• Tidak ada hasil yang ditemukan

abay-simpozium.pdf

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2024

Membagikan "abay-simpozium.pdf"

Copied!
664
0
0

Teks penuh

(1)
(2)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ

ABAY KUNANBAYOĞLU

Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Darhan Kıdırali

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı

Yayın Yönetmeni Dr. Yakup Ömeroğlu

Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı

Yayın Koordinatörü Elmira Kaljanova

Uluslararası Türk Akademisi Uzmanı

Editörler

Prof. Dr. Nergis Biray

Prof. Dr. Güljanat Kurmangalıyeva Ercilasun Dr. Öğr. Üyesi Soner Sağlam

Kapak - Sayfa Tasarımı İbrahim Sağlam - 0532 460 96 41 Kütüphane Bilgi Kartı

Türk Dünyasının Bilgesi Abay Kunanbayoğlu 1.Baskı, 664 s., 19.5x27 cm Nisan 2020, Ankara ISBN: 978-605-7654-48-9

Baskı

Sonçağ Matbaacılık Ltd. Şti.

Tel: (0312) 341 36 67

“Bir Avrasya Yazarlar Birliği Kuruluşudur” “Bir Avrasya Yazarlar Birliği Kuruluşudur”

BENGÜ YAYINLARI

Sakarya Mah. Göztepe Sk. No: 5/A Altındağ/ANKARA

Tel : +90(312) 311 70 52 Faks : +90(312) 311 70 32 e-posta : bilgi@ayb.org.tr

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Darhan KIDIRALİ (Kazakistan)

Prof. Dr. Anarkul Bekmırzakızı SALKINBAY (Kazakistan) Prof. Dr. Jabal Alşınbekulı ŞOYINBET (Kazakistan) Prof. Dr. Nergis BİRAY (Türkiye)

Prof. Dr. Cabbar GÖKLENOV (Türkmenistan) Prof. Dr. Mekemtas MIRZAHMETULI (Kazakistan) Prof. Dr. Zeynep BAĞLAN ÖZER (Türkiye) Prof. Dr. Shynar Botaykızı SEİTOVA (Kazakistan) Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ (Türkiye)

Prof. Dr. Güljanat KURMANGALİYEVA ERCİLASUN (Türkiye) Prof. Dr. Bilge ÖZKAN NALBANT (Türkiye)

Prof. Dr. Fatma AÇIK (Türkiye)

Prof. Dr. Dilek ERGÖNENÇ AKBABA (Türkiye) Prof. Dr. Cabbar EŞANKUL (Özbekistan) Doç. Dr. Ekrem AYAN (Türkiye)

Doç. Dr. Berdi SARIYEV (Türkiye) Doç. Dr. Cemile KINACI (Türkiye) Doç. Dr. Samet AZAP (Türkiye)

Dr. Öğrt. Üyesi Zhazira OTYZBAY (Türkiye) Dr. Öğrt. Üyesi Sema EYNEL (Türkiye) Dr. Öğrt. Üyesi Aysel BAYTOK (Türkiye)

Dr. Öğrt. Üyesi Hüseyin Kahraman MUTLU (Türkiye) Dr. Öğrt. Üyesi Mehtap SOLAK SAĞLAM (Türkiye) Dr. Öğrt. Üyesi Soner SAĞLAM (Türkiye)

Dr. Öğr. Üyesi Veli Savaş YELOK (Türkiye)

(3)

Kasım-Jomart TOKAYEV

Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

B

u yıl Abay Kunanbayulı’nın doğumunun 175. yıl dönümü. Milletimizin yüce evladının doğum yıl dönümünü layıkıyla kutlamak için özel komisyon kurulup hazırlık çalışmalarına başlatıldı.

Ulusal ve uluslararası düzeyde büyük etkinliklerin düzenlenmesi öngörülmekte. Ancak bunu yap- madaki amacımız sadece kutlama değil, ufkumuzu genişletip manevî bakımdan gelişmektir.

Abay Kunanbayulı’nın bir bilge, düşünür, şair, eğitimci, yeni millî edebiyatın kurucusu, ter- cüman, besteci olarak ülke tarihinde ebedî iz bıraktığı kesindir. Bilgenin şiirleri ile kara sözlerine (nasihatlerine) Kazak millî kimlik ve yapısı, yaşam tarzı, dünya görüşü, mizacı, iç dünyası, dini, anlayışı, dili, ruhu yansımış olup daha sonra Abay Dünyası adını bulan eşsiz olgu meydana gelmiştir.

Geçen yıl Abay şiirlerini okuma yarışması yapıldı. Laylim adlı kız öğrencinin başlattığı ulusal kampanyaya ben de katıldım. Öğrencilerden ülkenin önde gelenlerine kadar herkes, hatta dünyaca tanınan şahıslar tarafından ilgi duyulan bu kampanya birkaç ay devam etti.

Bunun sayesinde tüm Kazakistan, Abay mirasını bir daha incelemiş oldu. Bu, Abay’a karşı saygının göstergesi ve kuşaklara iyi eğitim verme yöntemidir. Abay şiirlerini okuma kampanyasının bu yıl, şairin yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde tekrar canlanacağından eminim.

Ulusumuzun Lideri Nursultan Nazarbayev’in “Geleceğe Doğru Yol: Manevî Yenilenme”

adlı makalesinde toplumsal zihniyeti tekrar canlandırmanın önemi hakkında yazıldı. Millî zihni- yeti koruma ve onu zamanla uygun hâle getirme devlet düzeyinde öneme sahip meseleye dönüştü.

Zira zihniyeti canlandırmakla XXI. yüzyılda ülkemizi hızlı bir şekilde geliştirmek mümkün ola- bilecektir.

“Abay ve ХХІ. Yüzyıldaki Kazakistan”

(4)

IV

Bu konuda Abay mirasının çok yarar sağlayacağını düşünüyorum. Yüce şairin eserleri günü- müzde de önemini kaybetmiş değildir. Abay’ın düşünce ve tezleri hepimiz için her zaman manevî besin olabilecek niteliktedir.

Bundan dolayı milletimizin manevî yenileme işinde Abay’ın eserlerini temel alarak verimli kullanma konusunu bir daha düşünce eleğinden geçirmesi gerekmektedir.

Ben bu makalede Abay sözlerinin bugün için önemi, Abay eserlerinden milletimizin ne tür ibret alması gerektiği hakkındaki düşüncelerimle paylaşmak isterim.

Millî Kimlik Örneği

Yenilenme, geçmişi yitirip yeni değerlere başlatma anlamına gelmez.

Hakikatte bu millî mirasımızı bugünkü olumlu süreçlerle uyumlu bir biçimde geliştirmeyi ön- gören bir olgudur. Bu bağlamda Abay’ı atlamamız mümkün değildir. Çünkü büyük düşünür bundan yüz yıldan fazla zaman önce milleti yenilemeye, canlandırmaya, yeni yaşama uyum sağlamaya da- vet etmiştir.

Elbası Nazarbayev’in “Dönemler değişerek dünyanın şekli değişse de halkımızın Abay’a karşı duyduğu sevgi değişmeyecek, aksine zaman geçtikçe büyüklüğünün bilinmeyen yönlerini ortaya çıkararak yeni sırlarıyla beslenecektir.

Abay, milleti ile ebediyen birlikte yaşayacak, yüzyıllarca Kazak ülkesini ve milletini zirvelerin doruklarına çıkarmaya devam edecektir” ibretli sözleri şair mirasının ebedî vasiyet olarak değerlen- dirildiğini net göstermektedir.

Abay’ın eserlerine dikkatle bakacak olursak onun daima halkının ve yurdunun ilerlemesini, gelişmesini can-ı gönülden arzuladığını, bunun öğüt ve nasihatini yaptığını fark ederiz. Gelişme- nin temelinin eğitim ve bilimde bulunduğu herkese malumdur. Abay, Kazak milletinin durmadan okumasını, öğrenmesini her şeyiyle istemiştir. “Bilgin olmadan övünme” diyerek eğitim görmeden başarılara ulaşmanın mümkün olmadığını belirtir. “Bilgiyi satarak mal ve mülk arayacak değiliz”

görüşünü ileri sürerek halkın ve ülkenin zengin olması için eğitim görmesi, bilimi öğrenmesi gerek- tiğine dikkatleri çeker. Yüce Abay’ın “Çıkar düşünme, şerefini düşün. Fazlasını öğrenmeye gayret et” tezini bu açıdan anlamamız gerekmektedir.

Bu tezler şimdi de çok günceldir. Hatta eskisinden daha da önemlidir. Zira ХХІ. yüzyıldaki bilimin amacının zirvelere çıkmak, büyük başarılar için çabalamak olduğuna şahit olmaktayız.

Bizim görevimiz ise önde gidenlerin peşinde değil, sırasında olmaktır.

Bunun için öncelikle eğitimi çağdaş döneme uygun olarak geliştirmek gerekir. Bu amaç doğ- rultusunda kapsamlı çalışmalar yapılmasına rağmen ülkemizin eğitim sisteminde hâlâ kusurlar söz konusudur. Eğitimi geliştirme yöntemlerini seçim öncesindeki programımda ve geçen sene Ağustos ayında düzenlenen konferansta net açıklamıştım.

Eğitimci Statüsü Hakkındaki Yasa’nın kabul edilmesi de bu yönde yapılmakta olan olumlu girişimlerden biridir. Bu, kaliteli eğitim verme işini geliştirmek için atılan somut adımdır. Hangi top- lum olursa olsun öğretmenin toplumda önemli bir yeri mevcuttur. Öğretmenler eğitimli ve bilinçli nesiller yetiştirmede çok mühim rol üstlenirler. Öğretmene saygı göstermek, değerini bilmek hepi- mizin görevidir. Bundan dolayı devlet, eğitim görevlilerinin itibarını yükseltmeli, rahat çalışmaları için gerekli koşullar sağlanmalıdır.

Abay’ın en çok öğütlemek istediği konulardan biri dil öğrenmektir. Şair yirmi beşinci kara sözünde yabancı dil öğrenmenin insanlara getirisinin ne olacağı üzerinde dururken: “Bir milletin dilini ve ilmini bilen kişi onunla eşitlik davasına girebilir, yalvarıp yakarmak zorunda da kalmaz”

der. Demek ki kendimizden ileri milletle aynı seviyede olmak istersek onun dilini öğrenmemiz önemlidir.

(5)

Mevcut yeni tarihî durumda hepimizin ana dilimizin gelişmesine, tanıtılmasına önem vererek seviyesini yükseltmemiz gerekir. Ayrıca İngilizce öğrenmeye de öncelik vermeliyiz. Gençlerimiz ne kadar çok dil bilirse o kadar geniş imkâna sahip olurlar. Ancak onların ana dilini bilmesine büyük önem verilmelidir. Yetişmekte olan nesil, Abay’ın dediği gibi bilimi tam kazanmış, kendi diline saygı duyan ve birkaç dilde iyi konuşan bireyler olduğunda şüphesiz ki milletimize sadece yarar sağlayacaklardır.

Günümüzde dünya her gün değil, her saat değişmekte. Hangi alan olursa olursa yeni görevler ve yükümlülükler ister. Bilimdeki yeni gelişmeler insanı ilerilere taşır. Sadece zekâ ve düşüncelerle ilerlenecek dönem gelmiştir. Yeni devir kervanına katılıp ilerlemek için zihinlerin açık olmasını sağlamamız gerekir. Bu adım, medeniyetin iyi örneklerini ulusal çıkarlarla uygunlaştırmayı ister.

Böyle durumlarda kendimizin köhne, ilerlememize engel olan alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz.

Abay’ın bazı davranışlardan dolayı canı sıkılıp “Derin düşünce, derin ilim aramaz. Yalan ve gıybettir hep işi” diyerek sürekli eleştirel bakış sergilemesinin nedeni budur.

Şair, halkına çeşitli hüner kazanma öğütleri verir. Bunun dönemin talepleri olduğunu iyice anlayıp milletine önden seslenmiştir. Hatta bugünlerde dile getirilen entelektüel millet oluşturma düşüncesinin Abay’dan başladığını söylemek pek mümkündür. Büyük düşünür, her kelimesiyle mil- letin ufkunu genişletmeyi amaçlamıştır.

Bu yüzden Abay’ı derin tanımaya önem vermemiz gerekmektedir. Abay’ı tanımak, insanın kendi kendini tanımasıdır. İnsanın kendi kendini tanıması ve daima gelişmesi, eğitim ve bilime ön- celik vermesi ise olgunlaşmaktır. Entelektüel millet dediğimiz işte budur. Bundan dolayı Abay’ın sözleri nesle yön gösterecek bir Demirkazığa dönüşmelidir.

Abay, her Kazak çocuğunu yurtsever olarak yetiştirmeye davet etti. Abay’ın eserleri, vatan- severlik mektebi, ülkeye ve halka değer vermenin temelidir. Bu yüzden vatandaşlarımızın eğitimli olmasını istersek Abay’ı okumaktan, şiirlerini ezberlemeden usanmamalıyız.

Biz ülkemizi, milletimizi Abay gibi sevmeliyiz. Yüce şair, milletinin kusurlarını çok eleştirse de güttüğü tek amaç, Kazak milletini, halkını ilerilere taşımak olmuştur.

Abay’ın zengin eserleri Kazak milletini yeni nitelikte oluşturmaya hizmet eder. Şairin eser- lerindeki düşünce ve tezler her gençte milletine, ülkesine ve toprağına karşı vatanseverlik duygu ve sevgisini aşılar. Bu yüzden bilge Abay’ın eserlerinin özünü genç neslin zihnine aşılamak, hayati besin kaynağına dönüştürmek milleti yenilemeye götürecek önemli adımlardan olacaktır.

Devlet İşi Çıkarı Yanlısı

Biz, egemen ülke olarak gelişip kalkınmak için devletçilik yapımızı güçlendirmeliyiz.

Yasanın üstünlüğünün ve toplum kurallarına uymanın herkesin birer görevi olduğunu anlamak gerekir. Halkın iktidara saygı duymaması devletçilik yapımız için büyük kusur olacaktır. Bundan dolayı vatandaşlara, özellikle gençlere devlete saygı duymanın önemi anlatılmalıdır. Bu konuda dik- katleri tekrar Abay’ın eserlerine çevirmek yerinde olur.

Yüce şair eserlerinde milletin çıkarlarını öne çıkarıp millî birliği yüceltti.

Abay, adaletli bir toplum kurma düşüncesini ortaya koydu. Öyleyse Abay’ın görüşleri ХХІ.

yüzyıldaki Kazakistan toplumu ve halkın birlik ve beraberliği açısından çok değerli. Bilge Abay’ın tutumları uygar devlet prensipleri ile uyum sağlar. Ancak yasanın üstün, yönetimin şeffaf ve halka hesap verme işinin yüksek seviyede olması, vatandaşların devlet işine aktif bir şekilde katılması durumunda adalet net bir şekilde sağlanabilir.

Benim “Halkın Sesine Kulak Asan Devlet” başlıklı kavram kâğıdım, sözünü ettiğim adaletli toplum fikrini geliştirmek amacıyla sunuldu. İktidar ile toplum arasındaki yapıcı diyalog, devlete karşı duyulan güveni arttıracaktır. Hükümet üyeleri, bakanlar ve valiler, devlet meseleleri ile top-

(6)

VI

lumsal öneme sahip meselelerde kararlar alırken vatandaşların önerileri ile isteklerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Bunu Abay’ın belirttiği adaletli toplumu oluşturmanın ön koşulu olarak bilirim.

Yüce şair, “Mühim meclis kayboldu, Millet fısıltıya geçti” sözlerini boşuna söylememiştir.

Ülkeyi yönetenlerden hoşnut olmadıklarını fark ettirir.

“Fısıltıdan başka işi yok, işe becerisi yok” yurttaşlarımızın sayısının artmaması için iktidarın her zaman halkın sesine kulak vermesi şarttır. Güncel konuların devlet ve vatandaş tarafından bir- likte ele alınması, çözüm bulması amacıyla Millî Toplumsal Güven Konseyi oluşturduk. Konseyin çalışmalarının verimli olması için üyeleriyle görüşmekte, çalışmalarını hep takip etmekteyim.

Abay eserlerinde meritokrasi meselelerine de büyük önem verilir. Şair, insanı statüsüne göre değil, isteği ile emeğine göre değerlendirmiştir. Yüce şair, Kazak gençlerine yol göstererek kılavuz- luk etmiştir.

Hâli hazırda Kazakistan’da siyasî yenilenme süreci devam etmekte. Elbası’nın destekleriyle yönetime genç yöneticiler gelmeye başladı. Buna bakmaksızın ülkemizin köklü siyasî değişime ih- tiyaç duyduğu düşüncesi sık dile getirilmekte. Ancak bu konuda millî anlaşmaya varmak, devletin imkânlarını gerçek değerlendirmek ve üstlenilen göreve sorumlulukla bakmak çok önemlidir.

“Değişim” diye bas bas bağıranlar ülkemizin geleceğini kestirmekten uzak olup populist dü- şünce ve görüşlere dayanırlar.

Popülizm, dünyada olumsuz bir politika olarak bilinmekte. Dünyanın farklı köşelerinden net stratejisi olmayan, yalın sloganlarla yönetime gelmek isteyen grupların sesleri sık yükselmekte. Bu- nun gibi şamatayı seven insanlar hakkında Abay: “Yalın sözle kudurtup, Gider bir gün ortada bıra- kıp” der. Gerçekten de bu süreç hangi ülkeyi olursa olsun geride bırakacak, millî birliği zayıflatacak tehlikeli bir süreçtir.

Bize Abay’ın dediği gibi böbürlenmek, başkaları hor, kendimizi yüce görmek, dava peşine düşmek hiç yakışmaz. Her adımımızı net basarak dünyada ve ülkemizde meydana gelmekte olan olayları akılla tahlil edebilmeliyiz. İstikrarımızla kalkınmamızın güvencesi niteliğindeki uyum ve birliği her şeyden üstün tutmak gerekir. Devletin çıkarını gözetecek olursak önce geçmişle günümüz arasındaki bağı korumayı, dökülen terle verilen emeklerin boşa gitmemesini düşünelim.

Ancak böyle bir siyaset yürütmekle stratejik amaçlarımızın hepsine ulaşıp Kazakistan’ı ilerle- miş devletler sırasına katabileceğiz.

Yeni Toplum Yanlısı

Yeni Kazakistan’ın özünü yeni toplumun oluşturacağı kesindir. Bu bağlamda öncelikle ulu- sumuzun değer ve kıymetini arttırarak halkımızın rekabet gücünü geliştirmeye öncelik vermeliyiz.

Ayrıca toplumun gelişmesine engel olan, birlik ve beraberliğimize zarar veren olumsuz özellikleri- mizden kurtulmalıyız.

Bugün bazı dünya aydınları klasik kapitalizmin krize uğradığı uyarısında bulunup geleceğine şüphe ile bakarlar.

Zira dünyada zenginle fakir, bilgiliyle cahil, şehirle köy arasındaki mesafe artmıştır. Bu sürecin hızı zaman geçtikçe artmaktadır. Ticaret sadece çıkar gözetirken bilgililer farklı çevre oluşturdu, her biri sadece kendisi için sorumluluk yüklenir oldu.

Şehirler hızla büyüyüp kalkınırken küçük yerleşim birimlerinin kalkınması duraksadı.

Bilim insanlarına göre bunların hepsine sosyal sorumluluğun zayıflaması sebep olmakta.

Sosyal sorumluk nasıl yerine getirilir? Elbette bu kolay iş değil. Bu çetin meselenin çözümünü Abay’ın “Tam İnsan” formulünden aramak yerinde olacaktır. “Tam İnsan”, İngilizcedeki “A man of integrity” kavramına denk gelir. Bu, çok bilgili, kendine güvenen, iyilik ve hayra çabalayan insan tasviridir. Bugün yaygınlaşmakta olan bu kavramı Abay, daha on dokuzuncu yüzyılda açıklamıştır.

(7)

İnsan yaşamı olduğu gibi çeşitli ilişkilerden oluşur. Aksi takdirde insan toplumdan kopuk kalır.

İlişkiler ise mutlaka karşılıklı sorumluluk meydana getirir. Bu sorumluluk kendi başının çıkarlarını yüksek tutan bencillik belirdiğinde sarsılır. Bundan dolayı Abay: “Aklı, gayreti ve kalbi birlikte tut.

O zaman başkalardan farklı olursun” diyerek insanın parlak zekâ ve büyük gayretten başka sıcak kalbe ihtiyaç duyduğunu söyler.

Şair bu üç kavramı daima birlikte ele alır, ilk ikisinin kalbe tabii olması gerektiği düşüncesini taşır. Bu, Kazak halkının hayati felsefesidir.

Bunun gibi anlayış ve kavrayışla yaşam süren halkımız, kendisi zor durumdayken başka ulus temsilcilerini bağrına basmıştır. Kendisi yiyecek sıkıntısı çekerken bir dilim ekmeğini paylaşarak yemeyi farz bilmiştir. Daima büyüğe saygı, küçüğe sevgi, sürünenle yıkılana tutamak ve dayanak olabilmiştir. Bu değerleri yüceltip nesillerden nesillere ulaştırmak suretiyle halkımız millet olarak yaşama devam etmek için var gücüyle çabalamıştır.

Bizim, Abay’ın “Tam insan” tezini tekrar incelememiz gerekir. Bilim insanlarımız bu yönde yeni araştırmalar yapmalıdırlar. “Tam insan” kavramının aslında yaşamımızın her alanının, kamu yönetimi ile eğitim sisteminin, ticaret ve aile kurumlarının temel direğine dönüşmesi gerektiği kanaatindeyim.

Abay eserlerine konu olan meselerden biri başkasının sırtından geçinmeyle mücadeledir. Şair, vurdumduymaz olmamaya, eğlence peşine düşmemeye, uyanık olmaya davet eder. Sürekli çalışarak gelişmeyi uygun bulur. Uygun davranışın tasa ve sıkıntıyı gidereceğini ispatlayıp başkasına yük olmayla mücadelenin psikolojik yönleri üzerinde durur. Bugün sık dile getirilen duygusal zekâya da dikkatleri çeker. Övünme ve başkasına yük olma psikolojisinden kurtularak gayretle çalışma, bilgi arayışında bulunma nasihatleri verir.

Abay’ın şiirlerindeki “Usanmadan çalışırsan doyar karnın dilenmeden”, “Karnın tokluğu, işin yokluğu azdırır insanoğlunu”, “Kendine güven, emek ve akıl ikisi seni her sıkıntıdan kurtarır” gibi çok değerli düşünceleri hepimiz biliriz. Herkes bu özet mesajları zihnine sıkıca yerleştirerek durma- dan çalışmalı ve dürüst emekleriyle çevresine örnek olmalıdır.

Halkımız emeğin kıymetini iyi bilir. Ebeveynimizin savaş cepheleri için yaptıkları ağır çalış- maların büyük güce dönüştüğünü hiç unutmadık. Bugün de sıradan emek sahiplerinin örnek teşkil eden pek çok çalışmalarına şahit olmaktayız. Bundan kısa zaman önce onların bir kısmına devlet ödülü takdim edildi.

Her şeyden önemlisi bugünkü barış döneminde her vatandaşın kendi emeğinin ülke ekonomi- sini kalkındırmada doğrudan etkili olduğunu anlamasıdır.

Abay’ın kendi döneminin iş ve çalışma teşvikkârı olduğunu söylemek mümkündür. Büyük düşünür eserlerinde işiyle kazanç sağlayanları, çalışkanlık becerileri edinme alışkanlıklarını örnek gösterir. Yaşam seviyesini yükseltmek için yeni çalışma yöntemleri edinmeye çağırır. Girişimciliği, iş dürüstlüğünü üstün görür. Örneğin onuncu nasihatini “Üşenmeden çalışsa, bıkmadan arasa, uygun bir iş yapsa, kim zengin olmaz?” diye özetler.

Abay’ın fikrine göre para kazanmak için el sanatı öğrenmek gerekir. Nitekim, para tükenir, el sanatı tükenmez (otuz üçüncü söz). Yüce şairin bu düşüncelerinin çağdaş Kazakistan toplumu için de geçerli olduğu kanaatindeyim. Bu yüzden biz, ham maddeye bağımlı olma psikolojisinden kur- tulmayı, küçük ve orta ölçekli girişimleri mümkün olduğunca geliştirmeyi önceliklerimizden olarak belirledik.

Dünya Kültürünün Büyük Şahsiyeti

Günümüzde medeniyetli devletlerin neredeyse tamamı ortaya çıkardıkları büyük şahsiyetle- riyle övünebilir. Onların arasında politikacılar, devlet ve fikir adamları, komutanlar, şair ve yazarlar, sanat ve kültür insanları yer alır. Kazak milletinin de büyük şahsiyetleri az değil. Onların arasında

(8)

VIII

Abay’ın farklı bir yeri mevcuttur. Ancak biz büyük düşünürümüzü dünyaya gerekli düzeyde tanıta- mamaktayız.

Ben uzun yıllar süren diplomatik görevlerimde başka ülkelerin politikacılarıyla, çeşitli alan- dan uzmanlarıyla çok sık görüşme imkânına sahip oldum. Yabancı ülke vatandaşlarıyla insanoğluna ortak bir çok önemli sorun üzerine konuşup fikir alışverişinde bulunarak görüşlerimi belirtirdim. Ge- nel olarak, onlar Kazakistan’ın siyasî ve ekonomik başarıları konusunda iyi bilgi sahibidirler. Ama manevî ve kültürel değerlerimiz konusunda yeterli bilgi sahibi değiller. Bunun üzerine “Kazakların millî kimliğini, kültürünü neden Abay vasıtasıyla tanıtmıyoruz?” sorusu ortaya çıkar.

Bilge Abay, Kazak coğrafyasında yetişen ve dünyaca tanınan ünlü bir düşünürdür. O, tüm in- sanoğluna akıl ve fikir ürününü armağan etti.

Abay’ın şairlik gücünün derin kök ve kaynaklarını inceleyen araştırmacılarımız onun Kazak folklorundan, Doğu ve Batı’nın söz sanatlarından, Rus edebiyatından, tarihî eserlerden beslenmiş olduğunu belirtirler.

Abay’ın doğa üstü dehası onun din hakkındaki görüşlerinden de açıkça görülür. O, “Allah’ın kendisi de gerçek, sözü de gerçek. Gerçek söz hiç bir zaman yalan olmaz.” der. Onun bu kanıya Doğu ve Batı filozoflarının eserlerini derinlemesine öğrenerek, araştırarak, inceleyerek vardığı açık- tır. O, otuz yedinci sözünde Allah’la ilgili görüş ve düşüncelerini tam olarak belirtir.

Abay’ın manevî dünya görüşünü değerlendiren ilahiyatçı filozof bilim insanları onun eserle- rindeki “Kamil Müslüman” kavramına ayrıca dikkat çekerler. Onun eserlerindeki “Kamil Mülü- man” kavramı sadece Kazaklarla ilgili olarak değil, bütün İslam dünyasıyla ilgili olarak söylenmiş olmalı. İşte, bizim büyük düşünürümüz Abay, bilge Abay dünya düzeyinde söz konusu dinî bakış açısıyla yücelmeye devam edecek bir şahsiyettir.

Başkentimizde geleneksel olarak semavi ve geleneksel dinlerin liderlerini bir araya getiren kongre düzenlediğmizi biliyorsunuz. Bu tür etkinliklerin amacı ile bilge Abay’ın ilkeleri arasında bir uyum vardır.

Şairin bütün insanoğlunun manevî dünyasının temizliğini korumaya yönelik çabaları düşün- dürücüdür.

M. Avezov’un “Abay Yolu” romanı ile Abay tipi, edebî bir tip olarak dünya edebiyatında yerini almıştır. Ama bu, Abay’ı öğrenmenin, tanımanın sadece bir yönüdür. Gerçek Abay’ı, şair Abay’ı ta- nımak için onun şiirleri ve kara sözlerinde belirtilen fikir düşüncelerinin önemi ortaya çıkarılmalıdır.

Onun eserleri dünyanın başlıca dillerine aslı korunarak güzel bir şekilde tercüme edilmeli. Şimdilik, bunu tamamen başarmış olduğumuz söylenemez. Millî şairlerin eserlerini başka dillere tercüme et- mek kolay değil. Çünkü tercümanın da söz konusu düşünürün düzeyinde bir yetenek sahibi olması gerekir. Bizim Abay üzerine araştırmalar yapan bilim insanlarımız, dilcilerimiz ve ilgi duyan vatan- daşlarımız bu konuya özellikle önem vermelidirler.

Elbası Nursultan Nazarbayev: “Abay, Kazak halkının manevî hazinesine büyük katkılarda bu- lunan bir bilge olmakla birlikte, Kazakların ulusallaşması uğruna büyük emek veren bir düşünürdür.

Abay, dünya bilgeleri arasında yer alan olağanüstü bir şahsiyettir.” demişti. Gerçekten de, bilge şairin eserleri sadece Kazakların değil, bütün insanoğlunun manevîyatını zenginleştirecek bir düzey- dedir. Çünkü Abay’ın eserlerinin muhtevası insanoğlunun ortak manevî değerleriyle doludur. Onun kara sözleri dünya halklarının ortak değeri sayılır. Bu, klasik tarzdaki öğretici fikir düşüncelerinden bir demettir. Özlü söz, öğretici söz, vecizeler diye adlandırılmasına rağmen, bunlar edebiyatta özel bir türü oluşturur.

Abay kara sözlerinde insanoğluna ortak mirasları yüceltmekle birlikte, manevî zirvelere doğ- ru yol alarak uzakları hedeflediğini gösterir. Onun nasihatlerinin temeli: insani değerler, kültür ve iyiliktir. Bilge Abay’ın nasihatlerine eşdeğer bir eser aramaya koyulursak Fransız düşünürü Mon-

(9)

taigne’nin yazıları akla gelir. Montaigne, kendi kimliği ve insan doğası üzerine daha çok dururken Abay’ın kara sözlerinin temel misyonu düşünmek, düşünmeye sevk etmek, amacı ilkeye dönüştür- mektir. Bu da büyük bilgenin kara sözlerinin çok değerli bir eser olduğunu gösterir.

Dünya kültüründe Abay’ı ne kadar çok tanıtabilirsek milletimizin itibarını da o kadar artırmış oluruz. Günümüz kürselleşme ve bilgi işlem teknolojileri döneminde Abay’ın sözleri herkesi düşün- dürmeli.

Dünya genelinde bilim ve eğitimin çeşitli alanlarını geliştirmeye büyük katkılarda bulunan ve bütün insanoğluna ortak düşünürler olarak tanınan şahsiyetler var. Örneğin Çin söz konusu olun- ca Lao Tsi ve Konfüçyüs, Rusya söz konusu olunca Dostoyevskiy ve Tolstoy, Fransa söz konusu olunca Voltaire ve Rousseau hemen akla gelir. Bunun gibi Kazakistan denilince yabancıların he- men Abay’ın ismini söyleyebilecekleri bir düzeye ulaşmalıyız. Başka milletlerin “Kazaklar, Abay’ın mensup olduğu millettir” diye saygı duyması bizi onurlandıracaktır.

Abay’ı ne kadar översek yakışır. Onun örnek yaşamı ve güzel eserleri sadece Kazakların değil, bütün dünyanın örnek alacağı niteliktedir. Abay’ın insan ve toplum, bilim ve eğitim, din ve gelenek, doğa ve çevre, devlet ve yönetim, dil ve ilişki hakkındaki düşünceleri yüzyıllar geçse de değerini kaybetmeyecektir. Çünkü şairin miras bıraktığı eserler, tüm insanlığa manevî besin değerindedir.

Kazak ülkesi var oldukça Abay ismi de yücelmeye devam edecektir. Onun özlü sözlerini ma- nevî değerlerimiz olarak yüksek tutarsak modern dünyada ülkemizin de itibarı artmaya devam ede- cektir.

Her şeyden önce, Abay’ı halkımızın bir değeri olarak öne çıkarmalı ve tanıtmalıyız. Medeni- yetli ülkelerin Kazakların millî kimliğini, kültürü ve edebiyatını, manevî düzeyini dünya genelinde tanınmış büyük evlatlarının tanınırlık derecesine göre değerlendireceğini aklımızdan çıkarmama- lıyız. Dolayısıyla, Abay’ı çağdaş Kazakistan’ın bir markası olarak dünyaya geniş çapta tanıtmak gerekir. Bu, genç nesillerimizin kutsal bir vazifesidir.

Büyük Kutlamalardan Alacağımız İbret

Biz, millî şuurumuzu yeniden canlandırmak ve rekabet gücüne sahip bir millet oluşturmak istersek Abay’ın eserlerini dikkatle okumamız gerekir. Onun toplumdaki çeşitli olay ve süreçlere ilişkin görüşleri günümüz Kazakistan için de geçerlidir. Sadece kendi çağının değil, şimdiki toplu- mumuzun da gerçeklerini ortaya koyan Abay, ulusal ülkümüzün değişmez bir kutup yıldızıdır.

Her Kazak’ın evinin üst köşesinde dombıra bulunsun diye bir sloganımızın bulunduğu her- kesçe bilinir. Bunun gibi her evde Abay’ın kitapları ve Muhtar Avezov’un “Abay Yolu” romanı da bulunmalı diye düşünmekteyim.

Gelecek nesiller Abay’ın yolunu devam ettirmeli. Bu ise, büyük şairin hayalinin gerçekleşmesi anlamına gelir. Bundan dolayı, biz, hem Abay’ın düşüncelerinden hem de düzenleyeceğimiz kutla- ma etkinliklerinden ders almalıyız.

Bu yıl Abay’ın doğumunun 175. yıl dönümü dolayısıyla uluslararası ve ulusal düzeyinde 500’i aşkın etkinlik düzenlenecek. Bunların arasında Ağustos ayında Semey şehrinde UNESCO ile birlik- te organize edilecek “Abay Mirası ve Dünya Manevîyatı” konulu uluslararası bilimsel ve uygulama- lı konferans başlıca etkinlik olacak. Bunun yanı sıra, Ekim ayında Nur-Sultan’da “Abay ve Manevî Uyanış” konulu uluslararası bir konferans tertiplenecek. Bu etkinliklerde Abay şahsiyeti ve mirası detaylı olarak incelenerek onun eserlerinden XXI. yüzyılın çağdaş Kazakistan şartlarında yararlan- ma yolları ele alınacaktır.

Önemli projelerden biri de büyük şairin eserlerinin 10 dile tercüme edilip yayınlanmasıdır.

Abay’ın eserleri tam olarak İngiliz, Arap, Japon, İspanyol, İtalyan, Çin, Alman, Rus, Türk ve Fransız

(10)

X

dillerine tercüme edilecek. Şairin hayatı, miras bıraktığı eserler ve Kazak kültürünü geliştirmedeki rolü hakkında birkaç belgesel ve “Abay” dizisi çekilecek.

Şairin doğum yıl dönümünü kutlama etkinlikleri sanat alanına da yansıyacak. Ülke ve ulusla- rarası düzeyde tiyatro ve müzik festivalleri düzenlenecek. Bu yılın ödülleri Abay’ın eserlerine ithaf edilecek. Edebiyat ve sanat alanındaki başarılı eserlere verilen devlet ödülüne artık “Abay Devlet Ödülü” adı verilecek.

Abay’ın şahsiyeti ve mirasıyla ilgili etkinlikler yurtdışında da devamını bulacak. Rusya, Fran- sa, İngiltere ve diğer ülkelerdeki Kazakistan Büyükelçilikleri bünyesinde “Abay Merkez”lerinin kurulması planlanmakta. Bu kültürel etklinlikleri israfa yol vermeden düzenlemek gerekir.

Doğu Kazakistan Bölgesi Akşokı yerleşim birimindeki Kunanbay Öskenbayulı’nın sülalesine ait mezarlık restore edilip düzenlenecektir.

Bununla birlikte, Abay’ı daha geniş çapta tanıtmak için Hükümetin aşağıdaki etinkinlikleri ele alması gerekir diye düşünmekteyim:

Semey bölgesi, Kazak tarihindeki kutsal bölgelerden biridir. Bundan dolayı, ülkenin manevî gelişmesinde önemli yeri bulunan Semey şehrinin tarihî bir merkez olarak belirlenmesi yerinde olacaktır. Büyük Abay ve Şakarim’in, Muhtar Avezov’un doğduğu topraklar özel saygıya layıktır.

Dolayısıyla, söz konusu şehri sosyal ve ekonomik yönde kapsamlı bir şekilde geliştirerek orada bu- lunan tarihî ve kültürel mekânları yeni taleplere uygun bir şekilde yenilememiz gerekir. Hükümete bunlarla ilgili işlemleri yerine getirme talimatı veriyorum.

Doğum yıl dönümü kutlamaları kapsamında Abay’ın kutsal mekânı olan ünlü Jidebay’ı ba- yındırlaştırarak büyük şairin ruhunu ziyaret etmeye gelecek halk için uygun duruma getirilmesini sağlamalıyız.

Bununla birlikte, Abay’ın Jiydebay-Börili Devlet Tarihî-Kültürel ve Edebî-Anıtsal Koru-Mü- zesi’ne önem vererek ilmî ve tanıtıcı çalışmaların yapılacağı bir merkeze dönüştürmek lazım olacak.

Jiydebay’da müze yapılmak üzere Abay Mirası adlı yeni bir bina inşa edilmesi gerekir.

1918’de Semey’de Muhtar Avezov ve Jüsipbek Aymavutov’un temelini attığı, 1992’de yeni- den yayımlanmaya başlayan Abay Dergisi devlet tarafından desteklenmeli.

Söz konusu ve diğer etkinlikler, büyük Abay’a karşı derin saygımızın ifadesi olarak ve onun zengin mirasını tanıtmak için yapılacaktır. Öyle ise, bütün Kazakistan halkını söz konusu çalışmala- ra aktif bir şekilde katılmaya davet ediyorum.

* * *

Biz, Abay’ın doğumunun 175. yıl dönümü kutlamalarına toplumsal bilinci uyandıracak, bir ülke, bir halk olarak gelişmememize yeni hız kazandıracak bir etkinlik olarak büyük önem vermek- teyiz.

Bu kutlama etkinliklerindeki başlıca amacımız, milletimizin büyük üstadlarına karşı olan min- net borcunu ödemesidir. Abay’la ilgili sınav, bizim için ağır ve büyük bir sınav olacaktır.

Elbasımızın önayak olması, halkımız destek vermesi ile büyük işleri başardık. Dünyanın önde gelen 50 ülkesi arasında yer almayı hedefledik, bu hedefimize süresinden önce ulaştık.

Dünyanın önde gelen otuz ülkesi arasında yer almayı hedefledik, bu hedefimize de ulaşacağız.

Bu hedefimize ulaşmada bize Abay mirası yardımcı olacaktır. Artık önem vermemiz gereken husus

“Abay’ın yardımını anlayabildik mi, inceleyebildik mi?” sorularıdır.

Büyük şahsiyetin doğum yıl dönümünü kutlama etkinlikleri, karşımızdaki büyük görevi şerefle yerine getirmenin yolunu aramaya itmelidir. Her vatandaşın bu kutlamalardan önce ülkemiz, dev- letimiz hakkında derinlemesine düşünüp taşınmasını arzularız. Abay bize neleri emanet etti? Abay bizden neleri yapmamızı istedi? Abay bizden neyi beklemişti? Abay halkının hangi işine sevinmişti?

(11)

Onu sevindiren işlerimizden bir şeyler öğrenebildik mi? Abay Kazakların hangi işinden dolayı üzül- müştü? Onun sevmeyip üzüldüğü işlerden uzak durabildik mi? Başkası bir yana, şairin dediği beş asil işi gerçekleştirip beş düşmanı kendimizden uzaklaştırabildik mi? diye düşünürsek, bir çok şeyi öğrenmiş, anlamış oluruz.

Abay mirası, bizim bir ulus olarak birleşmemizi, ülke olarak gelişmemizi sağlayacak kutsal bir değerdir.

Genel olarak, yaşamın her alanında Abay’ın aklıyla hareket eder ve dediğini yaparsak bir ulus olarak itibarımız artacak, bir devlet olarak hedef ülkümüze ulaşacağımız muhakkaktır.

Abay’ın hayali, halkın hayalidir. Halkın hayali ve emanetini yerine getirmek için hiç bir şeyi- mizi esirgememeliyiz. Abay’ın öğüt nasihatleri ve öğretileri XXI. yüzyılda Kazakistan’ı zirvelere taşıyacaktır.

Türkiye Türkçesine Aktaran:

Elmira Kaljanova

Uluslararası Türk Akademisi Uzmanı

(12)

XII

Abay. A.G. Atknin, 1976

(13)

Semey’de Abay’ın kaldığı ev. P.İ. Dyakov, 1945

Abay’ın tahsil gördüğü medrese. İ.G. İvaçev, “Semey” Serisi’nden. 1945

(14)

XIV

Genç Abay portresi. A. Kasteyev, 1945

(15)

Üzerinde Abay portresi yer alan tabak.

(16)

XVI

Abay şiir yazarken. A. Galımbayeva, 1969

Abay Semey kütüphanesinde. L.P. Leontyev, 1954

(17)

Prof. Dr. Darhan KIDIRALİ

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı

B

u yıl Abay Kunanbayulı’nın doğumunun 175. yılı. Bu vesileyle Ka- zakistan’da 2020 yılı Abay Yılı ilan edildi ve yapılacak etkinlikleri koordine etmek amacıyla özel bir komisyon kuruldu. Türk Dünyası ile ilgili akademik çalışmalar yürüten Uluslararası Türk Akademisi de Abay Yılı çerçevesindeki etkinliklerine başlatmış bulunmaktadır. Bu bağlamda Uluslararası Türk Akademisi olarak kuruluşumuzun 10. ve bilge Abay’ın doğumunun 175. yılında böyle bir yayını okuyucularına takdim etmekten büyük onur duymaktayız.

Büyük bilge, şair, yazar, düşünür, eğitimci, yenilikçi, tercüman ve besteci Abay Kunanbayulı’nın hayatı ve edebî şahsiyeti üzerine çeşitli araştırmalar Alaş Orda Muhtariyeti döneminde başlamış ve geçen zaman zarfında artarak devam etmiştir. Abay araştırmaları, özellikle Kazakis- tan’ın bağımsızlığına kavuşmasından sonra Kazakistan dışında Türkiye başta olmak üzere Türk dili konuşan ülkelerde büyük hız kazandı ve eserleri Türk dillerine aktarıldı. An- cak Abay mirasına olan ilgi hiçbir zaman eksilmedi. Bilim insanlarımız Türk Dünyası’nın ortak şahsiyeti Abay’ı araştırmaya devam edip yayınlar yaptı.

Uluslararası Türk Akademisi’nin destekleriyle yayımlanmakta olan bu kitapta da Abay üzerine son dönemlerde yapılan değerli araştırmalar bir araya getirildi. Yayında yer verilen makalelerde Türkiyeli ve Kazakistanlı araştırmacılar, Abay’ın hayatını, edebî şahsiyetini, eserlerini, felsefesini, dilini, yaşadığı çevre ve döneminin özelliklerini, dünya görüşü ile bakış açısını, öğüt ve nasihatlerini, eserlerinin günü- müz açısından önemini ve diğer pek çok konuyu farklı yönlerden derinlemesine incelemişler, daha önce yapılan araştırmalar üzerinde durmuşlardır. Ayrıca Abay’ın edebî mirası çeşitli yöntemlerle tahlil edilmiş ve değişik yazarlarla şairlerin eserleriyle karşılaştırılmıştır.

Türkiyeli araştırmacılara ait makaleler ilk defa bu kitapta yayımlanmaktadır. Kazakistanlı araştırma- cılara ait makalelerin bazılarının asılları daha önce Kazakistan’da yayımlanmış da olsa Türkiye Türkçe- siyle ilk defa neşrolunmaktadır. 80’in üzerinde makaleyi bir araya getiren yayında Muhtar Avezov, Seyit Kaskabasov, Mekemtas Mırzahmetov, Ğarifolla Esim ve diğer önemli Abay araştırmaları uzmanlarının değerli makalelerine yer verildi. Yayına Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in kısa za- man önce Egemen Qazaqstan Gazetesi’nde yayımlanan “Abay ve ХХІ. Yüzyıldaki Kazakistan” başlıklı kapsamlı makalesi de dahil oldu.

Elinizdeki yayın iki yıl gibi uzun bir süre devam eden özverili çalışmanın meyvesidir. Bundan do- layı projeyi başlatan, makaleleri titizlikle düzenleyip tasnif efen, çeviri işlerini organize eden Pamukkale Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nergis Biray’a ve şahsında çalışma ekibine teşekkür etmeyi borç bilirim. Ayrıca Türk Dünyası’nın yazar ve şairlerini, eserlerini tanıt- maya her zaman önayak olan Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Doç. Dr. Yakup Ömeroğlu’na da kitabın basılmasındaki yardımları için şükranlarımı sunarım.

Yayının Abay’ın daha iyi tanınmasına, edebî eserlerinin daha derin araştırılmasına katkılar sağlama- sı dileklerimle...

Zira zihniyeti canlandırmakla XXI. yüzyılda ülkemizi hızlı bir şekilde geliştirmek mümkün olabi- lecektir.

SUNUŞ

(18)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XVIII

Dr. Öğrt. Ü. Yakup ÖMEROĞLU

Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı

A

bay Kunanbayulı, Çağdaş Kazak edebiyatının kurucusu olması yanında Kazak kültürü için de bütün Türk dünyası kültürü için de önemli bir şahsiyettir. O, Kazak dili, edebiyatı, kültürüne olduğu kadar bütün Türk dünyası edebiyatı ve kültürüne de yenilik ve zenginlik ge- tirmiş; bu dünyayı kaleminin gücüyle kendine hayran bırakmıştır. Hem şiirlerinde hem de düz yazılarında Kazak kültürünü ve Türk kültürünü her yönüyle ortaya koymuştur. Bu sebeple UNESCO 1995 yılını bütün dünyada “Abay Yılı” olarak ilan etmiştir.

Kazak edebiyatının önde gelen temsilcisi olan şair ve düşünür Abay, hem Doğu hem de Batı klasiklerine vakıf olan, Doğu’dan Nevai, Hafız, Nizami ve Fuzuli gibi şairlerin eserleriyle beslenen, bunun yanında Rus edebiyatının zirve şahsiyetlerini de okuyup onlar vasıtasıyla Batı edebi- yatı klasiklerini tanıyan ve ülkesinde tanıtan büyük bir ediptir. O, Arap ve Fars edebiyatı kadar Rus edebiyatına da vakıftır. Osmanlı edebiyatını da bilir. İyi bir aile ve okul eğiti- minden geçmesi, onun bu başarıya ulaşmasındaki en büyük etmendir. Birçok eserinde Doğu ve Batı’yı iyi sentezleyen, şiir ve söz sanatı üzerinde özellikle duran, kendi milletinin değerlerini yansıtmak ve diğer dünya kültürleri ve değerleriyle karşılaştırarak sunmak yolunda eserler kaleme alan yazar, Rus yazar ve şairlerinin eserlerini Kazak Türkçesine aktardığı gibi bazı Kazak Türkçesiyle yazılmış eserleri de Rusça- ya aktarmıştır.

O, şair ve düşünür olması yanında bir edebiyat bilimcidir de. Kazakistan’ın tarihi dönemlerindeki toplum ve edebiyat yapısıyla ilgili konularda ilmi araştırmalar yapan bir araştırmacıdır. “Kara Sözler”

adlı eserindeki 45 kara sözde ve şiirlerinde halkın hatalarını eleştiren bir eleştirmen, adalet ve adaletsiz- lik, insanlık, sanat, edebiyat, söz sanatı ve bilimsel alanlarda felsefî fikirlerini ortaya koyan bir topum mühendisi gibidir.

Abay’ın akılcılığı, toplumu aydınlatması, nasihatlarda bulunması sadece Kazak halkı için kaleme alınmış değildir. O her mısrası ve satırında bütün Türk dünyasına seslenmektedir. Türk dünyasının genç- leri onun yolunu takip ederek daha aydınlık, akılcı ve gerçekçi bir Türk Dünyası kurma ideallerini gerçek- leştirme yolunda daha hızlı yol alacaklardır. O, bütün Türk dünyasının tanıması, takip etmesi ve anlaması gereken büyük ve aydın bir şahsiyettir.

Lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin Abay gibi zirve bir şahsiyeti okuması, tanımaya ve tanıtmaya çalışması, lehçeler arasında aktarmalar yapması büyük bir emekle güzel bir eserin ortaya konulmasını da sağladığı için takdire şayandır.

Eserin editörlüğünü farklı iki üniversitede görev yapan üç öğretim üyemizin üstlenmesi ve Türk dünyası için önem ve anlam taşıyan böyle bir esere imza atmaları da oldukça manidardır.

Bu iki yıllık zaman diliminde eserin hazırlanması ve ortaya konulmasında büyük bir emek harcayan başta editörlerimiz ve akademisyenlerimiz olmak üzere bütün öğrencilerimizi Avrasya Yazarlar Birliği olarak bu gayretleri ve duyarlılıkları için tebrik etmek isteriz. Eserin bütün Türk dünyası için hayırlı ol- ması da en büyük dileğimizdir.

SUNUŞ

(19)

A

bay Kunanbayoğlu… Sadece Kazak dili, kültürü ve edebiyatının değil bütün Türk dünyasının akıl- darlarından, bilgelerinden, aksakallarından biri.

İlk realist Kazak şairi olan ve Kazak edebiyatı tarihinde modern şiirin de kurucusu olarak kabul edi- len Abay Kunanbayev, hayatı boyunca adalet, insanlık ve bilim için mücadele etmiştir. Abay’ın eserleri de bu mücadelenin en önemli göstergesidir. Yaşadığı devre göre oldukça iyi bir eğitim alan Abay, zekâsı ve çalışkanlığıyla kendini geliştirmeyi bilir. Doğu’nun ve Batının önemli eserlerini okuyan Abay, bu iki medeniyetin sentezini başarıyla yapar. Üyesi olduğu topluma karşı taşıdığı sorumluluk ile halkının kusur- lu yanlarını tüm gerçekliğiyle dile getirir. Bu bakımdan onun eserlerinde sosyal eleştiri oldukça geniş bir yer tutar. Kazak halkını bir arada tutan millî ve kültürel değerleri her zaman öne çıkarmaya gayret eden Abay, Kazakların ilerlemesi ve çağdaş dünyayı tanıması yolunda da büyük emek harcar.

Abay yenilikçi ve reformist bir şahsiyettir. Onun bu yönü hem Kazak edebiyatına hem de Kazakların sosyal hayatına tesir eder. Abay, Avezov’un da ifade ettiği gibi geleneksel şiirin dar çerçevesini genişlete- rek Kazak şiirine yenilik getirir. “Saliha Kızlar” olayında olduğu gibi Kazak kadınlarının hakkını savunur.

Abay, eserleri ile Kazak halkının içinde bulunduğu karanlıktan ve fakirlikten kurtulması için neler yapıl- ması gerektiğini ortaya koyar. Bunun için akıl ve bilginin ışığında yürümek gerektiğini ısrarla dile getirir.

Milletlerin köklü bir medeniyete sahip olmaları ve bunun devamlılığını sağlayabilmeleri husu- sunda, o toplum içinden çıkan abide şahsiyetlerin çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Yusuf Has Hacip, Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mahtumkulu, Abay Kunanbayulı, Cengiz Aytmatov vb. gibi şahsiyetler Türk kültür ve medeniyetinin yaşatılması, muhafaza edilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılmasında çok önemli bir işleve sahip oldukları gibi her daim yaşayan bir kültürel kimliğin sürekliliğini de sağlar.

Abay Kunanbayev’in eserlerinin okunması ve anlaşılması bu bağlamda çok önemlidir. Abay, eserlerin- de her ne kadar Kazak millî kültürünü işlese de yerelden evrensele ulaşmayı başarabilmiş bir şahsiyet- tir. Onun insana ve insanlığa verdiği değer binlerce yıllık Türk tefekkür dünyasının bir yansımasıdır.

Abay’ın kaleminden çıkan sözler Türk dünyası edebiyatının büyüklüğünü ve müşterek unsurlarını da göz önüne koymaktadır.

Türk kültür ve medeniyetinin savunucusu, kültürel kimliğimizin sürekliliğinin sağlanmasına kale- miyle katkıda bulunmuş ve yön vermiş büyük şahsiyetlerin karşılıklı olarak bütün Türk topluluklarında tanıtılması gereğinden yola çıkarak Abay’ı Türkiye okuruna daha iyi tanıtmak için bu eseri hazırlamaya karar vermemizin üzerinden iki yıl geçti. Uzun soluklu ama bir o kadar da zevkli bir çalışma içinde bu eserin hazırlanmasında lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimiz ile öğretim üyelerimiz birlikte emek harcadılar. Bu büyük gayretler sonrasında Kazakistan’daki ilim adamlarından gelen yazıların Tür- kiye Türkçesine aktarılması, Türkiye’deki ilim adamlarımızın yazıları ve öğrencilerimizin bir kısmının yazıları bir kısmının da aktarmaları ile elinizdeki eser ortaya çıktı.

Bu süreçte en büyük desteği gösteren Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Hıdı- rali’ye canı gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Eserin basımı konusunda bizi destekleyen Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu’na da minnettarız.

Bu tür eserlerin artması temennisiyle, katkısı olan bütün öğrencilerimize ve ilim adamlarımıza da teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Temennimiz Türk dünyasının aksakallarından Abay Kunanbayulı’nı Türkiye’de bütün yönleriyle ve eserleriyle tanıtmak. Güzel bir esere imza atmış olmanın mutluluğu da bizler için bir gurur vesilesidir.

Dr. Nergis BİRAY

Dr. Güljanat KURMANGALİYEVA ERCİLASUN

Dr. Soner SAĞLAM

EDİTÖRLERDEN

(20)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XX

Abay portresi. N.İ. Krutilnikov, 1945

(21)

İÇİNDEKİLER

Kasım-Jomart TOKAYEV, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı,

“Abay ve XXI. Yüzyıldaki Kazakistan” ...III Darhan KIDIRALİ, Uluslararası Türk Akademisi Başkanının Sunuş Yazısı ... XVII Yakup ÖMEROĞLU, Avrasya Yazarlar Birliği Başkanının Sunuş Yazısı ...XVIII EDİTÖRLERDEN ...XIX Darhan KIDIRALİ, Abay ve Mercani Dünya Görüşü ...XXV

Muhtar AVEZOV (Akt. Selcan Yeşim ÜNAL), Abay Araştırmaları (Abaydı tanuv) ...1 Kayım MUHAMEDHANOV (Akt. İbrahim İNAL), Abay Kunanbayev’in Oğlu Turağul

(Turağul Abayulı Qunanbayev) ...7 Mekemtas MIRZAHMETULI (Akt. Rukiye DAŞBINAR), Abay Mirasının İlk Araştırıcıları

(Abay murasın alğaş ret zerttep nasiyhattavşılar) ...13 Seyit KASKABASOV (Akt. Hümeyra ÖZBEK), Abay ve Folklor (Abay jäne fol’lklor) ...23 Darhan KIDIRALİ, Türkistan’ın En Büyük Şairi ...43 Koyşığara SALĞARAULI (Akt. Balsan MADİ, Ömer BOZKURT), İdrak Basamakları

(Tanım baspaldaqtarı) ... 47 Sara KÜZEMBAYEVA (Akt. Esra Gül KESKİN), Abay’ın Müzikle İlgili Eserleri

(Abaydıñ muzıkalıq şığarmaşılığı) ...53 Serik NEGİMOV (Akt. Balsan MADİ), Abay’ın Yaratıcılık Karakteri

(Abaydıñ şığarmaşılıq tulğası) ...61 Tursın JURTBAY (Akt. Cemile ARSLAN, Nergis BİRAY), Bolatözek-Kayım Muhamedhanov

(Bolatözek – Qayım Muhamedhanov)...77 Danday ISKAKULI (Akt. Esra Gül KESKİN), Abay’ın Çeviri Dünyası

(Abaydıñ avdarmaşılıq älemi) ...91 Baltabay ABDİĞAZİULI (Akt. Cemile ARSLAN), Abay ve Millî Şiirin Yeni Kaynakları

(Abay jäne ulttıq poeziyadağı jaña arnalar)...115 Aygül İSİMAKOVA (Akt. Emre USLU), Bağımsızlık Döneminde Abay Bilimi

(Tävelsizdik kezeñindegi Abaytanuv) ...127 Jabal ŞOYINBET (Akt. Gulvira DARMENOVA AKYOL), Abay’ın Kara Sözleri Üzerine Araştırmalar (Abaydıñ qarasözderiniñ zerttelüvi) ...137 Abdulvahap KARA, Kazak Yazılı Edebiyatı’nın Kurucusu Abay Kunanbayoğlu’nun

(22)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XXII

Hayatı ve Eserleri ...147 Dihan KAMZABEKULI, (Akt. Zehra TAŞDEMİR), Abay Metinlerindeki “İovanna Ark” ve

“İvan Gus” Adlarıyla İlgili Düşünceler (Abay mätinindegi “İonna Ark” pen “İvan Gus”

attarına qatıstı tüsinik) ...151 Sağımbay JUMAĞUL (Akt. Birkan ÇAY), Abay’ın Eğitimdeki Amacı

(Abaydıñ ağartuvşılıq muratı) ...157 Shynar SEİTOVA (Akt. İ. Emre USLU); Muhtar Avezov’un Eserlerindeki Bazı Yapıların

Tarihsel ve Dilsel Karakterinin Karşılığı (M. Ävezov şığarmalarındağı keybir etnonimderdiñ

tarıyhıy lingvomädeniy üväji) ...159 Dosay KENJETAY (Akt. Balsan MADİ, Özden YELER), Kazak Dini Kavramının Aynası:

Abay Mirası (Abay murası – Qazaq diniy tanımınıñ aynası) ...165 Janat AYMUHAMBET, Dinara BERGİBAYEVA (Akt. Hümeyra ÖZBEK), Abay Bilgeliği: Şiirindeki Gelenek ve Metinlerarasılık (Abay tağlımı: poeziyadağı dästür jäne intermätin) ...171 Bavırjan ERDEMBEKOV (Akt. Dilek TURA); Abay Araştırmalarının Sorunları

(Abaydı tanuv mäseleleri) ...179 Ğarifolla ESİM (Akt. Tüge AKTOSUN), Abay’ın Bilgeliği Hakkında-I

(Abaydıñ hakimdigi tuvralı-I) ...185 Ğarifolla ESİM (Akt. Necmettin BİÇER), Abay’ın Bilgeliği Hakkında-II (Şiir, Sözün Başıdır) (Abaydıñ hakimdigi tuvralı-II - Öleñ sözdiñ bası) ...195 Şapay TURSINJAN (Akt. Sibel AŞKAR), Bilge (Kemeñger) (Eleştirmen) ...203 Rakımjan TURISBEK (Akt. Ayşegül ÖRSELOĞLU, Süveyda ŞAHİN), Bilge Abay’ın

“Nasihatleri” ve Manevîyatı (Hakim Abaydıñ “Qarasözderi” jäne ruvhaniyat) ...209 Sultan Han AKKULI, Güljanat KURMANGALIYEVA ERCİLASUN,

Kazak Bozkırlarının Akademikleri: Abay Kunanbayev ve Alihan Bökeyhan ...219 Maksat ALİPHAN (Akt. Raşid MADAKEYEV), Abay Kunanbayev’in Kara Sözlerinin

Temeli Olan İmanın Anlamını Açıklamak (Abay Qarasöziniñ özegi – iyman mänin tanıtuv) ...229 Gülziya PİRÄLİ (Akt. Sara AMİRTAYEVA), Abay ve Muhtar Avezov (Abay jäne M. Ävezov) ...239 Nergis BİRAY, Baktıgül ABDIHANOVA, Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig”i ile Abay Kunanbayev’in

“Kara Sözleri”nde “Akıl” ...247 İslamiya HALİTOVA (Akt. Fatma Nur KARKIN), Abay Kunanbayev Mirasındaki Ülkü Hakkındaki Fikirlerin (İdeallerinin) Bugünkü Eğitim Öğretim Sürecindeki Yeri (Abay Qunanbayev murasındağı murat tuvralı ideyalardıñ bügingi oquv-tärbiye protsesindegi ornı) ...257 Serikkazı KORABAY, Joldasbek MAMBETOV, Güljahan ORDA (Akt. Balsan MADİ, Şırın

KAVANOVA), Abay Dünya Şahsiyeti (Abay – älemdik ulı tulğa) ...263 Serikzat DÜYSENĞAZI (Akt. Nezaket CÜRGÜL), Duvlat ve Abay (Duvlat jäne Abay) ...271 Bolat KORGANBEKOV (Akt. Ali İhsan ACAR), Abay Şiirlerindeki Folklorizm

(Abay öleñderindegi fol’klorizm) ...279 Ğaliya AKMANOVA (Akt. Nezaket Esen CÜRGÜL), Abay’ın Bıraktığı İz: Ebedî Miras

(Abay qaldırğan İz – mäñgilik mura) ...285 Gülnafis ABİKENOVA, Gülnaz KARİPJANOVA (Akt. Rashid MADAKEYEV),

Abay Şiirlerinin Kavramsal Analizi (Abay öleñderine kontseptilik taldav) ...287 Gülnafis ABİKENOVA (Akt. Yasin ZOBAR), Abay Eserlerinde Edebî Mektup Türü

(23)

(Epistolyarlıq janrdıñ Abay şığarmaşılığındağı körinisi) ...295 Akbota AHMETBEKOVA (Akt. Sema EYNEL), Yesevî ile Abay’ın Nazım Geleneği

(Yasaviy men Abaydıñ poetikalıq dästüri) ...299 Marat BEKBOSINOV (Akt. Ezgi YIKMIŞ), Abay Manevîyat

(Abay jäne şığıs ruvhaniyatı) ...303 Şayza DOSKEYEVA (Akt. Onur TARLACI), Muhtar Avezov’un “Abay Yolu” Romanındaki

Veciz Sözlerin Kullanımı Hakkında

(M. Ävezovtıñ “Abay Jolı” roman-epopeyasındağı şeşendik sözder qoldanısı) ...309 Farida ĞAYNULLİNA (Akt. Balsan MADİ), Abay ve Duvlat Babatayulı:

Manevî Olarak Edebiyatın Problemlerinin Bulunması ve Şairlerin Şiirlerinin Yapısının Rolü (Abay i Duvlat Babatayulı: k probleme issledovaniya roli predşstvuyuşçey

iiteraturı v duhovnom poetiçeskom stanovlenii poeta) ...313 Marat BEKBOSINOV, Janagul SAMETOVA, Millî Ruh ve Abay ...319 Danagül MAHAT (Akt. Balsan MADİ, Cahit KARAKAŞ), Sovyet Totaliter Rejimin Büyük

Abay Eserlerine Saldırısı (Keñestik totalitarlıq jüyeniñ ulı Abay murasına şabuvılı) ...323 Rısgül ABİLHAMİTKIZI (Akt. Sema EYNEL), Abay Araştırmaları İlminin Ortaya Çıkışı

ve Gelişim Evreleri (Abaytanuvdıñ qalıptasuv, damuv kezeñderi) ...329 Guljanat AŞİMOVA, Mahmut TÜYEBAYEV (Akt. Birkan ÇAY; Yasin ZOBAR),

Abay Kunanbayev, Şakerim Kudaybardiyev, Muhtar Avezov Eserlerindeki Felsefî Fikirler (Qunanbayev, Ş. Qudayberdiyev, M. Ävezov Şığarmalarındağı filosofiyalıq, ağartuvşılıq

ideyalardıñ sabaqtastığı) ...341 Ayjan HİBADULLİNA (Akt. Emre TUNÇKIN), Abay’ın Kara Sözlerindeki Gazetecilikle

İlgili Konular (Abay Karasözlerindeki publisistikalıq sarın) ...345 Talğat KABIŞEV, Saylavhan KOJAGULOV (Akt. Fatma ABTEKİN),

Abay’ın İlk Yayımlarının Metin İncelemesi (Textual study of Abay’s first publications) ...349 Ayjan KARTAYEVA (Akt. Onur TARLACI), Abay ve Muhtar Ävezov (Abay jäne Muhtar Ävezov) ....355 Ekrem AYAN, Abay Dönemi Kazakistan’da Sosyoekonomik ve Siyasî Durum ...365 Şınar KEÑESBAYEVA (Akt. Ömer Fatih ÖZTÜRK); Kazak Edebiyatındaki Abay Geleneği ve

T. Ämirenov’un Eserleri (Qazaq Ädebiyetindegi Abay dästüri jäne T. Ämirenov şığarmaşılığı) ...371 Cemile KINACI, Kurgudaki Abay’ın Rus Algısı ...377 Caylavhan KOJAĞULOV, Talğat KABIŞEV (Akt. Sara AMİRTAYEVA); Kazakların Abay’ı

Olamasam da -“Yevgeniy Onegin’in” Şiir Nüshalarının İncelenmesi-

(Qazaqtıñ Abayınday bolmasam da (-“Evgeniy Oneginniñ” jır nusqalarınıñ tekstologiyası) ...389 Samet AZAP, Abay’ın “Her Şeye Heveskâr Olma” Şiiriyle Nasihatleri (Kara Sözleri)

Arasında Metinlerarası İlişkiler ...397 Ravşan MUKAJANOVA (Akt. Gonca PEHLİVAN), Muhtar Avezov’un Sanat ve Araştırma

Yazılarında Abay Teması (Muhtar Ävezovtiñ şığarmaşılıq jäne zerttev eñbekterindegi Abay taqırıbı) ...405 Kahraman MUTLU, Abay Edebiyat Mektebinin Kurucularından Kayım Muhamedhanov ...409 Aysel BAYTOK, Abay Kunanbayev’in Eserlerinde Kadın ...415 Erkebulan MUKAŞEV (Akt. Burcu SARIKAYA), Abay’ın Öğrencisi Şair Veys Şondıbayulı’nın Aktarma Eseri: “İvanuşka Duraçok/Aptal İvan” (Abaydıñ aqın şäkirti Üväyis Şondıbayulınıñ

“İvanuşka duraçok” avdarması) ...425

(24)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XXIV

Assem KASSYMOVA (Akt. Zeynep PEKEL), Abay’ın Mirasını Toplama, Araştırma, Okutma

Meselelerinin Tarihî Vasıfları (Abay muraların jıynaqtav, zerttev, oqıtuv mäseleleriniñ tariyhiy sıypatı) .429 Aliya SABIROVA (Akt. Balsan MADİ), Abay ve Şakerim Türkülerinin Estetiği ile Müziğin

Sanat Dili (Abay men Şäkerim änderiniñ estetikası men muzıkalıq körkem tili) ...435 Baljan ŞOYINBET (Akt. Sımbat SARSENBAYEVA), Abay Araştırmalarının Yeni Zirvesi

(Abaytanuvdıñ jaña belesi) ...451 Zhazira OTYZBAY, Abay’ın Eserlerine Rus Edebiyatının Etkisi ve Şiirlerinde Rusça

Alıntı Sözcükler ...455 Nurgül TİLEBALDİNA (Akt. Nezahat DURU), Abay Eserlerinin Bilim ve Terbiye Kuralları

(Abay şığarmaları – bilim men tärbiye quralı) ...461 Kuralay TÖLEBAYEVA, Gülnur MÜRSELİM (Akt. Ömer Fatih ÖZTÜRK),

Abay Trajedisindeki Abay Tipi (Abay tragediyasındağı Abay beynesi) ...465 Soner SAĞLAM, Abay Yazınında Gençlik İdeali: Abdirahman ...469 Jadıra TÖLEVKONIR (Akt. Damla ERDUMLUPINAR); T. Kakişev’in Eserlerinde Mağjan

ve Saken Şiirindeki Abay Geleneğinin Sürdürülmesi (T. Käkişev zerttevlerinde Mağjan men

Säken poeziyasındağı Abay dästüriniñ jalğastığı) ...477 Karlığaş SARBASOVA (Akt. Kübra MAVİ), Abay Eserlerindeki Zıt Anlamlı Sözlerin Kullanımı (Abay şığarmalarındağı qarsı mändi sözderdiñ qoldanısı) ...483 Cemile ARSLAN, Abay Kunanbayulı Kimdir? ...487 Mehtap SOLAK SAĞLAM, Abay Yazınında Temel Değerler ...491 Yaşar SÖZEN, Abay’ın Bilim ve Eğitim Hakkındaki Görüşleri Üzerine Bir İnceleme ...497 Aygül TÜRİKPENOVA, Kazak Edebiyatının Kurucusu Abay Kunanbayev’in Kara Sözlerindeki

(Nasihatlar) Felsefî Düşünceler...511 Betül AMAN, Kazakların Toplumsal Özelliklerinin ve Kültürünün Abay Kunanbayev’in

Şiirlerine Yansıması Üzerine Bir Deneme ...517 Süveyda ŞAHİN, Abay Kunanbayev, “Kara Sözler”e Göre Devlet ve Devlet Yönetimi ...521 Ulviye TOPÇU ÖZTÜRK, Abay’ın Şiirlerinde Gönül Dünyası ...531 Sevgi CİHANGİR, Abay Kunanbayev’in Şiirleri ve Kutadgu Bilig’de Sözün Önemi ...541 Özge CİNKARA, Abay’ın Şiirlerinde Sevgilideki Güzellik Unsurları ...549 Didem Gülçin ERDEM, Hikmet Geleneği Bağlamında Abay Kunanbayev’in Nasihatleri ...555 Gülsün GÖKKAYA, Abay Kunanbayev’in Kara Sözleri ve Şiirlerinde İdeal ve Kâmil İnsan ...561 Ezgi YIKMIŞ, Abay ve Dostoyevski’de Ahlak Anlayışı ...573 Emel COŞKUN, Abay Kunanbayulı’nın Şiirlerinde Akıl Kavramı ...581 Cemile ARSLAN, Kazak Edibi Bilge Abay Kunanbayulı ...589 Sevcan FİDAN, Abay Kunanbayulı’nın Şiirlerinde Ölüm Teması ...597 Esen Merve GÖZÜŞİRİN, Abay Kunanbayulı’nın Şiirlerinde Tabiat ...605 Zehra TAŞDEMİR, Abay Kunanbayulı’nın Şiirlerinin Konularına Göre Tasnifi ...615 Orhan SÖYLEMEZ, “Abay Kunanbayoğlu ve ‘Elifbe’ şiirinin düşündürdükleri” ...629

(25)

Abay ve Mercani Dünya Görüşü Darhan KIDIRALİ

1

Abay ve Abay’ın dünya görüşünden söz ederken onun düşünce ve görüşünün, özellikle de Doğu’yla ve dinle ilgili değerli fikirlerinin oluşmasında etkili olan şahsiyetler üzerinde durmadan geçilemez. Bozkır geleneği ile halk felsefesini çocukluğundan benimseyerek daha sonraları medrese eğitimi alıp dil öğrenen ve kendince araştırmalar yapan bilgenin Doğu ile Batı hakkında eşit derecede bilgi sahibi olarak insanlı- ğın zirvesine yükselmesinde elbette okuduğu kitapların ve eğitim aldığı hocaların büyük etkileri olmuştur.

Abay’ı bu şekilde etkileyen şahıslardan biri ve önemlisinin Tatar halkının büyük evladı Şehabeddin Mer- cani (1818-1889) olduğu malumdur.

XIX. yüzyılın sonlarına doğru Rusya İmparatorluğu’na bağlı Müslüman Türk halkları arasında be- liren ceditçilik hareketinin kurucularından biri olan Mercani hakkında öğrencileri: “Şehabeddin Merca- ni’nin talim ve terbiye yöntemlerini yenileme yönündeki fikirleri pek çok itiraza uğrasa da halk arasın- da genel olarak büyük destek bulmuş, düşünce ve görüşleri halka yeni yön vermiştir. Onun aracılığıyla Buhara medreselerinin mükemmelliği hakkındaki anlayış tartışılıp mektep ve medreselerin yenilenmesi gerektiğini tespit edilmiştir. Düşünürlerle aydınlar bu hareketi hemen derinlemesine algılar ve yenilikçilik hareketleri boy gösterip okullarda yeni yöntemler kullanılmaya başlar. İsmail Gaspıralı, Damolla Galım- can Barudî, Hayrullah Hazret Osmanî, Hadi Efendi Atlasî, Ahmed ve Ganî gibi ceditçi akımın kurucuları üzerinde büyük etkileri olan Mercani Hazretleri Tatarlar için halkı yeniliğe, ceditçiliğe götüren ilk üstat sayılır” diye yazmışlardır 1915 yılında çıkan özel kitabın ön sözünde.

Kazak, Tatar ve Başkurt halklarına ortak düşünür, yenilikçi Akkmolla şairin:

“Birader, selam sunar, rica ederim, Göz kulak ol Mercani’ye. O, Demirkazıktır.

Yoksa bulamaz kıbleni, kaybolursun,

Karanlıkta şaşırırsın yolunu” diyerek şiirlerine kattığı Şehabeddin Mercani, Abay’ı ve Alaş ha- reketinin devamında boy gösteren yeni biçimdeki millî görüş ve düşüncenin oluşmasını büyük ölçüde etkilemiştir. Bundan dolayı Abay dünya görüşünden bahsederken onun eğitim aldığı mektep ve hocalara başvurmak icap eder.

Abay ile Mercani arasındaki uyum üzerinde genişçe duran Akjan Maşanov, “El Farabi ve Abay”

adlı eserinde: “Karkaralı’da, Semey’deki medreselerde bizzat Mercani’den ders alan insanlar hocalık yapmıştır. Abay, işte o Semey’de Mercani talebelerinden eğitim alanlardan biridir. Abay’ın eserlerinde Mercani tarafından dile getirilen meselelere sık rastlanmasının nedeni budur” diye yazar. Doğru tespit!

Mercani’nin başarılı talebelerinden biri Kaşafeddin ibn Şahimardan (Şahmardanoğlu) yaşamının sonuna kadar Karkaralı’da hem imamlık hem hocalık yapmış ve böylece Mercani fikirlerinin Kazak bozkırına geniş bir şekilde yayılmasına vesile olmuştur.

Bürkit Iskakov, Doğu’nun parlak yıldızına dönüşen Çokan Valihanov’un Mercani ile sıkı ilişki- sinin bulunduğunu, bilgenin talebesi, Arap, Fars ve Türk dillerinin büyük uzmanı, Peterbor ve Kazan üniversitelerinde eğitimci olan Tatar aydını Husayın Fayızhanov’la yakın arkadaş olduğunu kaydeder.

Döneminde V. Velyaminov-Zernov, V. Barthold gibi bilim insanları, Fayızhanov’un şarkiyat alanındaki eserlerini takdir etmişlerdir. Anvar Derbisalin’in yazdıklarına göre Fayızhanov, Kazak milletinin diğer

1 Prof. Dr. Uluslar arası Türk Akademisi Başkanı.

(26)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XXVI

büyük şahsiyeti Ibıray Altınsarin ile iyi ilişkide bulunmuştur. Aydınlar, Orınbor’da Ibıray’la birkaç defa buluşup görüşmüşler, aralarındaki yaş farkına bakmaksızın dostlar gibi iyi anlaşabilmişlerdir. Bu görüş- melerde Ibıray’ın Mercani fikirlerini edinmemesi mümkün değildir. Bundan dolayı da biz Mercani’yi Çokan, Ibıray, Abay gibi Kazak milletinin üç büyük şahsiyetinin yetişmesini etkileyen yüce düşünür, bilge olarak kabul ederiz.

Şehabeddin Mercani, günümüz Tataristan sınırlarındaki Yapancı Köyü’nde 3 Ocak 1818 günü dün- yaya gelir. Önce Buhara’da eğitim gören babası Bahaeddin’den okuma yazma öğrenen Mercani, 6 yaşında medreseye gider. Böylece 6-10 yaşlarında Arapça öğrenmeye başlar. 16 yaşında babasının medresesinde yardımcı hoca olarak görev yapar. Daha o dönemde Mercani, dinî eğitim alırken okuduğu bilim insan- larını elekten geçirerek araştırmalar yapmıştır. Bu yüzden hocalık görevinin daha başlarında geleneksel eğitim sisteminin kusurlarını fark eder ve hocalığı bırakıp Buhara’da eğitim almak için can atar. Böylece o, 21 yaşında 1839 yılında Buhara’ya gidip orada döneminin meşhur hocalarından ders almaya başlar.

Ancak bir iki yıllık eğitimin ardından pek ilerleyemediğini anlar ve büyük umutlarla geldiği Buhara’da hedeflerine ulaşamaz. Çünkü Buhara’da sadece dinî bilgilere önem verilirdi. Bundan dolayı Buhara’da eğitim aldığı dönemde medreseleri derin araştırıp oralardaki eğitim sisteminin kusurları ile zayıf yönlerini ve din bilimlerinin yanlışlarını eleştirir. Bununla ilgili o 1883 yılında Kazan’da basılan “Vafiyat al-Aslaf va Tahiyat al-Ahlaf” adlı eserinde: “Bizim halk ders vermede Buhara medreselerini örnek alır. Ancak Bu- hara halkı ile hükümeti eğitim konusunda az bilgiye sahip, adli sistem düzensiz ve eğitim sisteminde de disiplin yok. Onlar söz diziminde “Şerh-i Kafiye-i Molla Cami”yi (Abdurahman Cami’nin İbn-i Hacib’in

“Kafiye” kitabına yaptığı açıklama) okuyup bununla 3 yıl meşgul olurlar. Okumayı düzenine göre değil, sondan başa doğru okur ve en önemli kısımlarını atlarlar. “Mantık” dersinde “Şemsiye” kitabının başın- dan birkaç satır okuduktan sonra açıklamalarla sembollere geçerler ve böylece 2 yıl sarf ederler. “Tehzip”

kitabından “al-hamdu lillah” sözünün açıklanmasına bir yıl ayırırlar. Ona “Bahs-i Hamd” derler. Ancak bu övgü, doğru yol, atıf, tahlil konularının mantıkla ne ilgisi vardır? Bunun nedeni nedir? Biz bu sorula- rımıza cevap alamadık. Buhara’da felsefe, coğrafya, tarih bilimleri ve dünyadaki durumlar hakkında hiç bilgi yoktur. Bunlar gerekli bilgilerden sayılmaz. Buhara’da ilgili insanlara da az rastlanır” diye yazar.

Abay’ın “Bugün tahsil eski medreselerle yapılmakta, çağdaş zamana hiç faydası yok” diyerek eği- tim ve medrese eğitimini eleştirmesi onun Mercani tarafından kurulan ceditçilik yanlısı olduğuna işaret eder. Bu yüzden Abay, “Bu zamanın mollaları hâkime düşman oldu. Bu, onların bilgisiz, belki kötü niyetli olmalarından veya gönüllerinin kötülüğe meyilli olmasındandır. Onların talebelerinden çoğu Arapça ve Farsça dil öğrense, birkaç gereksiz söz öğrense mutlu olup kendisince farklılık sergileyeceğim diye uğra- şırken başkasına yarar sağlamak şöyle dursun, çeşitli zararlar getirir, boş laflarla, böbürlenmelerle toplu- mu karıştırır” diyerek Kazak çocukları için Arapça ve Farsçayı değil, anlaşılır Türk yazısını öğrenmenin önemini vurgular.

Buhara’da umduğunu bulamayan Ş. Mercani kendi başına araştırmalar yapmaya başlar. Böylece Buhara’da geçirdiği 11 yılının (1838-1849) pek çok kısmını Buhara kütüphanelerinde nadir eserleri araş- tırarak geçirir. Bu sayede Semerkand’a da gider (1843-1845) ve ünlü bilgin, Kadı Ebu Said ile tanışarak zengin kütüphanesinde araştırma çalışmalarında bulunur. Bu kütüphanede İmam Gazali’nin eserlerini in- celeyen Mercani, onun görüşlerinden çok etkilenir. Mercani’nin Semerkand’da okuduğu kitaplar arasında İmam Gazali’nin “Faysal’ut-Tefrika Beyne’l-İslâm ve’z-Zandaka”, “El-Munkiz min’ed-Dalâl”, “Kim- yâ-yı Saâdet”, “El-Mednun ila Gayri Ehlihi” gibi kitapları vardı. Burada Mercani’nin İmam Gazali’nin eserlerinden epey etkilendiğini belirtmek gerekir. Nedeni ise Gazali büyük bilim insanı olmanın yanı sıra önemli düşünür ve mutasavvıftı. Bundan dolayı da İmam Gazali’nin yenilikçi yöndeki görüşlerini benim- seyen Mercani’yi Akmolla şairin:

“O fazıl Gazali gibi olsa dahi, Reddine tefafütler yazarsınız”,

diyerek Gazali’yle eşit tutması boşuna değildir. Mercani de hocası Kursavi gibi Gazali’nin etkisiyle bil- gisiz din adamlarını eleştirdi:

(27)

“Akıl ve heves herşeyi Bilmez. Kalp hisseder, Bilgisiz kelamcı ve mantıkçı Boş laflar eder”

dizeleri ile bilgisiz kelam ve mantık insanlarını ağır eleştirmesi Abay’ın da Mercani üzerinden Gazali’nin eserlerinden haberdar olduğunu gösterir.

Mercani eserlerinin en önemlilerinden biri olan “Et-Tarikatü’l-esna ve’l-‘akidetü’l hüsna” eseri bil- gisiz kelam adamlarıyla yaşanan tartışma çerçevesinde ve onlara cevap olarak yazılmıştır.

Mercani Semerkand’da iken “... fi Ulumü’l-Kuran”, “Mizat-ı Şarani”, “Fethu’l-Kadir”, “Şerh-i Hi- daye”, “Şerh-i Mevat”, “Fusul-i Sitta”, Şirazi’nin “Asfar-ı Arba’ah”, Ebu Ali ibn Sina’nın “Şifa ve İşaret”

kitabı, Kadı Beydavi’nin tefsiri, Şehristânî’nin, İbn Hazm’ın, Süyutî’nin, İbn Arabî’nin, Suhravardî’nin bazı kitaplarını kendisi için kaydetmiştir. Abay’ın:

“Bunu yazan, bilen kul, Celâleddin ed-Devvânî,

diyerek atıfta bulunduğu Celâleddin ed-Devvânî ve talebesi Yusuf Karabağî’nin kitapları da Mercani’nin severek okuduğu, dayandığı kitaplar arasında idi.

Adı geçen kitaplardan fark edildiği gibi Mercani Buhara’da iken tasavvufla çok ilgilenmiştir. Kendi- si bu bölgenin meşhur Nakşıbendî şeyhlerinden Niyazkulı İşan Türkmeni’nin oğlu, şeyh Ubaydullah ibn Niyazkulı hazretlerinin talebesi idi. Daha sonraları Buhara’dan memleketine döndükten sonra da manevi bilimi bırakmayıp Abdülkadir ibn Niyaz Ahmed el-Farukî ve Mazhar ibn Ahmed el-Hindî gibi şeyhlerin yanında eğitime devam eder. Çünkü Mercani’nin anlayışına göre tasavvuf bir taraftan şeriat ilmi, diğer taraftan da hakiki İslam felsefesi olarak terbiye, mücahede ve ahlaki özelliklere sahip olma gibi nite- likleriyle bir medrese görevi üstlenir. Bundan dolayı Mercani eserlerinde tasavvuf ilmiyle ilgili olumlu değerlendirmelerde bulunur. Ancak Mercani mal ve mülk düşkünü bazı cahil şeyhlerin etrafına insan toplayıp müritlerine eğitim namına yeni istikamet göstermemeleri gerektiğini, bunun bilim ve eğtimin ge- lişmesindeki esas engel olduğunu vurgular. Zikir çekip tevekkül ve kanaati öne sürmeyi tembellik olarak kabul eder ve çalışmayıp müritleri üzerinden geçinen çıkarcı işanları tenkit eder. Bundan dolayı Abay’ın:

“İnsanların tümü huu diye tarikata girecek olursa dünya perişan olur herhalde... bu yoldakilerin değerini yitirip yok olma tehlikesi var...” biçiminde tarikata eleştirel gözle bakması da önemlidir. Çünkü tasavvufu gerektiği gibi algılamayan dönemin şeyhleri ile işanları arasında çalışmadan, alın teri dökmeden başkala- rının sırtından geçinmek ve terk-i dünya diyerek halktan tamamen uzaklaşması gibi durumlar söz konusu olmuştur. Mercani ile Abay’ın eleştirdikleri işte bu yolu seçenlerdi. Tasavvufu manevi dünya ve gönlün ilmi veya kalbin saltanatı olarak kabul edecek olursak hakiki tasavvufun esas yönü kâmil insan yetiştir- mektir. Kâmil insan, Abay’a göre söylemek gerekirse tam insanlığa has olmayan davranışlardan tamamen arınmış, iç dünyası aydınlanıp manevi bakımdan gelişmiş, mükemmeliyet ile fıtrat temellerini oldukça yakın duran asil insandır. Kâmil insan, Demirkazık gibi yolunu şaşıranlara kılavuzluk eden, yarı yolda kalanlar için köprü, umudu kırılanlar için açılacak kapıdır. Onun prensibi Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözleriyle halkın içinde Hak Teala ile birlikte olma, yani gönlü, kalbinde taht kuran Yaradan’a karşı sevgi ve hikmetle dolarak sıradan halkla birlikte sıradan yaşam sürmektir. Bu yüzden kâmil insan, dünyayı sa- dece kalbinden terk eden insandır. Abay’ın sözleriyle “Ömrün olmadığı yerde kemalet de yoktur”.

Aklı kullanma, kalbin ferahlığı ve izlenen yolla sıkı ilişkilidir. Çeşitli kötülüklerden temizlenip ahla- ki güzelliklerle iyi amellerin neticesinde elde edilen kalp temizliği sayesinde aklın yaratıcılığı artar. Kalbe büyük önem vererek konuşan düşünürlerden biri Abay’dır. “Allah-u Teâlâ sınırsız, aklımız ise sınırlıdır.

Sınırlıyla sınırsız öğrenilemez” diyen Abay, şiirinde:

“Mahluk aklı ermez Halik’i anlamaya, Aklın erdiği ancak maddedir”

dizelerini kaydederek Yaradan’ı yaratılmışın yetersiz aklıyla düşünerek tam algılamanın mümkün olma- dığına işaret eder. “Ben kalbin tarafını tuttum” diye tasavvufun temel kavramlarından biri olan kalbe baş- vurur. “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalplerinize bakar” hadisine atıfta bulunur.

(28)

TÜRK DÜNYASININ BİLGESİ ABAY KUNANBAYOĞLU XXVIII

Tasavvufta kalp insanın özü, çekirdeği sayılır. Kalp, ilahi emirler üzerinden insanı doğru yola götü- ren hazine ve büyük güçtür. Başka bir deyişle gönül gözümüz var olanın içini dahi görebilir, olmayanı da hisseder; sihirli dünyayı anlar, esinlenerek kanatlanır, sınır tanımaz. İnsanın sahip olduğu tüm iyi özellik- ler kalpte bulunur. Bundan dolayı gayret ve akla boyun eğmeyen kalp, diğer vücut parçalarının amiridir.

Semerkand ziyareti verimli geçen Mercani, 1845 yılında Buhara’ya geri döner ve burada “Mir-A- rap”

Referensi

Dokumen terkait

Yapay Sinir Ağları yönteminin temel mimarisi, Rumelhart ve McClelland (1986), Lippmann (1987), tarafından detaylı bir şekilde ele alın- mıştır. Yapay sinir

1008 | KONAK & BULUT Türkiye’de Sanat Eğitimcisi ve Sanat Eğitimi Bağlamında Demokrasi Bilinci Bilen (1994)’e göre, demokrasinin eğitim kurumlarında bir

Sayısız köşk, kütüphane, arşiv, hükümdar odaları ve daha bunun gibi pek çok yapıdan meydana gelen muhteşem Topkapı Sarayı, 700 000 metre karelik bir

malı incelemelere göre Dinler Tarihi; dinlerin diğer dinlerle olan münasebet"" lerini benzer, farklı ve ortak hususlarını karşılaştırmalı olarak ele alan bir

Benim Türk filmleriyle ilgili en temel eleştirilerimin başında, aslında bir film olacak kadar güçlü olmayan ve potansiyel içermeyen sorun/durumların film haline getirilmiş

Talisman bir parça ka ğ ı t üzerine çizilip, varsa, istenen kimsenin meteryal ve resmi ile birlikte bir balmumu bebe ğ in içine koyulur... Bu iki devrenin

Koca böylece nikâh akdi sebebiyle kadın için üzerine vâcip olan mehir ve nafaka gibi bütün haklardan kurtulur. Gerdeğe girmeden ve zifaftan önce kocadan ileri gelen

Modern bir sıhhi tesisat sisteminin gerçekleştirilmesi için gerekli temel amaçlar ve sistem performans kriterleri aşağıdaki gibi