• Tidak ada hasil yang ditemukan

4.

İnfluencer; bir ürünün Youtube, Twitter, Instagram gibi sosyal medya üzerinde fenomen olan isimler tarafından takipçilerine doğrudan tanıtılması ve deneyimlerinin aktarılması sistemidir.

İnfluencer çalışmaları sosyal medyanın hızlı yükselişi ile marka ve şirketler tarafından oldukça fazla tercih edilen modeller ara- sında yer alıyor. Tercih edilme sebeplerinin başında reklam büt- çeleri yer almaktadır. Televizyon, bilboard ve benzeri ortamlar- da reklam oldukça külfetlidir. İnfluencer pazarlama çalışmaları ise çok daha az bütçelerle gerçekleştirilmektedir. Tercih edilme- sinin bir diğer sebebi ise markaların reklamının yapılacağı ürü- nü -isabetli bir fenomen isim seçilmesi hâlinde- hiçbir aracı ol- maksızın ilgili müşteriye tanıtmış olmasıdır.

Bu parçadan hareketle influencer pazarlama ile ilgili olarak aşa- ğıdaki yargılardan hangisine varılamaz?

A) Düşük maliyetli bir pazarlama sistemidir.

B) Kurumsal yapılarca diğer reklam ortamlarına göre daha faz-

1.

Kahvenin kaç yıllık hatırı olduğu atasözlerimizde geçer. Ama son zamanlarda gerçek olan bir durum varsa o da dünyada yoğun il- gi gördükten sonra birkaç yıldır da İstanbul’da başlayıp Anadolu şehirlerimize yayılan “Üçüncü Dalga Kahve” akımı mekânlarının sosyal ve gündelik hayatımızda oldukça hatırı olduğu. Aslında biz, UNESCO tarafından koruma altına alınmış, dünyada Türk kahve- si olarak bilinen bir değerli içeceğe sahibiz. Kahvemiz, Avusturya kaynaklarında bir şehir efsanesine dönüşen hikâyeyle Viyana ku- şatması sonrasında Osmanlı askerlerinin çuvallarca cephede unut- tukları kahve çekirdekleri sayesinde Avusturya’ya giriş yapıp tüm Avrupa ve dünyaya bir içecek kültürü olarak yayılmıştır.

Bu parçadan hareketle Türk kahvesi ile ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?

A) Anadolu’da yayılması dünyadan daha sonra olmuştur.

B) Dünya tarafından tanınan, tescilli marka bir içecektir.

C) Batı dünyasına girişi efsanevi bir şekilde olmuştur.

D) Bir kuşatma ardından farkında olmaksızın Osmanlı askerle- ri tarafından Avusturya’ya yayılmıştır.

E) İkram edilmesi ve içilmesi, kültürümüzce önemli sayılmıştır.

3.

Ahşap oyuncaklar, çocukların motor becerilerini geliştirir. Ge- nellikle çok ince işlenmemiştir, basit bir şekle sahiptir, özellikle çok küçük çocukların elleri için biraz büyüktür. Çocuk ilk başta bu oyuncakları tutmakta zorlanabilir. Oyuncaklar, çocuğun tam eline göre değildir. Bu yüzden dener, farklı şekillerde tutmaya çalışır, ellerinin kavrama yetisi ve gücü artar. Bebeklerin oyun- cağı eline alabilmek için harcadığı çaba temel motor becerileri- nin gelişimini olumlu etkilerken okul öncesi çocukların daha iyi tutabilme, bileği kontrollü bir şekilde bükebilme gibi becerileri- ni artırır.

Bu parçadan hareketle ahşap oyuncaklarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine varılamaz?

A) Düşük bir maliyetle satışa sunulabilmektedir.

B) Çocukların bir zorluğu aşmasına katkı sağlar.

C) Çocukların kavrama yeteneklerine olumlu etkisi vardır.

D) Detaylandırılmamış bir görüntüye sahiptir.

E) Çocukların temel becerilerinin gelişimine yardımcı olur.

2.

Benim acı içinde kıvrandığım yerde etrafına gülücükler dağıtan, romantik edalarla duygu yüklü şiirler yazan sanatçı benim sesi- mi soluğumu yansıtmaz. Aslında kimseninkini yansıtamaz. Ken- di kendine öten bir kuştan farksızdır ve yarını yoktur onun. Sa- natçı, hakikati görerek ve algılayarak kendinden çok başkası için yaşamalı; herkesin acısıyla acı çekmeyi bilmelidir.

Bu parçadan hareketle sanatçılarla ilgili olarak aşağıdaki yar- gılardan hangisine varılamaz?

A) Toplumsal ve bireysel yaşanmışlıklardan uzak olmamalıdır.

B) İnsanlar acı çekerken melankolik yapıtlar peşine düşmeme- lidir.

C) Gerçeklerle bağını sıkı tutmalı, yapıtlarını bu bağlar üzerine

 Bazen seçenek parçada aynen geçmeyebilir. Soru kö- künde “yorum yapılamaz” denildiği için mantık yürüt- meye dikkat edilmelidir. Ancak mantık yürütürken par- çanın çizdiği çerçevenin dışına çıkılmamalıdır.

\ Seçenekler, metinle eşleştirilmeli; “yorum yapılamaz”

denildiğine göre mantık yürütülmelidir.

\ Yorum, geniş tabanlı bir çıkarımdır. Yorum yapılama- ması; anlam kapılarının net bir şekilde kapanması, çiz- gilerin çizilmesi demektir.

Parçada “birikim ve değerlerin sanat aracılığıyla gelecek nesillere taşınması”ndan söz edilmekte ancak “gelecek nesillerin beğenisi”nden söz edil- memektedir. Zaten mantık olarak da bu mümkün değildir; gelecek nesillerin beğenisini kimse önce- den bilemez. Dolayısıyla “Gelecek nesillerin beğe- nisi sanat eserinin tasarımında belirleyicidir.” yo- rumu yapılamaz.

Cevap E

Toplum ile sanat arasında öyle bir bağ vardır ki bir toplumun bütün özel- liklerini onun sanatsal birikiminde okumak mümkündür. Sanat, sanatçı- nın iç dünyasını dışa yansıtan ayna olduğu gibi, toplumların da aynası- dır. Sanatçı; içinde bulunduğu toplumu etkilemekle kalmaz, toplumsal koşullardan da büyük ölçüde etkilenir. Bu dengenin kurulup işlediği top- lumlarda birikim ve değerler, gelecek kuşaklara sanat aracılığıyla taşına- bilir.

Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Her sanat eseri bir ruhun ifadesi, bir şahsiyetin göstergesidir.

B) Sanatçı, toplumun değişim ve dönüşümüne öncülük edebilecek bir konumdadır.

C) Toplumların geçmişine ait özellikler ve gelişmeler sanat eserlerinde gözlemlenebilir.

D) Sanat ve toplum arasında göz ardı edilemeyecek kadar güçlü bir iliş- ki vardır.

E) Gelecek nesillerin beğenisi sanat eserinin tasarımında belirleyicidir.

NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ ÇÖZÜM

Soru kökünü oku Seçenekleri oku

Paragrafı oku

Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.

26

SORU

SORU DETAYI

¤

ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 1 soru çıkmıştır.

¤

Bu soru tipi 2017 YGS’de çıkmıştır.

2017 - YGS

3.

Ünlü İngiliz matematikçi Ada Lovelace’ın adını taşıyan Ai-Da, “dün- yanın ilk yapay zekâlı ultra-gerçekçi robot sanatçısı” olarak oto- ritelerden tam not almaya devam ediyor. İlk profesyonel insansı sanatçı ve aynı zamanda da performans sanatçısı olan Ai-Da’nın kişisel eserlerinden oluşan resim sergisi, 12 Haziran 2019’da Ox- ford Üniversitesinde görücüye çıktı. Diğer yapay zekâlardan fark- lı olarak gördüklerini biyonik elindeki kalemle çizebilen Ai-Da’nın çalışmaları oldukça başarılı. Şu ana kadar kendine özgü birçok çi- zim ve boyama yapan Ai-Da’nın eserlerini görenler çalışmaların bir yapay zekâ tarafından yapıldığına inanamıyor. Sanatçı robo- tun çalışmaları yalnızca elle yaptığı çizimlerle sınırlı değil; video düzenlemeleri, tablolar ve heykeller de yapıyor.

Bu parçadan hareketle Ai-Da’yla ilgili aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz?

A) İlk kişisel sergisinde beğeni toplamıştır.

B) Özgün resim çalışmalarına imza atmıştır.

C) Sanat eğitimini Oxford Üniversitesinde sürdürmektedir.

D) Resim dışında başka ilgi alanları da vardır.

E) Yeni yapay zekâ hareketinin öncüsü olarak gösterilmektedir.

1.

Caner Serin, otizmli bir piyano sanatçısı. İki yaşındayken otizm tanısı konulduktan sonra ailesinin desteği ile müzik eğitimi al- maya başlayan Caner Serin, üç yaşındayken müziğin sesi kapa- tıldığında ağlayan bir bebekti. Caner her müziği dinlemezdi. Çok sıkı bir klasik müzik dinleyicisiydi. On yaşındayken TRT’de yayın- lanan Hikmet Şimşek’in klasik müzik konserlerini takip eder, ke- sinlikle kaçırmazdı. Böyle başlayan bir müzik sevgisi daha sonra yaşamının en önemli parçası oldu. Caner Serin, on bir yıldır yurt içinde ve yurt dışında konserler veriyor. Hâlâ müzik eğitimine devam eden Caner Serin, en büyük mutluluğunun konserler sı- rasında toplamış olduğu alkışlar olduğunu ve ileride dünya ça- pında ün yapmış Türk piyanistler gibi iyi bir sanatçı olmak iste- diğini dile getiriyor.

Bu parçadan hareketle Caner Serin’le ilgili aşağıdaki yorumlar- dan hangisi yapılamaz?

A) Müziği yaşam biçimi hâline dönüştürmüştür.

B) Seçici bir müzik anlayışına sahiptir.

C) Engelini bahane etmeden hayata tutunmaktadır.

D) Konserlerde aldığı yoğun alkışlar sayesinde tanınmaktadır.

E) Sanatsal bir gelecek düşü kurmaktadır.

2.

Bitkiler doğal ürünlerdir ve insanlarda, doğal olan, ilaçtan daha gü- venlidir algısı vardır. Ancak doğal olan her zaman güvenli değildir.

Örneğin maydanoz kürü, soğan kürü gibi tamamen zararsız görü- nen tedavilerde bile karaciğer hasarı oluşabilir. Bu arada en yararlı bitkiyi bile aşırı dozda aldığınızda ortaya problemler çıkabilir. İşin bir başka kısmı da bitki karışımlarının gerçekten faydalı olduğunu gös- teren delillerin olmamasıdır. Sayılamayacak kadar çok bitki karışım- larının aslında hastalık tedavisinde yeri yoktur ancak bunlar, medya üzerinden sanki “mucizevi ürünler” gibi sunulmaktadır. Bu durum, hastaların doktorlara ve modern tıbba güvenini azaltmaktadır. Dok- torların hastalara gereksiz ilaçlar tavsiye ettiği düşünülmektedir.

Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Bitkiler yararlı olsa da dozu iyi ayarlanmazsa zararlı olabil-

mektedir.

4.

İşitme, insanların iletişimi ve gelişimi açısından taşıdığı önemle ayrı bir yere sahiptir. İşitme, çevresel sesleri fark etmemizi sağ- lar. İnsanlar arası iletişimdeki en önemli unsur olan konuşma da işitme sayesinde gelişmektedir. Bu nedenle, işitme kaybı olan kişiler konuşma yetilerini tam olarak geliştirememekte, bu da zihinsel gelişimlerini, okul başarılarını ve sosyal ilişkilerini olum- suz etkilemektedir. Bütün bu hususlar göz önüne alındığında özellikle doğuştan gelen işitme kaybına dair teşhisin bir an ön- ce konulması ve rehabilitasyonu önem kazanmaktadır.

Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapıla- maz?

A) Okul başarısı en yüksek olanlar, işitme sorunu yaşamayan kişilerdir.

B) İnsanların iletişimini sağlaması yönüyle işitme duyusu önem-

Parçanın ilk iki cümlesinde bilim ve teknolojinin

“yenileşme” ile bağlantısından, üçüncü cümleden itibaren de “gelişim süreci” ile bağlantısından söz edilmiştir. Ancak bilim ve teknolojinin “günlük ha- yata etkisi” ve “geliştirme maliyeti”nden söz edil- memiştir.

Cevap E

\ Önce numaralanmış sözlere göz atıp daha sonra pa- ragrafı okumak en azından bir iki sözü saptamamıza yardımcı olabilir. Ama alıştığınız yöntemden vazgeç- memenizi tavsiye ederiz.

 Soru kökü olumsuz olduğu için, soru cümlesi dikkatli okunmalıdır. Numaralanmış sözlerin bire bir aynısını değil, yakın anlamlısını paragrafta göreceğimizi unu- tursak hata yaparız.

Günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki yenilikler sona ermiş değildir.

Bu yenileşme çok hızlı artmıştır ve insanlar günden güne yenilikleri ta- kip etmenin boşuna bir çaba olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Bi- limsel-teknolojik devrimden önce sanayi, geleneksel yaşama biçimleri- nin yerine endüstri toplumunun şartlarını getirmek gibi bir hedef sahi- biydi. Fakat bugün herhangi bir teknolojik araç veya fabrika 5-6 yılda mo- dası geçmiş hâle gelebilmektedir. Bu değişme de bilimsel ve teknolojik alanda insan bilgisinin sürekli ve hızlı biçimde artmasıyla sağlanmakta- dır. Bu bakımdan araştırma, laboratuvar çalışması, teorik hazırlıklar bi- rinci sırada öneme sahip olmuştur. Ne var ki araştırmacılık düzeyindeki teorik çalışmalar, bilimsel-teknolojik bilgi piramidinin en üst katını oluş- turur. Uygulamanın yerine getirilmesi, uygulamaya konmuş aygıtlar komp- leksinin çalıştırılması ve korunması ise ayrı ayrı bilimsel ve teknolojik ça- lışma alanlarıdır.

I. Yenileşme II. Gelişim süreci III. Günlük hayata etkisi IV. Geliştirme maliyeti

Bu parçada bilim ve teknolojinin yukarıdakilerden hangisiyle bağlan- tısından söz edilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II

D) I ve III E) III ve IV

ÇÖZÜM

Soru kökünü oku

Paragrafı oku

Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.

27

SORU

SORU DETAYI

¤

ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 5’e yakın soru çıkmıştır.

¤

Bu soru tipi en son 2015 YGS’de çıkmıştır.

2015 - YGS

Öncülleri oku

NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ

1.

Sosyal medya bir yanılsama. Herkes ucu bucağı olmayan bir podyum- da ha bire poz veriyor. Seyirciler ve takipçiler de biz neden böyle ya- şayamıyoruz diye morallerini bozuyorlar ve ha bire özeniyorlar. Aslın- da bu insanlar gerçekte basbayağı normal insanlar ve yaşam savaşı veriyorlar. Sosyal medyada ise mutlu gözükmek için harcanan çok bü- yük bir gayret var. Ama ekranda bu gayret gözükmüyor. Stanford Üni- versitesinde konuyla ilgili çalışmalar yapan araştırmacılar bu durum için bir kavram geliştirmişler: ördek sendromu. Ördekler gölün üze- rinde hiçbir çaba sarf etmiyormuş gibi, rahat ve dingin bir şekilde sü- zülürler ama gölün altında kalan ayakları bir makine gibi çalışır. Bu ise dışarıdan hiç belli olmaz. Sosyal medyada suyun altında kalan kısım- lar da ekranda gözükse inanın kimse moralini falan bozmaz.

I. Olduğundan iyi görünme çabası için yakıştırıldığı II. Stanford Üniversitesinden araştırmacılarca geliştirildiği III. Sosyal medyada çok sayıda örneği olduğu

Bu parçada ördek sendromu ile ilgili olarak yukarıdakilerin han- gilerinden söz edilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4.

Alıç; eski, çok eski bir meyvedir artık bizim için. Şehirlilerin ha- tırlamadığı bir güz meyvesi. Tadını anımsamak bile zaman ister şimdi. Biraz mayhoş olmalıydı ama illaki bir serinlik verirdi insa- na bu meyveyi tüketirken. Eti budu neydi ki, minnacık bir mey- vecik! Yaz, pılını pırtısını toplayıp gitmiş; yaylalarda, dağlarda son çobanlar kalmıştır. Tepelerin, yamaçların umulmadık bir ye- rinde karşınıza çıkıveren zayıf, mütevazı bir ağaç, güneşin bütün pırıltılarını üzerine çekerek o küçücük meyveciklerini ışıldatmak- tadır. Göç artığı bir zamanda, hiç ummaz ve beklemezken önü- ne çıkıveren bu güz armağanı karşısındaki insanın sevinci görül- meye değerdir. Yazın bütün güneşini içmiş alıçlar, güz serinlikle- rini de emerek yeni bir mevsim gibi ağzında erimektedir.

Bu parçada alıçlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?

3.

Nemrut Dağı’nın içinde varlığı bilinen fakat nereye çıktığı henüz bilinmeyen pek çok tünel var ve daha keşfedilmemiş pek çok tü- nelin olduğu düşünülüyor. Nemrut Dağı’nda olduğu düşünülen Komagene Kralı 1. Antiochos’un mezarı ise hâlâ bulunamadı ve sırrını sürdürüyor. Nemrut Dağı ile ilgili bir inanış da Antiochus’un misyonunu yöneten kutsal güçlerin önceden bu höyüğü yaptık- ları. Ve kralın da bunu mabet olarak düzenlediği yönünde… Hris- tiyanlığın burada başladığı, uzaylıların dağı üs olarak kullandığı gibi pek çok iddiaya konu olan Nemrut Dağı, dünya tarihinin hâlâ sırrını koruyan bir parçasıdır.

I. Gizemli bir yapıya sahip olduğundan

II. Sadece belirli bir topluluğun ilgisini çektiğinden III. Devrin kralı için öneminden

IV. Kralın mezarına ev sahipliği yaptığından

Bu parçada Nemrut Dağı ile ilgili olarak yukarıdakilerin hangi- sinden söz edilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) III ve IV

D) I ve III E) II ve IV

2.

İster kabul edin ister etmeyin, tarhana çorbadan öte bir şeydir, ince sanattır. Dünyanın bütün çorbalarını terazinin bir kefesine, tarhanayı öbür kefesine koysalar tarhana ağır basar. Tarhanasız geçirilmiş kış; soğuk, hastalıklı, bereketsiz ve neşesizdir. Bu ba- kımdan her mutfağın dolabında, ilaç niyetine mutlaka bir kese yahut bir kavanoz tarhana bulunmalıdır. Salah Birsel,Kurutul- muş Felsefe Bahçesi’nde, Fransız yazar Jean Paul Clebert’in, “Çor- banın yokluğu yıkımdır.” dediğini yazar. Sözün doğrusu şöyle ol- malıdır: “Tarhananın yokluğu yıkımdır.”

I. Her evin mutfağında kesinlikle bulunduğundan

II. Tarhananın, çorbaların içinde önemli bir yer tuttuğundan III. Tarhanasız geçirilmiş bir kışın, hastalıklı ve bereketsiz oldu-

ğundan

IV. Her evde ilaç niyetine bir miktar tarhana bulunması gerek-

 Bu tip sorularda sözlerin ilk anlamlarını seçeneklerde aramak bizi hataya düşürebilir.

\ Metin ile seçenekleri eşleştirmeye devam ederiz. Ba- zen tek bir kelime bazen de metnin tamamı bir seçe- neği karşılıyor olabilir.

\ Metni hızlı ama dikkatlice okuyup seçenekleri metin- deki ifadelerle eşleştirmek daha sağlıklı olur. Ama alış- tığınız yöntem önce seçenek, sonra metinse aynı şe- kilde devam etmelisiniz.

Parçada sözü edilen öyküler “alışılmıştan farklı olan”(garip),“okuyanda iz bırakan”(etkileyici),

“sanat değeri taşıyan”(ustalık barındıran; okuma zevki yaşatacak)ve “yenilikler içeren”(bugün ya- zılmış gibi taze ve aşınmamış konularıyla)şeklin- de nitelendirilebilir. Ancak bu öykülerin mesaj içer- mesiyle ilgili bir ipucu olmadığı için bu öyküler

“belli bir mesaj içeren” şeklinde nitelendirilemez.

Cevap E

Gerçekten şaşırtıcı, etkileyici ve garip bir ustalık barındıran bu öyküler, edebiyat tarihimiz açısından incelenmeye değer olduğu kadar, bugün yazılmış gibi taze ve aşınmamış konularıyla, akıcı üslubuyla da bize oku- ma zevki yaşatacak bir nitelik taşıyor.

Bu cümlede sözü edilen öyküler aşağıdakilerden hangisiylenitelendi- rilemez?

A) Alışılmıştan farklı olan B) Okuyanda iz bırakan C) Sanat değeri taşıyan D) Yenilikler içeren E) Belli bir mesaj içeren

NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ ÇÖZÜM

Soru kökünü oku Seçenekleri oku

Paragrafı oku

Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.

28

SORU

SORU DETAYI

¤

ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 5’e yakın soru çıkmıştır.

¤

Bu soru tipi en son 2015 LYS’de çıkmıştır.

2014 - YGS

3.

Yaşamım boyunca düşünce mücevherleri biriktirdim binlerce ki- taptan. Binlerce kişi okudum; yolculukta, kahvede, işte… Binler- ce ağaç okudum, çiçek okudum, yaprak okudum. Binlerce rüya okudum sonra, karman çormanken anlamını çıkardım kendim- ce. Binlerce olay okudum, sonunu kimsenin bilmediği. İşte beni bunun için hemen anlamalısın. Çünkü ben kitap değilim çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılma- ya mecburum. Ben Oğuz Atay’ım.

Bu parçada kendisinden böyle söz eden kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

A) Birikimlerinin yaşarken anlaşılmasını isteyen B) Sonu belli olmayan olayları kendince anlamlandıran C) Kitapların güzel içeriklerini belleğine aldığını düşünen D) Oldukça fazla sayıda düş yorumları yapan

E) Birikimlerini yaşarken kitap hâline getirmeyen

1.

Zor bir insan olmadığım söylenemez. Daha çok hislerimle hare- ket ederim aynı zamanda çok hoşgörülü de değilim. Mesleğe ilk başladığımda çok utangaçtım. Dünya sinemasındaki bütün oyun- cular böyledir. Sıkılganlık, içinde bazı şeylerin büyümesine sebep oluyor. Onu aşabildiğin zaman oyuncu oluyorsun. Konservatuva- ra başladığımda tanınmış hocalarım vardı. Karşımda altı yedi kişi- lik jüri var, heyecandan ölecektim. Parçanın sonunu zor getirdim.

Hocam şöyle dedi: “Tamam ama utanıyor.” Şimdi ben de öğren- cilerimde aynı şeyi görüyorum. Oyuncuda bütün duygular çok yüksek olmalı. Kavga ettiğimde çok sıkı kavga ederim, ağladığım- da hüngür hüngür, âşık olduğumda da çok âşık… Bütün duygula- rı dibine kadar yaşamak gerekiyor. Tabii, bir de hiç vazgeçmeden istediğin şey uğruna savaş vermen...

Bu parçada kendisinden böyle söz eden oyuncu aşağıdakiler- den hangisiyle nitelendirilemez?

A) Çekingenliğini zamanla yenmiş olan B) Duygusal ve sert

C) Mücadeleci olan D) Tutkulu yaşayan

E) Dünya sinemalarında tanınan

4.

Çıraklığını yapmadığınız bir işin patronluğunu yapamazsınız. Sa- nayici olarak yetişmişiz. Bilmediğimiz işlere girmeyiz. Dürüst olup cesaretli kararlar verdikten sonra başarı peşinden gelir insanın.

Yatırımlarımız planladığımızdan bir gün sonrasına gecikmedi, hep daha önce gerçekleştirdik. Finansmandan yana sıkıntımız olmadı çok şükür çünkü senelerden beri gelen bir altyapımız, bilgimiz vardı. İplik fabrikasının temelini atıp üretim yapmam al- tı ayımı aldı. Ama nasıl yaptım, onu bir de bana sorun. İdare bi- namı en sona bıraktım. Patronun oturacağı yer bizde en son ge- lir. Önce üretim yeri tamamlanır, üretim kazanır, idari binayı ya- par. Eğer önce idari binayı yapıp üretimi sonraya bırakırsanız baş- lamadan bitersiniz. Onun için biz başardık.

Bu parçada kendisinden böyle söz eden kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

2.

Çılgın hatta deli de diyebilirsiniz. İstanbul delisiyim, sokak çocu- ğuyum. Ben böyle denmesinden mutlu oluyorum. Evet, sokak çocuğuyum çünkü akşama kadar sokaklarda geziyorum. Sokak- larda beni gezerken görsen “Bu manyak adam mı İstanbul’u, bu romanları yazıyor?” dersin. Ayaklarımı sürterim; üzerimde şort, elimde fotoğraf makinem... Elimde bir simit... Evet, derste san- dalyeye, masaya çıkıyorum çünkü arka sıradaki öğrencilerime de ulaşmam lazım. Bir kere ortaya çıkınca ilgi çekiyorum. Artist- lik yapmak için çıkmıyorum masaya, onlara daha yakın olmak için çıkıyorum. O heyecan anında çıkıyorum, başımda bandana ile Süleyman olurum, Justiyanus olurum. Onların diliyle konu- şurum. Akademisyenliğimde sahne tecrübemin faydası çok olu- yor. O da bir sahne. Deli gibi karşılıklı konuşma yapıyorum. Biri- si sınıfın penceresinden gözetlese, bu deli burada ne yapıyor, der.

Bu parçada kendisinden böyle söz eden yazar aşağıdakilerden

 Bu tip sorularda verilen yanıtın yanlış olmasının en önemli sebeplerinden biri “yoktur” ifadesini “vardır”

şeklinde okumaktır. Altı çizili ifadeye dikkat etmeliyiz.

\ Bu soru tipi, metinde olan bilginin soruya dönüştürül- müş hâlidir. Seçeneklerden metne de metinden seçe- neklere de gidebilirsiniz. Kendinizi nasıl hızlı ve iyi his- sediyorsanız... Önemli olan hızlı ve doğru eşleştirme yapabiliyor olmak.

\ Soru kökünün olumsuz olması kadar seçeneklerdeki soru ögelerinin arasındaki farkı yani buldurduğu anla- mı doğru saptamak da bir o kadar önemlidir.

Parçada “öykü kahramanlarının sevecen bir dille kendilerini sorguladıkları”na dair herhangi bir bil- gi ya da ipucu yoktur. Dolayısıyla parçada, bu du- rumun “bireyin kendisine ve dünyaya katlanabil- mesinin bir yolu olup olmadığı”na cevap olabile- cek bir ifade bulunmamaktadır.

Cevap E

Bir yazar olarak tercihim okura iç huzuru vermek veya vermemek dü- şüncesinden çok, onu eğlendirmektir. Bazen uçan halı sererim öykünün tabanına ve okur, gönlünce istediği yere gider; olayların akışı gökyüzü gibi her an değişebilir, türlü sürprizlere açıktır daima. Böylesi hoşuma gidiyor çünkü hayal gücü bir mağara gibidir, derinliğini bilmezsiniz ve okuru bu derinliğe ne kadar inebileceği konusunda küçümsememek ge- rek. Asıl heyecan buradadır yani bazen sonunu bilmek iyidir, bazen de sonunu bilmeden yaşamak.

Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

A) Her öykünün varmak istediği bir yer mutlaka vardır, diyebilir miyiz?

B) Bir yazar olarak eserlerinizde endişeyi mi, heyecanı mı uyandırmak istersiniz?

C) Bir öykünün sonunu bilmek, o öyküyü okuyanı sakinleştirmektedir.

Bazı öykülerinizin bu nitelikte olmadığını söyleyebilir misiniz?

D) Öykü bittiğinde kahramanın başına geleceklerle ilgili okurun kafa- sında soru işaretleri kalıyor mu?

E) Öykü kahramanlarınız sevecen bir dille kendilerini sorgulamaktadır.

Bu durum bireyin kendisine ve dünyaya katlanabilmesinin bir yolu mudur?

NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ ÇÖZÜM

Soru kökünü oku Seçenekleri oku

Paragrafı oku

Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.

29

SORU

SORU DETAYI

¤

ÖSYM tarihinde bu soru tipinden yaklaşık 5 soru çıkmıştır.

¤

Bu soru tipi en son 2015 YGS’de çıkmıştır.

2015 - YGS

Dokumen terkait