• Tidak ada hasil yang ditemukan

Clare Gibson - Semboller Nasıl Okunur 1.Cilt

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "Clare Gibson - Semboller Nasıl Okunur 1.Cilt"

Copied!
255
0
0

Teks penuh

(1)

SEMBOLLER

NASIL OKUNUR?

Kesimli Sembol Okıımo Uehberi

(2)
(3)

Y A P I-E N D İS T R İ M E R K E Z İ Y E M Y ay ın - 2 0 0

Sem boller Nasıl O kunur'? Kesimli Sem bol Okumu R ehberi ( ilare Gibson

ö z g ü n Basım : llo ır To R ead S\7nbols, Ivy P ress, 2 0 0 0 Ç eviren: C em Alpuıı

Heduksiynn: V olkan A lm aca

Yayın Yönetm eni: Gülçiıı İpek Yayın Sorum lusu: Mesut K aya k ita p Ed itörü : B ah ar D emirlıaıı Grafik l y g ıd am a: k e m a l k a r a

Birinci B atk ı: Mayıs 2 0 1 3 ISBN: 9 7 8 - 9 0 4 4 - 7 5 7 - 7 7 - 5

© (m etin ) C lare G ihson. 2 0 0 0 © (ta s a rım ) Ivv P re ts Lim ited. 2 0 0 0 © Y a p ı-E n d ü stri Merkezi A .Ş ., 2 0 1 2

Bıı kituhm T ü rk çe baskısının lıer hakkı -»aklı olup, tüm ünün ya da bölüm lerinin fotokopi, ofset, tekbir ya da başka yollarla çoğaltılm adı a n ca k Y ap ı-E n d ü stri M erkezi A .Ş.'niıı. yazarın ve çevirm enin yazılı onayıyla olabilir.

YEM Yayın (Y a p ı-E n d ü s tri M erkezi Y ayınları) Fu lya Malı. Yeşilçim en Sok. No: 1 2 / 4 3 0 3 4 3 0 4 Fu lya/İstan b u l

T el: 0 2 1 2 2 6 0 7 0 7 0 F a k s : 0 2 1 2 2 6 6 7 0 10 Sertifika No: 1 2 3 7 0

e -p o sta : yem yayiii@ y cm .n et w eb: w ww .yem .net

Ç in'de basılm ıştır.

Ivy Press baskısında:

Y aratıcı Y ö n etm en : P e te r B rid gcw ater Yayıncı: Jasoıı I l o o k

Y ayın Y önetm eni: C aroliııe E a rle San al Y önetm eni: Miciınel YYlıitehrad T a sa rın ı: JC L u ııa u a y

G örselleştirm e: Jo h n Fow ler G örsel Y ö n etm en : k a ıie G reenw ood

(4)

Başlangıç

0

S em b oller ve Sem bolizm

!i

Sembollerin Grameri

20

İ Ç İ N D E K İ L E R

s e m b o l l e r

Afrika

50

Amerika

72

Asya

'*(>

Avrupa

102

Okyanusya

230

Sözliik

240

K aynakça

250

Dizin

252

Teşekkür

250

(5)

H epim iz san alın duyusal ve estrtik olarak çek ici la le lik ­

lerinden zevk a la b iliriz ; ay rıea hepim iz san atın b ü y ü le­

y ici, haz verici, sarsıcı ve yanı sıra b u n a ltıc ı, şok edici ve

tik sin d irici gü eiiııii tecrü b e etm işizd ir. Ancak b ir sanal

eserinin yüzeyinin altın d a y a ta n a b a k m a d ık ça ve İni volla

neye b a k m a k ta oldnğnm ızn a n la m a d ık ça , göreceğiniz

şey b ir resm in a n c a k k ü çü k b ir kısım d ır. Z ira sanal d aha

çok sem b o ller yoluyla iletişim e g eçer ve lıer sem bol b aşk a

b ir şevi tem sil eder.

ip u ç la rın ı y a k a la m a k ve sa n a tçıla rın resim lerind e ve el

v ap ın ıı n esn elerin d e ko d lad ık ları sem bolik k a y n ak lar

arasın d a b a ğ la n tı k u rm a k , an ıştırm aların ve gizli a n la m ­

ların o zengin (liv arın a a ç a c a k tır gözlerinizi. Z ira sem b o ­

lizm in kad im gü cü nd en y a ra rla n a ra k lıeııı san atçı lıeııı

izleyen , insan ru hun un en d erin lerine inebilm ek için,

sa n a tsa l ü retim a ra ç la rı ve kü ltü rel u zlaşan ların g e lin liğ i

k ısıtla m a la rın çok ötesin e seyahat etm e olanağı bulur.

Bu k ita p ta k i sem b olik im geler sırasıyla kutsal sem b oller,

kim lik sem b o lleri, sem b olik sistem ler ve bazı ö rneklerd e

de alegorik sem b o ller b a şlık la rı altın d a, lıeııı leıııalik

lıeııı de c.oğrafi o larak düzenlend i. !Nc ki bazı sem bollerin

bu sın ırla rı a şm a sı, d olay ısıy la da b ird en fazla kalegorid e

v er a lın a sı - in s a n b ilin cin in ve k ü ltü rü n ü n k a rm a ş ık lı­

ğın ın b ir d elili o la r a k - d ik k a t çek icid ir.

(6)

A n n e ve ç o c u k M o rv e ın V* m v<j Çoc-iık p u r l ıe s i ı l o ğ r i f n ı ı l ı k v c d o ğ u m u n k u l l a n d ı ğ ı k a ilim lıir u c l c ı ı e ğ c a ııııc v e ı n r ı ı k ta s v ir i y l e ııy ı ı ıa k la d ı r . D o la y ıs ıy la H ır i s ti y a n k ııt s i y r li n i n ılıniıı b i r ifa d e s i o ld u ğ u k a d a r a v ın z a m a n d a a r k e l ij ı s e l lıir in iğ e d ir .

Bazı

s<m i iI

>olloi'iıı —ö rneğ in renk lerin va ila lıazı k u şlar ve

h ay v an ların temsil ettiği n ite lik le rin - pek de açık la m a y a

ih tiyacı y o k tu r, zira la m la ra içgüdüsel düzlem de tepki

v eririz. I h ık ik aten de p sik an alist Sig ım m d Kremi ve C ari

CusOıv .Iııng’ım çığ ır açıeı ça lışm a la rı ışığında İliliyoruz

ki, iıısaıı zilini sem b o llerle d üşünm ek ve iletişim k u rm ak

üzere d o n an m ıştır ve sem b o llerin , özellikle de ark e tip le riıı

dili zam an ve uzaııu aşar. O n ed en le, elinizd eki k itap ta

göreceğiniz b irço k san al eseri ve o n larla b ağ lan tılı o larak

ta n ış ıla n b irço k sem bo lik d etay , sem bo lizm in gerçek ten

de kad im ve evrensel b ir dil olduğunu k a n ıtla m a k la d ır.

B u n u n la b e ra b e r, yeryüzü nd e fark lı u y g arlık lar, in a n çla r,

to p lu lu k la r ve k ü ltü rle r o rta y a çık ıp gelişm iş, b o y lere

h er b iri, ku tsal k a v ra m la rı, bireysel ve k o lek lil

kim lik lerin fark lı y ö n lerin i, sovııl teorileri ve

fikirleri tasvir ve ifad e etm ek volııvla k en d i­

sine ait sem b olik b ir kelim e d ağarcığı g eliş­

tirm iştir. Bıı kitap sem bo llerin g ram erin i ve

sem bo lizm i, her d önem den ve kıtad an bir

dizi m u hteşem sa n a t eserin e referan sla ö zet­

leyerek, ( İs r a r 5 ’ild e ’ııı sözleriyle, san atın

nasıl “ aynı and a lıem yüzey lıen ı de sem b o l”

olduğunu büyüleyici b ir şek ild e k av ram am ızı

sa ğ la m a k ta d ır.

(7)

SEMBOM

î

SR ve SEMBOLİZM

l v n ru bkz.

K j i i v . M j y f i i !4 1

V ^ t l r a s i i . hii\(a İT*7

“ İnsan sem bolleştirm e oğilim iyle nesneleri ve form ları

bilinçsizce sem bollere d ö n iişliirü r... ve b en i dini in a n cın ­

da lıeııı de, görsel sanalın d a onları ifade ed er” di ve yazm ış

\niela Jaffe . İn s a n v e S e m b o lle r i ( 1 <)(>-+) adlı kil ab ın d a: lıor

k ıtad an tarihöncesi kaya sanatının doğruladığı b ir gözlem ­

d ir bu. Bu kadim im geler sadece hayvan lar, el izleri gibi

lam dık lorınlarla dolu değildir, zira biliyoruz k i dalıa Son­

raki kü ltü rler bu im gelere sem bolik a n la m la r yüklem iştir.

Ö yleyse insanoğlu belki de "‘av büyüsü” sem bollerini k u t­

sal sem bollere, k im lik sem ­

bollerine ve dünya genelinde

b irço k farklı sanatsal geleııe-

ğiıı de dahil olduğu sem bolik

sistem lere d önüştürerek her

zam an çevresindeki v arlık ­

lardan sem boller y a ra tm ışın .

H a y a t a ğ a c ı

A sitlim le I InyvMiı O y k iile r i k itııb ıiK İn k i İm re s in i - 1 3 . y ü z y ıl a a il b i r İ n g iliz c e te z h ip ti y a z m a - b a y a t a ğ a c ı n a u u ıo n ıiş iki g ü v e r c i n i ıs ır a n b ir cifi f a ıt t a s li k y a r a t ı ğ ı t a s v i r e rle r. B u ııp a ğ a ç l a r k o z m ik v a r o l u ş ile y a ş ım ı v e ö ln r m in e b e d i d ö n g ü s ü n ü n e v r e n s e J s e m b o lle r id i r. S M ' . M B O E I E R t r S E M B O L İ Z M

(8)

A ğaç

Yaprak döken ağaçlar her yıl düzenli olarak sürgün verip yapraklarını dök lükleri için b ayat döngüsünü lenısil ederken, daim a yeşil kalan ağ açlar ölümsüzlüğü sem bolize eder. Bazı kü ltürler kozmik b ir ağaç

(İskandinav m itolojisindeki Yggdrasil ağacı gibi) tasavvur etm iştir. Soy ağ açlan ise devam lılığı tem sil ecîer; İm aile şeceresi de olabilir, ku tsal veya ezoterik bir kavram da.

G e m i

Bu sem bolik görselleştirm e örneği hayat akışını I»ir yolculuk olarak resm eder. Bu nedenle alegorik resim lerde gem i sık sık ruhun tek n esi -y a n i b e d e n - ya da hayat, su ların d a yolculuk eden b ir taşıt olarak sem bolize edilm iştir. Bu nd an b a şk a İb ristiv a iı kilisesi ni de tem sil edebilir.

C ad ı

Ju n g cıı teoriye göre insanoğlu nu n k olek tif bilinçclışı, tarilıten de coğrafyadan da bağım sız ark etipsel sem bollerle doludur. Bunların arasınd a genelde yaşlı bir kadın o larak tasavvu r edilen ('a d ı da vardır; k ara büyü san atın ın bu kötü kalpli u stası, gücünü kendi gibi şevtaııi varlıkların yardım ıyla kötü cü l am a çla r için ku llan ır.

K a re

Şek iller san atta sık sık sem bolik ve alegorik an lam lar taşır. Ö rneğin kare sağlam lık ve durağanlık hissi verdiği için Dünya yı ve m addeyi tem sil eder. A yrıca, dört kenarı olduğu için an a yön leri, elem entleri ve m evsim leri de an ıştırab ilir.

(9)

Kozmos ve

Doğal Dünya

Aynca bkz. Ua, sayfa 55 Güııeş kachin ası, savla 77

H er giiıı verilen h a y a tta kalına m ü cad elesi ilk al a l a n ­

ınızın en önem li uğraşı olduğu için k ay a san alın d a av

sah n elerin e s ık ç a ra stla n ır. İnsan oğlunu n son rak i süreçte

g ö çeb e a v e ı-lo p la y ıe ılık la n yerleşik la n ın d üzenine g e ç i­

şi de gelişen san al fo rm la rın a ayııı şek ild e y an sım ıştır.

Ö rneğin güneş de sıı da ekin lerin b aşarılı lıir şek ild e g eliş­

m esi için h ay ali ö n em e sa h ip ti; ne var ki

y ı ll ı k

gü neş ışığı

ve yağış m ik la n her zam an en uygun seviyede o lm u y o r­

du. Bu gibi d oğal g ü çle ri an la m a ve k o n tro l etm e arzusu

o n ların ku tsal v a rlık la r ya da fen om en ler o la ra k g ö rse l­

leştirilm esin e ve k u tsa l san alın ilk ö rn ek lerin d e görülen

sem bo lik tem sillere yol a ç tı.

G ü n e ş s u re ti

G iiııcş diskinin insan yüzü olarak slilize edilm iş sııreli. güneşin., arabasıyla seyahat edebilen laıırısal b ir varlık olduğu kadim inancını yan sıiır. Ihı güneş sureli 1 8 1 7 de yapılm ış İtalyan tören arab ası “ Mısırlı 'ııııı tekerleği için biçim lendirilm iş bir rölyeftir.

(10)

G e y ik

G eyik, an tilop , yab an sığırı, bizon ve (liğo r av h ayvanları (türlerin doğası Y aygınlıklarına b ağla lir) Paleolilik dönem de yiyecek o larak resm edilm iştir, k ay a san atın d aki görünüm leri “av büyüsıVhıü ya da b u liir tasvirlerin sihirli b ir şekild e gerçeğe dönüşeceği umudunu sem bolize eder.

N A A A A A A /

Su

Düzenli yağ ışlar ya da ııeb ir taşkın ları toprağın verim liliği açısınd an son derece önem lidir. K ıyılarda yaşay an lar b a v a lla kalm ak içiıı denize bağımlıydı:, dolayısıyla, örnekteki gib i, Akdeniz kü ltürlerinde görülen stilize dalga tem silleri verim liliği ifade edivordıı.

G ü n e ş a ra b a s ı

k u tsal sem bollerle düşünm e gidiştikçe, güneşin lıer gün b ir a ra ç la gökyüzünü k ated iğ i tasavvu r edilir. Antik M ısırlılar bııııu bir güneş tekn esi olarak resm ederken, diğer kültürler. I liııdıı güneş tan rısı Sıırya örneğinde görüldüğü gibi, b ir at ya da savaş arab ası olarak lıayal etm iştir.

m

M ıs ır ve b u ğ d a y

Yiyecek ek in ler yaşam ak için onlara bağım lı olan insanların san atın d a sık sık tem sil ed ilm iştir. Ö rneğin m ısır ve buğday Antik Y u ııaıı. M ısır ve Koıtıa san atın d a yaşam sem bolleri olarak göze ç arp arlar; tarım tan rıların ı sim gelem ek üzere başak ve dem et şeklinde resm edildikleri görülür.

(11)

A y rıc a bkz. Zt‘iıs/J tip ile r,

sn y Iji 165

M i udu T rim u r ti,

say l'ii 1 0 4 -5

Kozmolojiler ve

Kutsal Varlıklar

İlk zam anlarda göksel cisim ler, doğal fenom enler, yervii-

ziiııdeki yaşam ve tanrısal varlıklar arasında kurulan

bağlantılar zam anla gelişerek ayrıntılı kozm olojiler, m itolo­

jiler ve panteonlar haline gelir, ö rn e ğ in Kuzey A m erika’da,

oranın yerel canlıları yaratıcı tanrılar ya da kültürel kalıra-

m aıılar olarak inıgelem ııiştir. Avustralya A borjiıı sanatında

ise D iiş-zanıanı dünyayı yaratan güçlere ilişkin karm aşık

düşler betimlenil-. P anteonlara gelince, I liııdıı tanrı ve ta n rı­

çalarına bugiiıı lıâlâ tapuulsa

da, tarihsel olarak en etkili

olanı herhalde G reko-R om en

panteonudur. Ve uyumsuz -

hıklarına rağm en (çoğunlukla

farklı ilkelerin bağdaşı ırıhııası

sonucu), fark lı panteonlard an

b irbirin e benzer tiple ilah­

ların sem bolleri ve özellikleri

arasındaki tem el benzerlikler

çoğu kez dikkat çekicidir

G ö k s e l ta h t F ra n s ız sa n a tçı .leaıı \ı ıg ııs te D o ın in in ııe lııg rn s i l i n la lıln s n J ii/jilc r ve Thal.is'u• ( l i t l I J ü p ite r in ta h tın ın a lt ın ı b u lu t la r k a p la m a k ta d ır . A k lıille ııs un a n n e si i i ı e t i s j o ğ lu n u n i y il i ğ i a d ın a Prova S a va şı ıı<ı m ü d a h a le e tm e si iç in , In ı m lu n ı ı en l ı iiy iiğ ü ( Ir e k o - lt o m e ıı g ö k ta n rıs ı Z e u s / . l i ip i lr r r y a lv a r ır k e n re s m e d il m is i ir. U Mt S Oî . t . r . H - I M I U ' I I/.M

(12)

mm

((((DB))))

CG?

T

-B u lu tla r

Bulullar sanatta belimlendiğinde basitçe yağışı ve Bolluğu sembolize eder. Ne ki gözle görülür ama (‘İle t ululamaz olmaları bulutlara gizemli bir bava verir; sürekli değişim halindedirler; arkaları uda kini örtü]) gizlerler, ama bazen de o görkemli güneşe yol verirler. O nedenle tanrısal tahtları, araçları ve hatta gizlenme yollarını sembolize ederler.

K ı r k u r d u

Kır kurdu Kuzey Amerika geleneğinde ikircikli tepkiler uyandırır. Zira bazı yerli Amerika kültürlerinde bu hayvan kozmik yaratılış rolüne layık görülüp, ayrıca bir kültür kahramanı sayılır; buna karşın diğer kültürler oıııı

lıilekâr bir figür olarak görür. Yerli Amerikan sanalı kır kurduna tüm halleriyle değinir.

Ö rü m c e k

Örümceğin görünüşte silıiıli bir kabiliyetle voktaıı güzel bir ağ örmesi huşu

uyandırır. Bu nedenle bazı kültürler ağı kozmosla, örümceği de kozmik yaratılışla özdeşleştirmiştir: Örneğin Kızılderili Navaholar aynı zamanda Navalıo kadınlarına örme sanatını da öğreten bir Örümcek Kadın dan bahsederler.

T rim u r ti

Sanatsal temsillerinde sık sık iç içe geçmiş iiç kafayla sembolize edilen

Trinuırfi.

I lindu tanrıları üçlüsü Brahma

(“Yaratıcı”). Vişmı (“Koruyucu”) ve Şi vahini (“Yok edici”) birleşmesinden oluşur. Bunlar birlikte doğum, yaşam ve ölümün evrensel ve birbiriyle ilişkili ilkelerini temsil ederler.

(13)

Sosyal Sembolizm ve

Sembolik Sistemler

Ayrıca bkz. T a ç , siiyf îi 2 I V ü c u t s a n a l ı, sa v la >11

T o p lu m la r «•(ili.'jlikço. sem bolizm ve s.uıat k arışım ı da

sosyal kim liğin n itelik lerin i a k ta rm a k üzere ılalıa çok

k u lla n ılır o lm uştur. Ö rneğin lıelirli lıir kavim ya da

grıılm tem sil eden sen ılıollcrin sergilen m esiyle k o le k tif

kim lik işaret ed ilm iştir. Belirli sem b o ller zam an la en üst

sosyal o to riteri g ö sterir olım ış ve yön eticilere ay rılm ıştır,

v1111k M ısır lıirılro g lilleri gibi eski yazı sistem lerin d e, k a ­

yıt tu tm ak ve iletişim k u rm ak

üzere bazı sem b o lik sistem ler

g e liştirilm iş, kav ram ları ifad e

etm ek için b a şla n g ıçta sem ­

b o lik resim ler k u llan ılm ıştır.

A yrıca insanoğlu a çık la n a m a z

o lay ları ve k a rm a şık fikirleri

sem bolize etm ek içiıı h a v a lin ­

de b ir siirii fan tastik y a ra tık

can lan d ırm ıştır.

K ra llık s e m b o lle ri

k u t s a l K o m a lııi| > aralon ı II. O llo ( < ) 5 5 - !î 5 ) , I I . y ii/.y ıla ııil lıir U m a n e ly a z m a s ı o la n lın p ıt n ılo r O llo //a '/Z /’a d e k i lıir i ll ü s l r a s y o n d a . ç e ş id i ü lk e le rd e n t e m s ilc ile r i k a im i e d e r k e n n ö s + e riliy o r. O ll o m u m h a ş m e tl i s la l'iis ü n r tu lılo ç ık ı m ı s ı ı l a la cı., a s a s ı v e k ü m le d ik k a t ç e k i li y o r . l-f

(14)

A frik a m a s k e s i

Afrika m askeleri, (ak anların farklı bir kim lik tak ın m asın ı sağlarken, ayın anda kolek tif kavim kim liğini de vurgular. Bir zam an lar şeflerin (a k lığ ı iistleki C lıokve m askesi refahın rııhıı ('h ih o ııg o yu tem sil eder. Alını kazını niş h açınısı ize cin gelyen gelye d enir ve Clıokvelerin tan rısı N zan ıh iY i sim geler.

A

H iy e ro g lif id e o g ra m ı

Antik M ısırlılar sem bolik resim ler, belli başlı kapsayıcı piktograırılar, ideogram lar, foııograın lar ve, tau ılav aıılar üzerine kurulu karm aşık bir Nazına si sicilli geliştirm işlerdi. İ stteki ideograııı lıir çift vürüyeıı b acağı gösterir ve h arek et an lam ın a gelen bir tam layan olarak kullanılırdı.

K üre

Resini portrelerde Avnıpalı hüküm darlar ellerinde bir küreyle resmedilir. Küre yuvarlak şekliyle yeryüziıylc özdeşleştirilirken, bazen kürenin tepesinde duran h aç I lırist i yanlığı temsil eder. Britanya Krallığı ve Kul sal Roma im paratorluğu ıııııı nişanlan arasında yer alan küre, oıııı elinde tutanın Isa ııııı dünyadaki temsilcisi olarak dünyevi hüküm darlığına işaret eder.

M in o ta u ro s

M iııolaııros b ir boğa ile P asip h ae d en (G irit teki Miııos Kralı ııııı karısı) doğm adır. K rallık sarayın ın labirentinde dolaşm ış ve A im anlı kah ram an T heseııs tarafın d an öldü rülene kad ar A tm alıları yem iştir. Boğa kafası ve insan vücuduyla M iııolaııros, insanoğlunun içinde pusuya y alm ış Iıavvaııi güdüleri sem bolize eder.

(15)

Bilinçdışmm

Sembolizmi

K a h ra m a n fig ü rü

(jey iğ i boynuzları m lan lııla ra k yon* yatıran İm bronzdan atletik erkek heykeli MH 1. viizyıla aittir. İtalya da. Pom peii de bulunan luı arkelipsel kal ıra ına a fi "im i. üçüncü i.'ji k y m ıc ia çeviğini y ak alam ak nlaıı I lerakles/ I lerkiil u temsil etm ekled ir.

A y rıc a hkz. Ş a k t i, sayfa 4Ü I l e r a k le s /ll e r k ı il . sayla 17 3

Sig m m ıd Freııd ve C ari C usflıv Ju ııg ’mı ç a lış m a la rı, s a ­

n atın y a ra lın ı siireei ve yo ru m lan m asın a d air b erab erin d e

gelen ç ık a rım la rla , 2 0 . yüzyılda insan psik o lo jisi ko n u ­

sunda veııi b ir a n la y ışa yol açm ıştır. Fren d mı gidiştirdiği

teoriye güre, zilıiıı id, ego ve siiperegom ııı b irleşim id ir ve

id va da b ıliııçaltıv la içgüdüsel d ürtü lerini —özellikle c in ­

sel d ü rtü le rin i- sem bolik olarak ifade eder. Jııııg ’a göre,

psişe b ilin ç , kişisel bilin çd ışı ve k o le k tif bilinçdı.şm dan

oluşur ve son u n cu su , evrensel iıısaıı d eneyim lerini temsil

eden ark etip sel sem b oller içerir. H em I r c n d iu ı hem

de Ju n g ’un teo risind e bu tip sem b o ller düşlerde -v e

s a n a t t a - açığ a çık a r.

(16)

H in d u lin g a m ve y o n i

Lingnm kutsal 11iıiilıı ve T a ııtra san atın d a sık ça görülen, antik çağ a ait lıir failııs sem bolüd ür;y o n i ise onun içine girebileceği vıılvayı sim geler. L in gam erkekliği (îjiv a). yoni dişiliği (Ş iv a mıı şa k tisi), bun ların birleşim i ise eiıısel birleşm eyi ifade eder.

M o loch

C an avarım sı. korku lu ru v arlık lar en derin korkuları sim gelediğinde kâbu slarda, m illerde, m asallard a ve san atta önem li b ir yer tu tarlar. Kski Ahit te bahsi geçen Sam i tanrısı M o lo rlıa ku rban ed ilm ekle olan çocu kların görüntüsü b ir çocuğıı va da “p arlak b u lu şu * kaybedilenin dehşeliııi leııısil eder.

K a h ra m a n

C rekn -K m ııeıı I lerakles/l lerkiil gibi k ah ram an lar genellikle kötülükle savaşan veva rüştünü ispat eden sav aşçılar olarak tasavvur edilip. İm din dünyada ed ebiyata, efsanelere, öğretilere ve sa n a la koıııı olan arketipsel figürlerdir. Krilliğirı p ozitif ve el kin vönünıi t em sil eden kahram anın n eg atif karşılığı canid ir.

B ilg e yaşlı k ad ın

Kızılderili Bıi\ü kaııııe gibi bilge vaşlı kadın n ik elip leri genellikle b üyükan n e sim asıyla resm edilir, an cak rah ib e olarak da tasvir ed ilebilirler. Bilge vaşlı kadın tecrübenin getirdiği bilgeliği ve m anevi bilgiyi sem bolize ed er ve bıııııı (onun n egatif karşıtı olan ead ıdan farklı o larak ) iyilik adına kullanır.

(17)

Sanatta Sembolizm

Ayrıca bkz. U c u y u k a rı h a k a n üçgen , sayla 141 Lirıı a ş a ğ ı h a k a n ü ç g e n , sayfa 1 41 f in v e y a n " , sayfa 149

S e m b o lle r sa n a t eserlerin d e her zam an ilk b ak ışta g ö rü n ­

m ez; a n c a k fark ed ilir ve a n la şılırla rsa , resm in verdiği

m esaja k alk ıd a b u lu n a b ilirle ri Ö rneğin -b e lk i çok sayıda

figür b iç im in d e - say ıların ve şek illerin (çoğ u n lu kla b ir-

birleriy le b a ğ la n tılıd ırla r) b ir an lam ı o la b ilir. H enkler de

sem bolik olab ilir: K ırm ızı kanı ve d olayısıyla vaşaın ı ya

da kan d ökü lm esini an ıştırıy o r, ya da sarı giin eşi, allım

veya m ıı 11 ıı lıığıı tem sil ediyor o la ­

b ilir. F a n ta stik y a ra tık la r m itolojik

b ir k a ra k te rd e n fazlasın ı sem bolize

ed eb ilir, özellikle de S e m b o list ve

Sü rrealist eserlerd e. D iğer ta ra fta n ,

ta b lo la rın kö şelerin d e görülen bazı

sem bo ller, yani y a ra tıcın ın işareti

veva san atçın ın m on og ram ı geneld e

derin b ir anlam taşım az.

S e m b o lis t fa n te z i

F ransız ressam (a ısla v e Moreaıı ıııııı ( 1 8 2 0 - 9 8 ) Lu lııe an.r Crijjb/ıs (N ym plıa v c O r ilfo ıı) adlı talılosıı. Iıazı Si'm lııılislleıiıı eıı ilerin gerçekleri ve fikirleri ilinle etmek için m itolojiden nasıl esinlendiklerini gösterir, (b ilin n gibi lim laslik ynrnlıklnr kişisel fantezileri an ıştırıyor o labilir. 18 VI SUN]. 1.1 H ve SKMUOI.İZM

(18)

I Iç eşil kenarı olan eşk en ar iiçgeıı. her biri aynı derecede önem li üç bileşeni tem sil ed ebilir: örneğin I lıristiyaıılığın k u tsal l çlü sıınü , ya da geçm iş, şim di ve geleceği.

V\nı zam and a, sivri ııcıım ın yu karı yalı ut aşağı işaret etm esine bağlı olarak erillik ve ateşi ya da dişilik ve sııyıı da sem bolize edebilir.

A y d ın lık ve k a ra n lık

Bir resm in ayd ınlık ve karanlık bölgeleri bevaz ve sivalı sem bolizm iyle b ağlan tılı olab ilir. Avrupa kü ltü r geleneğinde beyaz gündüz, ayd ın lanm a, iyilik, yaşam ve saflık gibi p ozitif k av ram ları, siyah ise gece, u n ıılu ş, kötü lü k , ölüm ve yozlaşm a gibi negatif k av ram ları tem sil eder.

G riffo n

G riffon la ilgili birçok mitin kökeni Vıırik M ısır ve M ezopotam ya’ya dayanır. T etik te bekleyen b ir altın m uhafızı olarak tasavvu r edilen GrilTon genellikle b ir kartalın başı, pençeleri ve k an atları ve b ir aslanın vücuduyla resm edilir: h er iki canlı da güneşi ve görkem i sim gelediği için b u rad a sem bolik anlam ikiye k atlan m ıştır.

M o n o g ra m

S a n a tç ıla r bazen y arattık ları eserlere kendi başın a b ir sem bol olarak tan ım lan ab ilecek kad ar stilize im zalar a ta rla r. Ö rneğin Alınan ressam ve gravürcii Albreclıı D ürer (1 4 7 1 - 1 5 2 8 ) kendi ism inin baş h arflerind en oluşan özgün b ir ıııouogram la b elirtird i im zasını.

(19)

Giriş

Ü n ve serv et sah ib i o lm a arzu su b ir yana., in san lar

g en ellik le k u tsal v a rlık la rı y a d a k a v ra m la rı tem sil etm ek ;

k işile ri ta n ım la m a k veya b a ş k a la rıy la y a k ın lık k u rm a k ;

y a da o lay ları ve b ilg ileri k a y d a g eçirm ek v eya soyut

fik irleri ifad e etm ek için y a ra tm a itkisi d u y m u şlard ır.

G ö rü n ü m ü ve a m a c ı e ste tik açıd an h o ş, m an ev i a ç ıd a n

ta tm in k â r, eğ itici, b ilg ile n d irici veya e tk iley ici o lm a k la

b irlik te , k u tsa lı k o ııu a la n , k im lik b e lirte n , b ilg i ve fik ir

a k ta ra n h e r s a n a t gen eld e sem b o lik tir. D a h a sı, h er y a şta n

ve k ıtad an s a n a tç ıla rın ku llan d ığ ı te m a la r ve sem bo llerin

b irço ğ u a ra sın d a k i d ik k a t çek ici b en ze rlik insano ğlu n u n

sem bo lik d üşünm e eğilim in in k an ıtıd ır.

F a n ta s tik y a ra tık

Ai ra vata,

19. yüzyıl ortasına ait hu Fay varı elyazmasıııda olduğu gibi,

3 3 başlı olarak resm edi lehi lir. A irav ala ııırı - y a da k ra v a tı’ııı— fi İlerin kralı olduğu söylenir; lam a k arşın Budizm d e İri d ra r/m darm (gök,sel diyarların ta u n la rı) kralıdır.

20

S BM BOL L İLK İN GRAM ERİ

A y rıc a bkz.

Anne ve çocuk, sayfa 7 Fiİ, sayfa 51

(20)

İsis ve H orus

E n eski ana tanrıça temsillerinden biri, oturmuş vaziyette bebek yaştaki oğlu Ilorus’u emziren Mısır tanrıçası Isis’tir (inek boynuzundan tacı onun süt üretme görevini vurgular). Bu imgenin Hıristiyanlıktaki Bakire ve Çocuk

tasvirlerine esin kaynağı olduğu düşünülür.

Taç

T aç, ya da başuıa takanı dikkatleri çekerek diğerlerinden ayıran herhangi bir başlık, ayrıcalık anlamına gelir. Sanatta mutlak hükümdarların (göksel veya dünyevi) ya tla yücelmenin (şehit azizler tarafından takıldığında) sembolü olarak sosyal, dünyevi ya da manevi en üst otoriteyi temsil edebilir.

P e lik a n

Bir zamanlar pelikanın, yavrularım kanıyla doyurmak için göğsünü gagalayarak açtığına inanılırdı. O nedenle, İsa’nın insanlık içiıı kendini kurban etmesinin ve tanrısal bir erdem olan yardımseverliğin

[caritas]

sembolü olarak Hıristiyan

sanatında yankı bulur.

Ai rav a ta

Hindistan’da 3 ya da 3 3 başlı olarak tasvir edilen Airavata (Tayland da Eravaıı) adlı efsanevi beyaz fil, Hindu inancında doğunun muhafızı olduğuna inamları gök tanrısı Jndra’mıı bineğidir. Tıpkı hıdra’mn şimşekle bağdaştırılması gibi, Airavata da koca bir yağmur bulutunu sembolize eder.

(21)

Kozmik Yaratılış

Ayrıca bkz. A ra p k a lig ra f is i, sayfa 135 M a so n s e m b o lü , sayfa 2 2 7

lııa ııç k o zm o lo jilerin in çoğ u n d a, ev ren in nasıl o lu ştu ğu ­

n a , n asıl şek illen d iğ in e ve b ileşen lerin in birb irleriv le ııasıl

ilişki ku rd u ğ u na d air a n la tıla r v ard ır. Ö rneğin tek tanrılı

dinlerin (Y a h u d ilik , H ıristiy an lık ve M ü slü m an lık ) k i­

tap ların d a kozm osu T a n r ı’nın y a ra ttığ ı k ab u l ed ilirk en ,

Yutik M ısır, Y u n an , lîo ın a ve yanı sıra H induizm gibi

ç o k ta ıırılı in a n ç la r b a şk a b ıışka ku tsal v a rlık la ra çeşitli

k o zm ik ro lle r atfed erler. B ıı a n la tıla rın çoğu sadece o rta k

u n su rlara sahip o lm a k la k alm az, ay rıca y a ra ıılış ve k o z ­

m osun yap ısı sa n a tta tem sil

ed ildiğind e, b a ş ta d aire o l­

m a k üzere b e lirli sem b o llerin

te k ra rla n m a sı özellikle d ik ­

k a t çek icid ir.

Y a ra tm a e y le m i

At'iu/ta: liir K aium et ııdlı kitabı için va|>lığı kab artın a gravür A ııcieııl o j Days\\o ((/imlerin E sk isi) hayalperest Ingiliz san atçı \\ illinin B lak e, Yahudi I h rislivaıı

l am ı sıııı yaratm a eylemi içerisinde elinde b ir pıırgrile. resınutm işlir. lîlake in yaradığı imge Eski Alıit’teki “Süleym an ııı M eselleri'’ ( 9 :2 7 ) üzerine kuruludur.

(22)

A

m

P e rg e l

I lıristivnıı san alın d a. T a n rı kozm osu y aralın a eylemi içim le resm edilirken ilahi ıııiıııar elinde b ir pergel tu lar. Bu alel ölçm e ve y aratm a gererid ir ve daireler çizdiği için, kozm osu ve sonsuzluğu ifade eden dairenin sem bolizm ini paylaşır.

T a n tra y a n fra s ı

l a ııIr ayatttra sı evreni ve onun kozmik bileşenlerini sem bolize eder. Lotus yaprak hırıyla bezeli dıştaki çem b erler yaratılışa, varoluşun ve kozm osun sonsuz döngüsüne işaret ed erken, iç le biri liriyle kesişen üçgenler erkekliği ve dişiliği, m erkezdeki noktaysa m erkezi ve m utlak olanı tem sil eder.

K u ts al K ita p

■'Başlangıçta Söz v a rd ı... ve Söz Faıırı vd ı.” Veııi Ahit. Y ıılıaıın a İncili (1 :1 ) yaralan T a ıır ı’vı açık ça “S ö z” ile birleştirir. T a n n h ıın kutsal Söz ü I bristiy aıılarm K itabı M ukaddes i. \ alıu dileriıı T evrat ı ve M üslüm anların Kuran lykı da sem bolize edilebilir.

O u ro boros

Kendi kııvrıığım ıı ısıran yılan sem bolü ou ro bo ros (L sk i ^ uu aııeada “‘kuyruğunu yem ek” an lam ın a gelir) an tik çağlard an kalm adır. D airesel şekli ve kendini yutm ası dolayısıyla evren ve bütünlükle (A ntik M ısır ve ^ ııııaıı d a), sonsuzluk ve samsamx\i\ (I liuduizm ve Budizm di* öliiın ve yeniden doğum un ebedi döngüsünü sim geler) ilişkileııd irilm iştir.

(23)

Farklı Kutsal Varlıklar

Aynva bkz. Şaııgo. sayfa -"VI

M ız ra k

M ızrak bir silah olarak savaş tan rıların a atfedilir. Y e savaşm ak geleneksel olarak erkek işi olduğundan, bu tan rılar genellikle erkek t ir: G reko- Roıııeıı A re s/ Mars gibi (ayrıca m ızrak b ir fail us sem bolüd ür). Bununla birlik te, G rek o Romen savaş tan rıçası ve kah ram an ların koruyucusu Allıeııa/Miııerva gibi kadın savaş tan rıları da vardır.

B irçok k iiltiir bor b ir üyesi in san d en eyim inin la ik li b ir

yönünü tem sil eden ku tsal p a n te o n la r tasav v u r etm işi ir:

ö rneğ in gü neş ve ay ; ya da gökyü zü, yeryüzü ve deniz;

güzel s a n a tla r ve el s a n a lla rı; savaş ve ö lüm . Bazı k u t­

sal v a rlık la r u zak la k ab u l edilip nad iren b e tim lem ııiştir.

D iğerleri ise sık sık resm ed ilm iş ya da özel gü çlerin i ve

soru m lu lu k larım tem sil eden nesnelerde sim g e leşlirilıııiş-

tir. B ıı tip n esn eler belirli b ir kü ltü re özgü olsa da g e ­

nel özellikleri ço ğ u n lu k la ev renseld ir; öyle ki Y o ru b a ’ıım

Ş a ııg o 'su veya İsk an d in av m itolojisi tan rısı I hor gibi y ıl­

ılırım tan rıları sırasıy la iki b aşlı b alta ve çek içle sem b o ­

lize ed ilm iştir.

B e re k e t bo yn u zu

branşa da Blois Rulosu uda yer alan 1 (>. yüzyıla ait resim panosu Aşkın A legorisi ııdr sağda görülen figür sol eli\ İr b ir boynuz laşım akiad ır. ( 'orniK'of)i(i (herekel boynuzu), içindeki vrrvüzü m eyveleri gibi bir bollıık sem bolü olup, resmin m erkezindeki çiftin çoeıığıı olacağın ı ima eder.

(24)

T h o r ’un ç e k ic i

İskandinav m itolojisinde Plıor, gükyiizümi kut(‘.(Icrkcıı ut arab asın ın tekerlekleri gök gürültüsüne ııedeıı nkııı korkusuz ve hiddetli b ir gök tanrısı olarak tasavvur edilm iştir. T lıo r un öfkelendiğinde fırlattığı (h er seferinde ona geri döner) M jöllnir adı verilen iki haslı çek iç şim şeği tem sil eder.

C o r n u c o p i a

('ornucof)i(i va da bereket boynuzu G reko-R oıneıı Demet er/Cercs gibi yeryüzü tan rıçaların a atfedilen bir doğal bereket sem bolüdür. Boynuz (klasik efsanelerde Z eııs/Jüpiter i em zirdiği söylenen A m allbea adınd a b ir keçiye a ittir) genellikle içinden m eyve ve sebzelerle dolup taşınış olarak betim lenir.

K u ts al dişi d o m u z

Çok sayıda yavru yapan ve onları besleyen dişi dom uz yeryiiziindoki birçok ana tan rıça için kutsal kabu l edilm iş, onların sim gesi olm uş veya onları tem sil etm iştir. Antik Mısırlı Isis, G rck o -B o ıııeıı Demeler/ Ceres ve G ali i ya da Kel t Cerid\ven bu tan rıçalard an bazılarıdır.

Ö re k e

Örgü kad ın ların işi olduğundan öreke (çevresine eğirm ek üzere keten sarılır) dişilik seuıbolii olm uştur. Ayrıca, örm e ve dokum a san atın ı icat ettiğine inanılan G reko-R om en tan rıça Atlıena/M incrva yı ve K lollıo adlı kad er tan rıçasın ı da temsil edebilir.

(25)

iyilik Kötülüğe Karşı

h'rfca bkz.

Çoğıı m ito lo ji ve d iııiıı d oğasın d a, iyiliğin y ap ıcı g ü çle

ri-!skelr|,,'uvf.'ı

"'O kötü lü ğü n yıkıcı "ü ç le ri k arşısın d a cep lıe ald ığı, a ç ık ­

ça lam m lan m ış lıir ç a lış ın a vard ır. Bıı kozm ik çalışım ı

sürekli ve d aim id ir. \yrıra iyiliğin "ü çle ri üslüıı d u ru m ­

da olsa hile kö tü lü ğü n "ü çle ri -b u lk i de kıv aıııel sa v a ­

şı nihayet d iu ıyaım ı som um lıah er verene k a d a r - daim i

lıir telıdif un su rud u r, iyilik leııısilcileri gökyü zü, giiııeş,

giim şığı, a llııı sarısı k u şla r ve beyaz k an allı v arlık larla

siıııg cle ştirilirk cn , k ö lîilü k y a p a n la r yerallıv la. av ve k a ­

ra n lık la , k a ra y a ra sa la r ve sü rü ngen lerle ilişk ileııd irilir.

M e le k le r ve k ö tü ru h la r Aziz \ u " u s i ı ı ı ı ı s ‘ uıı

( 'iritas l)t’i

F a n n K r a l i) aıllı yıi|iılıııııı 1 t ü l ) lıırilıli F r a n s ı z c a b a s k ı s ın a ail İm ıı

Iı.Şii

|> b a s k ıd a O lu m lı a y a l a ğ a c ı n ı k e s iy o r , \ ğ n ç la k i a ıla ııı ö lm e d e n ö n e r m a n e v i z a f e r (m e l e ğ i n e lin d e k i İn ç ) ile d iiııv a ilim c ile r i (k o lu rıılııııı (d in d e k i h a z i n e s a n d ı ğ ı ) a r a c ı n d a b i r s e ç im y a p m a k z o r ı m d a .

26

M M İ İ O U . I ; B İ N c ; r \ MK İÜ

(26)

K a r ta lla r y ıla n la ra karşı

K artallar gökyüzüne hakim iyetleri., göksel tan rılarla özdeşleştirilm rleri ve birçok kü ltü n le çelişkili duygular uyandıran vılaııları y ak alam a huyları nedeniyle, kötülüğe karşı savaşan iyiliği sem bolize erm işlerdir. H indu san atın d a bu savaş G a m d a ile « a ğ a la r arasınd aki çarpışm ayla tem sil edilm iştir.

S o d /ı/s a ftv a la r

Budist inan cın da b o d h isa ttra . Nirvaııa ya ulaşm ası için insanoğluna yardım etm ek üzere seçilen avduı varlıklara verilen isim dir. Bodhisattra\i\r genellikle halim görünüm lüdür, an cak bazeıı hiddetli b içim de kötücül v arlık lara karşı kıyasıya savaşı ık e ıı b e t i n ilen i rle r.

M e le k le r

İsa şevtaıı tarafın dan baştan çıkarılırken ya da o yürek parçalayıcı cehennem sahnelerinde şanlı b ir zafer kazanm ış olarak dim dik ayakta dururken tasvir edilir. Ancak H ıristiyan san alın da şeytan ve zebanilerle fiziksel olarak savaşanlar genellikle m eleklerdir. K afalarında haleleri ve o narin kan atlarıyla m elekler ku şku götürm ez bir biçim de iyiliği sem bolize ederler.

K ötü ru h la r

Birçok kötü ruhun kılık değiştirm e kabiliyeti olduğuna iııaıu lsa da I lıristiyan san alın d a eıı çok siyah vü cutları, kan atları ve ku yru kları, hayvan boynuzları ve k u lakları, sivri ilişleri ve pençeleriyle tan ın ırlar. A ııcak kötü ru lılar sadece 11irisiiyanlığa özgü değildir. Ö rneğin I liııdu san alın d a da kötü ru h lar benzer şekilde sivri dişler ve boyn uzlarla betim lenird i.

(27)

A y n e n bkz.

I lor m es/M erkiir, sayfa 167

G ök k u şağ ı v ıla ııla rı. sayfa 2 3 9 '

Kutsal Kavramları

İfade Etmek

Bazı k ıılsal k av ram lar kelim elerle zor veya çok k a b a ca

ifade edilir, görsel olarak ise çok d alıa ko lay ve z a rif b ir

şekilde ifad e edilirler. E fsan ey e göre Aziz P atrick H ıris­

tiyanlığın ku tsal Ü çlüsünü M an d alılara a çık la rk e n böyle

yap m ıştır. Aziz P atrick yoncayı b ir sem bole d ön ü ştü rm ek­

le, karm aşık soyul fikirleri doğadan görünü şlerle a çık lam a

yönünd eki kadim geleneği devanı ettirm iştir. G erçek ten de

kü ltü rlerin ve in an çların tüm ünde, ku tsalı sim gelem ek içiıı

h ay v an lar, b itk ile r ve m in eraller alem inden örn ek lere —a s ­

lında, iste r doğal ister el yap ım ı olsun, gök te, denizde ve

k a ra d a bulu nan gözle görülür lıe r şeye— b aşvu rulm uştu r.

N e fe r ta r i ve b a 'sı A ntik Yİ ısır firavunu II. Rainsen’iu karısı K raliçe Neferi ark M ısır'ın T e b şehrinde bulunan K raliçeler V adisi ildeki m ezarının duvar resm inde, lek başına satran ç oynarken b otim lenıniştir. N efertari ııiıı vüz b a lla rın a ve bir a k b a b a b aşlığına sahip olan sağdaki insan başlı kuş onun h a sidir.

M I . I I I I I I

'Hnntnzsi' .in

(28)

Ba

Antik M ısır san alın d a, insanın ölüm den sonra h ay atta kalan kişiliğinin ve ruhunun en önem li p arçası olduğuna inan ılan b a , insan b aşlı (ölm üşün b aşı) b ir kuş olarak betim len ir. Melez görünüm ü onun göksel doğasına işaret ed erken, kan atları hareket özgürlüğünü sim geler.

A s k le p io s ’un asası

G rek o-R om en hekim lik tanrısı Asklepios/

A eseıılap iııs'a atfetlilerı en önem li özellik b ir asam ıı etrafın a dolanm ış yılarıdır (hekim liği tem sil eden bu sem bolün iki öğesi ilk halinde ayrı ayrı resiııe< 1 i 11nişl,i r ). D erisini döküp “yeniden doğm uş” olarak ortaya çıkan yılan birçok kü ltürde m anevi iyileşm eyi ve yeniden doğumu sem bolize eder.

G ö kk u ş a ğ ı

Rirçok k iillü r gökkuşağını yılanlarla özdeşleştirir. A vustralya Alm rjinleri için gökkuşağı yağm uru ifade eder. İskandinav m itolojisinde ''Titreyen Y ol” {liifröst). yani yeryüzü ile cenneti b irbirin e bağlayan b ir köprü olarak tasvir edilir. Yalıudi- I Iıristiyaıı geleneğinde ise T a n rı im i iıısaııoğlu yla akdini, dolayısıyla da b arışı sem bolize eder ve ay rıca İsa'nın gökyüzüııdeki tah tı olarak görülür.

K u ts al K âs e

I Iıristiyaıı efsanesind e O rtaçağ ın I hrıstiyan şövalyeleri k u tsal K âse ııirı (İsa rıııı Son Y em ek te kullandığı ve sonrasınd a A ram atyalı ^ usııf ıın onuıı dam layan k an ın ı için e doldurduğu ku p a ya da kâse) peşine düşm üştür. E b ed i hayat bah şettiği söylenen K u tsal K âse İsa'n ın günahlard an a rın d ırm a gücünü sim geler.

(29)

Ata, Kabile ve Klan

Kimlikleri

A y rıc a bkz. I e z h İp li h a r t sayfa 39 k o r u , sayfa 237

T a rih ö n c e si k ay a s a n a tın d a k i el izleri in san ın sem b olik

o la ra k iz b ıra k m a d ürtü sü nü n isp atıd ır. K im lik sem b o l­

leri, iste r k o le k tif iste r bireysel olsu n, örneğin b ir ailen in ,

k la n ın , k ab ile n in ya da ü lk en in ferd i olm ayı işa re t ederek

sa n a tta da lıe r z am an y e r b u lm u ştu r. B irlik ya d a soy d aş­

lık b e y a ıııııa yö n elik bıı gü çlü arzu o rta k a ta la rın p o rt­

rele rin d e ; m ask e le rd e k o p y alan arak ço ğ a ltıla n k ab ilesel

vü cu t re sim le ri veya işare tle rin d e; to tem y a ra tık la rın ın

b etim len m esin d e; y a da h a n ed a n a rm a la rı y o lu y la sem ­

b o lize edilir. A skeri b irlik le r v eya gizli to p lu lu k la r g ib i

özel g ru p la ra k a b u lle r ile sosyal sta tü ler de a y n ı şekild e

sem b o lik o la ra k b e lirtile b ilir.

İlk e r k e k ve kad ın Fransa'nın St. Amancl Maııastırıııdaki 16. yüzyıla ait bu Incil'de, Fski Ahit’teki Yaradılış bölümü, tezlıipl i harfle ayrılan iki sahneyle resmedilmiştir. Tanrı solda güııcş ve ayı, sağdaysa Âdem vc Havva vı yaratmıştır.

30

S EM B O LLE R İN OH AMERİ

(30)

 d e m ve H avva

İster isim siz b îr çift isterse Adem ve Havva (Y ah u d ilik, H ıristiyanlık ya da M üslüm anlık geleneğine göre ilk erkek ve kad ın ) olsun lar, açık ça b ir çift oluşturan erkek ve kadın figürleri genellikle çeşitli insan gruplarının ilk ataların ı tem sil ederler. B öylelikle k a n bağlarını ve akrab alığı sem bolize ederler.

T o tem k a z ık la rı

T otem kazıkları genellikle Kuzey A m erika’nın kuzeybatı kıyı bölgesinde görülür. T o tem can lıların ın ve m itolojik varlıkların belirgin şekilde oyulm uş ve renklend irilm iş tem sillerinden oluşan bu am b lem ler b ir klan ın m itolojik kökeninin ve k o lek tif kim liğinin çeşitli yönlerini ve yanı sıra lıer b ir canlının ayırt edici özelliklerini sem bolize eder.

V ü c u t s a n a tı

A frika, A m erika ya da O kyanus kültürlerinde görülen bazı d ekoratif sem bollerdeki insan tem sillerinin —ve vücut san atın d aki y a n k ıla rın ın - çok derin b ir önem i vardır. M aorilcrde dövm elerle betim lenen koru m otifi dinam ik büyüm eye işaret ederken, A frikalıların deriye kazıyarak y ap tık ları işaretler kabile kim liğini ya da kabu l ayin lerin i sim geler.

M illi b a y ra k

Milli bayrak bir ulusu, ülkeyi ve lıalkını sim geler; örneğin beyaz üzerine kırm ızı lıaçııı (Aziz Georgios lıaçı) İn g iltere’yi tem sil etm esi gibi. Milli b ayrak zam an içerisinde değişebilir, an cak lıer zam an söz konusu ulusun ortak tarih in e y a da k arak terin e ait önem li b ir unsuru işaret etm elidir.

(31)

Savaşçılık ve Kabul Töreni

Sembolizmi

A y rıc a bkz. Kİ izi, sayfa 40 K a r ta l ve ş im ş e k l e r , sayfa lö.'î

Sem boller ıızmı zam an boyunca .savaşçılıkla, (»giı.ıleşmc

ve kabul içirenleriyle ilgili, bazıları savaş alanlarınd an s a ­

natçıların tuvallerine, geçen kav ram lar iletm iştir. İnsanların

savaşçı seçkinler arasına katılabilecek y e d ilik le olduğunu

kanıl lam ası cesaret ve kabiliyet gerek tirir ve başarı sem bol­

lerle gösterilir; örneğin b ir O rtaçağ şövalyesinin m ah m u z­

larıyla va da M asai kalkanının yüzeyindeki bir sıra tu y lu

(sem bol). K alk an lar da Kuzey A m erika’daki bozkır yerlile­

rinin “g ö ç ” sem bolleri gibi koru ­

yucu im geler ya da \\ rupalılarm

a m ıacılık geleneğinde olduğu gibi

tanım layıcı işaretler taşıyabilirler.

Askeri san cak lar ayrıca ark ad an

ilerleyenlerin birliğini ve a ıııan -

sızhğıııı ilan etm ek için —sıklıkla

yırtıcı b ir kıışrı veya hayvanı an ış­

t ır a n - sem boller ku llanırlar.

S a v a ş a la n ı a rm a la rı

14. vıizvıl Alınan rlvaztıuısı M aııesse K odeksi'ııde yur aları İni çarp ışın a sahnesi Avrupa ılııki lıaııcdaıı arm acılığın ın savaş alanınd aki kükcnlcrini gösterir. I Isliiııdeki m otif alttaki lıazı k alkan lara da yansım ış olan saııeak liralının ve Lim hnrg D iikii I. .Itıhaım’ı temsil eder (yak. 1 2 5 4 -Ü 4 ) ve liraban t m şuhlanm ış altın sarısı aslanı ile 1 .im lm re’ uıı kırınızı askım ın birleştirir.

(32)

Ş ö v a ly e m a h m u z la rı

Sü varin in çizm elerine tak ılan b ir çift m ahm uzun sivri uçlarıyla uyguladığı b a sk ı, atı daha hızlı koşm ası için diirler.

Avrupa'da “m ahm uzunu link etm ek ” deyim i b ir erkeğin şövalyeliğe layık olduğu a ıılaııııııa gelirdi. Hu nedenle m ahm uz şövalye d em ektir, aynen im tiyazı ve kendini kan ılIan ıış olm ayı sim geler.

K ız ıld e rili k a lk a n ı

K alkan oıuı taşıyan k iş iy i—gerçek ve sem bolik a n la m d a - korur ve dış yüzeyinde sergilenen im geler de o kişi hakkında düşm anlarına b irtak ım m esajlar verir. Örneğin kuzev \ıııerika bozkır yerlilerinin savaş kültüründe kırınızı el cesareti, gücü ve yaşam enerjisini tem sil eder.

A v ru p a 'n ın a rm a lı k a lk a n la rı

Soylu kişileri savaş alanım lak i am açlara göre basitçi* tan ıtan Ingiliz arm arılık sistem i gelişip değiştikçe çok daha karm aşık arın alı k alk an lar tasarlanır. Ö rneğin K ıa l II. R iclıard in IH^T'de Norfolk un ilk dıikii T h o ın as M ovvbraye bahşettiği im tiyaz arm ası İtirafçı l ’ dward a atfedilen arm ayı içinde barınd ırır.

R om a a s k e ri san c ağ ı

Roma İm paratorluğu lejyonu nu n, bazı sanat eserlerinde de rastlan ılan kartal sancağında (a q n ila ). şim şeklerin üzerine tünem iş ve defııe çeleııgi için e alın m ış b ir kartal b etim leıım işlir; bu sem bollerin hepsi gücü ve zaferi ifad e eder. A ltındaki SP Q R h arfleri L atinced e S vn dhıs Popır.Iusqtı<3 Rot ı Kuı us ( “R om a l la Ikının Sen ato su ” ) deyişiı im k ı sal tınası < lir.

(33)

Soyluluk, Aile ve Hanedan

Kimlikleri

J ap o n h a n e d a n n iş a n la rı

Bir Japon

fathi t

k i oyunundan b ir şaline; askerlerin gölü geçerek akın ederken görüldüğü hareketli bir tasvir. 1(). yüzyıla a it bıı ttkiyo-c b askısın daki askeri san cak lard a güze çarpan sem b oller bazı Japon ///unlarında görülen sem bolleri vaıısıı ıvor.

.Unca hkz.

S a v a ş a la n ı a r m a l a r ı , sa y la 3 2

sayfa 1 3 6 ^ 3 7

Dünya "('u d in d e aile, klan, kainle ve ulusal topluluklar

doğal sembollerle-, sıklıkla da luleın biçim ind e temsil edilip

tan ıtılırlar. Avrupa ülkelerinde ve de Ja p o n y a ’da son d ere­

ce ayrıntılı arm aydık sistem leri gelişm iştir; bunların gen el­

likli benzer şekilde doğadan esinlenilm iş, d ek o ratif, stilize

sem bolleri sanal eserlerinde sıkça görülür. Avrupa arm aları

ile Jap on ///n/darınııı (a rm a) savaş alanınd a kim lik tesp iti­

ni yardım cı olm ak üzere lasarlaııd ıkları düşünülse de, lıer

iki sistem de kendine has

arm aeılık sem bolleri va da

sem bol kom bin asyonlarıyla

soylu aileleri ve h an ed anları

(d ah a sonra da liizel kişileri

ve bölgesel oluşum ları) fa-

ıııRm ık zam an içinde daha

çok soyla ilgili a m a çla r taşır

hale gelm işi ir.

(34)

As k ü rk ü

Avrupa'da yetişen us (k e k im ), siyah renkli kuyruk ucu dişim in her tarafı beyaz lıir kiirk hayvanıdır. As (arm acılık ta renk olarak sın ıflan d ırılm ıştır) soyluluğu. O rtaçağ dönem inin efsanevi m irasım sim geler vc an cak toplum un en üst h asam ağ ıııd ak iler bu sıcak tutan göz alıcı kürkü giyebilir.

B eş y a p ra k lı as

CitKjuefoil (beş yapraklı stilize b ir çiçek) figüründen türeyen beş yapraklı as önce Benuınnııl s o n ra d a L e icesler ailesinin arınası olm uştur, ilk olarak L eicesler Dükü Hoberl L itz -IV m e lF e (ö. 120b ) kelim i' oyunuyla gönderm ede bulunm ak için “ fareku lağ ı” (jn/n pernef) çiçeği deseninin uygulandığı sanılıyor.

D e v e d ik e n i

Iskoçya da yetişen devedikeni ülkenin nişanı ve sim gesidir. Bu dikenli bitki. Lal incede Nvnto mv im putıe İacessil ( “ Bana sald ıran cezasız k alm az” ) özdeyişini düstur edinm iş “ Lıı Kadim ve Kıı Soylu Devedikeni F a rik a !i” adlı bir Ingiliz şövalyelik tarik atiııiıı de am blem idir.

O g i d e s e n li m on

L s lle k i illüstrasyonda gösterilen Japon /notuı üç katlan m ış yelpaze («#/)

desenlidir. Bu tarz b ir yelpaze gerek taşıyıcı çu b u k ların sayısı gerek ku m aşının tipi, rengi ve dokusuyla (hepsinin sem bolik bir an lam ı vard ır), arm ayı taşıyanın soyluluk statüsü va da ıneslegi h akkınd a bilgi verir.

(35)

Kişisel ve Sosyal Kimlik

A y n m b k z .

S an at eserlerinde k arşım ıza çık aıı b elli bazı sem boller

iıı-sanları tan ım lıy or ya da onların sosyal kim liği h ak k ın d a

T u d o r g ü lü ,

b ilgiler veriyor olabilir. Sözgelim i han ed an arm aları soy­

luları y a da kraliyet m ensubu kişileri sim geliyor olabilir.

Ingiliz krallığının velialıüm gösteren devekuşu tiiyii nişanı

g ibi, bazı n işan lar kesin b ir şekilde kalıtsal olm asa da k i­

şisel değil sosyal kon u m u tem sil eder olm uştur. Ne k i bir

sem bol veya am b lem in yalnızca soylularla sınırlı olm ayıp

-s a n a tç ıs ı da d a h il- herk esi tem sil edebileceği; ister soytarı

şap kası ister k ra l ta cı olsun, b ir b aşlık ya da k ıy afetin onu

giyenin kim liği h a k k ın d a ap açık bilg iler v erebileceği de

u n utu lm am alıdır.

T u d o r h a n e d a n ı s e m b o lle ri

Caııterburv Katedrali dolaylarındaki Clıristchıırch Kapısı Tudor hanedanının üyelerinden lıiri olaıı V I I I . Henry ııiıı hükümdarlığı döneminde yapılmıştır ( 1517). Bıı detayda bir çift Tudor taşıyıcısı (ejderha ile tazı) ve Tııdor gülü görülüyor.

(36)

K ra liy e t g ü n e ş ışığı

İngiliz kralları III. Kdwnrd ( 1 3 1 2 - 7 7 ) ve VII 1 leııry'nİTi ( 1 4 5 7 - 1 3 0 9 ) ku llan d ıkları hanedan arm aların d an b iri, b ir bulutun ard ından b eliren güneş ışınların ın slilize edilm iş b ir tasviri olan güneş ışığıydı. K raliyet açısın d an neyi tem sil ettiği (anı olarak belli olm asa da güneş ışığı ııırıul veren iyim ser b ir sem boldür.

S a n a tç ı m o n o g ram ı

S a n a tç ıla r eserlerini bazen im zalarını olduğu gibi a la ra k , bazen do f laman ressam A ntboııy vaıı D yck'ırı ( 1 5 9 9 - 1 6 4 1 ) yapliği gibi bir m oııograıııla im zalarlar. Bu gibi kişisel işaretler eser ile yaratıcısı arasın d a b ağ k u rm ak la k alm az, eserin değerini de artırır.

V e lia h t n işa n ı

A lın an ca leh dien ( “H izm etini/devim ” ) slogaıılı tacın içinden viikseleıı üç devekuşu tüyü Ingiliz tah tının veliahtitıın, genellikle de G üller Prensi nin hanedan nişanı olm uştur. K aynağı K ara P ren s’iıı ( 1 3 3 0 - 7 6 ) annesi H ain au lt lu P h ilip p a’nın ailesidir.

S o y ta rı

O rtaçağ Avrupa’sı saray ların d a çalışan soytarılar ya da profesyonel şak acılar sanat eserlerinde - v e iskam b il kartların d a— öylesine ilginç ve çok renkli şapk a ve kıyafetler içinde resm edilm işlerdir ki onları 2 1 . yüzyılda b ile hem en tan ıy ab ilirsin iz. (B u ''m a sk a ra la r” alegorik resim lerde ah m ak lığı tem sil eder.)

(37)

Yazmak ve Kaydetmek

A y rıc a bkz. Mısır hiyeroglifleri: firavıım ın be s sayla 0 6 -6 7 Araıp kaligrafisi, sayla Kî5

Bilgiyi kay d etm e arzu su ve hu arzu y la icat ed ilen yazı

sistem leri insan dili ve uygarlığının evrim in d en ayrı (u lu ­

lam az. İ

mi

eski vazı k a ra k te rle ri, sem bo lize edilen b ir n es­

neyi, k av ram ı ya da kelim eyi tasv ir eden p ik to g ran ılar,

id eo g raın lar ve lo g o g ram lard ır. A ncak zam an la b u n la r

yetm ez olm uş ve b o y le re soyul a lfa b e le r g e liştirilm iştir;

yine de yazı k a ra k te rle ri ile sem bolizm ve san al a ra s ın d a ­

ki gü çlii b ağ kopm am ışım . Ö rneğin M ısır hiyero g lifleri ve

A vrupa rııııik h a rfle ri, e şlik eden im gelere d a ir yazılı b ir

v o n ıu ı su n a rla r. Kski Y u n an vazı k a ra k te rle ri I lıristiy an -

lığııı ilk d önem ind e b irço k sem b o le tem el teşk il etm iştir.

P arşö m en ler ü zerin e resm edilen Ç in yazı k a ra k te rle ri g e ­

nelde san al eseri kabu l edilir.

R u n ik s e m b o lle r

8 . yüzyılda hu b alin a kem iğinden m ücevher kutusu üzerine ovulm uş runik yazı karakterleri arasınd a eski A ııglo-Saksoıı alfab esin e ail “ r ” ve “l w harfleri de bulunur. Burada gösterilen detay N ortlu ıırıb riad a işlendiği düşünülen t renklerin M ücevher ku tusu ıııuı bir levhasına ail lir.

(38)

R u n ik y azı k a r a k te r le r i

M S 3 . yüzyıldan itibaren İskandinavya ve Halı A vrupa'da ku llanılm ış olan eski G o n ıım alfab esin e a il h ar Herin ya da yazı k arakterlerin in (m ite) büyülü bir sem bolizm içerd iklerine inanılırdı. Ifsllek i h arfler A ııglo-Saksoıı fıılh arkın a (ruııik alfab e) aittir: “d” d a e g (g iin ), “t " tir (m itolo jik tan rı ‘T y r 1’ ) ve “t-'’ ra d (at sürm ek) an lam ın a gelir.

S r -1

m *

.11 W . m m

M a ya giifi

Klasik Maya döııeıııiııdeıı (M S 3 0 0 ­ 0 0 0 ) kalın a üstteki g lif b ir sözriik ya da liiıncen in bütününü ifade eden b ir sem bol ya da logograıııdır. Ja g u a r kafasın ın temsili üzerine kıırııhı olan bıı Maya logogramı “ja g u a r'1 an lam ın a gelen b tdam kelim esini sem bolize eder.

T e zhipti h a rf

“T ezli i pli'1 ya da süsletileli b aş harfler m inyatürde başlı başın a birer sanat eseridir: Avrupalı keşişlerin MS 4 0 0 den O rtaçağ ııı sonuna kad arki donem de kopyalayıp yarattık ları I lıristiyan m etinlerinin z a rif b ir özelliğidir. Kol İs K itabı adıyla bilinen İrlanda deki lezlıipli İncil yazm asınd an alın an üstteki “ D ” h arfin de b ir kuştan esinlenilm iştir.

Ç in y azı k a ra k te ri

l stte göriîlen Ç iııee k a ra k te r on ur ya da ab laklılık gibi b ir dolu yan anlam taşım akla b irlik te tem elde dürüstlük ya da doğru davran ış an lam ın a gelir. Ayrıca K onfüçyüsçülüğüıı Beş Krdenıi ııden biı i olan adaleti (diğerleri cöm ertlik, edep, bilgelik ve içten lik tir) ifade eder.

(39)

Makrokozmos ve

Mikrokozmos

A y rıc a bkz. Boş Çin E lc ıııc ııl i. sayfa 152-58 D ü rt Salgı, sayfa 2 2 5

T iiııı (liiııyad a lo p lım ıla r, evrenin işleyişini ve kozm ik

e n erjilerin ya da gök ('isim lerinin Diinya ya nasıl elki e t­

liğini kavranın uğraşı içerisin d e, en bilinenleri (ve sanat

e serlerim le en çok ttnjısil ed ilen leri) Çin ve Batı a s tro lo ­

jile rin in prensiplerindir özetlenm iş olan çeşitli ıııak rok o z-

ıııos ve m ikro ko zm os teorileri g e liştirm işlerd ir. A yrıntıda

birb irlerin d en a y rıtsa la r da, lıe r ik i sem b o lik sistem de b ir

kişinin doğum tarih in in - y a da daha doğrusu, o tarih in

çak ıştığ ı ilgili d u ru m la rın - om ııı

k işiliğin i etkiled iği in an cın ı p ay ­

laşır. A yrıca, Ç in ’in tıb b i d iy ag­

ram ların d a ve B a tı ııııı "Z o d y a k

in san ı

illü strasy o n ların d a sem ­

bolize edildiği g ibi, d oğal g ü çle­

rin ve a stro lo jik fak tö rle rin insan

sağlığını etk iled iğ in e de in an ılır.

Z o d y a k in sanı

Alman iıp udunu (ie o rg B arliselrin I5<°>2 İr yayım ladığı, göz

Bozukluklarına dair Bilim sel Bir incelem e olan O p fılltah n od ou leia, D a s is! Augendionst \\\ içindi' soldaki ahşap Baskı da yer alır. Çevredeki

12 imgeden ortadaki insan figürüne çizgiler çekilerek. Aslan da dahil o lm ak üzere Balı asiro lojisin d eki B u rçlar ile insan vücudundaki organlar arasınd a Bağlam ı kurulur.

(40)

Çin zo d ya k ı

Çinlilerin inancında evren p asif ve aktil enerjiler o la nyin veya//gırı —la i-ch i sem bolünde gösterildiği gibi— karşılıklı etkileşim iyle işlem ektedir. 12 Dünyevi Dal dan (T en v strial U ran dı) oluşan “zodyak’ m (b u rçlar kuşağı) 12 yıllık döngüsü, lıer biri b ir yıla tekabül eden 12 hayvan sem bolünden oluşan bir çem berle tem sil edilir.

B a tı zo d ya k ı

Balı ııııı astrolojik, prensipleri 10 gezegen ve 12 b u rç etrafınd a (b u n lar glifler ve figü ratif im gelerle sem bolize ed ilm iştir) şekillenir. B u rç la r b ir olasılık çerçevesi olı işi tın ırken , on ları yöneten gezegenler yönlendirici gü çler olarak hareket ederek D ünya ya ve iıısaıı b ed en in e etki etkirler.

Ç in tıb b ı

Geleneksel Çin tıbb ın a göre, yaşam en erjisini temsil eden d ı i (veya (fi) vücutla m eridyenler (k a n a lla r) yoluyla dolaşır ve b unların tıkan m ası sağlığı kötü yönde etkiler. I Icr b ir m eridyen y in v r yang\\\ etkisi altınd ad ır. (B eş tem el elem entin lıer biri b ir organa karşılık gelir.)

A s la n ’ın fiz ik s e l e tk ile ri

Eskid en dört elem entin “s a lg ıfo r m u n d a k i hareketlerinin insan aklın a ve bedenine vansıdığı düşünülür, butum la b erab er b u rçların bedenin uzuvlarını ve organlarım etkilediğine inan ılırd ı. Sözgelim i Aslan belkem iği, sırt ve kalbe etki ederdi.

(41)

Kaderi Etkilemek

A y rıc a bkz.

I I izi, sayla 4()

T a r o t ’ ıııı A sılm ış Adiiıııı, sayla 227

İ le r çağd an ve u y garlık tan in san lar hay atın rastlan tısal

niteliklerin i gö zlem leyerek kad erlerin in ilahi hir el ta r a ­

rından kontrol edildiği çık a rsa m a sın ı y a 111nışIar<lir. M ito­

lojide olduğu gibi sa n a tla da lııı kav ram sözgelim i çark ın ı

çeviren K ad er I lam ın d a ya da yabanı ipliğini tıılaıı Cç

K ad er I a n r ıç a s ı’yla sem bolize ed ilm iştir. İn sa n la r k a d e r­

lerini hir p arça kon trol ed ebilm ek için la ld a n , örneğin

sem b ollerle dolu I’arot lalın d an medet ııııım ıış; k e n d ile ­

rini k o ru y a ca k la rı in an cıy la m u sk alara sem b olik a n la m ­

lar yü klem iş ve siıııv a gibi k arm aşık sem b olik sistem ler

geliştirm işlerd ir.

K a d e r H a m m ’ın ç a rk ı

Kumalı y azar Hoellıiııs mı D e con so lafio tıe p /ıilosop lttae

Irlse le ııin İçsellisi) adlı eseriııiıı .k a ıı de M o ııııg terein nesinden alın an 15. yüzyıla ail İm illüslrasyuııda K ader I lam ın çarkını döııdiirürkeıı görülüyor. Ç arkıfeleğin dönm esiyle insanların talih leri tersine d ö ıırrrk sosyal konum ları ali üst olur.

(42)

Ç a r k ıfe le k

Ç arkıfelek hayalın öngörüleınezliğini sim geler: öyle ki toplum un en

tepesin dekiler h ir süre sonra kendilerini «'iı a ltla b u lab ilirler. h ıııııın tersi de geç erlidir. G en ellikle başın da tacıyla am a bazen de gözleri bağlı resm edilen K ader I lam ın (öncülleri l’ylıke ve bo rlım a adlı tan rıçalard ır) Rönesans san alın d a çarkın ı çevirirken gösterilir.

Ü ç K a d e r T a n rıç a s ı

C rek o Rom en tan rıçaları M oiralarııı (L a l. P a ıv a c ) ya da Uç k a d e r I anrıçası ıım insanın kaderi üzerim le konim i sahibi olduğuna inanılır, hu da ellerinde lııMııkları iplikh * sem bolize edilirdi. Uç kız kardeşlen Lak lıesis in çubuğu ipliği ö lçer K lotlıon ıırı örekesi örer ve \tropos mı m akası da keser. Rövlece hu iiç işlem doğum , yaşam ve ölüm e karşılık gelir.

H a m s a ya da H a m e ş

Stilize edilm iş el biçim indeki hıı m uska ge-ııellikle ham sa va da h ain e ş (A rapça ve İbra nicede beş aıılaınm a gelir). O rtadoğu'da da Kalm a ıım eli olarak bilinir. Nazara karşı korunm ayı sim geler.

N ig re d o

Siıın acılığın hüviik faaliyetinin ilk evresi olan N igredo ölüm ve yeniden doğum için gereken arınm ayla eş 1 ıılulur, lîir tabut içinde kral (Sol) ve kraliçenin (L uııa) bedenleriyle sem bolize edilir.

Y ıld ırım d ü şe n k u le

T a ro t un Riiyıık S ır k arıların d an biri olaıı l(ı. yüzyıla ail hu k a r lla . kuleye yıldırım düşm esiyle aşağı diişen iki adanı b etim lenir. V ah iy va da cezaland ırm a yoluyla dünyevi bağlard an kurtulm ayı sem bolize eder.

(43)

Fantastik Yaratıklar

A y rıc a bkz.

Htu sav fa 2<)

S ire n le rin ş a rk ıla rı

(/(Milisiyle: Sirenlori anlında bırakan ()dysseııs/l lysses’i beliınkyeıı bir mozaik, (/eminin ıııii reli ebalı Sirenlerin şarkılarını duymamak için kulaklarım mumla tıkamışken. ()dysse.ııs/l Ivsses yelkiMi direğine bağlanmış olduğundan herhangi bir lepki veremiyor.

F a n ta stik y a r a tık la ra h e r k ıta n ın s a n a lın d a ra s tla n ır.

P ek i, am a v a r o lm a d ık la rı hald e neden b ö y le gök.

d en iz ve k a ra c a n a v a rla rı hayal ed ilm işi ir? Hu soru nu n

cev a b ı o n la rın sem b o lik a n la m ın d a y a ta r, z ira h e r b ir

y a ra tık , varlığı h er d aim güçlü b ir şek ild e hissed ilse de

y aşam ın b ilin m e y e n ya da g erek tiğ i g ib i a n la şıla m a y a n

b ir yön ünü tem sil ed er. D olay ısıy la bu m elez y a ra tık la r.

Triton da tem sil buld uğu ü zere, d en iz g ib i d oğan ın

gizem li

d iy a rla rın a :

ra sg e le

y ık ıp

geçen

g ü ç le n '

(K lıim a ir a ); in san oğ lu n u n d o ğ asın ın lıay v an sı ve kösııü l

y ö n ü n e (M iııo ta u ro s ve S ir e n le r ); v ey a ölü m k o rk u su n a

(C e rb e n ıs ) işare t ed erler.

Referensi

Dokumen terkait

Tulisan ini membahas variabel alternatif untuk mendekati return bebas risiko selain dengan suku bunga (BI-Rate), yaitu dengan 4 (empat) pendekatan, yaitu: menghilangkan suku

Prinsip dari metode fehling yaitu menggunakan gugus aldehid pada gula untuk mereduksi senyawa Cu2SO4 menjadi Cu2O (enpadan berwarna merah  bata) setelah dipanaskan pada

Kegiatan Promosi (promotion).. Program promosi adalah program yang selalu menjadi perhatian produsen dalam meningkatkan penjualan. Namun dalam banyak praktik banyak sekali

Penanggungjawab mempunyai kewajiban sebagaimana tercantum dalam lampiran Rekomendasi Kepala Dinas Lingkungan Hidup Kabupaten Kendal tentang Persetujuan Upaya Pengelolaan

1) Mengidentifikasi habitat dan ekosistem serta aktifitas/fungsi ekonomi di daerah pesisir dan laut Kepulauan Anambas dan kemudian menampilkannya dalam bentuk

Data dalam penelitian ini adalah paparan bahasa berupa kutipan novel dalam bentuk dialog antartokoh, penjelasan pengarang, serta komentar tokoh lain yang menunjukkan perilaku,