatında istediği sonuçları elde etmesine yardım ettiği bir

ortaklıktır. Koçluk, insanlara yardım sağlayan mesleklere benzer: Koçluk, bir insana dilediği şekilde de-ğişmeye yardım etmek ve ona olabileceği en iyisi olmasında destek olmaktır.

FARKLİ KOÇLUK TÜRLERİ

Koçluğun farklı türleri vardır, ancak gerekli beceriler aynıdır, sadece farklı alanlarda uygulanır. Bir koçun uzmanlık alanı olabi' lir, ama mesela hayat koçluğu ile işletme koçluğu arasında çoğu kez

38

NLP İLE KOÇLUK

ciddi bir örtüşme vardır. Bir hayat koçu, müşterisinin mesela iş ha-yatma bakmadan çalışamaz, bir işletme koçu da müşterisinin işini hayatıyla uyumlu hale getirmesine yardım etmezse, müşterisine karşı adil davranmamış olur.

H oy eti Koçiuğu

Bir hayat koçu, müşterisinin hayatının tüm boyutlarıyla -kişi-sel ve meslekî hayatı, sağlığı ve ilişkileri ile- ilgilenir. Daima acil bir mesele vardır, ancak bu mesele genişler ve müşterinin hayatının birçok yönlerine mesela diyet, egzersiz, iş ortakları ve çocuklarla i-lişkilere ve çalışma, kariyer, emeklilik ve yaşam şartlarından tatmine kadar varır.

Yönetici Koçluğu

Yönetici koçları, üst düzey yöneticilere koçluk etmekte uzmandırlar. Bir organizasyonda yetki ve gücü elinde bulunduranlarla ilgilenirler. Üst düzey yönetici koçları bu dünyaya aşinadırlar ve o dünyaya uyumludurlar. Bu koçlar, kendileri koçluk eğitimi almış, dolayısıyla da üst düzey yöneticilerin ne tür baskılara maruz kaldıklarını ve ne tür kararlar vermek zorunda olduklarını bilen müdürlerden olabilirler.

Bir üst düzey yönetici tek başına kaldığı bir konumu işgal eder. Sorunlar için çözümleri olduğu düşünülür, insanlar kendilerine yol göstermesi için ona gelir, onun ise, halden anlayan ve kabiliyetli birisiyle işinin baskıları ve güçlükleri üzerine konuşması kolay değildir. Çoğu defa organizasyonda, ümitleri ve düşleri, şüpheleri ve korkuları hakkında gerçekten konuşabileceği hiç kimse yoktur. İşte bir yönetici koçu bu çok önemli rolü yerine getirir.

Daha iyi çalışan bir üst düzey yöneticinin şirket üzerinde çok büyük olumlu etkisi vardır. Bu, fazladan milyonlarca pound kâr

mâ f f1** \^ fiv.î. ¦ .. "ü. Koçluk Nedir! 39

anlamına gelebilir. Yönetici koçluğuna yapılan yatırımın çok büyük getirişi olabilir.

İşletme Koçluğu

Yönetici koçluğu, işletme koçluğunun son noktasıdır. İşletme koçları insanlara meslekî konularda işlerinde koçluk yaparlar. Çoğu kez bir şirketin içinde

müdürlerle çalışır ve ekiplere koçluk yapabilirler. Mesela, bir yöneticinin diğer yöneticilerle problemi olabilir ve koçluğa ihtiyaç duyabilir. Ya da bir müdür, vizyonu, değerleri, işletme misyonu ve amacı konusunda netliğe ihtiyaç duyuyor

(13)

olabilir. Yahut da ekipler, kendilerini daha verimli hale getirmesi i-çin koçluk hizmeti alabilirler.

Koçluk işletme sistemlerine değil, bireylere yoğunlaşır; ancak koçluk bir işletmenin sonuçlarını dolaylı bir şekilde etkileyecek ve geliştirecektir. İşletme koçluğu aynı zamanda herhangi bir tür profesyonel da-nışmalığm veya

eğitimin ardından yapılacak en iyi şeydir. Koçluk olmadan eğitim ya da profesyonel danışmanlık hizmeti çoğu kez bir para israfıdır, zira sistemin eylemsizliği onu daha önce bulunduğu yere geri götürecektir. Değişime direnme kötü değil,

kaçınılmazdır. Bir işletmede istikrar vardır, yoksa batar. Bu yüzden değişime -sizin istediğiniz değişim de dahil, herhangi bir tür değişime -direnir.

Çoğu kez işletme koçluğu hayat koçluğuna kayabilir, zira hiç kimse işini hayatının geri kalan kısmından ayıramaz. Çoğu kez müdürler özel hayatlarmdaki bir şey, mesela ortağıyla olan ilişkisi, kendilerini kaygılandırdığı için iyi performans

gösteremezler. Koçluk Yapan Müdür

Bir kişi aynı zamanda hem müdür hem de koç olabilir mi? Bu önemli bir soru. Koçluğa rağbet arttıkça birçok işletme,

müdürle-'.!"¦ "'"¦¦JııV NLP İLE KOÇLUK 40

rine koçluk eğitimi aldırarak ya da daha da kötüsü, müdürün hiçbir koçluk eğitimi almadan koçluk yapabilmesini bekleyerek, bu i' ki rolü birleştirmeye çalışıyorlar. Şüphesiz bir müdür amatörce koçluk yapabilir, bununla birlikte bir müdür dört nedenden ötürü dışardan damşmalık yapacak e-ğitimli bir koçun yerini alamaz: 1. Müdür 'müşterisini' her gün görecektir ve bu da onun objektif olmasını daha zorlaştıracaktır.

2. Müdür iş gününe fazladan bir görev katmadan da yeterince meşguldür.

3. Asıl sorumluluğu müşterisine karşı değil, işletmeye karşıdır, bu da gizliliği çetrefil bir konu haline getirir.

4. Müdür, koçluk hizmeti vermekte olduğu aynı kişiyi değerlendirme durumunda olabilir, ki bu da problemlere yol açar. Bir 'müşterinin', müdürüne işini

sevmediğini ya da kötü yönetildiklerini düşündüğünü itiraf etmesi kolay mıdır? Gerçek ne olursa olsun, müşteri işiyle ilgili anlamlı duygularını ve deneyimlerini sır olarak tutmak zorunda kalacaktır.

Bu yüzden, bir müdür, kısa vadede bir beceriyi geliştirmek gibi sınırları iyi belirlenmiş bir alanda koçluk yapabilirken, dışardan bir koç genel olarak daha iyi sonuçlar verecektir.

Meslek Koçluğu

Meslek koçu, iş bulmak, kariyer değiştirmek, ya da çalışmaya bir süre ara verdikten sonra iş piyasasına dönmek isteyen insanlara koçluk yapmakta uzmanlaşmıştır. Bu, önemi giderek artan bir a-landır. Batı dünyasında iki sebeple yapılacak işten çok nitelikli insan vardır. Birincisi, iş piyasasına daha fazla nitelikli insan

giriyor. İkincisi ise, gelişen teknoloji yüzünden birçok iş ortadan kalkmıştır. Mesela bir bilgisayar daha önceleri yarım düzine insanın yaptığı işi yapabiliyor. Birçok insan erken emekliye ayrılıyor ve daha u-zun yaşıyor, bu nedenle çalışmak isteyen ama iş bulamayan binlerce insan var. ingiltere'de 2003'ten itibaren emeklilik yapısındaki ^iSSI ım: ¦¦¦'¦¦¦¦'' §§|§ilflp§l Koçluk Nedir! 41 İni'

m-değişikliklerin anlamı, çoğu insan 70 yaşma kadar çalışacak demektir. Bu da demektir ki üst seviye işler daha uzun süre dolu o-lacak ve bu durum bir dizi zincirleme etki yapacaktır. Daha şimdiden 50 yaşın üstündeki bir kimsenin maaşlı yeni bir iş bulması neredeyse imkânsızdır.

(14)

birlikte kariyer planlaması da iş ve hayat koçluğuna girmelidir; bu yüzden burası tecrit edilmiş bir alan değildir.

Spor Koçluğu

Koçluk kavramı ilk kez burada başladı. Koçluk geleneksel olarak sporla

iliskilendirilmiştir ve tüm ciddi atletlerin, genellikle kendi zamanında en yüksek seviyede olmasa bile başarılı olmuş kıdemli bir oyuncu olan, bir koçu vardır. Peki neden hep en başarılı atletlerin bir koçu vardır? Belki de bir koçları olduğundan en tepededirler. Oyunlarım ciddiye alan her atletin neden bir koçu olmasın ki? Her türden koçluk çekicidir ve aynı kalıpları paylaşır; hedefler ve değerler oluşturma ve geleceğe yönelik beceriler inşa etme. Hangi alanda uzmanlaşmayı seçerseniz seçin, müşterinizi algıladığı sınırların ötesine taşırsınız. Koçluğun odak noktası şimdiyi anlama ve geleceği tasarlamadır, yoksa geçmişi 'tespit' ya da anlama değildir. Her ne kadar takım koçluğu da çok etkinse de, koçluk genellikle teke tek yapılır, bir koç birçok kişiyle aynı anda uğraşmaz. Koç uzman değildir, müşterisinin iş alanı ile ilgili ayrıntılı bilgisi bulunmayabilir ve cevap vermekten ziyade soru sorar. Bu farkları topladınız mı, tüm diğerlerinden farklı bir karakteristik yaklaşımı elde edersiniz. Koçluk ile antrenörlük ve özel danışmanlık gibi diğer yaklaşımlar arasındaki farklar sayfa 246'da 2. Bölüme Ait Kaynaklarda özet olarak verilmiştir.

NLP İLE İÇ OYUN

Son birkaç yılda koçluk her ne kadar hayatın her alanına uygulanabilir hale gelmişse de, hâlâ spordaki başlangıçlarının izini taşımaktadır. Vurgu; eyleme, başarmaya, mükemmeliyete, en iyisi olmaya ve ölçülebilir sonuçların önemine yapılır. 1974'te Timothy Gallwey'in çok etkili kitabı The Inner Game of Tennis yayınlandı. Eğer koçluğu bir yere bağlayacaksak o da bu kitaptır. Gallwey tenis koçu olmasına rağmen, spor koçluğuna ait fikirleri çok daha geniş bir biçimde uyguladı, böylece bu fikirler evrensel olarak uygulanabilirlik değeri kazandı. O, iç oyuna -her atletin kendi zihinsel kısıtlamalarına karşı verdiği

kavgaya-yoğunlaşmıştı.

Yarışan bir atletin iki rakibi vardır: Birisi pistteki, sahadaki ya da ringdeki dış rakibi. Diğeri ise iç rakip, yani kendi kısıtlamalarıdır. Dış oyunu kazanmak için önce iç oyunu kazanırsınız. Çoğu kez iç rakip en sert olanıdır. Galhvey iç rakibi, çok fazla düşünen, aşırı analiz yapan ve çok fazla 'deneyen' kısım olarak tanımlar. Deneme yapmaya engel olur. îatkındalığa, yani gerçekte ne yapmakta olduğunu (ne yapıyor olman gerektiğini değil) bilmeye önem vermiştir. Bu şekilde yapmakta olduğunuzu değiştirebilirsiniz. Bu ilkeler her tür koçlukta geçerlidir.

Koçluk şu temel sorunun cevabını verir: 'Daha iyi nasıl olabilirim?' Bu soru, NLP'yi başlatan soruyla aynıdır. Hayatın her alanında istisnai insanlar vardır. Müstesna insanlarla ortalama insanlar arasındaki fark nedir? NLP, müstesna insanların o kadar iyi yaptıkları şeyi nasıl yaptıklarını anlamak için onları modelleyerek bu sorunun cevabını aradı. Nasıl düşünüyorlardı? Vücutlarını nasıl kullanıyorlardı? Hedefleri, değerleri, kendileri ve başkaları ile ilgili inançları nelerdi? Dili nasıl kullanıyorlardı? Bu parçalardan NLP, işleyen modeller yaptı. Başka bir ifadeyle siz de modelin davrandığı gibi davranırsanız, modelin elde ettiği sonuçların aynısını; mükemmel sonuçları elde edersiniz, mesaimi verdi. Y Kuy-Ay lin-IİTCV Koçluk Nedir! 43

Koçluğun Uç Desteği

İnançlar, değerler ve hedefler, tıpkı bir taburenin üç bacağı gibi koçluğa destek sağlar:

1. Koçluğun odağı, ne istediğiniz -hedefiniz- ve bunu nasıl elde edeceğinizdir. 2. Koçluk, değerlerinizi tanımaya ve hedeflerinizi elde etmede bu değerleri yaşamaya teşvik eder.

(15)

vermek suretiyle bunlardan olumlu olanlarını güçlendirir. Beceriler Geliştirme

I

Koçluk, NLP gibi beceri geliştirir. NLP'nin temel önkabulle-rinden dördünü uygular: 1. Herkes ihtiyaç duyduğu becerilere sahiptir ya da bu becerileri edinebilir. Bir koç müşterisini daima becerili biri olarak düşünür. Cevap koçta değil,

müşteridedir. Koç müşterisini içinde bulunduğu durumun farkına vardırır,

müşterisiyle hedefleri ve değerleri üzerinde çalışır, nerede tercih yapabileceğini işaret eder, onu engelleyen alışkanlıklara karşı mücadele eder, yaptıkları

değişimlerde ona destek olur. 44

NLP İLE KOÇLUK

2. insanlar yapabilecekleri en iyi tercihi yapar. Hepimiz şu anda elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Daha fazla şey bilirsek, daha fazla seçeneğimiz olursa, elimizden gelen bizi gitmek istediğimiz yere doğru götürecektir. Çoğu kez çok iyi koşan ama yanlış pistte koşan koşucular gibiyiz. Koşmamız harika; yönümüz hedeften uzakta.

3. insan davranışı amaçlıdır. Bizi hedeflerimiz ve değerlerimiz, yani istediğimiz şeyler ve isteme sebeplerimiz güdüler.

4. Anlamak istiyorsanız, eyleme geçin! Sonuncusu, kimi yönlerden en önemlisi, zira bu olmadan gerisi sadece hoş fikirlerdir, o kadar. Niye saplanıp kaldığını anlayan birçok insan var, ama eylem olmadan nasıl değişileceğini anlayamazlar. Yeni bir davranışa yol açmayan herhangi bir koçluk boşunadır.

Bununla birlikte, NLP'nin aksine, koçluk birtakım araçları kullanmak değildir. Koçluk, daha ziyade bir duruş, o fikirlere dayanan bir ilişkidir. Koçluğun ürünü uzun vadeli bir mükemmeliyet ve müşterinin kendi başına ilerleyebilirle -kendi kendini üretme- yeteneğidir.

Her iyi öğretmen gibi, iyi bir koç da daima kendisine ihtiyaç kalmayacak şekilde çalışmalı, vazgeçilmez olmak için çalışmamalıdır.

ÖZET

Koçlar için başlıca beş uzmanlık alanı vardır: işletme koçluğu

Yönetici koçluğu Meslek koçluğu Hayat koçluğu Spor koçluğu

Koçluğun çıkış yeri spordur, fakat şimdi hayatın her alanına uygulanabilmektedir. Koçluk şu temel soruya cevap verir: 'Nasıl daha iyi olabilirim?' Koçluğun üç alanı şunlardır: 1. Hedefler: Ne istediğimize ve bunu nasıl elde edeceğinize odaklanma

pn ısa-ive

2. Değerler: Sizin neyin önemli olduğunu bilmek ve hedeflerinize varmada değerlerinizi yaşamak

3. inançlar: Geri bildirim sağlayan görevler vermek suretiyle kısıtlayı cı inançlara meydan okumak

4. Koçluk NLP'nin temel ön varsayımlarından dördünü uygular:

1. Herkes ihtiyacı olan kabiliyetlere sahiptir ya da bunian elde e-debilir.

2. insanlar yapabilecekleri en iyi tercihi yaparlar. 3. insan davranışı amaçlıdır,

4. Anlamak istiyorsan eyleme geç!

Koçluk danışmanlığın, terapinin, antrenörlüğün, öğretmenliğin, profesyonel

danışmanlığın ve özel öğretmenliğin kimi yönlerini paylaşır. Ayrıca tüm bunlardan ayrı bir kendine has yaklaşımı da vardır. Koçluk üreticidir şimdiye ve geleceğe odaklanır ve eyleme geçerek hayatı anlar.

EYLEM ADIMLARI

Anlamak istiyorsanız, eyleme geçin, işte size bu bölümdeki fikirleri keşfetmeniz için birkaç yol. Bunian dilerseniz müşteriniz ve kendiniz için de

(16)

kullanabilirsiniz:

1. Hayatınızda en çok hangi beceriyi geliştirmek isterdiniz? Yeterince iyi olduğunuza nasıl karar verirdiniz?

2. Mükemmel işinizi tasarlayın.

Hangi işi, size iş gibi gelmeyecek kadar gerçekten çok seviyorsunuz? Nasıl çalışmak isterdiniz?

Nerede çalışmak isterdiniz? Mükemmel iş ortamınızı tasarlayın. Hangi vakitte çalışmak isterdiniz? Mükemmel iş gününüzü tasarlayın. Sizi bu gerçeğe daha yakın hale getirecek ilk eylem adımız nedir?

Bunu yapın.

3. Hayatınızda en çok neye şükran duyuyorsunuz? Bu şeyden nasıl daha çok elde edebilirsiniz? Bugün size bu şeyin daha fazlasını getirecek tek bir şey yapın. 46

Sanki bu yabancı kadın burayı çok iyi biliyor... Daha, burada ne işi olduğunu

bilmiyoruz, ama belki bize yardım edebilir. Bu bölgede dikkatli olmamız gerektiğini söyledi ve biz de merak ediyoruz: 'Neye dikkat edeceğiz ki?' Bu yeri keşfederken o kadar zaman harcadık, tehlike mehlike de görmüş değiliz daha. Her şey sıkıcı

görünüyordu... Derken anladık ki daireler çizip duruyormuşuz!

Yabancı kadın 'Tehlikeler, gitmediğiniz yerlerdedir.' dedi. Belki de tehlikelerin daha önce bulunmadığımız yerlerde olduğunu söylemeye çalışıyordu. Bu yüzden görecek birçok başka şey vardı. Görebildiğimizin ötesinde -tıpkı gözümüzün ucuyla

gördüğümüz bir hareket gibi- tuhaf bir şey varmış gibi geliyor bize. Bazen biz de rüzgârda kahkahalar işitiyoruz, ama nereden geldiğini bilmenin imkânı yok... Belki de cevap bu.

Birden kocaman çift kanatlı bir kapı görüyoruz. Vay be! Bu kapıyı biz daha önce görmedik, ama bu kapı hep varmış! Çok yakın, nasıl olmuş da görememişiz? Büyük bir malikânenin kapısına benziyor; her iki kanadında her bakışımızda değişiyormuş gibi gelen güzel girift oymaları var.

Kapıya doğru yürüyoruz ve bir asansör görüyoruz. İçi tıka basa insan dolu, bize yer yoktur diye düşünüyoruz, ama bu durum bizim esrarengiz yol arkadaşımızı hiç de kaygılandırmıyor gibi.

Asansörün kapısı kapanıyor. Gitti. 47

Ne yapsak acaba diye düşünürken, birden hanımın başka bir asansörün kapısını açtığını görüyoruz.

Bu yeni asansör bomboş, ilkinden çok farklı.. Ve onun kadar yeni değil gibi... Kapıların, dışarıdaki büyük kapılarla aynı girift modelleri var, güzel ama bir asansöre göre biraz acayip.

Kadın kapıyı açıyor ve bize içeri gelin diye işaret ediyor. Tam olarak ne

yapacağımızı bilmeden olduğumuz yerde duruyoruz. 'Yukarı gerçekten gelmek istiyor musunuz?' diye soruyor ve kapıyı kapatmak istiyor.

'Evet, ama...'

Anlayışla karşıladığını gösterircesine başını sallıyor ve fısıltıyla 'Eğer gitmek istiyorsanız, boşluğa dikkat edin.' diyor.

Asansördeyiz. Asansörün zemini sağlam değil; sanki hamakta ayakta du-ruyormuşuz gibi sallanıyor. Belki de bu yüzden herkes ilk asansöre binmiş...

Asansörün bir tarafı şeffaf; yükseldikçe binanın aşağı doğru gidişini

görebiliyoruz. Asansör, bunak bir sarkaç gibi salınıp duruyor; hareket o kadar güçlü ki ayakta pek duramıyoruz. Kadının lambasının alevi hariç herkes sallanıyor. O hiç kımıldamıyor. Nedense hiç sasınmıyoruz.

Bunu düşünmeye pek vaktimiz yok, zira tam asansörün duracağını düşünürken, başka bir sarsıntı bizi neredeyse dışarı atıyor.

Sessiz sakin duruyoruz; korkuyoruz. Kadına bakıyoruz; o, bu geziden hoşlanmış gibi duruyor. Her şey ona göre o kadar normal ki! Deli midir, nedir?

Yerden kalktık, ama tepeye varır mıyız ki? Bilmiyoruz, ama dönüşü de yok. Asansör epeyce yukarı çıkıyor; sinek gibi binanın bir tarafına yapışmış sanki. Binanın ne kadar büyük olduğu aklımıza geliyor. Niçin başlamıştık?

Derken asansör sarsılarak duruyor ve kapı açılıyor. Bir oh çekerek kendimizi dışarı atıyoruz. Kolay bir seyahat olmamıştı, ama artık olmak istediğimiz yere daha yakın mıyız?

(17)

Etrafımıza bakmıyoruz, manzara harikulade. Etrafımızda kavradığımızdan çok daha fazla şey var. Bina daha çok bir şehir gibi. Yukardan hayatı o kadar

fazla görüyoruz ki: Her tarafta insanlar ve çiçekler var. Ta aşağılarda yürüdüğümüz yerleri, tam ortalarında olduğumuz halde daha önce hiç farkına varmadığımız bir sürü yeri görebiliyoruz, içinde dönüp durduğumuz büyük daireleri görebiliyoruz. Muazzam bir gotik katedral dikkatimizi çekiyor. Artık burayı ziyaret etmek ilginç olurdu herhalde.

Kadın gelip bize katılıyor. Gözleri tatlı tatlı manzaranın üzerinde geziniyor. Arkamızda muhteşem katedral. Gidip bakmaya karar veriyoruz.

Koçluk Sanatı V

V.*f JB-t,^' 0' Hedefler ve Değerler

Şu anda hayatınızdan ne kadar memnunsunuz? Sahip olduklarımıza alışma

eğilimindeyizdir. Her zaman yapageldiğimiz ve her zaman işe yaramış olan aynı eski şeyleri yapar dururuz. Hayatımız rahat olabilir, ama bizi rahatsız edip duran şöyle bir duygu olabilir: Şu anda hak ettiğim her şeye sahip miyim?

Modern hayatın güzelliği ve tehlikesi şudur: Kendi yönünüzde hareket etmeniz gerekir, yoksa başkaları sizi kendi yönlerinde hareket ettirir. Eğer ne

istediğinizi bilmiyorsanız, size, sizden ne yapmanızı istediğini söyleyecek ve bunu size yaptırmaya çalışacak birini kolayca bulursunuz. Eğer bu sizce uygunsa, bu kitabı okumayı hemen şimdi bırakın. Eğer hayatınızda başka bir şey istiyorsanız, hak ettiğiniz her şeye sahip olmak idealinizse, okumaya devam... Şu anda hak ettiğiniz her şeye sahip misiniz?

Hayat bir dizi ufak kararlardır. Her biri tek tek mantıksız gibidir, ama hepsi birlikte mantıklı ve tutarlıdır. Her biri önemlidir. Tüm yaşam görünüşte ufak bir kararla değişebilir. Yaptığımız her şeyin, her ufak kararın bile bir amacı vardır ve hayatımızın sorumluluğunu almak demek amacımızın olması, hedeflerimizi koyma-NLP ile Koçluk

mız ve bu hedefleri başkalarının koymasına izin vermemiz demek' tir. Tüm başarılı insanlar hedef koymuşlardır. Hedefler, ayaklan o-lan düşlerdir; bir yerlere

giderler.

Ben (Andrea) hedeflere karşı ilk ilgi duyduğumda, Acaba...' diyordum. 'Bunlar

gerçek hayatta hakikaten işler mi, yoksa bunlar hoş fikirlerden mi ibareti" Hedefîi çalışarak ve normalde yapacaklarından farklı bir şeyler yaparak harika şeyler

başaran insanlarla ilgili epey bir şeyler okumuştum. Bir gün, bu fikri bir deneyeyim dedim. En kötü ne olabilirdi? Hiçbir şey değişmezdi o kadar.'

Yıllardır çalışıp duruyordum, yine de hayatımdan zevk almıyordum. İstemediğim bir şey için mi çalışıyordum? Benim düşünü kurduğum hayat bu hayat değildi kesinlikle. İleri bir adım attım: Hedeflerimi yazmaya başladım. Bugünkü ha-yatımı inşa edecek ilk tuğlayı koydum. Bir fark yaratmak istiyordum.

Hedefli olarak ciddi bir şekilde çalışmaya başladığımda, bir sürü şey oldu... Bundan önce, tüm profesyonel hayatım sanata, başta da tiyatroya adanmıştı.

Yıllarımı tiyatrolarda ve sinema stüdyolarında gece gündüz çalışarak geçirmiştim ve bu hayat çok büyüleyiciydi. Harika bir hayattı, ne var ki gerçekten kendimi tatmin olmuş hissedeceksem başka bir şey yapmam gerektiğini düşünüyordum. Sonunda

istediğinizi elde edeceğinizin hiçbir garantisi olmadan, yeni bir yolculuğa çıkmak kolay değildir. Korkuyordum. Bilinmeyenden korku hissetmek normaldir. Bununla birlikte korkunun içerdiği enerjiyi yönlendirebilirseniz bu, çok olumlu da

olabilir. Korku bizi ileri doğru iter, bizi kötürüm edecek kadar yoğun olmadığında motive edicidir. Korku, bir hayatta kalma içgüdüsüdür, bu yüzden hayatta bir rolü vardır, fakat çoğu kez bizi aynı emniyetli yerde tutar. Korkuma saygı duydum ve ona teşekkür ettim.

Hedeflerimize yetecek kadar desteğimiz varsa (Bu destek istikbale ve imkânlarımıza olan inanç olabilir.), korkumuzu aşabiliriz. Bu takdirde bir geçiş zamanı çıkar karşımıza; bulunduğumuz yerin emniyetini terk etmişizdir, ancak bulunmak

istediğimiz yere de Îİİttfc

(18)

' '¦;\

Koçluk Sanatı 53

Na-dana varmamışızdır. Bu zaman, en iyi dostunuz olabilir (Hedefinize karşı sizi daha hazır hale sokar.), ya da en kötü düşmanınız (Sırf daha varmamış olduğunuz için hedefinizin mümkün olduğuna i-nanmanızı engeller.). Sinema dünyasını bırakıp da NLP eğiticisi olmaya karar verdiğimde hazır değildim. Konuyla ilgili birçok kitap

okumuştum, ama hepsi bu kadardı. Bu yüzden, sabırsız olmama rağmen, geçiş zamanı benim en iyi arkadaşımdı, çünkü hedefime hazırlanma fırsatı vermişti.

Tüm bunlar birkaç yıl önce oldu. Şimdi Majorca'da güzel bir villada oturmuşum, hayatımın en güzel anlarını ve başarılarını paylaştığım çok özel biriyle birlikte NLP ve koçlukla ilgili bu kitabı yazıyorum. Bizim ilişkimiz dostluğa, sevgiye ve tam güvene yani hep istemiş olduğum şeylere dayanıyor. Vaktimizin çoğu seyahat etmekle, koçluk ve NLP kursları vermekle geçiyor ve de çok mutluyuz. Şimdi hatırlıyorum da hayatımda kaç kez, bunun mümkün olduğuna inanmaktan neredeyse vazgeçiyordum, iyi ki, seyahatimin her adımında hedeflerimin mümkün olduğuna inanmaktan vazgeçmemişim.

Geriye bakınca, yıllar önce o kâğıt parçasına yazmış olduğum kelimelere

gülümsüyorum. O kelimeler -benim hedeflerim- yazmış olduğum en güçlü kelimelermiş. ŞİMDİYİ KEŞFEDİP, GELECEĞİ TASARLAMAK

Bir hedef, ayakları olan bir düştür. Bu ne anlama geliyor?

Hedefler bizi ileri doğru iten şeydir. Onlar bizim istediğimiz şeylerdir.

Sabahleyin yataktan bile ne diye çıkıyoruz? Çünkü bir şey istiyoruz. Kahvaltı gibi, önemsiz bir şey olabilir; büyük olabilir, tıpkı zahmete değer bir çalışma sayesinde birinin hayatını daha iyi hale getirmek gibi. Hedefler koçluğun esasıdır. Koçluk

müşterile-NLP ile Koçluk 54

rin istediklerini ifade etmelerine, iyi düşler görmelerine, o düşlere ayak takıp, onlarla koşmalarına yardım eder.

Biteviye bir şeylere doğru koşmaktayız. Şimdiki halde arzulanan bir hale doğru hareket halindeyiz. Elimizde olandan memnun olmamaya başlar başlamaz daha iyi bir şeye doğru yolculuğa çıkarız. Bir insanı diğerinden ayırt eden şey istediği şeydir. Kimi insanın her türlü maddi rahatı vardır, yine de halinden memnun değildir.

Kimileri ise çok sade yaşarlar, buna karşın hallerinden çok memnun olabilirler. Hedeflerimiz, parmak izlerimiz kadar bize özgüdür.

Hedef koymanın zıddı problem düşünmedir. Bu durumda, yolunda gitmeyen şeylere

odaklanılır. Birçok insan, suçlunun kim olduğunun yanı sıra problemlerin geçmişini, maliyetini ve neticelerini anlamaya çalışırken, bir problemler dehlizinde yolunu kaybeder. Hedef koyma soruyu 'Problem nedir?' sorusundan 'Ben ne istiyorum?' sorusuna yönlendirir. Bu sizi, organize olmuş şekilde ileri doğru götürür. Bir koç müşterisinin şimdiyi araştırıp, geleceği tasarlamasına yardım eder. Yolculukları için daha fazla seçenek ve daha fazla yetenek sağlayarak müşteriyi şimdiki yerinden alıp, bulunmak istediği yere taşır.

Bu durum iki farklı hedef tipi gerektirir:

Nihai hedef: Varış noktanız, gittiğiniz yer.

Süreç hedefi: Yolculuğunuz. 0 yere nasıl varacaksınız? Nihai hedefinize ulaşmak için plan yaptığınızda, birtakım daha küçük hedefler gerekecektir ki bunlar da sizin yolculuğunuzu oluşturacaktır.

Hedef koymayla ilgili bu iki çok farklı yönün ayırdma varmak çok önemlidir. Hedeflerle ilgili çoğu tavsiyeler bu ikisini birbirine karıştırır.

Koçluk Sanatı 55

(19)

Seyahat

(Süreç Hedefi)

Varış Yeri (Nihai Hedef)

Bir hedef koyarken, zahmete değer olmalıdır. Değerlerinizi ifade etmelidir; yoksa neden yapasınız ki? Hedeflerinizi koymada ve aynı zamanda başkalarına hedeflerinde yardım etmede de çok faydalı olan, hedef koyma ile ilgili yedi altın kural vardır. Bu kurallar, bir şirketin hedefleri için olduğu kadar meslekî ve kişisel hedefler için de geçerlidir.

1. Hedefler olumlu cümlelerle ifade edilir.

Her nihai hedef olumlu bir cümle ile ifade edilmelidir. Bu sizin istediğiniz bir şey olmalı, istemediğiniz ya da sakınmak istediğiniz bir şey değil. Birçok müşteri yaşamında aksi giden şeyi görür ve bundan uzaklaşmak ister. Size tam olarak ne istemediğini söyler. Ama olumsuz bir hedef koymak, almak istemediğiniz şeylerin listesiyle alışverişe gitmek gibidir.

Hedef koymanın gücü, dikkatinizi sabitleyip düşüncelerinizi bir noktada toplar. Mesela para kaybetmemek üzere yola çıkarsanız, o zaman 'para kaybetmek' fikri düşüncelerinizi meşgul edecektir. Sigara bırakmak gibi bir hedef koyarsanız, o zaman dikkatiniz sigara içmeye odaklanacaktır. Bunların yerine istediğiniz şeyleri düşünmek daha iyidir; yukarıdaki durumlara göre para kazanmak, daha iyi bir sağlık ve rahatlama gibi.

Bu altın kural sadece nihai hedef için -diğer bir ifadeyle, varış yeriniz için-geçerlidir. Bir varış yeri, olumlu olmalıdır; burası kendisine doğru hareket

ettiğiniz yerdir. Bununla birlikte, süreç hedefinde -yani buraya nasıl varacağınız konusunda- birtakım olumsuz durumlar

56

olabilir. Aslında hedefe varmak bir şeylerden vazgeçmeyi gerektirir. Bu konuyu, bir eylem planı konusuna geldiğimizde ele alacağız.

İlk altın kural için müşteriye sorulacak anahtar sorular: Ne istiyorsunuz?

Bunun yerine ne istiyorsunuz? Neyiniz olsun isterdiniz?

2. Hedefi belirli hale getirin.

Nihai hedefinizi, yani varacağınız yeri olabildiğince açık ve belirli hale getirin. Bazı hedeflerde bu kolaydır; mesela, yeni bir bilgisayar, yeni bir araba, yeni bir hedef. Soyut ya da elle tutulur, gözle görülür olmayan hedeflerde bu daha zordur. Daha iyi bir ilişkide ya da daha fazla kendine güven istemede açık ve kesin olmak zordur. Bu soyut hedeflerde, onlara sahip olduğunuzu bildirecek kanıtlar konusunda açık ve kesin olun. Mesela, eğer hedef daha fazla kendine güven ise bunun; soğuk terler dökmeden ya da bir gece öncesinden yatağınızda bir sağa bir sola dönerek uykusuz kalmadan, yemek sonrası 10 dakikalık bir konuşma yapabileceğiniz anlamına geldiğini söyleyebilirsiniz. Konuşma orada bulunan, size gerçek bir geri bildirim vermeye yemin edecek en az iki kişi tarafından makul olarak tanımlanmalıdır. Nesnel sonuçlar için -mesela 'Yeni bir araba istiyorum.', ki burada sonuç duyusal açıdan belirli, tanımlanabilir bir nesnedir- sonucu belirli hale getirin ama uygun sınırlar arasında olsun. Mükemmeliyetçi olmayın. Bir mükemmeliyetçi, sadece

gereğinden fazla kesin ve açık olmakla kalmaz, aynı zamanda daha azına da razı olmaz.

Bir koç, müşterinin uzun vadeli hedefleri ile başlar ve uzun vadeli hedeflerde çok açık ve kesin olmak mümkün değildir. Geleceği cam bir mahfazadaki bir kelebek gibi iğne ile tutturmanız

müm- îekti-HZ. fiıak U

Koçluk Sanatı 57

kün değildir. Hedefler ne kadar yakın olursa o kadar açık ve kesin olabilirsiniz. Bu hedefleri ne zaman, nerede ve kiminle elde edebileceğinizi söyleyebilirsiniz. Soyut sonuçlarda -mesela, 'Daha fazla kendine güven istiyo' rum.', ki burada kendine güven soyut bir niteliktir- sonucu belirgin hale getirmeye çalışmayın. Bunun yerine ne görmek, işitmek ve hissetmek istediğinizi -yani o niteliğe sahip

(20)

olduğunuzu size bildirecek kanıtı- belirginleştirin.

> Daima belirli hale getirilmesi gereken tek şey zamandır. > Bu hedef ne kadar zaman alacak?

> Hedefi ne zaman istiyorsunuz?

> Buna ulaşmak için ne kadar süre lazım?

Bu hem seyahat hem de varış yeriniz için geçerlidir. Seyahatin ne kadar süreceği size, varış yerinize ne zaman ulaşacağınızı da bildirir.

Anahtar somlar

Tam olarak neyi istiyorsunuz?

Bunu daha kesin ve açık bir şekilde anlatabilir misiniz?

Bu hedefe vardığınızda tam olarak neyi görecek ve duyacaksınız? Bu ne kadar sürer?

Bu hedefe ne zaman varmak istiyorsunuz?

3. Başarı için kanıt ve geri bildirimi nasıl elde edeceğinize karar verin. Nihai hedef için, bu hedefe vardığınızı size bildirecek kanıtı belirlemek önemlidir. Eğer X,Y ve Z'yi görür, işitir ve hissederseniz, o zaman sonucu almışsınız demektir.

Süreç hedefi için, yani seyahat için size kılavuzluk edecek olan geri bildirimdir. Geri bildirim, varış yerinize giden yolda olup

ol-58

NLP İLE KOÇLVK

madiğinizi gösterecektir. Mesela bir satış elemanı için geri bildirim; bir

müşteriyle kurduğu ilişkinin niteliği, ürünün faydalarına tepki olarak müşterinin gösterdiği küçük satın alma sinyalleridir. İyi bir satış elemanı satış boyunca müşterisine yakınlaşır, bunu da müşte-rinin vücut dilinden, ses tonundan ve kelimelerinden aldığı geri bildirimleri takip ederek yapar.

Elde etmekte olduğunuz geri bildirime dikkat etmezseniz hedefi bütünüyle

kaybetmeniz işten bile değildir. Bu bilhassa uzun vadeli hedeflerde söz konusudur. Honolulu'ya gitmek üzere Sao Paolo'dan kalkan bir uçağı düşünün. Pilot rotayı çizer; Honolulu varış yeridir. Ancak pilot kalkıştan sonra uçağı kendi başına uçmaya bırakmaz. Uçağın hâlâ rotasında olduğundan emin olmak için devamlı olarak uçuş şartlarını, uçağın irtifasını, havadaki trafik yoğunluğunu, tüm emniyet

teçhizatını ve tabii ki yönü izler. Sao Paolo'dan ayrıldıklarında uçağın rotasında olduğunu bilir, ama seyahat devamlı dikkat ister. Beklenmedik fevkalâde durumlar olmasa bile bu önemlidir; aslında sürekli izlemek hiçbir beklenmedik acil durum olmadığından emin olmanın parçasıdır. Eğer uçaklar bunu hata yapmayan bilgisayar teçhizatı ile yapıyorlarsa, insanın da iletişimindeki belirsizlikler ve öngörülemez durumlarda ne kadar çok dikkatli olması gerektiği anlaşılır.

Bu nedenle bir müşterinize hedef koymasında yardımcı olurken, geri bildirim konusunda düşünmesine yardımcı olacak birkaç soru sormanız gerekir:

İlerlemenizi nasıl ölçeceksiniz?

Her ne kadar çoğu hedefte her iki metottan unsurlar bulunsa da başlıca iki yol vardır:

1. Kendinize göre: Kendi performansınızı bir kere ölçersiniz, daha sonra bir kere daha ölçersiniz ve ne kadar gelişme kaydettiğinizi fark edersiniz.

2. Başka birine göre: Mesela, diyelim ki gelecek ay satış ekibinin en i-yisi olmak istiyorsunuz. Bunu yapmak için, şu anda yapmakta

oldu-

V&î'-Koçluk Sanatı 59

ğunuzdan ille de daha iyi olmanız gerekmez, ama başkalarının daha kötü yapması lazım.

İlerlemenizi kaç kere ölçeceksiniz?

Honolulu'ya yaptığımız yolculuğa geri dönecek olursak, pilot sürekli olarak uçağın rotasında olmasını sağlıyor. Ölçümler arasında çok uzun süre beklemek aptalca olur. Saatte 500 mil hızda bir uçak yarım saat içinde rotasından çok uzaklara gidebilir. Aslında hiçbir zaman tam olarak rotasında değildir. Bazen sağa açılır bazen sola. Pilot devamlı olarak düzeltmek zorundadır, aksi halde uçak yanlış yönde epey bir yol almış olacak ve bunu düzeltmesi daha zor olacak ve daha uzun süre alacaktır.

Referensi

Dokumen terkait

Manfaat dilakukannya prediksi kedatangan wisatawan mancanegara ke Provinsi Bali menggunakan Metode Recurrent Neural Network Backpropagation Through Time adalah

Pengertian unsur memberikan keterangan tidak benar dalam bidang keimigrasian adalah suatu perbuatan yang dilakukan oleh seseorang (pelaku tindak pidana) dalam proses

Jika Anda menggunakan NURBS untuk bagian atap mobil hingga ke bagian belakang seperti yang sudah kita lakukan pada topik tentang Birail, maka sesi ini jangan

Tata Kelakuan ini tidak bertujuan untuk, atau akan dikenakan dalam cara yang akan, mengehadkan atau mengganggu hak Ahli Pasukan, di mana berkenaan, untuk mengatur diri, menubuhkan,

Penginderaan jauh menggunakan citra optik dari satelit untuk melakukan pengukuran dan intepretasi data di lapangan, selain itu penginderaan jauh juga dapat

Tujuan : Untuk memastikan hasil pemeriksaan telah dicek & divalidasi oleh petugas yang berwenang dan sampai di tangan pasien/ perawat/ dokter yang meminta, sesuai

Angka-angka kelangsungan hidup untuk kanker paru umumnya lebih rendah daripada yang untuk kebanyakan kanker-kanker, dengan suatu angka keseluruhan kelangsungan hidup lima tahun