SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANA BİLİM DALI TARİH ANA BİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS SEMİNER ÖDEVİ YÜKSEK LİSANS SEMİNER ÖDEVİ
DERSİN ADI: DERSİN ADI: SEMİNER I SEMİNER I
KONU:
KONU:
SON OSMANLI HAHAMBAŞISI SON OSMANLI HAHAMBAŞISI
HAYİM NAHUM HAYİM NAHUM DANIŞMAN: DANIŞMAN: HAZIRLAYAN: HAZIRLAYAN: UĞUR TATLISUMAK UĞUR TATLISUMAK 2008 2008
ÖNSÖZ
Bu çalışmamızda Son Osmanlı Hahambaşısı Hayim Nahum gibi sıradışı bir kişiliği konu almak istedik.Gerek onun hakkında yayımlanmış kaynakların azlığı gerek çalışmamızın bir seminer düzeyinde olması dolayısıyla detaylı bir çalışmaya giremeyeceğiz. Çalışmamız
tanıtım düzeyinde olacaktır. Onun adını özel yapan şey çağdaş modern dünyanın oluşumunda çok özel bir tarihi dönemeçteki belirsizliklerin, eğilimlerin, tutkuların, sıkıntıların canlı bir simgesi olması ve üstlendiği veya kendine vazife addettiği rolüyle bir haham ve diplomat olma misyonunu bir arada yürütmesidir .O hahamların en diplomatı, diplomatların en
hahamıydı.1908’de Osmanlı devletin’e son hahambaşı olarak atanan Hayim Nahum 1920’lere kadar yahudi toplumunun çıkarları için Osmanlı devletindeki yapısal ve konjektürel
gelişmeler karşısında geliştidiği strateji ve taktik manevralarla konumunu muhafaza etmiş önemli kişi vasfını artırmıştır. Alyans’tan aldığı destekle yoluna devam etmiş. Alyans’ın uzun süreden beri önerdiği çözüm yolu olan Osmanlı İmparatorluğu’nun laik Fransız ulus-devlet modeli üzerine yürüttüğü “reform hareketinin” Osmanlı Yahudileri için çekiciliğini yitirdiğini anlayan Hayim Nahum bunun yerine çok daha büyük, özellikle Yahudileri büyük bir
heyecana sevk eden binlerce yılı aşkın bir sürede var olan bir mitin beyinlerinde neşvü-nema bulması bir Yahudi devletinin Filistin’de yeniden kurulması ve bütün bunların bir sonucu
olarak İstanbul’daki görevini 1920’de bırakarak 1789 fransız devriminin özgürlük inciliyle Tora’yı(1) uzlaştırma düşünü imparatorluğun bir başka eski bölgesine Mısır’a taşımıştır.(2)
_______________
1) Tevrat’ın ilk beş kitabı.
Giriş
Hayim Nahum 1873 yılının kasım ayında Manisa’da doğmuştur. Babası Bahor Josef Nahum; annesi Kaden Grasya Nahumdur. Büyük yoksulluk içendedir. Çocukluğunda
büyükbabasıyla gittiği Filistin’de Arapça öğrenmiş ve bir “Yeşiva’da” (din okulu)
Talmut’la(1) ilgili dersler almıştır. Ayrıca çeşitli okullarda Türkçe ve Fransızca öğrenmiştir. Dönemin Manisa valisi, giderlerini üstlenerek onu İzmir’deki üstün nitelikli bir liseye
göndermiştir. Nahumun elindeki tek şey Filistin’deki hahamlardan aldığı belge ile liseden aldığı fen-edebiyat diplomasıdır. İstanbul’a İslam hukuku ve politika eğitimi görmek amacıyla gelmesine rağmen öğrenimini sürdürebilmek için gerekli parasal olanağa sahip değildir ve bu nedenle Alyans’tan yardım istemektedir. Çünki Nahum’un dileği Paris’e gidip orada hukuk, politika ve din bilimi öğrenimi yapmaktır. Hayim Nahum Osmanlı imparatorluğunda yaşayan
sefarad (2) bir ailenin çocoğuydu. İspanyol Yahudileri 1492’de ispanyadan kovulmalarından sonra sığınacakları güvenli bir liman olarak Osmanlı imparatorluğunu buldular. Tüm sürgün dönemleri boyunca özellikle Avrupa’da edinmiş oldukları o külli tecübelerini Osmanlılara taşıdılar.Osmanlıların kapitilasyonlar gereği verdikleri ticari imtiyazlardan yararlanarak özgür ticaret yapma fırsatını elde ettiler. Böylece Osmanlı onlar için yeni bir yurt oldu. Bu Yahudi cemaati mozağine Karayimler, Aramca konuşan Kürt Yahudiler, Arapça konuşan Yahudilerde katılmıştır. Hayim Nahumun doğduğu o yıllarda yani
xıx
. yy. sonlarında imparatorluğun Yahudi nüfusu yabancı uyruklu Yahudiler hariç yaklaşık 250 bin civarındaydı.(3) 1909’da Osmanlı topraklarında toplam 560 bin Yahudi yaşamaktadır. Bunun 70 bini İstanbul’da, 90 bin Selanik’te, 40 bin İzmir’de 60 bin Kudüs’te yaşamaktaydı(4).__________
1) Tevrat’ın kaynaklık ettiği sözlü şeriat derlemesi.
2) Sefarad kelimesi Ortaçağ İbranicesinde İspanya anlamında kullanılır.
3) Kemal H. Karpat, Ottoman Population, 1830-1914 Madison, University of Wisconsin Press, 1985, s. 187 4) The Ottoman Census system and Population Stanford Shaw, international Journal of Middle Eastern studies
İki Kültür Arasında Osmanlı Yahudiliği
Yakın doğunun sefarad Yahudileri batı Yahudileriyle aynı yolu izlemediler. Bunun nedeni onların kendi tarih ve konjoktürlerinin onlara bambaşka bir kader çizgisi vermesidir. Bir zamanlar yaşadıkları batıya yabancı kalmışlardır.
İspanya’ya getirdikleri kadim kültürleriyle, yüzyıllar boyu alıştıkları bir coğrafyaya ve bir medeniyetin zirvesinden çöküşüne ve hatta sonrasına tanık oldukları Osmanlı medeniyeti ve Müslümanlığı ile yaşayan ve o kültürle etkileşiminden doğan Osmanlı Yahudiliği bu çökşün getirdiği o travmatik davranış modellerinin içinde bir ruh halinden onlarda nasiplenmişlerdir, ve bu tereddütler, belirsizlikler, karışıklıklar karşısında bin yılı aşkın vatansız kalmanın getirdiği tarihi tecrübeleriyle kendilerini korumanın gelişmeler karşısında doğru reaksiyon verebilmenin hatta kırizlerden fırsatlar yaratmanın tarihi maharetleriyle işte Osmanlı Yahudiliği ve tipik örnek karakteri Hayim Nahum…
1840’taki Şam olayı Avrupa Yahudiliğinin dikkatini Doğu Yahudiliğinin üstüne çekmişti ve bu Batı Yahudi dünyasında bir dayanışma dalgası yaratarak tüm Avrupa’yı sarmıştı. Böylece maddeten iyi durumda olan hayırsever Avrupa, Batı Yahudileri durumla ilgilenmeye karar vereceklerdir. Artık herkes kurtuluşu Batı’dan ummaktadır.
Yahudi dünyasının dayanışmasını uluslar arası ölçüde kurumsallaştıran Alyans’ın 1860‘ta Paris’te kurululuşu ve onun ardından aynı türde Yahudi örgütleri devam etti.
Devrimci düşüncelerle beslenmiş liberaller tarafından kurulan Alyans görev alanını, ezilen Yahudilerin haklarını savunmak ve onların özgürlüğü için çalışmak olarak belirler.(1) Doğal olarak Fransız Yahudiliğinin idealize edilmiş hukuki özgürleşmesini örnek alarak aydınlanma çağının öncülerinin söylemini benimsemiş Osmanlı yahudilerinide içine alacak şekilde
_________
genişletmiştir. eğitim ve öğretim alanında da Alyans Akdeniz bölgesini tarım ve çıraklık okullarının da aralarında olduğu kız ve erkek okulları ağıyla örmüştür. zayıf düşmüş Osmanlı alyansın okulları için bir yerleşim alanı olmuştur.
Henüz çok güçlü bir gelenek ile orta halli bir çağdaşlık arasında sıkışıp kalmış olan Osmanlı Yahudiliğin geçiş döneminde ortaya çıkan Yahudi kuşağının tipik bir temsilcisi Hayim Nahum Alyansın övdüğü yenilikçi Osmanlı yahudisi modeline uymaktaydı.
Hayim Nahum’un Yükselişi
Batı Yahudiliğinin, Yahudi köktendinciliğine kafa tutan, kurduğu pek çok okuldan biri olan Paris haham okulunda 1893 -97 yıllarında okuyan Hayim Nahum, bu okulların kuruluş amacı olan toplumun ilerleyişine açık yeni bir haham tipi yaratmak olan bu okulda hem dünyasal hem dini bir eğitim aldı. Alyansın verdiği bu parasal ve eğitim desteği ile yeni yetişen hahamlar alyansın bu geleneksel hale gelmiş okulların düşmanı ve laik bir eğitim ağının kurulmasına karşı olan dinin eski bekçileriyle giriştiği savaşta destek olacaklardı. Nahum 1897’de haham olarak görevlendirilmeden önce 1895’te Uygulamalı Yüksek
Araştırmalar okulunun Dini Bilimler Bölümünden, 1896’ da da Yaşayan Doğu Dilleri Özel Okulu’nun Farsça ve Arapça bölümünden diplomalar aldı. Bu arada bir tez yapmaya çalışan Nahum nesnel bilgi ile dini bilgiyi bağdaştıran sıradan bir hahamı aşan bir kültür
dağarcığınada sahipti. Sürgündeki jön Türklerle sık sık görüştüğü Paris yılları İstanbul’a dönüşünde yararlanabileceği bir yığın dost kazandırıyor. Nahum içlerinde geleceğin
milletvekili ve meclis başkanı olan Ahmed Rıza’nında içinde bulunduğu jön Türklerle olan Paris dostluklarından bahsediyordu.(1)
___________
1) Osmanischer Lloyd gazetesinin Nahum’la yaptığı konuşmayı alıntılayan 11 Haziran 1909 tarihli El Tiempo gazetesi, Esther Benbassa, Son Osmanlı Hahambaşısından Mektuplar, s.21.
Türkiye’deki çevrelere kendini kabul ettirecek tüm kozlara sahiptir. O günlerde Türkçe bilen Yahudi parmakla sayılacak kadar azdı. Ve buda toplumun merkezden uzak kesimiyle ilişkileri adam akıllı sınırlıyordu. Genel bir kopmadan söz edilemez. Bir takım ilişkilerle toplum içinde yolu açılan Nahum yüzyılın başında yüksek İstihkam ve Topçu Okulunun Fransızca
öğretmenliğine atanıyor. 1908 devriminin gelecekteki öncülerinden bazılarının bulunduğu ve baştan beri ilerici subaylar yetiştiren okulda günü gelince yararlanacağı yeni ilişkiler kuruyor. Nahum’un Jön Türkler’e çökmekte olan ülkelerini kurtarmak çağdaş uluslar düzeyine
çıkartmak için Batılı düşünce akımlarının etkisinde kalan akıma kendini daha yakın hissediyordu. Yükselişine katkıda bulunacak hiçbir fırsatı göz ardı etmez. Sulatanın özel kitaplığında bile görev almaya çalışıyor. Yerli ve yabancı tüm çevrelerle ilişkilerini
geliştirmeye çalışıyor. Nahum hiçbir şeyi rastlantıya bırakmasa da tuttuğu yolda çok ölçülü yürüse de cemaat içindeki çekişmelerin dışında kalamıyor. Ve yönetici kadroyla arası
bozuluyor. Alyans cemaatle durumun çözülmesini beklerken nahumu 1907 yılında kızağa alıyor. Habişistandaki Yahudileri falaşaları incelemekle görevlendiriliyor. Nahumdan istenen falaşaların Yahudi olmaları ihtimalini açıklığa kavuşturmak idi. Nahum’un bulduğu sonuçları aynı günlerde falaşalarla ilgili araştırma yapan özel bir kurulun bulduklarının tersi çıkması bir takım yankılar uyandırıyor. Siyonistler Alyans’la olan karşıtlıklarını göstermek için bu olguyu bir fırsat olarak görüp yapışıyorlar. Bu Nahum için iyi bir gelişme olmamıştı.ve bu gelişme Nahum’u hedef haline getiriyor.
1908 Devrimi, Alyans ve Hayim Nahum
23-24 Temmuz 1908’de Sultan Abdulhamid yönetimine karşı olan Jön Türkler barışçı bir darbeyle yönetimi ele geçiriyorlar. Alyans işlerini yola koymuştur artık. Jön Türkler
saflarında etkinliği olan kimi Yahudiler meşrutiyet döneminin bazı Yahudi milletvekilleri gibi Alyans’ın okullarına gitmişlerdi. Dahası aynı harekete bağlı kimi Müslüman liderlerin
önemseyen yeni otoriteler karşısında kuşkulu değildir artık.(1) ama ne var ki onu kendi elleriyle bu noktaya getiren Alyans geri adım atıyor ve politikada daha silik daha renksiz biri olan Abraham Danon’uyani Nahum kayın pederini tercih ediyor.Alyans karışık ortamda Nahum’u tehlikeye atmak istemiyor.
Siyonistler ise Alyans’ın kendilerine duydukları düşmanlık nedeniyle yürüttükleri davanın gereksinimi doğrultusunda Hilfsverein’de ve köktendinci Yahudi örgütlerinde
birleşiyorlar. 1908’de Kudüs önemli bir muhalefet yeri oluyor. Hahambaşılığın merkezi olan İstanbul farklı grupların çekişme merkezi oluyor. Jön Türk devriminden hemen sonra
istanbulun belirli bölgesine yerleşen Siyonistler bir heberleşme merkezi kuruyorlar. 1909 yılının ocak ayınada rakiplerine ve kayın pederine karşı kazandığı savaş ile
Nahum iktidar dizginlerini eline geçirmiştir. Alyans kazanmıştır. Alyans’ın koruduğu Nahum iktidar merkezine gelmiştir.
Siyonizmin Yükselişi
Alyansın karşısındaki etkin ve yeni rakip, yani Siyonist akım, bir muhalefet partisi mantığı ve stratejisiyle Yahudi cemaatlerinde o güne dek benimsenmiş politik verileri altüst edecekti. Gazeteler satın alarak bir takım sosyal ve yararlı kurumlar oluşturarak, düşünceleri için militanca savaşarak adı ünlenmiş liderleri öne sürerek cemaat kurumlaının propaganda merkezlerini kurarak yerel Yahudi toplumunun çeşitli katmanlarını günden güne ele geçiriyor.
Bu bağlamda ideolojik araçlardan, profesyonel militanlardan, propaganda
kuruluşlarından yoksun olan Nahum ve arkadaşları siyonizmin popülizmiyle başa çıkamaz uzun ve kısa vadede ister istemez yelkenleri suya suya indirmeye mahkum olur. Siyonist karışıklığı önlemeye yönelik daha üst düzeyde bir kampanya yürütme konusunda Nahum’a güvenen Alyans Meclisi Mebusan’da Siyonizm karşıtı bir görüşmenin yapılmasını sağlamak ___________
için sekreteri aracılığıyla parlementerlere para öneriyor sonunda geri tepen ve Osmanlı Yahudiliğinin aleyhinde gelişebilecek bu çözümler karşısında Nahum daha az tehlikeli çözümleri yeğleyerek olayları kendi akışına bırakıyor. Gerçekte ittihat ve terakki fırkası karştlarının ve Arap milletvekillerinin düzenlediği Siyonizm karşıtı görüşmeler
Mecliste 1911 yılının mart ve mayıs ayarlında yapılmıştır.
Tükiye’ye 1911’de giren Bene Berit locaları (1843 de birleşik Devletlerde kurulmuş localı ve masonik düzenleme örneğine göre yapılanmış) Siyonizm yanlılarıyla birleşiyorlar. Öte yandan Siyonistler, sefaradlar, Aşkenaziler birleşiyorlar.
Hayim Nahum öte yandan siyonizmin resmi liderleriyle de görünüşte içli dışlı ilişkiler de sürdürüyor. Değerli muhataplar olark görüyor onlar için Osmanlı yetkililerine aracı oluyor. Nahum Her şeyden önce bir örgüt adamı bireylerden çok kurumlarla yasal örgütlerle
görüşmeyi yeğliyor. Ayrıca şuad var tabi; siyonizmin cemaat içinde gelişmesi Osmanlı
yetkililerinin hoşuna gitmeyebilir. Şimşekleri üstüne çekebilir o zamana dek merkezi Osmanlı yönetimine bağlı olarak görülen Yahudi cemaatini bir dereceye kadar rahat ve huzur içinde olabilir. Tabi bunun sessizliğine politikadan uzaklığına borçludur. Nahum Osmanlı
imparatorluğuyla siyonisler arasında rabuluculuk yapan ilk dini lider değildir Nahum’un selefi Theodor Herzl’in 1902’de İstanbul’da kalışı sırasında bu rolü daha önce oynamıştır.ama
şurası ilginçtir ki Nahum Siyonistler kendisine saldırırken bile aracılık yapmıştır onlar için Osmanlıda ki yeni yönetim siyonislere karşı eski yönetimden daha olumlu bir tavır içinde görünmüyor. Devrimin ilk günlerinde birkaç jön Türk liderinin Siyonizm lehinde
konuşmasının arkası gelmiyor jön Türklerin siyonizme olan düşmanlıkları 1913 güzüyle 1914 yazı arasında Avrupa Yahudilerinden bulacaklarını umdukları parasal desteği aramaları
Jacobson bu konuda yardımcı olmaya çalışmışsada iş olumlu sonuçlanmadığından havanın rengi değişmiştir yine 1909 yılının 12 Nisan gününü 13 Nisana bağlayan gece ittihat ve terakki cemiyeti karşıtları bir ayaklanmayla kanlı bir darbe yapmak istiyorlar. İstanbul’da ki birinci kolorduya bağlı askerler başkaldırıyor. 31 Mart olayı olarak bilinen bu hükümet
darbesi girişimi ağır bir politik krize yol açmıştır. Sultan tutuklanmış ve Selanike sürgün edilmiştir. Nahum’un dostu olan ittihat ve terakkiciler birkaç ay içinde yönetimlerini sağlamlaştırıyorlar. İşte bu sırada yabancı Yahudilere filistinde oturma kısıtlaması getiren kırmızı pasapotun kaldırılması için hahambaşı hükümetin etkili üyeleri ile ilişkiye giriyor. Siyonist liderler bu konuda direnmesi için baskı yapıyorlar. Ne var ki bu kırmızı pasaport uygulaması 1913 yılının Eylülünde kaldırabilecektir ancak. Üstlendiği rolün ciddiyetini bilen Nahum bu yüzden siyonislere karşı çekimser bir tavır almayı yeğliyor hiçbir konuda kesin
açık açık konuşan biri değildir. O; kararsız ikircikli bir insan olarak bilinmektedir.pragmatik bir düşünce yapısına sahip olduğundan koşulların gerektirdiği politikaları benimsemektedir
hep.Nahum Ogünlerde Siyonist lider Richard Lichtheim ı başkente getirtmek için girişimlerde bulunuyor.Güç günlerdir o günler çünkü.Savaş nedeniyle gerek Alyans tan gerek Fransadan
kopuk olan Nahum Avrupayla ilişkisi olan etkin bir yardımcıya gereksinim
duymaktadır.Siyonist bir liderin başkentte bulunuşu yerel militanları ve onların yaptığı aşırılıkları denetleme olanağı sağlayacaktır. Hahambaşıysa 1917-18 yıllarında ki kitlesel Yahudi sürgünlerini durdurmak için dostu olduğu bazı Osmanlı politikacılarla görüşüp girişimde bulunduğunu ileri sürecek Ermenilerin ve yunanlıların öldürülüp yok edildiği o kıyımlarda Yahudileri kurtardığını söyleyecektir.(1) Daha sonra bir takım yeni umutlar bel bağlıyor. Jön Türk Yönetiminin ortadan kalkmasıyla yeni bir parametre oluşmuştur çünki.
Siyasal erki elinde tutan üç kişi üyeleri Talat, Cemal ve Enver 1918 yılının kasım ayında Parçalanmış imparatorluktan ayrılıyorlar.
__________
Çöküşün sorumlusu olarak algıladıkları için üçü de yerin debine batırılmaktadır artık; cadı avı başlamıştır. Hayim Nahum’un ilerlemesini sağlayan eski yönetimle olan sıkı ilişkileridir.
Otoritesinin gerçek gücünü o günlere dek hükümetin desteğinden alıyordu. Başkentte ki İngiliz işgal güçlerinden destek alan ve durmadan yeni hak talebinde bulunan Siyonistler karşısında ne var ki artık yalnızdır.Balfour Bildirisi Siyonistlerin filistinde gözü olduğunu daha önce açıkça ortaya koymuştu. Siyonizmin kaba gücüyle siyonizmin seçkin kişisi İngiliz Yahudi cemaatinin eski hahambaşısı Moses Gaster’in atanması isteniyor. Nahum’un istifası gün meselesidir artık.Nahum sağlık nedenlerini ileri sürerek 1920 martında görevinden istifa ediyor. Ailesinin kendisini beklediği Fransa’ya gidiyor.
Gerçek şu ki savaş sonrasında yavaş yavaş küçülen imparatorluk Nahum‘u git gide ilgilendirmez oluyor. Mustafa Kemal’in birlikleri yabancı kuvvetlere karşı direniş kuvvetleri Anadolu’da ilerlemektedirler. Türkiye’deki politik durumunun bilincinde olan Nahum başka bir yerde tutkularını doyuma ulaştıracak bir görev sağlamaya karar veriyor. Cumhuriyetçi
Türkiye’nin geleceğinde hahambaşılık görevi ışıltısını ve görkemini yitirecek ve yeni laik ulus devletin gereklerine uymak zorunda kalacaktır.
Büyük Güçlerin Adamı
1909-17 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nin büyükelçi olarak art arda üç Yahudiyi ataması sürekli ve dostça ilişkilerin oluşmasını kolaylaştırıyor. Nahum Amerika diplomatik çevrelerinde kurduğu ilişkilerle Balkan ve Birici dünya savaşlarından etkilenen Yahudi cemaatinin yardımına koşmuştur. Bu çevreler Amerika kamuoyunu gerçekten harekete geçirmiş ve gerekli parasal yardımı sağlamışlardır. Amerikan basının Nahumun yakın bir gelecekte Washington’a büyükelçi olarak atanacağını yazmasıyla birlikte
yardımsever çevrelerin tavrında belli bir yön değişikliği oluyor ve her şeye karşın özellikle doğulu Yahudiler arasında alyansa bağlı okullar yararına bir hareket başlıyor. Ne var ki bundan öyle büyük bir parasal kazanç oluşmuyor. Çünki Amerika Yahudiliğinin gözü başka
yerlerdedir artık. Nahum durmadan yer değiştirmeyi gerektiren diplomatik göreve girmek istemediğini ileri sürüp büyükelçiliği kabul etmiyor. Nahum’un kurduğu ilişkiler Osmanlı yöneticilerin yanında ona artık ayrı bir diplomat kimliği kazandıracaktır. Bu nedenle Nahum uluslararası politk sorunlar gündeme gelir gelmez Osmanlı imparatorluğunda birbiri ardına işbaşına gelen çeşitli hükümetlerin hassas uluslar arası politik sorunlar gündeme gelir gelmez aradığı iş bitirici kişi oluyor tabi bu onun hükümetler yanındaki konumunu sonra da Yahudi cemaat içindeki otoritesini güçlendirmekten geri kalmıyor. Hükümet çevrelerindeki
yükselişini ittihat ve terakki cemiyetine borçludur Nahum. Bu nedenle yükselişi ancak 1909’dan sonra yani bu parti ülkenin dizginlerini eline geçirdiğinde gerçekleşmiştir öyleki Nahum Yahudi cemaati içindeki güçsüzlüğünü bu partinin yanında giderebilmiştir.nahum
1908’den itibaren ittihat ve terakki cemiyetinin desteklediği Yahudi adaylanın kazanması için oğlan üstü çablar harcıyor. Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki 1908’de meclisi mebusana seçilmiş tüm Yahudi mebuslar ittihatçı partidendir. Yahudi cemaatinin ittihatçılara İstanbul da yağun bir desteği vardır. Ama yine de Yahudi cemaati partinin başlangıçtaki semitizm yanlısı tutumu nedeniyle ondan yana olan tercihini tümüyle korumaktadır. Ayrıca Yahudi
Cemaati’nin bazı tabaklarıyla ittihat ve terakki cemiyeti arasında çıkar ortaklığıda bulunmaktadır.
1915 yılında Osmanlı devletiyle İngiltere ve Fransa arasında yapılacak ayrı bir barış planı çerçevesinde ilk kez aracılığına başvuruluyor.(1) 1918 yılının temmuzunda ikinci görev
veriliyor nahuma Almanya’dan geçerek La Haye’e ordan da Stockholm’a gidiyor. Gerçekte hahambaşının bu yolculuğu sırasında batı Yahudilerini Osmanlı devleti lehine çevirmeye çalıştığı sezinlenmiştir.
__________
Oralarda kaldığı sürece Fransız ve Alamn gizli servislerince sıkısıkıya gözlenen Nahum daha sonrada Siyonistlerin bir türlü gizini çözemediği bir görev üstlenip onların aklınıda
karıştıracaktır. Orada Siyonist liderlerle ve Yahudi olan önemli kişilerle görüşüyor. Tarafsız ülkeleri Türk davasına kazanmayı umuyor. Nahum 1918’de jön
Türk hükümeti düştüğünde Osmanlı hükümeti ile itilaf devletleri arasında bağlantı kurması için sadrazam İzzet Paşa tarafından görevlendiriliyor.böyle bir girişimden kaygılanan
Siyonistler Nahum un filistinin Türk egemenliği altında kalmasını sağlamak amacıyla kışkırtıcılık yapmak ve suriye’yi Fransa dan koparmak için Amerika ya gitmeye çalıitığı
dedikodusunu ortalığa yayıyorlardı.işte bunun üzerine Fransa Dışişleri Bakanı Stephen Pichon Nahum a hiçbir vize verilmemesi için La Haye, Londra ve Washington daki büyükelç,lerine
talimat veriyor. Öte yandan İngilizler Fransa Dışişleri Bakkanlığı’na dilediği gibi girip çıkan hahambaşının Filistin konusunda Fransa ve İngiltere arasına ayrılık tohumları
ekilebileceğinden korkmaktadırlar. İngilizlere göre Filistin Osmanlı kalmamalıdır ve İngilizler Nahum un Amerikaya gitmesini engellemek için her şeyi yapmaya hazırdırlar. Çünki Nahum
ola ki dostları olan eski büyükeşçiler Elkus ile Morgenthau’ya Osmanlı yararlarını savunabilir dahası onlar aracılığıyla Başkan Wilson’ı bazı şeylere ikna edebilir avrupslı emperyslistler Osmanlı imparayorluğunu işte bu kuşku ve paranoya havası içinde paylaşacaklardır.nahumun bir şeyler yapmasını önlemek için ortak işbirliğine, ne var ki bu dayanuşma kısa sürecektir,
giriyorlar
Nahum üstlendiği bu görev sırasında çok miktarda altın parayla birlikte ittihat ve terakki partisinin çok önemli belgelerini kendini köstenceye götüren yatla dışarı çıkarmakla suçlanmıştır.sözü edilen altınlar ittihat ve terakki cemiyetin izi bulunamıyacak olan o ünlü parasal varlığıdır. Ama yinede bilinen şu ki bu altın paralar çeşitli yollardan ve değişik kişler
aracolığıyla bunlardan biri nahumun çevresinde ki Yahudi bir bankerdir.isviçre bankalarına transfer edilmiştir.ama Nahum o günlerde istanbuldaydı. Hahambaşı 1919 güzünde aldığı yeni
bir görevle yeniden Avrupa’ya gidiyor Amerika’nın Osmanlı imparatorluğundaki eski büyükelçisi Henry Morgenthau’yla Türkiye’nin geleceği sorununu görüşmek için Paris’e
çağırmakmıştı. Mustafa Kemal önderliğindeki Türk ulusal hareketinin Anadolu’da kazandığı başarılar itilaf devletlerini kaygılandırmaktadır. Nahuma yarı resmi bir görev verilmişti Nahum Paris’te çok sayıda kişilerle görüştü. Fransız basınına Türk ulusal mücadelesini öven
konuşmalar yapıyor.(1) 9 kasım 1919’da Paris Le Martin gazetesinde gazetesinde Nahum’un Fransız kamuoyunu rahatlatan bir konuşmasına yer veriliyor. Konuşmasında Mustafa
Kemal’in maceracı olmaktan uzak ve bir fanatik olmadığını vurguluyor.(2) 1922’de
hahambaşılıktan istifasından sonra Cumhuriyetin ilanından hemen önce Ankara hükümetinin verdiği bir görevle gelecekte imzalanacak olan barış anlaşmasına ortam hazırlamak için
propaganda etkinkiğini yeniden üstleniyor.(3) Nahum hahambaşılık görevini bıraktıktan sonra gizlemeye gerek kalmadan Türk yöneticileriyle olan ilişkilerini devam ettiriyor. Türkiye’nin çıkarlarını Lozan konferansı’nda gözetmek göreviyle Nahum Anadolu direniş hareketinin önemli isimlerinden biri olan ve 1900’lü yıllarda İstihkam ve Topçu Okulu’nda
öğretmenliğini yaptığı İsmet Paşa’nın başkanlığındaki Türk heyetine danışman olarak eşlik etti.( kasım 1922-nisan 1923)
Türk basını onun Paris görüşmelerinin kesilmesini engellemek için gösterdiği
gayretini överken Paris’teki Yahudi gazeteleriyse, Nahum’un üstelendiği rolü eski bir sefarad diplomasi geleneğinin içinde değerlendirerek
___________
1) Esther Benbassa, Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, syf.50, Milliyet Yay. 1998.
2) Esther Benbassa, Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, syf.50, Milliyet Yay. 1998, Journal Débats
15 Ekim 1919 3 kasım 1919, 12 kasım 1919, 6 Aralık 1919.
Hisday ibn Şarput(1) veya General Valensi(2) gibi ünlü selefleriyle onu kıyaslamaktaydı. Nahumun Siyonizm karşıtlığı Osmanlı imparatorluğundaki gayri Müslimlerin tarihindki bazı
kritik uğraklardan Yahudi cemaatinin hemen hemen kazasız belasız geçmesini sağlamıştır. Kısacası byük bir hareketlilik içindeki yahudileri kendileri de sıkı milliyetçi kesilen Osmanlı oterittelerinin isteğine göre yönetme işi Dünya Siyonist örgütüne değilde hahambaşına
düşmüştür. Siyonistlerin politik tasarilarının hayata geçirilebilirliğine pek çokları gibi Nahum da inanmıyordu kuşkusuz buna karşın kendi içinde başka milliyetçilikleri hoş görüyle
karşılamaya pek hazır olmayan milliyetçi bir Türkiye’de Yahudilerin daha uzun yıllar yaşamak zorunda olduklarını aklından çıkarmayacak kadar uzak görüşlüydü.
Hayim Nahum 1925 yılında bu kez mısırda hahambaşılık görevine geliyor. Avrupa
Yahudiliğindeki değişikliklere çağdaş Yahudi devletinin doğuşuna tanık olacaktır. Durum ordada iyi değildir. Mısır Yahudiliği yakın doğudaki Arap Yahudi ilişkileriyle bir ilişki gösterecektir. Nahum uzak görüşlülüğünü yitirmesine karşın Nasır’ın milliyetçi yönetimi de içinde ülkeye ard arda gelen çeşitli yönetimlerden cemaatini kazasız belasız geçirecek ona yol gösterebilecektir. Yahudi cemaatinin 1950 li yıllarda İsrail devletinin kuruşundan sonra
havasının bozulmasıyla başlayan dağılmasına kadar onun hizmetinde olacaktır hep. 1956daki suveyş kanalı çıkartması bu eski Yahudi cematinin sonunun geldiğini gösterecektir. Senatör Arap dili yüksek akademisi kurucu üyesi ve yazar çevirmen Nahum Kahire’de öyle sıradan bir hahambaşı olmayacaktır. Önce mısır Yahudiliğinin en parlak döneminin tanığı ve
sonradan onun zorlu günlerinden her zamankinden daha çok diplomat ve politikacı olan Nahum sonunda 1960 yılında ölecek ve öylesine gönülden bağlandığı doğudan kahirede
yaşamı sona erecektir. _____________
1) X. yy. da Emevi Halifesi III. Abdurrahman’ın sarayında önemli diplomatik ve politik görevler üstlenmiş olan
Yahudi doktor.
Nahum bundan böyle Mısır’dan sürgün giden Yahudilerin vatan bildikleri topraklarda anlatıp durdukları Mısır Yahudiliği efsanesinin bir parçası olacaktır.
KAYNAKÇA
1) Esther Benbassa, Son Osmanlı Hahambaşısının Mektupları, Milliyet Yay. 1998 2) Orhan Koloğlu, İttihatçılar ve Masonlar Pozitif yay. Şubat 2005.