• Tidak ada hasil yang ditemukan

Jhampa Shaneman-Jean v. Angel - Budist Astroloji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "Jhampa Shaneman-Jean v. Angel - Budist Astroloji"

Copied!
481
0
0

Teks penuh

(1)
(2)

Budist Astroloii

(3)

Jhampa Shaneman (British Columbia, Kanada) yirmi yıldır astrolojik danış­ manlık yapmakta olup, otuz yılı aşkın bir süredir Budist geleneklerine göre yaşamaktadır. Kutsal Dalai Lama tarafından kendisine Mahayana ve Vajra­ yana Budizmleri'nin tüm düzeylerini öğretme izni verilen Batılı pratisyen­ lerden biridir. Jhampa l 980'de geleneksel Büyük lnziva'ya girdi ve sonraki üç buçuk yılını Hindistan'da Dharamsala bölgesinin dağlannda geçirdi. Jan V. Angel (Colorado) daha çok Doğu ve Bau dönüşümse! psikolojisine odaklanmış profesyonel astrologdur.

(4)

Budist Astroloii

Jhampa Shaneman

&

Jan

V.

Angel

(5)

Alfa Yayınları 1462

Doğu Felsefesi 9

BUDİST ASTROLOJİ Budist Bakış Açısıyla Harita Yorumu

Chart lnterpretation From a Buddhist Perspective Buddhist Astrology

Jhampa Shaneman & Jan V. Agel

Çeuiren Solina Silahlı

1. Basım : Mart 2004

ISBN: 975-297-482-1

Yayıncı ve Genel Yayın Yönetmeni M. Faruk Bayrak

Yayın Kırdinatöril ve Editör Cahil Akın

Pazarlama ve Satış Müdüril Vedat Bayrak

Kapak Tasanmı Utku Lomlu

© 2004, ALFA Basım Yayım Dağıtım İnş. Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şii. © 2003, Jhampa Shaneman & Jan V. Angel / Llewellyn

Kiıabın TUrlcçe yoyı halclan AlFA Basım Yayım Dagıtım San. we Tıc. l.ıd. ŞtJ. 'ne aiair.

YayrneYinden yazıh izin alınmadan kısmen weya tamamen alımı yapılamaz,

hiçbir Jelıilde kopya edilemez, Ç4faltılamaz we yayımlanamaz.

Alfa Basım Yayım Dağıhm inş. Tur. San. ve Dış Tic. Ltd. Şii. Ticarethane Sokak No: 53 "Cağaloğlu 3410 İstanbul, Turkey Tel: 90 (212) 511 5303 - 513 8751 - 512 3046 Faks: 90 (212) 519 330

ww.aUallitap.com

info@alfakitap.com

Baskı ve Cilt Melisa Matbaacılık

Çitfehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaşa - İslahbul Tel: 90 (212) 674 9723 Fax: 90·(212) 674 9729

(6)

Bu hitap, birbirimizle yapıcı ve faydalı yollarla nasıl uyum içinde ya­ şayabileceğimizi anlamamıza yardıma olan büyük manevi öğretmenlere,

takdir ve saygı ile ithaf edilmiştir. Bize mevcudiyetimizi sağlayan, bedenlerimize paylaşım ve büyüme fırsaılannı sunan sezgili varlıklar

olan annelere içten sevgimizi sunuyoruz. Kısa bir süre için de olsa, bilincinde olduğumuz, karşılıklı dayanışma içinde bulunduğumuz ve

kendisinden dersler çıkardığımız bu tam ve bütün evrene derin minnetimizi sunuyoruz.

(7)
(8)

İcindekiler

,

Kutsa Dalai Lama'nın ônsözıi • ix ]hampa Shaneman'ın ônsözıi • xi

]an V. Angel'in Ônsözıi • xv Minnet • xxiii Teşekkür • xxv

Giriş • ı

Budist Astroloji • 7

Buda'nın Dogum Haritası • ı 9

Siddhartha'nın Bilgeliği • 65

Daha Derin Anlam • 95

Aşk ve Merhamet • 117

Evler• 135

Gezegenler • ısı

Evlerde Ay ve Güneş • ı6S

Evlerdeki iç Gezegenler • ıss

Evlerdeki Dış Gezegenler • 233

Ay ve Güneş Açılan • 263

iç Gezegenlerin Açılan • 299

Dış Gezegenlerin Açılan • 353

Budist Meditasyonu ve Kişisel Astroloji • 361

Meditasyon • 393

jhampa'nın Biyografik Hikltyesi • 399

(9)
(10)

Kutsal Dalai

••

Lama' nın On sözü

Budizm'in asıl amacı, insanlığa hiz­ met etmek ve fayda sağlamaktır; bu nedenle Budist fikirlerinin Doğu ve Batı toplumlarına olu�lu katkı sağla­ dığına inanıyorum. Çünkü bir yanda, Budist düşünce, modem bilimsel gö­ rüşle örtüşen manuğa önemli bir rol verir. Diğer yandan da, Budist uygula­ malarının hedefi olan "iç huzuru" ev­ rensel bir ilgiye sahiptir. lç huzura sa­ hipsek zorlukları sakin ve akılcı yol­ larla çözebilir, mutluluğu koruyabili­

riz. Aşk, iyilik ve hoşgörü, şiddete da­ yanmayan davranış öğretileri ve özel­ likle de her şeyin göreli olduğu Budist teori, iç huzurun kaynaklarıdır.

Astrolojiyi düzenli temellere göre kullanan insanlar, karar

(11)

x Kutsal Dalai Lama'nın Ônsôzü

dikkat, merhamet ve bilgelik gibi Budist uygulamalarından il­ ham alabilirler. Doğrusu, merhamet ve bilgeliğin yararlı olma­ sının yanı sıra, günlük yaşamın tüm açılannda gerekliliğine de inanıyorum.

Dalai Lama

(12)

Jhampa

Shaneman' ın Önsözü

Budist Astroloji'yi

]an Angel'la birlik­ te yazmanın onurunu taşıyorum. Yıl­ lardır aklımda olan kitap yazma fikri Jan'ın yardımı sayesinde gerçekleşti. O bir ilham kaynağıydı ve yumuşak sesi ahkam kesmemem gerektiğini hatırlatıyordu. Kitabın şu anda oku­ duğunuz son haline dönüşmesi bir­ kaç yıl sürdü.

Profesyonel astrologların, bu kita­ bı ilginç bir başlangıç olarak göre­ ceklerini, fakat derinlikten yoksun bulacaklarını düşünüyorum. Zodyak ve Ascendant'a ne oldu? Bunlar, kısa bir şekilde cevaplamak istediğim gü­ zel sorular.

Bir Budist olarak, fenomenler ara­ sında karrnik bağlantıyı arıyorum.

(13)

xii jhampa Shaneman'ın Onsözü

Kritik düşünceleri kullanırken Dalai lama'nın kutsallığı yol göstericim oldu. Örneğin, geleneksel Budistler, dünyanın düz olduğuna inanırlar. Onun kutsallığı, bu düşüncenin sadece insanlar doğrusunu bilmeden önce işe yaradığını söyler. Yu­ varlak dünya fikrini benimsemenin inancımızda hiçbir azal­ maya neden olmayacağını belirtir. Bu durum, herhangi bir gerçeği araştınp bizim yararımıza olduğunu kanıtlayan Buda, esin kaynağının yansımasıdır. Astrolojik düşüncede de aynısı uygulanır. Bir zamanlar, dünyanın güneş sisteminin merke­ zinde olduğuna inanılıyordu. Kopernik ve Galileo'nun, güneş sisteminin merkezinde güneşin bulunduğunu ortaya çıkarma­ sı astrolojinin ortadan kalkmasına neden olmadı; astroloji bu bilgileri benimsedi.

Doğum haritalarında gezegenlere baktığımda karmik bağ­ lantılar görüyorum. Zodyak bundan farklı bir konudur. Pto­ lemy, 2000 yıl önce takımyıldızlarını sabitlemiş ve bu sahayı Batı astrolojisine açmıştır. Bu yöntem birkaç yüzyıl işe yara­ mış, fakat zaman geçtikçe fiziki takımyıldızlar ve Zodyak ara­ sındaki zıtlık giderek büyümüştür. Şimdi bu iki fenomen ara­ sında 2 6 dereceden fazla vardır. Zodyak'ın kullanımı, Batı ast­ rologları için güneş sistemimiz ve evrenin enerjisini araştır­ mak yerine, dogma haline dönüşmüştür. 1

Nisan/Mayıs 2002'de Dağ Astroloğu konulu "Büyük Zodyak Tartışması" adlı makalede, Bruce Scofield, Kepler'in bu problemle ilgili çözümünü açıklar: '"Büyük astrologjohannes Kepler'in bu problemle (zodiac sorunu) ilgili bir çözümü vardır. O, temel olarak Zodyak'ı terk edip, gezegenler arasında, açı­ lar çevresinde kendi astrolojik sistemini kurdu. Açılan akıllanndan hesapla­ dıkları için, Zodyak'ın sadece astrologlann hafızalannı zindeleştirmek için kullandıklan geometri ahşurması olduğuna inanıyordu.

(14)

Jhampa Shaneman'ın Ônsözü xiii

Benim amacım tartışma .yaratmak değil. Ama kendi inançlarıma karşı da gerçekçi olmalıyım. Batı astrolojisinde Budist perspektifinin, günümüz Zodyak'ından ayn tutulma­ sı gerektiğini düşünmüyorum. Filozofik düşünceler her or­ tamda işe yarar. Bu felsefeyi tanıtmaktan ve diğerlerinin bundan yararlanmalarına izin vermekten mutluluk duyuyo­ rum.

Yirmi yıl astrolojik danışmanlık yaptım ve sadece gezegen­ ler, evler, açılar üstünde yoğunlaştım. insanlar edindikleri bil­ gilerden memnunlardı. Doğum haritasından yararlanarak As­ cendant ve Gökyüzü Haritası'nı kullandım. Böyle yapmasay­ dılJl anlaşılması güçleşirdi. Benim kendi hayatım, bu konula­ nıt çerekliliğiyle ilgili sayısız örnekle bezenmiştir. Doğum ha­ ritas).nı gözden geçirdiğimde Ascendant'ın derecesiyle ilgili yorum yapmıyorum. Bu benim işime yanyor. Aldığım tek eleştiri, astrolojik etki görüşünün sınırlı sağlanması ile ilgili olmuştur. Bu eleştiriyi kabul etmek istiyorum. Herkesin fikri­ ne açığım. Bu verimli bir tartışmaya zemin hazırlar. Gezegen­ ler, evler ve açılarlar çalışmanın yeterli olduğunu düşünüyo­ rum.

Astrolojinin geleceğini merakla beklemekteyim. Tarihte, astrologlar toplumun değerli üyeleri olmuşlardır. Sonunda bu "Zodyak'ın mevsim dönüşümünü belirtmesi hakkındaki tartışmada, onun cevabı: '12 J>urcun çeşitli niteliklere bölündüğünü kanıtlayan bir deneyim yoktur- özellikle de, bize sıcak gelen bu burçların başka ılıman bir bölgede soğuk ve kötü bir etki yapacağı beklenebilir."'

Kepler'in notu: Johannes Kepler, Kepler's Astrology Excerpts, çev. Ken Ne­ gus, Princeton, NJ: Eucopia, 1987, s.11.

(15)

xiv Jhampa Shaneman'ın Önsözü

görüş geri geliyor. Açık görüşlüysek, manevra yapmak için hepimize bolca yer var. Umanın kitabı beğenirsiniz. Bu kitap saatlerce düşünmenin ve yeni fikirlerin ürünüdür.

(16)

Jan

V.

Angel'ın

••

On sözü

Y Ildız Fah' nın Özünü

Arastırmak

,

Astroloji geniş bir alana yayılan rö­ nesans deneyimini yaşamaktadır. Ya­ kın zamanın astrologlan, yıldız falı­ nın dinamik, döm�şebilir oluşunun gün geçtikçe artan kanıtlarını sunar­ lar. Psikoloji ve spiritüalizm, Batı ha­ rita yorumculuğunun odak noktası olmuştur.

Astroloji için gerçekten heyecanlı geçen bu zamanlar arasında, "öz"ü harita katmanlanndan ayınp damıta­ bileceğim bir tekniğin var olmasını­ çok istedim. Gelecekteki bilgili ast­ rologların, belirli harita dinamikle

(17)

xvi Jan V. Angel'ın Ônsözü

riyle ilgili olması düşünülen ve sadece bir veya iki anlamlı sı­ radan oluşan küçük yazılar sunduklarını görebiliyorum. Hari­ tanın özünü bulma isteğim, Budizm ve astrolojiyle ilgili çalış­ maları hakkında bilgi alma amacıyla, Budist öğretmen Jhampa Shaneman'la temasa geçmemi sağladı.

Sifall Özler

,

Hastalığı benzeriyle tedavi eden ilaçlar, vücudun doğal tedavi sistemini, daha yoğun maddelerin "öz"ünü damıtarak aktif hale dönüştürür. Çiçek özleri de çiçeklerin damıtılmasıyla or­ taya çıkar. Her iki yöntem de, sağlıklı ve iyi olmayı sağlamak için kullanılmıştır.

Astrolojinin de, bu karmaşık formları spiritüel gelişimde benzer şekilde katalizör qlarak kullanabileceğine inanıyorum. lyi bir astrolog olmak çok hassas bir iştir. Müşterilerimizin ya­ ran için yıldız falında doğru "öz"leri sunmayı isteriz.

Harita hakkında çok fazla bilgi cazip gelebilir ama genel­ likle özümsemesi zordur. Yemek kitabı şeklindeki yorumlar ve kişisel olmayan harita tasvirleri bizi memnun etmekten çok uzaklar. Önemli ve uygun "öz"ler sunan astrologlar en iyi ödülleri isteyebilirler.

(18)

Jan V. Angel'ın Önsözü xvii

Neden Budizm ve Astrolop?

Budizm ve batı astrolojisinin ortak bir noktada buluşma ola­ naklarının olup olmadığım öğrenmek istedim. Budist öğret­ men ve batı astroloğu Jhampa, uygulamalarında bu iki sistemi etkin bir şekilde birleştirir. Onun spiritüel yolculuğu mesle­ ğinden ayrılmış değildir. Budist eğitimini, yorumlarıyla etkili bir şekilde birleştirir.

Ben Jhampa'yla ilk kez l 998'de karşılaştım. Daha sonra l 970 'lerin başında benzer maceralar yaşadığımızı fark ettik. Her ikimiz de neredeyse 20 yaşındayken Asya'ya seyahat etmi­ şiz. Jhampa Kanada'dan, ben de Kaliforniya'dan. Bu yıllarda, ashram, guru ve spiritüel öğretmenlerle deneyim kazanmak için birçok Batılı, Nepal ve Hindistan'a gelmiştir. Asya'daki bu Batılı gençlik kültürü, modern hayatın yüzeyselliğinden daha derin anlamlar arayan gençliğin yoğun olduğu 60 'ların heye­ canlı yayılımıydı. Ram Dass ve başkaları, spiritüel öğretmen­ ler ve eğitimleriyle ilgili birçok hikayeler getirmişlerdir.

Jhampa'mn yolu kendisine, Lama Yeshe adlı aydın ve neşe dolu öğretmenin eğitimiyle ilk Batılı Budist keşişlerden biri olmasında önderlik etti. jhampa'mn etkileyici yolculuğunu ve Budist vaftiz törenini bu kitabın son bölümünde okuyabilirsi­ niz.

Ben Kuzey Hindistan'da yıllarca yoga ve meditasyon eğiti­ mi aldım, ama Birleşik Devletler'e dönene kadar Budizm haya­ tıma girmedi. l 970 'lerin ortalarında ben de Güney Kalifomi­ ya'da Lama Yeshe'yle karşılaştım.

(19)

xviii Jan V. Angel'ın Ônsözü

Bize farklı kıtalarda Budizm'i tanıtan bu lama ile karşılaş­ mamızda, Jhampa ve ben aynı etkileri paylaşmışız. Spiritü­ alizmi böyle bir mizah ve neşeyle açıklayan biriyle ikimiz de ilk kez karşılaşmıştık. Lama Yeshe, Budizm öğretilerini Batılı­ larla paylaşırken etrafına huzur ve mutluluk saçıyordu.

Bilin�li Bir Saniye

Lama Yeshe, durmaksızın değişen dünyada, karşılaştığımız en karmaşık problemlerin yadsınarak kök saldığını, değişi­ min hayatta doğal bir deneyim olduğunu vurgula'r. Geçicilik, aynı kalmak için gerekli durumlarda arzularımızla ters dü­ şer.

Astroloji, son derece değerli Budist ilişkilendirilmeleriyle açıklanır. Harita özü, aktif ve deneyimsel olarak daha az ana­ litikleşir. Devamlılığı ya da anlamı keşfetmek ve geleceği gö­ rebilmek için astroloji öğreniyoruz. Bizim geleceğimiz, Budist terimleriyle ve birçok spiritüel geleneklere göre, şu anda ka· bul ettiğimiz niteliklerle belirtilir.

Geçicilik, karşılıklı dayanışma, sebep ve etki kuralları gibi Budizm görüşleri harita yorumuna katılırsa ne olur? Bu fikir­ ler, harita tanımının sabitliğini azaltır. Sonuçların değişkenli­ ği, bizim zeka, merhamet ve bilinç temelimizi daha genişletir.

Özgür seçiciliğin etkisi, eğer 'her şey' gerçekten karşılıklı dayanışma içindeyse zor ulaşılır hale gelir. Budistler gelişimin işareti olarak katı alanın terk edilmesini tartışırlar. Astroloji,

(20)

jan V. Angel'ın Ônsözü xix

eğitim olarak, daha baskıcı ve daha eski sembol ve işaret açık­ lamalarını bırakıp, katı alanı terk etme süreci içine girmiştir.

Budist Allstırmaları ve Harita

,

Dinamikleri

Jhampa, bireysel harita temaları için yararlı Budist alıştırmala­ rını önerir. Bunların bazıları bu kitapta anlatılmıştır ama daha fazlası da vardır.

Bodhicitta

alıştırmaları buna iyi bir örnektir. Budistler, meditasyon ve gözünde canlandırma yöntemiyle bodhicitta veya merhamet duygusunu uygulamayı öğrenirler. jhampa, 5. bölümde bodhicitta ve özgeciliği geliştirmek için

meditasyon tekniklerini anlatır.

Belki harita özü yeni yorumlarda olmasa da, bu teknikler­ le bulunabilir. Benim inancıma ve deneyimime göre meditas­ yon ve gözünde canlandırma yöntemi bilincimiz içinde işe ya­ rayabilir. Bu, hepimizin çok iyi bildiği harita temaları ve mo­ delleriyle ilgili deneyimimizi yükseltir ve zenginleştirir.

Lama Yeshe, kendisiyle çalıştığım yıl boyunca, üzerimde ömür boyu sürecek bir etki bıraktı. Eğitimi, bilincin değişen akımına odaklayıp, eski alışkanlıklarımızın modeller ve düzen içinde ilerleme sağlayabileceğini vurgular; kendimizi anlama­ mamız sadece zamana kalmıştır. Eski dersleri yeni bilincimizle dinlemeye devam edebiliriz. Dışardaki deneyimlerinde, devam edenin ne olduğunu cevaplamak y�rine devam edenin ne oldu­ ğunu 'kontrol etme' konusunda öğrencilerini sık sık uyarmıştır.

(21)

xx jan V. Angel'ın ônsözü

Günümüzdejhampa, Budizm'i Batılılara mükemmel bir şe­ kilde öğretir. Jhampa'nın öğretim stilinde, Lama Yeshe'nin ne­ şe ve mizah anlayışının canlı kaldığını fark ettim. jhampa, spi­ ritüel olarak kendisine bilincin özgürlük ve saflığını doğal bir şekilde öğreten bu lama ile 'büyüdü'. Jhampa bu iki sistemin çok kolay görünmesini sağladı. Haritayı bu açıdan ele almamı­ za olanak sağladı. Jhampa, harita dinamiklerini anlatırken, müşterilerini kendilerine ve başkalanna karşı daha fazla bilgi ve merhamet duygusu ile geliştirmeleri konusunda yüreklen­ dirir.

Dünya artık karma, karşılıklı dayanışma ve geçiciliğe karşı her zamankinden daha anlayışlı olmuştur. Bunlar, özgürlüğü­ müzü kendimize ve diğerlerine karşı günden güne daha mer­ hametli şekilde yaşatan bilincimizi aydınlatırlar. Ya bilinçli olarak Satürn'ün zirvesine geçecek veya yaklaşacak olan Plu­ to'nun derinliğiyle yüzleşmek için merhametli bir yol seçersek ne olur? Böyle bir yaklaşım, karmaşık etkilerin düzenini sağ­ lar mı? Eğer astroloji öğrencisiyseniz, Budist fikirlerin payla­ şıldığı bu kitap size yıldız fallarıyla ilgili yeni bir yaklaşım su­ nar.

Benim bu kitaba katılımım, çağdaş Batılı astrologlann ba­ kış açılannın etkisiyle olmuştur. Üç unsuru veya üç akılı, be­ nim kendi astroloji çalışmalanma ekliyorum. Farklı kültürler­ den gelen müşterilerin canlı iletişim kurmalanna katkıda bu­ lunması açısından bu konulan önemli buluyorum.

Benim inancıma göre, Budizm ve diğer mistik-spiritüel yol­ lar batı astrolojisiyle bütünleşerek devam edebilirler. Jhampa

(22)

Jan V. Angel'ın Önsôzü xxi

ve Steven Forrest gibi seçkin ve anlayışlı Batılı astrologlar, ast­ rolojinin, bireyler için çok derin anlamlar çıkarmakta kullanı­ labilecek bir malzeme olduğunun farkına vardılar. Bu astro­ loglar, haritayı oluş ve etki sebebi, karma gibi geçmiş eylem­ leri kesin bir şekilde ifade eden bir bütün olarak görürler. 'Kendi haritamızdan ne öğrenebiliriz?' diye bir soru sorulabi­ lir. Birçok astroloji sistemi, yıldız falını aydınlatıcı bir malze­ me olarak benimsemektedir.

Bu projeye katılmam için beni davet eden Jhampa'ya, bir­ çok sorumu özenle cevaplamasından ve sabrından ötürü son­ suz teşekkürlerimi sunanın. Her ikimizin de hayatında önem­ li etkisi olan Lama Yeshe'ye teşekkür ederim. Lama'nın neşeli ve güzel kişiliğinin bu sayfalara yansıdığını görebilirsiniz.

(23)
(24)

Minnet

Kutsal Dalai Lama'ya, önsözünü ya­ zarak kitaba sağladığı katkıdan dola­ yı sonsuz minettarlığımızı sunuyo­ ruz. Sözleri, içten gelen iyi niyet ça­ basını berrak bir açıklıkla ifade et­ mektedir. Ilk aşamalarda verdiği des­ tek ve bakış açısının yanı sıra, bize sunduğu seçkin bilgilerdeki cömert­ liğinden dolayı yetenekli ve saygın astrolog Steven Forrest'a minnetta­ rız. Llewellyn'den Stephanie Cle­ ment'e sağgörülü, anlayışlı ve yaratı­ cı fikirlerinden dolayı minnet duyu­ yoruz. Llewellyn'in insancıl editörü Andrea Neffi akılcı uzmanlığından dolayı takdir ediyoruz. Bizden büyük veya küçük her türlü yardımı esirge­ meyen Llewellyn'deki herkese teşek­ kür ederiz. Lama Yeshe Bilgelik Arşi-xxiii

(25)

xxiv Minnet

vi'nin kurucusu Dr Nicholas Ribush'a ve Snow Lion Yayıncı­ lık'tan Jeffrey Cox'a değerli konuşmaları ve sürekli destekle­ rinden dolayı içten teşekkürlerimizi sunarız.

(26)

Tesekkür

,

Bu süreç içinde gösterdikleri sabır­ dan dolayı ailem Maria, Aimee ve Tenzin'e sevgi ve içtenliğimi sunuyo­ rum. Ilham perim Jan Angel'a, bana astrolojinin kapısını açan ilk astrolo­ ji öğretmenim Michael Layden'a, ki­ tabın yazılması sırasındaki yardımla­

rı için Lura McCallum'a ve son ola­

rak kitabın yayınlanmasında bana yardımcı olan herkese teşekkürleri­ mi sunanın. Hedeflerimiz ne olursa olsun yaptığımız her şey karşılıklı dayanışmanın ürünüdür. Hepinize teşekkürler.

]hampa Shaneman

Kocam Eric'e; çocuklarım Theresa, Erin, Maureen ve Erica'ya; kız karde­ şim Barbara'ya içten memnuniyetimi sunuyorum. Destekleyici dostlarım

(27)

xxvi Teşekkür

Pat Kocrner, Barbara Goodfriend, Evelyn Dykman, Diana Ford, James Shaffer, Christine ve Randall Klein, Nancy Mac­ Dowell, Jacqueline Shuler, Martha Urioste, Hiroko Kaska, Mary Jo Osborne, Florence Wells, Dr Cherie Cook, Marjie Carlstedt ve April Boyer'e teşekkür ediyorum. Dengeli bir te­ mel kurmamda sabırla bana yardımcı olan ilk astrolojik danış­ manım dahi Bay Noel Tyl'e minnettarlığımı sunuyorum. Ki­ tapları ve seminerleri sürekli ilham kaynağı olan astrolog Ste­ ven Forrest'a teşekkür ederim. Son olarak, tüm bunları müm­ kün kılan Jhampa, sana teşekkür ediyorum. Seni, özellikle ça­ balarımıza günden güne neşeyle yayılan bilgeliğini içten tak­ dir ediyorum. Budist yolunun güzelliklerinden pratik yöntem­ le daha derin memnuniyet elde etmeme yardımcı oldun.

(28)
(29)

2 Giriş

Hindu dinidir. Dinleri kendi mitoloji ve kültürel içeriklerin­ den sıyırdığımızda, insan kalbinde aynı duyguyla hissedile­ cektir: Bizim özlemimiz ayrılık sınırlarının ötesine gitmektir. Başta anlatıldığı gibi, bu anlayış astrolojinin esas mantığında da kaçınılmaz olarak vardır.

Modem astrolojik yazıların bu mistik ve spiritüel açlıktan yoksun olması ne kadar garip. Kişilik psikolojisini tanımlama gayretiyle, biz astrologlar çoğu zaman daha önemli sorularla uğraşmayı unuturuz: Neden bu kişiliklere sahibiz? Bu araçla­ rın hedefi var mıdır? Biz bir yere gidiyor muyuz?

Carl jung, Budizm'in Batı'ya gelişini, modem tarihin en önemli olayı olarak başarılı şekilde anlatır. Ben onuiı haklı ol­ duğuna inanıyorum. Budizm'in Batı'ya gelişinin, en azından modem astroloji tarihinin en önemli olayı olduğundan kişisel olarak ben eminim. Budizm, teolojik ve metafiziksel yönden zordur ama aynı zamanda çok pratiktir. Bilinç evrimi için "adım adım" verilen bilgiler boldur ve kendi içinde her kötü durumdaki psikoloji gerçekçi olarak kabul edilmiş ve aydınla­ tılmıştır. Bu kesinlikle modem astrolojinin ihtiyaç duyduğu ruh ilacıdır.

Jhampa Shaneman'ın

Budist Astroloji

adlı kitabı, alışılmış astrolojik düşünme şekli ile dharma arasında köprü kurar. Tanrı ve ruhu yeniden Batı astrolojisi uygulaması içinde ele almamıza yardımcı olur. Tanrı ve ruh: Bu iki kelimeyi kullan­ maktan haylazca bir zevk duyuyorum. Titiz Budist teologlara göre bu dil italik değildir. Budist görüşünde, Tanrı bizim ba­ tıda kabul ettiğimiz anlamdaki varlığın bir parçası değildir.

(30)

Bi-Giriş 3

reysel ruh temelde illüzyon olarak görülür.

Öyleyse benim bundan haylazca zevk duymamın sebebi ne? Çünkü Budizm Batı'ya gelince, her ikisi de değişecek. Hiç­ birinin diğerine boyun eğmesine gerek yok. Batı Budizm'i, T

ann

ve

ruh

gibi zengin, mecazi kelimeleri benimseyerek Ga­ utama'nın 8 katlı yolunda dokuyabilir. Bırakın, tektonik pla­ kalar ezilsin! Bırakın, Budizm fizik ve Batı paganizmiyle tanış­ sın. Bırakın, karanlıkta izledikleri yolun gücüyle aydınlanan hıristiyanlarla tanışsın. Bırakın, sihirbaz doktorla tanışsın. Bı­ rakın, feminizmle tanışsın. Sentez ve dayanışma yaratıcı sihrin meydana geleceği yerdedir. Diğer taraftan değişimden korkan geri kafalılar, tahmin edilebileceği gibi öfkeleneceklerdir.

Jhampa Shaneman genç yaşta Hindistan'a giden bir Kana­ dalıdır. Burada 14 yıl kalmış ve soylan Buda'ya dayanan öğret­ menlerin rehberliğinde Tibet Budizmi eğitimi alma ayrıcalığı­ na sahip olmuştur. Öğretmenlerinden biri olan Kyabje Ling Rinpoche, Dalai l.ama'nın kıdemli öğretmeniydi. Bu sayfalar­ da sizi bekleyen büyük keyif, kendi anlattığı otobiyografik hi­ kayedir. Ben burada sadece Jhampa'nın Doğu ve Batı'yı birleş­ tirici görevini açıklamaktayım. O, tektonik plakaları birleşti­ ren, köprü görevi gören kuruculardandır.

Aynca bazen kendini tektonik plakaların çatıştığı parçala­ rın zemini olarak hissettiğinden şüpheleniyorum.

Çoğu Batı astroloğuna göre, Tibet astrolojisi, Tibet dili ka­ dar karışıktır. Birine göre, temeli mevsimler olan Batı astroloji­ sinden çok, temeli takımyıldızlar olan Yedik astrolojisiyle ara­ sında daha fazla ortak nokta vardır. Diğerlerine göre, Tibet

(31)

folk-Giriş

loru ve Çin öğeleriyle doludur. Astrolojide de, akıl küçüldükçe daha fazla çeteci olmaya yönelir. Farklı astroloji geleneklerini uygulayanlar arasında kimi zaman ortaya çıkan kavga ve ger­ ginlik beni üzdü. Yedik ve Tibetli astrologlar kesinlikle insan­ lara yardımcı olabilirler. Çeşitli batı sistemlerinden herhangi bi­ rini uygulayan insanlar da eminim bunu yapabilirler.

Bir ıi.iyanın birden fazla doğru yorumu olabileceği gibi, sonsuz gökyüzünün de pek çok doğru yorumu vardır.

Jhampa da, bu sayfalarda, batı astroloji tekniklerini kulla­ nır ve Budist perspektif ve bilgisini araştırırken bunlara baş­ vurur. Eminim ki, bu, astrolojinin doğu formlannı uygulayan­ lann hoşuna gitmeyecektir. Bunu seviyorum: O, sallanan köp­ rünün tam ortasında, bütün dünyalara katılarak cesurca ayak­ ta duruyor. Budist doğrulannı Batı diliyle konuşuyor ve iyi bir Budist olarak, teknikten öte beyinsel tartışmalar olmadan akıllı merkeze yerleştiriyor. Budizm pek çok farklı kültüre gir­ miştir. · Astrolojinin birçok farklı formlan tarafından da be­ nimsenebilir.

İnsanlar benim dinimi sorduklannda, genellikle ukalaca cevaplıyorum: "lsa için gizli Budist Kelt rahibiyim." Budizm'i uzun yıllar okudum ve Budist öğretmenlerle oturma fırsatıyla kutsandım. Düıi.istçe söyleyebilirim ki, başka hiçbir din astro­ lojiye temel bakış açımı bu kadar şekillendirmedi. Bu benim astrolojik "dinimdir." Müşterilerimin tercih yaptığını göıi.iyo­ rum. Her gün boyun eğmez astrologlara dönüştüklerini görü­ yorum ve genelde astrolojiye açık fikirlilikle bakan herhangi birinde de, bu kesin kehanetlerin ve tanımlann oldukça

(32)

belir-Giriş 5

gin şekilde işlediğini sıklıkla görüyorum. Bu şekildeki belirle­ yici astroloji neden bazen işe yarıyor ve başka zaman başarısız oluyor? Bu bakış açısıyla fikirlerimi geniş bir şekilde yazdım ve bu fikirlerin Budizm'de yansıtıldığını görmek beni mem­ nun etti. jhampa'nın kelimeleriyle "Dikkatli bireyler, eşit de­ recede tahmin edilebilir değilllerdir. Budizm, özgür iradeyle bireyin herhangi özel bir durumda kullandığı zeka ve farkına varma derecesinin uygunluğunu açıklar."

jhampa'nın Doğu'dan getirdiği reçete:

•:• Özgür irade

•:• Bu gizemli evrende hayatın anlamı •:• Bilinç evriminde merkezlenmiş astroloji •:• Akılda merkezlenmiş evren görüntüsü

Himalayalar'ın nüfusu seyrek bölgelerindeki kadın ve er­ keklerin uzun zaman önce aldıkları neticenin aynı olduğunu bilmek güzel. Bu bilgilerin bütün bir insana dönüşme amacın­ da çalışmak için pratik ve güçlü bir sisteme eklendiğini bil­ mek güzel. jhampa Shaneman'ın, bu sayfalarda, kendi dünya­ sıyla bizimki arasında canlı ve nefes alan bir köprü olduğunu bilmek de güzel.

Gelin onunla bu sallanan köprünün tam ortasında durun ve manzaranın tadını çıkarın.

Steven Forrest

Chapel Hill, North Carolina Lamalar'ın Bayramı, 2001

(33)
(34)
(35)

8 Budist Astroloji

yararına onları aydınlatmak için çalışan bir

bodhisattva

olarak Siddhartha, milyonlarca kez doğan kişiliğini pozitif nitelik ve ilimle eğitmiştir. Bu pozitif nitelikler onun yaşamla ve yaşa­ mın çeşitli boyutlarıyla baş etmesinde yardımcı olur. Hikaye­ ler erdemli olmalarını sağlamak için Budist çocuklara okutu­ lur. Siddhartha'nın aydınlığa ulaştığı bu son yaşamıyla zirveye ulaşırlar. Bu son ömrün ihtişamı, engin ilim ve erdemliliğin birikimidir.

Budist incelemeleri Siddhartha'nın çok boyutlu bir karak­ ter, bir arketip olduğunu gösterir. Onu ve hayatını inceleme­ nin pek çok yolu vardır ve bunların hepsi birbirine bağlıdır. Veliaht olarak Siddhartha'nın hayatı, astrolojis1 ve yeniden doğuşları birbiriyle bağlantılıdır. Bu, aydınlığın ilmi olan Bu­ da'nın ilmidir. Astroloji uygulamalarında harika ve yeni bir ışık saçar.

Kısaca, geleceğin Efendi Budası olacak Siddhartha'nın do­ ğumundan sonra, yaşlı ve bilgili Yedik astrolog, anne ve baba­ sını ziyaret etti. Hindistan'da astrologların yeni doğan çocuk­ larla ilgili kehanette bulunmaları bir gelenekti. Siddhartha'nın babası, Nepal ve Hindistan sınırındaki küçük bir ülkenin kra­ lıydı. tık çocuğu erkekti ve bu uğurlu sayılıyordu. Oğlunun, gezegenler tarafından kutsanacağına inanıyordu. Yaşlı astro­ log, hem çocuğun hem de gezegenlerinin hesaplamalarını yaptı ve gözünden yaşlar akmaya başladı. Siddhartha'nın ba­ bası çok şaşırmıştı. Yoksa oğlunun kaderi korkunç talihsizlik­ lerle mi doluydu?

(36)

Budist Astroloji 9

şu sözlerle açıkladı: "Ağlıyorum, çünkü bu çocuğunun büyük bir insan olacağını göremeyeceğim. Siddhartha bu hayatında Hindistan'ın efendisi veya aydın bir Buda olabilir." Babası oğ­ lunun Hindistan'ın gelecekteki kralı olacağını duyduğunda çok sevindi. Oğlunun Buda olabileceği düşüncesi ise ona göre çok anlamsızdı. Tabii ki, oğlu büyük bir kral olacaktı; ne se­ beple başka seçenekler de vardı ki?

Astrolog, Siddhartha için başka seçeneklerin olası olabile­ ceğini gördü. Budizm, hayatın sabit veya kadere bağlı olmadı­ ğı fikrini içinde barındınr. Canlı veya cansız bütün fenomen­ ler karşılıklı dayanışma içindedirler. Bu kitabın amacı, astro­ lojinin Budizm bakış açısını sunmaktır.

Duygulu veya cansız hiçbir fenomen kendilerini yaratan durum ve sebeplerden bağımsız değildir. Siddhartha bunun en mükemmel örneğidir. O, bu sebep ve durumların ürünü­ dür. Siddhartha'nın ailesi ilk ve başlıca sebeptir. Onların DNA'sı, başlangıçtan beri, kendisine miras kalan fiziksel özel­ likler dizisini oluşturmuştur. Siddhartha'nın doğumu bu yön­ den uğurludur. Babası yakışıklı, sağlıklı, bilge ve erdemliydi. Annesi de çekici, sağlıklı, zeki ve erdemliydi. Her ikisi de Hin­ distan'ın savaşçı kastlarından geliyordu.

Özellikle annesi, Siddhartha'nın niteliklerinin farkındaydı. Oğlunun yeniden doğuşunun özel olduğunu gösteren rüyalar görüyorC:.ı. Hamile kaldığı gece rüyasında, 6 fildişine sahip bir filin rahmine girdiğini gördü. Bu Siddhartha'nın gücünü ve niteliklerini simgeler. Tarihi belgelerde onun hamileliği bo­ yunca neşeli olduğu yazar. Mahayana Budistleri, onun,

(37)

Sidd-10 Budist Astroloji

hartha'nın annesi olmak için söz veren tanrıçanın enkamasyo­ nu olduğunu söylerler. O, Tushita Pure Land'de yaşıyor ve ye­ ni Buda Maitreya'nın gelmesini bekliyordu. Onun, dünyaya gelecek olan tüm Budaların annesi olacağı kehanetinde bulun­ muşlardır. Bu varlıkların saf nitelikleriyle, doğumların hiçbiri ona rahatsızlık vermeyecektir.

Siddhartha'nın dışarıdaki yaşamı başka bir karşılıklı daya­ nışma alanıdır. Bu onun fiziksel çevresini, sosyo-ekonomik durumunu ve eğitimini kapsar. Fiziksel çevresi eski Hindis­ tan'daki bir saraydı. Sosyo-ekonomik olarak sonsuz zenginlik ve prestijli kişilerden biriydi. Eğitimi ise zamanına göre en iyi­ siydi.

Siddhartha aynı zamanda, savaşçı kastın üyesi olarak gele­ neksel yöntemlerle de eğitilmiştir. Onun eğitimi edebiyat, mantık, felsefe ve silah eğitimini kapsar. Tarihçiler onun bü­ tün aktivitelerde üstün bir yetenek sergilediğini söyler. Eşi olacak kişiyi de atletik ve akademik yetenekleri sayesinde el­ de etmiştir. Babası Siddhartha'nın dini spekülasyonlardan et­ kilenmemesi için dikkat ediyordu. Ona geçmiş ve gelecek ya­ şamlarla ilgili genel düşünceler, krallık ahlakı ve fakirlere kar­ şı cömert olması gerektiği öğretilmiştir. Tarihsel kaynaklar, babasının Siddhartha'nın eğitimi için hiçbir şeyi esirgemediği­ ni yazar. Siddhartha'yı gayrete getirme, destekleme ve eğitme yöntemleri çok fazlaydı. Bunlar etkinin kaba ve belli açıların­ dan, karmaşık ve görünmez açılarına kadar sıralanmıştır. Ka­ ba açılar, fiziksel çevre ve sosyal konumdu. Karmaşık açılar incelemek için daha az aşikardırlar. Astroloji karmaşık etki

(38)

Budist Astroloji 1 1

olarak ele alınmıştır. Çevresel etki de ikincil derecede önemle ele alınmıştır.

Astroloji'nin Siddhartha'nın hayatında nasıl bir rol oyna­ mış olabileceğini göstermek için, onun doğum haritasını çiZ­ dim. Yalnızca Siddhartha'nın gerçek doğum haritası bile zihni kurcalamaya yetebilir. Onun doğum tarihi olarak birçok yıl verilmiştir, bu yüzden tarihi kaynaklara en çok uyanını seç­ tim.

Siddhartha'nın doğum haritasının etkileyici olduğunu ta­ rihçilerin yorumlarından tahmin edebiliriz. O baharda doğ­ muştu. Birçok Budist geleneklerine göre, mayıs veya haziran olmalıydı. Annesi Nepal'e yolculuk ederken gündüz saatlerin­ de doğmuş olduğunu biliyoruz. Suyu kesildiğinde, egzersiz yapmak için ormanda yürüyordu. Kısa süre sonra, bir ağaç da­ lına tutunarak onu doğurdu. Bu akşam üzeriydi. Onun kade­ ri çok iyi olmalıydı, bu yüzden güneş Tepe Noktası'na yakın­ dı ve Dolunay vardı. Bu yükselen Aslan burcuyla Taurus Gü­ neşini simgeler, açık olarak imparator veya Buda olacak bir in­ san kaderinin destekleyici etkisinin güçlü kurgusudur.

Genel olarak Astrolop

Astroloji çevresel bir etkidir. Doğum anında, Dünya gezegeni etrafında fiziksel bir haritadır. Bu harita, Güneş'in, Ay'ın ve Dünya'yla bağlantılı bütün diğer astronomik nesnelerin ko­ numlarını içerir.

(39)

12 Budist Astroloji

Bu nesnelerin konumu doğal olarak global etkiye sebep olur. Bu yansımayı etrafımızdaki dünyada kolayca görebiliriz. Ay karşılıklı dayanışmaya en iyi örnektir. Çiftçiler ürünlerini Ay'a ait döngüye göre eker. Eğer bir çiftçi Ay'ın doğru safha­ sında ekim yaparsa, filizlenen tohumlar daha çabuk tomur­ cuklanır. Ay'ın büyüme etkisi, tomurcuklann hızlı yetişmesi­ ne yardımcı olur. Bir tohumun ve tomurcuğunun büyüklüğü­ nü gözönüne aldığımızda, Ay'ın karmaşık etkileri belirginle­ şir. Ay, dünyayı da muazzam biçimde etkiler. Ay'ın kuvvetli yerçekimi kuvveti, okyanus sulannı ritmik dalgalı hareketler­ le değişime uğratır. Ay ve etkileri günlük yaşamda stırekli var­ lığını gösterir. Dünya, güneş sistemiyle birçok derecede karşı­ lıklı dayanışma içindedir.

Ay ve insan bedeni, karşılıklı etkileşimin kuvvetli gösterge­ lerini taşır. lnsan bedeninin %75'i sıvılardan oluşur ve Ay'ın 28 günlük döngüsü duygu ve mizacı etkileyebilir. Dolunay safhası, insanlan genellikle olumsuz şekilde etkiler. Tarihsel olarak,

deli (lunatic)

kelimesi, Ay'ın safhalanna karşı hassas kimseler için kullanılır. Kadınlann adet döngüsü Ay döngü­ süyle eşzamanlıdır. Birçok kültürel grupta, kadınların adet döngüsü

aybaşı

diye adlandırılır. Tüm canlılar, gezegen üze­ rinde bağımsız hareket etseler de, çevresel faktörlerin karşılık­ lı etkileşimlerinin birer parçasıdırlar. Bağımsızca hareket bun­ lan, astroloji de dahil olmak üzere tüm alanlann etkisinden mahrum bırakmaz.

Buda, fiziksel ve duygusal karşılıklı etkileşiminin etkilerini yorumlamıştır. "Farkındalığına varmış dikkatli bireyler kötü

(40)

Budist Astroloji 13

etkilerden zarar görmezler." Buda'nın belirtmek istediği, ken­ di farkındalığından ve bilgelikten yoksun insanlar, fiziksel ve duygusal çevrelerindeki uyarımlara bilinçsizce karşılık verir­ ler. Bunlar aldanarak, her zamanki alışkanlıkları ve içgüdüle­ riyle uyarılırlar. Farkındalıktan yoksun olmaları nedeniyle ke­ hanette bulunulabilir veya kadere bağlı olabilirler. Bu, astro­ loji de dahil olmak üzere tüm açı etkilerini kuşatır.

Kendi farkındalığına varmış dikkatli bireyler, kendilerine farklı seçenekler sunan eğitim ve geçmiş deneyimlerini kulla­ nırlar. Seçenekler arasında tercih yapabilme hakkına sahip ol­ mak, özgür iradenin daha iyi ifade edilebildiğini gösterir. Dik­ katli bireyler hakkında kehanette bulunulması kolay değildir. Budizm, özgür iradenin, bireyin herhangi bir zamanda uygu­ ladığı bilgelik ve farkındalık miktarıyla orantılı olduğunu açıklar.

Budizm deneyimi iç ve dış olaylar olarak ikiye ayırır. içsel olaylar hisler, duygular, düşünceler ve davranışları kapsar. Dışsal olaylar ise insanların dış dünyalarını, sahip oldukları mallan ve bedeni kapsar. Farkında olan bireyler bu iki alanda da daha fazla seçeneğe sahiptirler. içsel hisler ve düşünceler yükseldiğinde, bu duygulara karşı en uygun karşılığı verebile­ cek kadar dikkatlidirler. Dış olaylarla baş edilmek için beden ve konuşlT'� hareketlerinde de dikkatlidirler. Amaçları erdem­ li, pozitif ve yapıcı davranışlarla karşılık vermektir.

Farkında olan Budist pratisyenlerin astrolojik etkilerle ilgi­ leri çok değildir. Uyarımlar içsel veya dışsal olsa da onlar dik­ katli bilgelik uygularlar. Bunun astrolojik etki olduğunu

(41)

bil-14 Budist Astroloji

melerine de gerek yoktur. Onların bilgeliği ve farkındalıkları mükemmel yolu gösterir. Onların kararları ve davranışları herkese kazanç sağlar. Bu aydınlanmış hareket için mükem­ mel bir örnektir.

Farkındalık ve bilgelikle bir adım öteye gitmek mümkün­ dür. Her şey karşılıklı dayanışma içinde birbirine bağlıdır. Ti­ bet Budizmi'nde, Kalachakra Tantra pratisyenleri bu farkında­ lıktan faydalanırlar. Bu pratisyenler, yukardaki cennetleri gör­ meseler bile, astrolojik olarak neler olduğunu bilirler. Kalac­ hakra sisteminin gelişmiş Tantrik aşamaları kapalı ve karanlık hücrelerde yapılır. Hücrede olmalarına karşın, Ay'ın safhaları­ nı ve gezegenlerin pozisyonlarını bilirler. Ay ya da Güneş'in tam pozisyonunu ortaya çıkarmak için, bilgelik ve farkında­ lıklarıyla bedendeki değişiklikleri hissedebilirler. Sinir kanal­ larındaki enerji hareketi onları dış dünyada neler olduğundan haberdar eder.

İnsanlar genellikle bilinçlilik ve bilinçsizlik arasında bir yerlerde yaşarlar. Onların kararsız farkındalığı, olaylar karşı­ sında bilgeliğe ihtiyaç duyabilir. Durumlar karşısında düşün­ meden, aniden karşılık verirler. Bu etkilere karşı farkında ol­ makta avantaj sağlar. Bu, birçok Tibetli'nin hayata bakış açısı­ dır. Astrolojiyi hedeflerine ulaşmak için en tesadüfi zamanı seçmek için kullanırlar.

Tibetliler'in astrolojiyi ve kehanetin diğer formlarını gün­ lük yaşamdaki temellere dayanarak nasıl kullandıklarına bak­ mak ilginç olabilir. Tibette öğretilen iki çeşit astroloji formu vardır.

Kar tse

denen Hint astrolojisi ve

Nag tse

denen Çin

(42)

ast-Budist Astroloji 15

rolojisi.

Kar

beyaz rengi ve insanların beyaz renkte kıyafetler giydiği Hindistanı temsil eder.

Nag

siyah rengi ve esas olarak siyah renkte kıyafetlerin giyildiği Çin'i temsil eder.

Tse

keli­ mesi ise ölçü veya çeşitli döngülerin hareketinin ölçümü an­ lamına gelir. Tibetliler, uğurlu ve uğursuz zamanları önceden tahmin edebilmek için hem Hint hem de Çin astrolojilerini kullanırlar.

Tibetliler'in kullandığı Hint sistemi, şu anda Hindistan'da kullanılan Yedik astrolojisiyle aynı değildir. Esas Tibet kayna­ ğı

Kalachakra Tantra

veya

Wheel of Time Tantra'dır.

Bu Tant­ ra ilk altı gezegenin, Ketu, Rahu ve önemli olduğu varsayılan diğer astrolojik fenomenlerin pozisyonunu belirtir. Tibet Tantrası'nda

Raising Vowels

astrolojik sistemi denen ikinci bir sistem daha bulunmaktadır. Bu sistem gizli tutulur ve keha­ nette bulunmak için yararlanılır.

Çin astroloji sisteminin, astrolojik gruplarla yapabileceği bir şey yoktur. Dünya, ateş, su, hava ve metalden oluşan beş elementle bağlantılı olan 12 yıllık mini döngüyü esas alır. 12

hayvan ve beş elementin çarpımıyla yaratılan toplam döngü­ nün tamamlanması 60 yıl sürer. Kehanetler, hayvanlar ve ele­ mentlerin birbiriyle uyumu esasına dayanır. Tibetliler tarafın­ dan tek olarak geliştirilen astrolojinin üçüncü bir formu daha vardır .. Temelinde mevsimler ve ürünler vardır. İnsan yaşa­ mında kehanette bulunmak için değil, tarımda kullanır. Tibet­ li müşteriler, Hint ve Çin astroloji yorumlarının sonuçlarını aynı zamanda alırlar. Her iki sistem de kehanette bulunma formları olarak kullanılır ve birbirlerine ters düşebilirler. Bir

(43)

1 6 Budist Astroloji

astrolog için müşterisine bir durumun Çin yorumuna göre uğurlu, Hint yorumuna göre ise uğursuz olduğunu söylemesi yaygındır. Bu iki yorumun birbirine ters düşmesi, durumu karmaşık hale sokar.

Tibetliler pratik zekalı olmaya ve seçenekleri göıündükleri gibi algılamaya meyillidirler. Bir gezi veya proje, hem Çin hem de Hint sistemine göre olumlu yorumlanıyorsa, bu kesin ba­ şarının sinyali olarak görülür. lki sistem fikir ayrılığına gir­ mişse proje tartışma götüıür hale gelir. Her ikisi de uğursuz olduğunu söylüyorsa bu durumda Tibetliler hareketi ciddi şe­ kilde gözden geçirir.

Tibetliler için astrolojinin dışında, üçüncü ve daha önemli bir kehanet yöntemi daha vardır. Önceki iki sistemi tamamla­ mak veya anlaşmazlıkları çözmek için kullanılabilir. Keşiş, ra­ hibe veya kutsal bir kişinin kehanette bulunması veya mo'nun kullanılmasıdır. Mo kullananlar, kendi çevrelerinde kehanet­ lerinin doğruluğuyla tanınırlar. Lama veya bu meslekten ol­ mayan kişi tahminde bulunmak için zar veya tespih kullana­ caktır.

Eğer üç kehanet birbirinin destekliyorsa projenin başarılı olacağı neredeyse kesindir. Eğer iki astrolojik sistem birbirine ters düşüyorsa, mo karar verme faktörü olarak kullanılır. Üç kehanet de kötü bir belirti verirse, harekete geçmek için ke­ sinlikle uğurlu bir zaman değildir.

Eğer arzu güçlüyse ve hareket gerektiriyorsa, kendini ada­ mış Tibetliler için hala başka bir seçenek vardır. Eğer tüm ke­ hanet açıları başarı için küçük bir umut olduğunu

(44)

gösteriyor-Budist Astroloji 17

sa, müşterinin projeyi olumlu hale dönüştürmesi için dua, meditasyon, ayin gibi çözümleri vardır. Dua ve meditasyon normalde hareketin dişi Budası Green Tara'ya gereksinim du­ yar. Kötü belirtileri düzeltmek ve mümkün olan en iyi çözü­ mü bulması için çağınlır. Onun adı "kurtancı" anlamına gelir. Budistler Green Tara'nın korku ve engelleri ortadan kaldıran güçlü ve iyi niyetli bir tannça olduğuna inanırlar.

Tibetliler başanyı garantilemek için daha güçlü bir aracıyı da kullanabilirler. Yardım için Wrathful Buda'ya veya Dharma Koruyucusu'na yönelebilirler. Bu ayinler çoğunlukla sağlık problemlerini düzeltmek ve önceden görülebilir felaketlerden korunmak için yapılır. Bu, müşterinin aktivitesini yitirdiği du­ rumlarda başka seçenek kalmadığında yapılır. Problem alt edilemez durumda olsa bile yapacak bir şeyler vardır. Hiçbir Tibetli hiçbir duruma tam olarak kaybedilmiş olarak bakmaz. Dengenin kendi yararlanna olması için ne kadar manevi aracı gerektiğini tartabilirler. Bunun tamamlanabilmesi için içten gelen inanç, dua, mantra okuma ve tannlara güven duymak gerekir.

Tüm Tibetliler için esas olan, her sorunla etkili biçimde mücadele edebilme bilgeliğini kendilerine veren Budizm inan­ cıdır. Tüm aracılık formlan uygulanmış ve durum hala veha­ metini krruyorsa, o zaman bu, yaygın kötü karmanın göster­ gesidir. Bu durumda Tibetliler, Budist öğretmenlerinin öğüt­ lerini dinleyip başansızhğı kabullenecektir. Buna hayat dersi olarak bakılır. Aldıklan ilhamı gelecekteki projelerinde uygu­ larlar. Bunlar genellikle, karmik potasiyelleri arttırmak için

(45)

1 8 Budist Astroloji

pozitif aktivite birikimine dönüştürülür.

Karmik potansiyel motivasyon ve hareketin ürünüdür. Ar­ zu ve dileklerin farkına varmak zorsa, daha fazla pozitif hare­ ket birikimine ihtiyaç var dernektir. Bu, pozitif motivasyon ve iyi kalpliliğin başansıdır. Sürekli pozitif hareket, hem önceki negatif hareketleri yok eder, hem de yeni bir pozitif potansi­ yelin oluşumunu sağlar. Budistler herhangi bir hareketin ba­ şanlı olmasının geçmişteki pozitif aktivite birikimine bağlı ol­ duğuna inanırlar.

(46)
(47)

20 Budist Astroloji

gelir. Bu yaklaşım başlangıçta basit görülebilir. Kendi astrolo­ jik uygulamalarımda sürekli olarak, normalde Zodyak'a atf e­ dilen harita temasının gezegenler, ev sistemleri ve açıların kullanılmasıyla da fark edilebileceğini gördüm. Placidus ev sistemi ve standart gökcisimleri ile açılar gibi Batı astrolojisi­ nin tüm diğer elemanları bu kitapta kullanılır.

Budist pratisyen için astroloji dış etki olma kategorisine gi­ rer. Bu durum sağlıklı diyet arayışına benzer. lyi beslenme di­ yeti çalışmaları, sağlık ve refah için daha iyi detayların bilin­ mesini sağlar. Budist astroloji beden ve zihni gözden geçirir. Bu çalışmalar onları hareket ve bilinç arasındaki dinamik et­ kilerin anlaşılmasına teşvik eder. Astroloji bu dinamik etkiler­ den biridir. Kendini ve dünyayı anlamada kendini geliştirmiş insan, bilinçdışı meydana gelen hareketlerden belli derecede özgürlük elde edebilir.

Karmik potansiyel bakış açısıyla Siddhartha'nın doğumu uğurludur. Budistler onun geçmiş yaşamlarında bodhisattva olarak büyük bir pozitif hareketler koleksiyonu biriktirdiğini tespit etmişlerdir. Bu hareketlerin karmik gücü, Siddartha'mn son yaşamında güçlü bir rol oynamıştır. Bu yaşamın insanlık üstünde büyük bir etkisi olmuştur.

Onun doğum haritasını çıkaran ilk astrolog, büyük bir gü­ ce sahip olacağı kehanetinde bulunmuştur. Astrolog kehane­ tini doğum bilgileri ve gözlemlerine dayandırmıştır. Siddhart­ ha küçük bir krallığın veliahtı idi. Tüm bu bilgilere rağmen, rahip, olasılıklar dışında Siddartha'nın seçeceği kesin yolu tahmin edemezdi. Siddartha'nın büyük bir hükümdar veya er­ miş olabileceğine dair belirtiler gördü.

(48)

Buda'nın Dogum Haritası 2 1

Bu kehanetin ilginç olan tarafı, babasında yarattığı etkiydi. Böylece kral oğlu için bir plan hazırladı. Astrolog, manevi ya­ şamı seçerse Siddhartha'nın aydın bir varlık ve manevi lider olabilecek potansiyele sahip olduğunu söylemiştir. Kral, oğlu için sarayda sadece lüks ve konforu sağlayan bir yaşam tasar­ lama fikrinin zekice olduğunu düşünmüştü. Ama oğlu için karşılaştırma yapabileceği bir ortam hazırladığının farkına varmadı. Saray hayatı Siddhartha'nın, kendi yaşamı ve emri al­ tındakilerin yaşamı arasındaki güçlü zıtlığın farkına varması­ nı sağladı. Hayatın anlamını bulabilmek için Siddhartha'nın yirmi sekiz yaşında saraydan kaçtığını hatırlayın. O zamana kadar korunmuş bir hayat yaşamış olduğu için halkın yaşadı­ ğı ıstırap ve kederleri anlayamadı. Babası farkmda olmadan, Siddhartha'nın kendi saray gerçeği ile dış dünya arasındaki farklılık karşında yaşadığı şok ortamını hazırlamıştı.

Siddhartha'nın yaşamını yeniden gözden geçirilmesiyle yıl­ lar boyunca onu teşvik eden birçok faktörün astrolojik etkile­ şimi görülmüştür. Budistler, geçmiş yaşamlarının pozitif kar­ mik potansiyelinin kendisine sağlık, güç, etki ve zeka nitelik­ lerini kazandırdığını görürler. Bu, onun yeteneklerindeki us­ talık sayesinde ortaya çıkmıştır. Tarihsel olarak, bu nitelikler gelecekteki eşini kazandığı yarışmada sergilenmişti. Rakipleri Kuzey Hindistan'ın prensleriydi, fakat büyük bir kralın kızı olan -;odishvara için en iyi eş olabilecek kişi olarak Siddhart­ ha seçilmişti. Yarışma sanat, şiir, edebiyat, strateji ve dövüş sa­ natından oluşuyordu.

(49)

ma-22 Budist Astroloji

nevi anlamla ilgili merakını doruğa eriştirdi. Saraydan aynlınca, Siddhartha manevi yolculuğu sırasında zamanın iki ünlü medi­ tasyon ustasıyla da karşılaştı. Budistler, onun geçmiş yaşamının karmik potansiyelinin pozitif durumlarla karşılaştığını söyler­ ler. Bu durumlar, onun birikmiş manevi kapasitesini geliştir­ miştir. Derin düşünce konsantrasyonun derinliklerine dalmak­ ta çabucak ustalaşmıştır. Bu yeteneğinden dolayı öğretmenle­ rinden biri, ona, meditasyon merkezini ve manevi neslini teklif etti ama Siddhartha reddetti, çünkü durumundan memnun de­ ğildi. Meditasyon sayesinde çılgınca düşüncelerden kaçabiliyor­ du ama hala hayatın anlamını ve gerçekliğini anlayamamıştı.

Siddhartha sonraki altı yılını sıkı şekilde meditasyonla ge­ çirdi. Hayatın anlamını bulabilme azmiyle, son derece çilekeş bir yaşam sürdü. Yıllarca günde sadece bir pirinç tanesi yedi. Amacına ulaşmak için nefsine hakim olma ve meditasyonun daha derinlerine inmede ustalaştı. Otuz beş yaşına geldiğinde manevi farkındalık tekniği olan çilekeşliği bıraktı. Yeniden ye­ mek yemeğe başladı ve aydınlığa ulaşabilmek için orta yol ara­ maya başladı. Aydınlığa, MÖ 15 Mayıs 589'da bir Dolunay ge­ cesinde ulaştı.

Siddhartha, aydınlanmaya ulaştıktan sonra 8 1 yaşına kadar Budist yolunu öğretti. Bu, manevi uygulamanın üç temel su­ numunu kapsıyordu. Birincisi, Samath'daki bir geyik parkın­ da, Buda'nın öğrettiklerinin adlandırıldığı gibi

Dharma'nın

Çarkının Dönüşü'

dür. ikinci Dharma'nın Çarkının Dönüşü, Bi­ har Eyaletindeki Rajgir'de bulunan bodhisattva aracıdır. Son Dharma'nın Çarkının Dönüşü ise yıllar boyunca verilen

(50)

çeşit-Buda'nın Doğum Haritası 23

li öğretilerin koleksiyonuydu. MÖ Mayıs 494'te, Dolunay ge­ cesinde Buda'nın ölümü için Budist terimi olan Parinirvana'ya erdi. Yıllar boyunca yaşadığı geçişleri ve astrolojik doğum ha­ ritasını dikkate alarak bu olaylan koruyacağız.

Harita 1: Siddhartha'nın Doğum Haritası MÔ 23 Mayıs 575 I 12:30 p.m. LMT

Patna, Hindistan 25N36 085E07 I Yeryüzü Merkezine Ait Tropikal Zodyak Placidus Evleri, Gerçek Düğüm

(51)

24 Budist Astroloji

"Doğum haritası dikkate değer bir araçtır. Fakat bunu kul­ lanmak için unutulmuş bir sanatı öğrenmeniz gerekir. Sembol okumayı öğrenmelisiniz."

Ü�üncü Evde Ay

-Steven Forrest

The Inner

Sky'dan

Üçüncü ev, kişiyi öğrenmeye teşvik eden astrolojik etkilere dayanır. Üçüncü evde incelenecek üç alan vardır. Bunlar eği­ timin ilk yılları, bilginin kullanılmaya başlandığı olgunluk yıl­ lan ve son olarak bilginin başkalarıyla paylaşılmaya başlandı­ ğı yıllardır. Bu ev, kişilerin zeka düzeyini değil, onların nasıl öğrendiklerini gösterir. Birey gençken, üçüncü evdeki geze­ gen, onların hangi konuya yönelebileceklerini ve ne tarzda öğ­ retmenin en iyi etkiyi bırakacağını da gösterebilir.

Bu bilgi özellikle manevi öğretmen seçerken yararlıdır. Bü­ tün manevi öğretmenler değerlidir, fakat birey, tercihleri öğ­ renmeyi hızlandırır. Öğrenciler çoğunlukla öğretmenlerine çok benzerler. Öğretmenin etkisi üçüncü evde hangi gezege­ nin bulunduğuna bağlı olabilir. Birden fazla gezegen bulunu­ yorsa, kişi öğrenme için çok yönlü dinamiklere sahip olur. Bu evde hiç gezegen olmaması, başka faktörlerin bireyi motive edeceği anlamına gelebilir.

Birey üzerindeki büyük etki açısından Ay, Güneş'e benzer. Ay duyarlık, merhamet ve anlayış gibi yumuşak duygulan tem­ sil eder. Aynca, içinde bulunduğu çevrede ve kadınlarla

(52)

ilişki-Buda'nın Doğum Haritası 25

lerde de duygusal hassasiyeti temsil eder. Ay bazı dinamiklerin anne, kız kardeş, bayan akrabalar ve genel olarak bütün kadın­ lara bağlı olduğuna işaret eder. Bu sadece cinsiyetle sınırlanmış değildir. Ay, merhametli doğası olan erkekleri de kendine çe­ kebilir. Ay, yumuşak duygulan temsil eder ve etkiler.

Ay, esasında merhamet olan meditasyon uygulamalannı güçlendirir. Haritada açı iyi şekilde belirtilmişse, kişi hem has­ sasiyet hem de merhamet gösterebilir. Açılan stresli olan Ay yüzünden, birey daha yüksek seviyede hassasiyetle merhamet gösterebilir. Bu stres, açık yüreklilik ve duyarlılığın gelişimi için yararlıdır. Merhamet çoğunlukla, ısurapla ilgili bazı dene­ yimler kazanılmadan sağlam bir dayanağa sahip olamaz. Em­ pati, merhametin içten ve güvenilir olmasına olanak sağlar.

Manevi pratisyenler, etkili bir manevi varlık olabilmek için hem bilgeliğe hem de sevgi dolu merhamete ihtiyaç duyar. Bunlar kişiyi aydınlığa taşıyan iki bacak gibi görülebilir. Bilge­ lik çoğunlukla ıstırapla edinilen deneyimlerle kazanılır. Istı­ rap büyük bir motivasyon aracıdır. Istırap meydan okur, bil­ gelik ise problemin çözümünü arar. Aşk ve merhamet kendi benliğinin ve diğerlerinin eşit olduğunu anlayınca doğar. Her­ kes eşit derecede mutluluk ve ıstırapsız bir yaşam diler; bu noktadaki açıklık duyarlık, merhamet ve fedakarlık duygula­ nnı ortaya çıkanr.

Üçüncü evdeki Ay, Siddhartha'nın merhametli öğretmen­ lere yakın olmasını sağladı. Aynı zamanda duygusal bağlılığa dayanan konulara da yöneldi. insanlık, sosyal refah ve psiko­ loji onun için doğal tercihler olacaktı. Başkalannın

(53)

duygulan-26 Budist Astroloji

na gösterdiği merhametli ilgi manevi yolculuğu için iyi bir destek olmuştur. Başkalannı anlayabilmek için kendi duygu­ larını anlaması gerekiyordu.

Üçüncü ev bilgiyi arar, Ay'ın konumundan dolayı ise duy­ gusal bilgiyi arar. Siddhartha'nın aydınlanması, tüm canlı var­ lıklann varoluş tabiatına kadar uzanan derin bir araştırma ol­ muştur. Bu, bilgi yolculuğu değil, duygulann araştırıldığı bir yolculuktu. Aydınlanma ona, aldanmanın ıstırap dolu tabiatı­ nı göstermiştir. Bu aldanmış duygu ve düşünceleri, hünerli merhamet ve açık zihinli farkındalıktan ayırdı. Özgürlük ve bağımsızlık için bir yol tarif etti. Budist terimi olan

Nirvana,

sonsuza dek süren mutluluk veya en yüksek dereceye varan aydınlık anlamına gelir.

Ücüncü Evde Satürn

,

Üçüncü evde Satürn, Siddhartha'da tedbirli ve düşünceli bir etki bırakmıştır. Hayata karşı pratik, pragmatik ve mantıklı bir tutum sergilemesini sağlamıştır.

Satürn'ün astrolojik etkisi insanları yavaş yavaş olgun­ laştırır. Zaman içinde yeni uğraşlara yönelebilirler. Satürn şüphe duygusunu uyandırır. Birey, yeni bir duruma karşı kendini emniyette hissedene kadar korku ve güvensizliğe yönelebilir. lnsanlan güvenli ve tedbirli kararlar almaya yö­ neltir.

(54)

Bııda'nın Dogum Haritası 27

sert davranışlar geliştirmeye yönelir. Korku ve güvensizlik duyguları sebebiyle değişikliklere karşı dirençli olabilirler. Sa­ türn, diğer gezegenleri korku ve güvensizlik içinde bırakarak geriye doğru sürükleyen çapa gibidir. Güvenlik ve güvensizlik duygulan Satürn'ün temel konularıdır.

Satürn insan davranışlarını içedönüklük veya dışadönük­ lük şeklinde etkileyebilir. Yaşam içinde insan davranışlarının birçok kaynağı vardır. Aile, yetiştirilme tarzı ve sosyal durum gibi konulan içerebilir. Kendine güvensiz ve zayıf iradeli bi­ reylerde içekapanıklığa yönelim görülebilir. Satürn onları çe­ kimserliğe ve korkaklığa teşvik edebilir. lçekapanık davranış onların kendilerini ifade edebilmelerini sınırlayabilir. Bu ha­ sar görmüş davranıştır ve Satürn negatif duygu ve güvensizlik etkisini şiddetlendirir.

Dışadönük kişiliğe sahip olup kendini güvende hissetme­ yen bireyler, agresif bir tavır sergileyebilirler. Bu bireyler gü­ vensizlik hissederler ama dışadönük kişilikleri dolayısıyla bu­ nu güçlü bir kendine güvenmişlik duygusu ardına gizlerler. En alt düzeyde bir kendini fark etme durumu varsa diğerleri­ ne karşı inatçı ve alıngan olabilirler. lçekapanıklık veya dışa­ dönüklük durumlarında, sonuç aynıdır.

Korku ve güvensizlik insanları motive eder. Az da olsa kendi durumlarını fark ettiklerinde, bu kişiler korkudan ko­ runmak için sürekli yeni hedefler belirleyeceklerdir. Güvenli ve emin bir yaşam isterler. Farkındalıklan arttıkça, yaşama karşı korku dolu bir tepki geliştirirler. Bilgelik bu durumu de­ ğiştirebilir. Negatif duygulan inceleyerek kişi derin bilgiler

(55)

el-28 Budist Astroloji

de edebilir. Pozitif düşünceli davranışlarla Satürn'ün gücü ar­ tabilir.

Satürn'ün manevi tarafı, derin ve dikkatli büyümeyi des­ teklemektedir. Bilgi sunduğu için derin bilgeliğin gelişimini de destekler. Derin düşünceyle birleştiğinde Satürn dikkatli, sakin ve yapıcı olur. Bu karışıma fedakarlık da eklendiğinde, birey diğerleri için destek kaynağı haline dönüşebilir.

Üçüncü evdeki Satürn, Siddhartha'nın çalışmalarında gay­ retli olmasını destekledi. Öğreniminin ilk yıllan zorluklarla dolu geçmiş olabilir. Yıldız falının herhangi bir kısmında Sa­ türn'ün etkisi yavaş bir ilerleme gösterebilir. Siddhartha'nın konuya alışması için zamana ihtiyacı vardı. Zaman içinde iyi bir çalışma alışkanlığı edinmiştir. Bu yerleşim derin bilgeliği sağlamış olabilir.

Satürn, detaylar karşısında hassas davranabilir. Satürn'ün uygulamalı açısı, kendi benliğinde özümsenen mükemmel olanı aramaya teşvik eder. Satürn, üçüncü evde normalden fazla zeki olabilirdi. Üstün zekalılıktan sakınmak için denge ve pozitif davranışa ihtiyaç vardır. Tarihsel olarak, Siddhart­ ha'nın sonraki yıllan, onun bilgi ve merhamet arasında güzel bir denge geliştirdiğini gösterir.

Üçüncü evdeki Satürn, Siddhartha'nın yaşamı boyunca ta-. şıdığı otoriteyi destekledi. Bu, Satürn'ün sabit ve düzenli su­ numunun etkisiydi. Siddhartha'nın sakin ve huzurlu olarak tanınan bir Buda olduğunu düşündüğümüzde, onun davranış­ larının ve Satürn'ün etkisinin karşılıklı olarak pozitif ifadeyle destekleyici olduğu görülür.

(56)

Buda'nın Doğum Haritası 29

Ay A�dar1

Güneşin karşısında Ay-1 "13' Aynlmış Gökcismi

Benlik duygusu ve hassasiyetin birbirine karşıt durumda oldu­ ğu gün, Dolunay günüdür. Astrolojik karşıtlık, bir sarkacın ile­ ri geri hareket etmesi gibidir. Bireyi etkileyebilecek olan dina­ mik duygulan anlamak için iki gezegene bakılabilir. Bir tara­ fında hassasiyet, diğer tarafında ise benlik duygusu vardır. Bu yerleşim şekli, diğerlerine karşı güçlü bir hassasiyet ve merha­ met duygusu uyandırır. Bu durum birçok kadını etkileyebilir. Astrolojide Ay ve kadın birbiriyle sıkı biçimde bağlantılır. Bu açı aynı zamanda merhametli insanları da etkiler. Kendi ben­ likleri ve başkaları arasına sınır koymakta sorun yaşayabilirler. Bireyin önce kendi ihtiyaçlarının farkına varması, daha sonra ise başkalarına karşı merhamet duymayı öğrenmesi gerekir.

Siddhartha'nın Güneş-Ay karşıtlığı, onu merhametli bir ka­ rarlılıkla aydınlığı aramaya yöneltti. Onun merhameti güçlü ve canlıydı. Ay üçüncü evde olduğu için, duygular ve hislerle il­ gili daha çok şey öğrenmek istedi. Aydınlandığında ise, öğreti­ lerini merhametli ve bilgili bir tavırla açıklamaya başladı.

Satürn'le ltağlantdı Ay-6"03' Yaklaşmış

Gök cismi

Hassasiyet ve tedbirli tabiat uyum gösterir. Duygulu anlatım içinde deneyimlilik ve gerçekçilik bulunabilir. Böyle bireyler

(57)

30 Budist Astroloji

durumlar karşısında duygulu bir anlatım tavn sergilemeden soğukkanlı görünebilirler. Sade bir anlatımla bu kişilerin mer­ hamet duygusunun daha yavaş ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Karşılık vermeden önce neler olup bittiğini görmek isterler. Satürn, olaylar karşısında yavaş ve hesaplı bir tavırla hareket eder. Bu birleşim, duygusal yaşantıda ağır bir gelişimi ifade edebilir. İnsan derinliklerinde olaylar üstünde düşünür. Bu açının negatif tarafı, soğuk ve tarafsız olmadır.

Siddhartha, düşünceli genç bir adamdı. Doğumunda annesi­ ni kaybetmesi duygusal ifadesinde sınırlamaya sebep olmuştur. Kuzenlerinden biri annesinin yerine geçse de, gerçek annesinin sevgisinden yoksundu. Bu dışsal olay, Siddhartha'da duygusal bir çekimserliğe neden olmuş olabilir. Satüm'ün Ay'la arasında­ ki bu bağa ek olarak, tereddütlü duygusal karşılıkta daha büyük bir uyanın ortaya çıkar. Annesine duyduğu özlem ve merakla çok acı çekmiş ve hep onu düşünmüş olmalıdır.

Siddhartha evlenip oğh:ı Rahula dünyaya geldiğinde, yirmi­ yedi yaşındaydı; ortalama insan ömrünün 35 yıl olduğu düşü­ nüldüğünde o döneme göre olgun sayılabilecek yaştaydı. Kra­ liyet ailesinin üyeleri için bile yaşam süresi uzun değildi. Ev­ lilik ve aile hayatının sorumluluklarını taşımakta tereddütlü bir hali vardı.

Siddhartha duygusal sorumluluklarını evliH.�t:n sonra dik­ kate almış olabilir. Bu Satürn'ün sık rastlanan bir etkisidir. Sa­ türn hayat şartlarına karşı sorumluluk pozisyonunu üstlenmiş gibi görünür. Siddhartha'nın Ay'ı Satüm'e bağlanmıştı. Eş ve baba olmanın ne demek olduğunu bir anda düşündü. Onun

(58)

Buda'nın Doğum Haritası 3 1

duygusal yaşamı gitti ve her şeyi ciddiye almaya başladı. Sa­ türn'ün enerjisi deneyimli olmayı gerektirir. Satüm'ün üçün­ cü evdeki konumunun, aile hayatının sorumluluklarını anla­ ması gerekir.

Oğlunun doğumundan kısa bir süre sonra evden ayrıldığı­ nı düşünmek ilginçtir. Siddhartha annesiz büyüdü ve kendini terk edilmiş hissetmiş olabilir ve şimdi de iki kişinin sorum­ luluğunu alma durumunda kaldı. Bunun kendisi için ne anla­ ma geldiği konusunda düşünceliydi. Satürn-Ay bağlantısı onu duygusal anlamlar karşında ciddileştirmişti. Sorumlulukları büyüktü, çünkü o aynı zamanda veliahttı. Yakın zamanda bir krallığın hükümdarı olacak ve tüm Shakya Klanı'nın sorumlu­ luğunu omuzlan üstüne alacaktı. Kendini bu sorumluluklar karşısında oldukça güvensiz hissetmiş olmalı. Tüm bu insan­ lara yardımcı olabilir miydi? Satüm'ün negatif etkisi korku ve güvensizlik duygularını teşvik etmiş olmalıydı. Satüm'ün so­ rumlu tarafı çok ağır bir yük taşıdığı hissini uyandırmış olabi­ lir. Siddhartha'nın yüzleştiği dışsal çatışmalar açık bir şekilde onun doğum haritasıyla bağlantılıdır.

Siddhartha krallığı içinde dört kez yolculuğa çıktıktan son­ ra saraydan ayrıldı. Hasta bir adam, yaşlı bir adam, cenaze ve son olarak da meditasyon yapan bir rahip gördü. Siddhartha kansının, o�lunun ve emri altındaki insalann hastalık, yaşlı­ lık ve ölüme mahkum olduğunu düşününce irkildi. Son gör­ düğü rahip onu meditasyon konusunda çok etkilemişti. Ra­ hipler hayatla ilgili sorulara ciddi cevaplar ararlar. Tüm eğlen­ ce ve meditasyonu hayatın anlamını bulmaya adamışlardır.

(59)

32 Budist Asırnloji

Siddhartha'nın rahip olmasına gerek yoktu ama o ciddi ve so­ rumluluk sahibiydi. Rahiplerin yaşam şekli, hayatı ciddiye alanlar için en iyi çözüm olarak görülebilirdi.

Siddhartha'nın Satürn-Ay bağlantısı, merhametini daha iyi ortaya çıkarabilmek için Güneş-Ay karşıtlığıyla birleşir. Gü­ neş-Ay karşıtlığının etkilerinden biri, bireyin kendisi ve diğer­ leri arasında sınır koymasını zorlaştırmasıdır. Siddhartha'nın merhameti benlik duygusuna tam olarak karşıt durumunday­ dı. Bu merhametli etki onu ayırmış olabilir. Nasıl olur da ha­ yatındaki bu ikilem için bir çözüm yolu aramaz? Onun kade­ rinde kral olup halkına hizmet etmek vardı. Sorumluluk ve merhamet duygusu, kendini rahip olarak meditasyona vakfet­ mesini gerektiriyordu.

Siddhartha yirmi dokuzuncu yaş gününden otuz beşinci yaş gününe kadar sıkı bir şekilde meditasyon yaptı. Bu, mah­ rumiyet konusunda inanılmaz duygusal kontrol ve aynca ka­ rarlılığı gerektiriyordu. Akla gelebilecek bütün konforları terk etti ve zihnini odaklayabilmek için bir ağacın altına oturdu. Hala çok derin meditasyon kapasitesine sahipti. Dikkati dağıl­ madan uzun süre meditasyon yapabiliyordu ki, bu durum de­ rin duygusal disiplin gerektirmekteydi. Onun Satürn-Ay bağ­ lantısı çözümün bir kısmını sağlamaktaydı ve Mars'taki ilk evi kararlılığı ve irade gücünü sağlıyordu.

Siddhartha aydınlandıktan sonra güçlü ilgisizlik açısını or­ taya çıkardı. O bekar bir rahipti. Daha ne kadar ilgisiz kalabi­ lirdi? O hiçbir zaman dünyevi yaşama geri dönmedi. Onun asıl mesajı sadakat ve nefretin gereksiz acı çekmeye yol

(60)

açtık-Buda'nın Dogtım Haritası 33

lan ve aldanış üstüne kurulu olmalarıdır. Satürn-Ay bağlantı­ lı analitik tabiatı yüzünden duygusal konuların derinlerine inebiliyordu. Onun aydınlanması öğretilerine yol gösteriyor­ du. Buda'nın mesajı benliğin tabiatına inen araştırmadır.

Siddhartha hayatının son kırk altı yılı boyunca aydınlığa giden yolu öğretti. Bu onun aydınlığa ermesinden sonra su yü­ züne çıkan sorumluluk ve merhamet duygularıyla başladı. O ilk önce, kendisiyle beş yıl uygulamalara devam eden beş di­ lenciyi eğitti. Daha sonra seksen bir yaşında Parinirvana'ya erinceye dek tüm kuzey Hindistan'ı yürüyerek insanları ay­ dınlatmaya çalıştı.

Dokuzuncu Evde Günes

,

Dokuzuncu ev, etrafımızdaki dünyayla ilgili derin bir araştır­ mayla uğraşır. Bu araştırma için

düzen

kelimesi kullanılabilir. Kişi neler olup bittiğini anlamak ve görmek için düzenle mü­ cadele eder. Düzen araştırması insanları felsefeye ve sonuç olarak manevi ve dini anlatıma yönlendirir. Dokuzuncu ev, esaslı ve engin düşüncenin mekanıdır. Gezegenler ne zaman buraya yerleşse, birey mantıksal yaşam gereksinimlerinden tatmin olabilmek için felsefeye yönelir. Bu araştırma, üniver­ site derecesine yükselebilmek, sonu gelmeyen sorular sormak veya birçok dini gözden geçirmek gibi birçok aşamadan geçe­ bilir. Budizm, dokuzuncu ev gezegenleriyle uyumludur. Bu­ dizm mantığa önem verir ve bilgiyi araştırır. Bu evdeki

Referensi

Dokumen terkait

Pemikiran pendidikan al-Ghazali dapat kita lihat dari perjalanan hidupnya yang kental dengan tradisi keilmuan dan juga pada buah karyanya yang tertuan

Peserta harus mencantumkan dengan benar Nomor dan Nama Peserta tes pada kolom yang tersedia di lembar jawaban.. Peserta dilarang membawa buku atau bahan/peralatan lain ditempat

Using your knowledge of motion, forces and properties of material, state and explain the suggestions based on the following aspects:. (i) Shape of

Solusi yang dilakukan untuk pengentasan pengangguran adalah dengan melaksanakan Program Peningkatan Kualitas dan Produktivitas Tenaga Kerja, Program Peningkatan Kesempatan

Fungsi tulang rawan adalah : menyokong jaringan lunak, karena permukaan yang halus tulang rawan memberi permukaan pada persendian, sehingga memudahkan pergeseran permukaan persendian

Kewajiban Ahli Gizi terhadap masyarakat diantaranya : Melindungi masyarakat umum khususnya tentang penyalahgunaan pelayanan, informasi yang salah dan praktek yang tidak etis

Purwokerto merupakan salah satu kota yang memiliki keuskupan dengan jumlah umat yang berkembang cukup banyak namun jumlah pemimpin/imam di kota ini masih sangat sedikit

diperhitungkan besarnya defleksi yang terjadi pada kondisl jalan yang tidak rata. Jalan tidak rata dapat disebabkan oleh adanya batu di jalan, jalan berbukit,