Parçalarda “balinaların ölmeleri ve karaya vurma- ları” anlatılmaktadır. Birinci parçada bu duruma
“okyanusların endüstriyel ve kimyasal atıklarla kir- letilmesi, suların bulanıklaşması ve yanlış avlan- malar”ın; ikinci parçada ise “dünyanın manyetik alanının değişmesi ya da balinalardaki yön bulma sisteminin hastalık sonucu bozulması”nın neden olduğu belirtilmektedir. Yani bu parçalar, aynı ol- guyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almakta- dır.
Cevap C
\ “İki parçayla ilgili” ifadesi ve seçeneklerdeki kurgu dik- kate alındığında, soru kökünde olmasa bile “ortak” ifa- desini varmış gibi okuma yapmalıyız.
\ Her iki metin de ayrı ayrı okunur. Önemli yerler belir- lenir. (Anahtar sözler seçilir.) Her iki metinde de ortak olarak belirlenen unsur(lar) hangi seçenekte ise cevap odur.
` Zaman zaman televizyonlarda toplu balina ölümlerine ilişkin haber- ler, karaya vurmuş balina görüntüleriyle karşımıza çıkar. Araştırma- lar bu ölümlere okyanusların endüstriyel ve kimyasal atıklarla kir- letilmesi, suların bulanıklaşması ve yanlış avlanmalar gibi etkenle- rin sebep olduğunu gösterir.
` Balinalar, okyanusta yüzerken kafalarının ön kısmından gönderilen elektromanyetik dalgalarla yönlerini bulurlar. Bu özelliklerinden hem bulanık sularda yüzerken hem de göç ederken yararlanırlar.
Ancak zaman zaman dünyanın manyetik alanının değişmesi ya da balinalardaki yön bulma sisteminin hastalık sonucu bozulması ne- deniyle yönlerini tayin etmekte sorun yaşarlar ve karaya vururlar.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamaktadırlar.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamak- tadırlar.
NASIL ÇÖZÜLÜR
ÇÖZÜM
Soru kökünü oku Paragrafı oku
Seçenekleri oku
Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.9
SORU
SORU DETAYI
¤
ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 3 soru çıkmıştır.
¤
Bu soru tipi en son 2019 TYT’de çıkmıştır.
1.
` Trol, internette insanların keyfini kaçırmak ya da münakaşa başlatmak için tohum ekmeye çalışan kişilere deniyor. Bun- lar bu işi bile isteye, kişisel doyum sağlayarak, bireysel ola- rak yaptıkları gibi firmalar ya da benzeri oluşumlar için grup hâlinde ücret karşılığı da yapabilmektedirler.` Troller; forumlar, bloglar, sohbet odaları gibi çevrim içi top- luluklarda kasten alevlendirici görevi üstlenmektedirler. Ko- nu ile ilgisi olmayan mesajlar göndererek okuyucuları pro- voke edip duygusal cevaplar verdirtme ya da bir başlığın ko- nusunu dağıtma eğilimi gösterirler.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Bilinen bir kavrama farklı bakış açılarıyla yaklaşmaktadırlar.
B) Çeşitli internet kullanıcısı davranışlarını sergilemeye çalış- maktadırlar.
C) Medya araçlarını hatalı kullananların davranışlarını sorgula- maktadırlar.
D) Bir internet kullanıcısı türünün çeşitli özelliklerini sıralamak- tadırlar.
E) İstenmeyen bir davranış kalıbının neden tercih edildiğini ir- delemektedirler.
2.
• Romanların yüzlerce yıl önce doğudan Avrupa topraklarına gelmeleriyle birlikte karşılaştıkları ırkçılık ve ayrımcılık, II.Dünya Savaşı’nda doruk noktasına ulaştı. Yüz binlerce Ro- man, Nazi kamplarında can verdi. 8 Nisan Dünya Romanlar Günü olarak kutlansa da bugün bile Romanlara yönelik ırk- çı ve ayrımcı uygulamalar devam edebiliyor.
• 8 Nisan Dünya Romanlar Günü, artık Türkiye’de de kutlana- cak. Resmî Gazete’de yayımlanan genelgeyle Roman vatan- daşların sıkıntılarının giderilmesi hedefleniyor. Bu durum, son dönemde çiçeğini satamayan, müzik, hurdacılık, sepet- çilik, boyacılık yapamayan Romanlar için bir umut olabilir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Dünyadaki ırkçılığın son zamanlarda Romanlar özelinde ya- şanan olumsuz sonuçları ve çareleri irdelenmektedir.
B) Romanların toplum içinde başlarına gelen istenmeyen olay- ların önlenmesine yönelik çözümler üretilmektedir.
C) Roman topluluğunun yaşadığı maddi ve manevi sıkıntıların temel nedeni ve çözüm yolları aktarılmaktadır.
D) 8 Nisan Dünya Romanlar Günü bağlamında Roman meslek insanlarının ülkemizde karşılaştığı zorluklar dile getirilmek- tedir.
E) Romanların değişik yerlerde karşılaştığı olumsuz durumlar- dan ve onlar için belirlenen özel bir günden söz edilmektedir.
Bu testi süre tutmadan, sadece soru tipinin mantığını anlayarak doğru çözmeye çalışınız.
1.
` Keman, insanı derinden etkileyen eşsiz güzellikteki sesiyle yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi, öteki çalgıla- ra göre birçok bakımdan insan sesine daha yakındır. Keman, çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur. Sol elin par- makları sap üzerinde bulunan tellere basarak gezinirken sağ elle tutulan yay, keman tellerine sürtülerek çalınır. Gövde- nin orta bölümündeki yan girintiler yayın daha kolay hare- ket etmesini sağlar. 35 ile 36 santimetre arasında değişen bir gövdesi vardır. Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte or- talama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesi ile yapılır.` Keman’da “vibrato” yani “parmak titremesi” öğrenmek bü- yük bir adımdır. İlk kez keman öğrenmeye başlayan kişi, vib- rato yapabilmek için genellikle çok heveslidir ve hemen yap- mak ister fakat burada önemli olan doğru adımlarla vibra- toyu öğrenmenizdir. Şayet yanlış şekilde öğrenirseniz bunu düzeltmeniz çok çok zor olacaktır. Sabır, sebat ve sıkı bir ça- lışma yapmanız gerekmektedir çünkü vibrato öğrenmek uzun bir çalışma gerektirmektedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açık- lamaktadırlar.
B) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmak- tadırlar.
C) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedirler.
D) Aynı olguyla ilgili farklı özellikleri değerlendirip ele almakta- dır.
E) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak- tadırlar.
2.
` Senaryo bir roman değildir. İstediği bakış açısını seçip bir bi- linçten diğerine rahatlıkla geçiş yapabilen, karakteri birçok farklı açıdan inceleme şansı olan romancının aksine, bir se- narist geniş (ya da şimdiki) zaman kipinde ve yalnızca izleyi- cinin duyup görebileceği şeyleri yazmak zorundadır. Roman yazarı okura alabildiğine geniş bir hayal dünyasında rahat dolaşma olanağı verir. Senarist ise oldukça somut bir gerçe- ğe, çoğu zaman da tek bir gerçeğe yönlendirir izleyicisini.` Bir senaryo görseldir. Bir tiyatro yazarı ise metnin görselliği- ni düşünmek zorunda değildir. Tiyatro oyunu genellikle bir- kaç karakterden -hatta bazen tek bir karakterden- oluşur. Di- yalog, müzik ve aydınlatma sahnenin diğer unsurlarıdır. Ka- rakterler olduktan sonra tiyatroyu öyle de olsa böyle de ol- sa sahnelersiniz. Ama senaryodan mekânı çıkarırsanız orta- da bir şey kalmayabilir; hele müziği, ışığı…
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Sinemanın roman ve tiyatrodan farklı olan özelliklerini an- latmaktadırlar.
B) Yazınsal türlerin ayırıcı özelliklerini ortaya dökmektedirler.
C) Bir metin türünün farklı iki türden ayrılan yönlerini sırala- maktadırlar.
D) Olay temelli metinlerin hangisinin okurda daha fazla etki bı- raktığını belirtmektedirler.
E) Kurgu eserlerin kurgu olmayanlara göre farklılıklarını aktar- maktadırlar.
1.
` Mülakat, yalnızca soru ve cevaplardan oluşur. Mülakatta ko- nu değil kişi öne çıkmaktadır. Alanında uzman ve tanınmış kişilerle özel bir konu üzerinde yapılır, konunun dışına çıkıl- maz, özel görüş ve fikirlere yer verilmez. Derinlik sadece ko- nu üzerinde akademik bir fikir beyanından ileri gelir. Müla- katı yapan kişi konu üzerine kendi fikirlerini ekleyemez. Sa- dece mülakat yapan kişinin ve yapılan yerin resimleri yazı- ya eklenir. Bu açıdan bakınca mülakat nesnel bir türdür. So- rulan sorular ve verilen cevaplar olduğu gibi aktarılır. Hatta şimdilerde sayfa kısıtlılığından dolayı bir kısmı basılı yayın- da çıksa da tamamı internet sitesinde yayımlanmaktadır.` Röportaj, uzman ve tanınmış kişilerle yapılabileceği gibi top- lumun her kesiminden insanla da yapılabilir. Röportaj yapan kişi kendi görüş ve fikirlerini de yazıya katabilir hatta her tür- lü aydınlatıcı görsel, tablo, grafik de ekleyebilir. Röportaj ge- niş bir okuyucu kitlesine hitap eder. Anlatılanlarla toplumun her kesimi ilgilenebilir. Röportajda kişi değil, konu öne çık- maktadır. Röportajda bir kişi ile görüşme mecburiyeti yok- tur, bir konu üzerine de yazılabilir oysa mülakatta bir kişi ile görüşme zorunluluğu vardır. Röportajda edebî ya da özenli bir dil kullanılabilirken mülakatta ise kısa, açık ve anlaşılır bir dil tercih edilir. Röportaj bir mülakatı barındırabilir, bu ne- denle daha kuşatıcıdır. İçerik olarak ve hitap ettiği kitle ola- rak da geniştir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Birbirine benzemeyen iki türün özelliklerini belirterek ben- zer yönlerini öne çıkartmaktadırlar.
B) Öğretici gruptaki iki metin türünün nasıl yazıldığını anlata- rak nesnel ayrıntıları belirginleştirmektedirler.
C) Soru cevap temelli iki türü zenginleştiren motifleri anlata- rak etkili yazım tekniklerini sıralamaktadırlar.
D) Okuru bilgilendirmek amacıyla yazılan iki türü tanımlayarak kolay yazım yöntemlerini anlatmaktadırlar.
E) Birbiriyle karıştırılan iki türün niteliklerini sıralayarak karışık- lığı gidermektedirler.
2.
` Toprak, moloz veya kaya kütlesinin yamaç aşağı hareketi ola- rak tanımlanan heyelanlar, dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli tahribatlara neden olmaktadır. Ülkemizin jeolo- jik, klimatik, coğrafik özellikleri ve yanlış arazi kullanımı ne- deniyle heyelan olayları sıkça yaşanmakta ve çoğu kez tek- rarlanarak afete dönüşmektedir.` Uzun süreli ve bol yağışın etkili olduğu, nemli iklime sahip olan Karadeniz Bölgemiz, heyelanların çok sık ve yaygın ola- rak görüldüğü yerlerdendir. Doğu Karadeniz’de yaşanan sel- lerin afete dönüşerek can ve mal kayıplarının artmasında en büyük sebep heyelanlardır.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Bölgeler arası farklılıkların ortaya çıkardığı olumsuzluklar sı- ralanmıştır.
B) Farklı örneklerin benzer yönleri ele alınarak konu pekiştiril- miştir.
C) Farklı üslup kullanılarak konu çok yönlü değerlendirilmiştir.
D) Tespiti yapılan bir durum, örneklendirme yoluyla somutlaş- tırılmıştır.
E) Ağaçlandırmanın doğal yaşama olan katkısı tüm yönleriyle ortaya konmuştur.
Bu testi süre tutmadan, sadece soru tipinin mantığını anlayarak doğru çözmeye çalışınız.
1.
` Günlük koşuşturmaca içinde bizi bulan, aklımızı zaman za- man kurcalayan hatta çoğu kez süreklilik gösteren kimi ta- kıntılarımız vardır. Örneğin aklımıza bir şarkı takılır ve ondan kurtulmaya çalışsak da kendimizi o şarkının sözlerini mırıl- danırken buluruz. Aslında çok doğaldır bu insanlık hâli.` Günlük yaşamda saçma olduğunu bile bile bazen kendimizi bir davranışta bulunmak zorundaymışız gibi hissedebiliriz.
Böyle bir takıntıyı sık sık da yaşayabiliriz. Ancak farkına bi- le varmadan bu düşünce ve davranışlar bir süre sonra zih- nimizi kurcalamayı bırakır, biz de normal yaşantımıza devam ederiz.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedirler.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgulamak- tadırlar.
C) Aynı olguyu farklı örneklerle değerlendirip ele almaktadır- lar.
D) Farklı düşünceleri pekiştirmeye yönelik örnekler sunmakta- dırlar.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu gerçekçi olmayan ne- denlerle açıklamaktadırlar.
2.
` Radyasyon, ortamda taşınan enerji olarak tanımlanabilir. Bu enerji, parçacıklar ve elektromanyetik dalgalarla yani foton denilen kütlesi bulunmayan enerji paketçikleri aracılığıyla taşınır. Bir atoma enerji aktarılarak atomdan elektron kopa- rılmasına iyonlaşma denir. Eğer taşınan enerji, atomlarda iyonlaşmaya sebep oluyor ise iyonlaştırıcı radyasyon adını alır.` Kullanmadığınız elektrikli aletleri ya kapalı tutunuz ya da fiş- ten çıkarınız. Çünkü cihazlar stand by konumunda kaldığı sü- rece elektromanyetik kirlilik yaratıyor. Düşük radyasyonlu bilgisayar ekranı kullanmaya özen gösteriniz ya da ekran filt- resi kullanınız, mümkünse plazma ekran tercih ediniz. Din- lendirici bir uykuya geçmek için en ideal koşulun yatak oda- sında TV ve bilgisayar bulundurmamak veya bu cihazların tamamen kapalı konumda olmasını sağlamak olduğunu ha- tırlayın. Yoksa radyasyonun zararlı etkilerine maruz kalmış olursunuz.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Benzer üslup kullanarak farklı konulara açıklık getirmekte- dirler.
B) Birbirinden farklı iki konuyu ifade etmektedirler.
C) Çelişen ifadelerle bir konuyu açıklamaya çalışmaktadırlar.
D) Yanlış anlaşılan bir duruma açıklık getirmektedirler.
E) Aynı olguyu farklı yönleriyle ele almaktadırlar.
1.
` Büyüme periyodu boyunca, belirli bir bitkinin suya ihtiyaç duyduğu belirli bir kritik döneminde yeterli toprak nemi ol- madığı zaman tarımsal kuraklık meydana gelir. Tarımsal ku- raklık, meteorolojik kuraklıktan sonra ve hidrolojik kuraklık- tan önce ortaya çıkan tipik bir durumdur. Tarımsal kuraklık, toprağın derinlikleri doymuş hâlde olsa bile ürün verimleri- ni ciddi oranda düşürebilir. Yüksek sıcaklıklar, düşük nem ve kurutucu rüzgârlar yağış azlığının etkilerinin katlanmasına sebep olur.` Hidrolojik kuraklık, uzun süre devam eden yağış eksikliği ne- ticesinde ortaya çıkan yeryüzü ve yer altı sularındaki azalma ve eksiklikleri ifade eder. Nehir akım ölçümleri ve göl, rezer- vuar, yer altı su seviyesi ölçümleri ile takip edilebilir. Yağmur eksikliği ile akarsu, dere ve rezervuarlardaki su eksikliği ara- sında bir zaman aralığı olduğundan hidrolojik ölçümler ku- raklığın ilk göstergelerinden değildir. Meteorolojik kuraklık sona erdikten uzun süre sonra dahi hidrolojik kuraklık varlı- ğını sürdürebilir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Birbiriyle herhangi bir ilişkisi olmayan konular üzerinde dur- maktadırlar.
B) İki ayrı konuyu iki ayrı üslupla ele almaktadırlar.
C) Farklı örnek ve tanımlamalarla aynı konuya açıklık getirmek- tedirler.
D) Doğruluğu tartışmaya açık konuları ifade etmektedirler.
E) Bir düşünceyi zıt örneklerle ele alarak ona anlaşılırlık kazan- dırmaktadırlar.
2.
` 20. yüzyılın başında endüstrileşmeyle birlikte ortaya çıkan sanayi makinelerinin sesi, ilerlemenin ve daha iyi bir yaşa- mın sembolü kabul edilirken günümüzde endüstrileşmenin olumsuz yönlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gürültü, in- san sağlığını hiç de azımsanmayacak ölçüde etkileyen önem- li çevresel etkenler arasında. Özellikle trafikten, sanayiden ve eğlence faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel gürültü önemli yerel çevre sorunlarından biridir.` Yalnızlığın büyüttüğü sessizlikten ürküp yaşamın içine içine koşup duran, seslerin ahenginde yaşamın akışını duymaya çalışan biri oldum. Ses istenir mi demeyin bana, öyle bir is- tenir ki… Irmağın çağıltılı sesini dinlediniz mi hiç, bir çağla- yanın yanı başında kulaklarınızın pasını alan o sese kulak ver- diniz mi? Bir parkta oturup çocukların kuş cıvıltılarını andı- ran bağırışlarında yitip gitmenin mutluluğunu yaşamamış biri, söyleyin bana, evrenin sesini duyabilir mi hiç?
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebi- lir?
A) Benzer bir konuyu, benzer yaklaşımlarla ele almışlardır.
B) Birbiriyle ilgisi olmayan konuları benzer bir üslupla açıkla- mışlardır.
C) Birbiriyle çelişen konuları aynı üslupla ifade etmişlerdir.
D) Aynı olguya farklı üslup ve karşıt bakış açısıyla yaklaşmışlar- dır.
E) Konusu ve üslubu tamamen farklı iki sorun üzerinde dur- muşlardır..
Her öncülü metinde tek tek aramaya çalışmak hem zaman kaybı oluşturur hem de zihninizin karışmasına sebep olur.
\ Öncüller okunup anahtar sözler belirlenilir. Bu adım- dan sonra metin okunur.
\ Metin ve öncüldeki anahtar sözler eşleştirilerek iler- lenilir.
Bir antropolog olarak antropolojinin yöntemlerini, kendi kültürüme ba- kıp içinde yaşadığım dünyayı incelemek için kullanmaya karar verdim.
Sayıları gittikçe artan şirket antropologlarından biri oldum. Zaten, egzo- tik bir şeyler bulmak için çok da uzaklara gitmeye gerek yok. Yapmamız gereken, bu betondan ormanda insanların iş dünyasında ayakta kalmak için hangi rekabet içgüdülerine güvendiklerine, bireysel ve örgütsel ha- reketlerinde ne tür davranış kalıplarını benimsediklerine odaklanmak.
I. Sanayileşmemiş bölgelerdeki yerli halkların kültürleriyle şehir kül- türü arasındaki farklar
II. Kurumsallaşmış şirketlerdeki çalışanların bireysel başarı elde etmek ve grup içinde yükselmek için geliştirdiği stratejiler
III. Belli bir sektörde çalışanların bir grup kültürü geliştirmesini sağla- yan kişisel ve sosyal dinamikler
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma alanına girer?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
Metnin son cümlesinden II ve III numara çıkarıl- maktadır. Ancak I numara çıkarılmamaktadır. “bu betondan orman” ifadesinden hareketle I numa- ra çeldirici konumunda oluşturulmuştur.
Cevap D
NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ ÇÖZÜM
Soru kökünü oku Paragrafı oku
Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.
10
SORU
SORU DETAYI
¤
ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 1 soru çıkmıştır.
¤
Bu soru tipi en son 2020 TYT’de çıkmıştır.
2020 - TYT
Öncülleri oku
1.
Ben bir oküleristim. İnsanlar gözlerinden birinin veya her ikisi- nin kaybıyla sonuçlanan yaralanmalara, hastalıklara veya diğer travmalara maruz kaldığında, yapay gözler için bir okülaristin yardımına başvururlar. Bir okülerist, oküler protez adı verilen yapay gözleri inşa edebilen, yerine sığdırabilen, şekillendirebi- len ve koruyabilen teknisyendir. Yapay bir göz, bir kişinin görüş yeteneğini geri getirmese de hastanın görünümünü koruması- na izin verir.I. Görme yetisinin kaybını önlemek için gerekli önlemler ko- nusunda eğitim vermek
II. Yapay bir gözün hangi yıpratıcı etkenlere karşı korunması ge- rektiğini bilmek
III. Kazada gözünü kaybetmiş birinin göz çukurunun ölçülerini belirlemek
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma alanına girer?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
2.
Endüstri toplumu ve bu yaşamın götürüleri maalesef beyindeki pek çok bölge üzerinde etkili. Kalabalıklar içinde yalnızlaşan, sos- yal medyanın deyim yerindeyse hayatını işgal etmesinin farkın- da olmayan, istemsizce ve kontrolsüzce gereksiz veriye maruz bı- rakılan, az veya çok yeme kaygısı taşıyan, trafikte yoğun zaman geçiren, iş hayatında performans kaygısı yaşayan, egzersizi abar- tıp daha yoğun stres yüklenen, sosyal paylaşımın yüzeysel kaldı- ğı bir insan profili hayal edelim ki pek çoğumuza yakın bir profil değil mi? Bugün kırsalda yaşayan insanlar ile şehirde yaşayan in- sanlar arasında ölçülen depresyon vakaları sayısındaki artışın bir sebebi de maalesef ki endüstriyel hayatın götürüleri.I. Uzun süre bilgisayar oyunları oynayan çocukların ebeveyn- leriyle olan iletişim şekilleri
II. Torunlarıyla aynı ortamı paylaşan ya da paylaşmayan yaşlı- lar arasındaki davranış farklılıkları
III. Ticari taksi şoförlerinin vardiya saatlerinin psikolojik yansı-
3.
Elektronik aletlerin hayatımızda kapladığı alan büyüdükçe, ya- yılan radyasyon, morötesi ışınlar ve elektromanyetik dalgalar ar- tıyor. Tüm bunların çevreyi ve insan sağlığını olumsuz etkileye- ceği tartışmaları insanlarda yeni bir korkuya, elektrofobiye se- bep oluyor. İş yerinde uzun saatler kullandığımız faks, bilgisayar ve cep telefonu üçlüsü, evde mikrodalga fırın ve elektronik di- ğer tüm cihazlar elektrofobinin fitilini ateşliyor. Elektrofobinin temel nedeni radyasyon ve elektromanyetik dalganın karşılaştı- rılmasıdır. Mikrodalga fırın, cep telefonu, baz istasyonu, telsiz yayınları, yüksek gerilim hatları, tıbbi cihazlardaki sistemlerin hepsi elektromanyetik dalga yayıyor.I. Kanser tedavisi gören hastaların köy-şehir bağlamında ana- lizinin yapılması
II. Okumaya geç başlayan çocukların anne babasıyla olan iletişimi III. Kırsalda tatil yapanlarla büyük şehirlerde tatil yapanların
ekonomik gelişmişlik düzeyleri
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma alanına girer?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
4.
Üniversiteye hazırlanırken genetik bölümü ile arkeoloji arasın- da kararsız kalmıştım. Sonra genetiği kazanıp alanımda uzman- laştım ama arkeoloji aklımdan hiç çıkmadı. Şimdi arkeolojide yüksek lisansımı tamamlayarak genetik biliminin yöntemlerinin, arkeolojide kullanımının sağladığı faydaları yakından gözlemli- yorum. İnsan ve hayvan genlerinde fosfat bulunması, arkeolo- jik kazı yapılan yerlerdeki toprak örneklerinde bolca fosfata rast- lanması, orada hayvancılığın yapıldığının ya da insanların yaşa- dığının bir kanıtı olabilmektedir.I. Sulak bölgelerdeki endemik bitki alanlarıyla kurak yerlerde- ki tarım alanları arasındaki farklar
II. Bitkilerin genetiğinde bulunan biyomolekül lipid oranlarına bakarak kazı yerlerindeki tahıl ve baklagil türlerini ayrıştırmak III. Proteinleri inceleme yöntemiyle kazılardaki insan ya da hay-
Parçada “bir araştırma için tüm edebiyat tarihinin ele alınması gerektiği” savunulmuştur. Bunu söy- leyen bir yazardan “aşk kavramının Türk şiirinde- ki yerini, İslamiyet’ten önceki dönemden günü- müze değin bütünüyle incelemesi” beklenebilir.
Cevap C
Yazarın kimliği kodlanmadan seçeneklerdeki kurgula- rı anlamlandırmaya çalışmak zaman kaybı olacaktır.
\ Bir kişinin ne yapabileceğini bilmemiz için nasıl biri ol- duğunu çıkarmamız lazım. “Metnin hangi bölümün- den ne çıkar?” buna bakmalıyız.
Uçsuz bucaksız bir dünyadır edebiyat. Ne kadar çok örnek incelersek in- celeyelim yine de yaptığımız, okyanusta bir damla gibidir. Nicelik ve ni- telik bakımından sonsuz sayıda biricik eserle bezenmiştir bu uzay. Bu- nun için, Türk edebiyatındaki birkaç şiire veya romana bakarak bu ede- biyata ilişkin kapsamlı saptamalar yapmak mümkün değildir.
Bu sözleri söyleyen bir yazardan aşağıdakilerin hangisini yapması bek- lenebilir?
A) Etkilendikleri eserleri ölçüt alarak sanatçıları değerlendirmesi B) Halit Ziya’nın romanlarından hareketle Türk romanını tarihsel açı-
dan ele alması
C) Aşk kavramının Türk şiirindeki yerini, İslamiyet’ten önceki dönem- den günümüze değin bütünüyle incelemesi
D) Batı etkisindeki Türk edebiyatını Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinden başlatarak incelemesi
E) “Şiirimizde vatan” konulu çalışmasını, Namık Kemal’in bütün şiirle- rini inceleyerek oluşturması
NASIL ÇÖZÜLÜR NASIL ÇÖZÜLMEZ ÇÖZÜM
Soru kökünü oku Paragrafı oku
Seçenekleri oku
Bu soru tipine dair detaylı çözüm videosunu izlemek içinQR Koduokutunuz.11
SORU
SORU DETAYI
¤
ÖSYM tarihinde bu soru tipinden 5’e yakın soru çıkmıştır.
¤