• Tidak ada hasil yang ditemukan

Rika Zarai - Bahçemdeki Eczane

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Membagikan "Rika Zarai - Bahçemdeki Eczane"

Copied!
68
0
0

Teks penuh

(1)

Kanseri iIhuji İlaçları

İle yenen Rlka Zarai'den

‘ BAHÇEMDEKİ

ECZANE,

H Ü B B İ Î l S T ’ i n

(2)
(3)

Kapak:

Erol KUZU

Basıldığı Yer:

HÜRRİYET OFSET

Matbaacılık ve Gazetecilik A.S. Eylül 1987

(4)

İçindekiler

önsöz... ... ... 4

Doğa ilaçlarının keşfine doğru...5

Kendini, kalıbı içinde iyi hissetmek... ... 9

Kara ekmeğin yararları... ...17

Dostlarımız, karbonhidrat ve proteinler... 21

Yağlar, koşuyor, koşuyorlar... ... 25

Kurtarırsa, karaciğer kurtarır...26

Sağlıklı yaşam yasası... 30

Bir yıllık mönü ve tarif... 32

Vitaminler... -... .48

Yalnızlıktan, depresyona...50

120 yaşına kadar...52

Kaynamış kök tedavileri... ...55

(5)

Önsöz

A

YLARCA şarkı söylemedim. Turneleri, konserleri

ve gösterileri iptal ederek, oturup bir kitap yazdım. Niçin?

Sizlere insanın hastalıklarını atlatıp iyileşebileceğini, gençleşebileceğini, daha başka türlü ve daha iyi yaşa­ yabileceğini söylemek için.

Bu tamamen size bağlı bir şey. Ben başardım, siz de başarabilirsiniz.

Bilin ki hepimizin içinde tanımadığımız veya yete­ rince tanımadığımız bir ben daha var. Onu anlayabil­ mek için her girişimde bulunmalıyız. Çünkü bilinçaltı- mızın zekâsı ondadır.

Sandığımızdan çok daha iyi şeyler yapabileceğimizi keşfetmek için ille de bir savaşı, bir çığ veya sel felaketini mi beklemek zorundayız?

Şimdi bu gücümüzün bir bölümünü, kötü alışkanlık­ lardan, bize hastalıklar ve felaketler getiren yanlış davranışlardan kurtulmak için seferber edelim.

Hiç kararsızlık göstermeyin ve bugünden başlaya­ rak yeni ve mutlu bir yaşamın yeni kurallarını öğre­ nin •

Rika Zarai

(6)

Doğa ilaçlarının

keşfine doğru

B

İR 9 Kasım günü... O hantal Amerikan arabası

Lincoln Continental, şiddetli yağmur ve rüzgâr altın­ da kayarcasına yol alıyordu. Paris daha çok uzaklar­ daydı. Doğu Fransa'da düzenlenen bir gösteriden dö­ nüyoruz. Arkadaşım Jacelyne ön tarafta, yanımda oturuyor. Kocam Jean - Pierre Magnier kullanıyor arabayı. Şiddetli rüzgâr arabayı savuracak gibi silkele­ dikçe, direksiyona daha sıkı sarılıyor.

- Allah kahrstsin, şimdi de dolu başladı, diye

mırıldanıyor Jean - Pierre. Bir bu eksikti.’

Güvercin yumurtası iriliğinde dolu tanecikleri araba­ nın karoserisini ve ön camları kıracakmış gibi, dövüyor.

- Arabaya hâkim olamıyorum, diye yineliyor. Jean

- pierre. İçimde garip bir önsezi var.

Bakışları yolda, susuyor. Koca Lincoln kâh sağa, kâh sola kayar gibi oluyor. Lastiklere bile bakmayı öneremiyorum. Çünkü beşinci kontrol olacak bu.

Privlns'e yaklaşıyoruz. Kasabaya girmeden önce yol tehlikeli biçimde yükseliyor. Sislerin arasında bir ev ve bir çukur farkediyorum. Yolun eksenini arayarak, ağır ağır yol alıyoruz. Birden çok şiddetli bir sağnak, bizi rampaya doğru sürüklüyor. Jean - Pierre'in yüzü sapsarı. Olanca gücüyle direksiyonu sağa kırıp, gaza basıyor. Fakat saatte 140 kilometre hızla esen acımasız rüzgâr bizi boşluğa ve dibindeki eve doğru fırlatıyor.

Korkunç bir çarpma. Araba, betonun üzerinde par­ çalanıyor. Jean - Pierre direksiyona yığılıyor, Jacelyne ön cama çarpıyor. Ben bir dizi görüntüden sonra her şeyi unutuyorum, uyuyorum, ölüyorum.

Altı gün komada. Ancak bu bitmeyen gecelerden

(7)

sonra kazanın boyutlarını öğreneceğim: Jean - Pier- re'in kaburgalarında ve sol omuz kemiğinde kırıklar, dizinde parçalanma, burun ve üst çenesinde çatlaklar, yırtılan dudaklar, yarılan alın... Jacelyne'de alt ve üst çenede yara - bereler, kalça kemiğinde çifte kırık. Bana gelince: İki omurgada çatlak, beklemiğinde ezil­ me, sol el kaslarında parçalanma, bilekte kırık, kafata­ sında üç yerde şiddetli travma.

Klinik vaka olarak halimiz değerlendirilince, sırtınız ürperir. Fakat sakın dramatik anılarla içimi kararttığımı sanmayın. Uzun bir zamandır, altın değerinde bir kurala sıkı sıkıya bağlıyım: Elimden geldiğince kazalar­ dan, hastanelerden, cenazelerden kaçıyorum. Felaket­ lere, ancak bir yardımım dokunacaksa, teselli verecek­ sem yaklaşıyorum. Yoksa, uzak duruyorum.

Kızım Yael, iki gün önce geldiğinde benimle konuş­ tuğu halde bunu anımsamadığımı görünce başucumda ağlıyor. Hocalar, doktorlar, hemşireler, Jean Pierre'in ıstıraplarını dindirmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama benim için yapabilecekleri pek birşey yok. Çünkü kemiklerimin kaynamadığı öğreniliyor. Üstelik kemik dokusunda kanser belirtileri saptanmış durumda.

Birkaç hafta sonra durumumun ciddiyetinin henüz farkında olmadığım için, Bruno Coquatrix ile

Olympia'daki gelecek programım hakkında planlar

yapmaya başlıyorum. Şimdiden kendimi sahnede gö­ rür gibiyim. Fakat tomografi (dokuların durumunu derinlemesine gösteren bir tur röntgen) sonuçları, acı gerçeği gündeme getiriyor: Tıp, benim bir daha yürü- yemeyeceğim, hatta fazla uzun yaşayamayacağım gö­ rüşünde. En sonunda bir akşam çevremdekilerin be­ nim bir daha asla yürüyemeyecegimi düşündükleri kafama dank ediyor. Bir daha asla yürüyememek. Yael ve Jsan-Pierre tekerlekli sandalyede ölümü bekleyen bir kadınla nasıl yasayacaklar? Ya şarkılarım? Ya o

(8)

çok sevdiğim sahne? Kafamın içinden başarılı olmuş, esvilmiş şarkılarım geçiyor: “Exodus”, “Hava Na-

gila”, “Askerliğini Yaparken”, “Kazaçok.”

Ve bir akşam elimi başucumda duran uyku hapla­ rına doğru uzatıyorum. Ardından toparlanıyorum. Yaş­ lar gözlerimden aşağı, yanaklarıma iniyor. Yanımda uyuyan Jean - Pierre'i uyandırmamak için hıçkırıkla­ rımı tutuyorum. Ona daha çok ıstırap vermek istemiyo­ rum.

Günler gelip geçiyor. Acıdan bitkin, neredeyse ha­ rap vücudumu olduğu gibi kabul edeceğim. O gece şafak söküp gün aydınlandığında, içime de bir umut doğuyor. Kararlıyım. Bir sakat olarak kalmayacağım.

Teslim olmayacağım! Asla pes etmeyeceğim! Sakat kalmayacağım!

Ertesi gün Bruno Coquatrix'e telefon edip, kendisi­ ne en kısa zamanda vereceğim konser için bir tarih saptamasını istedim. Kekeledi, bocaladı sonra râzı oldu.

Daha sonra dostum Raymond Dextreit'i aradım. Geçirdiğim kazayı gazetelerden öğrenmişti. En kısa zamanda ziyaretime gelmesini rica ettim. Ertesi günü geleceğini vaat etti.

Önceden onun vejetaryen olduğunu biliyordum ve doğa ilaçları üzerine altmış kadar kitap yazdığından da haberim vardı. Ayrıca kökçülüğün bayraktarlığını yapan bir derginin de yazıişleri müdürüydü.

Sözünde durdu ve geldi de. Kötü bir beslenmenin ve iflas etmiş bir özümsemenin kurbanı olan bedenim, kalsiyumsuz kalmıştı ve kemiklerim bu nedenle kayna­ mıyordu. Ayrıca kükürt, demir, fosfor, enzimler ve vitaminler bakımından da iyice fakir kalmıştım.

Raymond Dextreit'i dinlerken, doğa ilaçlarının ve

(9)

bunların nimetlerinin temel kurallarını da yavaş yavaş anlamaya başlamıştım.

Doğa ilaçları, bünyemizin içinin kirlenmesini orta­ dan kaldırıyor organizmayı adeta süzgeçten geçiriyor hücrelerimizin hayati yüzeyine sağlık veriyor; zayıf­ layan organları güçlendiriyor.

Doğa ilaçları sayesinde bünye her türlü hastalığın saldırılarını püskürtebiliyor; organlar, kazalarda mey­ dana gelen kırık ve yaraların tahribatını onarabiliyor, bünyemiz, ilaçlara gerek kalmadan kendi tedavisini kendi başına gerçekleştiriyor.

Doğa İlaçları benim durumumda tam bir mucize gerçekleştirdi ve işte bu sayede önce küçük adımlarla başladığım işi, gerçek anlamda yürütmeye kadar var­ dırdım. Kazadan sonra yürüyüp ilk sahneye çıktığım günkü heyecanı hiçbir zaman unutamam. Bir lokma alkol bile içmediğim halde, sarhoş gibiydim. Orkest­ ranın çaldığı müziği işitiyor, fakat sesler bana sanki çok uzaklardan geliyormuş gibi ulaşıyordu. Perde açı­ lınca, kendimi seyircinin karşısında, bir daha adımımı atamayacağımı sandığım tahtaların üzerinde buldum. Seyirci, bana cesaret vermek için çılgınca alkışlıyordu. Boğazım, dilim kurumuştu. Mideme kurşun oturmuştu sanki. Şarkı söylerken, ağladım. Ağlarken, şarkı söy­ ledim. Bütün endişe ve üzüntülerimden sıyrıldım.

Mucize gerçekleşmişti. Önce yürümeyi başardım. Ardından da amansız hastalığı yendim.

Şimdi hepinize salık veriyorum. Sağlıklı besinlerle

Desienin, sebzeleri ve meyveleri çıg yiyin, tanıi oranını artırın, peynire, yumurtaya ve bala itibar edin.

Ve bu kitapta önerilen bütün bitkilere kaynatılmış otlara, köklere, kile, lapalara ve diğer bütün doğa ilaçlarına güvenin.

Siz kendinize yardımcı olun. Doğa ilaçları da size yardım edecektir.

(10)

Kendini, kalıbı içinde

iyi hissetmek

Doğa ilaçları: Mutfaktaki ecza dolabı

E N sonunda ben de sağlıklı olmanın gerçek ve “ müthiş belirtisiyle eşsiz ve biricik birecza dolabının sırrını keşfettim. Belirti şu: Duş yaparken birden ıslık çalmaya veya şarkı mırıldanmaya başlarsam, demek ki demir gibiyim diyorum kendime. Hücrelerimin tok­ sinle yüklü olmadığını, besin artıklarının karaciğerimi istila etmediklerini ve kanımın damarlarımda serbestçe dolaştığını çok iyi hissediyorum.

Ecza dolabı: Benim ecza dolabım, sadece mut­

fağım. Yani benim ecza dolabımda adları sadece bitki, sebze ve meyve olan mucize ilaçlar bulunuyor. İnsanın kendi evinde, kendi başına tedavi edebileceği hastalık­ lar için uzak ülkelere kalkıp gitmeye hiç gerek yok. Ve işte “bizden yana” ve “bize karşı” olan besinlerin bir genel listesi:

Bizden yanalar: ©Sebzeler •S a la ta la r •T a z e

meyveler •K u ru meyveler • B a l •T ahıllar •Z e y tin ­ yağı ve bitkisel yağlar ©Peynirler ©Yoğurt •Y u m u r­ ta ve taze tereyağı •B iyo lo jik mayalar.

(11)

Bize karşılar: # E t ve şarküteri ©Şeker •H a m u r işleri, pasta ve beyaz ekmek •A lk o l •K onserveler •Ç a y , kahve, kakao, çikolata • T u z

YAŞASIN BİTKİLER - Ne Mozart, ne Beethoven

sebzeler ve meyveleri övmek için senfoni besteledi, ama bana sorarsanız yazık ettiler. Nedense en büyük sanatçılar, yalnız aşk terennüm ettiler. Oysa bitkilerin nimetlerine şöyle bir göz atalım:

Şekere, karbonhidratlara, vitaminlere, hangisi A, B, C, D, E, K, U mu? -oligo-elementlere, madensel tuzlara mı ihtiyacınız var? Sebze ve meyveler bunların hepsini karşılayabilir. Hepsi bol bol enzim, maya ve temel yağları içerir. Öyleyse niçin vazgeçeceksiniz?

Bir küçük bahçesi olan talihli insanlardansanız, sabahtan bahçenizdeki nimetleri toplamaya başlayın, hem de bu arada güneşin zenginliklerinden yararlanın. Kendi sebze ve meyvenizi taze taze toplamak fırsatın­ dan yoksunsanız, manav ve sebzecilerdeki taze ürün­ lerden yararlanın. Hepsini iyi yıkayın ama vitamin ve madensel tuzlarını yitirmemeleri için suda uzun süre bırakmayın.

Meyvelere layık oldukları yeri verin. Hatta bazen sofradan yalnız meyve yiyerek kalkmayı deneyin. Bu arada bütün öğünlere bir meyve yiyerek başlamayı alışkanlık haline getirin. Çünkü değerli zenginlikleri bünye tarafından aç karnına, tok karnına olduğunuz ?.ndan daha kolay ve iyi sindirilir Bir restoranda yemeğe meyve yiyerek başladığınızı gören garsonun gözleri faltaşı gibi açılırsa, hiç çekinmeden bunu size Michael Jackson'un tavsiye ettiğini söyleyin.

Haftada iki üç kez iş yerinize bir miktar taze meyve ve kuru yemiş getirerek, öğle yemeklerini bununla geçirin. Böylece iki üç kez dışarda bir lokantada veya kurumun yemekhanesinde yemekten kurtulmuş olursu­ nuz.

(12)

Zaman zaman meyve ve sebze kürleri yapmayı da ihmal etmeyin.

İşte bazı “doktor” bitkiler:

• Ü r ik asit,soğan ve üzümden fellik fellik kaçar; •A lb ü m in taze fasulye karşısında duramaz; • Kansızlığın, havuç, üzüm, ıspanak, pancar, laha­ na, tereotu, kayısı, elma ve erik karşısında yüzü sapsarı kesilir.

• Kan dolaşımı bozuklukları ve damar sertliği, li­ mon, maydanoz, sarmısak, domates ve armut karşısın­ da daima pes eder,

• Keza romatizmanın yine limon, çilek, ahududu, üzüm, elma, armut, domates, pırasa, taze fasulye, soğan ve kereviz karşısında elleri ayakları titrer,

•A stım , nardan nefret eder,

•S a fra ve böbrek taşları, domates, armut, üzüm, pırasa ve armutu görünce düşüp bayılırlar,

•S e lü lit limonun karşısında erir biter, • Dereotu saç dökülmesine karşı birebirdir, • Kolesterol karahindiba ve enginarı görünce, ka­ çar

•Y orgun kalp kerevizle, üzümle, soğanla ve narla içli dışlı olursa güçlenir,

•S pazm lar ve sinir krizleri ile uykusuzluk, manda­ lina, armut ve marul karşısında daima pes eder;

• Kabızlık, ancak zeytinyağı, prasa, erik, kiraz ve üzümle sökülüp atılır,

•K a lsiyu m ve mineral eksikliklerinin havuç, pırasa, şalgam, lahana, pancar, badem, ıspanak, üzüm, elma, kiraz ve çilek karşısında hep korkudan dişleri takırdar,

•Ş eker, soğanı, enginarı, pancarı zeytin ve zeytin­ yağını, fındığı, cevizi ve bademi gördü mü, erir gider, • İshal, havuç, limon, nar ve kayısıdan nefret eder, •S iğ il, sarmısakla yumuşar,

•Ö d e m le r ve bünyenin su tutma hali, soğan,

(13)

armut, kavun, elma, kiraz, şenaıı, aereoıu ve paıııcan karşısında hemen buharlaşır, gider,

• Ülser ve midede asillenme, havuçla lahana ile limonlarla üzüm, elma ve ananasla çözülür

• Kanser ve kansere yatkınlığın düşmanı sarmısak ve kırmızı pancardır,

• Karaciğer yetersizliği, karaciğerin büyümesi ka­ rahindiba, kuşkonmaz, havuç, enginar, zeytin, kereviz, turp, zeytinyağı ve greyfrut karşısında geriler.

• Boğaz ağrıları, dut, frenk üzümü, sarmısak, ıhlamur ye yosunu görünce, barış çubuğu tüttürrneyi yeğlerler.

• Basur, karpuz ve üzüm karşısında ufalır. • Herpes'in amansız düşmanı elmadır.

• Tansiyon yüksekliği de sarmısak, maydanoz, limon, frenk üzümü ve armut karşısında hemen tonunu indirir.

• Bağırsak enfeksiyonları ve mide ekşimeleri ise, çay üzümü, tarhunotu, limon, elma ve domates çıkage­ lince, kuşatmayı derhal kaldırır.

• Menapoza karşı tek çare,frenk üzümüdür • Sinir depresyonu ve sinir zaafları, portakal, havuç, armut, şalgam, soğan, kuşkonmaz, badem, erik, incir ve diğer kuru yemişlerin huzurunda hemen diz çökerler.

• Şişmanlık, armudu görünce, söner, gider. • Pankreas zafiyeti, patlıcan saldırısına karşı hiç direnemez.

• Deri hastalıkları enginar, limon salatalık, kere­ viz, kuşkonmaz ve turp karşısında renk değiştirir.

• Böbrek bozuklukları daha üzüm, elma, kavun, kereviz, karahindiba ve tekesakalı görünür görünmez kirişi kırarlar.

• Ciltteki kırışıklıklar, havucun temasıyla düzelir. • Enginar, domates, üzüm ve çayüzümü çıkageldi mi, üre bütün serinkanlılığını yitirir.

(14)

• Damarların zayıflığını, portakal, yeşil biber tak­ viye eder

• Solunum yolları hastalıkları ve akciğer arızalan, turp, sarmısak, şalgam ve dereotu yanlarına yaklaşın­ ca, nefes bile alamazlar.

• Prostat ve idrar yolları hastalıkları, turp, ceviz, tereotu, soğan ve çayüzümünü görünce merhamet dilenirler.

Şimdi de meyve ve sebze kürleri:

Zaman ve fırsat buldukça, hafta sonu tatillerinizi bir çeşit “forma girme günleri” haline getirin. Uygulaya­ cağınız kür için, pazar yerlerini dolaşıp, bol meyve ve sebze seçin. Her tür için iki üç ayrı gün ayırın.

Sabahları bir veya iki çiğ meyve yiyin. Öğle yeme­ ğinden önçp hir hçtrdak meyve suyu için, sonra bir çiğ meyve daha yiyin. Akşam yemeğinden önce de bir bardak meyve suyu için,sonra bir çiğ meyve yiyin.

Bu teknik, iki - üç gün içinde bünyenizdeki toksin­ lerin büyük bir bölümünü tasfiye etmeye yeter.Bu sayede kendinizi çok daha hafif hissedebilirsiniz.

Büyük yaz tatili boyunca uygulayacağınız on günlük bir kür, söyle uygulanabilir.

(15)

İlk üç gün:

Sabah: Bir bardak meyve suyu için, bir veya iki çiğ

meyve yiyin (tek tür bir meyve seçmeyi yeğleyin).

Öğle: Yemekten yarım saat önce, birbardak kayna­

tılmış bir ot çayı için (ıhlamur olabilir, yorgun karaci­ ğerler için).

Bir meyve suyu için. Bir veya iki çiğ meyve yiyin.

Çiğ salata ve sebzelerle devam edin. Karışık ve kalıklanmış olabilir.

Akşam: Tıpkı öğle yemeğinde olduğu gibi. Yatmadan önce: Dışarı çıkmanızı kolaylaştıracak

ve kanı arındıracak bir ot çayı için.

Organizmayı arıtan bu üç günlük uygulamadan sonra, aynı biçimde beslenmeye devam edin. Ölçülü olarak öğle ve akşam yemeklerine tahıl, peynir, yoğurt ve yumurta katın.

On günün sonunda bedeninizin, tıpkı iyi sulanmış bir bitki gibi dimdik forma girdiğini görebilirsiniz. Ayrı­ ca güneşle ilk temastan meydana gelebilecek çirkin sivilcelerden de çekinmenize gerek kalmayacaktır.

Sağlık kokteyli:

Kokteyl denince, akla alkollü İçki gelir. Fakat benim önereceğim sağlık kokteyllerinin o türie bir ilgisi yok. Alkollü kokteyller, sağlık için büyük zarar verirken, benim birkaç önerim ise, sizi pekçok hastalıktan koru­ yabilecek. Elveda rom, votka, viski, cin, yaşasın B1, B2, C, D, E, F, PP, U, kalsiyum, potasyum, magnezyum, fosfor demir, sodyum, manganez, sııikai, iyoi, arsenik, brom, klor, bakır, çinkokükürt, klorofil ve temel yağlar... Bu arada, pancarda bulunan radyoaktif element rubid­ yumu da unutmayalım. Bizi en şiddetli enfeksiyonlar­ dan bile koruduğunu aklımızdan çıkarmayalım.

GENÇLEŞME KÜRÜ: Hücrelerimi gençleştirmek,

ömürlerini uzatmak ve hayatiyetlerini artırmak için

(16)

onlara bu çeşitli kokteylleri öneriyorum. Size de elbet­ te.

GENÇLEŞME KOKTEYLLERİ: Havuç - lahana - dereotu:

4 havucu yıkayıp soyun, iki yaprak lahanayı yıkayın. Bir avuç da dereotunu. Mikserde karıştırıp ağır ağır için.

Domates - ıspanak:

2 domatesi yıkayın. Bir avuç çiğ ıspanağı da iyice yıkayın. Hepsini mikserde karıştırın. Ağır ağır için.

Kavun - kayısı - kiraz - badem:

Kabukları çıkarılmış 3 badem, çeyrek karpuzu yı­ kayıp kabuğunu soyun ve çekirdeklerini ayıklayın. Ayrı­ ca 3 kayısıyla, 10 kirazı da, yıkayıp çekirdeklerini çıkarın. Hepsini mikserden geçirin, ağır ağır için.

Portakal - limon - badem:

Üç bademin kabuklarını soyun. Bir büyük portakal­ la, bir limonu yıkadıktan sonra, soyun. Hepsini mikser­ den geçirin. Ağır ağır için.

YORGUNLUK SAVMA KÜRÜ: Atlattığım sinir dep­

resyonu sırasında, bazı sağlık kokteyllerinin bu hastalık karşısında etkili olduklarını gördüm. Ama benim “tanık

ifademin” tek örnek olduğunu sanmayın sakın. NEŞE KOKTEYLLERİ:

Çiğ pancar - havuç - laha - badem:

Uç bademin kabuklarını soyun. Orta boy bir pan­ carı, orta boy iki havucu yıkayıp soyun, iki de lahana yaprağı yıkayın. Hepsini miksere koyun. Ağır ağır için.

Havuç - şalgam - pırasa - badem:

Üç bademin kabuklarını soyun. Bir şalgamı, bir pırasayı, 2 havucu yıkayıp soyun. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Elma - erik - üzüm - kayısı:

Bir elmayı, 4 eriği, 4 kayısıyı yıkayıp,çekirdeklerini çıkartın. Bir salkım üzümü de, (yaklaşık 20 tane), iyice

(17)

yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

ENERJİ KOKTEYLLERİ: Ben her yaz 'turnesinden

önce, her yeni plak kaydı arifesinde, bu kürleri uygu­ larım. Yarışlara hazırlanan sporculara da tavsiye ede­ rim.

Erik - şeftali - badem:

4 erik ve 2 şeftaliyi yıkayıp, çekirdeklerini çıkar- tın.Önceden üç bademin kabuklarını soyun. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

KAN ARITMA KOKTEYLLERİ: Yaz başlarında deri­

mizi sivilceli ve renksiz görürsek, umutsuzluğa kapıl­ mayalım. İyi bir kremden medet ummak yerine, (ben bütün kremlerimi de kendim hazırlarım), kokteyllere umut bağlayın.

Kuşkonmaz - turp - salatalık - yaprak kereviz - sarmısak:

İki kuşkonmazı, 5 turpu, 1 /2 salatalığı yıkayıp soyun. İki’ kereviz yaprağını da iyice yıkayın. Bir baş sarmısağı ayıklayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

KANSIZLIK SAVMA KÜRÜ: İster ailenizden biri,

ister bir dost, ister bizzat siz olun, kansızlık çekiyor­ sanız, bu iki kokteyli dönüşümlü olarak için.

Kırbaç kokteyli: Pancar - havuç - ıspanak: Bir

pancarı, iki havucu yıkayıpsoyun. Bir avuç kadar ıspa­ nağı cok iyi vıkavın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Lahana - pırasa - havuç - ıspanak: Bir pancarı,

iki havucu yıkayıp soyun. Bir avuç kadar ıspanağı çok iyi yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Lahana - pırasa - havuç: 3 havuç, 1 pırasayı

yıkayıp soyun. İki yaprak lahanayı iyice yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

(18)

ROMATİZMA SAVMA KOKTEYLLII İli ...

manın ıstırabını çeken bilir.Bu nedenle •mimin u layın.

Onarma kokteyli: Domates — maydanoz ha... I* yaprağı - soğan: Bir domatesi, b irm ikta ı muydun.' h

iki üç kereviz yaprağını yıkayın. 1 / 2 baş soflntıı mıyım Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yava:> u. lıt

Çilek - ahududu - badem: 1 5 adet çilekle, r. ,ı.iı.ı

ahududuyu yıkayın. Üç bademin de kabuklarını m iyim Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş İçin

Kara ekmeğin yararlan

m

İNSANLIK 17 bin yıldan beri tah ıl ürünleri yetiştirenık.

■yaşamını sağlıyor. Daha d o ğ ru su sağlıyordu demok gerek,çünkü, günümüzde beyaz «-indan yapılan ekmek, sağlığımıza katkıda b u lu n m a k ta n çok zarar sağlıyor Çünkü kara buğday ekmeğinin ¡aksine beyaz ekmek- ,bünyemize getirdiği fazla kilola rla şişmanlığa sebep oluyor.

Aslında kara buğday ekm eğini yeğlememiz için, iki ciddi neden var: Sağlığımıza y a ra r sağladığı gibi, daha da ekonomik. Fırından aldığınız b eyaz ekmek, size boş kalori sağlarken, kara buğday ekm eği, vitaminler başta olmak üzere, temin ettikleri ilee eczanelerden uzak kalmanızı da garanti ediyor.

Tahıl ürünleri, Ortaçağ'da dev'rin hem ekmeği hem de başlıca öğünü olarak itibar gördü. Genellikle tahıl türü sofraya getirilir, tek öğün y e m e k hangisiyse üzeri­ ne dökülerek yenirdi. Eski Mısırlı ların ekmek yapmayı bildikleri anımsanırsa, insanın tal^ıl ürünlerine sevgisi­ nin eskiliği daha iyi anlaşılır. Doğğanın bütün zenginlik­ lerini içeren bu ürünlere ve yar-arlarına kısa bir göz atalım:

(19)

yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

ENERJİ KOKTEYLLERİ: Ben her yaz turnesinden

önce, her yeni plak kaydı arifesinde, bu kürleri uygu­ larım. Yarışlara hazırlanan sporculara da tavsiye ede­ rim.

Erik - şeftali - badem:

4 erik ve 2 şeftaliyi yıkayıp, çekirdeklerini çıkar- tın.Önceden üç bademin kabuklarını soyun. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

KAN ARITMA KOKTEYLLERİ: Yaz başlarında deri­

mizi sivilceli ve renksiz görürsek, umutsuzluğa kapıl­ mayalım. İyi bir kremden medet ummak yerine, (ben bütün kremlerimi de kendim hazırlarım), kokteyllere umut bağlayın.

Kuşkonmaz - turp - salatalık - yaprak kereviz - sarmısak:

İki kuşkonmazı, 5 turpu, 1 /2 salatalığı yıkayıp soyun. İki’ kereviz yaprağını da iyice yıkayın. Bir baş sarmısağı ayıklayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

KANSIZLIK SAVMA KÜRÜ: ister ailenizden biri,

ister bir dost, ister bizzat siz olun, kansızlık çekiyor­ sanız, bu iki kokteyli dönüşümlü olarak için.

Kırbaç kokteyli: Pancar - havuç - ıspanak: Bir

pancarı, iki havucu yıkayıpsoyun. Bir avuç kadar ıspa­ nağı çok iyi yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Lahana - pırasa - havuç - ıspanak: Bir pancarı,

iki havucu yıkayıp soyun. Bir’avuç kadar ıspanağı çok iyi yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Lahana - pırasa - havuç: 3 havuç, 1 pırasayı

yıkayıp soyun. İki yaprak lahanayı iyice yıkayın. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

16

(20)

ROMATİZMA SAVMA KOKTEYLLLERİ: Romatiz­

manın ıstırabını çeken bilir.Bu nedenle sabırla uygu­ layın.

Onarma kokteyli: Domates - maydanoz - kereviz yaprağı - soğan: Bir domatesi, bir miktar maydanozu,

iki üç kereviz yaprağını yıkayın. 1 / 2 baş soğanı c.oyun. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Çilek - ahududu - badem: 15 adet çiiekie, 15 adet

ahududuyu yıkayın. Üç bademin de kabuklarını soyun. Hepsini mikserden geçirin. Yavaş yavaş için.

Kara ekmeğin yararlan

İ

NSANLIK 17 bin yıldan beri tahıl ürünleri yetiştirerek,

yaşamını sağlıyor. Daha doğrusu sağlıyordu demek gerek,çünkü, günümüzde beyaz undan yapılan ekmek, sağlığımıza katkıda bulunmaktan çok zarar sağlıyor. Çünkü kara buğday ekmeğinin aksine beyaz ekmek- ,bünyemize getirdiği fazla kilolarla şişmanlığa sebep oluyor.

Aslında kara buğday ekmeğini yeğlememiz için, iki ciddi neden var: Sağlığımıza yarar sağladığı gibi, daha da ekonomik. Fırından aldığınız beyaz ekmek, size boş kalori sağlarken, kara buğday ekmeği, vitaminler başta olmak üzere, temin ettikleri ile eczanelerden uzak kalmanızı da garanti ediyor.

Tahıl ürünleri, Ortaçağ'da devrin hem ekmeği hem de başlıca öğünü olarak itibar gördü. Genellikle tahıl türü sofraya getirilir, tek öğün yemek hangisiyse üzeri­ ne dökülerek yenirdi. Eski Mısırlıların ekmek yapmayı bildikleri anımsanırsa, insanın tahıl ürünlerine sevgisi­ nin eskiliği daha iyi anlaşılır. Doğanın bütün zenginlik­ lerini içeren bu ürünlere ve yararlarına kısa bir göz atalım:

(21)

Mısır: Yaz mevsiminde özellikle Ortadoğu ülkelerin­

de sokaklar haşlanmış veya kebap mısır satan seyyar esnafla, dolar. Tuzlanarak uzatılan mis kokulu haşlan­ mış bir mısır koçanının lezzetine doyum olmaz. Keba­ bının nefis kokusu ise, adeta iştah açar

Yulafın aksine, mısır yazın yenen bir tahıl ürünüdür. Tiroid bezinin faaliyetini sakinleştirir. Vücuda serinlik verir. Dünyanın genellikle sıcak yörelerine

yetiştirilme-18

Yulaf: Özellikle kuzey ülkelerinin halkları, çok eski­

lerden beri yulafa itibar ediyor. Yulaf, tiroid bezinin çalışmasını hızlandırıyor, vücuda ısı veriyor. Bu neden­ le yazdan çok kışın tüketilmesi yeğleniyor. Vikınglerin güçlü kuvvetli yapılarını gözönüne getirin ve yulafın nimetlerini daha iyi anlayın. Toksinsavar olan yulaf bu nedenle de üre, şeker ve cinsel iktidarsızlık çekenlere de tavsiye ediliyor. Ayrıca bir büyüme hormonu içer­ diği çeşitli vitaminler ve madensel tuzlar barındırdığı için, (en başta D vitamini) özellikle çocuklara salık veriliyor. Kışın sabah kahvaltılarında kaynatılıp lapa şeklinde yenebilir, içine ayrıca kuru yemiş veva bal da katılabilir.

(22)

sinin bir nedeni de budur Mayalar, Aztekler ve inkalar, mısırı ilk yetiştiren kavimler olarak biliniyor. Kristof Kolomb sayesinde, mısır bütün dünyaya yayılan bir tahıl ürünü oldu. Patates ve domates de yine aynı yoldan dünyaya yaygıniaştı. Mısırın yazın çocuklara bol bol yedirilmesi yerinde olur.

Darı: Darı, Fransa'da öncelikle GalyaMar tarafından

çok sevilen bir tahıl ürünü. Özellikle, A vitamini, demir vs magnezyum açısından çok zengin. Bunlar da hücre­ leri yenileyen öğeler. İçerdiği fosfor ise, beyin faaliyeti­ ni hızlandırırken, yorgunluğun atılmasına sebep oluyor. Düzenli darı tüketenlerin, nezle, grip, bronşit gibi has­ talıklara yakalanmadıkları, dis çürüğü nedir bilmedikle­ ri, saç sağlıklarının çok yerinde olduğu söyleniyor. Darı tek başına yenebileceği gibi, pilav gibi, bir başka yemeğe eşlik edebilir.

Pirinç: Dünyada insanların hemen hemen yarısı

pirinçle besleniyor. Asya'da dünyaya gelen bu tahıl ürünü, buradan bütün dünyaya yayıldı. O kadar ki, bugün İtalya ve Fransa'da yetiştirilen pirinçler bile, Asya kökenli olanlar kadar revaçta. Buğdayda olduğu gibi, pirincin de, bütün besleyici ve yararlı unsurları, kabuğunda. Bu nedenle beyazlatılan, cilalanan, yani işlem gören pirinç, besleyici özelliklerini yitiriyor. Bem­ beyaz bir pirinçten yapılan bir tabak, midenizi şişirip, kabız olmanıza yol açabilir. Bunu bilin ve kırıklı, kahverengiye yakın renkteki pirinç türlerini yeğleyin.

Çavdar: Çavdar ise, damar sertliği kan dolaşımı

bozuklukları, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları olanla­ ra özellikle öneriliyor. Ayrıca çavdar çok lezzetli bir tahıl ürünü. Vücuda enerji sağlıyor. Kara buğday ek­ meğiyle çağdar ekmeğini dönüşümlü olarak yemek, tavsiye ediliyor.

Arpa: Dünyanın en eski tahıl ürünlerinden biri de

hiç kuskusuz arpa. Çünkü Mısır'da yapılan kazılarda

(23)

arpa tohumlan bulunduğu biliniyor. Şöyle yaklaşık bir tahminle arpanın 17 bin yıllık bir geçmişi olduğu öne sürülüyor. Fakat tek meziyeti bu değil. Çok büyük faydaları var: Kemiklere kalsiyum sağlıyor, hücrelerin sağlığını koruyor ve sinir hücrelerini takviye ediyor.

Kara buğday: Fransa'nın özellikle Bretagne bölge­

sinde yaygın olarak tüketilen kara buğdayın eczacılıkta da pek çok ilacın üretilmesinde kullanıldığı anımsa­ nacak olursa, nimetlerinin ne kadar çok olduğu kendili­ ğinden ortaya çıkar. Ama siz siz olun, ilaçlara para vereceğinize buğdayı lapa, çorba halinde sofranıza getirerek yemeyi yeğleyin. Kara buğdayda P vitaminin­ den (damarları kuvvetlendirir) başka, dişleri koruyan flüor da bol bol var.

Buğday: Buğdayı, ekmek, hamur işleri, galeta,

çorba gibi çok çeşitli şekillerde tüketiyoruz. Oysa buğday tohumunun kendisi de başlı başına bir besin maddesi olabiliyor. Hem de Haç değerinde bir besin. Hatta “mucize bir ilaç” demeye bile cüret edeceğim. Kendi üzerimdeki deneyimimden biliyorum buğday lapası kadar kuvvetlendirici bir besin görmedim. Ya­ kalandığım sinir depresyonundan, buğday lapasıyla kurtuldum. Buğdayın içerdiği fosfatlar, ona bu özelliği sağlıyor sanıyorum. Magnezyum bakımından da çok zengin bir tahıl. Ayrıca sindirim sisteminin çalışmasını kolaylaştırıyor. Kalsiyumu, fosforu, B vitamini (özellikle de B1) de cabası. Bir diğer meziyeti daha: E vitamini içermesi. Bu sayede satım, şeker, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri, kısırlık gibi illetlere karşı da birebir bir besin - ilaç. Potasyomu, demiri ve çinkosuyla da kansızlık illetini altediyor.

Bir buğday taneciğinin böyle mucizeler yarataca­ ğına inanmıyorsanız, deneyin, görün.

(24)

Dostlarımız karbonhidrat

ve proteinler

B

İR kez daha anımsatalım: Bünyemizin sağlığı için

ihtiyaç duyduğumuz başlıca temel öğeler, protein­ ler, karbon hidratlar, yağlar, vitaminler, madensel tuz­ lar, oligo - elementler, enzimler ve klorofil.

Et ve yararlı proteinler arasındaki ilişki: Proteinler, bedenimizin yapıcı öğeleridir, uzun bir süre bu sevgili dostlarımızın yalnız ette bulunduğu düşünüldü. Daha sonra soyada, kuzumantarında, kuru sebzelerde, ba­ demde, peynirlerde, kara ekmek ve tahılda, yumurta ve kuru mevyelerde de bol miktarda protein bulundu­ ğu anlaşıldı.

Yineliyorum, et bize yalnız protein değil, aynı za­ manda bol bol da toksin taşıyor. Bunların tasfiyesi için de bünye boş yere yoruluyor. Bir başka deyişle et, ikinci elden gelen proteinler sağlıyor bize. Bunları hayvan, kendi dokuları için önceden kullanmış oluyor. Kullanılmış ve yorgun proteinler, elden düşme sayı­ lıyor.

İŞTE DURUMU AYDINLATAN TABLO:

100 gram Mantar Kuru sebze Peynirler Badem Et Ceviz, fındık Yumurta sarısı Yulaf unu Kara ekmek

Protein (gram olarak) 35 - 36 20 - 25 23 - 29 20 - 21 15 - 20 16 - 17 16 15 13

(25)

Ayrıca hayvan eti bünyemize gereksiz hormon ve antibiyotikler de getiriyor, bunların sindirimi de bize çok pahalıya maloluyor. Her gün karaciğer ve böbrek­ lerimiz bu zehirleri zararsız hale getirmek için gereksiz yere kendi kendilerini harap ediyorlar. Bu durumda proteinleri daha soylu ve daha arı kaynaklardan sağla­ mak gerektiği, kendiğinden ortaya çıkıyor.

Etin zararları bilindiği halde, yakayı etten kurtarmak kolay değil. Etobur kişi, biraz alkol bağımlısına benzi­ yor. İkisi de düşkün oldukları maddeyi tükettikten hemen sonra büyük bir zevk aldıkları, hatta güçlendik­ leri duygusuna kapılıyorlar. Ama bu güçlülük hissi gelip geçince de, büyük bir yorgunluk duyuyorlar. Elbette bir anda et tüketimini kesip, yalnız otobur hale gelmek söz konusu değil. Ancak aşamalı bir yöntemle etten kurtulmak olası. Öncelikle günde yenen et oranını azaltmakla işe başlayabilirsiniz. On beş gün sonra haftadabir gün hiç et yemeyin. Bu etsiz günleri artıra­ rak etsiz rejime yönelin.

Şeker ve yararlı karbon - hidratlar arasındaki ilişki: Proteinler bünyemiz için nasıl vazgeçilmez öğelerse, karbonhidratlar için de aynı şey söylenebilir. Bir oto­ mobilin nasıl hareket etmek için benzine gereksinimi varsa, bünyemizin de hareket edebilmesi için şekere ihtiyacı var. Ancak karbonhidratlar sayesinde koşar, yürür ve şarkı söyleyebilirsiniz.

Ama şeker var, şekercik var. Bünyemize en yararlı olanları “basit” diye nitelendirilen türlerdir. Çünkü sindirim gerektirmezler. Buna karşılık bol enerji sağlar­ lar. Basit şekerler şu besinlerde bulunuyor:

• Bal ©Şekerli kuru meyveler #Taze meyveler. Diğer türü, yani “bileşik” şekerlerin enerjisinden yararlanabilmek için, organizma bunları sindirmek zo­ runda kalıyor. Bu şekerler de şu besinlerde var:

• Bütün tahıl ürünleri (özellikle kara undan

(26)

ntış hamur işleri ve ekmek) •M e rc im e k •Sebzelerin kökleri • S ü t

Beyaz şeker: Ben bildiğimiz beyaz toz veya kesme

şekerine üçüncü bir tür gözüyle bakıyor ve “hırsız

şeker” diyorum. Onları, kendilerini hep evinize davet

ettiren, fakat bir keresinde olsun bir çiçek getirmeyen, ayrıca her ziyaretinde bazen bir küçük gümüş kaşık, bazen de bir biblo yürüttüğünü fark ettiğiniz insanlara benzetiyorum. Kesme şeker de hep elleri boş gelir bünyenizi ziyarete: Ne vitamin, ne emzirı veya maden­ sel tuz getirir. Daha da beteri, sindirimini, kendi B1 vitamini rezervlerimizi tüketerek gerçekleştirir.

Beyaz toz şekerinin veya kesme şekerinin üretim şekli bile, bu zararlı besinden vazgeçmeniz için yeterli bir sebeptir.

Bal: Bize bal sağladığı için arıya ne denli teşekkür etsek, azdır. İdeal bir doğal besin olan balın iki etkinliği var: Hem besliyor, hem tedavi ediyor. “Basit” şeker­

(27)

lerin en büyük kaynaklarından biri olduğu gibi, bol miktarda madensel tuz, oligo - elemant'ler ve vitamin­ ler içeriyor. Fakat baldan en üst düzeyde yararlanmak istiyorsanız, doğal bal satan özel yerlerden satın alma­ nızı salık vereceğim. Baldan aşağıdaki alanlarda yarar­ lanabilirsiniz:

• Mide, bağırsak, zayıflama ve depresyon sorunla­

rınızı çözümler Nezleye ve bronşite karşı ıhlamur balının etkisi kesindir •Yorgunluk, bitkinlik durumları ve karaciğer yorgunluğunu da balla atabilirsiniz • U y ­ kusuzluğa, sinir gerginliğine, kalp çarpıntılarına karşı da bal birebirdir.

Kuru incir: İşte bir diğer “basit” şeker kaynağı.

Şekerinin özümlenmesi çok kolaydır. İçerdiği A ve B vitaminleriyle hücrelerimiz güçleniyor. Yemek yiyecek vakit bulamadığım veya getirilen yemeğin kalitesi ho­ şuma gitmediği zaman atıştırabilmek için yanımda daima üç - beş kuru incirle diğer kuruyemişlerden bulundururum. Üstelik incir lezzetli bir meyvedir. Çok çiğneyerek vitaminlerinden yararlanmak da olası. Fa­ kat çok kalori sağladığı için az yemeği yeğliyorum.

Kuru üzüm: İşte gerçekten harika bir başka meyve.

Üzümün kurusunda da tazesinde de hazine değerinde madensel tuz, A ve B vitaminleri var. Ayrıca bir diğer

“basit” şeker kaynağı. Sınav sırasında da öğrenciler

için birebir.

Bu arada hurmayı da hatırlatmak isterim. Kurumeyva bölümünü bitirmeden size bir mönü önermeden edemeyeceğim:

Üç olgun hurmaya dövülmüş veya parçalanmış 10 adet bademi ve birkaç kuru üzümü karıştırın. Sonra küçük bir kaşıkla iyice çiğneyerek yiyin. Bu “yeme­

ğin” üzerine bir de ballı ıhlamur içmenizi önereceğim.

Bunu da küçük küçük yudumlayarak için. Yaşamın tadına varacaksınız.

(28)

Yağlar, koşuyor, koşuyorlar

V Ağ ve yağlı maddeler dendi mi, insanın aklına

* hemen kolesterol geliyor. Kolesterol, söylendiği kadar korkunç bir şey mi? Hem evet, hem hayır. Aslında bu, biraz miktarına bağlı. Çok yükseldiği za­ man bir tehlike oluşturduğu gerçek.

Organizmada kolesterol miktarının artmasında hay­ vansal yağların, piyasada satılan rafine yağların ve şekerin rolü büyük. Buna karşılık kaliteli yağlı madde­ ler, hiçbir kolesterol yükselmesine sebep olmuyor. Öyleyse aşağıda sıralanan kaliteli yağ kaynaklarına

itih a r ftr ta c e k s in İ7

-•S o ğ u kta bir kere ezilerek elde edilen zeytinyağ­ ları

• Hidrojenlenmemiş bitkisel yağlar •T a z e tereyağı

©Badem yağı •Z e y tin •Y um urta • Peynirler.

Zeytinyağı her zaman yar olmayan bir dost:

Görünümleri ne kadar iştah açıcı olursa olsun, bütün zeytinyağlarının kaliteli oldukları iddia edilemez. Çok kez azami randıman elde edebilmek ve son damla yağı bile çıkartabilmek için, zeytin çekirdekleri ısıtılarak içine “hexane” adlı bir de kimyasal madde katılıyor. Ardından fosforik asit işleminden geçirilen yağ, soday­ la nötrleştiriliyor. Renk açma işlemlerinde de karbon ve sülfürik asitli toprak kullanılıyor. 220 derece ısıda buharla da kokusu alınıyor. Bütün bu işlemlerin ne gibi tehlikeli artıklar yaratabileceğini artık varın siz hesap­ layın.

Oysa en iyi zeytinyağının rafine değil, en az işlem

(29)

görmüş, ilk ezilmeden elde edilen yağ olduğunu bilin.

Margarinler: Kolesterolünü düşürmek için hiç kim­

senin margarin yağı yemeye başladığını işittiniz mi? Bilin ki margarinler, hayvansal yağların veya bitkisel yağların hidrojenlerıip katılaştırılmasıyla elde ediliyor. İşlemler çok yüksek ısılarda gerçekleştirildiği için, kan­ ser yapan maddelerin de ortaya çıktığı ileri sürülüyor. Bunca tehlikenin yanı sıra margarinlerin sindirimi güç­ leştirdikleri, kolesterolü artırdıkları da gerçek.

Açıl susam açıl: Pekçok Ortadoğu ülkesinde oldu­

ğu gibi, İsrail'de de insanlar tahin adı verilen susam yağını kullanıyor. Şahsen ben de tahine bayılırım. Bal ve pekmezle yenebileceği gibi, ekmeğe de sürülebilir, domates salatasına konabilir.

Kurtarırsa, karaciğer

kurtarır

Adı: Karaciğer

Yaşı: iyi ve kötü alışkanlıklara göre değişir. Görevi: Özgür hücresel cumhuriyetimizin başba­

kanı.

Özellikleri: Bir kitaptan biraz daha büyükçe olup,

hiçbir laboratuvarın, hiçbir bilgisayarın, hiçbir kimya fabrikasının (ne kadar büyük olursa olsun) yapamaya­ cağı çok sayıdş operasyonu sırayla gerçekleştirir.

Biyolojik eylemleri kalpten de önemli olan karaci­ ğer, birkaç yüz kimyasal değişikliği birkaç saniye içinde hatasız gerçekleştirebilir,

karaciğerin dokuz özelliği:

• Karaciğer her gün yarım ve bir litre arasında

değişen miktarda safra adı verilen tadı acı bir sıvı salgılar. Bu sıvı yağların sindirimini sağlar.

(30)

lan dezenfekte ederek ishal ve kabızlığa karşı korur. Yorgun karaciğer veterince safra salgılayamaz. Bu nedenle yağların sindirimi güçleşir.

• Karaciğer vücudumuza giren bütün maddeleri hücrelerimizi zedelemeden besleyebilmeleri için değiş­ tirip, insana uygun hale getirir.

Yorgun karaciğer bu görevi yerine getiremez ve zararlı maddelerin birikimine yol açar.

• Karaciğer sindirilen maddelerin tamamını alıp, sıkı bir denetimden geçirir. Fazla besinleri atar. Toksin­ leri bağırsaklara gönderir, bakterileri yok eder.

Yorgun bir karaciğer ise vücudumuzu savunma işlevini gerektiği git; gerçekleştiremez. Baz: hastalıklar ve zehirlenmeler böyle meydana gelir.

• Karaciğer hücresel veya kassal etkinliklerden dolayı oluşan zehirler gibi, dışardan alınan zehirleri de zararsız liale getirir: Alkol, ilaç, et şarküteri vs.

Yorgun karaciğer bedenimizi zehirleyen maddeleri gerektiği gibi tasfiye edemez. Karaciğer hücrelerinden pek çoğu özellikle alkolle temas ettikleri zaman ölür. Bu ölüm olayları her gün binerse, karaciğer daralıp sertlesir. Sonu da sirozdur.

(31)

•K araciğer, bir barajın akarsu sistemlerini kontrol etmesi gibi, kan dolaşımını denetler Bir sünger gibi davranarak, kalbi rahatsız edebilecek kan iltihaplarını önler.

Yorgun karaciğer ise bu miktarda çok kanı emebi­ lecek esneklikten yoksundur. Böylece bünye önemli bir düzenleme aygıtından yoksun kalır.

• Karaciğer kan hormonlarının dozunu ayarlar, yağ, karbonhidrat metabolizmasını düzenler, gerektiği zaman kullanılmak üzere vitamin ve şeker stoklar.

Yorgun karaciğer vücudun vazgeçemeyeceği hor­ monları sağlayamadığı için yaşlanmamızı engelle­ yemez. Vazgeçemeyeceğimiz yağları ve karbonhidrat ları sindiremez.

• Karaciğer bünyemizin içinin ısısının aynı kalma­ sını sağlar.

Yorgun karaciğer bu görevini de yapamayacağın­ dan sıcak ve soğuktan ciddi olarak çekeriz.

• Karaciğer, kan için vazgeçilmez olan bazı mad­ deler de üretir. Özellikle kanın pıhtılaşmasına, akarlılı- ğına ve bünyeyi bazı enfeksiyonlara karşı koruyan maddeler (protrombin, fibrin, globulin gibi).

Yorgun bir karaciğer insanı hemoraji (iç kanama) tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. Kan koyulaşarak, kalp ve damarlar için tehlikeler yaratır. Hastalıklara bizi teslim eder.

• Kan dengesinden de karaciğer sorumludur. Alyu­ varlardaki demir miktarını da o dengeler.

Yorgun bir karaciğer ise dengesiz bir kan veya kansızlık yüzünden çeken hücrelerimizi ferahlatmak için gerekli müdahaleyi yapamaz.

Bu dokuz gerçekten sonra karaciğerin yorgunlu­ ğunun sebep olabileceği hastalıkları da sıralayalım:

• Kötü bir sindirim ©Kabız ve ishal olayları •A p a n d isit •S e k e r hastalığı ©Şişmanlık veya

(32)

Iık ©Kansızlık •K olibasiloz ©Bağırsak iltihapları, ek­ şimeleri, spazmları ©Mineral eksiklikleri ©işitm e ve görme bozuklukları ©Cilt hastalıkları ve aklaşma

• Mafsal romatizması ©Tansiyon yüksekliği ©Sinüzit, nezle ve kronik bronşit •A stım , saman nezlesi ve diğer alerjik olaylar •B acaklarda şişme ve kızarma •Salgıbezlerinde dengesizlik ®Kas zafiyeti •D ü z ta ­ banlık •V a ris , hemoroid ©Kısırlık ve cinsel iktidarsız­ lık ©Selülit ©Sorunlu âdet kanamaları ©Verem • Kanser.

Şükür ki doğa bu korkunç hastalıklardan önce karaciğerinizde işlerin yolunda gitmediğini, bu değerli organın yorgun düştüğünü bazı ön belirtilerle gösterir. Bunların başlıcaları da şunlardır:

Paslı bir dil ve nefes kokusu, mide bulantısı ve kalp ağrıları, midede şişkinlik ve gazlanma, başağrıları ve başta ağırlık, uykusuzluk, çok berrak veya aksine çok yüklü idrar, sarı bir ten ve yorgunluğu belli eden bakışlar, kırmızı bir burun ve yüzde lekeler.

Karaciğerin dostları bizim de dostlarımız... Düşman­ larına gelince...

Karaciğerinizin sağlığı için, tam bir “kimyasal

ürün” olan toz ve kesme şeker, ondan hiç farksız olan

rafine beyaz tuza, rafine yağlara, margarinlere ve hayvansal yağlara, konservelere, beyaz francala ek­ meğine, beyaz undan yapılan hamur işleri ve pasta­ lara, kırmızı etlere ve şarküteri ürünlerine, kimyasal besinlere, ilaçlara, alkollü içkilere ve sigaraya, sür- menaj ve hep oturarak çalışmaya HAYIR.

Buna karşılık bala, meyvelere (özellikle limon), şekerli kuru meyvelere, kaya tuzuna, kimyasal madde­ ler katılmamış ve bir kere ezilerek elde edilen zeytin­ yağına, ayçiçeği yağlarına, pişmiş veya çiğ sebzelere, havuca, pancara, lahanaya, enginara, kerevize, kara­ hindibaya, pırasaya, sarmısağa, kara unla yapılmış

(33)

hamur işlerine, kara ekmeğe, tahıl ürünlerine, yumur­ taya, peynirlere, soyaya, kuru yemiş'ere, gerektiği gibi dinlenmeye ve fizik egzersizlerine, EVET.

Sağlıklı yaşam yasası

K

ÖTÜ alışkanlıklar içimize işlemişken elbette yeni

bir yaşam tarzına ayak iıydurmak kolay değil. Fakat bazı kurallara uyarak ilk adımı atabilirsiniz.

Alışveriş için altın kurallar:

En kısa zamanda beyaz francala ekmeğinden, et­ ten, sanayi ürünü yağlardan, şeker ve rafine tuzdan, konservelerden, sigara ve alkollü içkilerden vazgeçe­ rek, bunları satın almamakla işe girişin. Çarşıya alışve­ rişe çıkarken neler satın almayacağınızı ve neler satın alacağınızı bir liste halinde belirleyin ve ondan sonra alışverişe yönelin.

Mutfak için altın kurallar:

Çiğ yenen besinler besleyici değerlerini olduğu gibi korur. Sindirimleri de daha kolaydır. Bu nedenle hızla

“çiğ yeme” alışkanlığına yönelin. Aslında ısı, besinleri­

mizin pek çoğunun bozulmasına yol acar.

(34)

yon öğelerinin çoğunu tahrip ederek sindirimi güçleş­ tirir. Yine pişme olayı sırasında vitaminlerin büyük bir kısmı yok olur, madensel tuzlar yitirilir. Pişirseniz bile, besinleri hep kısık ateşte pişirin.

Bu sayede su, gaz ve elektrikten de tasarruf etmiş olursunuz.

En az zararlı olanından en zararlısına doğru da, pişirme yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz:

• Kısık ateşte, çelik tencere içinde, kendi suyuyla veya bir miktar bitkisel yağla, domates ve soğan ilavesiyle üstü kapalı olarak pişirme.

• Fırında pişirme. Çok sıcak havanın dolaşmasıyla sağlanan bu yöntemi sık kullanmayın.

• Izgarada pişirme yönteminrte Kesinler yine kendi suyuyla veya pek az yağla ateşte pişirilir. Yine ifrata kaçmamakta yarar var.

• Kızartma, kızgın bitkisel yağ içinde pişirmek de­ mektir. En zararlı yöntem olup, özellikle yağı yakma- maya dikkat edin. Sık kullanmamakta yarar var.

• Haşlama pişirmede besin, kaynar suyun içine atılarak bir süre pişirilir. Fakat besleyici özelliklerinin çoğu bu sırada yok olur.

•D üdüklü tencerede pişirme. Besinler çok çabuk pişer, ama besinlerin en büyük değer kaybına uğradık­ ları yöntemdir.

Sofra için altın kurallar:

Unutmayın, yemeklerinizi hazırlama yönteminiz ka­ dar, yeme tarzı da önemlidir. Bazı ilkelere uymayı alışkanlık haline getirin.

• İnsan ne yiyorsa odur. Bu nedenle en sağlıklı

bir biçimde pişirerek yiyeceğiniz besinleri seçin. •S indirim in ağızda başladığını unutmayın. Hızlı yemek yemeyin ve iyice çiğnemeden lokmanızı yut­ mayın. Gürültü ve heyecandan kaçının, sakin ortamda karnınızı doyurun.

(35)

•A s k e ri bir marş temposunda yemek yemeyin. Her lokmadan sonra çatal ve bıçağınızı bırakın.

•S indirim i aksatmak istemiyorsanız, yemekler­ den önce ve sonra sinirlenmemeye, öfkelenmemeye bakın.

•Yem eklerini ağızlarını yakacak kadar sıcak ye­ meye bayılan kazakları taklit etmeyin. Çok sıcak ye­ mekler, tad alma sinirlerinin iyi çalışmasını engeller. •B u z lu besinlerden de kaçının. Sindirim aksaya­ bilir.

• Her öğün yemeye olgun (ezik, çürük değil) bir meyve yiyerek başlayın. Çünkü meyvelerdeki şeker, yemekten önce alınırsa daha kolay sindirilir demiştik.

• M e y v e d e n sonra çiğnenecekleri ve salataları yeğleyin.

•S alatan sonra da tahıl ve sebzeler gelebilir. Bunları da en sağlıklı biçimde hazırlayın. Acıkmadan da sofraya oturmayın.

• İfrata kaçıldığı takdirde, en sağlıklı besinlerin bile zarar vereceğini bilin. Vücudun ihtiyacını aşan bütün besinler, zehir demektir.

• Kimse pek akıl etmemekle birlikte, zaman za­ man bir-iki gün-oruç tutmayı deneyin. Fakat oruç tuttuğunuz gün, bol su içmeyi de ihmal etmeyin.

Bir yıllık mönü ve ta rif

D

OĞADAN uzakta yaşamaya o kadar alıştık ve

alıştırıldık ki, belki hangi mevsimde hangi sebzeler ve meyveler bulunur, onu bile unuttuk. Hoş, şimdi yapay yöntemlerle her mevsimde, her tür meyve ve sebze bulunuyor, ama biz size her mevsimin hakkını vererek, sizleri doğru yola çekmeyi denemek istiyoruz.

(36)

Bu arada, bazı “kılavuz” sebzeleri sofranızdaki salatalardan hemen hiç eksik etmemeye bakın. Bunlar, havuç, lahana, şalgam’ pancar, pırasa, kereviz, soğan ve sarmısaktır.

Pancarı, Brüksel lahanasını ve ıspanağı çiğ yemek­ te büyük yarar olduğunu da anımsayın.

Mutfağınıza renk katacak bazı güzel kokulu otlarla baharatı da akıldan çıkarmayın. Bir hatırı?ima: Mele-

kotu, anason, fesleğen, tarçın, kapari, maydanoz, sarmısak, kişniş, kornişon, kimyon, tarhunotu, zen­ cefil, karanfil, defne, nane, hardal, Hindistan cevizi, yabani mercanköşk, kırmızı biber, karabiber, bibe­ riye, safran, kekik, adaçayı, yaban kekiği ve vanilya.

OCAK AYI

Taze meyveler: Ananas • lim o n •m andalina

• portakal •g re y fru t •e lm a • a rm u t •

Kuru meyveler: Kayısı ©badem ©hurma • in c ir

•fın d ık © ceviz ©erik ©üzüm ©

Sebzeler: Lahana ©Brüksel lahanası ©sarmısak

• hoş kokulu otlar •a vo ka d o »pancar ©havuç •k e re v iz ©mantar ©karnıbahar ©yerelması © re ­ zene ©kurufasulye ©marul ©mercimek ©şalgam •s o ğ a n ©zeytin ©karahindiba ©patates ©pırasa ©kara turp •d o m a te s •k ırm ız ı turp ©balkabağı ©

BİR GÜNLÜK MÖNÜ:

Sabah kahvaltısı: Bir meyve, kuru üzümle yoğurt,

iki dilim ballı kara ekmek, ballı kekik çayı

Öğle yemeği: Bir meyve, çiğ lahana salatası (yeşil

ve kırmızı lahana), yulaf ezmesi, peynir

Akşam yemeği: Bir meyve, karışık salta (tarife

bakın)’ kereviz çorbası, bir dilim kek

(37)

AYIN TARİFİ: KARIŞIK SALATA Dört kişi için:

• D ö r t avuç kıvırcık salata (doğranmış) ©Dört çiğ pancar • D ö r t çiğ havuç ® iki katı yumurta • Ü ç ceviz • Bir limon ©Dört çorba kaşığı ayçiçek yağı ¿M ay­ danoz ve tarhun otu ®Kayâ tuzu •

Hazırlanması:

•P a n c a r ve havuçları ince ince kıyın. Karıştırıp salata tabağının ortasına yerleştirin. Çevresine taç gibi kıvırcık salatayı koyun.

•D ilim dilim keseceğiniz katı yumurta ile kıvırcık salatanın üstünü süsleyin. Katığını bir kasede hazır layın. Yağı, limon suyunu, dövülmüş cevizleri, mayda­ noz ve tarhun otunu iyice karıştırın.

• Hemen sofraya getirin.

ŞUBAT AYI

Taze meyveler: Ananas • lim o n • mandalina

• portakal * g re y fru t ©armut • e lm a •

Kuru meyveler: Kayısı ©badem ©hurma ©incir

©fındık © ceviz ©kuru erik ©kuru üzüm ©

Sebzeler: Sarmısak ©hoş kokulu otlar ©avokado

•p a n c a r •h a v u ç •k e re v iz • mantar ©lahana •B rü k s e l lahanası ©karnıbahar ©hindiba ©kurufa- sulye ©marul ©mercimek ©kıvırcık salata ©soğan •z e y tin ©karahindiba ©pırasa ©patates ©domates

BİR GÜNLÜ MÖNÜ:

Sabah kahvaltısı: Bir meyve, beyazpeynirli üç dilim

kara ekmek, ballı biberiye çayı

Öğle yemeği: Bir meyve, karışık salata, patates

dolması (tarife bakın), kuru yemiş 34

(38)

Akşam yemeği: Bir meyve, kremalı kereviz çor­

bası, yeşil salata

AYIN TARİFİ: PATATES DOLMASI Dört kişi için:

• D ö r t büyük patates • i k i fincan darı • 5 0 gram gravyer rendesi ©Maydanoz ve kaya tuzu •

Hazırlanması:

• Patatesleri yıkadıktan sonra kabuklarıyla birlikte haşlayın (20 dakika)

• Haşlandıktan sonra soğuk suda soğutun. Patates­ leri uzunlamasına kesip, içlerini boşaltın. Yaklaşık bir cm.'lik bir kalınlıkta bırakın.

• İçlerini, hacminin iki katı tuzlu suda başlayaca­ ğınız darıyla doldurun. Doldurduğunuz patateslerin üzerine gravyer rendesini serpin.

(39)

•S o fra ya getireceğiniz zaman, ince kıyılmış may­ danozu da üzerine serpin. Sıcak olarak İkram edin.

MART AYI

Taze meyveler: Ananas • lim o n •p o rta k a l •g re y fru t • a rm u t • e lm a •

Kuru yemişler: Kayısı ©badem •h u rm a • in c ir

•fın d ık • c e v iz • e r ik »üzüm •

Sebzeler: Sarmısak ®hoş kokulu otlar ®enginar

•a vokado •p a n c a r •h a v u ç ©kereviz ©mantar • lahana ©Brüksel lahanası •karnıbahar ©rezene ©kurufasulye ©bezelye ©yeşil salata ©şalgam ©soğan ©zeytin ©karahindiba ©pırasa © karaturp ©kırmızı turp ©domates ©

BİR GÜNLÜK MÖNÜ:

Sabah kahvaltısı: Bir meyve suyu, patatesli omlet

(tarife bakın), ballı kaynamış adaçayı

Öğle yemeği: Bir meyve, karışık bir salata, karışık

sebze çorbası, komposto

Akşam yemeği: Bir meyve, kremalı pırasa çorbası,

Brüksel salatası artı yeşil salata, yoğurt.

AYIN TARİFİ: PATATESLİ OMLET Dört kişi için:

©Üç küçük patates ©Üç yumurta © Bir çorba kaşığı ayçiçeği yağı

Hazırlanması:

• Patatesleri kabuklarıyla haşladıktan sonra parça­

layın.

• A y r ı bir kasede yumurtaları iyice çırpın ve çok hafif kızdıracağınız yağı üzerine dökün. Patatesleri de ilave edip, hepsini karıştırın.

(40)

NİSAN AYI

Taze meyveler: Ananas • lim o n • ç ile k • p o rta ­

kal • g re y fru t © e lm a *

Kuru yemişler: Kayısı • badem ®hurma • in c ir

•fın d ık ¿ ce viz • e r ik • ü z ü m ®

Sebzeler: Sarmısak ®hoş kokulu otlar ©kuşkon­

maz ®pancar ®havuç ®kerevlz ®mantar ®lahana • Brüksel lahanası •d e re o tu •h in d ib a •ıspanak rezene •b a k la • k u ru fasulye • m a ru l ©bezelye •ş a lg a m soğan • zeytin ©kuzukulağı ©pırasa •p a ta te s ©kara turp ©kırmızı turp ©teke sakalı • domates •

BİR GÜNLÜK MÖNÜ

Sabah kahvaltısı: Bir meyve suyu, ezme (tarife

bakın), balla karışık kekik çayı

Öğle yemeği: Bir meyve, kekikli kuşkonmaz, pirinç

çorbası, beyaz peynir

Akşam yemeği: Bir meyve, enginar, kuzukulağı

çorbası, limonlu turta

AYIN TARİFİ: YULAF EZMESİ Dört kişi için:

• İki büyük çorba kaşığı yulaf unu * 8 fincan badem sütü ® 5 gram kuru üzüm (veya incir ya da hurma) • 5 0 gram badem rendesi ©Rendelenmiş bir elma

Hazırlanması:

•Ç u k u r bir kase içine yulaf ununu doldurun ve üzerine badem sütünü dökün. Karıştırıp beş dakika dinlendirin.

• Bir gün önceden suya bastırdığınız kuru üzümleri

(41)

süzdükten sonra içine ilave edin. Badem ve elma rendesini de katın. Hepsini iyice karıştırın.

•Y u la f ezmesini ister soğuk, ister sıcak yiyebilirsi­ niz.

MAYIS AYI

Taze meyveler: Ananas © kiraz •lim o n • ç ile k

•p o rta k a l • g re y fru t ©elma •

Kuru yemişler: Kayısı •b a d e m •h u rm a • in c ir

•fın d ık • c e v iz ®erik •ü z ü m •

Sebzeler: Sarmısak ©hoş kokulu otlar ©enginar

•kuşkonm az ©pancar ©havuç ©kereviz ©mantar ©lahana ©karnıbahar ©hıyar ©kabak ©dereotu ©bakla ©kuru fasulye ©marul ©bezelye ©taze soğan ©zeytin ©kuzukulağı ©pırasa ©patates • k a r a turp ©domates ©

BİR GÜNLÜK MÖNÜ

Sabah kahvaltısı: Çilek, badem ezmesi sürülmüş

üç dilim kara ekmek, ballı biberiye çayı

Öğle yemeği: Bir meyve, rokforlu yeşil salata,

pırasalı krep dolması (Tarife bakın), limon peltesi

Akşam yemeği: Bir meyve, rendelenmiş havuç

salatası, domatesli bakla, yeşil salata

AYIN YEMEĞİ: PIRASALI KREP DOLMASI Dört kişi için:

©(Krep hamuruna) 7 büyük çorba kaşığı kara un •Ç e y re k litre badem sütü • B i r çorba kaşığı ayçiçeği yağı • Bir tutam kaya tuzu • ( iç i için) 300 gram pırasa •5 0 0 gram beyaz peynir •1 0 0 gram gravyer rendesi • 2 çorba kaşığı ayçiçeği yağı •Hindistancevizi, kara­ biber, kaya tuzu.

(42)

Hazırlanması:

•U n u , sütü, yumurtaları, yağı bir salata tabağı içinde karıştırın. Tuzlayın. Hamuru üç saat dinlenmeye bırakın. Krep halinde hazırlayın.

•P ırasaları haşlayıp, süzün. İnce doğrayın. Doğ­ ranmış pırasayı bir tavada yağ içinde hafif döndürün.

• Bir toprak kap içinde pırasaları, beyaz peyniri

(çatalla ezilmiş) ve rendelenmiş gravyerderıüç çorba kaşiğı katın. Uzun süre karıştırıp, katığının tadına bakın. Gerekirse tuz ilave edin. Hindistan ceviziyle kokulan­ dırın. Bu içten iki çorba kaşığı alarak krepleri ayrı ayrı doldurun. Fırına koyacağınız bir kaba yerleştirin.

•K a la n gravyer rendesini üzerine serpin. Üzerini alüminyum folyc ile kapatıp sıcak fırına verir,. Beş dakika, gravyerler eriyene dek fırında tutun.

•S ıc a k olarak sofraya getirin.

HAZİRAN AYI

Taze meyveler: Kayısı • ananas • m u z • kiraz

•lim o n ©çilek ©ahududu ©kavun ©portakal ©şef­ tali © arm ut © erik ©

Kuru yemişler: Badem ©hurma © incir ©fındık

• c e v iz ©üzüm •

Sebzeler: Taze sarmısak ©hoş kokulu otlar ©en­

ginar ©kuşkonmaz ©taze havuz ©mantar •k a rn ı- bahar ©hıyar ©kabak ©dereotu ©ıspanak ©bakla •ta z e fasulye ©marul ©mercimek ©taze soğan •z e y tin ©pırasa ©patates ©kırmızı turp ©domates

BİR GÜNLÜK MÖNÜ

Sabah kahvaltısı: Mevsim meyveleri kokteyli, yo­

ğurt, ballı bir dilim kara ekmek, ballı bir bardak adaçayı.

(43)

Öğle yemeği: Bir meyve, ceviz ezmesi garnitürlü

salata, fesleğen garnitürlü buğday lapası.

Akşam yemeği: Bir meyve, domates salatası, biber

dolması (Tarife bakın).

AYIN TARİFİ : BİBER DOLMASI Dört kişi için:

• Dört etli dolmalık biber • B ir kşse haşlanmış

kırıklı pirinç • İki yumurta sarısı (pişmiş) • B ir kase yoğurt 02 4 zeytin ©Üç çorba kaşiğı ayçiçeği yağı •T arhun otu ve kaya tuzu

Hazırlanması:

• Biberleri yıkayıp uzunlamasına kesin. Saplarını ve çekirdeklerini çıkartın. Yağ koyacağınız tavaya bi­ berleri alıp, hafif sararana dek kızartın.

• Bir salata tabağı içinde haşlanmış pirinci, çatalla ezip ufalayacağınız katı yumurta sarısını, çekirdekleri çıkartılmış zeytinleri, yoğurdu, tuzu, doğranmış tarhu- notunu karıştırın. Bu içi yarık biberlerin içine doldurun.

•S o ğ u k olarak sofraya getirin.

(44)

TEMMUZ AYI

Taze meyveler: Kayısı • m u z •fr e n k üzümü • l i ­

mon • ç ile k ©ahududu *ka v u n ©portakal •ş e fta li • a rm u t ©erik

Kuru yemişler: Badem ©hurma © incir ©ceviz

fındık ©üzüm

Sebzeler: Sarmısak ©hoş kokulu otlar ©enginar

•p a tlıca n • pancar •h a v u ç • kereviz ©mantar • h ıy a r Akabak ©dereotu ©ıspanak ©barbunya fa­ sulyesi (taze) ©yeşil fasulye ©mercimek ©soğan ©zeytin ©pırasa ©dolmalık biber ©Datates ©kara turp ©kırmızı turp ©domates ©

BİR GÜNLÜK MÖNÜ

Sabah kahvaltısı: Taze meyve salatası, fındık ez­

mesi sürülmüş bir dilim kara ekmek, ballı bir bardak biberiye çayı.

Öğle yemeği: Bir meyve, karışık salata, patlıcan

(domatesle pişmiş), tuzsuz peynir.

Akşam yemeği: Bir meyve, hıyar salatası, naneli

yoğurt, badem kremalı şeftali (tarife bakın)

AYIN TARİFİ: BADEM KREMALI ŞEFTALİ Dört kişi için:

• Dört büyük şeftali ® B ir büyük muz ©İki yumurta • 100 gram toz badem (dövülebilir) ©100 gram bal • B i r çorba kaşığı ayçiçeği yağı © B ir portakalın suyu

Hazırlanması:

•T o p ra k bir kap içinde yumurta sarılarını bademle karıştırın, sonra balla yağı ilave edin. Çırpılmış katı yumurta akını da ekleyin. Portakal suyunu da boca

(45)

• Kabuklarını soyacağınız ve çekirdeğini çıkartaca­ ğınız şeftalileri dörde bölün. Bir salata tabağına yerleş­ tirin. Üzerlerine ince muz dilimleri yerleştirin. Badem kreması ile örtün. Dört saat soğuttuktan sonra, ikram edebilirsiniz.

AĞUSTOS AYI

Taze meyveler: Kayısı • m u z •lim o n • kavun

• karpuz •z e rd a li •ş e fta li • a rm u t • e r ik •ü z ü m ®

Kuru yemişler: Badem •h u rm a • in c ir ©fındık

•c e v iz •

Sebzeler: Sarmısak • h o ş koklu otlar •e n g in a r

•p a tlıca n ©pancar •h a v u ç ©mantar ©hıyar ©ka­ bak ©taze barbunya fasulyesi ©yeşil fasulye ©marul • mercimek ©soğan ©zeytin ©dolmalık biber ©pa­ tates ©kırmızı turp ©domates.

BİR GÜNLÜK MÖNÜ

Sabah kahvaltısı: Kırmızı erik, bademli ve kuru

İncirli yoğurt, ballı biberiyle çayı.

Öğle yemeği: Bir meyve, patates salatası, un

çorbası, yoğurt

Akşam yemeği: Bir meyve, karışık salata, kabaklı

turta (tarife bakın), balla dövülmüş ceviz.

AYIN TARİFİ: KABAKLI TURTA

• Bir kilo kabak *2 5 0 gr. badem sütü •1 2 0 gr. gravyer rendesi ©Üç yumurta ©Kaya tuzu

Hazırlanması:

• Bir tencerede kabakları soyduktan sonra haş­ layın. Suyunu çıkartmak için çatalla ezin. Süzgeçten çekirdeklerini ayırın.

Referensi

Dokumen terkait

Momen yang terjadi akibat beban ultimit yang dianalisis dengan teori garis leleh dengan momen nominal dari tulangan yang terpasang ini bertujuan untuk

Pada proses ini diawali dengan pencampuran material komposit pada komposisi yang telah ditentukan. fariasi komposisi komposit dibuat dengan pencampuran antara matrix

Untuk lama pemanasan yang dapat menghasilkan bentuk produk yang terbaik menyesuaikan dengan ketebalan material yang digunakan sedangkan suhu yang sesuai dengan material

Jika penghitungan fisik persediaan dilaksanakan pada suatu tanggal selain tanggal laporan keuangan, auditor harus, sebagai tambahan prosedur yang diharuskan oleh paragraf 4,

Rancangan ge ncangan geometri pe ometri peledakan y ledakan yang ang direkome direkomendasi ndasikan kan berdasarkan alat gali muat yang digunakan, tinggi jenjang

Molase masih mengandung kadar gula yang cukup untuk dapat menghasilkan etanol dengan proses fermentasi, biasanya pH molase berkisar antara 5,5 – 6,5.. Molase yang

Daerah koridor Taman Nasional Gunung Halimun(TNGH) yang terletakpada 6 O 42,929'-6 O 44,959' LS dan 106°3 7,087' BT, berdekatan dengan perkebunan teh Cianten. Kawasan ini berada

2.1 Bijih (ore) adalah suatu mineral yang mengandung logam, atau suatu agregat mineral logam, yang dari sisi penambang dapat diambil suatu profit,